8 Mart 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

8 Mart 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Türkçeye şeriren: M. Süreyya Dümen Firar plânlarına hazırlık Moa tekrar ye'kenleri fora ederek i ne düşmüştü. Vapur da görünmeğe başlamıştı, bize doğru ge 4 tirdik. O da ayni hareketi yapınakta geçikmedi. Moanm kaptanı bu gelen buharlı geminin Yeni Zelanda hükü - metinin, halen muavin kruvazörü ha- ne ifrağ edilmiş bulunan İris adında- ki kablo gemisi olduğunu tanımıştı. O- nun topu vardı, bizim ise yoktu. Bina“ ena'eyh artık bizim kaz pişmiş demek- ti, Bununla beraber hâlâ, nevmidane olsa da, kacmağa, uzaklaşmağa çalışı. yorduk. Fi tikçe bize yaklaşı- yor, durmamız için sinyal veriyordu. Dinlemedik, seyre devam ettik. bir alev... bir gümleme ve hava dahilinde bir hışıltı ve tam önümüzde bir su sü- tunu!... Anlaşılıyor yak O, bize ateş ediyordu... — Yelkenleri mayna! Kumandasını vermiştim, tekrar esir| olacaktık. İris gemisine bah kalabalık doldu rını sırtlarımıza larımızın taban zi aramışlarc Ondan sonra da bu zade ()ler $a- kımız üzerimizde buldukları bir çok şeylerimizi a etmişlerdi. Herifler güya kaza ları zaferden dolayı vah- sevinç duyuyorlardı. Onlar- dan anladığıma göre bize yakalanmak. tan kurtulan gemi, bizim, Moayı esir ettiğimiz haberini Auchlanda götür - müştü, Bunun üzerine memurlar, bi - zim herhalde erzak depolarından isti- İade etmek için Kurtis adasına uğraya. cağımızı muhakkak addederek ona göre tedbir almışlar ve İris vapurunu doğ - rudan doğruya oraya yollamışlardı Auchlanda muvasalâtımız Yeni Ze - landalılara küçük bir zafer şenliği yap- mak fırsatını bahşetmiş oldu. Büyük, küçük her türlü gemilere dolmuş in - sanlar; Kermadeh meydan muharebe- sinin galibi olan İris vapurunun Moayı yedeğinde çekerek muzafferane (!) li- mana girişini temaşsya şitab etmişler- di. Kamptan firar etmiş olmamızın ce. zası olarak bizi Auchlandın mahalli hapisanesi olan Mount Edene hapset - mişlerdi. Burası sabıkalı insanlar için fena değildi. Yirmi bir gün burada kal- dıktan sonra muhtelif üsera kampları» na dağıtılmıştık. Kircheiss ve ben Ye. ni Zelandanın cenub adasındaki Lyt- telton şehri civarında River adasıça görderilmiştik. Fort Zervoisdeki hapisanemizin hat- © tâ avlusu bile hakiki bir kafesti, avlu- nun yalnız etrafı değil, üstü bile diken. li tellerle kafes gibi örülmüştü, Kamp kumandanı, Tasmanyalı binbaşı Lee - ming, şimdiye kadar tesadüt ettiğim insanların en iyilerinden biri idi. O da, kendisini bu ıssız adada bir esir gibi buluyo'du. Bir müddet sonra, uzun akşam saatlerini hoşça geçirmiş olmak için oynadığımız kâğıd oyununda bize refakat eder olmuştu. Bulunduğumuz adada, müthiş bir fırtmanın biraz tahrib ettiği zeneirlerle kalkar iner bir köprünün tamirile meşgul olunuyordu. Bu tamir esnasın- da biz esirlere, sahile kadar gitmek müsaadesi bahşolunmuştu. o Hapisane avlusunda, bir çok boş katran fıçıları vardı denize yuvarlanan bunlardan bi- rinin, sahilden biraz açıkta yatmakta bulunan küçük bir sahfl iskunası ta - rafın an