r .—— 15-5-935 # Gan z vekrikası « 21. “MEİN KAMPF , KAV GAM Hitler'in yazdığı kitab BU ESERDE ILERİ SURÜLEN DUŞÜNCE VE DUYGULARLA HİÇ BİR BAGIMIZ YOK - TUR. BU TEFRİKAYI BÜTÜN DUNYADA DE- DİKODU UYANDIR - MIŞ SIYASI BİR VESİ- KA OLARAK NEŞRE- DİYORUZ.) Artık bundan sonra milli sos- yalistlerin faaliyeti gittikçe ar- tıyordu. Ön beş günde bir ya- pılan toplantılara taraftarlar ka- dar aleyhtarlar da çağırılıyor- du. Münih'in en büyük salonları ağızlarına kadar — doluyordu. “Ön binlerce eski Marksistler mezheplerini tebdil etmişler ve yeni bir Alman İmparatorluğu- nun hürriyeti ve büyüklüğü uğ- runda mücadeleye atılmağa ha- zır iyi birer olmuşlardı.,, Hiçbir milli fırka bu kadar çok aza kaydedememişti. Artık Münih birahaneleri dar gelme- ge başlamıştı. Salon tıklım tıik- lım dolunca, polis kapıları ka- patır, artık kimseyi içeriye al- mazdı. Teşebbüs edilecek bir tecrübe daha kalıyordu. Binler- ce kişinin yer bulabileceği bü - yük bir sirk kiralamak. 1921 son kânununda ortaya bir fırsat çıktı, Almanya, yüz milyar al- tın mark ödemek üzere Parise çağırılıyordu. Protesto maka- mında Münih'te büyük bir top- lantı yapılmasına karar verildi. Bu toplerıtıya völkischer deni- len amele grupları da iştirak edeceklerdi. Fakat bu grupların tereddüt ve taallülleri karşısın- da sabrı tükenen Hitler 6 Şubat çarşamba günü, büyük Kron canbazhanesini kiraladı. Erte- Bi günkü toplantı için halkı bu canbazhaneye çağıran el ilânla- rı bastırıldı. itler diyor kiz — şı Bu, büyük bir atılmak demekti. ŞU Bir defa bu kadar büyük salonu doldurmak şüpheliydi. Sonra muhasımların toplantıya mâni olmağa çalışa- cakları ise hiç şüphesizdi. İnti- l zamı muhafaza için kendilerine emniyet edebileceğim güçlü kuvvetli insanlarm adetçe bir faikiyetleri olamazdı. E ğer muhasımlar, hakikaten toplan - tıyı bozmağa kalkarlarsa, mu- vaffak olabilirlerdi. Geniş bir canbazhanede burnların teşebbü- sünün önüne geçmeği, herhan- gi bir salona nazaran daha güç zannederdim. Halbuki hakikat büsbütün başkaymış. Müteca- vizlerin salondan ziyade da- ha geniş bir yerde haklarından gelmek mümkündür.'Yalnız mu hakkak olan bir şey vardı. Eğer muvaffak olamazsak o vakite kadar elde ettiklerimizi-de kay- betmiş olacaktık, Eğer muha- sımlarrmız toplantılarımızın her hangi birine mâni olurlarsa, o vakite kadar bize doğru gelme- z ğe başlıyan nihai zafer perisi, hemen birden kaçacaktı. Halkı canbazhanedeki toplantıya ça- gırmak için önümüzde vakit te yoktu. Ancak ertesi perşembe günü afişlerimizi asabilecektik. Eğer hava da yağmurlu gider- se, çok kimseler, nutuk dinle - mek için evlerindeki rahatlarını bırakmağa razı olmiyacaklardı. Öğleden biraz evvel hakikaten endişeye düştüm. Salon dolmı- yacaktı. Bu suretle yardımları- nı beklemek istemediğim amele nazarında da gülünç düşecek- tim, Derhal heyecanlı bir hita- be yazdım, şehirde dağıtmak için el ilânlarına bastırdım. İki kamyon kiralıyarak partinin bayraklarile süsledim. Bizler - den on beş, yirmi kişi kamyon- lara bindiler ve kamyonlar şe- hir içinde dolaşırlarken bunlar da gelip geçenlere el ilânlarını dağıttılar, Münih'te, bu şekilde Marksizm kokusu olmryan bay- raklarla donanmış kamyonların dolaştığı ilk defa görülüyordu.” Burjuvalar bu manzara karşı- sında şaşırıp kalmışlardı. Sos- yalist amelenin oturduğu ma - hallelerde tehditkâr yumruklar sıkılıyor, ağza alınmıyacak kü- fürler savruluyordu. Saat yedide sirk daha dolmuş olmaktan çok uzaktı. Hitlerin de endişesi hâlâ zail olmamıştı, fakat biraz sonra aldığı haber- ler memnuniyetini mucip oldu. Saat sekize çeyrek kala, kendi- sine salonun dolmağa başladı- ğını ve gişelerin önünde de hay- li kalabalık bulunduğunu tele. fonla haber verdiler, Zannıma göre 5.500 bilet satıldı, Parasız içeriye alman işsiz amele ile, kendi partimizin intizamını mu- hafazaya memur adamlarını da hesaba katarsak, oradakilerin a 6.500 ü bulmuştu. bal, ya kat'i izmihlâl,, Tmevzuu üzerinde aşağı yukarı iki buçuk saat kadar nutuk söylemişti. Nutkunun ilk yarım saatında toplantıdan umduğu neticeyi el- de edeceğini hissetti. Diyor ki: “Bu binlerce dinleyici ile ken- di aramda manevi bir mutaba - kat husule — geldiğini seziyor - dum. Bir saat geçince, gittikçe Gaha şiddetli alkışlar kopmağa başladı. İki saat sonra derin bir süküt hâsıl oldu. Hazırunun ru- hunda silinmez bir intiba bıra - rakan bir süküt. Bu muazzam dinelyici kitlesinin nefesinden bağka bir şey işitilmiyordu. Son söz olarak Deutchland über al- les (her şeyin üstünde Alman - ya) diye bağırdığım zaman, sanki yer yerinden oynadı, Kro- ne cambazhanesindeki bu ilk toplantının - fotoğrafları çekil - mişti. Bu resimler, her türlü sözden ziyade bu tezahürün aza- metini gösteriyordu. Bazı bur - Bir avukat Yumruk attı Avukat Şefik ve Vedat ara- sında mahkeme koridorlarında bir hâdise geçmiştir. Avukat Vedat, asliye birinci hukuk mah kemesinde bir davanın talikine sebep olduğunu ileri sürerek di- ğer tarafın vekili Şefikle müna- kaşaya tutuşmuş ve kendisine bir de yumruk indirmiştir . Şefik, müddei umumiliğe mü- racaat ederek Vedat aleyhinde bir dava açtığı gibi ayrıca, Baro inzibat meclisine de müracaat etmiştir. * Müsaade almadan evinde mektep açarak çocukları okut - maktan suçlu Fenerde, Yıldırım caddesinde oturan Marikanın dün üçüncü cezada duruşması yapıldı. Şahit olarak dinlenilen polis İsmail, suçlunun evinde araştır- ma yapıldığını, ve üst kat oda - larınm birinde beş kadar çocu - Run ders okurken görüldüğünü söyledi. Suçlu Marika bunu inkâr et- ti. Müddei umumi, suçlunun ma- arif kanunlarına aykırı olarak mektep açtığını sabit gördü ve ceza istedi. Neticede mahkeme, suçluyu 30 lira para cezasına çarptırdı. Ve bu cezayı, sabıka- sı olmadığından tecil etti. * Vahan isminde birinden cebren 150 lira para istemek ve vermediği için kendisini teh- dide kalkışmaktan suçlu Meh - medin ağır cezada dün davasına bakıldı, Suçlu Mehmet hakkında ev - velce bir cürmü meşhut yapıl. mıştı. Bu cürmü meşhut sırasın- da Mehmet, elindeki tabanca i- le Vahanı tehdit ederken me- murların ortaya çıkarak bir za- bıt