> m ÇELDİ Gİ çe 14 Sayfa iv... «Son Posta» nın tefrikası: 52 z Tercüme eden: MH. Alaz Bir gün istihbarat şefimiz bana : “ Derhal Şark cephesine hareket ediniz! ,, Dokuz tankla bu kadar iş gö - rüldüğüne göre dokuz yüz takla kim bilir neler yapılmazdı?, Bu münakaşa buzün bile devam etmektedir. Bu sa- hada bir çok fikirler ileri sürüldü. Ba- Zılarının kanaatine göre fazla bekle - miye lüzum görmeden Almanlara böy- le darbeler indirmek çok yerinde olmuştur. Diğer bir kısmı İse, tank ade. dinin yüzlere baliğ oluşundan sonra on- ları harb sahnesine sokmanın daha mu- vafık olacağını iddia ediyorlardı. Be- nim sahsi kanadtime göre de, bu sırrı bir müddet daha, hiç olmazsa birkaç yüz tank sahibi oluncaya kadar, muha faza edebilseydik o zeaman bunlarla Almanlara indireceğimiz ani darbe, belki de kat'i bir darbe mahiyetini haiz olabilirdi.., Tekfar ediyorum: Bu askeri müte - hassıslardan tutunuz da bu işin cahil oldnlarma varmcaya kadar herkes bu işe burnunu soktu.. münakaşa, insana bulantı verecek kadar uzadı.. bütün bu münakaşalar (o csnasında üzerinde en fazla durulan nokta şurakı idi: Alman- lar «tanks denilen bu silâhın mevcudi- yetini bilfiil gördükten sonra, bütün bir sene içinde nasıl oluyor da bunlara karşı en ufak bir tedbir bile ittihaz et- miyorlar ve takriben tank'ın icadından bir sene sonra Kambre önünde öyle ga- #il avlenıyorlardı? Münakaşaya iştirak edenlerden hiç birisinin bu haklı suale makul bir cevab verdiğini zannetmiyo- rum. Şimdi, aşağıda anlatacıMım şey- lerin bu bakımdan fevkalâde alâka u- yandıracağını zannediyorum. 1916 yılının yazı imtidadınca, Almatı kumandanlığında harikulâde mühim kler oldu. Bu değişiklik - in, gerek benim vaziyetim üzerinde, gerekse İngilizlere faydalı olmam im - kânları üzerinde müessir olmaları mu- kaddermiş. 1916 yılının bir Ağustos sabahı idi. Alman umumi kararpâhı istihbarat şefi başı Nevman, dedi, derhal eş- yanızı hazırlıyarak şark cephesine ha- Teket etmeniz lâzım! Ben Albay Nikolayın bu anf emrin- den fena hd'de şasırmıştım. Şark cep- hesine gönderilmemin sebeblerini bir türlü anlıyamamıştım. Bu fikrimi albay Nikolaya da söyledim: — Efendim, dedim, ben hiç Rusça bilmiyorum. Binaenaleyh o cephedeki! istihbarat servisine benim ne faydam dokunabilir? Tabii ben ona, şerk cephesine git - mekle İngiliz istihbarat servisine yap- tığım işlerih yüzde seksen nispetinde azalacağını söyliyemezdim. Albay Nikolayın benimle münakaşa etmiye biç de vakti yoktu. Sadece: — Şimdilik size hareket erorini ver- mekle iktifa ediyorum, dedi, mütem - mim talimatı trende alacaksınızl, Albay Nikolay bunları söyledikten sonra, beraberimde götürmem Jâzım gelen evrak ve vesikaların da bir Jiste- sini verdi.. ve derhal, kendine hâs kat'i. yetle, oradaki memurlardan birine dö- merek, listesini bana verdiği evrakın aw ranıp bulunması ve hazırlanması emri- hi verdi. Bu kontuşmamızdan bir iki saat son- ra, ben şark cephesine giden bir trenin kompartimanında oturuyordum. Tren- de, umumi karsrsâhs mensub üç-dört zabit daha vai Bunların ekseri benden yüksek rütbeli idiler.. bunlarla yaptığım konuşma neticesinde vazife- min mahiyetini kısmen anlıyabildim. Benim anladığıma nazaran, Alman or- duları umum erkârıherbiye reisi, yanl hakikatte Alman orduları başkuman - danı genersl Yon-Falkenhayn gözden düşmüştü. İmparatorun ona olan bü - dedi Cepheye sevkedilmek üzere Londra 30 haklarından geçen Ingilir tankları tün itimadı sarsılmıştı. (hatırladığıma| yi bir tesir bırakmağı arzu ettiğim için, nazarar, o zamanki İngiliz gazetelerin. bütün meziyetlerimi ve en iyi tarafla- den bazıları Falkenhayn'in gözden dü-|rımı ona göstermeğe çalıştım. Küçük şüşünü İngilizlerin Somm'daki galibi-| rütbeli Zabitlerin böyle başkumandan yetlerine oatfetmekte idiler. Ha'buki| larla başbaşa konuşmak fırsatı ber zâ- bu, doğru değildi. Falkenhayn, Alman|men ele geçmezdi. Sonradan cereyan müdafaasının pek mükemmel olduğu)eden hâdiseler, bu arzumda, yani Lü - Samm muharebeleri neticesinde değil, | dendorfun üzerinde müsaid o bir tesir Almanların Verdün de uğradıkları mu-| yapmak işinde, adamakılk o muvaffak vatfakiyetsizlik neticesinde sukut et-|olduğumu göstermektedir. mişti.) (Arkası var) Falkenhayn'in (o başkumandanlıktan azledilişi hakikaten doğru idise, bunun yerine gelebilecek yerâne adam Hin - denbura'tu. Bizler, yani işi yakından takib edenler, Hindenburg demek Lu- 1 dendorf demek olduğunu çok iyi bili- yorduk.. halbuki o zamanlar Almanya da bile Tudendorf'un ismini duyanla - rın üç kişide bir kişiyi geçmediğine kat'iyetle emindim. Trende bu malfmatı aldıktan sonra, Şark cephesine olan (bu sevahatimin manasını kismen anlamağa başladım. Hinderburg ile Lüdendorfun, şarkta 2) kumanda işini bir başkasına devret 1 #ikten sonra, başkumandanlık karar «| (o 16 B gâhıns gelecekleri aşikârdı. Tabii on - SOLDAN SAĞA ve YUKARDAN AŞAĞI; lar, garb cephesindeki vaziyeti de mu- e Yy ir re be | ei kend başkumandanlık karargâhının muhte -| 3 — Anlstmak - Çizgi TM şubelerini temsil eden bizler, bunun pe — İsyan ey iğ için şark cephesine gidiyorduk. Ve her- — Otomohii z a halde haftaya kalmadan, bap Serebet| **7 Kk am e geri döneceğimiz de muhakkaktı. 1 — Kırmızıya benzer renk - Ummak - Ne Hindenburz fle Lödendorf'un vazi - hi lâhikası. yetleri ve karşılıklı münasebetleri hak.) 8 — Tabrib eden - Başkan, kında, bende ufak bir tereddüd mevcud | 9 — Kırmızı - Arsası, idise hile, şark cephesine gelir gelmez ya imani bu tereddüdden eser kalmadı. TI 204-6100 Hindenburg bizi, büyük bir sevinç - le ve kollektif olarak huzuruna kabul etti. Ve derhal yemeğe davet etti. Ta - ji Hindenburg İle olan bu mülâkatı - mız, umumi ve Afi mahiyette idi. Fa- kat karargâha aid işleri konuşmak sı - rası gelir gelmez, (bizi Lüdendorf'un çalışma odasına götürdüler. Lüdendorf hepimizin raporlarını ayrı