13 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 12

13 Haziran 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 T.AN 13.-6 9385 Te Dünya Gazetelerine Göre Hâdiseler — Yeni Bir Alman Müncisi! Heinlen Le Petit Parisien'den: Çekoslovakyada: Bohemya dağları | Metalik silsilesi, Dev tepeleri, ve Su- det dağları arasında yeni bir Alman müncisi çıktı; Konrad Heinlen!.. Almanyanın ötesinde, dağların teş- kil ettiği tabil eteğin arkasında, üç buçuk milyon Alman yaşıyor. Bunlar €vvelce Bavyera, Saksonya ve Silez- yadan gekmişlerdir. Çekoslovakyayı teşkil eden stnik gruplarda bu Alman lar da dahildir. Konrad Heinlen, Alman ailclerin - den birinin oğludur. Dağlarda uzun müddet, bir havari gibi vaaz ettikten sonra Siyasal bir şef fazileti gösterdi. Seçim hakkına malik hemşerilerinden bir milyon iki yüz binini başına top- ladı ve seçim sonuçu şu oldu: Alman irkına mensüp — kirk dört saylav ve yirmi üç âyan, iki kamutay da bir doktrini değil, fakat bir ulusu, yani Almatılığı temsil ediyorlar. Bu parti, resmen “Alman Partisi” adınt alamadığı için (Sudet Almanları) adı ni seçti. Yalnız irk bağıyle hağlr olan bu Almanlar ne istiyorlar? Bu geniş- Hikte ve büyüklükte bir hareketin el- bet bir amaçı vardır. Heinlen bu nok- tayı farkederek Cümurbaşkanıma gön derdiği mektuîîı demiştir ki: “Bütün kuşkulara rağmen, ödevi - mi, meşruti alanda yapmağa çabalaya Ca Bü azlık, Versailles, Saint - Ger - main ve Trianon muahedelerinden be ri Avrupada mevcut azlıklar cinsin - den değildir. Bunlar, hegemen ırka karşı kültür ve bay aa a BOHEMYA DAĞLARINDA ada ea YAŞAYAN ALMANLAR dan aşağı değil üstündür. Yükşek bir çek mütefekkiri, Kamil Kroffa yazı - yor ki: “Bunlar, ulusal şuuru fevkalâde in- kişal etmiş Almanlardır. Bunların si- yatal ve entellektüel seviyesi pek yüksektir. Ekonomik durumları çok sağlamdır.., Bohemya dağlarında yaşayan bu Almanlar, Avusturya, Macaristan, Cermenseverliğinin en hararetli taraf çıları — olmuşlardır. Habsburgların çÇökmesinden ve imperatorluğun par- çalanmasından sonra sudetler, kendi arazilerinin muhtariyetini ilân etmiş- lerdi. Buna: Deutsechbohemen ve Sudetenland yani Alman Bohemyası ve Sudetler ülkesi adınr vermişlerdi. Sudet Almanları, olut'u (emrcivâki) kabul ederek 1926 dan beri hüküme- te iştirak etmişlerdir. Kabinede iki Alman Bakan vardı. Çokluk ile azlık arasında mülâyim ve uzlaşır bir an - laşma devam ediyordu.Çeklerle Alman lar arasında bir zıddiyet yoktu, ne ezen, ne ezilen... Ne de diktatör.. En mükemmel, en sosyal bir demokrasi.. Ne kadar güzel değil mi? Avrupada, birkaç yıldır. “yeni bir hâdise” husule geldi: Adolf Hitler Almanyanın başına geçti. Bu muzaf- feriyet, başka ülkelerde yaşayan Al- manların da ırk ve cins gurürunu yük seltti. Ana dili almanca olan ırklar, ulusal varlıklarıma daha büyük bir kuvvetle sarıldılar. İşte, muhitin bu değişikliğidir ki, Sudet Almanları ara- sında: Kontad Heinlen'i yarattı. Bu zatın başlıca vasfı: Siyasal bir parti lideri olarak ortaya çıkmamış ol masıdır. O, saylav namzedi olmadı. Bir parlamento sırasına oturmak su- retile şahsını küçültmekten çekindi. O, Bohemya ve Moravyyada yaşayan bütün Almanları etrafma toplamak amacını gerçekleştirmeğe muvaffak oldu. Bunlar, particiliği, doktrin an- laşmamazlıklarını biraktılar, yalnız ulusal alanda birleştiler. İşte bugün Çekoslovakya Cümhu- riyeti: Sosyalist, Hıristiyan, Çiftçi