kâğıdı imzalamışlardı. Suçlu, bu cürmü meşhudu başka surette tevile kalkıştı. Vahanda 150 lira alacağım vardı. Satılmak üzere tahanca. sını bana vennîş'â%ı'ht sata- madım. Ben de ,tabancayı gös- tererek: — Al tabancanı.. dedim. Bu sırada memurlar, meydana çık- tılar, beni yakaladılar. Bundan sonra suçlunun mü - dafaa şahitlerinden Osman din- lendi, Fakat sözleri, diğer şa- hitlerin sözlerine uymadığından yalancı şahit olduğu anlaşıldı ve kendisi mahkeme kararile tevkif edildi. Öteki şahitler çağırılmak ü - zere duruşma, başka güne kal- dı. juva gazeteler bu resimleri bas- tılar, hattâ toplarıtımız hakkın- da yazılar yazdılar. Fakat top- lantıyı tertip edenlerden bah - setmiyorlar, sadece vatani teza- hürat yapıldığını söylüyorlar - dı.,, TArkası var| SaRıl MAHKEMELER| TAYYARE PiYANGOSU Dün kazanan talihliler Piyango müdür Tayyare piyangosunun ikinci kısmı dokuz buçukta çekildi. Ka zanan numaraları sırasile yazı - yoruz. 10.000 Lira kazanan 2094 2.000 Lira kazananlar 8343, 16492 1.000 Lira kazananlar 495, 5816, 9371, 16815 500 Lira kazananlar 1313, 1907, 2808, 2844, 2920, 3134, 3689, 3867, 4564, 6349, 6453, 6247, 7760, BI31, 8334 933B, 8S72, 10388, 11019, 11177, 11823, 12031, 12103, 12450, 12774, 14028, 14050, 14175, 14218, 14486, 15451, 15836, 15875, 16740, 17807, 18023, 18004, 18124, 20525, 21596, 22022, 22177, 22479, 23619, 24347, 25131, 25441, 26787, 26873, 27094, 27459, 27478, 28636, 29723. 150 Lira kazananlar 338, 3012, 3713, SI9I, 7697, 7927, 8315, 9661, 13028, 14127, 14684, 15685, 17075, 18196, 18522, 20218, 20325, 20887, 21473, 21650, 22203, 22641, 23043, 24196, 24544, 2588S, 25963, 26243, 28782, 29332. 100 Lira kazananlar 108, — 660, 15$0s, 2604, 3434, 3663, 3844, 4820, S0S0, 6010, 6930, 75326, 8232, 8380, 9139, 915S, 9192, 9225, 10161, 10166, 12600, 12916, 120937, 13361, 13487, 13818, 14274, 12446, 14543, 15253, 16753, 17206, 17615, 17768, 17782, 18497, 19191, 19522, 19865, 20694, 21422, 21794, 22360, 23019, 24557, 24572, 24877, 25355, 26292, 29926. 50 Lira kazananlar 168, 400, 673, — 798, 1015, 1124, 1302. 1857, 2074, 2128, 2161, 2464, 2608, 2630, 2696, 2699, 2790, 28S6, 2900, 2933, 3323, 3543, 3562, 3681, 3929, 4369, 4405, 4530, 4943, 4048, 4904, S106, 5424, 54B0, 5522, 5S65, 5848, 5947, 60S0, 6103, 6207, 6383, 6632, 6T15, 7022, 7156, 7672, 7784, 8614, 8694, 8839, 8882, 9127, 917B, 9237, 0240, 9734, 9797, 9854, 9997, 10148, 10157, 10193, 10217, 10540, 10547, 10617, 10674, 1604 11758, 11825. 13686 12167. Y2387, 12544, 12612, 12667, 13317, 23233, 13419, 13568»13573, 13575, 13693, 13968, 140$1, Twrec. 