denizden çıikarıbp alındığını ni çekmeden varillerden birini | bililtizam denize yuvarladım. O da su- ların cereyanile aşağıya doğru yüzüp gidiyordu. Nihayet, birtncizi gibi bu varil de gemiye alınmıştı. Bu müşahededir ki kafama bir firar plânının doğmasına sebeb olmuştu. Bu plâna göre varillerden birini; içine gir İrilir bir şekilde hazı yordu. Bunun üzerine rotamızı değiş-)| sal riye silâhendazları | temiyordum, Kendisi o günl ve ki ük | iskunanın sahilde bulunduğu zar kollayacak ve nihayet içine giren ilden açılacaktın. < İskunad “evvelce olduğu gibi. bu fıçıyı da gi milerine alacaklardı. Bu esn bir hayli ağır olduğunu h se de içi kalran olduğunu düşüne - rek onu gemiye çekmek külletine mem. nuniyetle katlanacaklardı. Varil isku - naya alınıp da kapağı açıldığı zaman *tıpkı bir kutu açıldıkta içinden bir kukla fırlıyan oyuncak gibi - bıçakla müsellâh bir adamın varilden dışarı sıçradığı görülecekti. Bu suretle küçük de olsa bir tekne elde etmiş olacaktım. Ondan sonra, beni beklemekte Kireheissi alacak ve & i devletlere aid adala ine kadar gitmeğe muvaffak olacaktım. Her şeyi hazırlamış ve beklemekte | bulunmuş idim. Bize karşı çok şefkat le vet ıca muamele yapan binbaşı 'in vazifesi esnasında f'rar e - e onu müşkül mevkie kov si efradı aras'na birinin da ı beklemekte ve binae; SOLDAN SAĞA ve YUKARDAN AŞAĞI: | — Setli yaşamak - Bir nota. 3 — Buyruk - Lüzumlu. 8 — Yeni yetişen ağaç - Ceriha, 4 — Tabarri etmek - «Re» harfinin Arab hürflerinde okunuşu İ 5 — Göz - Sonunda bir «Rs olsa bir meyva! 6 — Yed - Bakırları beyazlatan maden. 7 — Atın küçüğü - Bir cins Üzüm. 8 — Tavlada atılan - Kizib. 9 — Ekmek pişirilen ocak - Sonunda pir «Rs olsn kışın yağan. 10 — Gözleri görmiyen - Kıldan nem kapma 1 284 65 6 T8 910 , LL Evvelki bulmacanın halledilmiş şekli * Uye Nuri, Alemdarda: (sad), Beyamdda: (Asador), Samatya- da: (Rıdvan), Eminönünde: (Beşir Ke - mal), Eyübde: (Arif Beşir), Fonerde: (vital), Şehremininde: (Nazım), Şehsa- debaşında:; (Hamdi), Karagümrükie: (Susd), Küçükpazarda: (Hikmef Cemil), Bakırköyünde: (H41). Beyoğlu sihetindek iler: İstiklâl caddesinde: (Gnintasaray, Ga- nih), Galatada: (Hidayet), Kurtuluşta; (Kurtuluş), Maşkada; (Peyas), Boşiktaş- ta: Cali Halid). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalarinkiler; Üsküdarda: (Selimiye), © Sarıyerde: (Nuri), Kadıköyünde: (Büyük, Üçler), Büyükadada: (Halk), Heybelide: (Halk). Bu itibarla ben de firar plânmı onun azimetinden sonra tatbik mevkiine koy İmağa karar vermiştim. Fakat o gider gitmez de ben ve Kircheiss tekrar Mo- İtuihi'deki üsera karargâhına avdet için emir almış bulunduk, Motuihi kampı- nın, bittabi, yeni bir kumandanı var - dı; binbaşı Schoflel. Kampa avdetimiz bütün esirler ta - rafından hararetle selâmlanmıştı. Hat tâ o hain, Lehli doktor bile, evvelce a rTamızda geçen 25 bin dolarlık bir mev zu hakkında bir şey zikretmiyeceğim ümidile bana bir şişe şampanya getir - mişti. Vaz'ısahne edeceğimiz piyesde ken - dilerine birer vazife verdiğimiz ve gün lerinin bir çok saatlerini bu vazifele - rini ezberlemekle geçirmiş olan bizim öz vatandaşlarımızdan bazıları kaçışı - muza kızmış görünüyorlardı. Fakat, her şeyden sonra, ben onlara bir gemicinin hayatından alınmış daha iyi bir melo - idram seyrettirmemiş miydim? Hâlâ, bir çok kimseler bana geliyor- lar ve eğer girişebileceğim başka bir firar teşet bana faydalı olmağa çalışacaklarını söylüyorlardı. (Arkas var) inme ikmi v Bir doktorun günlük notlarından Böbrek Hastalıkları: 2 Had Danla: aklar #masında birdenbire t&ratın ii gör kapaklarının şiş - ve ayakların şişmesi, fazin ce derhal idrarın tahlili idir. İdrarda hali tabilde görülmiyen albumin mevcudiyeti taay - yün edince bödrekde ibtilât husule gel- miş demektir. Derhal hasta etki bir pers hize konulur. Çinkü böbrek hastahfın - da ei, yumurta, tuzlu şeyler memnudur, Süt, yoğurt, hoşaf, imlamur gibi şeyler çek miktarda olmamak üzere hastaya verilir. Dahilen verilen ilâşların ne gibi tesir husule getireceğini iki günde bir yapılacak idrar tahliilerile kontrol edi - Mr. böbreklerinizin muhafazasına çok çalışınız. Böbreklerimiz sağlığımızın em- niyet süpaplarıdır. Cevab istiyen okuyucularımın posta pah yollamalarını rica ederim. Aksi tak- dirde istekleri mukabelesiz kalabilir. Son Posta Yerebatan, Çala eşe sokak, 25 İSTANBUL resimlerin bütün hakları mahfuz ve gazetemize giddir, ABONE FİATLARI Abone bedeli peşindir. Adres lenen neticeyi | değiştirmek 25 kuruştur. Gelen evrak geri verilmez. İlânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevab için mektublara 10 kuruşluk zu Mâvesi lâzımdır. l len 3 Ta Ratip Türkoğlu : Viyana oteli meram. Ne, 26, Kat e sora sent 14 den 20 ye kadar hastalarını kabul eder, Güreşçilerimizin Avrup birinciliklerine hazırlığı Ankaradaki müsabakalara çağırıldıkları halde gürt mek istemiyen Yaşar ve Saim: “Bizidaha önce kam) çağırmadılar, hazırlanamadık. Şimdi gidersek iş işti geçmiş bulunuyor! ,, diyorlar | Beynelmilel Güreş Federasyonu rafından Oslo'da tertib edilecek Avru- pa greko-rumen güreş birincilikleri 47 gün sonra başlamış olacaktır. Geçen sene ayni tarihte Tallin'de yapılan müsabakalara dermeçatma id manla gidildi ve pek tabiidir ki bek - almak şöyle dursun, Çoban Mehmedden başka hiçbir gü - reşçimiz derece bile alamadı. Norveçte yapılacak Avrupa birinci * likleri için Güreş Federasyonunun bu sene vaktinden evvel tedbir almış ol- duğu, Ankarada açılan kampa güreş - çilerin toplanmış olmalarından kolay- lıkla anlaşılmaktadır. Uzun zaman devam edecek olan İ kampa seçilen gireşçilerin, hangi şari-İ”. lara tâbi tutulmuş olduklarını bilmi - yoruz, Şu kadar ki güreş Alemimizin dün olduğu gibi bugün de en değerlileri a İrasında bulunan Yaşarın haklı gördü- ğümüz, bir şikâyeti nazarı dikkatimizi celbetti. Malüm olduğu üzere Güreş Fede - rasyonu muhtelif mıntakalardan tes » bit ettiği kadroyu Ankarada kurmuş olduğu kampa davet ettiği zaman; 5! kiloda Kenan ve Küçük Hüseyin, 6l kiloda Yaşar, 66 kiloda Yusuf Aslan ve Yahya, 72 kiloda Saim, 79 kiloda Adnan, yarım ağırda güreşen Musta- fayı listeye dahil etmemişti, Biz o zaman Güreş Federasyonun - daki zihniyeti biliyorduk. Türk Spor Kurumu zamanındaki ilk federasyon bütün nazarlarını elinde bulundurdu- ğu milf takıma çevirmiş, bunların ha- ricinde bulunanlara karşı küçük bir alâka bile beslememişti. Halbuki Ahmed Fetgeri, Seyfi ve Sadullahtan müteşekkil olan federas- yondan İşleri devir alan bugünkü fe - derasyon nasıl (Obir hisle böyle bir düşünceye saplanmış bulunuyor. Yal- nız eski federasyonun Ankara, İzmir, Kastamonu, Balıke$r gibi şehilerde güreşi lâyıkile yaymak maksadile mo- nitör yolladığı ve birbiri üzerine tam beş sene büyük bir muvaffakiyet ile başardıkları Balkan güreş müsabaka - larından evvel birçok mıntakalardan davet ettikleri güreşçileri bir takım seçmelere tâbi tuttuklarını da gizleme” ğe mahal yoktur. Hiçbir sporcu en yüksek derecesine bir iki sene içinde erişemiyor ki, gü- reş gibi fazla tahammül istiyen bir sporda hemen mayoyu sirtma, pabuç - ları ayaklarına geçirin mindere çıkan, ne bileyim, bir Yaşar, bir Adnan, bir Mustafa ve nihayet bir Çoban gibi olu- versin!..... İsimlerini daha uzun zaman hürmet» le anacağımız bu güreşçilerin haya'la- rma, yaptıkları dahiM ve harici müsa- bakaları şöyle bir hesab edecek olur- sak görürüz ki, bunların her biri uzun seneler minder üstünde köprüden köp- rüye gelmiş, kafakol kopmış hülüsa uzun bir tecrlibe sahibi olmuş kimse) lardir, Milli güreş takımımızın iki Ki uzuv: Saim ve Yaşar güreşirlerki” Bu bizde çabuk güreşçi yetiş” ginden değil, uzun seneler Avrupf rinciliğini, Olimpiyad şampiyon” nu muhafaza eden İsveçlilerde ğ# lândiy da da böyle oluşun Bereket Güreş Federasyonu b8 çabuk anladı. Yukarıda isimli dığım Kenanı, Adnanı, nibayet * Mustafayı kampa davet ederek * elini uzattı... Hazırlık kampının nasıl işl vâkıf değiliz. N Cumartesi günü Avrupa şamp” sı için yapılscak seçme müsab güreşçilerin tam form üzerinde © larına bir işarettir. İşte bu seçme müsabakaları, yeri variyet karşısında olduğumuzu “ ne kamp haricinde kalan bazı £ çilerin kampta hazırlanmış olan kiple zorlu bir imtihana çağ nı hâber vermektedir. Kampın içinde ve dışında K müsabaka yapacaklar, bu işten zafer çıkanlar milW takımı teşki derek Norveçe gidecekler. Şu !ki satıra sığdırdığımız 9 göründüğü kadar acaba basit 7 r İş bu kadar basit olmıyacak feryadı Yaşar kopardı. «Ben kampta değildim, tabi İciddi bir müsabaka yapacak da idman yapmadım, güreş Saim, Yaşarı takib etti: «Bizi de kampa almadılar. 72 kiloya çıktım. İki günde hem kiloma inemem, hem de bu bir müsabokaya bulunduğum bö yet dahilinde giremem! dedi. Kampa çağırılmıyan Küçük P ile Yusuf Aslanın ne vaziyette © Jarmı müsabakalardan sonra cağız... Temenn' edelim ki kamptaki kilerin yerini tutacak kadar id bilhassa tecrübeli bir devrey€ olsunlar!... önel Askeri liseler boks müsali devam ediyor Boks inüsabakalarının ikinçi saa Maltepe Lisesinde devam Mateps Lusi Müdürü Ma em ii y lerin karşısında heyecani. Daşiıys sabakaların teknik neticeleri 51 kiloda Kuleliden Nihad mağe beşinci ravundda sayı (Devamı 15 İnci

Bu sayıdan diğer sayfalar: