* TAN " an telrikası 1 24 Silâhlar a wr—-ww;(“)—'»,,_»* KÜLİ PK Z AĞ LAT n 6 t istedikleri haberleri kolayca ala- | biliyorlardı. “Şunu da söylemeli ki Çanak- | kale muharebesi — zamanında 'Türk ajanları da iyi çalıştılar. Selânikten bir Türk ajanından alman haber İngiliz ve Fransız- larım Kumkale ve Seddilbahire yapacakları ihraç hareketlerini ufak noktalarına kadar vermiş- ti. İzmir ve civar sahiller ile bu- ralara yakım adalarda Rumların oturması İtilâf — istihbaratının işine yaradı. Bu suretle İzmir şehri düşman — casusluğunun merkezi oldu. (1) Bağdatın zaptı için teşkil olunan “Yıldı- rım,, kıt'aları vaktinden çok ev- vel haber alınmıştı. ği *“Haydarpaşadaki büyük cep- hane deposu 6 Eylâl 1917 de * infilâk ettirildi. Bu da bittabi düşman casuslarmın eseri idi. Suriyenin Türkiyeden kopa- rılmasına çalışan — Fransızlar | harpten çok evvel oralarda pro- paganda tesirleri ya'pmışkrdı_ Bu politika tâ birinci apoleon zamanından — başlar. Büyük harpte Fransız propagandasına bir de kuvvetli ingiliz propagan- dası eklendi. Bunun neticesi ola- rak hemen bütün Araplar düş- Yazan: Aziz Hüdayi Akdemir “Osmanlı Zabiti Üniformasile Siperler İçinde Dolaşan Arap İngiliz Casusları Askere ıyorlardı ! ını Bıraktır YARTIRU. Ka a ç İş 'Yalnız silâhla değil, . propa ganda ve casuslukla da harbe- den orduların biribirini bozmak veya düşmanına karşı korun- mak hususunda neler yaptıkla- rma dair (propaganda) bahsin- de malümat ve vesikalar verece- ğiz. Fakat bahsi geçerken İngi- lizlerin cephelerimize attıkları resimlerden bir tanesini buraya koyuyorum. Resimdeki tiplere dikkat edilirse buaların İngiliz veya yerli Arap çingenelerinden ibaret olduğu görüliür Hele sol- daki İngiliz bağdaş kurmasını bile becerememi: Liman Von Sanders en ziya- de Filistin cephesinde yapılan bu kandırma propagandasını şöyle anlatıyor: “... Türk askeri ün'formasını giymiş düşman casusları bütün bir taburu kaçmağa teşvik et- mişlerdi. (Akule) istasyonunda bu casuslar Türk vaziyetini latan pusulalar da- İngilizler, Türk — askerinin zihnini çelmek için hatıra gelen her şeyi yapmakta idiler. Bu yolda altınlarını liçbir suretle esitgemiyarlardı. Araplar onla- rın elinda en i âlet idiler. man tarafına geçtiler. ç “Suriyede büyük bir suikast kurumu meydana çıkarıldı. Ör- dunun selâmeti için Cemal Paşa tekmil kuvvet ve tedbirlerini kullanmağa mecbur oldu. Türk- ler kendi memleketlerinde âde- | ta düşman topraklarında gibi idiler. Süveyş kanalma karşı taarruz hazırlığı derhal İngilizlere ha- ber verilmişti. Bedeviler Türk kıt'alarını daima taciz ediyor- lar, bulundukları yerleri İngiliz- lere bildiriyorlardı. “Türk üniforması altında cep- he gerisinde dolaşan ve Arap milletinden olan ingiliz casusla- rt Türk askerlerinin mukave- metlerini kırmak için propagan- da yapıyor, esir oldukları tak- dirde müreffeh bir hayata kavu- şacaklarına dair resimler göste- #iyorlardı. ingiliz tayyareleci esir düşen 'Türk askerlerinin ne kadar ra - kat ve bolluk içinde yaşadık'tarı- m gösteren vagonlar doiduracak kadar cok resimler ve kâğıtlar etiyorlardı.,, Kitahında bütün muvaffakı- yetleri Almanlara ve muvaflakı- yetsizlikleri Türklere — veren Fon Sancders'in bu ifadesi altına askeri tercüme heyeti şu satırla- rı yazmışilr: “Bütün bunlar Liman Von Sanders'in ve bizdeki Alman idaresinin cephe geriferinde ne derece vahim bir zabıt ve rabıt- sızlığa meydan verdığıni güste- riyor.. Halbuki Almanlar bu ha- valide kumandayı ele almazdan evvel bu gibi şeylerin vukuu mümkün olmuyordu.., Bu casuslar ayni zamanda Türk muhabere vasıtalarını da tahrip ediyarlardı. Sık sık şi- mendiler hatlarının atılması da Ü İngiliz ajanlarımın marifeti (1) idi. Son muharebede dağınık bir hale gelen Türk kıt'alarına İn- giliz zabitleri ve Arap mületin- den İngiliz ajanları kumanda- | sında bulunan Araplar her ta- rtaftan saldırmışlar ve çoğunu şehit etmişlerdir. Büyük harp esnasında 'Tür- kiye içindeki casusluk ve propa- | A N Samsun Cıgarası Reklâm reklâm üstüne: “Sam sün cigarası çıkıyor!..,, “Bütün tiryakiler bu cigaradan içecek - Mk Yer yüzünde reklâmın tesiri- ne kapılmayacak kimse var mı- dır? Kendi paymmna, bun'arı her okuyuşumda, sahırsızlığın — bi- raz daha artıyordu. Samsun cigarası çıksa da bir görsek., Diyordum. Geçen gün birisi müjdeledi: — Samsun cigarası çıktı... Hemen tütüncüye koştum: — Bir Samsun cigarası ver!. Yüzüme baktı : — Daha Samsun cigarası çıx madı ki... — Nasıl olur canım.. — Çıksa, bizim haberimiz ol- Maz mıydı Bayım?.. gahda faaliyetlerine karşı dur- mak için müdafaa işlerinin ne- kadar güç olduğu yukardaki yazılardan anlaşılır. Bununla beraber Abdülhamit zamanın- danberi yetiştirilmiş olan 'Türk gizli polisi bulucu ve çalışkan idi. O kadar çok itilâf casusları yakalamıştı ki, hapishareler kâ- fi gelmiyordu. Casısların coğu Pum, Yahtı- di ve Ermeni izli. Türk milletin- den olanlar pek azdı. Fakat hiç- bir kadın casusa tesadüf edilme- harbin başlangıcında öskeri gizli istihbarat Türklerin bilmediği bir şeydi. Bu suretle Alman zabitleri Türkiyeye ve 'Türk zabitleri Almanyaya gön- derilerek istihbarat işi düzeltil- di.,, Rusyada ve bizda Hafiyelik - Casusluk Yabancı kitaplar Tück polisi- ni ve Türk ajanlarını överken TANŞEMNE BAA alayçileri lik ve yetişkenlikten ileri geli- yor,, derler. Bu çok yanbs »'T düşünüştür. Eğer hafiyeli" <rı- ne o zamanlar bir parça un istihbarat işleriyle de uğre “| olsaydı kaybediler birçok 1 rebeler kolaylıkla kazan: olurdu. Yabancıların (Hafiye- Hik) ile casusluğu biribirine kar- rıştırmaları Rüs Çarlarcımn asır- larca tatbik ettikleri sistemden ileri geliyor zannındayım. Abdülhamit zamanımda son haddini bulmuş olan hafiyelik ve “Terreur,, Rus çarlarından koöpye edilmiş bir şekil göster- mektedir. Bir Alman muharriri- ne göre: “Rusyada hafiyelik ve “Terreur,, Cengiz Hanım Rus- yayı zaptettiği tarihten başlı- yor. Cengiz, Rusları kıpırdaya- mıyacak bir halde tutmak için || Knut denilen kırbaç sistemini tatbik etmiş, hatta, söylendiğine göre, idam cezası da ilk defa Cengiz Han zamanında başla- mış. Opriçina : 15 inci asirda Ruslar Tatar idaresinden kurtulmakla bera- ber Çarlar Cengizin terreur si- yasasını bırakmadılar ve bilâkis daha kuvvetli ve muntazam bir hale getirdiler. Çarlar aleyhine yapılacak herhangi bir suikasti derhal bulmak ve ezmek için zalim İvan, Cengizin koyduğu dağınık sistemi Opriçina adı verilen bir teşekkül haline getir- di. (1584) Bu teşekkül Tatar- ların hatır ve hayaline bile gel- miyen bir fesat ve dehşet ocağı oldu. ÇArkası var) () Lavrens bahsinde göreceğiz. TEŞEKKÜR Sevgili annemizin ufulu — ebedisi münasebetiyle telgraf — ve mektupla- riyle acılarımıza iştirak ve bizi teseh liye şitabeden akraba ve dostlarımıza Ayrı ayrı teşekküre teessürümüz ma- ni olduğundan gazetenizin tavassutu mu rica ederiz. Türkiye İş Bankası Giresun Muhasebecisi Köprülülü Tev fil ve hemşireleri, ) Tütün satıcısının hakkı var « dı. Samsun cigarasının henüz piyasaya çıkmadığına inandım. Fakat bu inanışla, meralımı yenmiş olmadım. soOa hire KURRS e rDaker'legin Tası olduğu banğı. bDangır - ilân edilen bü meşhur Samsun ciga | rası, her halde hem ucuzluk, | hem de nefaset bakımından öte- ki cigaraların hepsinden üstün olacaktı. Bunu elimle koymuş gibi biliyodrum. Bu sabah tanıdık bir tütüncü ye sordum: 'KENDi KEN Taksim meydanı İstanbulun en rin kokusu b kalarına karşı ayıp olmı 47,5 kuruş olacakmış . Az kaldı; boş bulunup: — Kilosumu? diye soracak - tım, İçinde yirmi cigara bulunan bir Samsun paketi 47,5 kuruşa.. Eğer tütüncünün söylediği doğru ise, halkın yüzde doksa - nı, Samsun cigarasının paketi - ni, ya tütüncü dükkânlarında gö recek, yahutta ara sıra, birisi içerken dumanını koklamak fır- satını bulabilecekler. 50 kuruş, fakir bir ailenin gün lük masrafıdır. Bunu bir paket cigara uğu » runda sarfedebilecek bıhtlı;tu - ların memlekette çoğalmasını, biz de inhisar idaresi ile birlikte gönülden dileyenlerdeniz. İ Fakat buügün için, bilmem va. ziyet öyle midir? Hele bu Sam - sun cigarası reklâmlarının 11 kuruşluk cigara paketleri. içine konulmasındaki sebebi hiç anla- — Ynhisar Tdaresi acabat — Bırakın şu kötü on birlik tigarayı da, paketi 47 buçuk ku ruşa Samsun cigarası için mi demek istiyor? Salâhaddin Güngör — Samsun cigarası daha çık- madı değil mi? — Çıkmadı , — Kaça satılacağını biliyor musunuz? — Onu, hiç sormayın. İlk gili lerde, “Yenice,, fiatına satılaca FEDARİLER ALAYI Conrad Veidt - Mady Chris- Hans - Wolff Retty tarafından almağa gitmiştik. Söylediler; | 16 - S - 935 ——— DiMiZE ÇATIYORUZ güzel meydanıdır. Cumuriyet âbi- desi oradadır, Milli bayramlarda burada merasim yapılır. Ecnebi heyetler geldikleri zaman buraya çelenik koyarlar.Oradaki çiçekle u iki adım ileridek” » >desthanelerin kerih kokusu- na mâni Olanı ... Bilmeyiz, bu vaz t hem kendimize, hem baş- üuyu. mu? Resmi de işte. — Işıksız cadde Mecidiye köyünde oturanlar namına üç okuyücumuz yazı- , duğu, ve bu cadde üzerinden geçtiği halde Şişli tramvay de « posundan köye kadar olan cad- — de kapkaranlıktır. İ Mecidiye köyü bugün büyük — bir sayfiye ve mesire yeri ol- makla beraber, aynı zamanda da nüfusu kalabalık bir mahal « — ledir. Gerek gezmiye gelenler ve gerek daimi oturanların ak- şam ezanından sonra yollırî:n geçmesi bir hayli müşküldür. Karanlık etrafa büyük bir kore ku veriyor. Koca cadde ancak gelip geçen otomobillerin lam- balarından istifade ediyor. | Bugün İstanbul gibi bir şeh- rin en ufak sokakları bile tenvir edildiği halde nasıl oluyor da böyle ana bir cadde karanlık ka» "“Sönra bu depodan köye kadar olan yere 2 ilâ 3 lamba dahi kâ- fi gelir ve ufak bir fedakârlıkla büyük bir iş yapılmış olur. Bu ehemmiyetli ihtiyacı her halde Istanbul belediyesinden bekle- TİZ.ş. #g—İiPEK SİNEMASINDA — » Bugün iİlk matinesinaen itibaren 2 film birden ÖLÜLERİN AŞKI Oynıyan FREDERİC MARCH' n | Hz Duhüliye 20 kuruş - Balkon 25, hususi 35 kuruş a| ——— ğinı söylemişlerdi. Dün, tütün ee Bugün 14 1/2 matinesinden itibaren —I SARAY SiNEMASINDA —— -— . MELEK sinemasında 2 film birden Kadınlar Ne İsterler? | GÜSTAV FROEHLİCH NORA GREGOR Bar Şarkıcısı | C€LAUDETTE COLBERT | 4 tarafından —a YENİ KITAPLAR Perşembe Gazetesi (Perşembe) nin 7 inci sayısı güzel bir renkli kapak ile çıktı. Bu sayıda, Ercüment Ekrem, Orhan Selim, İbrahim Alâaddi- nin yazıları vardır. Yedi Gün Yedi Günün 114 üncü nüsha- sı çıkmıştır. Hüseyin Cahit Yal çının, Etem İzzet Benicenin makaleleri ve bir çok güzel ya- zılar vardır. HAFTA Haftanın 58 inci sayısı zen- gin bir münderecatla çıktı: Pe- yami Sâfanm (Yere serilmiş ki- taplar)ı ile bir çok makaleler vardır. YARIM AY 15 mayıs sayısı şair Nâzım 2 film ŞOPEN Sinema'da: Şopen'in | görüneceklerdir. olan KARYOKA filmi ilâı İlk matine: 14 1/2 ve Yüksek Mühend Cinsi Niktart Kâse Yoğurdu 1000 A. Süt Odun 45000K. Kömür 500 K. Mektebin 936 sonuna ka! gün ve saatte yapılacağı ve Hikmetin son bir şiiri ile ve di- ğer muharrirlerin kıymetli ya- A zılarile çıkmıştır. saatte ve şartları görmek iç; Tahmini fiat Silivri yoğurdu 4000 K. 18 5000K. 12 ihtiyacatını gösteren yukardaki cetvelde bu ne suretle eksiltmeye konulduğu ve eksiltmenin ha! ları gösterilmiştir. İsteklilerin vaktinden evvel larını mektep veznesine yatırmaları ve siltme kanununda yazılı vesikalar ile birlikte belli gü birden; Senenin en güzel filmi, Şopen'in nefis musikisi metresi olmuş Georges î* Sand ile Victor Hugo, Alfred _d.“nuot vesalre Ayrıca: Emsalsiz muvaffakiyetler kazanmakta veten gösterilecektir. suvare 201/2 başlar. is-Moktebi Arttır?l ma Ve Eksilime Komisyonundan: Mecmuy Peyak- Tarihi — Senti gel 720 54 2-6-935 S0 BU 600 45 ,, 1,25 562 43 ,, 4 20 24 dar bazı yiyecek 14 5 14,30 ”. ”» ”» ve y 4 ihtiyaçlarıf — muvakkat teminat j temın;: | arttırma YÜ in de her gün komisyona J racaatları illin olunur. (2673)