Duygusuz Kaldırım Rahmetli — Süleyman — Nazlf “Mihirdadın tacı,, başlıklı bir ya- mısında felâketlere merhem ola- mıyan küdretleri coşkun bir. he- yecan İle tasvir etmişti. Naz fin taribten eldığı fıkra pek meşhur olmamakla beraber kayde değeri Mihirdad, rivayete göre, Roma- hlara yenilip te ordusunu ve ülke- sini kaybedince şu dünyadan gö- çüp gitmek — istemiş, başındaki tacı bıçak gibi kullanmıya kalkış- mıştı. Tac istenilen işi görmedi ve Mihirdad bağırdı!: — Uğursuz yük, Bana şeref veremedin, ölüm de veremiyorsun!. Eskiden Babıâli yokuşu, şim- di de Ankara caddesi diye anılan yazıcılar kaldırımında dün bir- adam gördüm. Beli belki bir as- rın ağırlığile çökmüş, saçı sakalı bir karakış sabahına dönmüş bir Ihtiyar adam. Yürümesi sürünmi- ye benziyordu, bakışlarında ışık- #ız bir gece ağlıyordu. Üstü başı perişandı, yıkılmış bir saray gibi elem veriyordu. Onun ikide bir kitapçı dükkânları önünde durup görmeyen gözlerile camekânlara bakması dikkatlmi çeldi, yanımda bulunan — bir yazıcı — arkadaşa sordum: — Bu ihtiyar kim ola? O, şaşırmış gibi yüzüme baktı ve gamlı gamlı cevap verdi: — Tanımıyor musun?, Meşhur muharrir Süleyman Tevfik! Yüreğim burkuldu, gözlerim nemlendi. Bir kucak olup onu saygı ile sarmıyan kaldırıma kız- dım, bir dudak olup onun ellerine sarılmıyan yığın yığın kitaplara kızdım, ondan gençliği ve dimdik durmak kudretini gasp eden tabi- ate kızdım ve mihirdadın tacını hatırladım. Zavallı Süleyman tevfik. Sen de kim bilir elindeki kaleme ba- karak o fıkrayı kaç kere hatır- lamıştındır ve sana ihtiyarlığında dinlenmek İimkânı vermiyen ©o kalemin bir hançer olup yüreğine saplanmayışına ne kadar kızmış- sındır. Mubarrirlerin yarınını, bu ih- tiyar mes'ekdaş ne büyük belâ- gatla gösteriyor. M. T. Tan Kaki Zabuya Çatalç İC?AIU“I — Bu Gelen evrak geri cerilmes. fHânlardan mes'uliyot alınmaz. K T li Geme a BERELER | karşıla: SON POSTA Dünyada OIııp Bltenler liki Haydut Amerikada Elek- trikli Sandalyeye Oturtuldu Bütün Araşiır;ıı(ı_lı;rd; Sonra Da Iizleri Bir Türl Bostoen, 9 ( rmaziran ) — Bir hırsızlık denemesi sırasında - iki pelis memurunu öldürdükleri için ölüm cezasına — çarpılmış — olan Millen kardeşler ile Ace Faber adını taşıyan haydut bu gece yarım — Boston — hapishanesinde elektrikli sanda!yaya oturtuldular. Cinayetin yapıldığı sırada bu üç haydutun yanında iki tane de kadın suç ortağı vardı, ve anla- tıldığına göre, haydutların adları, cinayetten sonra polise bu iki kadın tarafından verildi. Fakat bu iki kadının kim oldukları, yapılan bütün — araştırınalardan sonra da el'an belli olmamıştır. x Yukarıya yazdığımız telgrafta anlatılan hâdise 934 yılı Eylülü- nün sonlarında olmuştu, işitildiği zaman garabeti, yeniliği ve ilk kere yapılışı dolayısile herkesin gözüne çarptı: Üç haydut zengin bir kadının yazlık köşkünü soymya karar vermişlerd. Fakat köşk silâhlı bir düzüne hizmetçinin muhafazası Aaltında idi. Bundan başka bütün kapı ve pencereleri de bir zara karşı elektrikli imdat işaretlerini harekete getirecek olan makine- lerle techiz edilmişti. Bu durum önünde hayduatlar hileye baş vurmayı düşünürler ve ilk ham- lede de muvaffak olurlar. Yap- tıkları şey : O gece köşkte yenilecek ve içilecek olan her şeye uyuşturucu ve uyutucu ilâç koymaktır. Bu Izahatı okuduktan sonra neticeyi tahmin edebilirsiniz. O gece başta evin kadını olmak Üzere — köşkte kaç kişi varsa hepsli de — derin bir — uykuya dalarlar ve haydutlar da — ölle- rinl — kollarını — sallıyarak — içe- riye girerler. Maksatları gümüş yemek takımı veya tablo dahi ağır eşyayı almak — değil, ev sahibinin pek meşhur olan mücevherlerile —evde — bulabile- cekleri nakit parayı almaktır. Bu nokta da talileri müsaittir. Kasanın anahtarlarını çabuk bulurlar ve Kapıyı — kapıyarak, ellerini kollarımnı sallıya salliya, | gezmeye çıkmış Üç centlimen ile iki kadın gibi sokağa çıkmak isterler. Fakat bu noktada tali | akal gitmeğe başları Kapının | önünde, tesadüfen geçmekte olan iki polis memuru ile karşılaşırlar. Hallerinde, tavırlarında şüpheyi çekecek birşey yoktur. Fakat ceplerinin fazla — şişkin — duruşu polislerin gözlerine çarpar; me- murlar: — Durunur, emrini verirler ve birdenbire bir yaylım — ateşile ik yere düşerler. Etraftan ses işitilipte koşuluncıya kadar meydanda hiç kimse kalmamıştır. Ve ağlebi ihtimal bu cinayet yapamnı bulunamıyanların arasına karışacaktır, fakat.. Hadisenla ertesi gün haydut- ların yanlarında bulanan iki genç kız polis müdüriyetine İmzasız bir mektup yazarak — olum biten'eri ü Bulunamayan İki Kız Sağda Ace Faber, solda ve ortada Murton ve İrving Millen kardeşler, iki polisi öldürdükten bonra tutuldukları zaman.. haber verirler ve katillerin adla- rını da yazarlar, Polis bu mektu- bu alınca, Bir oötelde yatmakta olan üç haydudu tutmak Üzere bir müfreze polis yollar, fakat haydutlar, daha kapı tıkırdayın- ca, başlarına geleceği tahmin ederek silâhlarına sarılırlar. Ikinci bir müsademe başlar. Fakat be- veket versin bu defa yeniden kan dökülmez ve hâdise de hay- dutların — tutulmaları ile mihayet bulur. İşte yukarıdakl telgrafta elek- trikli sandalyeye oturtuldukları haber verilen haydutlar, bu vakayı yapmış olanlardır. Yalnız hâdise esnasında hay- Hem Karada, Hem De De- nizde Giden Bir Otomobil Bir Alman, İcat Ettığı Bu Aletle Büyük dutların yanlarında bulunup ta, son Aşıklarını ele veren genç kız- lara gelince, bunların kim olduk- ları el'ân anlaşılamamıştır. Bizzat haydatların da bu kızların sarih hüviyetleri hakkında malümat- ları olmadığı görülmüştür. Genç kızların bu işl neden yaptıkları ise, kendilerinin yazdıkları mek- tapta şu sabırlarla izah edi- miştir : “Biz Gşıklarımızla sadece hır- sızlık İçin ortak — olmuştuk, — iş cinayete dayanınca arada muka- vele kalmadı, vicdan azabı duy- mıya başladık. Bu şekilde hare- ketimizin birlcik sebebi de bun- dan ibarettir.,, Bir Muvaffakıyet Kazandı Bünee Herr Jakob Baudig iİsminde genç bir Alman hem karada hemde denizde yürüyen bir oto- mobil icat etmiştir. Geçenlerde bu otomobille Kobleng şehrim den hareket ederek Fransanın Kale Kmzmna gelmiş v- buradan da denize girerek Manj denizini aşıp İngiltere sahiline geçmiştir. Bu yüzen otomobil denizde saatte ancak beş mil süratle gi- debilmektedir. - Resmimiz genç mücidin otomobille Douvres sa- hiline çıkışını gös criyor. H IT..,.W"ı Gireceksiniz ? di — Deniz Lisesi Her sene mektebin dokuzunt! sınıfına talebe alınmaktadır. İf tekli talebelerin aşağıdaki şartlaf haliz olmaları lâzımdır: Anası, babası Türk - olan * Türk tâbilyetinde bulunan resri| veya aynı — derecede Maarifç? tasdik edilmiş ortamektep mez”'| nu olmak, mhhatleri denizin he hizmetine elverişli, vücutları t şekküöllü bulunmak, bu husust askeri hastahanelerden — alını raporları halz olmak, yaş 15 - 1 bulunmak. Isteklilerden Istanbuf da bulunanlar doğrudan doğruyf Heybeli Deniz Lisesi Müdürlüğü' ne, taşrada olanlar da bulunduF| ları yerin en yakın askerlik $W besi relsliğine Istida ile müracaf etmelidirler. Her istekli istidasına güverti makine, hava sınıflarından haf gisini - İstediğini yazmalıdır. istidaya şu vesikalar eklenir: Fotoğraflı nüfus cüzdanı, ve hüsnühal kâğıdı, şahadetnam ve tasdikname, askerlik öğretm minin mahrem siclli. Talebe mektebe kaydolund! ğu takdirde mektebin tâbi ol cağı kanun, talimat, emir ezasları kayıtsır ve şartsız ola! tamamen ve aynen kabul ed ğine dair taahhüt senedi verme! lâzımdır. Bu taahhüt senedin? sureti, mektep — müdürlüğünde veya askerlik şubesi reislikleri? den tedarik olunabilir. Müracaat müddeti Temmu: 1 incl gününden 31 inci günü 45 şamına kadardır. Bu sene İiseni ©n ve on birinci sınıflarile de: harp mektebine talebe alınmıy! gaktır. Okuyucularıma Cevaplarım Bursa lisesi dokuzdan 885 Bütünert: — Şimendifer makinist me' tebi, yalnız Devlet demiryoll memurlarına mahsustur. Hariçt' talebe alınmaz. Ancak D. D. memuru olduktan «sonra - orS girebilirsiniz. Maamafih bir istit ile arzunuzu bildiriniz. * Edirne Köprübapında Cudiye; — Gedikli deniz küçük za? mektebine stajyer olarak gi gençler imtihanla alınır. bunuzda ortamektep mezunu duğunuzu — yazıyoraunuz, — Dü başka mektepler seçmeye çalış Sümer Bank vasıtasile Rusy! gitmenize imkân olabilir. " latida ile bankaya müracaat nİz, vaziyetimnizi ve arzunuzu latınız. x» Sirkeelde Ali Zekiye; j — Mektubunuzu ve adreslt' okuyamadık. Daha-yazih ve PERŞ!NIIE 13 HAZİRAN 935 Arabi u l.hlllcvvıl "54 İ Rumi Bi Mayis, Ezanl heti v 02 1’ | 047 4 28 Alııııı 4g2 |17 13| Yata &39 (|16 14 imsak | 647| Güneş Öğle Tlelndil