8 Mart 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

8 Mart 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Battal Gazinin ahdi Pia Sat karşısına, oğlu Cafer dikildi: Anacığımi, Ne gam çekersin?. Ba- din uğruna kurban gitmiştir. Şe 'ertebesine ermiştir... Ağlamak, Saçını başını yolmak, beyhu- 'Pılacak bir şey varsa, onun alarak mübarek ruhunu ktir.. Bana izin ver, gideyim, denilen e canını cehenne. bitlik deli Yen EEE 5 deni rem İde hatun ş n | taig sandılar ile lâlası Tevabil, Bat til daha çocuk sayılırsın... Kâ- m hamlede seni ezerler. Bize Fi yilan matemini çektirirler, » Otm Kya mâni oldular, Ba tal barınan ina almak için, Bat- kan ağlıyordu. Fakat herkese içi ka görünüyor, düşündüklerini Ba, * #öylemiyordu. Bay bir kaç gün geçti. Bir gün dı, > Müteeesir bir vaziyette eve gel. PS İlani, be &, bamın, yerine serdarlığa geçir- Balak bizim de varidatımız kesildi. İp güç olur. Varalım, ) bağlarındaki evimize çeki- Ta ei Anacığımt, Ömer bey, Abdürse - De kadar, bir serdar zevcesine Varlık içinde oyaşamış olan ei İbi geldi. Fakat, bu mecburiyeti Yek, bi Şehirdeki konağın: terkede. # evine bei yk bu li köşede Battalın ha- ve iitemadiyen at ve silâh idman - ayy esiyordu. (Aşkar) ismindeki Mit Tük büyümüş, binilecek hale gel- Ask, İyi bir binici olen Tavabil, T çok marifetler öğre! Cesur tayı, yalçın kayalar | bi: kekifk gibi sekiyoz en ge dekleri, bir açrayışta atlayıp İyordu, “Yin Gazinin elinde yetişmiş bir ln Tevabil, aynı zamanda Vi w e da her nevini biliyordu. mg birer Battala öğreti; si Mağ, basının yokluğunu hissettirme * Ara by Devin Ni HEP » gün geçtikçe * Çelik bir yay haline geliyor * Ham, çi bu meşguli - Kr memnundu. Yalnız, onun Orada, iğ tenha köşelere çekilmesi, NE be başma derin derin düşün - Veriyon a âsa4 kadına garib şüpheler Bi me Ke kere, bunun © sebebini sorup Milyar Fakat Batts), tatlı bir le ânnesinin yürüne baka - bu DE aDA!.. Her imsanm kalbinde; Aa Yatar. Amma yiğitlere, sr ga * Miydi kapalı cevablar vermek - * gerdan tam bir elm ii düşman o - a kya) İlrsatta birbirile çarpışan Midi ve (Amuryon) kaleleri, bür yesen A “Yin he azinin yerine (oserdarlığa b betüsselim, sakin ve zayıf ruh- . Mücadelelerden hoşlan- in He uryonlularla hoş geçinmek ç TaÇ ve vergi istemekten S iniyordu, Tabi ki bu hak malin Gn da memnundu. b. Cazinin zamanında, bağla - vü Ay Selerine gitmekten bile çe- Yayı onlular, şimdi, bağ köşk- İS kebap işlardı, Şarkılar söylye - Rear çeviriyorlar, nefis şarap - Sehi, ie safn ediyorladı. #una, bu teklifi kabul etmek| Tetk bir gülümseyişle önnetinin yüzüne baktı dı. Keşiş Takavor (ile yâranları sıkca sıkça burada (toplanıyorlar. Mey ve makbub #lemleri kurarak hoşça vakit |ba geçiriyorlardı. * Hai ve ahval, böylece ( gidedursun;| bir mehtablı gecede, Battal erkenden odasına kapanmışlı. Gerek annesi Sa - ide Hatun ve gerek lâlası Tevabil, o - nun yattığını