1ALRO, 14615, 14756, 14968, 15000, 15512, 15708, 16101, 16173, 16376, 16784, 16897, 16973, 17227, 17261, 17330, 17395, 17472, 17831, 17839, 17901, 18320, 18386, 18422, 18731, 19352, 194$1, 19528, 19615, 19692, 19701, 19834, 19866, 20317, 20353, 20S04, 20505, » 21183, 21223, 852, 1929, ZST4, 2756, 3085, 3911, 4913, 5164, 5808, 6127, 7996, 8361, 9071, 9666, 10110, 10286, 21330, 21567, , 21889, 21915, 22668, 22909, 23383, 23S15. » 23066, 25028, , 25284, 25342, 25730, 25733, 25943, 26093, 26114, 26130, 26133, 26138, 26199, 26227, 26261, 26286, 26S08, 26570, 26741, 26765, 26891, 26925, 27052, 27097, 27147, 27254, 27507, 27571, 27644, 27783, 27784, 27798, 28017, 28048, 28134, 28197, 28361, 28554, 28732, 28815, 28863, 28949, 20299, 29467, 29750, 29853, 29966, 271612, 28005, 28273, 28857, 29507, arasında muavini de var 30 Lira kazananlar 19, MA — V, -ülü 940, 1019, 1133, 1332, 165S, 1679, 1961, 2015, 2110, 2266, 2279, 2315, 2737, 29S0, 2959, 3110, 3345, 3420, 3437, 3730, 3865, 3995, 40S0, 4205, 4593, 4680, 4958, 4969, S$190, 5217, S644, 5760, 5$8S7, So21, 6088, 6199, 6611, 6676, 6938, 7068, 7233, 7263, 7308, 7328, BOli, 8046, 8162, 8277, 8B413, 8468, 85409, 8657. 8770, B814, 86818, 9012, 9066, 9320, 9360. 9638, 9660, 9728, 10143, 10272, 10274, 10658, 10662, 10679, 11023, 11312, 11470, 11502, 11534, 11586, 11883, 11900, 11910, 1215D, 12178, 12399, 12732, 12840, 12886, » 13238, 13360, 13412, 13798, 14040, 14355, 14531, 145S1, 14565, 14795, 14799, 14807, , 15033, 15165, 15306, , 15863, 15892, 15970, 1668$, 16704, 17112, » 17489, 17524, 17726, 17994, 18009, 18162, 18662, 18800, 18805, , 19106, 19301, 109365, 19651, 19759, 19890, » 20182, 20276, 20653, 20746, 20879, 20892, 21287, 21396, 21405, , 21969, 22151, 22231, 227717;-22789, 22913, 23399, 234B0, 23483, » 23795, 23962, 24092, 24716, 24750, 24832, 25553, 25627, 25644, 25934, 25940, 26025, ', 26401, 2650S, 26964, » 27252, 27260, 27202, 275S9, 280S0, 28086, 28823, 29027, 29159, 29391, 29609, 29736, $53, 1503, 2079, 2664, 3237, 3851, 4508. 5054, $783, 6211. Tızı, 7900, 8325, 8683, 9028, 0485, 9815, 10466, 10850, rısTı, 11732, 121dı, 12496, 12887, 13763, 14433, 14596, 14867 18437, 16034, 17219, 17848, 18332, 18814, 19400, 20144, 20708, 21052, 21674, 22574, 22992, 23486, 2435B, 24931, 25737, 26181, 27014, 27328, 28362, 29165, 29865, Hi e Si 75 ger sayı aşağı ve yukatı olanlarıma ikişer lira amorti verilecektir. Liste - mizde gösterilen İkramiyeleri Beyazıt *M-UKÇUlTLeyında - Veni İkbal kisesi tediye etmektedir. Dünkü büyük ikramiyeyi kim kazandı ? Dünkü keşidede en büyük ola- rak kalan 10,000 liralık ikrami - yeyi tayyare piyanko müdür mu avini Hâmit kazanmış ve dün merkez kişesinden parasmı al - mıştır. l İnhisarlar Umum a Yunanistanda seçili Atina, 12 (Hususi) — Har' biye bakanı ve başbakanlık mi avini general Kondilis gazeted lere yaptığı beyanatta geli haftanın ilk günlerinde örti t re behemehal kaldırılacağındi/ muhaliflerin ahaliye programli rını anlatmak ve seçim Hazıri larında bulunmak için bol bü vakitleri bulunacağını ve bunl için seçimin daha fazla tehirifi lüzum bulunmadığını söylem ve sön isyan hareketinin memi lekete yaptığı fenalığın telâfis ancak on senede mümkün olab leceğini ilâve etmiştir. Atina, 12 (Hususi) — Tı kiperver parti lideri Kafand gazetecilere yaptığı beyanatti muhaliflerin seçime — girmele! nin şekli hakkındaki konuşma lar bütün muhaliflerin seçitli girmeleri lüzumunu göstermek te ise de esaslı kararların alım ması için örfi idarenin kaldırtl ması beklenilmekte olduğut söylemiştir. Profesörler de s seçilebilecekle Atina, 12 (Hususi muhabil miz bildiriyor) — Bugün neşi dilen bir kararname ile Ünivet site ve politeknik mekteplef profesörlerine saylav - seçil hakkı verilmiştir. «— Göz hekimi — |Dr. S. Şükrü Ertan Birinci sınıf mütehassıs (Bâbrali) Ankara ca.cesı No. 60 ——— 3219 — DOKTOR açık, | | ! 'DRurçuklu Hakkı Üzel | Galatasarayda Kanzuk eczahan karşısında Sahne sökağındâ 3 nu maralı âpartımanda | numara, a K N 32) Beyoğlu Dördüncü Sulh Hukd Mahkemesinden: Terekesine mahkefi mece el konulan ölü Pıraşkuviye olarak: Beyoğlunda Abanoz sokağf| da 25 No, lu evde mevcut: 9 | BAYEAİTMUYEKKEP eV Eşyası f tıfma suretiyle 16-5-935 perşem saat 13,30 satılacaktır. İstekli olar rın gösterilen gün ve saatte mahallii de hazır bulunmaları lüzumu ilân dattür. (ıra5$) Beyoğlu Dördüncü Sulh Huktl Mahkemesinden: Terekesine mahikf mece el konulan ölü Emancel K suya ait olarak: 1) Büyükadada Nizam'da 68 No Conpaşa köşkü adr ile anılan köşi mevcüd, Gardirap, Karyolz ye sal açık arttırma suretiyle — 14-5-935 saat 10 da satılacaktır. İstekli olaf ların gösterilen gün ve saatte mab linde hazır bulunmaları lüzumu ilf| olunur. ÇILL Müdürlüğünden: — — aa aa. Almancadan Türkçeye ve bihakkın tercümeye muktedir bir Türkçeden — Almancay Mütercime ihti: vardır. (100) lira ücretle talip olanların 16-5-935 pe şembe gunune kadar memurin Şubemize müracaa Diğer bir ecnebi lisanı bilenler tercih olunacaktır.(253 556 “TAN "i tefrikası : 21, ça îâ Sarı Bal| Bürhan CAHID Nadya, kocasına bunlarla yapa- cağı işlerden para kazandıraca- vadediyordu. ğu;ütün bunlar ne olmuştu? o zannediyordu ki Turgudun bu çöl seyahati teklifine karşı Nad- ya gülecek: — Nelerden — bahsediyorsu - nuz? Biz hayatımızı daha kolay yoluna koyabiliriz, — diye kendi plânlarını ortaya atacaletı. Demek ki iyilik zamanmın o tatlı dilli dostları havanın bu « lutlandığmı görünce — ortadan kayboluvermişlerdi. Anlaşılıyordu kâ — Nadya'nın bir iki gündenberi pürneşe yap- tığı gezintilerden — müsbet bir netice çıkmamıştı. hx' "udf“l kadını bu ümit- sizlik içinde Turgudun teklifini yegâne kurtuluş yolu olarak ka- bul etmişti. Muhtar Arifin kafasında bu - düşünceler geçerken Nadya bel- ki ömrünün en samimi bir hare- keti ile Turguda elini uzatıyor. du: — Siz halimizi yakından an - layan ve bize en sıcak eli uzatan bir dost oldunuz, Bizi kurtarı - nız, Kararmıza itaat edeceğiz. ,Bu seste o kadar — yumuşak bir isteyiş — vardı ki Turgut ona karşı duyduğu nef- reti bir ân içinde unuttu. Uzat - tığı eli hararetle ve hürmetle sıktı. Nadya önüne bakarak ilâve etti: — Kocamın yolu benim yo - lJumdur ve ona gelecek her şey benim içindir. n Ve gözleri taze bir ışıkla ay- dınlanarak Turguda baktı: — Bilir misiniz kır hayatım ne kadar severim? Ata binmek, koyun sürüleri arasında gezmek dağlarda yürümek... Bir orman kahramanı gibi yaşamak. Oh, bu seyahat benim için çok iyi o- lacak! Turgudun emniyetsiz bakış - ları genç kadının yüzünde top - ı landı, Şehrin, İstanbulun hare - ketli hayatınr bile zevkine ve se- fahetine dar gören, sık sık Av - rupa seyahatleri yapan, Lydo Tarda, Nice'lerde, Paris'lerde eğ- lenen kadın mı bunları söylü - yordu? Buna imkân yoktu. Bunda sa- mimi olamazdı. Fakat zeki ka- dın İstanbulda yalnız kaldığı takdirde eski zalerini artık ka- zanamıyacağından emindi. Ye- ni ülkelerde yeni hâdiselerin kahramanı olmak — ümidi onun hayalini doldurmuştu. Turgut yeni bir üzüntüye düştü. Bu zeki ve zâlim macera kadı- w, İstanbulun entrika ve ahlâk- sızlık yüzen salonlarını bile zev. , hevesine — dar görürken o Saf ve masum insanlar arasında hırsından neler, neler yapmıya- caktı. Fakat hayale kapılmağa lü - zum yoktu. Muhtar Arifin selâ. meti için her şeye katlanmak lâ. zımdi. — Nadya kocasına döndü: — Yolculuk için paramız var mı? Muhtar Arifin dudakları bü- küldü: — Hizmetçilerin hesaplarını vermeden gitmek iyi bir şey ol- maz, Ben evin eşyasını bugün- den devretmeyi düşünüyorum. Elimize geçecek paradan c!bet de bir şey kalır. Turgut araya girdi: —Yol işini düşünmeyiniz. Sizi Mardine kadar götürmek ve orada yerleştirmek meselesile ben meşgul olacağım. Nadya sihirli bir tebessümle teşekkür etti. Muhtar Arif birdenbire hatır- lamış gibi: — Ya elmaslarımız. Onları da satabiliriz. Nadya hakaret dolu “acı bir kahkaha attı: — Yirmi otuz liradan fazla etmez. Hepsinin yalancı olduk- larmı unuttun mu? Muhtar Arif taş gibi donup kalmıştı, Kekeledi: — Peki, ya sahicileri.. Senin Rusyadan getirdiğin şu meşhur beyaz taş?.. Dedi. Turgut karı kocanın çetin bir kavgaya tutuşacaklarını his- sederek aralarına girdi: — Şimdi başka şeyden bah- setmiyelim. İşimizi konuşalım. Seyahat hazırlıklarına hemen başlamalısınız. Sizi yarın hazır bulmalıyım. Nadya bu sefer misafirinin iki elini birden tutmuş tatlı, yu- muşak kelimelerle ona teşekkür ediyordu. Turgut para meselesiinde on- lara yapacağı yardımın derece- sini anlatmış olmak için lâtife- ye boğarak: İstanbula gezip eğlenmek, iki üç ay vakit geçirmek için gel- imiştim. Bir ay bitmeden dönü- yorum. Masrafım azaldı de- mektir, Bir şey değil. İstanbu- lun bellibaşlı gezme yerlerini göremeden gideceğim. Karı koca onun ellerine yapış- mışlar, nasıl teşekkür edecekle- rini bilemiyorlardı. Nadya yeni gireceği mechul ve esrarlı âlemin vahsi zevkini bir an önce tatmak ister gibi acele ediyordu. — Bu seyahat bizi kı cak. Kurtaracak Muhtar. Karı koca kendilerine olan meseleyi hazırlamak odadan çıkarlarken Turgut yanın arkasından baka b söylendi: — Bu müthiş kadını bif? masum topraklarımıza gö mek sersemlik. Buna şü” yok. Fakat Muhtarı kurtarf? için elimde başka çare yok! e Atik çiftliği Bakır kırı yolundan ba? bahçelerine ayrılınca ilk göne meçte Atik çiftliğinin hinâ” göze çarpıyordu. Çiftliğin arkasında göz 37 bildiğine bağlar devam edi?' || Çiftlik sahibi Demir bev çıl pos bıyıklarını kalın oi';.:: ları ile çekiştire çekiştire niyordu: u ! — Yemek vakti geldi. P'g deli kız hâlâ meydanda ğ" İ ü na bir kaza d a bed (Arkasi A