ayrı, ve u- zun uzun dinledi. Şahsan benim Lü - dendorfla olan mülâkatın üç saatten fazla sürdü.. Lüdendori'un üzerinde i- 8910 aete'y e 'T , 2 t 4 m ı ı i t ! Oslodaki Güreşler 2 inci gün güreşçilerimiz nasıl güreştiler? Oslo'da en çok sempati uyandıran güreşçimiz Mersinli Ahmed oldu. Takımıyuz ise İsveç ve F'nlandiyadan sonr nazarı dikkati celbelenlerin bışııda geliyor (Güreş kafilemizle gide; Oslo 27 — Avrupa güreş şampiyonası en hızlı bir devresine girdi. İlk gün pu- van kaybedenler, son şanslarını feda et- memek için azam! gayret sariederek gü - reştiler. Bizim takımda, Kenanla Ahme- din müsabaka harici kalmasına muksbl derece alacaklar arasına girmek üzere 0- lanlar vardır. Mustafanın müsubakaları iyi gidiyor. Çoban da işi düzeltti. Burada en çok sem pati yapan güreşçimiz Mersinli Ahmed- dir. Cesur ve atak güreşçi halk üzerinde çok iyi tesir yapıyor. İsveç ve Finlândiyadan sonra nazarı dikkati celbedenlerin başında Türk ta - kımının geldiği muhakkaktır. Takımın kuvvetli ve teknik eleman - lardan teşkil edilmiş olduğundan bahse - dilmektedir. * Şimdi ikinci gün müsabakalarını takib edelim: 56 kile Kenan — Norveçli Stakke Müsabakaya çok süratli başladılar. Kenan iyice hâkim güreşiyor. Norveçli fazla müdafaada. Kenan bir salto yap - mak isterken Norveçli bir bel sarması İle Kenanı yere vurdu. Kenan iki dakikada tuş olarak müsübaka haric; oldu. 79 kilo Mersinli Ahmed — İtalyalı Gallegati Müsabaka son derece sert ve süratli başladı. Âdeta birbirlerini kovalıyorlar. İtalyan bele, Ahmed kafa kola ehemmi - yet veriyor. Ahmed minder kenarında kafa kol kaptı. Devre berabere bitti, İtal yan altta. Ahmed künde yaptı. İkinci bir defa daha tecrübe etti, devre bitti, Ah - med altta iken İtalyan üstüste burgu tec- rübe etti, Ahmed , müdafaa yapmadan burgu veriyor. Devre bitti, Ayakta İtal - yan sayı kazanmak için fazla gayret sar- fediyor. Nitekim ekseriyetle İtalyan ga- lib geldi. 61 kile Ahmed — Alman Sehmitz Sıkı başladılar. Alman bir sarma ile hemen Ahmedi alta aldı. Burgu, kravat gibi bütün oyunları tatbik ediyor. Ah - med kendinden geçmiş bir halde müte - madiyen oyun veriyor. Bütün kuvvetini sarlederek kurtuluyor. Ahmed bir ara - lık ayağa kaldı Kafa kol kaptı ise de kendi alta düştü, On dakika Almanın le- hinde bitti, Ayakta çalıştılar, Ahmed sal- to yaptı, yere düştü, Alman on yedinci Ankaradaki spor hareketleri Ankara (Hususi) — Bu Pazar mekteb- ler arasındaki futbol, voleybol maçları- na devam edildi. Ankaragücü stadında ilk karşılaşma Mülkiye ile Konservatu - var arasında oldu. Birinci devre golsüz beraberlikte bitti. İkinci devrede Mülki. yeliler yalnızimüdafaa yapan Konser - vatuwarı 3-0 mağlüb ettiler. Bundan son- ra yapılan Erkek lisesi - Maarif Cemi - yeti lisesi maçını tamamen hâkim oyn yan Erkek lisesi 5-0 kazandı. Voleybol maçlarında; Mülkiye, Kon - servatuvara , Yüksek Ziraat . Enstitüsü Hukuk Fakültesine galib geldiler. Mül - kiye, Ziraat Enstitüsü wvoleybolcuları 7 Mayısta finali oynıyacaklar, kazanan yüksek mektebler voleybol şampiyonu olacaktır. Atış müsabakaları Bölge teftiş atışlarının sonuncusu bu hafta yapılarak amatörler arasındaki a - tış müsabakaları bitmiş oldu. Derece a - n Ömer Besim yazıyor) |dakikada kafa kol kaparak tuşla kas” di, 87 kilo Mustafa — Norveçli Hansen Bir iki el enseden sonra Mustafa güre” İ hâkim oldu. Çapraza girebilmek için $£“ lişıyor. Norveçli bir ihtar aldı. Mi güzel bir salto yaptı, dışarı çıktılar. veçli de bir salto yaptı Mustafa bir Hke atlattı. Devre berabere bitti, Me” tafa altta. Hasını yerinden bile kıpırda” tamadı. Mustafa üstte, İlk gündeyi 2f9” Mustafa tutturamadı. İkinci künde veçlinin sırtını yere getirdi... Mustafanın bu oyunu alkışla karşi * landı, 66 kilo Ankaralı Yaşar — Estonyalı Tott$ Süratli oyunlarla birbirlerini yokld yorlar, Yaşar, her oyuna çevik hareket” lerle mâni oluyor. Estonyalının yal #altoyu köprü ile savuşturan Yaşar tehlike atlattı. Ayağa kalktılar. Müs#* baka sert cereyan ediyor. Estonyalı dakikayı galib bitirdi. Güreş ayakta b3$” ladı, Kırıcı hücumlar iki güreşçiyi de paladı. Estonyalı daha çok hücum yaptığı (6 galib ilân edildi. 72 kile Celâl — Norveçli Larsen İ “Celâl henüz ilk müsabakasını yapt yordu. Yavaş güreşiyorlar. Norveçli şeri harekete başlayınca “Celâl de hare$ geçti, Norveçli tek kol kaparak Celâli Y€ re aldı. Celâl hemen kalktı. Norveçli ne kafa kol ile Celâli yere aldı. Celâl rüyü yaparak kurtuldu. Norveçli Yi ittifakla galib bitirdi, Celâl alta, NÜ veçli birkaç defa burgu yapı. Norve$i altta, Celâl künde tecrübe etti, dört dt İ kika ayaktalar. Norveçli: daha hâlım b İ cumlar yaptı ve ekseriyetle galib 189 dildt, Ağır sıklet Çoban Mehmed — Danimarkalı Last Danimarkalı bir akşam evvel Nors#f Tiyi tuşla yenmişti. Güreş yavaş ve wi kinli başladı, Danimarkalı şalto tecr etti. Mehmed, bu oyundan istifade ederi) rakibini hemen yere aldı. Norveçli bu ğğ meden sarsıldı. Birkaç dakika istirabf? ten sonra tekrar müsabakaya A Mehmed yerde ters bir burgu yapar! dört dakika içinde tuşla bu maçı kazar” Örer Besi? Bu haftaki Milli Küme maçları Bu hafta şehrimizde gene mühim 4 küme maçları yapılacaktır. Ankar! takımı İstanbula gelerek Cumartesi e Beşiktaşla, Pazara da Galatasarayla gılaşacaktır. Galatasarayı da, Beşik da Ankarada yenmiş olan Ari Ankaranın en teknik futbol oynıyâf kımıdır. Bu maçlar Demirspor mii cından daha fazla alâka toplıyacaktf” İzmirde de, iki yerli takım, Doğan”, le, Ateşspor. milli küme için kari agi caklardır. Ankarada bu hafta milli maçı yoktur. # lanlar şunlardır: 1 — Seyid, 2 — Yılmaz, 3 — Atletizm müsabakaları / Bölgenin tertib ettiği atletizm DÜŞE bakalarma 19 Mayıs stadında dildi, Alınan neticeler şunlardır: 110 manial da, 1 — Faik, 2 — ZĞÜ 200 metre; 1 — Şevki, 3 — A 5000 metre: 1 — Mustafa, 3 — 800 metre: 1 — Galib, 2 — » (Devamı 15 inci i