sanmışlardı. Halbuki Battal yatmamıştı. Bilâkis onların yatmasını bekliyerek saatler - ce dışarıya kulak (O kabartmış.. ve, ses sada kesilince, silâhlarını (kuşanmış. usullacık ahıra inerek, sessizce Aşkan dışarı çıkarmış, üstüne atlıyarak, ay r| hı ile nurlanan yolların derinlikleri » ne dalmıştı. Nereye gidiyordu?.. Bunu, ancak kendisi biliyordu... O, bu yolculuğun nereye kadar dayanabile ini Flardanberi hesab o Kal ni teskin edebilmek için, i, Kendi i zım olan şeylerin hepsini sorup öğren- mişti, $ * Battal, ihtiyatlı hereket o etti. Hafif e | gara dağ yollarını takib ederek, üç * İ günde Amuryon kalesi efvarına geldi. Buraya geldiği zaman, bir akşam vak ti idi... Güneş, Muradsuyunun üzerine kizil nurlarını saçarak gurub ediyordu. Muradın sessizce akan sulari, bir kan nehrine benziyordu, Battal bir tepenin üstüne çıkarak et- Nezle ve baş ağrısı Tecrübe A İanmayınız. Rağbet gören vardır. r e kl ŞE SON POSTA Sayfa 13 | Son Posta'nın tefrikası: 81 * Baron de Tott'un hâlıraları Yolumuza devam ediyoruz Öğleden evvel ilk vadiye vâsıl olduk. Bana refakat etmiye memur olan mirza bineceğimiz menzil atları hakkında emir verecek kimseleri aramıya gitti Yazan: ZİYA ŞAKİR Nogaylardan pek az malümat istihsal edebikiimse de bunun sebebi şüphesiz ki onlara beni tenvire hizmet edecek sualler sormayı becerememiş olmaklığımdır. Ma- amafih, her yeni şeyden memnuniyet duymak hiesi dolaywile bugünü hoş bir surette nihayetlendirmiş oldum. Yemek te hoşuma gitti. Fakat yanımdaki adam- ların Tatar yemeklerinden hoşlanmaları ber şeyi iyi bulan fazla iştihadan ileri ge- İ iyardu. Rahatsızlığın hoşa gidebilmesini anların aklı almıyordu. Zahiren hep be- nim çektiğim rahatsızlıktan şikâyet eder gibi görünüyorlardı, Fakat sonra pekâlâ anladım ki benim rahatımı kendi mah- rumiyetlerinden dolayı dâha serbest ser- besi şikâyet edebilmek için istiyorlardı. Fakat ben de onların mahrumiyetlerine İştirak edince artık pek seslerini çıkara- maz oldular. Bu usulü bütün seyyahlara tavsiye ederim. Gayet iyidir. Nogaylar ne kadar slâkaya şayan olur- larsa Olsunlar, aralarında Ikametimi mümkün olduğu kadar kısa tutmağa ve raf: gözden geçirdi. Yeşil bağların, renki renk ağaçların arasma (büyük küçük & köşkleri serpilmişti. Köşklerin bacalarından dumanlar tü tüyordu. Uzaktan uzağa, çalgı ve şar * kı sesleri işitiliyordu. ertesi günü ikinci vadiye gitmeğe mec- Battal, bu köşkleri birer birer göz -|burdum. Onun için sabahleyin erkenden Tercüme eden: Hüseyin Cahid Yalçın işaret diye telâkki edilecek olurlarsa bu İaraziye Xönophon'un, «On binlerin ri. cati» eserinde bahsettikleri mesaiyi de izah etmiş olur. Meçhul arazi Yunanlı- lera her an ihafe yahud tardedecekleri milletlerle uğraşmaktan çok daha müthiş zorluklar ve tuzaklar arzetmek icab ey derdi. Yolumuz üzerinde hiçbir ziraat eseri gözüme Üişmedi. Çünkü Nogaylar ayak- altı yerlere tohum şerpmekten ictinab € derler. Yol kenarına dikecekleri tohuma lar yolcuların beygirerine gıda olmak. tan başka bir şeye yaramazlar. Fakat bu tedbir Tatarları bu nevi tecavüzden kur- tarıyorsa da tarlalarını çok daha müthiş bir âfetten tahlis edebilecek hiçbir şey, yoktur. Nogayların ovalarına sık sık çe kirge sürüleri hücum ederler. Çekirge- ler bilhassa darı tarlalarını severler ve biran içinde bunları silip süpürürler, | Çekirgeler yaklaşınca ufuk kararır. Bu hayvanların son derecede çokluğundan İleri gelen bulut güneşi kapar. Eğer çift- İçi Nogaylar kalabalık iseler çırpınmaları ile, haykınp bağırmaları ile bazı kere İ karın di: |den geçirdi. Nazarları, büyücek bir köş|Yola çıktım. Bu ovaların ufku üzerinde fırtınayı başka taraflara çevirmeğe mu- kün üzerinde duraral güneşin tulüunu tıpkı bir denizde gemi vaffak olurlar, Yoksa, çekirgeler onların DEK e ii .Jciler gibi seyrettik. Bu sabahki seyaha-| tarlalarına saldırırlar; tarlanın Üzerinde ve İşte.. Şemas'ın köşkü, burası ola timizde ancak birkaç küçük tepe gözü-İ altı, yedi pus kalınlığında bir tabaka vü- Dedi. a ilişti. Bunlar Flandre'in bazı el getirirler. Uçmalarından hâsıl olan wi rinde ve bilhassa Brabant'ta görülen t6-| gürültü yerine yiy yutmalsrından mis Tekrar, Aşkarm üzerine bindi. Ya «| alere benziyorlârdı, Bizde bu tepelerin | tevellid gürüMü Mei olur. Bu adetâ vaş yavaş tepeden indi. Sanki, âdi bir). 3 ME » ti yolen imiş gibi, bağları: aasmdan e -| 27 elile vücude getirildiği kanaati dolu sesini andırır. Neticesi ziyan itiba. Dai ali Tepeden gördüğü o bü- vardır. Vaktile asker, generelinin ölüsü!rile dolunun zararına faiktir. Yargın da Pi e üzerine küreklerle toprak getirerek ona| çekirgeye nisbetle hafif kalır, Bulut tek- yü $ ya e ER gelince, Aş - bir kabir bina edermiş. Bu küçük tepe-İrar uçmağa kalkınca ortada nebatattan ga eray - lerden Trakyada da birçoğu müşahede o-| hiç eser görülmez, Çekirge bulutu başka Kapının önünde, mızraklarına Ö8 -|junur. Trakyada dn bu tepeler, Brabant- | taraflarda yeni felâketler tevlid etmeğe yanmış zırhlı ve tolgalı askerler duru-| a ve Tataristanda olduğu gibi, hiçbir za.| gider. yordu. ; : man yalnız değildirler, Eğer Karadeniz kendisini geçmeğe te. Battal, bunlara selâm verdikten son Maamafih, bu kadar generâlin ölmesi, | şebbüs eden bu çekırge bulutlarının ço- Ta, sordu: çok kere birbirlermden hemen hemen!ğunu yiyip yutmasaydı. şüphesiz ki bu — Bu lâtif bahçe, aceb kimindir? müsavi mesafede defnedilmiş bulunması, | felâket daha mebzul ziraat sahalarına da Askerlerin çavuşu, cevab verdi: tesadüften ziyade bir kasde delâlet ede-| intişar edecek ve Yunanistan ile Anado. cek surette muayyen bir istikamete göre | hu çekirge Afetine daha sık sık maruz kas tepelerin dizilmiş olması bir kabir olduk. | Jacaktı. ları iddia edilen bu tepelerin neden do-| Trakya Bosforuna doğru, Pont-Fusin layı vücude getirildiklerini anlamak için | sahillerinin kurumuş çekirge (lâşelerile şimdi hâlâ cari olan usul ve âdetleri tet-| örtülmüş olduğunu çok kere gördüm. kik etmek fikrini bana verdi. Bunlar o kadar azim miktarda idiler ki e zannetmiştim. Bu bahçenin şöhreti, bizim diyarımızda da şöhret bulmuştur. Battalın bu sözleri, çavuşun hoşuna iti. Battal (o ile konuşmasına vam İR ME e kalmama Bana öyle geliyor ki Türklerin bugün sahilde yürümek kabil olmuyordu. Birer N bile harbe giderken ordularının takib e-| kabuk haline gelmiş bu lâşelerin içine — Delikanlı! Nered ni i alm Ee Nereden gelip nereye decekleri yolları birbirlerini görebilecek | bacağın yarısına kadar insan yalıyordu. surette küçük toprak tepelerle işaret et. | Çekirgelerin helk olmalarının obakiki tiklerine bakılırsa bu tepelerin (o vaktile| sebebini amlamağa merak ederek tam © neden dolayı yâpıtmış oldukları anlaşılır. İ siraya tesadüf etmeğe uğraştım. Bir ke Vakıa Türklerin yaptıkları tepeler şimdi | Pe, tamamen mahvolmaları hâdisesina bahsettiklerime nazaran daha (alçaktır.| şahid oldum. Sahil yakınında bir fırtına. lar, O yüksekçe tepeler asırlardenberi | ya yakalandılar. Kurumuğa vakit bula. tebini tesiratına göğüs germişlerdir. Fa.) madan Tâşelerini dalgalar sahile attılar, (Arkası var) Soğuk algınlığının ka: ben şöyle düşündüm: Eskilerin tesis ettikleri bu tepelerin gayesi muvasalala- rını temin için yollarda bir işaret vücude getirinekten fbaret ise onları meçhul Ol- kelere girmeğe sevkeder #ütuhat ruhu bü irtibat noktalarını kolayca mahvol maktan masun tutmayı da icab edemez ni idi? Tepelerden bazılarının altında bir ta- kım kemikler bulunmasına gelince, bun- lar o tepelerin ordular giderken yolda ölen generallere ve askerlere kabir hir- Bu ilk alâmetlerini GRİiPİiN ile bertaraf ediniz. GRiPiN Bu lâşeler öyle bir taaffün husule getin diler ki oralara iki üç gün yaklaşmak mümkün olamadı. Öğleden evvel ilk vadiye vâsıl olduk. Bana refakat etmeğe memur olan mirza bineceğimiz menzil atları hakkında emir verecek kimseleri aramağa gittiği sıradâ ben de ölmüş, derisi yeni soyulmuş bir beygirin etrafında toplanan bir Nogay grupuna yaklaştım. Tekriben on sekiz yaşlarında çıplak bir delikanlı hayvanın derisini omuzlarına aldı. Büyük bir be. GRİPİN yerine başka bir marka verirlerse şiddetle reddediniz. metini de gördüklerini isbat edebilirler. | ceriklilik ile terzi hizmetini gören bir Fakat Flandre'de kazılan bu tapelerden | k*dın bu yeni asvabın arkasını kosmeğe çoğu bu yığınların birer mezar olmadık» | başladı. larını göstermiştir. Eğer bu tepeler birer Bütün ağrı, sızı ve sancıları dindirir, grip, romatizma, diş, sinir, adale ve bel ağrılarına müessirdir. (Arkan var) Pa. in İm rs ar e Sİ İç ve dış BASUR MEMELERİNİN İLTİHAPLARINDA, KANAMALARIN- DA, CERAHATLENMİŞ FİSTÜLLERDE PATI an Ediniz. DEVAMLI TATBİKİ 'gören ber şeyin taklidi ve benzeri ÇABUK TENİN EDER iz iie Mn

Bu sayıdan diğer sayfalar: