—— 16-5- 935 Ankara, 15. ALA. — Bugün Sdat 13 de illerden gelen dele- eler şerefine Cumuriyet Halk P"lisi genel sekreteri Reveb 'eker parti sofrasında şu söyle- Vi söylemiştir : 8 Öz arkadaşlarım, 14 Ankaraya gelişiniz vazife ol- d.“ğ_“ andan - itibaren benim çe- Bitli vazifelerim arasında diğer 'it vazifem daha vardı. Bu da, gelen arkadaşm — Ankara | toprağına ayak bastığı anda e- him ile elini göğsüm ile göğsünü Sarıp sıkmaktı. (Alkışlar). ' Arkadaşlar, bu vazifeyi yapa- Madım, yapamadığım yalnız bu hu değil, hepinizin yurd hakkın- daki duygusunu ve oraları için, burası için, bütün yurt için, mut- bir fayda olduğunda şüphe Olmuyan fikirlerinizi, konuşma- dileklerinizi şahsen din- !Rıızyi de ödev sayardım. ngn İÇten vazife sayışıma, hepinizin inani olduğuna da, zerre kadar Şüphem yoktur. (Hay hay ses- v beri). | Fakat arkadaşlar buna rağ- | Men gördüğünüz, sade gördü- üz değil, içinde bulunup kuv Vetlendirdiğiniz ve değerlendir- diğiniz çetin çalışmaların tutu- Cu hali, meşgul gcı hali, bu n 5 l eei e :ğîıw beni bıraktı. Niha- yet bu eksikliği önlemek için bir çare diye bugün bu parti sof- çyunaum. Buğankrtuşmayı. dü- bir lokma yemek yeyiş için de- ğildir, bu toplanıştan gaye, he- bulunuşundan ayı hepimizin rek duyguları üzerinde, müm- kün olduğu kadar kısa çizgiler işinde. konuşuşunu temin etmek | tir. Bu parti sofrasında bu bera- ber bulunuştan istifade ederek sizlere hoş geldiniz, derim. Ve Bizlerin yüce, değerli ve sevimli Şahıslarınızda, en büyük liya- katla temsil ettiğiniz partimi, bütün parti teşkilâtinı selâmla- Tım. (Sürekli alkışlar). | . Arkadaşlar, ulusal önder, bi- ;trn yüce Şefimiz Kurultayda ,Parti çalışmamızı bilhassa öv- Müştür, Bu, bizim bir taraftan Böğsümüzü kabartırken,diğer ta da bize bu deyimli yolda istiyen bir ödev vermektedir. Parti ça- şekli, mana, kuvvet ve tri itibariyle bildiğiniz gibi hepimizin bir ve beraber iş edi- Bişi sayesinde, son yıllarda ÖZ- ehmiştir, özlenmiş, koyulaşmış tmerleşmiştir . Bu Parti 1, yurdun ileri gidiş hızına d bir hisle ve aynı zaman- Yurda inkılâp "h""dîke'mı::ı' çalışmamızı temsil ir sıcaklık ve bir hızla, hergün artan bir devam etmektedir. Biz, İhia€ bu türlü bir çalışışla, ta- in © bize yüklettiği mesuliye- in; abr.değerli bir çalışma öde- Yerine getirmiş ve ayni Za- , büyük önderin bizden is- imiRİ vazifenin çizgisine taka- yettiği kadar y hdlı»lınm, bugün görü- B yarlığı Yurdun kuvvetini ve şe- temsil eden bir varlık ola- şPartimiz vardır. Partimiz yüce ve şerefli, Türk kısa bir ifade ile, tam © bel kemiğidir. (Bravo alkışlar). Bu önemi ha- müşte- | cab Ki Elr Y #F TAPE zi T !Efi İ B £ jğı: £ 3 5 3 SMizi önümüzde tutarsak, rihin beklediği, ulusun ve nihayet Şefin istı; ü : ah çin ,bütün kuvvetlerimizi - kul- İç çılışn.nmn. devleti temsil bakımından hükümete ve ulus | yük bir değer verecek bir hâdise varlığını temsil bakımından par- ıimıyığcmtakıim edilmiş - tarafları vardır. Hükümet, içten ve dış- tan görüldüğü ve takdir edildiği | ide almasmı söylediğim yollar gibizen büyük liyakatla bu öde- | üzerinde çalışma halinde çok | vini yapmaktadır. Partimiz bu ileriye gidişin Türk varlığında- ki kuvveti olmak manasiyle ha- kikatan devletin içten ve dıştarn takdir edilen haline uyacak ve nihayet devleti, bütün bu çaliş- malarda arkalayacak, destekle- yecek bir liyakâtla ilerlemeli- dir. İç çalışmanın devlete aid o- lan tarafı, hir takım metotlar ü- süller üstünde yürümekten iba- rettir. Partinin çalışışında da en çok dikkatle üstünde durulacak nokta, Partinin her günkü ileri- ye adım atışında ve parlak, yılın hedeflere çabuk varışında en ö- nemli nokta alâkalı, vicdanlı ve çalışkan bir surette kendi hüvi- yet ve vazifesini anlamasıdır. Hakikatı arayan bir çalışmanın tarifi içinde bazı sert konuşma- lar ve bazı gergin çekişmeler de dahildir. Kurultaydaki söz- lerim arasında da söylediğim Bibi, biz, ulusal zekânın çalışıp ilerlemesini yurt işlerinin ay- dınlığa kısa yollardan varması için esas sayarız. Ulusal zekâ, ulusal varlığın bir - özü olan bi- | d_ ale Ulaşmasını Dilerim Bim ...Partimizin çalışmasında | değerini göstermektedir. Yal- nız, arkadaşlar, nwml;ü.— aramanın i- çinde kalmak da bizim için bir ana terbiye düstürü olmalıdır. Bunu, tıpkı bu yolda, bu de- ğerde çalıştıklarını kurultayın komnisyonlarında genel kurül konuşmalarında gördüm. Siz - ler için, tekrara bile lüzum his- setmediğim bir şey olarak söy - lerim, Fakat biz yalnız bizden ibaret değiliz, Biz bütün parti diye bir yüce varlığı temsil ediyoruz. Bü tün partimizi, hepimizi kaste - derek söylüyorum, hakikatı a- rarken, hakikatin çetin yolların dan ileri giderken, meseleler ü- zerinde kıyasıya konuşmalıyız. Fakat bu konuşma ve çetin yol- lardan ileri gitme işlerini gö- rürken, birbirimizle — aldığımız bazı çatışma vaziyetleri hiç bir zaman ana varlığımız Üzerinde yıkıcı bir tesir yapmamalıdır. Biz hakikatı ararken her hakika tt arayanın bulunduğu ,tabii va- ziyette bulunuyoruz ve hakikatı arayanların konuşmalarında gö rülen sertliğin, bu göze batıcı hali kendini gösteriyor. Fakat her hangi müşterek bir netice- ye vardıktan sonra birimizin öte kine uyması ve nihayet her biri- mizin, topumuzun kararile tes- bit edilen neticelere içten bağ- lanması, parti varlığı için en bü yük terbiye esasıdır. (Alkışlar). Arkadaşlar, ecnebilerin Tür - kiyede bulunmaları bizim bu- günkü siyasal ve soysal devrimi mizi güzel anlamaları için bir fırsattır. Fakat Türkiyede bu - lunan bizim halkımız içinde, An karada bulunmak, Ankaranın cr, sevici bütün çalışmalar- âl.ıığ' çetin safhalara rağmen ni- heyet varılan neticelerde bir- leştirici havasına temas etmek ayrıca ehemmiyeti haiz bir noktadır. Bilhassa bizim par Sıkarmayan — bir ilgi ile | yurd n, ko- | Zin ısıtıcı mühitine almaâk - için i- | başka bir takım mevcudiyetleri lanmanın özünde kaidelenmek | lâzım gelen noktaları müşterek kavrayış bakımından partiye bü | olmuştur, Biz partice, şimdi size başka partili arkadaşlarım için de ka- mesafe alınışızdır. Arkadaşlarımızın kendileri - ne ait olan özel parti işlerini gencel yurt işlerini düşü kovalayıcı oluşta bizim için ide- al olan bir olgunluğa varmışlar- dır, diyebilirim, (Bravo sesleri) Arkadaşların bu olgunluğa va- rış seviyesini tamamen temsil et mek halindeki bir özel vaziyeti- miz de bütün partinin çalışmala rıdır, Bunu onlara her gün kovala- nacak bir yol olarak gösterme- miz hepimize bir borçtur. Siz- den dilediğim buradan ayrılıp vazifelerinizin başıma, yurt köşe lerine dağıldığınız zaman bura- daki havanın ısıtıcı, toplayıcı ve beraber götürücü ve hakikatla rt ararken çalışmada kovalana- cak metot ve tarzları bütün memlekete yaymanızdır. Arkadaşlar, yeni anadığımız parti programı ve tüzüğü parti- ye önümüzdeki dört yıl içinde ol dukça çetin ödevler yüklüyor. Ulusça teşkilâtlanacağız. Ken- i teşkilâtımızı her gün yurt i- nde değer ifade eden bütün sema Küyuetlendirmek, kendimize kendi - sınemi! emcek sarfederken memlekette de kendi vaziyetleri içerisinde Ankara, 15 (Husust muhabi. rimiz bildiriyor) — Kurulta; bu sabah saat 10 da Abdülhalik Rendanın başkanlığında toplan- dı, Reis dilek encümeni raporu- nun okunacağını söyledi. Maz- bata okundu. Bundan sonra her Bakanlığa ait dilekler okunma- ğa başlandı. Evvelâ başbakanlı- ğa ait dilekler okundu. Refik Şevket, mazbatanın 72 sayfa olduğunu, arkadaşların di lek encümenine gidip konuştuk- larından mevzular üzerinde yal- nız söz istiyen olup olmadığının sorulmasını istedi. Azalardan bir kısmı raporları okumadıkla- rını bildirdiler. Teklif muvafık görülmedi. Başbakanlık dilekleri arasm- da evkaf işi, evkaftan belediye- ye devrolunan gelirler, vakıfla- rın onarılması, işletilen vakıf - lar, vakıf borçları gibi maddeler vardı. İzmir Ihsan: “Vakıflar hal- kında yapılmış olan kanun. kamutay komisyonlarına geldi- ği malümdur. Büyük partimiz, bu hususta bir direktif vermek- tedir. Alâkadar encümenler ka- ae ae ae tır ve mademki bugünkü yük - sek onurla büyük istikbale gi - den Türk devleti varlığına da - yanmak için bir ulusal varlığa mühtaçtır ve bu ideal ulus var- lığının özü de partimizdir. Par- tili kendi hayatı için çalıştığı za mandan artırdığı her zamanı ica henda hu müstereb calısmaya vermelidir. Arkadaşlar, bu ya - pacağı bir iştir. Biz ve güveniyoruz ki Parti kuru - teşkilâtlandıracağız ve nihayet programın gösterdiği yolda ala- cağımız dört yıllık mesafeden sonra yurtça,milletçe teşkilâtları mak mesafesini hiç olmazsa ya- rılamış ız, bundan sonra- ki durum ve ödevimizde genel hayat için olduğu kadar cemiyet için de büyük değeri olan çalış. kanlık vasfının, partimiz için büyük bir iş sayılması lâzımdır. Hepimizin çalışkan olması, yal- nız günün işini evet diyerek görmekle değil, onun ilerisinde ve onun üstünde bir muvaffaki- yete varıcı heyecanla ve hara - retle çalışıcı olmamız demektir. Yuk_ıı yeni onanan programla dh: size yüklenen vazifeleri bu yecanlı çalışmayı iş edinme - den başarmaya imkân yoktur. Bazı partili arkadaşlar ara - sında “bir çok işlerimiz vardır, bu arada parti işlerini de bu ka- dar görüyoruz.,, diyenlere rast- lanıyor. Arkadaşlar, gerçi bir çok İ: lerimiz vardır, Fakat o:ılîî ar:: sında parti işlerinin o kadar e- hemmiyeti haiz olmadığı telâk- kisi kökünden yanlıştır. Yurdun — bu günkü var- lığı, ileriye doğru mezafe alma- | sı devlet teşkilâtı kendi resmi çalışışında devam ededursun bi- zim çalışışımızın hızına, kuvve- tine ve değerine bağlıdır. Her - hangi bir idare heyetimiz hafta- munun bütün üyeleri ve bütün unsurları bu inana kendilerini vermişlerdir ve verme yolunda- lışma hususunda bir anlayış ek sikliğidir ki bu işleri ikinci dere cede saydırmaktadır. , Bu parti sofrası bışında ben sizlerle beraber bulunmanın verdiği fırsattan istifade ederek diyeceğim ki dalm' surette gö - Tüşme ve toplanışlar yapma, va- zife olarak ir esastır. Arkadaşlar, yürt ufuklarında batan her günün güneşi bir geç mişi tarihe mal ediyor. Yaşa - dığımız her günün, bizim hesa - bımıza kaydolunacak muhase - besi, bir eksiğin maziye malol - masınımn ifadesidir. Bunun gibi, her sabah yeni doğan güneş önü müzde gideceğimiz yolları ay - dınlatıp göstererek - bizi ilerisi için daha özlü, daha yüksek bir çalışma vazifesi ve yükümü al - tıma koyuyor. Nihayet arkadaş- lar, sizinle -beraberliğin ilham ettiği noktalarır bilhaşsa psiko lojik taraflarını da söylemek hu susunda tuttuğum bu yolu, o ka dar uzatmayı bir sofra başında bulunmanın özel haline uygun görmüyorum. Önun için şimdi sözlerimi burada keseceğim. Son söz olarak, partimizin kuv- vet ve şerefi için ve hem Parti- mizin ve hem de yüce Türk ulu- sunun hayat ve harek-t unsuru olan büyük şefimizin sıhhat ve dî' bir toplanıp ta, meselâ ne bileyim, herhangi bir banka i - şlıre meclisi, bir imtiyazlı şirket idare heyeti gibi toplanııp ta yal nız toplanmanın - icab ettirdiği üç bqküçük mevzuu konuşmak la vazifemizin bitmiş olduğuna kani olmamalıyız.. Evet... husu- Si iş vardır. Herkesin memle - kette kazancı, ailesinin, ona i - nanmış olanlar için, öteki özel çalışışlardan sonra gelen ve va- laşması için iç dileklerimi nizin yüreğinde, Şşan ve şerefinin her artma- &ı için, başarıcı hükümetimizin kuvvet ve arasız muvaffakıyet- l_er'ı için ve nihayet her varlığın özü ve kaynağı olan Türk ulu . sunün şevketli bir istikbale, en büyük bir şerefle ve genlikle u- lek hepi- ynağnda i - nandığım cıcaklığa dayanarak söyliyeceğim. lâepimize güler yüzlülük, ulu lemki partili, inanın; i Ş ai e ||'l'umlıvebı'im refler dilerim. (Bravo sesleri ve İzah dırlar. Yalnız bazılarımızda ça - , Saraçoğlu Şükrü, General Kâzım U alp ve Ali Rana Tarhan mutayda toplansınlar ve vakıf- llar kanunu üzerinde çalışsın- ar.,, Hakkı Tarık — Esasen ko- misyona verilen direktif dahilin de vakıflar kanunu hazırlanmış- tır. Başbakanlık müsteşarı Kemal— Dilek komisyonunda ileri sürü- len dileklere cevap vermiştim. Bunlara da cevap vereyim, Va Wflâr hakkındaki kanun y da meriyete' girecektir. Bi - çi & ir. Bu ka 1 — Memleketin imarı, z — ecdadımızın yaptığı hayırlar - dan hiç birinin kaybolmaması, 3 — Harap olan vakıfların eli- mizdeki para nisbetinde tamiri. Kemalden sonra söz alan Kı- lcoğla Hakkı (Kocaeli)nin söz- leri “Kâfi, kâfi, kapat,, sözlerile kesildi. Bundan sonra raporun ikinci kısmına geçilerek adliye bakan- lığının dilekleri üzerinde konu- şulmağa başlandı. Dileklerin başlıcaları şunlardı: 1 — Hakyeri ve hâkim isti- yenler ve bazı hakyeri yerleri- nin tebdili. _g — Duruşma saatlerinin ta. yini, 5 3 — İhtiyar heyx inl; - ça iakkE yi Yyetlerinin ka: 4 — Hapishane meselesi, Murahhasların muhtelif me- seleler hakkındaki sorgularına gx_ımrük ve inhisarlar, adliye ve sü bakanları tarafından uzun cevaplar verilmiştir, Kurultay yarın sabah onda toplanacak, dilek encümeninin mazbatasının müzakeresine de- vam edilecektir. Tüzel Bakanının söylevi ; A_nkı;ı._ 15 (Hususi muhabi- rimiz bildiriyor) — Kurultayın buzçnkü toplantısında — Tuze (fıdlıye) bakanı Saracoğlu Şük- TÜ murahhasların sorgularına uzun izahat vermiştir. Bakan sözlerine tüze teşkilâtmın kı- sa tarihçesini yaptı, Şeriat mah kemelerini, kapitülâsyonları an- lattı. Dedi ki: Mektebsiz ve yabancı hâkim- leri hep birbirinin - dilinden ki- taplarından — anlamıyan kimse- lerden kurulmuş mahkemeleri tam ahenksizlik ve böyle derin bir girdap içinde bulunuyordu. Bu ankaz üstündedir ki bugün- kü tek mahkemeli, tek mercili adliye cihazı kuruldu. * Eski devrenin orta çağ adli- yesi yerine şimdi modern bir yurda yaraşan işleyiş ve yürü- yüşünde prensip, nizam Verdiler KURULTAYDA Receb Peker Üyelere Verdiği Ziyafette Bir Söylevde Bulundu Her Varlığın Özü Ve Kaynâğı Olan Türk Ulusunun Şevketli İstikb Parti Kurultayında Dün Hara- retli Münakaşalar Oldu Adliye, Gümrük Ve İnhisarlar Bakanları at za sahib bulunuyoruz. Arkadaşlar, Cumuriyetin bu güzel eserini bunu başaran par-| tinin delegeleri önünde saygı ile| anarım, (Alkışlar). Saraçoğlu Şükrü, bundan son- ra, Üze Bakanlığı ile ilgili di lekler hakkında izahat verdi. Nüfus, evlenme, belediyelere kaza hakkı verilmesi, açık yer- lere hâkim tayini, tek hâkimli mahkemelerin yeniden toplu ha le getirilmesi ve saire hakkın - daki dileklere cevab verdi: “Nahiyelere hâkim tayini hakkındaki isteğin yakm bir za manda yerine getirlmesine im- kân yoktur.,, dedi, Bakan söylevine devam ede - rek, yeni kanunlarımızdan bah- setti. İcra ve İflâs Kanununa geçerek dedi ki: * Şimdi yeni kanunun - tatbi- kattaki verimini dikkatle takip etmekteyiz. Teşkilât bakımın: dan alacağımız tedbirlerle mev- cud bazı yanıları ortadan kaldı- rabileceğimizi umarım. (Alkış lar).,, Saraçoğlu Şükrü Kamutaya, sunulmuş olan projeler a“asın - da tüzel sicil kanun projesi de olduğunu, Temyiz mahkemesin deki işlerin çabuk görülmesi i « çin alınan tetbirlerin gün geç-i tikçe iyi neticeler verdiğini, harç t i kanununun esaslr |bir ihtiyacımızı karşıladığını söyledi. Bakan, yeni kanun projeleri - nin Kamutaya , verilmek -üzere hazırlanmakta olduğunu söyle »| di. Ceza evlerinden bahseder - ken tetkikler yapıldığını anlat - tı, Dedi ki: “ Onun için eskilerini olduğu gibi bırakarak yenilerini yapma- yı ve her yeni bina yapıldıkça eskilerinden bir kaçını kapatma- yı daha muvafık gördük.,, Saraçoğlu Şükrü söylevine şöyle son verdi : Bu tedrici fakat &min yürü- yüşle ceza evlerimizi, az zamatı içinde Türk sosyetesi ve mah- kümlar için faydalı birer “islah ve istihsal müessesi,. haline ge- tireceğimizi umuyoruz. Sayın arkadaşlaruın, adliye bakanlığının dün nasıl çalışmış, | bugün nasıl çalışmakta olduğu- |nu ve yarın nasıl çalışacağını partinin büyük koöngresine arz. ettim. Tasvibiniz bu yolda çalı- şanlara kuvvet, cesaret ve eni- hiyet verecektir. (Sürekli alkış- lar). Gümrük ve İnhisarlar Bakanının izahati Adliye Bakanından sonra Gümrük ve İnhisarlar Bakanı Ali Rana Tarhan alım satım kanunu hakkında izahat verdi. Dedi ki : “Eskiden köylü iskonto ve is- karta denilen güçlüklerle karşı- Taşıyordu. Yüz kuçuşluk pazar- lik neticede bazı kere elli kuru- şa kadar, hattâ 20 kuruşa kadar düşüyordu. Halbuki bugün bu şekil, usul kalkmış, çiftçi kur « tulmuştur.,, Bakan, bundan sonra, İnhisar idaresinin piyasada yaptığı nâ- zımlığı anlattı, Ali Rana gümrük işlerimiz hakkında da izahat verdi. Ka - mutaya gümrük teşkilâtı ve memurları hakkında bir lâyiha verildiğini bildirdi. Tuz lâyiha» sının Kamutaya verildiğini söye ledikten sonra, dört sene içinde