— — ol ankâFa SA FİINANS MEMURLARI Mükelleflerin işleri Çabuk Bitirilecektir /Ankara, 5 (Husust muhabiri- | hakkında inzibati cezalar kon - Miz bildiriyor) — Finans me -| muştur. H lın kanun projesi Bakanlar | — Projenin mühim esaslarından g.eym ve_tılmışu_r. .Pm,enm biri de mal memurlarının mes - aslarına göre yedinci derece - İ den itibaren memurlar yüksek lek mersurları HT B tahsil görmüş olanlardan seçile- dır. Muhtelif servislerde iş gö - Sektir. Bu derece tahsili olma- | Ten memurlar diğer bir servise Yan mevcud memurların mük- | geçebilmek için bir sene müd - tesep hakları mahfuz tutulmuş- | Cetle ayni serviste bulunmaları tur, Bu gibi memurları Barem | ve o vazifede muarefe kesbetme u esasları içinde terfileri | Jerine bağlı olacaktır. Meselâ Ye keza mahfuz tutulmuştur. varidat servisinde bir memur beş sene bu serviste bulunma - ; ,Projeye göre mükelleflerin dıkça muhakeme servisine nal- 1 sür'atle bitirmiyen veya ledilemiyecektir. Finans Bakan- ları kapatmıyan ikinci bir 'a vergi tahakkuk ve tahsili -| lığı projede Finans memurları için ihtisası esası tutmuştur. — Resebebiyet veren memurlar ' .. . . Yüksek Mühendis mektebi Ankara, 5 (Hususi muhabiri- Tmiz bildiriyor) — Bakanlar He- Yeti Yüksek Mühendis mektebi Bizamnamesini onamıştır. Ni - K 'ye göre mektep şimdi- ik müşterek ders gösteren bir arlık kursile yol ve demiryo- lu, yapı işleri, şehircilik , su iş- İeri, elektro Vve mekanik işleri işleri şubelerinden Mürekkep olacaktır. İleride lü- görülürse yeni şubeler de AÇılabilecetkir. Mektebe alına - Sük talebenin lise tahsilini bitir Tüiş olması ve birinci sınıfına gi H;"Wl(leı'iıı 24 yaşından yukarı yaşta olmaması lâzımdır. Hükümet hesabına okuyacak falebe kaydı Bayındırlık Bakan — Hğmca kararlaştırılacaktır. Bu | Tülebeler mektepten mezun ol - Hükümet ciddi tedbir aldı ! Mersin, 5 duktan sonra mecburi hizmete tâbi olacaklardır. Mektepten ay rılan veya ölen leyli talebe yeri- ne müsabakada kazanmış tale - beler sıra ile almacaklardır. Ta- lebenin teknik şubelerinde her- hangi bir şubede tahsil edebil - mesi için müşterek kısmı bitir- mesi veyahud hariçte ayni de - recede tahsili görmüş olduğu - nu imtihanla isbat etmesi ge - rektir. Fen fakültelerinden mezun ©- lan ayni fakültede gösterilen derslerden imtihana tâbi tutula caklardır. Nizamnamede mü - dür ve müderrislerin idare heye tinin vazifeleri ve tedris heyeti- ne alınacaklarda bulunması lâ- zımgelen şartlara gösterilmek - tedir. ı.(—H"'"" muhabirimiz bildiriyor) — Mersinden bozuk ve hileli mal sev- i için yeni ve önemli bir karar alınmıştır. Mersine gelen ve li Handan yükletilen bütün mallar, Türkofisin nezareti altında ve zahire bor- ç uıle _tkını odası tarafından daimi şekilde kontrol edilecektir. Bu suret- lersinden bozuk mal çıkmasının önüne geçilmiş olacaktır. ee -.. SON DAKiKA Laval'in kabineyi teşkil etmiyeceği bildiriliyor ©, Paris, 5. ALA. — Laval, hu Gderek cı.evîıbını bildirmiştir. Bi akşam saat 1 da Reisicumura gi- 'V Savabın menfi olduğu zannedil. Pariste hâdiseler oldu g, Paris, 5. A.A. — Kabine buhranının neticeleri, dün iyi dhl_ıylye duyu!muşmr. Sağ cenahın bir çok grubları veîîlal:ıı:ga i tion Prınçı.ıııe azaları vaziyetten —memnun — olmadıklarını” İ u.!kıgdıyle nümayiş yapmak üzere caddelerde delaşmış- hq“'— Kartiye Latende ve büyük buluvarlarda halkın oldukça '€can içinde olduğu görülmektedir. Temaşagirlerin meşhur qü'“mın orkestra şefi Furtvaengler'in idaresi altında verilecek Walkyrie temsiline girmekte oldukları esnada Opera tiyat- 'bııunde bazı hadiseler olmuştur. hııed'y. faşist grubuna mensub olan bir takım delikanlılar, hal- Ti tiyatroya girmesine mani olmaya kalkışmışlardır. Cumu- Yet muhafız kıtaatmdan kuvvetli bir bölük — kamyonlarla he- "'h:u?:wı meydanına gelerek kargaşalık çıkmasına — mani ol- to K Argaşalık çıkarmak teşebbüsünde bulunmuş olanlardan bir 'Bü tevkif edilmiştir. Betit Journal'ın camlârı kırıldı .nmı_ 5. A.LA. — Bugün Petit Journal gazetesi idarehanesinin n be ciddi kınııklıklar çıkmıştır. Aksiyon Fransez taraftar- Öti Jurnal gazetesinin Frangın kıymetten düşürülmesi hm'khl'khkx yazılarını protesto ederek idarehanenin bütün cam- l _h_rmışlırdır. “nıı :nl'ınm. diğer bir cok verlerinde de buna benzer karışıklıklar zelzelede ölenler: 56.000 ıq"d"l. 5. A.A. — Ottavadan bildiriliyor: ııe"'dmtlmılıu göre depremde ölenlerin sayısı 56 bin kişiyi $ Basın kurumu Komisyonu R Ankara, 5 (Hususi muhabiri- miz bildiriyor) — Basın kurul- tayı tarafından teşkil edilen ko misyon bu sabah Basın genel di rektörlüğünde ilk toplantısını yapmıştır. Komisyonda direk - tör Vedat Tör , Bakanlık hukuk müşaviri Ekrem, Başmüşavir Bürhan ve müşavir Sadri Ertem bulunmuşlardır. Basın kurumu hakkında ha - zırlanacak kanun projesinin ana hatları üzerinde görüşmeler ol- muş, projenin hazırlanmasına başlanmıştır. Hükümetin bu projeyi ikinci teşrin toplantısın da kamutaya vereceği anlaşıl - maktadır. Proje kanuniyet kes- bedinceye kadar kurumun hükü mete beyannamesini vererek res men teşekkülü kararlaşmıştır. ——— C. H. Partisi Ankara, 5. A.A. — C. H. Par tisi genel yönetim kurulundan: 1.— Genel yönetim kurulu bugün toplanarak, Ankara, Ba hikesir illerinde açılan üyelik- lerle kelkit ilçesinde açılan baş- kanlığa yerlerinden bildirilen arkadaşların tayinleri onaylan- mıştır. 2.— Parti kurumlarını ku- rum, hesap ve çalışış bakımla- rından devamlı bir teftiş altın- da bulundurmak — için bu işi plânlamış ve Kamutayın bu yaz tatilinde bu yoldan — çalışmaya başlamasını onaylamıştır. Bu suretle bu azat sonunda illerin yarısı teftiş edilmiş bulunacak- tır. — Tediye günleri Ankara, 5. (Huşusi irimiz. bildiriyor) — Tatil ıiln:ı“;?; ol- ması dolayısile Fin:ıns_ bakanlığı te- diye günlerini pazartesi, çarşamba ve cuma olarak tesbit eti Atatürk'ün Armağanı (Baş tarafı 1 incide) Plân, tatbikıma geçilmeden evvel İçişler bakanlığına gön - derilecektir. Öğrendiğimize gö- re Filorya plâjında esas itibari- le üç kısm olacaktır. Birinci kisım halktan her ta- bakanın istifadesine tahsis edi- lecetkir. Bu kısımda büyük ga- zino yapılacak ve buraya pek u- cuz fiyatla girilecektir. İkinci kısma bilhassa hariç - ten gelecek olanların kolaylıkla istifadeleri için ufak köşklar ya pılacaktır, Bu köşklar ailelere ve yalnız gelecek olanlara kira- lanacaktır. Kumsallarda da 08 - tandda olduğu gibi tertibat ya- yapılacaktır. Üçüncü kısm ise büyük atel- lerden mürekkep olacaktır. Bu- rada en ucuz olarak yaşanabile- cek tam konfurlu oteller yaptırı lacaktır. Deniz kenarma da güzel bir iskele yaptırılacak ve İstanbul ile Filorya arasında muntazam seferler teminine çalışılacaktır. Ayrıca demiryolları ile anlaşı - lacak ve çok ucuz seferler ter - tip edilecektir. Floryanın en bü yük dertlerinden biri de sudur, Plâna göre Halkalının suyu Fi- loryaya getirilecektir. Plânın ilk hazırlıkları için be lediyenin ileri gelenleri şimdi - den çalışmaktadırlar. Dün de belediye reis muavini Hâmid ile fen heyeti müdürü Filoryaya giderek yapılacak iş- ler hakkında mahallinde tetki - katta bulunmuşlardır. Dün İs - tanbışl belediyesi reis muavini Hâmid ile görüştük. Bay Hâmid muharririmize dedi ki: — Filorya plâjınin istimlâk meselesi ikmal edildi. Tesçil de yapıldı. İstimlâk bedelleri de mahkemeye yatırıldı, Fen heye af ı TAN SIYASAL KONUŞMA ÜRK Cümhuriyet Halk Fırkasını Türk Busın Kongresinde temsil eden Bay Necip Ali'nin Türk ailesi hakkında. ki sözleri çok önemli bir temele il.ş- miştir. Bay Necip Ali bu sözleri ile Cümhuriyet Halk Partisinin, Türk ailesi hakkında beslediği ülküyü or- taya koymuştur. Parti Türk ailesini kuvvetli, muhkem, kolay kolay sar» sılmaz bir kurum halinde görmek ister. Parti aileyi topluluğun ilk ve en önemli bir temeli sandığından ai- leye hususl bir. önem vermektedir. İşte bunun içindir ki Türk matbua- tında bu esasa aykırı olan — ve aile kurumunu bozukluğa - doğru sürük- liyen yazıları parti takbih eder ve böyle yazıların olmamasını İster! Necip Ali'nin bu beyanatı tam ye- rinde olmuştur. & 'Türk allesi büyük bir buhran ge- çirmektedir. Birçok yeni ailelerin kurulmalarile dağılmaları arasında bazan aylar bile geçmemektedir. Bir kız talebemin evlendiğini işittim, te- tadüf ettim, tebrik eytedim, kızcağız gülerek: “Kocamla — ayrıldık!, Hayret ettim, sebebini — bil, dım, çünkü her gün gördüğüm işit- tiğim bu gibi ayrılıkların sebepleri hep aynidir, ekseriyetle — bir çü- rük yumurta kadar ehemmiyetsiz- dir. Eski aileler de sarsılmaktadır. Baylar modaya uyamam:ş, dan - gedemiyen, şık giyinemiyen, barlara gidemiyen eski bayanlarını beğen - memeğe başlamışlardır; yan — taraf- larda daha — uygün! bulmuşlar- der! Tabil bayan da kızmakta, kis- kanmaktadır! Ailede ahenk düzen bozulmuş! Karı koca gece gündüz biribirine kızgın, küskün, biribirine karşr sitemler savurmaktadırlar. Bü. tün evi öyle bir hava bürümüştür ki atrtık ocada karşılıklı sevgiden, bağ- hlıktan, tesanütten bahis bile edile- mez. Böyle bir havanın içinde büyü- yen zavallı masum çocukların kalp- leri paralanıyor, hayatları zehirleni - yor ve ana babalarına karşı derinden duymaları lüzmngelen sevgi ve hür- met hislerini gitgide kaybetmeğe başlıyorlar. Bu bava içinde çocukla- Tın hayata nasıl bir ahlâk zihniyeti ile atılacaklarını kestirmek pek güç olmasa gerektir. Soysal yaşayışın temelini bozan bu durumun soysal — bakımdan nekadar önemli olduğu meydandadır: Fakat onun bir de siyasal tesirleri vardır. Rejimi sevmişler, kadını özgenliğine (Hürriyet) — karşı — gelenler bu durumu, rejime bağlıyorlar,. kadı » nın erkekle beraber olmasına yanaş- tırmıyorlar! Bunlar — kadını kö « V€ telâkki eden ve bu sıfatla sırf şeh- vet için bir âlet olmak Üzere yara- dilmeş sayan eski rejimin ai.e reza- letlerini kolaylıkla unutuveriyorlar, Fakat biz kendi kurumlarımızı ko- rürken — eski rejimle mukayese et - mek tenezzülüne — yanaşmamalıyız. Bizim ülkümüz — bu gibi mukaye- selerin Üstüne çıkacak kadar yük- sektir. Yeni kurumlar kendilerini kendi erdemleri ile, bizim onlardan beklediğimiz faziletleri ile göstere- ceklerdir. Bundan ötürüdür ki bu erdemlerin bir an evvel ortaya çık- maları — bizim birinci derece gyıu— muz olmalıdır. ,Hiç şüphe yoktür ki bir topluluk bir uygurluktan (medeniyet) başka bir uygurluğa göç eden türlü tür « lü buhranlar geçirmek — mecburiye- tindedir! Aile de bu buhranların dı- şında kalamaz. Bizdeki aile buhranı da bundan doğmuştur. Hiç kuşku — etmemelidir ki başka yerlerde olduğu gibi bizde de bu buhran — geçicidir, aldığımız müesseselerle yaşayış arasında uy- Bunluk hâsıl oluncaya kadardır. Fakat bu müddet ne kadar kızaltı- lırsa o nispette topluluk kazanmış olur. Soysal hayatta uygunluk hâ - &l olduğu gibi siyasal alanda da te- rTeddüde meydan kalmaz, Fakat bu kısaltma ameliyesi na- sıl yapılır? Onu kim yapar? Bay Necip Ali matbuat ve edebi- yata işaret ederken pek isabet eyle- miştir. Asrımızda terbiye bakımından — matbuat ve edebiyat kadar - tesirli başka bir âmil yoktur. Bunlar hatta aileden ve mektepten daha kuvvetli. dirler. Çünkü —mektepte ve ailede ti de plânını hazırladı.,, Öğrendiğimize göre Avrupa- da seyahatte bulunan İstanbul vali ve belediye reisi Muhiddin Üstündağ da Avrupanın cn bü- yük plâjlarında tetkikatta bulun maktadır. Muhididn Üstündağ iki hafta sonra İstanbulda bulu- nacak ve Filorya plâjının plânı nı alıp Ankaraya götürecektir. Bundan sonra inşaata başlana - caktır, Plânın tamamen - tatbikı için ne kadar masraf yapılacağı he - nüz belli değildir. Maamafih İstanbul şehir büt- çesinde Filorya plâjının inşaatı için 300 bin liralık tahsisat mev cuttur. Bütçe ve plân İçişler Ba kanlığınca tasdik edilir edilmez Filoryada ilk çalışmalara başla nacaktır, SEDCI T AjiLESİ terbiye edenler, üzerine dahi matbu- at ve edebiyat tesir icra ederler. Matbuat ve edebiyatın bu alanda nekadar önemli bir rol oynıyabilece- ğine en açık misal Rusyadır! Malümdüur ki Ruslar da bir za- manlar — bir uygurluktan bir uy- gurluğa göç ettiler. Gene malümder ki Ruslarda da aile ve kadın bu göç- ten evvel — tıpkı bizde eski devirde olduğu gibi idı; orada da aile kapalı idi, kadınlar Rusların Terem dedik- leri haremlere — saklanıp her- türlü haktan mahrum idiler. Büyük Petro “Avrupaya pencere,, dediği Petersburg şehrini kurarak Moskovanın eski aileleri ile oraya gi- dip yerleştikten sonra — teremleri kaldırdı, kadına hklar verdi ve dış hayatına karıştırdı. Hatta kadınları bu hayata alıştırmak için “Assam- ble,, Assamblü adını verdiği büyük bulvarlar, geniş meydanlar üzerinde toplanmalar yaptırıyordu ve tram- petle kadınları davet ettiriyordu! Nomal olarak Rus ailes.nde de buhran başladı. Fakat Rus yazıcıları ve düşünen adamları işe koyuldular. Rus halkına aile ülküsü, ev kadını örneği vermeğe koyuldular. © cümleden olmak üÜzere rus çde- biyatının ve edebi dilinin kurucusu olan Puşkinin bir eserini zikredece gim, Bu eserin adı “Evgeni Önegin.. dir, manzum bir romandır. Meşhur Rus muüsikişinası Çaykolski bilâhare ondan bir opera yaptı. Evgeni Lon- drada tahsil etmiş asilzade bir genç- tir. Rusyaya geldikten sonra çiftlik komşusu olan diğer bir — asilzadeyi ziyarete gidiyor. Orada — komşunun kızı Tatlana ile karşılaşıyor! Evge- ni be masum kızla oynamağa, onu kendine çekmeğe başlıyor. Kız, Ev- geniyi seviyor. Ve kendisine bir mektup yazarak aşkını ilân ve evlen- mek teklif ediyor. Halbuki Evgeni yalnız eğlenmek, oynamak istiyor- muş. kızın evlenmek teklifini redde- diyor. Yıllar geçiyor, gayet zengin ve sarayda yüksek mevkü olan bir Ahtiyar ceneral kıza âşık oluyor ve kızın ana babası onu cencrale veri - yorlar. Kız Petersburga gidiyor, orada parlryor, ve herkesçe aranılan büyük salonlardan birisinin sahibi oluyor! Hiçbir şeyden haberi olmı- yan çapkın Evgeni kendisini birçok xzahmetlerden sonra salona kabul et. tiriyor ve galon sahibinin Tatiana olduğunu hayretle görüyor. Bir ba- lo esnasında Çırsatını bularak yalnız bir odada ayaklarına kapanıyor ve Tatiana'ya karşı duyduğu aşktan bahsetmeğe başlıyor. Tatiana ise başını sallıyarak: “Ne yalan söyliye- yim ben seni eskisi gibi seviyorum, fakat sen beni değil. Benim bugün- kü ihtişamımı, mevkimi, adımı, ser- vetimi seviyorsun ve beni elde ede- rek dışarda filân benim metresim- dir diye arkadaşların arasında övün- mek istiyorsun! Hayır! Bil ki seni gene eskisi gibi sevmekle beraber ben başkasına verilmişim ve ölünce. ye kadar ona sadıik kalacağım,, de- yip odayı terkediyor! Bu Tatiana tam iki batın rus genç kızlarının ülküsü oldu! Onun man- zum yazılmış ilk mektubu ile son sözleri herkesin ezherinde idi!. tiana'yı Turgenicfin, Dostoyevskinin ve sairlerinin kız tipleri artladı ve böylece doğruluğa, bağlılığa, karşı- lıkir fedakârlığa dayanan bir küsü kuruldu. Öyle bir Ülkü şevizm dahi kıramadı!! Acaba bizde de edebiyat ve mat- buat bu alana giremez mi? Bu yolu benimsemez mi? Ahmet AĞAOĞLU — AKBABA —. Yeni hafta tatili dolayısile: W CUMARTESİ ELEL VİTAMİN Bir narin anam vardır. Çe« limsiz ve hassastır. Yiyeceği şeyi iyi seçmek ve avuç içi ka- dar küçük midesine ancak kuv- vetli yiyecek indirmek ister. Çünkü abur cuburla dolduracak yeri yoktur. Onun için yemek işinde titizdir. Ne gibi titizdir, anlatayım. Yemeğin iyi pişme- sinde falan değil, vitamin me- selesinde. Gıdaların üzeri vita- min olduğuna hanidir iyice inandığı için bundan bilmem ne kadar evvel eve mahut bir dü- düklü tencere almıştım. Onlar- da pişmiş yemeği yememişti. Bu tencereler bir çeyrekte la- vuk pişiriyordu ama doktorlara bakılırsa fazla sıcaklık yaptı- ğından yiyeceklerin içindeki vi- taminler ölüyordu. Onun için anam bu tencereyi attı idi, Yis ne bu yüzden bir türlü konserve yemez. Tadı yerinde, biçimi güzel, adamın karnını da doyu- rTur ama — Vitamini yok!, der ve: — Nereden anladın?.. diye so« rarsam bana içerler. — Ben anlarım. Der ama na« sıl anladığını izah etmer... Bu vitamin lâkırdısı işte bu yüzden bizim sofranın daima üstünde konuşulan mevzuudur. Ben de şimdi anamın bu vi- tamin merakına uğradım. Lâkin yiyecek hususunda değil... Yazı işinde... Hergün birçok güzel, süslü, imzalı yazılar görüyo - rum, Doğrusu diyecek bir şey bulamıyorum. Okuyorum, hatta zevkle okuyorum. Lâkin okuyup bitirdikten sonra bir şey eksik olduğunu duyuyorum... Bu ek- sik nedir diye çok zaman dü- şündüm ve anamın yardımile buldum. Bu güzel, sevimli -ve (imzalı yazıların çoğunun vita- mini yok, Güzel, tatlr, biçimli konserveler gibi.. Bu yemeklet nasıl karnımızı doyurur takat vücudumuzu beslemezse, o gü- zel yazılarla da kafamızı doldu- ruyor fakat kültürümüzü besli. yemiyoruz. Çünkü vitaminsiz yazılar. B. FELEK aĞomah Hududunda (Baş tarafı 1 incide) ıımm bozulacağını yazmaktadır lar, “Lavoro - Fascista” bu sorum hakkında diyor ki: “Habeşistanın meydan oku « yuşları, iki ülke arasındaki dost luğa engeldir. Jojik, şunu soru- yor ; “Habeşistanın, aldırmamak suretile reddetmekte bulundu- ğu bir anlaşmayı, İtalyanın da bozarak özgürlüğünü elde etme si doğru olmaz mı?.,, Giornale d'İtalia, Habeşista . || nr İtalyan sınırı üzerinde gönleri çıkacaktır —- B ile toplamakla ittiham etenektedir.