2 KÜLTUR İŞLERİ Talebe gençliğinde imtihan tasası baş gösterdi. İstanbuldan ve İzmirden iki mektup aldım. İstanbul Hukuk Fakültesi talebesinden geler mektuptan anlaşılıyor ki, geçen yılm imti- han bozgununu yapan sebepler- den hiçbiri giderilmiş değildir; bu mektupla bir kere daha öğ- reniyor ve zaten biliyoruz ki, Üniversitelilerin kitabı yoktur; henüz notları da iyice tamam olmadan imtihana hazırlanma- ları isteniyor. Bu kadarı yetmi- yormuş gibi hazırlık için ara gü- nü de bırakılmamıştır. Talebe- nin bütün ders yılı içinde, her gün bir imtihana hazırmış gibi çalışmasını istiyen Kültür Ba- kanlığı bu prensibinde haklı olabilir ; fakat kitapları değil, notları bile tamam olmıyar gençlerden, gevşek bir tedrisa- ta karşı sıkı bir imtihan hazır- lığı istemek doğru değildir. İzmirden gelen mektupta da, Hise bakalorya imtihanlarına hazırlanmış bir gencin haklı şi- kâyeti var. Tam imtihana gire- ceği gün şekil değişmiş, baka- lorya kalkmış ve yerine on bi- * rinci smıfa geçme ve olgunluk Hrş a dN $SŞEHİRDE OLUP Sovyet art'stleri dün Türk gazetecileri şerefine verdikleri çayda — Konservatuarda Rus san'atkârının koönseri — Malmüdürlüklerinde dul, yetim ve mütekaid maaşlarının Türk - Yunan Mahkemesi bitti Muhtelit Türk « Yunan mah: kemesi, dün saat 17 de toplandı. Ve ön beş davaya bakarak, bun- lar hakkındaki kararını tethim etti. Bu davalardan bir kısmı bakkında red, bir kısmı hakkın- imtihanları konmuş. Mel sahibi © imtihanlara hımk= mak için kitaplar almış ve baş- Tamış çalışmağa. Derken yeni bir talimatname: Dışardan im. tihana gireceklerin yalnız on birinci smıf değil, dokuzun, onun da imtihanlarını vermele- Ti lâzım, Biribirinden ayrı görünen bu iki mesele bir noktada birleşi- yor ve bize bir tek şey öğreti- yor: Program ve talimatname yapanlarımız masa başile tale- be arasmdaki mesafeyi hâlâ aşamamışlardır; bu mesafe, haksız olarak mes'uliyeti yal- nız talebeye kaydolunan yeni imtihan ve biz yine ancak yıl sonunda bunun farkına varıyoruz. Peyami SAFA Talebeyi imtihan için Şehrimizdeki hususi Türk mektepleri müdürleri, dün ha - arif idaresinde bir toplantı yap- mışlardır. Bu toplantıda, imti - hanlarda bulunacak mümeyyiz. ler seçilmiştir. Imtihanlar, yeni talimatname ye göre 13 günde bitirilecektir. İmtihana girecek talebe miktarı 35 bin kadardır. Bu kadar tale- benin imtihan evrakının kısa bir zamanda tetkik için fazla mik - tarda mümeyyize lüzum görü - lüyor. Şehrimizdeki orta tedrisat muallimleri bunun için kâfi gel- mediğinden, yüksek muallim mektebi son smıf talebesinin de mümeyyiz olarak vazifelendiril- mesi takarrür etmiştir. - . C Erik Çiçekleri MAHMUD YESARI " — Çok çetin bir şey mi sora- caksın? ğ — Hayır... Sen, bü defterleri nerede, nasıl yazdırdın? Kadriye, kollarını açmıştı: — Bunu niçin soruyorsun? — Hep, ayni yerde mi buluş- tunuz? Buluştuğunuz yer, nasıl- dı? Ve bu, kaç gün, kaç hafta sürdü? — Bunları anlarsan ne ola - cak? — Buluştuğunuz ve konuştu- ğunuz yerin şekli, mevkii, hattâ rengi, okuduklarımı, gözümde ve hayalimde, daha kuvvetle canlandırabilir. — Anlatabiliyor muyum? Kadriye, sağ yumruğunu kol- tuğun kenarma : — Galiba, hayalini fena hap- sgettim, bir