P TeT n a ça FNM ŞAĞ ŞÜT GNŞN ST ORUNT e — A DÜRÜEÜR SAYIFA 4 .xmet İnönü Kıx Enstitüsü yı! sonu dolsyısiyle okulda bir sergi hazırtilmakı. dır. Serginin açılma vöreni yarın saat 17 de yapılacak ve cumartesi ve pazar güönd halka açık bulundurulacaktır. Resmimir sergide bazırlanmakta olan bir köşeyi göstermektedir. İtalya - Habeş anlaş- | İlim ve sanat türk mazlığı ve Fransa 4 haziran tarihli Eko dö Pari gâce- tezinde Pertinaks diyor ki: B. Musolini'nin 25 mayısta italyan parlamentosunda verdiği söyleve ye - widen geri dönmek gerekiyor; çünkü, «€scf olunur ki, bu söylev bir dönüm noktası yapacağa benziyor. Beşbakan, ber zamanki gibi fransız gazetclerinde bepti çıkmıyan — şaşırtıcı kelimelerle, €ğer kendisine Habeşistanda tam bir hareket özgürlüğü verilmezse bu yılın başında başlanıları sıyasadan var geçe- ceğini tildirmiştir. — Cenevre'de B. Eden tarafındatı Baron Aloisi'ye söylenen sözlerin sert- Hği bizi şaşırtmaktan geri durmadı. 16 marttan sonra, Sir Saymen alman elçisine buna benzer — sözler söylemiş miydi? Bununla beraber, İtalyanın al- dığı tedbirler, arsınlusal sonuçları bü- kımından, Almanya'nınkilerle kıyasla- nabilir mi? Buna göre, İngiltere bun- dan sonra uluslar cemiyeti paktını dün- yanın her tarafında savgamak niyetin- de midir? Hakikat şudur ki, Sir Say- men'in yerine geçmek istiyen B. Eden, bilerek veya bilmiyerek, “ucuzca”, işçi- kerle “uluslar cemiyeti için birlik, Üyeleri arasında kendisine - büyük bir şöhret sağlamak istemiştir. 13 mayısta Cenevreden —aldığımız bir mektupta, BB. Beldvin ve Makdonald'ın İtalyan elçisine karşı çok sert bir lisan kullan- dıklarını yazımıştık. Ancak sonradan bu haberin doğru olup olmadığını ger - ginleyemedik. Eğer 25 ağustosta İtal- ya uluzlar cemiyeti kuruluna karşı ge- lirse Londra hükümetinin hiç ses çı- karmayıp hareketsiz. durması ihtimali goktur. Bir ve ötekiler bu işte ne ka- zanmış olacağız? Şüipbesiz, en eyisi, B. Baldvin adı. a görz söyliyen Sir Osten Çember- leyn gibi öklemektir. Uluslar cemiye- ti paktının evrensel şekilde yeritilmesi Amkânsızdır. Bu pakt yükümsel ve ha- kikiğ bir şekilde ancak karşılıklı yardım paktlarının bağıtlanmış olduğu bölge- kerde yürütülebilir. Habeşistan ise, bi- ricik etkin şey olan böyle bir paktın koruması altında değildir. B. Laval'in İtalyan — Habeş an- Teşmazlığı bakımından aldığı tavır bakkında fikir yürütmek bizce imkân- szdır; çünkü bu —işte, tabliğ olarak, nüanslar gözümüzden kaçmaltadır; yal- duz bir mescle çok açıktır: B. Laval son ikinci kânunda Roma'da yapılan komuşmalarda, yeter derecede açık tir tavır almamıştır. Ayt'çını hoşnud ci- mekten bahtiyar bir halde, onunla Ce - mevrede güdülecek olan usulü saptama ğ yerinde bulmamıştır. Ne olursa l sun B. Laval, B. dö Şambrön'ü, mart başlangıcında Sir Erik Drömmond'un yardımına — koşturmamalıydı. İki ay Bonra ilk verdiği söylevle B. Musolini bu girginin yenilenmesini — önlemiştir. Bundan sonra bizim için en eyisi ikin- €i plânda kalmaktır, çünkü 16 yıl ön- € Fiumc anlaşmazlığında — da olduğu Bibi, italyanlar, Menşın öbüryanındaki dostlarımıza göre daha de bize kı- zataklardır. Bizim ödevimiz arsrulusal kanunu Almaznyaya saydırmaktır. Bu, bize yetmelidir. hükümetine borçludur Ayasofyamın mozaikleri hakkıtda “Ayasofyanın yeni bazneleri, başlıklı bir betke yazan Taymis gazetesi, ame- rikalr uzman Bay Vitlemor'un burada yeniden temizlediği mozaikleri öğdük. ten, biraz da burasının tacihinden balıs ettikten sonra diyor ki: Türk bilginleri bütün varlarile Bay Vitlemor'la ve çalışma arkadaşlarile elbirliği etmişler ve burasını — vaktile cami iken tanıyanları bugün şaşırtacak değiştirmelerin yapılmasına izin vermiş- lerdir. Bu değişmelerin Ayasolfyaya eski- sinden çok ileri bir güzellik verdiğin- de şüphe yoktur. Vaktiyle kableye doğ- ru yapıldığı için Ayasofyayı çarpık gi bi gösteren büyük halılar kaldırıdmış- tir. Şimdi beyaz mermer döşemeler mey- dana çıktığı için çok gürzel görünmek. tedir. Dokuz — kapıda bulunan — büyük perdelerle çepe çevre asılmış büyük lev- baların kaldırılması da yapının içini haylıdan haylıya aydınlatmıştır. Eskiden türkler hıeristiyan eserle- rine ne kadar zarar vermiş olurlarsa ol- sunlar — ki lâtin haçlılarının verdik leri zarar yanında bunlar pek gölgede kalır — bugün türk hükümeti, güttüğü Tiberal sıyasa ile dünyadaki bütün soy- sal insanların minnetini kazanaguş du- lunuyor . Türk hükümetine ve Bay Vitte- mor'a ilim ve sanat birçok şeyler borç ludür. Alman andıçı 4 hbaziran tarihli sayısında Atman- yanmm Rus — Fransiz paktı hakkında verdiği andıçtan bahseden Jurnal de Deba gazetesi diyor ki: Alman hükümetinin, Rus — Fran- sız paktı hakkında türlü ilgili memle- bketlere gönderdiği andıç, uzün yorgla- ra tâyık değildir. — Hakikatte, ber fırsatta olduğu gi- bi bu sefer de alman hükümeti ortalığı bulandırmağa çalışmakta, doğuda im- kân nisbetinde özgür kalabilmeği dene mek için manevra çevirmektedir. Hitle- rin en büyük istekleri bu yöndedir, fakat Mein Kampf adlı kitabında da dediği ve güttüğü sıyasanın da göster diği gibi, bu dilekleri gerçekleştirme- den Önce batı tarafını yok etmesi, ya- but hiç olmazsa kırırldayamayacak bir hale getirmesi lüzumlu olduğuna inan- maktadır; Pransayı yalrız. birakmak için yaptığı çabalamalar da bundan ile- Ti gelmektedir. Bundan başka, bu an- dıçla, daha ilerisi için, batıda yeni bir olut hazırlaması ihtimali de çoktur: Lokarno andlaşmasının şartlarını saya- cağı yolundaki niyetini bildirdikten sonra, Şimdi de bunları çiğnemek için bir bahane hazırlryor. Onun için, işte €en çok bu bekımdan uyanık olmak 1â- arndır. ULUS İtalya gazeteleri Yabancı gazetelerde ok niçin ingilizlere hü- ecum [’d IVOI' larmıq’ 7 haziran tarihli Temps göze Rona'dan yazılıyor İngilterenin Habeşistan meselesin- de aldığı çekingen tavır İtalyada gün - den güne daha açık ve daha acı ten- kidlere yol açmıaktadır. Bundan birkaç bafta önce, ingilizlerin boşnudsuzluğu belli olmağa başladığı zaman, İtalyanın Laondradan gelen batırlatmalara — karşı gösterdiği saygıyı muhafaza ederek, e doğu Avrupasında güttüğü sıyasayı de- giştireceği sanılahilirdi. Cenevredeki son aytışmalar sırasında İtalyanın aldı- ği tavır ve İtalya gazetelerinde çıkanı birçok betkeler bumun tersine — olarak. Roma'nın belli bir noktaya kadar Lon- dradan ayrılmak, Avrupadaki durumu değiştirmek ve belki de Almanya ile yeniden bir çalışma beraberliği sıyasa- sı yapmak niyetinde olduğunu göster: mektedir. İtalyanın uluslar cemiyetin- den çekilmesi ihtimalinden — bile bahs edilmiştir. Görülüyar