ve saire ünvanlarını taşıyan siyasal par- tizanlar karşısnda değil: Sudet Al - manları grupu karşısnda bulunuyor. Halk Heinlen'i: Heil Heinlen * Nidalarile karşıladı. (Yaşasın He- vnplla n marşını okumuşlardır. İşte, Bohemya ve Moravyada uya- | nan ulusal Alman ruhünün son teza- hürü. Bakalım gelecek neler göstere- — Siz cadılara inanır mısınız ? Rire (Paris) — ( ÜUFAK ömkek a | TEH ; aa aa aai aa aa ennansanenennn | 3 yaşında bir çocuk | 59 kilo ağırlığında | Sunday Chronicle'den: Leslie Bowles İngilterenin en iri çocuğudur. Şimdi 3 yaşın- da olmasına rağmen sıkleti 59 kilodur. Bir aylıkken ağırlığı 4 kilo, üç aylıkken 8 kilo ve bir yaşında iken 15 kilo idi. Şimdi üç yaşında olduğu halde baba- sının ceketini giyebilmektedir. Leslie Bowles solaktır. Sık- leti istisna edilirse, her hali nor mal bir çocuk gibidir. Zekidir, akıllıdır ve sıhhatçe gayet iyi - dir. Şimdiki halde ancak yürü- yebilmektedir. Fakat babasını ve ânasını ittiği zaman onları bazan yere düşürebilmektedir. Vücudu gayet gariptir. Bu a- ğır sıkletine rağmen . boyu 98 santimetredir. Çocuğu teşhir et mek için çok müracaatlar yapıl- AAA da babası E.mlann hepsi- Rusyada altın Le So'r'dan: Sibiryadaki Lena madenle - rinde 750 ton altın bulunduğu anlaşılmıştır. Sovyet spesiyalist leri, burada tetkikat yapmışlar ve madende şimdiye kadar çıka- rılan altın miktarında altın bu- lunduğunu söylemişlerdir. Filhakika 100 senedenberi bu madenden 750 tondan fazla al - tın çıkarıldığı zannedilmekte - — Ne güzel araban var! Aşağı yukarı yüzbin frank vermişsindir. — Hayır, #annettiğin gibi değil, Bir ay hapis! O da müeccel! No. 50 Edgar WALLACE 'bir aralık söylediği bir kelime ile hemen kendini topladı: — Ne dediniz? Dedi, eski si- lâhlar mı? Siz de çok güzel bir silâh kolleksiyonu olduğunu söy lüyorlar. — Silâha merakınız mı var? Daha doğrusu eski silâhlara merak — Evet.. Bir parça.. ederim, — Eğer zahmet olmazsa, bir gün bana çaya teşrif ediniz. Kol leksiyonumu size gösteririm. Fakat bir kadının silâha merak etmesi de o kadar nadir şey ki.. Yarm bekliyeyim mi? — Hayır, yarın olamaz. Bel- ki öbür gün de gelemem. Rire (Paris) dir, Şimdi her sene en modern usüllerde altın istihsal olunmak tadır. İstihsalâtım ne kadar olduğu malüm değildir. Çünkü bir dev- let sırrı olarak gizlenmektedir. Fakat şu muhakkaktır ki bu- günkü miktar Bölşevik ihtilâlin den evvelki miktardan pek çok fazladır. Halbuki o zaman se - nede 18 ton altın istihsal edili- yordu. Fakat vesait çok iptidai idi. Burada ancak siyas! meufi- ler, mahkümlar çalıştırılıyordu. İhtilâlden sonra Büyük Britan- ya, bu madenlerin bir kısmını işletmek için bir imtiyaz aldı. Fakat bilâhara bu imtiyaz fes - holundu. 1930 da Lena madenlerinin işletilmesine Sovyet mühendis- leri memur edildiler. Bu maden- lerin mahsulleri, Sovyet hükü- metinin başlıca altın stokunu teşkil etmekte ve milli paranın istikrarı için kâfi telâkki olun- maktadır. Çünkü altın miktarı bir milyar altın ruble kadardır. Holivotta yeni Evlâtlık modası Sunday Referce'den: Holivutta yeni bir moda tü - remiştir: evlâtliık alma... Ma- lüdur ki film yıldızları bizzat çocuk doğuramıyacak derecede meşguldürler.Onun için.ğışkal:%r ç Wu-—-.—l—.—.dı-—-d— tedirler.Al Jolson'la karısı Rub- Iy Keeler de şimdi Holivutta 7 yaşlarında güzel bir erkek çocu- gu almışlar ve bunu diğer artist ler takip etmişlerdir. Vallace Berry, Harold Lloyd, Gloria Swenson, Constance Bennett; Barbara Stanwyck birer ve Fre- dric March iki çocuk temin et- miştir. » Bu çocukların hemen hepsi, terkedilmiş çocuklar için İlli- nois'te yapılan bir kreşten alın- Sunday Chronicle'den: Yakında Londrada 17 mille- tin dilsiz ve sağırları bir kon - gre yapacaklardır. Bu kongrede dilsiz ve sağırlar arsıulusal hak- larını müdafaa edecekler ve bun dan başka, yüzme, futbol, bisik- let müsabakaları yapacaklardır. Bu kongreye dünyadaki meşhitr dilsiz ve sağırlar iştirak ede - ceklerdir. Çin - Japbn Arnerika Dış Bakanlığının Çin - Japon anlaşmazlığında muhafaza ettiği kati süküta rağ men, gerçek bir endişe vardır. Amerika, alınacak tedbirlerde mütereddit bulunuyor. Salâhiyetli çevrelerde, Ame - rikanın gelecek siyasası şöylece hulâsa ediliyor: 1 — İngiltere ile sıkı bir iş ve çalışma birliği, Yeni İngiliz kabinesinin te - şekkül tarzı, bunu mümkün kı- lacak gibi görünüyor. Bu teşek- kül, Uzakdoğu sorularında A- merikan - İngiliz siyasalarının birbirine uygun olacağını his - settiriyor. İ 2 — Bir Japon - Çin anlaşma- sı ümidi mevcut - kaldıkça Ja- ponyayı hiddetlendirecek her türlü hareketten tevekki. 38 — Siyasal tarafsızlığa iti- nalı bir surette riayet. 4 — Mançukuo devletini ta- | rnumamağa kati karar. Le Temps'dan: Japonyanın General Moying- chin'e, Çin Sü Bakanlığı Başka- nı, verdiği notanın başlıca mad- deleri şunlardır: 1 — Evvelce General: Hu- ang - Tou'nun Başkanlık ettiği Pekin komitesinin lâğvı, 2 — Sü Bakanlığında Pekin Bürosunun lâğvı, . 3 — Maresal Tchang - Kai - Chek'e ait olup Merkez ordusu- na mensup bulunan 20 ilâ 25 fır- kalık ordu ile buna bağlı teşek- küllerden Hopci eyaletinin tah- liyesi, 4 — General You'nun kuman kalktığını, hattâ kendisine şöy le uzaktan bile bakmayarak çı- kıp gittiğini gördü. btiz kııı;..ıl:im gırdşıı;' içini Iîı'ırlhîi L Bir atını bulu; Jack'la gö ği ürnit edıı'Iİ l:n. şimdi o ümit de kalmamış , Bâlodan sonra Willings kendi sini otomobile götürdü ve genç kız bu refakatten kurtulduğu için geniş bir nefes aldı, Apartımanının bulunduğu bi na biraz içerlekti. Küçük bir av Ju binayı sokaktan ayırryordu, Thalia bu beş altı metrelik avluyu geçerken, karanlıkta bir gölgenin kımıldandığını sezdi. Genç kız gölgeye doğru yürüdü. Çok yavaş sesle bir şeyler ko - nuştular. Sonra el sıkışmadan ayrıldılar. Thalia apartımana girdi, gölge de sokağa çıktı. Vaziyetinden anlaşılmamak- la beraber, bu adam takip edildi | bövle bir zaman intihap edilir Sanki bir şey yokmuş gibi yo luna devam etti. Arkasından bi- rinin geldiğini ve hattâ şöyle ay dınlıkça bir yerde daha öne ge- çerek başını çevirip yüzünü gör mek istiyeceğini de anlayordu. Daha karanlıkça bir sokağa girdi ve adımlarını yavaşlattı. Düşündüğü gibi de çıktı. Arka- dan gelen adam, tam bir fene - rin altından geçerken yüzünü görmek için başını çevirmişti. Fakat birinci gölge kendisine çevrilen bu yüze doğru iki şid - detli yumruk indirdi. Adam yı- kıldı. Ayni zamanda da üç adam peyda oldu ve birinci gölgenin saldırdılar, , Yumruğu yiyen kendine ge - lince, gözlerini açtı. Bu sefer üç kişinin kolları arasımda bulunan adamı daha iyi tanıdı: — Vay, dedi, siz miydiniz? — Bvet, beni tanımak için ğini hissediyordu. Genç kızın dö mi? nüşünü bir haylr zaman bekle - miş ve o zaman karşı dükkânın kuytuluğunda bir gölgenin kı - Genç kiz az sonra Jack'in | mıldandığını sezmişti. —37 EĞER ÖLMEZSENİZ, YARIN GÖRÜŞÜRÜZ Jack o gece büyük bir yeis içinde eve dönmüştü Kendisini uzaklaştıracak bü- tün menfi sebeplere rağmen, Thalia'ya karşı olan aşkını unu tamıyordu. Koltuğa oturdu, başını elle rinin arasına aldı. Ne yapmalıy- dı da, bu kızı unutmalıydı. Başı ateş gibi yanıyordu. Gidip kasayı açtı, bir takım ve sika paketleri çıkararak masa - nın üstüne attı. Bu vesikaların arasında, babasının Marl'a ait evrak arasına koyduğu açılma- mış bir de zarf vardı. Jack'da Thalia'nın arzusu üzerine bu zarfı açmamıştı. Fakat o meyus dakikasında, genç kızın arzusu- na rağmen zarfı açmak için için de bir ihtiyaç duyuyordu. Başı ateşler içinde ayağa kalk tı, kasayr açtı, bir dosya zarfı alarak masanın üzerine attı, Bu zarfda babasının Marl'a ait ev- rak arasına ilâve ettiği kapalı zarf da vardı. Jack Thalia'nın ricasını dü - şünerek, zarfı hâlâ açmamıştı. | Fakat şimdi bu yeisli zamanın- da, sevgilisinin ibramına rağ - men zarfı açmak için içinde ye nilmez bir arzu duyuyordu. Thalia bu fotoğrafın görül - memesi için neden o kadar bü - yük bir korku izhar etmişti? Marl'a karşı niçin bu kadar ili- şiklik gösteriyordu? Thalia'nın bu adamla ölümün den bir evvelki geceyi beraber geçirmiş olduğunu hatırladı, Ö kadar yorgundu ki, “bir idamın fotoğrafisi,, ni bile unuttu. Bütün gece uyuyamıyacağını zannediyordu. Fakat gençlikte beklenilmiyen kaynaklar var, Hattâ başını yastığa koyar koy maz uyudu. O zaman bir rüyaya daldı. Pek tabif olarak — rüyasında Thalia Drummond'u görüyor - du. Genc kız. Parr'a benzeyen bir herifin hâkimiyeti altında i- di. Sonra Marl rüyasına girdi. Korkunç şekiller alan bu herif te bazan Parr'ın anasına benzi- yordu. Tuvalet masasınm üzerinde- ki aynaya akseden bir ışık huz- mesi Üzerine uyandı. Işık kay - boldu. Jack birdenbire doğrul - UZAK ŞARKTA ÇETREFİL BİRDAVA Meselesi nT Çan - Kay- Çek da ettiği 51 inci kolordunun Hopei vilâyetinden uzaklaşma- Si, 5 — Kuomintag'a mensup vi- lâyetler mümessillerinin Hopci- den çekilmesi, » 6 — Mavi gömlekler teşekkli. lünün dağıtılması, Le Temps'dan: Pekinden İngiliz gazeteleri - ne bildirildiğine göre gerginlik az çok azalmıştır. Japonlar ver- dikleri ültimatomu geri aldılar. Bu karar, Çin ordusunun şefi Ho Hying Tehing'in, uzlaşma yolunda yaptığı kati adım üze- rine ittihaz olundu. Japonya a: leyhindeki bütün gizli cemiyet- ler feshedildi. Merkezi hüküme te mensup iki fırka da geri alın- rarştır. — Biblonun kızıldığına çok müteessirim bayanım. Fakat ki- rılan parçaları biribirine ekledim. Hiç belli değil. du. Ne vardı? Sokaktan gelen kuvvetli bir ışık gördüğü- ne emindi. Yüksek sesle: — Kim o? diye bağırdı. Elini elektrik düğmesine v * zattı. Düğme yerinden kaldı * rılmıştı. Hemen yatağından fır- ladı. O zaman kapı tarafında ha « fif bir gürültü işitti, o tarafa rüdü. Birini yakaladı. Bu ya * bancı adam evvelâ şiddetle siF kindi, Fakat bu bir adam miy” dı ya... Jack birdenbire yaban- cıyı bıraktı. Elini o taraftaki elektrik düğ mesine uzattı ve birden ©! aydınlandı. Hakikaten karşısında durafi Thalia idi. Bembeyazdı, göğsü heyecandan inip kalkıyordu. D© likanlı kekeledi: — Thalia.... Neden - buray5 geldin? Elinde ne saklıyorsun O zaman genç kız dedi ki: —— — Bu vesikaları ne diye nıza getirdiniz? Eğer onları sadan çıkarmamış olı.ıydm"î K (Arkası vari —

Bu sayıdan diğer sayfalar: