>& 4-6-935 da başkanlı, » tehlikesi Börüşülmüştür. Fine en bahsedilmektedir. Mütehassı *yahatine Sürecek ve i gezilecektir. Celâl Bayar Rusyaya gidiyor Ankara, 3 Ekonomi Bakanı Celâl Ba - ,"r kısa bir müddet kalmak üze * Çarşamba günü İstanbula gi- ektir. Celâl Bayarın Temmu Zün başında Sovyet büyük elçisi Karahanla birlikte Moskovaya Eitmesi kararlaşmıştır Vatani hizmet Karşılığı maaşlar Ankara, 3 (Hüsusi muhabiri- Biz bildiriyor) — Finans Ba- a:'hğl bugün defterdarlıklara V eç MNim yaparak vatani hiz- Mt mukabili maaşların üçer ay lk q;:_ıi':"i“ başlanmasını bildir- | XM& v -SON DAKiKA z Lo: g"de“hminlue göre, d'uğn 26 Behri, Nb“l edilmişlerdir. oldı ü oranlanmaktadır. Habeş S Ka kesin Nü & Rnele vardır. "tibi & Sonra Vai Lâvmnsi ond Xa Neç hayatını eei olarak B İeMtiz Vali Ve Kaymakamlar - Ankara, 3 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Iç Bakanlık va- ve kaymakamlar arasıtda geniş mikyasta değişiklikler yapa- Saktır. Bu husustaki kararname hazırlanmağa başlamıştır. , Halen açık bulunan Çorum, Beyazıt, Muş ve Maraş vilâyetle- 1 de valiler tayin olunacaktır. Kastamonu valisi Fazıl ile Kırk- l"!li valisi Faik'in vilâyetler idaresi genel direktörlüğüne tayin- sların Tetkikleri | , 3 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Fransız Finans Mütehassıslari hafta sonuna doğru memleket içinde bir teftiş îtkıcıkl.ırdır. Mütehassıslarım bu seyahatleri bir ay İstanbul, Konya, Adana, Zonguldak, Trabzon vilâ- Çoruh saylavı öldü , Ankara, 3 (Hususi mühabiri- miz bildiriyor) — Çoruh sayla- vı Ömer Fehmi bugün velat et- miştir. Cenazesi yarın merasim- le kaldırılacaktır. Buhran vergisi Ankara, 3 (Hususi muhabiri- miz bildiriyor) — Teşviki sana- yi kanunu gibi hususi kanunlar la kazanç vergisinden muaf tu- tulan mükelleflerden buhran vergisi alınması hakkındaki ka- nunu Finans Bakanlığı bugün valiliklere tamim etmiştir. Finans memurları kanunu projesi Ankara, 3 (Hususi muhabiri- miz bildiriyor) — Finans Ba « Sanmladıalrenileİriamanecuun lanmakta olan finans memurla- rı kanun projesi bugünlerde Ba kanlar heyetine verilecektir. e|_zele Kurbanlarının Miktari 40.000i Buldu 'ndra, 4 (A.A.) — Onetta Zelzelcsi kurbanlarının miktarı kırk bine varmaktadır. Yalnız Ouetta şeh- bin kişi ölmüştür. Ölenler arasında 250 İngilizin bulun haber verilmektedir. Hint Hükümeeti, pazar günü Çuctta | .umm Süel kordon altına almıştır. Şehrin halen sağ olan ahalisi n hastalık çıkmasının önüne geçmek için şehri bırakmaya _Yeni Bir Yer Sarsıntısı Oldu | kaçatanbul rasathanesinden bildirildiğine göre dün saat 11 i 22 'a 58 saniye geçe merkezi İstanbuldan 3700 kilometre uzak ü lukça şiddetli bir yer sarsıntısır kaydedilmiştir. Bunun da Wnğ““ndj iki gün evvel kaydedilen yer sarsıntısın bölgesinde ınırında Kavga Somalide Italyan - Habeş sınırında i bir k * vukua gelmiştir. Salâhiyettar İtalyan çevreni bu =mu in malümat almamıştır. * » 3 (A.A.) — Dün Napoli ve Cenevreden doğu Afrika- İ büyük vapur hareket etmiştir. Nazaryo - Satıra ismindeki hi yaburların birisinde bin topçu neferi 70 küçük Zabit ve 54 za- ir, Duşeza - d'Austa ismindeki diğerinde ise 600 mütchas İrakta .2 Şeyh Asıldı %'“dî!, 3 (A.A.) — Son zamanlarda Roumai'de çıkan isyanın 5.1 sayılan iki şeyh idam edilmiştir. Bu hükmü veren as- y'lt_ oı::'kema diğer bir çok âsilere uzun hapis cezaları vermiş- Fırat üzerindeki Shuyuteh şehri bir hava bombardıma- teslim olmuştur. Hammer mmtakasında İrak ordur ı—lıh:'llete karşı yapmakta olduğu harekât devam etmektedir. etmiş olan kabileler, Firat nehrinin bentlerini kesmiş- ' yüzden Firatın geçtiği bir çok yerler âdeta göl haline n Bıraktığı Kitap Ta, 3 (ALA.) — Miralay Lavrens (Para kuvveti) adlı bir tır. Lavrens bu izerinde İngilterenin hava teşkilâ- b ınl_ım_ııkudır. Miralay bu kitabıntri 1940 sene- — *Vvel neşredilmiyeceğini yazmıştır. x T. Rüştü Aras Ankarada Ankara, 3 (Hususi muhabiri- miz bildiriyor) — Dış işler ba: kanı Tevfik Rüştü Arasın yarın ki Parti grupunda son seyahati etrafında izahat vereceği tah- min olunmaktadır. Atatürk'ün Telyazısı Ankara, 3 A.A. — İsveç prenseslerinden İngrid ile Da - nimarka veliahdının evlenmele- ri münasebetile Reisicumur A- tatürk ile İsviçre veliahtı prens Güstav Adolf arasında taati e- Te zakare ÇATLAR Türk Hava Kurumu Merke- zinde Dün Toplantı Yapıldı 5 Anluı'ı. 3 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Bugün saat »30 da Türk hava kurumu genel merkezinde Reis Fuat Bulcanın mda umumi bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda hava ni bilenlerin çoğalması için alınması ican eden tedbirler KRONIK Güne'şin Günü Hafta tatili gününün çuma - dan pazara geçmesi, doğrusu, pek kibarca oldu. Eski kanuna göre cuma günü *tatilden sonça, bir gün aralıkla, pazar günü tekrar tatil yapmak hem din- lenmek istiyen yorgunları, hem de gezmek ve eğlenmek istiyen gençleri sevindirdi. Hele 'ara- lıktaki günün de ay başına gel- mesi, memur olsun, esnaf olsun aylıkla geçinen İstanbul halkı- nın keyfini bir kat daha arttır- dı. Büyük devrimimizin bu saf- hasını da böyle kibarca çevir- meği düşünen başlara derin say gılarımızı sunduktan sonra, bi- zim de içine girdiğimiz Avrupa medeniyeti âlemine pazar tati- linin nasıl girdiğini araştırabi- liriz. Haftada bir gün herkesin dinlenmesi kuralı ilk önce İsra- il oğullarında başlamış gibi gö- rünür, Onlardan önceki ulus- larda herkes için bir gün işten dilen tel yazıları şunlardır: İsveç veliahti Son Altes Prens Güstav Adolt STOKHÖLM Prenses İngrid ile Danimar- ka veliahdı prens Fredrik'in ev- lenmeleri münasebetile en hara retli tebriklerimi kabul etmeni- zi ve mümtaz evliler nezdinde en halisane temennilerime ter - cüman olmanızı rica ederim. Kamül Atatürk Son Ekselans Reisicumur Kamâl Atatürk ANKARA Kızımın evlenmesi münasebe tile izhar buyurmak lütfunda bu lunmuş olduğunuz dostane te - mennilerden dolayı zatı devle - tinize samimi — minnettarlığımı arzederim. Güstav Âdolf Kabul edilen Kanunlar Ankara, *3.A.A: — Kamutây * H%Mâ&fâî’îünacı&inl de bulunan kanunlar - üzerinde görüşmüş ve bu arada İran dev- leti ile 132 yılı sonuncu teşri- ninde Ankarada imza edilmiş olan emniyet, bitaraflık ve eko- nomik emekbirliği antlaşmasını kabul etmiştir. Kültür bakanlığının merkez örgütleri hakkındaki kanuna ek olarak kabul edilen bir kanunla da bir ar genel direktörlüğü, özel okullar, beden eğitimi ve izcilik, yayım direktörlükleri kurulmaktadır. Kamutay yine bugünkü top- lantısında sıhhat ve içtimai mua venet bakanlığı tarafından An- kara merkez hıfzıssıhha mücs- sesesinin türlü bölümleri için getireceği yabancı uzmanlarla müddeti beş yılı geçmemek üze- re mukavele yapmaya mezuni- yet veren ve - memleketimizde açılacak arsrulusal — panayır ve resimlerden muafiyetine dair kanunları tasvib etmiş ve 4 bi- rinci teşrin 126 dan önce bulu- nan vakıflara aid tatbikat ka- nüun lâyihasını görüşerek kabul etmiştir. Kamutay çarşamba günü top- lanacaktır. HABERLERİ j [—ANKARA KÜÇÜK| * Ankara, 3 (Tan) — En iyi Elma nevilerimizden olup Av- rupaya çok miktarda ihraç et- mekte bulunduğumuz Kastamo nü, Amasya ve Niğdede elma kurdile Ankara şehri mıntaka- sında da meyva ağaçları hasta - lık ve kurtlarını temizlemek için geniş mikyasta mücadeleye baş lanmıştır. * Ankara, 3 (Tan) — İngiliz müstemlekelerinden — Rodezya, Nijerya, Jamayka, Trinidad ve Tanganikadan — memleketimize yapılacak ithalât bedelleri hak- kında 11 sayılı kararnamenin 32 inci maddesi hükümlerinin taşbik olunması kararlaşmıştır. çekilmek ve dinlenmek mecbu- ri olduğuna dair kitaplarda bir kayıt yoktur. Her ulusun bay- ram günlerinde işlerini bıraka- rak tapınmakla yahut tanrılara ikram edilen ziyafetleri yemek- le vakit geçirdiği bilinmektey- se de, bellibaşlı bayramlardan başka tatil günleri olduğunu bilmiyoruz. Yılın birkaç ayında dersleri bırakarak tatil yapmak bile İs- rail oğullarından kalmadır, ÖOn- lardan önceki uluslar arasmda ders okumak zaten yalnız zen- gin çocuklarına mahsustu. Öğ- retmenler kendileri dinlenmek veya okuttuklarını dinlendir » mek istedikleri vakit bazı gün- leri uğursuz sayarak o günlerde derslerini tatil ederlerdi. De- mokrat bir ulug olan İsrail oğullarında zengin olmayanla- rın da ders alabilmesi için yılın bir yarısı tatil sayılır, o aylarda öğretmenler ve öğrenenler pa- ra toplamak üzere diyar diyar gezerlerdi. Bizde de- vaktile lebenin cerre çıktıkları gibi, Mektep tatili böyle ökono - mik bir sebepten çıkmış ise de, hafta tatili İsrail oğullarında din emrile gelmiştir. Tevrat'ın daka baş taraflarında Tanrının dünyayı altı günde yarattığı hi- kâyesinde, yorgunluğunu çıkar- mak için, yedinci günü dinlen- diğini ve o yedinci günü müba- rek saydığını bilirsiniz. Bundan dolayı bütün insanların, İsrail oğullarının tanrısına teşekkür borçları vardır. Ya, Tanrı yo - rülmayıp ta haftanın son günü dinlenmeği hatırına getirme- seydi? İsrail oğulları bu, haftada bir gün dinlenmek lüzumunu ilk zamanlarda pek tanımantış oja- caklar ki, Musa Peygamberin kurnandası altında Mısırdan çıktıkları vakit, Sina dağında kendilerine gelen Tanrı emirle- rinin en zorlusu hafta tatilini tanımak ve o gün hiçbir iş tut- mMamak emri idi. Bu emri tanı- mayanların kafaları kesilmesi- ne de emir çıkmıştı. Bereket versin ki, şimdiki kanunlar, Mu- sa'nın dağdan getirmiş olduğu kanunlardan çok yumuşak ol- duklarından, hafta tatili günü işlerini bırakamıyan dükkâncı- lar şarbaylığa bir vergi vererek kellelerini kurtarabilirler, © kadar zorlu emirle gelen hafta tatili kuralına Yahudi so- fuları pek ziyade riayet eder - lerdi. Hahamlar sabat yani cu- martesi günü otuz dokuz türlü işi yasak etmiş'erdi. O günü ekin ekmek, çift sürmek, ekin almak yasak olduğu gibi ateş yakmak, dikiş dikmek bile ya- saktı. Cuma günü akşamın al- tısında sabat girdiği vakit er - tesi akşam altıya kadar insan bulunduğu yerden ik? bin dir - sek, yani şimdiki hesapla bir kilometreden ileriye gidemezdi. Böylece, Sina dağında başla- yan hafta tatili gününü sonra- dan hiristiyanlık pazar gününe çevirdi. Buna sebep olarak ta- rihçilerden bazıları, yalnızca, iki dini biribirinden ayırt etmek arzusunu gösterirler, Hiristiyanlar arasında kaba sofularılla Isa'nın cuma günü çarmıha gerildikten sonra pa - zar günü tekrar dirilmiş oldu. ğunu ileri sürerek ondan dolayı hafta tatilinin pazar günü oldu- ğunu söylerler. Bunun için pa- zar gününe de “efendimizin gü- nü” adını verirler, Öysa ki, İsa'nın tekrar diril- diğine inanılsa bile, bunun pa- zar günü olduğuna dair hiçbir haber yoktur. Onun hangi gün çarmıha gerilmiş olduğu bile hâlâ iyice hesap edilememiştir. Cumartesi tatilinin pazara çevrilmesine sebep, Saint-Mark İncilinin gösterdiği şu hâdise olması pek muhtemeldir Bir cumartesi günü İsa yanında ha- varileri ile birlikte bulunduğu halde bir buğday tarlasından geçerken açlığa dayanamaz, bir kaç başak koparır ve buğday ta- nelerini çiğ çiğ yer. Orada bu- nu gören Yahudi kaba sofular cumartesi günü ekin koparmak asak olduğunu hatırlatarak îıa'yı bir defa daha suçlu çıka- rırlar, Aralarında ağız kavgası da olur. Havariler bu hadiseyi unut - madıklarından, sonradan İsa- nın dinini yaydıkları zaman Ya- hudilerin sabat gününe karşılık paganistlerin güneş günü diye”* saydıkları pazar gününü tatil ve toplanma günü olarak seçer- ler, Bir rivayete göre, böyle yap- malarında bir sebep daha var- dır: Yahudi dini kendisini yal- nız Tanrının seçme kulları olan İsrail oğullarma mahsus diye tanıttığı halde hiristiyanlık bü- tün insanları birleştirmek isti- yen evrensel bir din olmağı id- dia eder. Bütün insanlarım ta- nıyacakları en büyük kuvvet te şüphesiz güneştir. Hangi din olursa olsun, asırlar geçtikçe kuvvetini ve parlaklığını kay- bettiği halde güneş hiçbir vakit parlaklığını ve hayat kaynağı ' i kaybetmez, —. İşte pazar tatili Avrupaya böylece hiristiyanlıkla, fakat İsa'nım tekrar dirildiği gün di- ye değil, güneş günü diye gir- miştir, İngilizler yakım zamanlarda pazar tatiline hafta sonu olarak cumartesinin yarısını da — kat- makla güneş gününün parlak- lığını bir kat daha arttırmışlar- dır. İsrail oğullarının on iki kabilesinden çölde kaybolan bir kabilenin İngilizler olduğuna dair bir rivayet bulunduğunu bilirsiniz. İngilizlerin bu hafta sonunu düşünmeleri de o riva- yeti doğru gibi gösterir. Bu su- retle sabat gününün de hiç ol- mazsa yarısı güneş gününe ka- tılmiş olur. Her halde sabat tatilini gü - neş gününe çevirenlerin, eski hahamların koymuş oldukları otuz dokuz yasağı birlikte al - mamış olmaları pek isabettir. Pazar günü dükkânlar kapalı kalsa bile, iki bin dirsekten ile- riye gitmenin yasak olmaması büyük bir iyiliktir. Hele, İngilizlerin yaptıkları gibi, pazartesi günün öğleye ka- dar kısmı da hafta tatiline katı- hrsa iki defa yirmi dört saat içinde iki bin dirsekten haylıca uzak yerlere kadar gidip dön- mek mümkün olur. Önun da bir gün olacağını umarak, şimdilik yeni tatil günümüz hepimize kutlu olsun! G. A. HAFTA Bugün 4 sayfa ilâvesile renkli resimlerle 16 büyük sayfa çıkmıştır, Tarihde Adalar: (Ahmed Refik) Beyoğlu (Nizameddin Nazif) Şu sıkı imtihan günlerinde... Yazan : Peyami Safa. En eski deli doktoru Raşid Tahsinle * bir saat. 'Tevfik Fikret ve Manisa timarhanesinde dis talebesi Mumlar sönünce: Arnavud bektağıları. Hafta her yerde 7,5 kuruştur, h tasaray bir mühen. GÖRÜŞELİM, AMA NASIL ? Bir kekeme dostum var. Ben ke- kemeleri severim. Söz ıii_ykmek için emek verir, uğraşır. Lâfın ta- dıma bakar ve sözü adamın aklına mıhlar. Yalnız pek katmerli keke- me olursa görüşmek güçleşir. Hı_lı. bizim gibi leb demeden leblebiyi anlar ve anlatanlar için sıkımtılı olur. Kekemeler zeki adamlardır. Zaten bu hal sinirden geldiği için hassas olurlar. K urşısındakinin sı- kıldığını farkederler. dostum dün bana gelmişti — Na na na nasılsın.... O sırada kahveci geldi.. — Bir şey içer misiniz?.. Döndü ve kahveciye: — Ba bana bir hafif ka kahve.. dedi.. p Çocuk yüzüme baktı. * — Babam burada değil.. dedi. Kekeme doınınh l;hmi çocü: bönlüğüne kızdı... eg İ yey e T y T bi bilmez misin?. Kahveci kırdığı potu anladı.. — Affedersiniz. Yanlış anladım. Ne ise onu » .vuşturduk.. Şimdi örü, Tâzım, * 'a Tan, nası sa sa sa.. — Anladım. Satılıyor. — Ma ma ma ma... — Makineci geldi. —Hayır,.. ma ma ma ma ma — Makale?.. — Hayır... Ma ma ma marul ya- zını 6 © okudum. — Evet!.. Sen ne yapıyorsun?.. — Hiç... Ba ba ba ba... — Babanla beraber mi çalışıyor« sun? — Hayır... Ba ba ba Lı ba. ada, pâzarında... — Anladım... Dükkân mı? — Hayır... De de de de de po me me me muruyum. . — Nerede oturuyarsun?. — Su su su su su su.... diye tek- rarlarken odacı Mehmet koşarak testi ile bardağı getirdi ve o sözü. nü bitirmedi: * — Suadiyede... a — Ondan sonra kalktı, elimi sıktr. — Bu bu bugün kâ kâfir yine az- dı.. dedi ve dilini gösterdi. — Aldırma... dedim. — Gö gö görüşelim... Ama.. na na nasıl.. dedi ve çıktı gitti. Dü- şündüm.. Söyliyeceğini söyliyeme« mek ne sıkıntıli. bir iş. Gazeteci olarak biz bunu farketmiyoruz ama bir kekemenin önünde gözümü- ze batıyor.Ya Allah saklasın... Ada. mın dili yerine aklı ke' elerse. O ekstra ekstra bir şey olur... »- B. FELEK dem Yugoslavyada (Baş tarafı 1 incide) rilmektedir. Ayrışık parti şeflerinden biri 5 mayıs seçiminde listenin başt- na Maçek'i köymak suretile Hırvatlarla birleşen Sırp muha- lif partilerinin bu uzlaşma fik - rini değerlemiştir. Maçek, Sırp ulusuna bir te- şekkür bildiriği neşredecektir. Göründüğüne göre, Skopçina konuşmalarına — iştirak etme- mek fikri, Hırvat partisi tara- fından telkin edilmiş ve istinkâf politikasına düşman olan Sırp ayrışık çevreleri tarafından is- tenmiyerek kabul edilmiştir. Bazr saylavların, bu karara al- dırmamaları mümkündür. Ayrışıklar Belgrad, 3 (A.A.) — Yeni me busan meclisi bugün ilk olarak üyelerin en yaşlısı olan Bay Ste va Jankuviç'in başkanlığında toplanmıştır. Mebuslar intihap mazbataların 1eğreti başkanlık divanına vermişlerdir. Ayrışık - lar bu toplantıda hazır bulun - mamışlardır. Bundan şu sonuç çıkarılmak lâzımdır ki, ayrışık- ların dünkü Pazar günü Agram- da yapmış oldukları toplantıda mebusan meclisinin celselerine iştirak etmemeyi onaylamışlar« dır. Ayrışıkların Sırp kolunün bu suretle Hırvatların fikirleri- ne iştirak etmis oldukları anla- şılmaktadır, Bire b x