T di 139.5-935 —— DÜŞÜNDÜKCE OLUP BİTENLER SALON HAKİKATLERİ Verdiği son inkılâb dersinde, ) SŞEHİRDE SST ağar S SEm Mahmud Esad, vaktile İzmir ga zetelerinde müdafaa ımgı uhıı bir fikri, Türk rejiminin esası i- miş gibi Üniversite gençliğinin önüne koydu: iktisadi liberalizm ve demokrasi ayrı ayrı şeylerdir, dedi ve Sultan Hamid rejimin- de ekonomi sisteminin tamami- le liberal olduğunu söyledi. İktisadi liberalizmle siyasi li- beralizm ve demokrasinin birbi- rinden ne kadar ayrılabileceğini : sormak istemiyorum; Abdülha- | mid rejimindeki yarı müstemle. ke iktisadile hakiki liberal ikti. sat arasındaki fark üstünde de hiç duracak değilim, Muhterem Mahmud Esad'ın vaktile yazdığı —makalelerden başka Türk inkılâbı tarihine ait hiç bir resmi vesika gösterile- mez ki demokrasi ve liberaliz- min müteradif kelimeler olduk- larını açık veya kapalı bir for- mül içinde reddetmiş bulunsun, Bunun gibi garp ilminde ve hu- kukunda, bir çok indi tefsirler istisna edilirse, bu iki mefhumu birbirinden ayırma teşebbüsü müşterek bir kabule mazhar ol- müş değildir. Münakaşa edili- yor. Amerikada Roosevelt misali, bu ayrılığa değil, muhterem profesörün komünizm bahsinde pek güzel işaret etmiş olduğu gibi, demokrat veya sosyalist bütün sistemlerle hayat arasın. daki tezatların harpten sonra daha çok sırıtmasına ve bütün ideallerin sıkr bir şeniyet süz- gecinden geçince feda etmeğe mecbur kaldıkları esaslara delil teşkil eder. Her adam sistemleri kendine göre tefsir edebilir; Mahmud Esad'ın iktisadi liberalizmi si- yasi liberalizm veya demokrasi- den ayırma gayreti de insan ze- kâsımın bu şahsi hamlelerinden biridir. Fakat bir fikrin ilim haysiyeti ve otoritesi alabilmesi ıçıâ metodik tenkıdın mihekin- den geçmesi, muasır -ilim dün- yasının kabulüne muhır olma- sı lâzımdır. Mahmud Esad iktisadi libe- ral değil, sadece demokrat oldu- ğumuzu söylüyor. Fakat ben Parti muharrirlerinden pek ço- ğunu bilirim ki demokrasinin | her türlüsü aleyhine çuval dolu- su yazı neşretmişlerdir. Memleket bir zamanlar de- mokrasi — aleyhine küfürlerle çınlıyor ve o ateşli hatiplerden hiç biri, Mahmud Esad gibi, de- mokrasiyi iktisadi liberalizmden ayırmak nezaket ve maharetini göstermiyordu! Demokrasinin ilmi ve mecazi iki mânası vardır, İlmt mânası şahsi tefsirlerle kolayca budana maz; edebi ve sembolik mânası ise resmi ifadede kullanılamaz. Bu ikinci mânasma göre mahal- le kahvesine giderek nargile i- çen her alçak gönüllü adam de- mokrattır, Türk rejminden bahsederken " TAN * m telrika Erik Çıçeklerı MAHMUD YESARI Ağzındaki cigarayı çekip attı, ayağa kalktı: — Soldaki küçük oda, koyu tatlı mavidir. Bu mavi odada büfe, masa ve bir de dresoir var- dır. — Yani yemek odası! — Evet... — Büfesi, mi? Bir kahkaha kopırmışu. — Şüphe mi ediyorsun? Kollarını iki yana açıp kapa- yarak, topuklarını biribirine vu- rarak anlatıyordu: — Arkadaki oda, beyazdır. O rası, yatak odasıdır. Ve her oda- da renklerine uygun çini soba - lar vardır. Ben, kaloriferden zi- yade, odun sobalarını 3everim. Kuru odunların çıtır çıtır yanı - şını seyretmek, ne keyiftir! zengindir, değil Üniversite imtihanları Başlıyor Üniversite fakülteleri imti - hanları hakkında dün Üniversi., te rektörü Cemil Bilge bir yazı- cımıza şunları söylemiştir: — Derslere 23 Mayısta son verilecek, imtihanlara 27 Mayıs ta bışlınıcıhır. Hukuk fakül- tesi imtihanlar talimatında kü- çük iki değişiklik yapılması ka- rarlaştırılmıştır. Kültür Bakan- hğı .bu değişkliklerin metnini yakında bildirecektir. Cemil Bilge Turkıyede he- kimlik hakkı için de demiştir ki: — Türkiyede hekimlik yap - mak hakkı Türk hekimlerinin » dir. Ecnebi doktor profesörlere verilen konsültasyon salâhiyeti bir istisnadır. Bu salâhiyetin bir istisna kalması zaruridir.,, Hukuktaki imtihanlar Hukuk fakültesi eleme imti - hatılarının şekli, geçen yıla gö- re pek az değiştirilmiştir. Yazı- lı imtihanlarda kazanamıyan - lar, o dersin sözlüsüne girecek- berdir. | b Eylüâl imtihanlarına dir. Yazılıdan vasatisi 7 olan tale be, sözlü imtihanlarda kazana » mazsa, isterlerse Eylüle kalabi- leceklerdir. Sözlü imtihanlar bir gün fasıla ile olacaktır. Ele- me imtihanlarında yapılan bu değişiklik talebeyi sevindirmiş- tir, Tıp Fakültesi imtihan tali- matnamesinde de, talebenin is- tediği değişiklik dileği kabul edilmiştir. Dördüncü Sömestr sa, Eylül imtihanma alınacak - tır. şu ölçüyü daima kaçırıyoruz: Muasır ilmin ittifakla kabul ct- mediği bütün fikirler, Şşüpheli diyalektik'lerin hududunu aşa - mıyan ve ancak hususi meclis - lerde münakaşa edilmesi tatlı olan bir takım salon hakikatle- Peyami SAFA çirmişti; gülümsedim: — Odun olursa... Kollarını kavuşturdu: — Keyfimi kaçırma ve bana, :ınl-'ımıdıgmı şeylerden bahset - me... — Pardon! Çardağın içinde, du: — Yeri, az çok — öğrendin... Daha fazla tarif edemem, — Neden? — Elimden gelmez ki,.. Çok gördüğüm ve çok ılışnzım eşya ları nasıl anlatabilirim? Herke- si de, benim gibi biliyor, sanı - rım, — Görmek isterdim. — Vadedemem. — Mersi! Önümde durdu, merakla bak- tı; — Neye mersi? — Büsbütün reddetmediğin için... Güldü, başını salladı: — Vadediyorum... Ama, epe- dolaşıyor - Hıngı mel'un hâtıralar, gene beynime zehirli tırnaklarını ge- yi bekliyeceksin... Şimdi, bu def- terler, ne kadar zamanda yazıl- dı? Sana, onu söyliyeyim... Dün şehrimize yeni seyyahlar geldi — talebesi, Haziranda kazanamaz- | için Gureba hastanesinde yeni bir aş evi açıldı Muammer Eriş geldi Türkiye İş Bankası Genel Di- rektörü Muammer Eriş dün An karadan şehrimize Muammer Eriş sabahleyin Ban- kanın İstanbul şubesinde meş - | gul olmuştur. Bir kaç gün şeh- rimizde kalacak, tetkikler ya » pacaktır. —— Japon heyeti Ankaraya gidiyor Şehrimizde bulunan Japon as- keri üyeleri dün İstanbulun gö- rülmeğe değer yerlerini gezmiş | lerdir. Japonlar bu akşam Ankaraya giderek askeri teşkilâtımız hak. kında tetkikatta bulunacaklar- dir. — Yalavanın imarı için tetkikat yapılıyor Memleketinde Yalovanın i- mar plânımı hazırlamakta olan Fransız mütehassısı Prast bir ay sonra tekrar şehrimize gele- GESEİİŞİR İYAR rcsvne alınacak yeni - vapurlar üzdeki çarşamba gü- nü tetkik seyahatine çıkacak o- lan heyet azasından Cemil, se - yahat esnasında Prast ile temas edecek ve mütehassısın delâle- tile oralardaki kaplıcalarda tet- kikat yapacaktır. ——— Mühürlenmemiş damacana lar için ceza verileceki| Memba suları damacana ve fıçılarının mahallinde mühür - lenmesi gerektir. Yapılan teftiş lerde su başlarımdaki bazı bele. ıiıye memurlarının işlerini iyi gurmedııden anlaşılmıştır. Bu gibi memurlar cezalandırılacak- tir. Bundan sonra da belediye me murları ani teftişler yapacaklar ve mühürsüz damacana bulurlar sa bütün alâkalılara ceza vere- ceklerdir. _ı Mırı— sonuydu, başladık, nisan ' sonu bitti... — Sıkı çalı Z. Kahkaha ile gülüyordu: — Ben, hiç yorulmadım ki... — Nasıl yazdırdın? Çardakta dolaşıyor, vakit va- kit yasemin, hanımeli filizlerini koparıyordu: — Kırmızı — odaya çekiliriz, Ben, divana yüzü koyun uzanı - rım. Dirseklerimi yastıklara, çe- nemi de avuçlarımın içine daya- rım. Şairim, defterini piyano » nun üstüne koyar, tabureye otu- rur ve ben söylerim; o, yazar... Bazan, heyecanlanırım, dudak - larımın ucuna bir cigara iliştiri- rim; onun dumanlarına dalarak hâtıralarımı larım... Defterde okuduklarım, o, söy lerken, şekil, renk halinde can- lanıyordu: — Evet... Gülüyordu: — Galiba, gözünün önüne ge- liyor. — Hemen hemen... Şimdi, anlıyorum. — Bazan ya sinirden, yahut içimin kabarıvermesinden, sıç - | gelmiştir. | Vapurculuk şirke- tine gösterilen kolaylıklar Deniz yolları idaresinin yeni gemiler ısmarlaması vapurculuk şirketi ile aralarındaki münase- beti, iç kabotaja fazla gemi ça- lıştırmak bakımından sarsacak- tır. Vapurculuk şirketi, bunun ö- nüne geçilmesi için tonajların tesbitini istemiş, Ankaraya bir heyet göndermişti. Dün gelen bir habere göre, Ekonomi Bakanlığı bu istekle beraber öne sürülen fenerler res mi meselesini kabul etmiştir. Fenerler resmi olarak vapurcu- | luk şirketinin her yıl ödediği 100 bin liranın hükümete ait o- lan 50 bin lirası alınmıyacak- tır. 'Tonaj miktarlarının tesbiti i- şi de bazı şartlara bağlı olarak kabul edilecektir. Ekonomi Ba- kanlığı, bu şartları deniz yolla- rına ve vapurculuk şirketine bil- direcektir. —— Diyetli ha: A sürlaneyn tli hastalar için ayrıca ye - mek hazırlamak üzere aş pavi - yonu açılmıştır. Paviyonun yanıtıda-hasta-ba- kıçılar için de bir dershane ya - pılmıştır. Bu dershanede diyetli hastaların tedavi şekli hakkın - da hasta bakıcılara ders verile- cektir. h — Önemli bir yayım Muallimlerin, son zamanlar- da talebenin genel hallerile ya- kından alâkadar olmadıkları ya- pılan teftişlerde görülmüştür. Kültür Bakanlığı yaptığı bir ya- yımda muallimlerin, talebenin gerek özel ve gerek okul vazi - yetlerile yakından alâkalı olma- larını bildirmiştir. 'Talebe, mektebin inzibat mec lisine verilecek, seviyesine göre cezalandırılacaktır. 'Talebenin vaziyetlerile alâ . kasız olan muallimler de Kültür Bakanlığına bildirilecek ve ce- za göreceklerdir. rar, fırlarım, bir müddet dolaşı- rım, Önümde durmuştu: — Bu da, gözünün önüne ge- liyor mu? — Aşağı yukarı... Birden, elini alnıma vurdu: — Eğer sen, bu defterlerden bir roman çıkaracak — olursan, bunu aklın keserse, sana, o kü - çük daireyi veririm, orada çalı- şırsın. Kırmızı odada yazarsın. Gözleri gözlerimin içinde, du- ıdıklırmdı hafif bir gülümseyiş- e: — Fakat bir şartla... Cevap vermiyor, yüzüne ba - kıyordum; o, başını sallıyordu: — Yemek odasını kilitliyece- ğim! — Neden? Beni açlık hapsına mı koyacaksın? — Hayır... Orada... Kelimelere basarak söylüyor- du: — Nefis bir büfe var... ye peynir tulumu emanet edil - mez. — Benim hırsızlığım yoktur, — Yok, hemen alınma... A . b Kedi. Devlet Demiryollarının yeni lokomolifleri getirtildi — Diyet haslalar KUÇUK HABERLER * Türkiye Turing ve Otomobil kulübü Kahirede bir turizm şubesi aç- mağa karar vermiştir. * Belediye, Sürp Agop mezarlığın. dan belediyeye geçen kısımdaki al mı temizletmeğe karar vermiştir. Bu- rası, senelerdenberi bakılmadığından taş ve otlarla doludur. Onların sökü- lerek kaldırılması işi müteahhide ve- Otlar söküldükten sonra şları başka yere kaldırılacak ve burası tamamen temizlenecektir. Belediye, bu yaz sokakları bol su ile sulatmağa karar vermiştir. Büyük caddeler çok su ile yıkanacaktır. Ikin- ci caddeler de yetecek kadar sulana: caktır. * Taşdelen suyunun Üsküdara in- Girilmesi için Şemsipaşada bir yer sa- tın alınmaktadır. Suyun Usküdi indirilmesi işi bu yıl sonuna kadar İPrilesektir, * Kasaplarla küçük Müsceseseler, makine alırlarken belediyeden mühen disler gider, keşif yapıldıktan sonra izin verilirdi. Bundan sonra, esnafa bir kolayiık olmak üzere, bu işler, kay makamlıklardaki mühendisler tarafın- dan yapılarak ruhsatiye verilecektir. * Trakyada yeni gelen ve gelecek olan göçmenlere yaptırılacak evlerin malzemesini almak Üüzere Vilâyette bir komisyon kurulmuştur. - Komis - yonda Trakya genel müfettişliğinin memurları bulunmaktadır. Vet BlitrEayedle n fENAN a SETARA | mıştır. Birinci imtihan, fransızcadan | yapılmıştır. * İtalyan bandıralı Roma vapurile 1200, Fransız bandıralı Providans va- purttö de 200 eyyah dün limanımıza gelmişlerdir. Seyyahlar dün tabahtan akşama kadar şehrin muhtelif yerle- rile cami ve müzeleri gezmişler, gece Boğazda bir gerinti yaptıktan sonra Rodosa gitmişlerdir. * Liman ve Rıhtım idaresi Genel müdürü Ali Riza Çevik dün Ankara- dan şehrimize dönmüştür. * Istanbul hapishanesindeki mah- kümların sayısı 835 i bulmuştur. Bun- lardan 40 kadarı yol parası ödemi. yenlerdir. * Kırmızı Ay İstanbul mümessilli. ginde Kızıl Ay haftası için dün de bir toplantı yapılmıştır. Kaza başkan- darının bulunduğu bu toplantıda haf- tanın programı tesbit edilmiştir. * Şehrimizdeki Sıhhat Müzesine son zamanlarda fazla rağbet gösteri- liyor, Mart ayında 10,385, Nişanda da 11,115 kişi müzeyi gezmiştir. * Sirkeci ve civarındaki bazuk yolların tamirine başlanmıştır. şenliğinde bulunmak ü- giden ve şehrimize dö- teşle barutun oyunu olmaz, — Büfeyi kilitlersin, Yüzünü buruşturdu: — Ben, kilitten, anahtardan nefret ederim. — O halde, büfeyi boşalt. Sağ topuğunu şiddetle vurdu: — Peki, senin hatırın için bu- nu yapacağım. Mahzun mahzun bakıyordu: — Bu, bana çok pahalıya malolacak. Güldüm: — Sen, masraftan çekinmez- sin ki... Tersine, memnun olur - sün! — Hayır, arkadaş, anlama - d, öyle değil... Bu, benim, sıh- hatıma malolacak! Yarı anlamıştım, fakat gene sormaktan kendimi alamadım: — Bülenin boşalması ile sıh. hatinin alâkası ne? Dudaklarmı gibi bakıyordu: — Hâlâ, — uyku sersemisin! Büfede ne kadar içki varsa içe- ceğim, — Şair de içiyor mu? Yaslı yaslı başmı salladı: büzerek tiksinir Kaptanların 'Dilekleri Her yrl deniz bayramı yapıl ması da kararlaştı Kaptan, makinist Ve memur- ların tekaütlükleri için Ekono * mi Bakânlığile temaslar yap - mak üzere Ankaraya giden he- yet dün şehrimize dönmüştür. Heyet Ankarada Bütçe ve Ma- liye encümenlerile temasta bu- lunmuş, iyi netice almıştır. Evvelce Maliye Bakanlığında hazır lanan projede tadilât yapılmıştır.Yoni kayda göre Deniz işlerinin şimdiye kadar geçirdiği üç istihale teşekkü- lünde vazifedar olanlar barerndeki mâ aş mukabillerinin âzam ve asgar mec- muları nrsfının yüzde yirmi noksani- le tekaüt olunacaklardır. Heyet işte bu noktanın ve diğer ba zı maddelerin değiştirilmesini iste » miştir. Her yıl bir denizcilik bayramı yapılması da heyetin teklilleri ara- sındadır. Bu teklif büyük memnunie yet uyandırmış ve kabul edilmiştir. Ankaraya giden heyet başkar nt Eğe süvarisi Said Özege, dün kendisiyle görüşen bir muharri- rimize demiştir ki : — Noktal nazarlarımız Ankara da alâka ile karşılandı. Tekaüt- lük kanun projesinde istediği -; miz tadillerin yapılacağını kuv-| Vetle umuyoruz. 1 Denizciler bayramı yapılması hakkındaki teklifimiz de mem- nuniyetle karşılandı. Kabutajın | Türk sancağına inhisar ettiği pbüyük gün her yıl 1 Temmuzda kutlulanacaktır, Soviyet San'atkârları | Sovyet sanatkârları dün Bü « yükadaya kadar bir gezinti yap mışlardır. Sanatkârlar Adada büyük tur yıpmışlu. öğle yes, L l ana&grlar guvumr neşe ı çinde geçen gezintiden geç va- İ kit dönmüşlerdir. Sovyet sanat- kârları bu akşam Şehir tiyatro- sunda umuma bir konser vere- ceklerdir. miştir. * Yüksek İktısat ve Ticaret mek» tebi talebesi dün sabah Kartala gide- tek bir tetkik gezintisi yapmışlardır. 'Talebe Çimento fabrikasını de gezer rek çimentonun nasıl yapıldığını tete kik etmişlerdir. * Devlet Demiryollarının yeni al- dığı lokamotifler dün İstanbula gel- miş ve Haydarpaşaya - geçirilmiştir. Yeni lokomotifler Haydarpaşa, Eski- şehir ve Ankara garlarına taksim e- dilmiştir. © Mayısın 15 inci çarşamba günü saat 17 de Sovyet sanatkârları Güzel Sanatlar Akademisine davet edilmiğr lerdir. * Usküdar iskelesine yazılı Ahmt | din idaresindeki sandala Sirkeci açık- larmda (Hüdaverdi) motörü çarpmış ve devirmiştir. Sandal yolcularından üçü denize düşmüşse de kurtarılmış lardır. Motörü idare eden Ahmed il€ İsmail yakalanmıştı: — Hiç içki kaldırmıyor... A« | leşmasını da istemiyorum, — Gülter de yardım etmiye * cek mi? Gözleri bir kahkaha ışığı ile parlıyordu: — Görüyorum, yavaş yavaş açılıyorsun. Bana da, o, lâzım-. Beyni uyuşuk insanlardan hiğ hazetmem. Tereddütle sördum: — Yazmadan evvel, bu def * terleri orada okuyamaz mıyım Kollarımı açmış, etrafını gö$” teriyordu: — Bu inci gibi baharda, o kâ” panık odada mı kapanıp oturü” caksın?.. Şu güneşe, şu taze şilliğe, şu çiçeklere bak... Bahâ” rın, kaç günlük ömrü kaldı Ki« Göz açıp kapayıncaya kadar 87 çecek... lümsedi: — Zaten sen, bu gidişle, terleri ancak kışa doğru bitif” bileceksi Kışın da, sobay! karsım, lerce çrkmızmı.ı- 1 (Arlener vafi Halime acır gibi bakarak gü gB