Ni — MÜ ı_)ünyı müzeleri içinde değer- kri pek büyük olan müzeleri- Tdiz vardır. Dünyanın her tarafından akım n gelen seyyahlar bu müze- .ti karış karış geziyorlar ve Sindekilerini bizden iyi biliyor- ar, Bizim müzelerimize nekadar likayt olduğuzuzu anlıyabil- Mek için şunu söylemek kâfi telecek ki hiçbir milletin müzı li bizim müzclerimiz kadar ten- ka değildir. sAyrupada halk tatil günlarini Rüzelerde geçirirler. Çocukları- İt ellerinden tutup müzeye gö- türen babalar, bir kırık taş par- çası karşısımda izahat veren Mürebbiyelere, talebelerini etra- fıma almış ders veren hocalara bir lâhtin çatlağını pertevsizle tetkik eden ihtiyar profesörlere Taslanır. Müzeler orada adeta birer Rezinti yefleridir. Bizde Çırpıcı Sayırı, Kâğıthane gibi halkın Suma günleri akın ettiği yerler Yardır ya! İşte orada pazar gün- h?"lm de halk müzelerde geçi- Kh Bizde sinemaların ve stad- Yumun kalabalığı gibi orada da zelerin kalabalığı ve saltana- Vardır. '"l?ü_zeye gitmek yalnız âlim- " işin lüzumlu bir şey değil. “Üze herkesin istifadesi ve zev- h'iı'tmdir. Her insan, her sınıf eğik orada kendisini alâkadar decek bir şey bulur. ütun- ulur. Bu sü — K LA SS Y n !îarisıe başlıca iki modern at müzesi vardır. Biri Lük- ürg müzesi, diğeri Pöti - Birincisi, kültür bakanlığı, Cisi Paris belediyesi tara- (adan idare edilmektedir. An- PöçiRtrek Lüksemburg, gerek Ya 'ale müzeleri, çok eskiden "xlllıdlklan için, yeni müzecilik Billh:m uygun — değildirler. Ye a, salonları pek mahdut m“zpek_ dar olan Lüksemburg hînm' daima artmakta bulu- larm Tödem san'at kolleksiyon- 1 İstiap edemiyordu. ç pinSa kütür bakanlığı ile Pa- hei lediyesi uyuşarak, Paris İ fin san'at şerefi ile müte- kayıp iki yeni müze yaptırmak ler çei vermişlerdir. Bu müze- ti $ geniş salonları, son s!5- 'lilı:i". tertibatı, ve mimari Tnüzey, ile dünyanın en H“’_'ı Yan y'" sırasına geçeceklerdir. İnşa e;f'l. yahut karşı karşıya ilecek bu iki müze, 1937 Batuh ı sisal Paris sergisinin yeni- ale, biri olacak ve sergi ZEYİ GEZELİM larda biz karilerimize müzeleri- mizi tanıtmak vazifesini üzeri- mize aldık. İstanbulda: Asarı atika mü- zesi, Topkapı sarayı müzesi, Askeri müze, İslâm eserleri mü- zesi, eski şark eserleri müzeleri, Ayasofya müzesi diye birçok müzelerimiz var. Bunlardan si- ze bu hafta asarı atika müzesin- den bazı resimler — veriyoruz. Bunlar müzemizin büyük zen- ginliği yapan binlerce eserden birer-damladır. dan ibaret bir gruptur. Bu bina- Jardan en büyüğünün alt katı, Yunan, Roma ve Bizans heykel- traşi eserleriyle doludur. Müzeler 1 nisandan - itibaren 20 eylüle kadar saat 10 dan 17 ye kadar — 1 teşrinievelden 31 marta kadar saat-16 ya kadar herkese açıktır. Cuma günleri 13 te açılır. Yalnız salı günleri kapalıdır. Müzeler idaresi sor zamanlarda resimli bir rehber vücuda getir- miştir ki, bu rehberle müze ge- zilirse pek istifadeli bir zaman geçirilmiş olur. Hatta rehberin fransızca, almanca nüshaları da hazırlanmaktadır. Müzelere — gidiniz! Müır_l" mektepten istifadeli, sinem-r daha eğlencelidir. Eskilerin yaptıkları bilinmedikçe yeni şey. yapılamaz. Şiıi, hepiniz müzelere davet ediyoruz. Fatihin okuduğu Medrese Manisada Muradiye camiinin yanında bir medrese vardır. Bu medresede Fatih Mehmet, ders okumuş. Kıymeti yalnız bu ka- | dar değil, Sinanın da cse;id ” Vilâyet, mimari ve tarihi kry- metini göz önüne alarak bu medreseyi müze haline getir- mek istemiş, İdarei Hususiye bütçesine de bu iş için tahsisat konmuş, memnuniyetle haber aldık. ile beraber küşat edileceklerdir. Amerika, Almanya Ho!landş ve İngiltere modern müzelerinin yanında üçüncü dereceye düş - ;rıüş bulunan Fransız müzecili - &i, bu eseri ile tekrar lây: ol- âuğu mevkii almış b_ulunacak- tır. Yarım asırdanberi en kuv- vetli san'at cereyanlarının oca- ı olmuş, en kuvvetli fnodzm san'atkârları yetiştirmiş - olan Fransa için Lüksemburg ve Pö- ti Pale müzeleri adeta yüz kara- sı idiler. Bu suretle bu boşluk da giderilmiş olacaktır. ş z »Z Ce z | Şirkete sigorta eti Asarı atika müzeleri, üç bina- | B € r> GÜZ SANAT | HABERLERİ | Ankara Resim sergisi Ankarada resim sergisi açılı- yor. Ayın 16 sından 18 ine ka- dar bütün ressamlar, İstanbul Halkevi Güzel San'atler Şube- si olan Alay Köşküne tablola- rını götürecekler, Resimler top lanacak. Ankaraya gidecek, o- rada Sergi Evi salonlarında ha- ziran içinde açılacak. Ressam- lar şimdiden Alay Köşküne gi- | derek birer iştirak varakası al- maktadırlar Bu sete sergi için yeni bir talimatname hazır'an- mıştır. Bu serginin yeni tali- matnamesini aynen koyuyo- rüz, Sergi talimatnamesi 1 — Güzel San'atler birliği resim sergisine her san'atkâr iştirak edebilir. 2 — Sergiye en çok 7 eser ka- bul edilir. 3 — Eserler muntazam çer- çevelenmiş, piton ve ipleri ha- zırlanmış asılabilecek halde bü- lunmalıdır. 4 — Eserler jüri tarafından tetkik edilerek kabul edilir. 5 — Jürinin tetkikinden son- ra reddedilen eserler iki gün zarfında geri almmadığı tak- dirde ziyamdan tertip heyeti mes'uliyet kabul etmez. 6 — Sergiye iştirak edenler- den: Her eser için asma, nakil ve satılan eserlerden alınacak nasraf karşılığı yüzde miktarı- idare heyeti tayin eder. 7 — Birlik resim şubesi bü- tün eserlerin iyi muhafazasımı temin etmekle beraber kayıp, yangın ve nakliyat dolayısile vaki olacak zararlardan mes'u- İstiyenler liyet akbul etmez. kendi hesaplarına 8 — Gazetelerde ilân edilen kabul günlerinden sonra getiri- lecek eserler sergiye girmez ve kataloğa yazılmaz. 9 — Katalog jüri günü tesbit edilir, ilâve ve tadilât kat'iyyen yapılamaz. 10 — İştirak eden san'atkâr, teşhir edeceği her eserin arka- sına kendi ismile tablonun is- mini bir etiket üzerine yazıp iyi- ce yapıştırmağa, ayrıca da is- | mini, ikamet adresini ve eseri- nin ismi ve fiyatını, iştirak va- rakasına okunaklı yazmağa ve yukardaki şartları kabul ettiği- ne dair imza etmeğe mecbur- dur. Aksi takdirde eserleri ser- Tiye girmez, Tenisçi Sedadın resmini gö- p de yanlışlıkla spor sayıfa- sından “Güzel San'atlar, ,sayı- fasına girdiğini sanmayın. Bi- zim meşhur tenisçi Sedadımız ayni zamanda müuktedir bir mi- mardır. Adliye sarayı projesi müsabakasma giren mimarlar içinde o da vardı. Birinciliği Asım Kömürcüoğlu kazanmıştı. Projesinin resmini geçenlerde koymuştuk. Bu müsabakada Se- dadın diğer iki arkadaşı ile b likte yaptığı proje de birincili kazanan projeden aşağı kalmı- yacak güzelliktedir. Bu münase- betle sevimli tenisçi mimarımı- zın fotoğrafını spor saytfasım- dan alarak Güzel San'atlar sa- yıfasına bilerek ve istiyerek koy- duk, N Tireden bir iki tire Burada resimlerini gördüğü- nüz eserler, Tirenin eski devir- lerden kalma zenginliklerinden birkaçıdır. Tire, Anadolunun garbında, İzmirin güzel bir ka- riht kıymeti de b pe üzerinde kurulmuş devrine ait eski bir Türk şehri. Tirenin tarihini bir parçacık eşeliyelim ki, hem eski bir Türk şehrinin başından geçenleri öğ- renmiş, hem bu sayede bu resim- lerin de manasmı daha yakın- dan anlamış olabilelim. Tire milâttan önce Eti ve Lidyalıların küçük Menderes vi- lâyeti merkezi idi. Milâttan ev- vel 1100 senesi başlarına doğ- ru Eti sülâlesinden Heratliler in idaresine geçmiş sonra da Tire valisi bulunan meşhur Ji- ges, Heratlilerden * Kandavulu tahttan indirerek Lidya devleti- ni kurmuş. Bu inkılâpta Tire mühim rol aynamış. Milâttan 650 sene evvel Kiminililerle Lid- | yalrlar arasında yapılan muha- | rebede Jiges ölmüş Kiminililer | de Lidyeyi almışlar. Tabit bu arada.Tirede Kiminiler'in eline | geçmiş oluyor. Tirenin bu yeni sahipleri — Asurilerle — kavgalı imişler. Aralarında bir muhare- be olmuş ve Tire tekrar Lidya- hıların eline geçmiş Lidya hü- kümdarı meşhur Krezüs İranlı- larla çarpışmış, bunun netice- sinde de Tireyi İranlılar almış- lar. Sonra Makedonyalılara kıs- met olmuş. Büyük İskenderin ölümünden sonra da sıra ile Si- lifkelilere, Suriyelilere, nihayet milâttan 190 yıl evvel Berga- malılara geçmiş. Tire, (Bergama) idaresinde | iken refaha kavuşmuş ve ilmü irfan merkezi olmuş. Bu devirde Tirelilerden büyük adamlar ye- tişmiş. Fakat sonra Bergama kralt Atal'in ölümünden sonra, (Milâttan 133 yıl evvel) Tireyi Romalılar ete geçirmişler. Romalılar burasını ticaret ve medeniyetçe Anadolunun en ile- ri bir şehri haline getirmisler. “Efezus,, şehrinin zenginleri, Tireyi göklere yükselen sağlam ve güzel saraylarla, büyük bi - | is Bağlariyle, | iyle Tire W AÇT | ı İ Genç bestekârlarımızdan ? ret Rifkı Hergüner bundan cv- vel radyoda açılan bir "“Tango,, müsabakasını sensiz hayat isim- li tangosu ile kazanmıştı. Nusre- tin tangosunu her akşam radyo- da dinliyorsunuz. Gramofonu- nuz varsa Sahibinin Sesi plâ- ğında da bu güzel tangoyu zevkle çalıyorsunuz. Dün, bu tangonun notası temiz bir tabı- la basılmıştır. Çalarlarımıza tav- siye ederken genç san'atkârın bir de resmini koyuyoruz. , EL İ__ş_AN'ATLAE tam bir sayfiye şehri olmuş. Mi- lâttan 262 sene sonra büyük bir zelzele olmuş ve tekmil o güzel binalar, kâşaneler parampatça olmuş, yanmış, yıkılmış, harap olmuş. Bu — devirden kalma eserlerin kırıntıları bugün üze- rinde Tireye “Yeşil Tire,, dedir- ten üzüm bağlarının bulunduğu toprak altımda bulunuyor. Ev- velki sene bir kazıntıda çıkan heykeller, lâhitler İzmir müze- sine konmuştur. Tire 252 sene Büyük - Roma Devletinin idaresinde kalmış, sonra Şarkt Romanın idaresine geçmiş. 441 de Hünler alınış ve birkaç sene sonra tekrar Bizans- lrların olmuş. Bizanslılarda iken Tire, koyu bir hıristiyan şehri haline gelmiş, her yerde kilise- ler, ayazmalar, manastırlar ya- pılmış. 697 de arapların, 718 de tekrar Bizanslıların eline geç- miş, nihayet Selçukiler almış- lar. Bundan sonra Bizanslılarla Selçukiler burada mekik doku- muşlar. (60) sene böylelikle Bi- zanslılardan Selçukilere Selçu- kilerden — Bizanslılara geçmiş durmuş. Nihayet Aydın oğullarından Süleyman Beyin merkezi hükü- meti olmuş işte bu devir Tireli- lerin pek bahtiyar - olduğu bir zamandır. Zirao zaman Tire, herm ilim ve irfanda ilerlemiş, hem de iktısadi düzgünlükler sayesinde zengin olmuş. Tire- nin her tarafını mamureye çevir- mişler. 1390 da Osman oğulla- rından Yıldırım Beyazıt Aydır oğlu ülkesini Tahsin beyden al T YUTEYATRO İstanbul Halkevinin idare et- tiği tiyatro mektebinin daha ve- rimli bir hale gelebilmesi için mektebe bu sene 6000 lira tah- sisat konmuştur. Bu para geçen sene iki bin lira imiş, Bu suret- le burada çalışan san'atkârlara biraz daha genişçe bir yardım temini mümkün olabilecek. Halkevi temsil şubesi, hafta - nın her pazartesi akşamı temsil vermektedir. Günlerden pazar- tesiyi seçmelerinin sebebi, pa- zartesi günleri şehir tiyatrosu tatildir. Halkevinin tiyatrosu istemiş ki, pazartesi gecesi şe- hir tiyatrosuz — kalmasın. Sade bu kış Alayköşkünde (45) tem- sil vermişler. Şimdi 1 haziran- dan itibaren yeni geniş bütçesile harekete geçecek olan Halkevi tiyatrosu, her gece temsil vere- bilmek için bir program hazır- lamaktadır. Tiyatro, her akşam bir kazaya gidecek ve şehrin miş ama, 1402 de Timurlenk gelmiş. Tireyi de zaptedivermiş. Timurlenk İzmiri Roçdos şöval- yelerinden geri almak için Tire. yi karargâh yapmış. Timurlenk Anadoludan çıkar çıkmaz Mehmet Çelebi gelmiş Tireyi zaptetmiş. Artık bundan sonra İzmir valisi Cüneyd, Bed- rettin Simavi sonra Murat vel- hasıl elden ele geçmiş. 'Tabii bütün bu didişmelerde 'Tirenin rahat ve huzuru kalır mı ya? Elbette memleket çok sarsılmış. Görülüyor ki, bu kadar devir veidare değiştirmiş bir şehir olması itibariyle Tire dikkate değer bir yerdir. Fatih Mehme- din İstanbulu fethinden sonra Tireden 65.000 kişi İstanbula göç etmiş ve Vefa tarafına yer- leşmiş. Bunun için Vefalılar as- len Tirelidir. Bugün Tirede Aydın ve Os- man oğullarına ait gayet değerli âbideler vardır. Fakat bunların bir kısmı ihmal yüzünden şüp- hesiz ki harap haldedir. Haber aldık ki pek yakında Aydın oğul larma ait Yahşi Bey çamii memleket müzesi yapılacakmış, Orada bir de yeni cami var ki, mimar Sinanın krokisinden alın- mış olduğu söylenir. Tirede Yoğurtlu oğlu Meh- met Paşa, Rum Mehmet Paşa, Yeniceköy camileri gerçi pek harap bir haldedirler ama araş- tırılmaya, tetkike değer şeyler- tir. Bu camilerin yakın bir za- la tamir edilmesini temen- muhtelif yerlerinde temsiller ve- |Tirede Yeşil İmaret camiinin recek, iç kapılarından biri