» Sessiz film zamanında stüd- Şoların bir kolaylığı var d ı:"“erîni herhangi bir memle- vete gönderebilirler, konuşmak ı;:a olmadığına göre o mem- iettlerde de güzelce seyredi- Tdi, c.p'kit sesli film ortaya çıkm- 'er memleketin diline ğgrel ğu da hâsıl qd“_Ylpmak zorluğu l,?""di tatbik edilen ve en ko- ti &tlen usullerden biri sou$ 'ı...ık_eideduueri usullıâüf_kîı :;ıf i filme gösterildiği mem- ]ğ'ğ“in dilini bu usul ile tatbik b ETmek kabil oluyor. Yalnız Ssülün bir mahzuru var, SÖY“ tak len sözleri okranda tam ola- ""emiyor, D neğ::dan başka daha isabetli hş ve Veren başka bir usul da- Yoğy ''dir ki, buna Doublağe di- "ıııq'- Lâkin bunda da bir "ı?“" var, Söylenen sözlerin Wq:e"ün ağzından çıkan sözler Süna inanmak güç oluyor. Wi v ha | sebepten meselenin en iyi kaç Tresi bir filmi iki veya bir- &a , Versiyonda — çıkarmaktır. rda en çok kullanı- A=d= budur. ? bu usulde çifte aktör —m lâzım geliyor. Eğer Veya aktris başka lisanlar aa aa ea şarerar BiR ROLDE İKi ARTİST | — d da biliyorsa o zaman mesele yok. Çift aktör kullanmadan diğer eşlerile oynıyabiliyorlar. Anna Bella, Lilian Harvey, Ka- tede Nagy, Charles Boyer, Martha Eggerth, Fernand Gra- vey ve diğer bazı artistler bun- lar meyanmdadır. Fakat en çok zamanlarda her versiyonun ıktörleriA başka baş- kadır. Ekseriya ayni rolü oynı- yan bu başka başka artistlerin biribirlerine son derece benze- diklerine belki dikkat etmişsi- nizdir. Bunlar hakikatte ne ka- dar biribirlerine benzemezlerse, filmde aldıkları roller de müm- kün olduğu kadar müşaheheılg: ri temin edilmektedir. Pek tabii olarak makiyaj ve kostüm bu benzeyişte büyük rol oynuyor. o Meselâ “Kongre Eğleniyor” filminde Willy Fritseh ile Hçn- ry Garat ne kadar hiribxr]eru_ıe benzerler. Bilhassa Chopır_ı fil- minde George Sand rolünü oy- nıyan Lucienne Lamarchand ile Sybille Sehmitz hiıibirlcr_m_dçn hiç tefrik edilemiyecek gibidir- l"i!laırnafih yine öyle iken ta:n bir isabet temin etmek mümkün olmuyor. Ne de olsa ayrı ayrı insanlar şahsiyetlerini belli edi- yorlar. LiNDBERG'İN | MARLENİN TAYYARESİ Bu sene Paris'te gösterilen yeni Amerika filmleri arasında “Gölgedeki Kanatlar” isimli filmde, meş'»ır tayyareci Lind- berg'in, 193: >sinde dünyayı devrederken ndığı tayya- renin tamamile bir eşi görün- mektedir, Bu tayyare; Lindberg'inki gibi görünmeden uçmak - için bembeyaz boyanmış bir tayya - redir. Ö zaman Lindberg bu müş- | kül seyahati karısile beraber yapmıştı. Filmde de Gary Grant ve Myrna Loy, tayyareci karı kocanm müşkül seyahatini hatırlatan bir rolü muvaffakı- yetle yapmaktadırlar, e Kırk dört artist bir filmde | Amerikalılar bir büyük film- de birkaç büyük artist bulun- durmak yolunu terketmişe ben- ziyorlar. Halbuki Fransızlar bu- nun aksine olarak “Binlik bank- not,, ismindeki bir filmde kırk dört Fransız artistini bir araya toplıyacaklardır, e Mae West ve opera Mae West yeni çevirdiği (Beni Nasıl Buluyorsunuz?) fil- minde fransızca bir opera söy- lemektedir. YENİi FiLMi Marlen Ditriç (Şeytan Ka- dındır) isimli yeni bir film çe- virmiştir. Marlen Ditri- beş senedenberi — çevirdiği Sün filmlerde dramatik - ro! ve- rilmişti. Yeni filmde — <istin çevirdiği birçok komeci -ihne- leri de vardır. 17 dolarlık altın (Paris'te Bahar) ismindeki yeni bir filmi çevirirken dansöz- lerin makiyajını yaparken, bun. lara yaldızlı bir heykel manza- rasını vermek için hakiki altın tozu kullanılmıştır. Her dansö- zün makiyajı için 17 dolarlık | altın tozu sarfedilmiştir. o Bıyık modası Missisipi ismindeki bir Ame- rikan filminde tanınmış artist- lerden bazılarının, çevirdikleri mevzuun ait olduğu zaman iti- barile, bryrklı ve sakallı oluçla- rı, Holivud'da birkaç hafta sü- ren bir sakal ve bıyık modasına meydan vermiştir, e Nihayet kral! Son on sene içinde çevirdiği bütün filmlerde prens rolü ya- pan sevimli artist Carl Brisson, “Kıralların Atı” ismile çevrilen bir filmde nihayet kıral olmuş- tur. yaza d a | tesadüf edi. len en büyük müşkül, filmlerin mevzuunu teşkil eden güzel, meraklı, alâka uyandırıcı senar- yolar bulmaktır. Amerikanın büyük film kum- panyalarından birinin binasın- da hususi bir salonda on iki genç erkek ve on iki çenç kadın bütün gün durmadan çalışırla Bunların vazifesi, eski ve yeni kitapları okuy.rak senaryo ola- bilecek mevzular çıkarmaktır. Geniş koltuklarda oturan ve her biri, bir okuyuşta herhangi bir kitabın kıymetini derhal takdir edecek kadar kıymetli muhar- rir olan dişili erkekli bu yirmi dört genç mütemadiyen okurlar | ve önlerindeki kâğıtlara not a | lırlar, Bu yirmi dört genç yalnız geçen sene 20.000 - kitap oku- muşlar ve bunlardan ayrı ayrı tasnif edilen bir milyondan Faz- la hulâsa çıkarmışlardır. Bu oda, o kumpanyanın yap- tığı filmlerin rnmbaıd!r: Çün! ci dünyayı dolaşan bu filmlerin çoğunun senaryosunu bu odada çıkarılan bu'âsalar teşkil et- mektedir. Bu yirmi dört gencin başın- da bir şef vardır. Gençler her o- kudukları eser hakkında bu şe- fe bir rapor verirler. Şef, rapo- ru müuvafık bulursa mevzuubahs eseri bir defa da kendisi okur. FİLM SANARYOLARI | Bi v naaaanamsanenae d, İşte, bu kumpanyanın senede meydana getirdiği elli altmış filmin senaryoları bu suretle se- çilir.Bundan başka bu kumpan- yada, her kitaptan çıkarılan hu- lâsaları tasnife nezaret eden bir kadındır. Harp hakkında bir film mi yapılmak isteniyor? Derhal bu kadına giderler e bu kadın harp kitaplarına ai. yüzlerce hu lâsayı önlerine s..er, Bir avan- tür filmi mi çevrilecek? Bu kg- dın, bu arzuyu da derhal tatmin eder. Yukarıda söylediğimiz 24 |gencin önünde kumpanya- Dmn başlıca artistlerinin - bir listesi de vardır. Her eser hak- kında raporlarını hazırlarlarken mevzuun artistlerden hangisine veya hangilerine uygun gelece- ğini rapora yazmakla da mü- kelleftirler. Yalnız şunu da işaret edelim ki, kumpanyanı. mütalea salo- nunda yirmi dört gen bütün sene okudu'.. plar, neş- redilmiş kitaplar değil, fakat muhtelif kimseler - tarafından satın alıncak üzer kumpanya- ya muharrirl arafından geti- rilen neşredilmemiş eserlerdi.. Geçen sene o'-ınan yirmi bin eserden vasati 666 da biri beğe- nilmiştir. Bir filmi meydana getirmek ne müşkül şey değil mi?