—clll VA 6-6.938 —— ünya Gazetelerine Göre Hâdiseler 'GÜNÜN MESELELER! ÖNÜNDE GAZETELERİN YAZDIKLARI Almanyaya güvenilebilir mi ? Le Juornal'den: Avam kamarasında, hava paktı hakkında geçen konuşmalarda, göze çarpan ilk şey: Hitlere gösterilen güvende hemen hemen bütün reyle- rin ittifakıdır. Yalnız Churçhill buna mubhalif kaldı. Almanya ile bir hava paktı yapmak teşebbüsünde Sir Avs- ten Chamberlain bile mutaarrız de- üildir. İngiliz tezi şudur: “Almanlara, bir silâh yarışının faydasızlığı göste rilmişti. Bunun biricik s#onucu, Al « Mman kuvvetlerine karşı koyacak üs- tün bir müttefik kuvvetler grupunun tabassülüdür. Almanların — bu nok- tayr anlamış - oldukları zannolunu- yor.. İngilizlerin en kuvvetli uluslar. dan daha yüksek kuvvetleri vücude | getirmek “hususundaki azimleri de silâh yarışının faydasızlığını Alman- lara göstermiş olacaktır. Yalnız hava alanına yahut batı gü- venine munbasır kalsa i: nüş, itiraz kabul etmezdi. Londra ve Stresada atılan temeller, tcorice ba » kidir, Ancak, Alman manevrası, dev- letler arasındaki ayrılıkları istismar etmektir. Onların güttüğü amaç, İn- gilizleri, eski silâhsızlanma — fikrine dündürmektir. Almanya bir yandan Şark paktının Lokarno İle telif edile- miyeceğini iddla ediyor, bir yandan da İtalyada, İngilizlere karşı, Habo- şistan meselesinde gösterilen mem - nuniyetsizliği istismar etmek istiyor, İtalyanları daha elli bin kişi seferber yapmağa sevkediyor. Berliner Tageblatt'den: İngiliz - Alman deniz konuşmala- rının tayin edilen günde başlaması memnuniyeti mucip bir hâdisedir. Bu konuşmalar, belki, eski yaraları taze leyen bir sebep olabilir. Ancak, Al » manyanın hakiki niyeti hakkında yan hış bir düşünüşün ortaya çıkması, te esslf edilecek bir. haldir. Bununla beraber, açılacak görüşmelerin bir uz laşma ile sonuçlanacağı şüpheli sa - yılmalıdır. İngiliz ve Alman eksper- leri arasında doğrudan doğruya ko- nuşmalar yapılması, arsrulusal müna Sebetlerde elbet büyük bir ilerleme adımıdır. Bu konuşmalardaki tehlikeyi İn- gilterenin — görmemesi — şaşılacak bir şeydir. Bu yesile ile Mareşal Foch' vn deniz altı savaşları hakkındaki şu özlerini h lecek tiği noktada başlayacaktır.,, Observer'de: İşittiğimize göre, İngiliz hi Fransa, İtalya, Almanya ve İngilte- Tenin batı Avrupa: n Va paktı yapmak için ya bir konfe - ransla yahut diolomatik yollarla bir istişareye başlamalarınt istiyecektir. Böyle bir istişare let'arasında teorik Müştur. Almanya, Fransa ve İtalya bu işte John Simon No, 43 Edgar WALLECE — Hiç bir zaman izzetinefsi- Nizi incitmek istemem. Fakat Tesmen bizler, sizin hizmetleri. niZi ve mevcudiyetinizi kale a - İamayız, Ne söyleseniz, hiç biri- nin Parr'a faydası dokunamaz. O, talihini tecrübe etti, muvaf - fak olamadı, ne yapalım? Yale dışarıya çıkmağa hazır- lanr; ordu, vali çağırdı: — Şu noktayı belki aydınla * tabilirsiniz, Jack'ın babasını öl- düren Sibiy'yi hatırlarsınız Yale tekrar imler vardı? — Parr, ben, bir de resmi ste- hograf... bu düşü- | Churchill düşündüklerini İngiltereye — şimdilen | bildirmişlerdir. İngiliz hükümeti, en esaslr işin, önceden ber türlü karı - şıklıkları gidermek olduğu fikrinde- dir. Ancak, Almanyanın çarpışma kuv- vetinin mütemadiyen arttığı, bütün Büş gücünün artmasile mütenasip ve ahenkli olduğunu hesaba — katmalı - yız. Alman zihniyetinin harp felsefe. sile meşbu olduğunu da unutmama- kyız. Eğer, müdafaa sosyetesinin günden güne düşmesine müsaade e- dersek her hangi bir hava - taarruzu sonucunda düşeceğimiz felâket, 1914 |teki karışıklıkla kıyas kabul etmiye- | cek kadar büyük olacaktır.,, Sunday Times'den: Bir hava paktından sonra bir tah. dit paktı ve diğer sorulara ait başka bir pakt daha yapılması mümkün - dür, bunlar, barış ve güven ihtimal- lerini bir kat daha kuvvetlendirecek- tir. Bu ihtimaller ihmal edilmemeli- dir. Ancak, bunlar yapılıncaya kadar dünyanım bugünkü durumu karşısın- da hükümetler yalnız gerçeklere u - yarak hareket etmelidir. Nitekim, hükümetimiz beraberliği temin edin.- | ceye kadar uçak imaline karar ver - miştir. ——— aa | Çinle Japonya Anlaşıyor mu? Le Journal gazetesinden: Tohio — Çin-Japon hâdisesi hak kenda Japonya şu kararı ver: 1 — Hâdise, Tokio ve Nankin'in müdahelsi olmakıtzın halledilmeli. :ı'ı, çünkü, sırf, mahalli bir vak'a- ler, 2 — Görüşmeler ve konuşmalar, Çinin şimalindeki Japon garnizonu ile Pekin Çin otduları kumandanı general Ho arasında geçecehtir. 3 — Uzlaşmanın temelleri a ©- lacaktır: Tave - Keou mütarekesi şartlarına ve Pekin ve Tien « Ta” konsesiyonları istatüsü hükümleri - ne tamamile riayet edilecektir. Pekin - Tien Tsin ve Pehinde du- rürm daha az gergindir. Japonya » "en tavsiyesi üzerine General Yah Such Tiheng'in, Pekin hükümeti tarafından azledi zannolunu- :gv.nıı _ıGM bir mülâkatta de. l a © Üer birtakım resmi Çin şahsiyetle- rine hkarşı ittihamda bulunacaktır. Bunun sonuçunda, iş başına Japon taraftarı şahıslar ııcıııiq-»lıeılı- Hr..ş — Erkek... Zanneder.m. Stencgraflarmdan bi vi - üri idi. yanda — bir iki defa girip Vali bir dı » & çrkı(;dı- 'OSYa açtı ve bir kâ- — Gardiyanın -i a Baş taraflarını ;muh:: ';nr';". :i alâkadar eden taraf burası . ilr, Gözlüğünü taktı ve okur başladı: EM — “Mahküm yatağının üze - rinde oturuyordu. Parr ka: da duruyordu. Yale arkasını ka pıya dayamış, dinliyordu. Kapı, girin çıktığım için kapalı değil- di. Testiyi aldım, avlunun çeş- mesine bıraktım. Çünkü o sıra da beni başka bir höcreden ça- gırdılar. Avlunün kapısı - açıktı ama, o esnada kimsenin çeşme- ye yaklaşmasma ihtimal yoktu. Testiyi tekrar getirdiğim za- man, Parr elimden aldı ve istic vabı bozmamaklığımı emret! Alman endüstri kaynaklarının bu dö | ' 30000 e çıkarıyor. 'aponya benden sonra, di- | BELÜCİSTANDA | Göring'in Zelzeleden sonra yangınlar çıktı veba baş gösterdi Le Journal'den Bir zelzele ile harap olan Ou- etta, şimdi alevler içinde kaldı. Ankaz altında birçok yangım o- cakları hâsıl oldu. Ankazdan çı- karılamıyan birçok insanlar diri diri yanmıştır. Şimdiye kadar ankazdan çıkarılan yüzlerce ve yüzlerce cesede rağmmen henüz, felâketin kurbanları sayılamı- yor. Çuetta istasyonu, tamamile yı kıldı, yerinde yeller esiyor. Şi - mendifer, kısmen hasara uğra- dı, Mardek dağının eteğindeki İngiliz uçak alanı kullanılamıya cak bir hale geldi.Çuetta'nın bu mıntakası, bilhassa, zelzeleden mütcessir oldu. Bunun içindir ki, imdada gönderilmek isteni - len İngiliz uçakları Hindistan - dan hareket edememişlerdir. Duyulduğuna göre, bütün po lis kuvvetleri mahvolmuştur. U- mumi karargâh bir harabe yığı- nt oldu. Şimdi, yangın, kalan an kazı kül haline getirmektedir. 160 kilometre uzunluğunda olup Kelat'a kadar uzanan bir arazi şeridi üzerindedir ki, zel - zele bütün şiddetile duyulmuş, binlerce insan ölmüştür. Yerl: lerin: “Tanrınım unuttuğu yer - ler,, adını verdikleri bu mınta - kada birçok kasabalar mahvol - muş, âdeta süprülmüştür, Marshung, Batadero, Shikar- pour ve Lorkanadır ki ölüle- rin sayısı dehşet verici bir raka ma çıkmıtşır. Yirmi binden faz la ölü olduğu tahmin ediliyor. Son gelen telgraflar bu rakamı Zelzele sahası önünde bu ak- şam şiddetli bir fırtına başladı; Bu yüzden, hasara uğrayan yer- lere ve ahaliye yardım gönder - mek güçleşiyor. Yerli polis me- murlarından tek bir kişi kurtul- madı, Bütün hasara uğrayan ha valide örfi idare ilân edildi. Ke- lat'tan henüz sarih malümat yoktur. Ancak, Navab Khan Ba hadır ile Mir Şam Şar'ın ölüler arasında olduğu işitilmiştir. Aga Khan'ın söz'leri Parisin müzeyyen bir otelin- de oturan Aga Khan, Bülücis - tan felâketi hakkında Le Jour nal muharririne teesgürlerini ifa de ettikten sonra demiştir ki “Belücistanda Khan — yani | kral Hindistandaki Maharaja - | ların haiz oldukları kuvveti ve | salâhiyete maliktir. Fakat, ida- resi altında kendisinin tabii o - lan ve orta zaman beylerini an- dıran azçok hegemen serdarlar vardır. Cuetta şehri İngilizlere tâbi- dir. Burası Hind-Beluc hudu- dunun başlıca kale: Ouetta, üğünü çıkararak de- di ki: — Görüyorsunuz ya, stenog- raftan bahis yok. Bu stenoğraf hemen oracıktan tedarik edilen birisi mi idi? — Ben vilâyet stenoğrafların dan olduğunu zannediyorum. — Parrdan da izahat alaca - ğim ya.. Her halde Fransadan | dönmüştür. Siz burada iken ken disine telefone edeceğim. li S"Mmd? Şşu cevabı ver- : Stenograf küçük bir ka- sabadan tedarik edilmişti. Sibly nin esrarengiz ölümünün lerini tahkik ederken, bu adamın y Sibiv'nin ifarlesinin makine ile hir kopvesini ona da vermiz, lerdi. Bu stenoşsrafın parasını verin vermediğini pek ivi hatır - lamayordu. Parr'ın bütün bil - | dikleri bundan ibaretti. |. Yale, valinin yüzünün aldığı ifadeden, Parr'ın bu meseleyi aydınlatacak izahat veremediği ni anlamıştı. Vali sordu: Ağahan şimalden ve şimali garbiden ge- lecek istilâlara sed çeken tarihi bir noktadır, Tarihte, sert ve yi- ğit süler yetiştirmiş olan bura halkı, çok sakin ve konuksever- dir. Bu memleketin en büyük kısmında biricik nakil vaşıtası deveden ibarettir.,, Paris-Soir'dan: Ouetta'ya ilk asker,doktor ve hastabakıcılar uçakla gönderil - di. Sahahın ilk saatlerinde de - miryolu tamir edilebilmiş ve sıh hiye, erzak veasker trenleri derhal sevkolunmuştur. Çok sıkı sıhhi tedbirler alın - dı, çünkü, birçok veba vakaları çıkmıştır. Müthiş hastalığın, yersizlik, yurdsuzluk, uykusuz - hık ve gidasızlıkla zayıflamış halk arasında çarçabuk - sirayet edeceğinden korkuluyor, Asşker, sokakları termizleme - ğe ve açmağa başladı. Her da - kika ankaz altında ölüler bulun- maktadır. b vetta şehrini yirmi beş bin înglı'x vo'şlınd ııkyı::uun'ıılı- za ediyor. Harb arabaları ve top çu kuvvetleri de şehri korumak- tadır. Le Jurnal Des Debats'den Amerika Cumurbaşkant Roo- sevelt,İngiliz Kralı 7, George'u şu telgrafı çekti: *“Bu kadar ıztırap ve hayatın mahvına sebep olan Belücistan felâketini teessürle öğrendim. Amerika ulusu ve kendi adıma, haşmetlü zatınıza ve Hind ulu- suna en derin sevgimizi suna - rım, Açlıktan ölenler ve edilen erzaklar bildiriliyor Berlinden bildiriliyor: Elli ülke için tutulan istatis - tiklerden anlaşıldığına göre, 1934 yılında 2,400,000 e yakın a- dam açlıktan ölmüştür. Diğer taraftan bir milyon va- Bon arpa, 26,700 vagon kahve, 258 milyon kilo şeker, 26 milyon kilo pirinç ve 25 milyon kilo et, — Bu stenografın yüzü hatı- rımızda mi? ladY.h menfi tarzda başını sal- zz — Çünkü arkası bana dönük- tü, dedi: Vali bu işteki eksikliklere kı- zan bir adam tavrile kendi ken dine bir iki şey mırıldandıktan sonra dedi ki: — Bu stenografın Kızıl Çen ber tarafından gönderilmiş biri si olduğunu bana söylerlerse, hiç te hayret etmiyeceğim. Adli ye için bu derece mühim bir ve sikayi dolduran adamın hüviye tinin bilinmemesi şaşılacak iş - tir .Parr bu noktada büyük bir hata işlemiştir. Kendisini seve- rim, fıklıı hakikat ta budur. Za- ten mesleği bırakıyor. Gitsin daha iyi! Emniyet müdürlüğünde Parr m yakında çekileceğini herkes Öğrenmisti. Herkes bu haber - den meyus olmuştu. Meyus ol- mayan bir kişi varsa, o da Parr ıd_ı. Sanki bir şey olmamış, san- ki vazifesine yeni tayin edilmiş gil:, her gün işinin hasma ge- in Sofyayı ziyareti, ve ora- dan Atinaya geleceği haberi, son günlerde bir çok dedikodulara sebep oldu. Atinada Göringin bu seyabati, Al- manların, Sovyet - Fransız yaklaş - masına karşı bir mukabelesi olarak sayılmakta ve bir çok endişelere se- bep olmaktadır. Yunan gazeteleri hâ dise hakkında bir çok mütalcalar ile- Ti sürmüşlerdir. Proia'dan; “Bütün Belkan devletleri Alman- ya ile dostane münasebetlerde bulun maktadırlar. Romanya ile Yugoslav. ya, Almanya ziraat mahsullerini ih- Taç etmektedir. Yunanistanın p ve tütünleri için en iyi müşterisi Al- manyadır. Diğer taraftan, Balkan antantının politikası, şu veya bu büyük devletin yardımını — scek şekilde, Balkan - suşarsında faaliyet gös- termektedir. Bu itibarla, Göringin seyahatine verilebilecek mâna, olsa olsa, balayı seyahatinden istifade e- derek, Balkanlarla Almanya arasın- daki müşterek menlaat gösteren me- seleler üzerinde görüşmeler yapmak istemiş olmasıdır.,, Katimerini'den: “Göringin, Balkan — devletlerini, kendilerine ittifakla tayin ettikleri yükden ne dereceye kadar ayırabile- ceği bir meseledir. Esasen, kendi muntakalarına ait meselelere müdaha | lelere karşı kendilerini müdafaaya karar vermiş Balkan devletlerinin Al manyaya katşı, muahedeler - tarafın- dan kurulmuş nizam ve sulha kati bir sürette dost ve taraftar kalacak de- recede sevgileri vardır. İşte bu nok- tadan dolayı, Göring seyahatinin po- litika gayelerini bir tarafa bırakarak, sadece ticarf gayelere inhisar ettiği takdirde iyi neticeler vereceğini sa- nıyoruz, Bununla beraber Kral Bo - risin kendisine karşı gösterdiği bulun samimiyeti we Göringe refaka! eden şahsiyetler, bize, bu seyahatin bir balayı seyahatinden ziyade, da - ha geniş mânada bir politika mahiye ti olduğunu nnıımıırynr. Filhakika, Göringe refakat edenler arasında iki — Buğün evlendiğimin 25 inci yıldönümü... — Yeni karın nerede? — Önun gelmesine ihtimal yok, Çünkü be *ördüm liyordu. Bir gün öğleden sonra Jack'a rast geldi. Delikanlı emniyet müfettişini 6 kadar neşeli görün ce hayrete düştü: — Parr, dedi, sona eriyo- ruz galiba, öyle mi? — Evet, evvelâ benim' cani- bimden... Jack'a yakında polisliği bıra - kacağını anlattı: — Fakat siz esrarın bütün ip lerini ellerinizde bulundurduğu nuz bir sırada çekilirseniz, na - sıl olur? Vallahi bu çılgınlık! Yoksa bu canileri yakalamaktan büsbütün vaz geçtiler mi? Jack, babasının ölümündenbe ri ayak basmadığı sayfiyeye çe- kilmeğe hazırlanıyordu. Tutu - lacak adamlar, bakılacak adam lar, yapılacak tamirat, kendisi- nin orada bulunmasını icabetti - riyordu. — Oraya yalnız mı gidecek- siniz? — Evet, sizi davet etmeğe ce saret edemiyorum. Çünkü şe- hirde kimbilir ne kadar işleriniz vardır. Eğer övle olmaza de erel. seyahati müsteşar vardır ve bunlardan birisi hava müsteşarıdır. Bundan — başkâ, Sofya, kral Borisin kayın biraderi Prens Filip dö Hesg'in de bulunuşu, Almanyanın Macaristana istinat € “ derek Bulgaristan ve Polonya ile be- raber bir cephe kurmak istediğini gösteriyor. ğ Daha bir ay evvel, Alman adliye bakanı Rrank ta Sofyayı ziyaret et * mişti. Bu kadar kısa bir müddet ( « çinde Göringin Sofyaya gelişi, Frank tarafından esasları kurulan sıkı bif teşriki mesainin tamamlanması vt katileşmesini Hade edet. Göring Sof dan evvel Varşova ve Budapeşte * y'yede gitmiş olması bu seyahate bif nümayiş mahiyetini de — vermekte- dir.,, Elefleron Vima'dan “Göringe krallara yakışır bir kat- şelanma yapılması ve münakalât ba- kanlığı ile harbiye bakânlğı binala- rna muazzam Hitler bayrakları asılk —uş olması, Sofyada çok büyük bir teessür uyandırmıştır. Kral, Göring ile on dört saat görüşmüştür. Son Goering me, Çam - Korudaki kralm sa- ı'-f;:dı olmuştur ve akşam saat 20 den sabahın saat 3 üne kadar sürmüş tür. Sonta, kral Göringi, giderken, bizzat teşyi etmiş ve piyade, tayya- re kıtaları tarafından, Göringe mera- sim yapılmıştır.., Bu gazetenin Sofya muhabiri di « yor ki: “Bazıları bu seyahatin bizzat Gö« ring tarafından yapıldığını, bazları da Bulgar hükümetinin daveti Üireri- ne yapıldığını söylemektedir.Görünü: şe bakılırsa, Göring Sofayaya, Bul- garistanı Tuna paktına girmemeğe ikna için gelmiştir. Bu paktı İtalyan- lar ortaya di ve Sofyada, Greger Vasiletf ile Viyananım eski Bulgar sefiri Teodor Nekoli, paktı şiddetle müdafaa ediyorlardı. Görüş- meleri cunasında — Göring ile kral, Pilsudekinin ölümünden sonraki Av- rupanın arstulusal vaziyeti ile Frane sa - Sovyet paktindan sonraki yeni yaziyeti ve Almanyanın muahedele- rin yeniden tetkikini emri vaki yap- mak üzere düşündüklerini gözden ge çirmişlerdir. Barı kimselerde, Cörin- gin Bulgaristana harp malremesi tek lif ettiğini söylüyorlar. Şurası da var ki, iyi haber alan mahfeller, B';ıâ.r halkının bu ziyarete karşı gösterdiği alâkasızlığı kaydetmektedir. Bulgar balkı, Almanyanm Bulgaristanı yeni maceralara sürüklemek için sarfetti- ği gayretleri hoş görmemektedir. Bu mahafile göre resmi Bulgar mahfel - leri, her hangi bir siyasf grupa gir < memek arzusundadırlar ve bu bakım- dan Göringin teşebbüsü muvaffak ol« maraıştır. Diğer taraftan Göringin Bükreşe Ritmek üzere Romanya hükümeti ne£ dinde yaptığı ihsaslar netice vermiş- Bunun üzerine Göring Bükreşe idemeden geriye dönmüştür.., seniz, çok memnun olurdum. — Zaten bundan sonra bana metelik veren yok. Evet, bir gün nazik davetinize icabet ederim: Zaten mühterem babanızım ölü- münden beri köşkünüzü görme dim, Yeniden o civarı bir göz * den geçirmek fırsatını bulursam ben de memnun olurum. Parr şeflerinden iki gün izin istedi. Jack o akşam köşke gid€ ği için, kendisi de hemen eve döndü. Küçük bir valiz hazırlar dı. Yale'e ufak bir mektup yaz* dı ve istasyona indi. y Mektubunun sonuna şu haşi yeyi ilâve etmişti: “Belki bazı ahval benim Te dönmemi icar “tt'- man beni çağırmakta te. cddüt etmeyiniz.,, şehi ** —33 — UYKUSUZ GECE Parr trende pek şen görünmi yordu. Gazetelerin yorulmadat! Kızıl Çenberin son cinayetlerin” — den bahseden yazılarına dalmi$