Siyasi muharebe Gittikçe kızışıyor Yazan: Muhittin Birgen vet, bütün cephelerde büyük Avrupa muharebesi devam e - iyor. Diplomasi ve politika kuvvetleri - EE adl mücadele sahnelerinde kar- $i karşıya gelen cözütamları, birbirle - rile çarpışarak kendilerine yol açmıya çalışıyorlar; yer yerk, kuvvetler arasında birleşmeler, muhtelif istikametlerdeki hareketeleri bir araya toplamslar ve ge- ne yer yer, sahneye yeni kuvvetler Çi - karmalar veyahud, toz ve dumsn ara - sında ufuktan yeni ordular peyda olma- Jar, hülâsa bütün bu siyasi sevkülceya harekti, umum bir herrümerç içinde, İnkişaf edip gidiyor. Son haberlere bir göz atalim: Almanya fle İtaya arasında s'yasi v2 a #ifak aktediliyor; Alman hariciye mazın İtalyaya gidip İtalyan hariciye mazirile mühim koruşmalar yapiyor. Ondan ev - vel de Lehistan hariciye nazırı bir nu - tuk söyliyerek Almanya iddialarına kar. gı Lehistanın mevk tasrih etmişti. Öte taraftan İngiltere ile Fransa ve bu mem - Yeketlerle Rusya ve sair memleketler ara sında kaftalardanber; başlamış olan mü - Takereler devam edip duruyor. Her taraf. is konuşma hareketleri, her tarafta as - keri hazırlık, siyasi taarruzlar ve muka. bi taarrtilar, karşılıklı gerilemeler ve Herlemeler göse çarpıyor. * 914 ün ayni mevsimini hatırlıyorum. O zaman Avrupa çok sakindi. Yalnız büyük devlet denilen altı devi büyük sdam- ları arasında ziyaretler teati ediliyor, bu normal görünüşlü ziyaretlerin haricinde | ortada hiç bir fevkslâdelik göze çarpımı. yordu. Bununla beraber, günün birinde, hiç bekinilmiyen hir yerde patlıyan bir kurşun, bütün Avrupayı harekete geçir - di, Önceleri bu hareket te gizli, sakin bir cereyan takfb etti, Sonraları diplomasi faaliyeti biraz daha kesafet ve hararet kesketti. Bununla beraber gazeteler ve W- mumi efkâr sakindi. Avusturya - Maca - ristan imper«torluğunun Belgrad hü - kümetine tevdi ettiği ültimatoma gelinet- ye kadar hiç kimse harb; beklemedi; or.| talıkta © kadar mülâyim bir hava esiyor.) & du. Şimdi öyle değildir. Senelerdenberi Avrupada siyast bir mücadele hüküm sü- rüyor. Bu mücadele, yava; vavaş sahala. rim genişletti: Bu genişleyış nisbetinde de mücadele eden kuvvetlerin miktarı ve cidalin kesafeti arttı. Eğer OAvrupanm bügünkü vaziyetini Südetler meselesi es. nasndaki gerginlik ile mukayese edecek olursak, şunlara dikkat ederiz: 1 — Mücadele henüz kesafe* ve hararet derecesi itibarile o günkü hadde gelmiş! değildir. 2 — Fökat, buna mukabil mücadeleye İştirak eden kuvvetlerin miktarı o za «- mankine nisbetle çok artmış ve saha da çok genişlemiştir. Şu halde, sulh ile harb arasındaki hu. dudun aşılması için henüz. çok mesafe vardır. Sulbe tekrar dönmek için, henüz mücadele kâfi derecede kızışmış değil - dir; çünkü, çarpışan kuvvetler arasında heniz mücadele unsurları kâmilen sah - neye atılmış bulunmuyor. İşler biraz daha kızışmadıken, diple - masi ve politika bütün küvvetlerin: bir. birlerine karşı harekete atmış bulun - madıkça harb veya sulh kararı verile . mez, Buna da henüz vakit var. 9ldde harb, sulh havası içinde çıktı; 999 da harb havasının etrafta bu kada” kuvvet. le esmekte olması sulhün devam edece - Bine bir alâmettir. * Denilebilir ki her tarafta harb hazır - hkları pek ileriye gitti. İtslyada Alman askerleri bulunuyor. Akdenizde harb fi. loları, ilk emre «hazırl, cevabını verecek bir vaziyet almışlardır. İtalya ile Almam. Ya arasında ötedenberi mevcud olan bağ. ilik havası, şimdi ki tarafın kat'i imza. gın! taşıyacak olan bi» ittifak muabhedesi fle resmen tesbit edilivor, İngiltere ve Fransa ie bazı memleketler arasındaki müzakereler, aktedilen ve edilmekte ©- Jan anlaşmalarda harbin çok yakın oldu. Bu manasını ifade etmezse harb alâmeti olarak bizzat harbin kendisinin zuhür et. Resimli Makale: Lâkayid ipsan, bugünün içtima! hayatı içinde içi siman doldurulmuş bir köpek derisine benzer, bekler, me de nüvaziş dilenir, Arkanırdan hayladığı Yaki yardımınıza Oköğmasin; değildir. yiniz; Fakat SON POSTA na sizden ekmek hibi olmak 20 da bekleme. Adam tanımak, mümkün olduğu kadar Fakat tanıdıklarınızın içinden dest edinmek istediğiniz za- man seçtiklerim'zin içi saman dolduru'muş bir deli o'ma masına dikkat ediniz. s Lâkayıdinsan.. tanıdık sa- teşklı eder. Toskanininin En büyük Konseri Meşhur bestekür ve orkestra şefi Tos- canini Londrada Gueen'e Hall'da senenin en büyük musiki festivalinin ilk gecesini açmış ve Beethoven konserini idare et - miştir. Resmimiz bestekârı gösteriyor. a a mayişlerden başka bir şey değildir: bü tün bu gayretlerin gayesi de askeri bir © muharebeden içtinab içir siyasi muhare- beyi en son haddine kadar ileri götür - mek ve bu sahada son kuvvetleri kullan. maktan başka bir şey değildir. Meselâ, Almanya ile İtalya arasındaki münasebetleri, her iki tarafın en salâ - hiyettar ağızları bugüne kadar o derece kuvvetle teyid edip durdular ki bugün bu askert ittifakın o sözlerdeki kuvvete bir şey ilâve etmesi imkânı yoktur. Şu halde, bu ittifak haberlerinin ortaya a - tılması daha ziyade bir nümayiş alâmeti değil midir? Nerede nümayiş varsa orada harb yoktur. Dünyanın bu kadar gergin bir devrin- de korkulu rüya görmemek için uyanık atmak üzere alınan tedbirler boş değil dir. En basit bir ihtiyatkörlik elbet milletleri tedbirli olmıya sevkeder. Fakat, bu ihtiyatkârlıklar, hiçbir zaman dünyanın harb gününün geldiğine inan. ENEL RL Gm e ai ! INAN, İstanbul Belediyesi bir ekmek fabrikası yapmayı düşün- ği, tasavvurun gözetelere intikal etmesinden bir gün sonra Ortara yeni bır rivayet çıktığını işittik, güya: SER — İstanbul £ırınları sıhhati koruyaca mek çıkardıkları tekdirde İstanbul Be ruvdan vazgeçecekmiş... Bu haberi gazetelerde okurken yanımızda bir dost vardı, gidü: — Ben vaz aylarında, epeyce kalaba rum, Bu köyün biz tek fırını vardır, taze iken yenmez, ba- yatlayınca deve hamurunu andırır siya! sorarsanız «İstanbul fırınları satışları lediyenin empoze ettiği çeşninin fevkinde iyi un da katarak dshs iyi ekmek çıkarırlar, ben ise satışım fazla olmadığın. dan Belediyenm formülü ile iktifa ederim» der. Halbuki mesini mi bekliyeceğiz? Belki bu sual haksız değildir; fakat, biz Zannediyoruz ki bütün bu hareketler nü. İSTER | me e De İ Hergünbirdikra - Çok bekletmeden Mezarlıkta yanyana yapılmış iki mezâr taşı vardı. Birinin üzerindeki «Karıcığım seni bekliyorum» B03 «İşte kocacığım, seni çok bekletme» den geldin.» N Bir zenci boksör Zondrada 039 Dünya hafif sklet boks şampiyonu A- merikalı John Henry Lewis, İngiliz Len Harvey ile dövüşmek üzere İngiltereye gelmiştir. Resimde kendisini babasile bir arada göri muz, ması alâmeti olamaz. Harbi çıkaracak o- lanlar için dikkat edilecek en mühim nokta, onu en sakin bir zamanda çıkar - maktır. Ancak böyle bir baskin sayesin- dedir ki gafletten istifadeye imkân olur. Harbin gelmekte olduğunu davnl ve zur- na ile âleme ilân etmek, olsa olsa, harb sözünü siyasi bir silâh olarak kullanmak arzusundan ileri gelir. Şu halde sulhün yakın bi: zamanda tehlikeye uğrıyacağına inanmamakta de. vam edebiliriz. Muhittin Birgen İSTER bazan bir dükkâncı « tedbirleris iyi ek- led'yesi bu tasavvu- sinin de yükseldiğ köye çelen büyük ekmek getirten ba kısmından Yözgeçm tesi eskisinden fe Me bir köyde oturu h bir ekmek çıkarır, çok olduğa için Be- sonra kuru teabhü: İSTER NAN, IN İngiliz üniversitelileri Mecburi askerlik İstemiyorlar! das edildiğini bityorsunuz. Bu usul al hinde bulunan Üniversite tülebeleri re- simde gördüğünüz gibi ellerinde (Mecbu- rİ askerliği reddederim!) #barelerini havi levhalarla Lendra sokaklarında büyük rümayişlerde bulunmuşlardır. İngiltere Kralı berberini Kanadaya götürmiyecek İngiltere Krah datma kendisi tıraş ol - duğu için, an'aneler hilfına olarak, Ka- hada seyahatinde saray berberini birlikte ” | sürecek, bu zamana kadar da saçları faz- lâ uzamıyacağından kestirmek #htiyacını duymıyacağı için Kral berberin sarayda kalmasını emretmiştir. Nevyork gümrük idaresi, şehrin ta- nınmış simalarından Madam Ayer'e aid ve 40 bin lira değerindeki kürk, ve mücevberlerini kaçak olduğu be - İyanile müsadere etmiştir. Madam (1935 senesindenberi, muntazaman Pa- risten Nevyorka kaçak mal getirdiği i iddia olunmaktadır. İNANMA! bu köye İstanbuldan ekmek getirir. ya- had da beş on gün kalmak üzere büyüklerimizden biri ge- Jir, köye yerleşir. O zaman bu fırında çıkan ekmek &alite- ini görürsünüz, İska devam etmez, yâ misafir gitmiştir, yahud da İstanbuldan Xkal üç beş kuruş alarak ticaretinin bu niştir. O zaman köy firminın ekmek ka. na bir hale düşer, Ben senen:n € ayı gözlerimin önünde cereyan eden bu oyunu düsündüğüm hu da Dizzat fırıncıların teşkil edecekleri bir şirketin elile şehirde üç beş febrika kurmadıkça, hülâsa fırıncıya rakib çıkarmadıkça İstahbulda ekmek işinm doğrulabileceğine inanmıyorum: dedi, Ey okuyucu sen bu yazıy! okuduktan zaman, Belediyenin sermayesile, ya- dle iyi ekmek çıkarılabileceğine: INANMA! ) ları okurke: İpostada, noterde, yolculukta hü: Nevyorkun Kibar Kaçakğisi! Mayıs 10 Sözün kisası Mütekaidlere kolaylık E Tan u zavallı mütekajölerin derdle* ri bitmiyor. Gün geçmez ki bö“ na derd döküp benden meded uman bif İki tanesinden yanık mektublar slmıyâr yam. Hani ya, insanın bu zehir gibi satır bazan hüngür hüngür al yatağı gel İtiraf ederim kı, bu fe yadnamelerin hepsi makul ve muhik d€“ ği. Böylelerinin üzerinde odurmıyö akat bazar da öy” iller karşısın? 1 yırtıp str da bulunuyorur ğe gönlüm kall olamıyo Meselâ şu'yeni ki İ almak bedbah | bu zavalllacın, önce tekaüd olanlara 'erine Bigi geri x. Milli davaya ç85“” er, temiz kanlarile takdire istiklâl madalyasil# sado ötekilere nazarğii oldu, bilmem? İl sizliği bu sene de m Tİ bıraktırdı. Olabilir, herhalde eminiz Kİ hükümet maddi imkân bülsaydı bu biçat releri mutlaka sevindirirdi. Şimdi, bu vaziyette bulunanlardan bif zat, bana yazdığı bda makul bi8 teklifte bulunuyor. Diyor ki: — İstiklâl harbinde hizmeti sebkediB te, eski kanuna görâ tekaüd edilmiş olan” İların, hiç değilse, hükümet, çocuklarin meccanen okutmak suretile bir nevi tör vizde bulunamaz mı? Bu, bir! Boğaziçinde mütekaidinden Niyaz. im zasını atan diğer bir okuyucum da yol” lamadan şiköyetçidir. O da diyor ki: — Elimizde bir nüfus cüzdanı var, M ideni vaziyetlerimizin her birinde yegim | muteber vesika olarak kı İ cüzdan, ibraz edil iy Tünduğummuz teeyyüd etmiş olur. Fazla © zücü ve yorucu merasime ne üzüm Yi Üç aydan üç aya, hattâ her ay maaş ajıf” ken nüfus cüzdanımızı göstermek dava! | halletmez m1? İ Bay Niyazinin yerden göke kadar hak“ mede, zi, tabliyetimizi, medeni vaziyetimizi v9 benliğimizi isbata medar olan en esasi Yesikanm, maaş alırken niçin kâfi ge” mediğini sormaktan Insan kendi ken&in! alamıyor. ekaidler sinde öyleler; verdif ki bu yoklama külfeti orlar için adet © bir azab oluyor. Mütekaid.. adı üştündet Otürân, di kolaylığf k ka en, rahata ve ml müameleleri, merasia az mı? Biraz daha nül yapmanın zararı 'aydası vardır, Su, üniyetle yazılmış — satırıar ii çok m ve in; ye Vekilimizin ve ayı rif Vekilimizin eeüde bir zamanlarındi ği gözler! önüne düşmesini bütün hy sumla temenni ederim, r: E. Tald | Bir otomobil bir kadına çarptı Samatyada bir otamobil kazası ol5 İ muş, şoför Sabri Erin kullandığı 31108 fsayılı taksi, Hanife adl: bir kadına 4 | mıştır. : Ayağndan ve başından ya, Hanilenin müdavatı yapılmış, kalanmıştır. biliiki; az