ki durum olduk- ça ciddiğdir. Onun için, italyan gazete- lerinin ne için İngiltereye çıkıştıkları- nı hatırlatmak faydasız değildir. Açıkça anlatılan birinci yanı, his- siğdir: İngiltere büyük sömürgeler imparatorluğunu kurarken — İtalya her türlü tenkidden çekinmişti. Ona yar- dım bile etti: 1902 de, Abdülhasan'ın ingiliz Somalisinde çıkardığı ayaklan- mayı bastırmak için gönderilen ingiliz kuvvetlerinin karaya çılınası ve hare- kete geçmesi sırasında italyan gemileri ve askerleri onlarla iş birliği yapmıştı. Hartum'un almışmımdan sonra — italyan kıtaları Mehdiye karşı yapılan — savaşa etkin bir şekilde katıldılar. Bu hadise. keri anlatan italyan gazeteleri, “müte- kabiliyet,in, sırası gelince, arsıulusal bir sıyasa kuralı olabileceğini yazmak- tadırlar. Öte taraftan İngilterenin sö- mürgeler imparatorluğunun büyüklüğü ve zenginliği karşısında İtalya İngil- terenin, kendisinin sömürgeler edin- meğe olan gerçek ihtiyacını teslim et- mekten ne için çekindiğini de — kendi kendine sormaktadır. Fakat, hissiğ bakımdan veri suru- len bu kanıtların yanında İtalya İngil- terenin Habeşistanda yaptığı şeyler bakkında daha açık şeyler de — söyle- mektedir. Giornale d'İtalya'ya göre blr yıldan fazla bir zamandan beri İngil- tere doğu Afrikasındaki sömürgeleri- min sınırlarında, İtalyanın birkaç haf- tadanberi aldığı tedbirlere benziyen süel tedbirler almaktadır. Ak Nü, mavi Nil ve Rodolf gölü bölgelerinde asker toplandığı görülmüştür. İngilizler as- ker ve işçi olarak kullanmak Üzere yer- ilerden adamlar tutmuşlar — ve bunları aramak için Ben Amer'deki eritreli halk arasına kadar gitmişlerdir. İngi- Niz — Mısır Sudanında — stratejik özde demiryolları yapılmıştır. “Habeş top- — Para durumu raklarında, ingiliz magdenlerinin — ya- nında, küçük süel öngütler, silah depo- ları ve uçak alanları yapılmıştır. Har- tum'da önemli hava kuvvetleri toplan- dığı söylenmektedir. İtalyan kamoyu, İtalyanın da aldığı buna benzer tedbir. lerin Londrada bu kadar kızgınlığa se- beb olmasına şişmaktadır. İngiliz hükümeti bütün bu hazırlık- ları, yapıları, seferberlikleri kesin ola- rak yalanlamaktadır. Sir Saymen a- vam kamarastında, bunların hiç bir esa- #t olmayan sözler olduğunu söylemiş- tir. Buna karşı Gicenale d'İtalia, ezki söylediklerinde —1srar ettiği cevabını vermiştir. Sonra, Roma'da telâş uyan- dırmaktan geri durmamış olan bir ba- ber vardır: Bu, Misir hükümetinin, ma- vi Nil'isn eularını dürene sokmak için Habeşistandaki Tsana gölünün yakı- mnında bir baraj yeptırmak Üzere 36 mil. yon Hiret harcamağa karar verdiği hak- kındaki haberdir. Hakikatte ise İngil tere'nin Habeşistanın en zengin bölge- lerinden birine böylelikle el attığı söylenmektedir. İtalyan kamoyunun kızmasına baş - ka bir sebeb daha vardır: Londrada İtalyanın bütün kuvvetlerini Avustar- yanın erkinliğini korumağa bhasretme- si ve Afrikada böyle bir işe girişerek zayıflamaması lâzım geldiği düşünülü- yormuş. Başbakan bile, senatoda ver- diği söylevde, İtalyayı Afrikadaki ta- rihiğ ödevinden vaz geçip de Brenner smırında sıkışıp kalmış olarak görmek istiyenlere itiraz etmiştir. İtalyan bası- nı birkaç defa, Avusturya meselesinin hasrın bir italyan meselesi değil, bir Avrupa meselesi olduğunu ve İngilte- re Avrupa işlerine daha derinden giri- şirse doğu Afrikasındaki hadiselerin Kısaca, gu anda hakikiğ bir İngiliz — İtalyan gerginliği vardır. Buna inan- mak için italyan gazetelerini — rasgele okumak yeter. Stampa gazetesi şunları yazıyor: “İtalyan ulusu, ingilizlerin aldığı tavra çok şaşmaktadır. Son iki asır içinde İngiltere kadar hiç bir devlet, aşağı oymaklarla, çoğu kışkırtılarak ya- pilmiş, düşmanca değetlerde bulunma- mıştır. İtigiliz bayrağı hakaret gördü- ğü, bir ingiliz yurddaşın kesesi tehli- keye girdiği her sefer, çok defalar birkaç isterlin lirası için filolar, ta- butlar onarsa istemeğe gidiyor ve az saman askerler girdikleri yerlerden çı- kıyorlardı. Biz italyanların bayrağının gerefi de, onların bayrağının şerefi ka- dar kutsaldır, ve bizim — soysallığımız geçmiş asırlardan, binlerce yıldan bahe etmeksizin, kepasite ve insanlık bakı- mından, ingiliz sömürgecilerinin kapa- site ve İasanlığından hiç de aşağı de- 13 HAZİRAN 1935 PERSLMBE — L uduklarımız ı İngiltere .ıleçle mi oynuyor muş Romadan ? hı.rınn 945 tarihli Dey. Ji Telegraf garzetesine bildiriliyor: Bugün Habeşistan merelesi dola- yısiyle Roma gazeteleri, Büyük Bri- tanyaya yaptıkları hücümları bir kat daha arttırmışlar ve bu yolda — yazılan yazılar taşra gazeteleri tarafından da kopya edilmiştir. İngiltere- Hele Ottobre gazetesi, nin Malta'da, Aftikada ve imparator- huğun öteki kısımlarında gütmekte ol- duğu sıyasaya acı scr hücümlarda bu- lunmaktadır. Bu gazete, bir yazısında diyor ki; “Lamdradakiler pek fena paikoloji biliyorlar ve bu yüzden birteviye yan- lış işler görüyorlar. Biz, onların patırdılarına pabuç bi- rakacaklardan değilir. İngiltere atesle oymuyor ve bütün Avrupa'yı, hattâ bü- tün dünyayı yeni bir harba doğru sü- rüklüyor. Eğer İngiltere harb uarıyorsa biz, bunu kendisine veririr. İngiltere, kendisinin — kara, denix ve hava üslerinden uzaktadır. Biz, birkâç saat içerisinde Malta adasının bütün savga araçlarını yok edebilir ve adayı üzerinde — oturulmaz bir kaya haline getirebiliriz.,, oma'da Messacero gazetesinde bir betke yazan tanınmış yazmanlardan Arnald Sipolla, bu yazısında diyor ki: “İngiltere, Habeş imparatoruna Ha beş ordusuna gereken patayı vermeğe SÖz vermiştir. Bu para verildiği süre içinde Habeşistan İngiltere ile birlik- tir ve onun dediğinden çıkmıyacaktır. Bu şu demektir: Modern Habeş or- dusu Sudan, Kenya ve Somali için bir tehlike olduğu zaman, İngiltere bu teb- likeyi otomatik olarak durdurahilecek- tir.,. ğildir.,, 'Tribuna gazetesi de diyor ki: “Ulus- lar cemiyeti üyesi olmak sanki tarihi, coğrafyayı, ananayı ve Avrupa ile Afri. ka arasındaki farkı ortadan kaldırabi- Hirmiş gibi, temeli egemenlik yapmak olan bir imparetorluğun gazetelerinin, İtalya ile Habeşistan arasındaki anlaş- mazlıkta iki memleketi aynı — plânda, eşit görmeleri doğru olamaz.., Bir gerginlik verdir ve bunu yadı- gşamak boş olur. Bu gerginlik Stresa yöneyi üyelerinden ikisi arasında oldu. ğu için ayrıca esefe değer. Bugüne ka- dar italyan dış uryasasınm başlıca nok- talarından biri, her zaman, — İngiltere ile dosttuk olmuştur. Bugün bu anana haline gitmiş dostluğun üzerinde bir bulut dolaşmaktadır. Bunun geçici ol- duğunu dileyelim: çünkü barış, İngil- tere, Fransa ve İtalyanın dayanışması- na bağlıdır.