aralık kapı, bir açık istiyorsun,. — Hayır... Defterlerin verdi- da ademi salâhiyet kararı veril- di. e Dün muhtelit Türk - Yunan mahkemesi faaliyetini bitirmiş- tir. Bu münasebetle davaların görülmesini müteakıp bitaraf reis Bök bir nutuk söyledi. Bök buraya geldiği gündenberi, iki dost millet arasındaki ihtilâfla. rın çok çabuk - halledildiğini, mesal arkadaşlarına, iki tarafın ajanına teşekküre borçlu oldu- ğunu söyledi. Bundan sonra, Türk ajanı E- min Ali bir nutuk söyledi. Dost Yunan hükümeti ile olan sami- mi bağların, bütün davalatı ko- layca hallettiğini ifade etti. Bundan sonra Yunan Ajanı İs las bir nutuk söyliyerek mahkemesinin faaliyetinin arsı ulusal adalet sahnesinde parlak bir sayla teşkil edeceğini söy- ledi, Reis (Bök) e teşekkür etti. Bu suretle Türk « Yunan dost | Juğuna güzel bir tezahür vesile- si verilmiş oluyordu. Celse tatil edildi, Lozan muahedesi mucibince teşekkül eden muhtelit Türk - Yunan mahkemesi 13 Mayıs 1926 tarihinde faaliyete geçmiş- ti. Mahkemeye o zaman 12,150 dava gelmişti. Bu davalardan 3 bin kadarı son Ankara itilâfna- mesi mucibince tastiye edilmiş- tir, 300 kadar dava da, davacıla- rın mahkeme masrafını verae - dikleri için kendiliğinden sukut etmiştir. Görülen — davalarda Türk hükümeti veya Türk teba- aları aleyhine neticelenenlerin mikdarı yüzde biri tutmamakta dır, Bu davalarda hükümetimiz - den istenen tazminat yekünu ği hayal Yazıldığı yerin dek©runu bilirsem, seni haya - limde daha canlı görürü zaman, seni daha iyi, daha ya - kın duyarım, anlarım. Kadriye, elini ağır ağır alnın- dan geçiriyordu: — Şimdi anlıyorum romanla- rın nazik, ince taraflarını... İki elini, koltuğun kenarları- na yapıştırmıştı: — Anlatayım. Dikte ettirir. gibi tane tane söylüyordu: — Şişlideki — apartımanımın arka tarafında, üç odalı ve apar- tımandan ayrı, küçük bir daire vardır. Orası, benim sükün ve is tirahat köşemdir. Yorgun gün - lerimde, oaya çekilir, başımı din lerim. Hattâ, günlerce, tek ba » şıma kapandığım olur. Gülüyordu: — Sakın, bundan, benim, ka- ranlık ruhlu bir kadın olduğu - mu sanma... Günlerce devam ©- (26,110,000) lira idi. . Mahkeme heyeti Hazirana ka dar işlerini tastiye edecek ve bi- taraf reis Bök memleketine dö- necektir, Yunan hükümeti, aja- nı ve kâtipleri de Yunanistana gideceklerdir. Türk -Fransız mahkemesi Muhtelit Türk - Yunan Fran- sız mahkemesi de Teşrinievvel- de faaliyetine nihayet verecek- tir, Lozan muahedesini mütca- kıp muhtelif memleketler ara- sında bu şekilde muhtelit mah- kemeler tesis edilmiştir. Şimdi- ye kadar işini bitiren muhtelit mahkemeler, yalnız Türkiye devletinin bulunduğu mahkeme lerdir. Diğer memleketlerde he nüz bu mahkemeler işlerini biti- rememişlerdir. Lozan muahede si mucibince Türkiyede teşek - kül eden muhtelit mahkemeler | şunlardı: Türk - İngiliz, Türk - İtalyan, Türk - Belçika, Türk - Romen, Türk - Fransız ve Türk Yunan. ——— Zehirli gazlara karşı muallim mekteplerinde “zehirli gazlardan korunma usulleri ve zehirli gazlar,, mevzulu bir ders okutulmasına karar vermiştir. Bakanlık, bu hususta lâzım ge- len kitapları hazırlatmıştır. Bu ders kimya muallimleri tarafın- dan ve kimya dersinin bir bahsi olarak okutulacaktır .Bu derse e- hemmiyet verilmesini bakanlık mekteplere bildirmiştir. —— 750 bin lira Belediye hesap işleri müdür muavini Nail Ankaradan şehri- mize dönmüştür. Nail, Ankara- da, belediyenin, belediyeler ban kasından yapacağı (750) bin li» ralık istikraz işile uğraşmıştır. Bu husustaki muamele tekem - mül ettirilmiştir. Hazirandan sonra, para, bankadan alınabi- lecektir, Paranın nerelere sarfe- dileceği bir liste halinde tesbit Venizelos ailesi- nin gemileri Venizelosun gelinine ait ol- duğu için limanımızdan Pireye gönderilen Navsika şilebine Yu nan hükümetince konulan haciz kararı yerine getirilmiştir. Hamburg limanında durdu- rülan Nikitas Rusos adındaki gemi de beş gün evvel Pireye varmış bulunuyor. Bu gemi ile Maria Rusos şilebine ve Possi- don vapurundaki Venizelosa ait hisseye de haciz konulmuştur. Şehrimizdeki acentelere gelen bir habere göre, Amerikanın Santos limanımda yükünü bo - şaltan Maria Rusos, hareket et- miştir. Hamburga vardığı tak - dirde, diğerleri gibi yolundan a- hLkonulacak, Yunan hükümetine teslim edilecektir. ——— Bütçenin çabuk tasdiki istendi Belediyenin yeni yıl bütçesi Ankarada tetkik edilmektedir. Bütçe çarçabuk tasdik edilerek n * y geç in mev- simi geçinekte ve yapılamamak- tadır. — İnkılâp derslerin- den imtihan Üniversitede İnkılâp dersleri dün akşam bitmiştir. İnkılâp dersinden imtihanlar mayısın 13 ünde başlanacaktır. Bu ders- ten muvaffak olamıyan talebe, bağlı bulunduğu fakülte imti- hanlarına da giremiyecektir. —— İki imtihanı da veremazse Muallim mektebi son sınıf tatbikat imtihanları dünden iti- baren başlamıştır. İmtihanlar on gün sürecektir. Muallim mektebinde son sınıf ta iki sene dönen talebeye üçün- cü defa imtihana girmek hakkı verilmiştir. Ancak talebe üçün- cü sene nehari olarak devam e- edilmiştir. ahbaplarım peşimi bırakmazlar ki,.. Bir iki günlük istirahat ihti- yacı için de, seyahate çıkamam Yya... Yüzü buruşuvermişti : — Sonra... Sonra, bazan da hastalanırım... En sevmediğim, en korktuğum şey, hastalıktır, hastalanmaktır... Hastalık, gençleri ihtiyar, güzelleri çir - kin eder. Akan bir burun, hırla- yan bir gö, kızarmış, yaşa - ran gözler; irin sarısı bir yüz... Tiksinmiş gibi elini sallıyor - du: — Birak... İnsan, kendi yüzü- ne bakmağa tahammül edemez; kendi kendinden iğrenir... Kü - Ççük bir kırginlik duydum mu, hastalandığımı, hattâ hastalana cağımı hissettim mi, hemen, kü- çük daireye çekilirim. Yanrma, Emel'den başka kimse giremez. Göz ucuyla bakarak mırıldan. dım: — Gülter mi? den çalgı, ahenk, dans, ses, beni yotar... İçki, sinirlerimi bozar. Nereye çekilir, ne ile avunabili- rim? Nereye gitsem, dostlarım, SA /e Sakin ve düşük — hali birden değişti, omuzlarını oynattı, dik dik baktı: — Sen, çok fena adamsın... decektir. Yumruğunu dirseğine vurdu. — Senden korkmuyorum; e - vet, Gülter... Peki, ne olacak? Yan yan bakarak sordu: — Nasıl anladın? Kızcağıza, bunu da söylettin mi? — Hayır! Sesinde, hınçla dolu bir titre- yiş vardı: — Senden, her fenalık umu - lur. — Mersi! Baktı, baktı, tekrar eski sükü- nunu aldı: — Evet, Gülter'den başka kimse girmez... O, bana, bir ni- ne gibi, bir dadı gibi bakar... — Bana, bu daireyi — anlatır mısın? Ellerini ensesinde kilitlemiş- tir — Yavaş yavaş, beni söyleti. yorsun, Yesari... Dudaklarını bir hayali öper gibi uzatmıştı: — Ağzıma bir cigara iliştir ve yak! Cigarayı yakarken sordum : — Defterleri böyle mi yazdı- rıyorsün? yoklamaları |KUÇUK HABERLER * İstanbulda salgın halinde me- nenjit yoktur. Alemdardaki hastanm da sari sahaya değil âdi bir menenjit olduğu anlaşılmıştır. * 23 Mayıs Kızılay haftası başlı- yacaktır. Cemiyetin kaza başkanları bugün 14 de İstanbul mümessilliğin- de bir toplantı yaparak, bazı kararlar | alacaklardır. * Yarın saat 14 de Darüşşefaka kurumu İstanbul Halkevinde bir top- lantı yapacaktır. * Belediye müstahdemin müdiri - yeti bütün esnafın muayenesini mec- buri kıldığı için Sılıhat komisyonu tarafından muayenelere başlanmıştır. Bu arada arabacıların, sandalcıların terzi çıraklarınm da muayeneleri ya- pılacaktır. Komisyon günde 120 kişi- nin muayenesini yapmaktadır. * Dul, yetim ve mütekaitlerin yok lamalarına Malmüdürlüklerinde baş - lanmıştır. Maaş sahipleri ikişer ilmü- baber doldurmakta, bunlardan birini nahiye müdürlüğüne, öbürünü de mal müdürlüğüne vermektedir. Yoklama- larda ikişer fotoğraf verilmesi de bu defa mecbur! addedilmiştir. * Kültür Bakanlığı, umum! müfet- tişlerinden Reşad Nuri Ankaradan şehrimize gelmiştir. * Üniversite rektörü Profesör Ce- daki lekleri talebenin e olaral halledilmiştir. Bugünlerde, Bakanlık- tan bir beklenmektedir. * Dün hukuk fakültesinde istatiş- tik dersinden imtihan yapılmıştır. * Universitede ecnebi dil mekte - binde imtihanlara bugün başlanıyor. Bugün A kursu fransızca imtihana girecektir. Bu imtihanlar iki gün süre tektir. Aym 14 ünde de ingilizce, âl- manca imtihanları yapılacaktır. * Hukuük fakültesi talebesinin yıl- lık gezintisi ayın 17 sinde Yalovyaya yapılacaktır. * Fazla telefon mükâlemelerinden dolayı girketten geri alıpan 192 bin liraya ait muamele bitmek Üzeredir. Abönelerin yüzde beşi, haklarını bele diyeye — vermmişirdir. Bunlarır da baklarını belediyeye vermeleri için yeniden teşebbüsler yapılacaktır. * Haydarpaşa lissi bir binada bu» lunan İstanbul Muallim Mektebinin, Kadıköyünde, yeni kapanan Fransız Sen Jorj mektebi binasına taşınması düşünülmektedir. * 1 Mayıs Sövyet Rusyanın bay- ramında bulunmak üzere Moskovaya gitmiş olan Konya saylavı Bay Mu- zafferin reisliği altındaki heyet dün #abah Rusyadan dönmüşlerdir. * Vapurculuk — idare meclisi reisi — Dikkatli okuyorsun... Mer. si! Cigarasının dumanlarına ba- kıyordu: — Dört ayak merdivenle çı- kılan küçük bir antre... * Sağda, geniş bir oda, solda, ondan kü- çük bir oda, arkada, ikisinin or- tast bir oda... — Pencerelerde mı? Bir kahkaha attı, cigara ağ - 'zından düştü: — Sorduğuna değil, aklından geçenlere gülüyorum... ©, hatırlatmadan yeni bir ci- gara çıkardım, dudaklarına iliş- tirdim, yaktım. O, hiç vaziyeti- ni bozmadan kırık kırık gülü - yordu; — Bugün, çok uyanıklığın ü- zerinde... Evet... Koyu yeşil pancorlar vardır. Ve pancor ke- narlarını da sarmaşıklar sarmış. tir. — Hattâ pancorları da... pancor var — Zeki adamsın... K şey değil... — Menfaatıma bir — Fena adamsın.. — O da ayni kapıya çıkıyor. 1İ2.5S.935 — İTENLER Yeni alınacak 16 vapur Deniz yolları, Akay idareleri hesabmma yeniden Avrupa tez « gâhlarında yaptırılacak — vapur- lar için tetkikata giden heyet çarşamba günü şehrimizden ha- reket edecektir. Heyet deniz yolları müdürü Sadettinin reisliği altındadır. A- kay müdürü Cemil, fen heyeti başkanı Sırrı, güverte müfetti- şi Ali heyette azadırlar. Bura- dan ilk önce Almanyaya gide- cekler, oradaki inşaat tezgâhla- rı ile görüşeceklerdir. Sonra da, diğer Avrupa tezgâhlarıma gidi- lecektir. Tetkikat neticesinde en uygun teklifi yapan müesse- seye deniz yolları için 12, Akay işletmesi için de 2 vapur ısmar- lanacaktır. Heyet bir ay sonra şehrimize dönecektir. —— Belediyeye konan haciz Belediyeye haciz koydurmak için Pariste Sen mahkemesine müracaat eden hamillerden Ki- bertin vaziyeti dün de belediye- de, hususi komisyon tarafından tetkik edilmiştir. Komisyon, bü hususta yakında bir karar ve - rerek Sen mahkemesine bildire- cektir. —— llik tedrisat müfettişlerine zam verilecek mi ? İlk tedrisat kıdem zamlarının ve makam tahsisatlarının kaldı- rılmıyacağı hakkında son gelen emirde, müfettişler için, bir ka- yıt yoktur, Bundan evvel, kaldı- rılması icap ettiğine dair olan emirde de, müfettişler kaydı bülunmuyordu. Bu varziyette, hazirandan itibaren ilk tedrisat müfettişlerine makam tahsisatt yerilip verilmiyeceği noktası tee reddütle karşılanmaktadır. Va « ziyet bakanilıktan sorulacaktır. —S nn Atina elçimiz Ruşen Eşref,” Unaydın, Şehrimize gelmiş ve dün Ankaraya gitmiştir. Rüşen Eşref Unaydın bir hafta kadar Ankarada kaldıktan sonra gele- rek Atinaya gidecektir. ——— —— Ruşen Ankara Ekonomi Bakanlığı ile tonaj işleri üzerinde görüştükten gort Ta şebrimize gelmiştir. Bugün idare heyeti toplanacak Ruşen'i dinliyecek- tir. * Haliç Şirketi belediyeye müra- caat ederek bazı teklifler yapmıştır. Bu tekliflerinde şirket belediyelerle sulh yolile anlaşmak istemektedir. Halbuki mahkemede karar verilmek üzeredir. * Orta mekteb ve liselerde ikinci tahrirt imtihanlar, dünden itibaren başlanmıştır. Bu imtihanlar Mayı « sın sonuna kadar sürecektir. Hazi « randa sınıf bitirme ve mektep bitife me imtihanları yapılacaktır. * Denizyolları idaresi müdürü Sa- dettin ile Akay işletmesi müdürü Ce- mil dün Ankaradan dönmüşlerdir. Denizcilik bayramı için bir kamit€ teşkil edilmiş ve komite dün çalış “ mağa bıılımı![ıı. Tekirdağ saylavı Rahmi bu komiteye memur edilmiştir. öz ucuyla soruyordu: — Pancorların hiç açılıp açılk madıklarını neye ıormuyomıu3 — Senede bir iki kere hava * landırılıyordur elbette... — Mükemmel... Sana, müöb- lesi ile satılık bir köşkü olan bif mal sahibi gibi anlatayım. Sağ* daki geniş odanın dıvarları vi$” neçürüğü çuha — kaplıdır, A: renkte kadife — perdeler vardif: Bir köşede üstü yastıklar yığrli bir divan, karşı köşede bir piy&* no... Gülmekten kendimi alama * — Evet, neye güldün? — Sükün ve istirahat yeri de“ miştin de... — Sükünüun da kendisine YE” kışır, kendine göre bir bir musikisi vardır. — Budalaâ şeyler sorma, söyleme... Yuâ ki halı, lambanın — abajuru a gö ayni uyar renktedir. Yalnız, zetilmiştir. Burası, kırmızı odar dır. larında, küçük renk farkları (Arkası var. |