13 Haziran 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ON ALTINCI YIL. No: 4984 Gündelik HARB TEHLİKESİ F.R. ATAY Kelime karşılıklarıt Yastamak -T Atfetmek — Ağıt — Mersiye. — Bu harb, harbı öldürecek- tir! sözü doğru çıkmamıştır. Bü- yükharb, son değil, tarihteki harb- lardan herhangi biri'dir. Avrupa'dan 1918 yılgınlığı geçti. Nereyi isterseniz dolaşınız; hangi leket gazetesini ister- seniz okuyunuz: Her tarafta ya vatan korumak, yahut vatan bü- yütmek davası ile hava, kara ve deniz kuvvetlerinin alabildiğine artırılmakta olduğunu görecek - “siniz. Bugünkü —Avrupanın, 1914 Avrupa'sından daha askerci oldu- ğunu bilmek de lâzımdır. Bugün- kü Avrupa'da en basit sporlar bi - le, gençlikleri ordu ve yakın bir harb için hazırlamaktadırlar. Silahlanma yarışını harb en- düstrisinin propagandasına, ya- hut, harb fabrikalarını çalıştıra- rak işsizliği az çok önlemek dü- şüncesine yastıyarak rahat etmek, tehlikeli bir rüya içinde avunmak olur. Daha eyisi herkesin harb için silahlandığına, ve silah fab- rikalarını da harb için çalıştırdı- ğına inanmaktır. Sosyalist ve barışçı fikirlerin bütün memleketlerde nasıl yenilip sindirilmekte olduğuna dikkat edi- niz. 1918 denberi Avrupa'da yal- nız nesil değil, hava değişti. İster, topraklarının kendilerine yetme- diği, ister ellerinde olanı koru- maktan başka bir şey düşünme- dikleri davasında olanlara bakı- nız. İki taraf arasındaki ayrım, niçin silahlandıklarını ve gençlik- lerini niçin harb ideolojisi içinde yetiştirdiklerini başka türlü anlat- malarında kalıyor. "Ancak zayıfları avutmağa ya- rayan fikir ve kurumların bir gün artık lüzumu kalmıyan — maskeler gibi nasıl buruşturulup atıldığını görüyoruz. Harb tehlikesini, ancak, harb, kendileri için bir tehlike olanla- rın müdafaa tehlikesi önliyebi- lir. Uluslar” sosyetesinin kürsü- sünde ağıt okumakla, ne havadan kanad düşürülebilir; ne de tank ve top durdurulabilir. Biz barışcılız. Fakat suları- mızda, karamızda ve havamızda sükün ve güvenliğin ancak, teh- like'mizle korunabileceğini hiç bir yurddâşa unutturmamak ge- rekliğini de bilmekteyiz. Herkes sizin dilediğiniz, iste- diğiniz ve düşündüğünüz gibi ha- reket etmediği yerde, siz, herkes gibi hareket etmekten başka ne yapabilirsiniz? B. Çaldaris yeni se- çimlere hazırlanıyor General Göringin Yunanistana geleceği hakkında resmiğ haber yok. Atina, 12 (A.A.) — BB. Çal - daris ve Kondilis seçimler hakkın- da verdikleri söylevlerde genel oyun ayrış partileriyle uzlaştıktan sonra ve parlamentonun belitece - ği tarihte yapılacağını söylemiş - lerdir. B. Çaldaris, General Göring'in yakında Atina'ya geleceği hak - kındaki gazetelerin verdikleri ha- berlerden; hükümetin hiç bir bil - , gisi olmadığını söylemiştir. Adımız, andımızdır 13, HAZİRAN 1945 PERSEMBE Buenos Ayres, 12 (A.A.) — SŞako barışı bugün öğle üzeri imzalanmıştlır Kamutayın dünkü toplantısı Kamutay dün şeker kanuniyle beraber on döri kanun kabul etti -Ekonomi Bakanımız şeker sıyasamızı izah etti Kamutay dün Fikret Sılay'ın başkanlığında toplanarak günde « minde bulunan işlerden Ankara şehri su koyatının tamamlanma sı için belitilmiş olan sürenin 1936 yılı sonuna kadar uzatılması, Bal- ye - Karaaydın mağdenleri işlet « me sosyetesinin getireceği su ha - linde mağdeniğ yakacaktan 1935 yılı başından başlamak üzere üç Ekonomit Bakanı B. Celaf Bayar yıl için gümrük ve “muamele,, ver- gilerinin alınmaması, ilbaylıklar yönetimi kanununun 58 inci mad - desi gereğince bir ilbaylıkta daha kurulacak olan yönetim kuruliyle asilbaylıklarının 1452 sayılı ka - nunun ikinci maddesine bağlı çi - zelgede iç işleri bakanlığı kısmı- na konulması, yedek subayları ka- nununun 22 inci maddesinin de - ğiştirilmesi, Kültür Bakanlığı mer- kez örgütü ödevleri kanununa bağlı A. çizelgesine yapılacak ilâ- ve ile pulluk kanununa ek kanu:. projelerini kabul etmiştir. Bu so- nuncusu ile pulluk — kanununun | üçüncü maddesine göre pulluk atelyelerine verilen avanslar ürem- siz olarak 20 . yıl içinde alımmak üzere taksitlere bağlanmaktadır. Ancak bunun için verilmiş olan avansların pulluk atelyelerinin ge: nişlemesinde kullanılmış olmas ve iyelerinin şimdiye kadar ve bundan sonra prim istemiyecekle- rini yüken edinmeleri şart konul- maktadır. Kamutayın dünkü toplantısın- da üzerinde konuşulan kanunlar- dan Türkiye ile Yugoslavya ara sında bağıtlanan afyon anlaşma - sının onaylanması için olan kanun birçok saylavların söz almalarına sebeb olmuştur. Bunlardan Afyon saylavı Berç Türker, kanun pro - jesi komisyonunda görüşüldüğü sı- rada aldığı bilgilerden bu işe sıya- sa karıştırıldığını ve bu yüzden af- yon satışımızın güçlük ve zarara uğradığını gördüğünü söyliyerek uluslar küurulü afyon kartelinin yalnız kendi asığını gözeterek el - altından büyük afyon tecimini yü- rütürken insanlığa hizmet prensi- pi ile Türkiye'yi tuzağa düşürmüş olduğunu söylemiştir. Berç Türker, sözlerine devanı ederek uluslar kurumu afyon kar- telini yalnız para kazanmak iste - giyle başka büyük afyon merkez - lerini korumakla suçlamış ve Tür- kiye'nin, vermiş olduğu sözüne bağlı kalarak kısa bir zaman ön ce bir buçuk milyon liralık bir sa- tışt özverdiğini kaydederek Uzak- doğuya gönderilen afyonların ki - min tarafından sokulduğunu sor - | muştur. Afyon saylavı sözlerini bitirir- ken ilgili Bakanlıkların kuracak - ları bir komisyon tarafından bu cihetin iyice incelenmesini “iste - miştir. Eskişehir saylavı Emin Sazak da afyon tekitinin kuruluşundaki düşünceyi işaret ederek, insaniğ bir düşünce ile kabul edilmiş olan bir yükenin sonradan tükel ter- çıktığını dünyada sıhhat için har canan afyonun yüzde — seksenini Türkiye ile Yugoslavyanın üret - miş olmasına karşı yüzde 10 alıcı bulunmadığını ve bu düşüncesini tecim ev endüstri kongresinde söy- lemiş olduğunu ve şurada burad? yabpılan heroin kaçakçılığının kar teller tarafından yapıldığını ve bunların korunma gördüklerini ile- ri sürmüştür. Emin Sazak sözünü bitirirken meselenin önemi üzerine dikkati çekmiş ve afyon satışı işlerinin yalnız bir Bakanlık, Ekonomi Ba- kanlığı tarafından kontrol edil - mesinin uygun olacağını söylemiş- tir. Bu saylavlardan sonra söz alan Ekonomi Bakanı Celâl Bayar, af- yön hakkında bugün yeritilen Romen - Sovyet Anlaşmasındaki çalışma- mızdan B. Titülesko minnetle bahsetti Bükreş, 12 (A.A.) — Özel ay- tarımızdan: Romanya ile Sovyet- ler arasında resmiğ ilgilerin yeni den başladığı günün yıldönümü dolayısiyle Sovyetler Elçisi tara - fından dün akşam verilen bir şö lende Romanya Dış İşleri Baka ., Türkiye, Çekoslovakya ve Yu - goslavya elçileri ve fransız işgüde- ri bulunmuştur. Şölende Bay Titülesko ile Sov- yetler elçisi birer söylev vermişler ve Romen sovyet anlaşmasının ge- nel barısa olan iyiliklerinden bah- setmişlerdir. Romen dış işleri ba- kanı Türkiye dış işleri bakanının Sovyetlerle Romanya arasındaki nomal ve dostça bilgilerin yeni - den kurulması hususunda harca - dığr emekleri iki defa minnetle ileri sürmüştür. Dost Romanya Göçmenlerimiz hakkın- daki bütün isteklerimizi kabul etti Bükreş, 12 (A.A.) — Başba kan tarım ve iç bakanları ile Tür- kiye elçisi bu sabah ikinci defa toplanmışlardır. Hükümetimizin türk göçü hakkındaki 9 dileği bu toplanmada onaylanmış ve gereken kararlar verilmiştir. 1 — Müslüman türklerin göçü üç en çok dört yıl içinde bitecek - tir. 2 — Müslüman türklerin otur- duğu topraklar,4 bölgeye ayrıla - cak türk ve romen üyelerden ku - rulacak komisyonlar bu toprakla- rı değerliyecektir. 3 — Romanya hükümetinin sa- tın alacağı taşıtsız malların tuta rının bir kısmı para, bir kısmı pet rol ve tahta gibi mallarla ödene - cektir. Bunlar 5 yıl içinde hükü - metimize ödenecektir. (Sonu 2. de) usuldeki prensipi tekrara İlizum görmediğini - söyliyerek- bunları uygun görmiyenlerin kanuniğ ö - nergede bulunmakta özgür olduk- larını ve bu önerge kamutayda in- celenerek doğru bir şekle getiril - mesinin 'mkânlı olduğunu ettikten sonra fakat demiştir: “bu işaret gün mevzuu bahsolan mesele ka - nun ve usullerin değiştirilmesi de- gildir. Mesele Yugoslavya ile ara- mızda yapılrarş olan bir anlaşma- nın kamutayca tasdiki işidir. Şim- diye kadar yaptığımız tecrübeye göre Yugoslavya hükümetiyle bir- likte yaptığımız bu işte fayda gör- müşüzdür. Ve bu yeni değildir. Geçen yıllardanberi tatbik etmek- te olduğumuz usulün yenilenme - sinden ibarettir ve bunda fayda vardır: 'Sonu 6 mncı sayıfada ) İran ulusu şapkayı benimsedi Tahran, 12 (A.A.) — Birkaç gündenberi şapka, bütün İran'da eski Bu devrim ulus tarafından çok iyi karşılanmıştır. “ Varşova Büyük Elçimiz İstanbulda İstanbul, 12 (A.A.) — Varşo- va Büyük Elçimiz B. Ferid, bugün şehrimize gelmiştir. B. Ferid kı - sa bir dinlenmeden sonra Anka - ra'ya gidecektir. Habeş - Sudan sınırında- ki süel hazırlıklar Roma, 12 (A.A.) — Curnale Ditalya'nın İskenderiye'den aldı - - ğı haberlere göre ingilizler, her ik- timale karşı 100.000 kişilik bir sü- el kuvveti, Sudan - Habeş sınırına toplamaktadırlar. şlığın yerine giyilmektedir. . Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyot, Türki- yede çıkan gazete ve dergile- re- her gün verilen 5 er keli- melik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete ar- — tık bu kelimelerin osmanlı- calarımı kullanmıyacaktır. YİRMİ DOKUZUNCU LİSTE 1. — Tamir etmek — Onarmak Tamir — Onarım Örnekler: 1 - İstanbul'da hemen bütün eski eserlerin onarıma ihtiyacı var. 2 - Kırılan kalp onarılmaz. 2. — Tamim — Genelge Örnek: İç Bakanlığının göç- menler hakkındaki son ge - nelgesini okudunuz mu? 3. — Timsal — Sembol Örnek: Atatürk türk kurtu- laştınun bütün davalarının sembolüdür. 4. — Ekseriyet —<« Çoğunluk Ekalliyet -- Azınlık Ekseriya —— Çoğun, çok va - kit Örnekler: 1 - Fransa'da par- lamento çoğunluğu Flanden- in önergesini reddetti. (Sonu 2, ci sayıfada) Seker buhranı . olmiyacaktır Şeker Hiatlarının ucuzlaması hakkındaki kanun hükümetçe Ka- mutaya verilince; toptan şeker alış verişi yapan tecimerlerin; ka- nun yürürlüğe girdikten sonra el- lerinde stok bulundurarak ziyan etmek iktimalleri karşısında fab « rikalara sipariş vermemeleri mem- leketin bir çok yerlerinde şeker buhranının başlamasına sebeb ol- muştur. Ankara'mızda da aynı sebeb « ten ötürü evelki gün, en çok, uram — — bakkallarında şeker bitmiş ve bun lar piyasada alacak şeker bulama- mışlardır. Bunun üzerine işyarlar kooperatifi buhranın önüne geç- mek ve piyasanın nomalliğini mu- hafaza etmek gayesiyle ihtiyaca yetecek kadar şeker getirmiş ve darlığın önüne geçmiştir. (Sonu 2. ci sayıfada) Her yerde 5 kuruş SKĞ z h

Bu sayıdan diğer sayfalar: