“l—ı H'AT Sıııı 5S — No, 1745 DÜT Yan ıdıd Oılılııııı 20203 —PERŞEMBE — 13 HAZIRAN 1955 Larbi Anadoluda Yağmur Bekleniyor Bazı Buğday Tâcirleri Spekülasyon Yapıyorlar! Btanbul - Fırıncıları Da Fazla Para İstiyorlar Ekmek Fiatı Bir Miktar Artacak | ., Bu yıl yürd. içinde kuraklık ğ ıdükı şayiaları çıktı ve buna, yüzden — mahsul ax olacağı % flıllırııı yükseleceği Ihtimal- de eklendi. Sorup soruşturduk. %&ndliimııı hemen söyliyelim ki: Yurdumuzda umumt bir. kue ik yoktur. Bununla beraber bazı yerlerde İğmur beklendiğini, bu yağacak :İııun çok şiddetle ihtiyaç bu- 'duğunu da söylemek lâzımdır. F.hl, ortada umumt bir ku- olmadığı halde Istanbul fırın- H:H derhal harekete geçtiler, lardan bazıları fırsattan İstifade lhurlık daha — narh değişmeden ek fiatlarına 40 para ve 60 :'*ı eklediler. Oncular da çuval '!lı 12,5 kuruş zam yaptılar. başka bir kısım — firiner “dü Belelediyeye başvurarak Mek narhının arttırılmasını iste- r. & Biz | şehrin ekmek işile Bele- k,: hamına uğraşan Belediye j ı'“noıni İşleri Müdürü Asım İ İk yaya —müracaat ettik. Bize lorıııdı dedijğki: ' — Bazı fırmlarda — ekmeğin Ak Gelecek hajta Bu ekmeklere daha farla para vereceğiz kadar da öyle satılacaktır.,, Halbuki — bazı tanıdıklarımız bize müracaat ederek bulunduk- ları semtlerin fırınlarında kendi- ( Devamı 14 Üncü yüzde ) 60 para fazlaya satıldığı doğru değildir. ,, Ve ilâve ettir “—Ekmek — resmen sekiz buçuk kuruştur ve #alı sabahına Kııınııılıı- Hediyelerinizi Alabilirsiniz 500 liralık para ve eşya müsaba« kamızda hediye kazananların lie. tesini dün neşretmiştik. Karzananlar bhediyelerini matbaa- miza müracaat ederek alabilirler. Tercihan hergün öğleden evvel “enat 12 ye kadar idarehanemize müracaat edilmesini rica ederlis. Tstanbul dışında, diğer şehir ve kasabalarda kazananlara hediye- lerini biz göndereceğir. Paketleri hazırlanmaktadır. Evvelkı Günkü Facıadan Sonra.. Ortaya Mühim Mühim Bir Mesele Çıktı — ıl' Hamalın Sırtın- ki Fazla Yükten Kim Mes'uldür? ğ..:"l“ gün saat on beşi beş Sirkecide, Topkapı tramvay» durduğu yerle, Iş Bankası m'—lıdıkı mesafe, kadınlı erkekli, , 'h.ı—“ meraklı Insanla dolmuş- [n'ulıbilıp te biraz ortaya çıka- İ tler, tam Hasan ecza depo- İ uz'l önüne sırtüstü yatırılmış " Slüyle karşılaşıyorlardı.  ı_aııunnn beyaz' kâğıtla örtülü * [.q mdan akan geniş ve koyu » enli pırkajell, kaldırıma ürüyordu. bıita memurları, bu kazanın lt kurbanını seyretmeğe yük- bi erini görmekten avrananları da« için birçok — vasıtalara )Jı".“:;ııılı mecburiyetinde kalı- rdi, İçlerinden birisine sokuldum: — Yine bir cinayet mi ? h îHıyu... otomobil kazası ( Bişterafı 15 inci yürde ) Zabıtanın sıkı kordonundan / Çin * Japon harbi yeniden başlar gibi görünüyor. Japon orduları Çin hududuna yığıldı. Burada Japonya emwrindeki Mançurl ordusu kuman- danlarından General Van Şih Şen'l görüyorsunuz. En son haberler 1düncü sayfamiızdadır. Liralık Müsabakamızda| | , evde işlendi. Mehmet Ağa namın- Doktor Mazhar ——— İdare işleri teletonm 20203 Fiatı 5 kuruş Osman Ölmüş ! Ailesine Birçok Taziyet Telgrafları Geldı ' Fakat Bu, Yalan Bir Şayiadır Ve Bir Deli Uydurmuştur Dün, Eskişehirden, bizi hudut- sut bir hayrete düşüren gu mek- tubu aldılı “ Gazetelerde sık sik, İlmin, ve İlim adamlarının cemiyette lâyık oldukları mevkie tamamile kavuşamadıklarından şikâyet eden yazılar çıkar. Unutulmuş şalirlerden, açlıktan ölen — mubarrirlerden, — sefalete yuvarlanmış âlimlerden bahsolu- hur. Halbuki; işte aynı gazeteler ki, bugün, ilme ve âlime nankörlü- gün şahserini gösteriyorlar. Egıı (uıdll elime bir Ana- Ba gidişle ölümüne Inanacağı gel- diğini söyliyen doktor Mazhar Osman dolu gazetesi geçirmeseydi, yahut ben, Istanbuldan gelen, kulağı delik bir dostumdan öğrenme- seydim, sayılı âlimlermizden biri- ( D"ııı 14 ünel yüzde ) Türk Adlıyesmde Gorulmemış Bır Hadıse y Asılmaları Beklenen Uç Mahkümun Suçsuz Oldukları Ilerı Sürüldü Bunu Söyliyen Yine Bir Ölüm Mahkümudur İzmir, 12 (Hususi) — Ölüm cezasına çarpılması kestirilen ve ölüm kararının kamutayca onay- landığını gazetelerde okuyan dört idam mahkümundan Kürt Cafer yüksek — makamlara — müracaat #ttti ver — Ben bu cinayeti, geçenlerde ölen Ali ile birlikte işledim. Diğer Üç ölüm mahkümu suçsuzdur! Dedi, Adliye tarihimizde llk defa rastlanan bu hâdise ile İzmir ge- nel savmanlığı (Müddeiumumiliği) alâkalandı. Bigünah oldukları id- dia edilen suçluların müdafaa vekillerinden Ekrem — adliyeye baş vurarakı — Ölüm mahkümununa İfade- sini tesbit etmek İâzımdır. Çün- kü yarın, öbürgün usulü dairesinde itirafta bulunmadan faraza ölür veya delirirse üç vatandaş bey- hude yere ölüm cezasına çarptı- rılır,, dedi. Ve bunun üzerine de Kürt Caferin ifadesi alındı. Dört kişiyi idam sehpasının yanına kadar getiren bu cinayet bundan üÜç yıl önce Ödemişte belediye — dalresinin — yanındaki da zengin bir köylü ile karısı ve beslemesi paralarına tamaan fecl bir şekilde boğulmuştu. ( Davamı 14 Geü yüzde ) Anasının Kızı Dört ölüm mahkâmunun müdafad vekili avakat Ekrem |(Ucuz | ' Şeker KanunKabulEdildi İhtikâra Meydan Verilmiyecek Ankara, 11 (Hususi) — Kmu- tayda kristal şekerin toptan satış Hatının 25, kesme şekerin 28 kuruşa indirilmesini gözeten kanun lâyihası görüşülmüştür. Bu müna- (Deovami 10 uncu yüzde) Fıkra çok eeki- dir, amma hoş- tar. Cahil — yobazın biri, bir. Rama- zan cerre çıkıp dünyalık toplamak hevesine düşmüş. Düşümüş ki, Anadoluya, yahut ki Rumeliye gitse, oraların açıkgöz halkı, kendi foyasını çabucak mey- dana — çıkaracaklar. Diül bilmeyen Arnavutları tercih etmiş, gitmiş, doğru Elbasan köylerinden birine. Orada, Arife gününden başlayarak, Ahaliye namaz kıldırmaya koyulmuş. Fakat namaz surelerini dahi bilme- diği için, sadece: — Kapılar mandallandı mı?, Allahti Ekberi, Diye kıldırırmış. Camaat ta bir şgey anlamaz, yatıp kalkarmış. Ramazanın yirmi Üçüne, — yirmi dördüne doğru, köye — başka bir softa gıkagelmiş. O da namaza durmuş; bakmış ki öteki herif hese- yan ediyor. Çağırınış; — Bu ne kepazelik be hoca?f demiş. — Aman, ekini belli etme, molla! — Ekini belli etme olur mul Ayıp değil mif, Gümah değil mit — Hakkın var mollal — fakal ne Çerez Kabilinden Aldatanlar, Onlarmış kediyorum.. Sen topla Bayramda. Fakat benim cehaletimi ele — ver- me, Allah aşkına l. Molla bu pazarlığı kabul - etmiş, ethil yobar da çekilmiş, — gitmiş. I Fakat gitmezden önce, köy halkımı birer birer xziyaretle hem helüllaş- mış, hem de aldatını toplamayı da ilhimal etmemiş. Derken, Bayram olmuş. kıtda olmıyan molla da aidat letemlş. — Bi, giden — hocaya demişler. — Yahul naml verirsiniz? O cahilin biri idi. Size yanlış namas kıldırdı. Sizi aldattı !. Köylüler hep birden kahkaha ile gülmüşler. İçlerinden bir taneeli; — Mori! demiş. Kim kimi aldattı? Biz aldanır mıyız hiçi. —O varsın yalnış kıldırsın. Biz de zâten onun arkasında abdestsiz namaz kılıyore duk, Asıl biz onu aldattık! Tıflı İşin far- bulktan verdik..