— Şirketin müdürü, baştan ikinci oturandır. Hani ökçe- sinde lâstik var ya. işte o! KARİKATÜRLÜ FIKRALAR Dört saat İnanacaktır Birinci yalancı söyledi: Genç kızlardan birine bir talib çıkmış — Ben suyun al- tü, Genç kız be| çu tında tam on dâ- e ğenmiyordu, ar. Ül kika kabrım KP, kadaşı sordu: İkinci (o yalancı. NO — Niçin beğen. yalancılıkta birin. miyorsun, nesi © yalancıyı bas var? tırdi: — Cennete, ce — Bir sefer, ben tam dört saat kal.| henneme inanmıyor. iç miştım. — Cennete inanmamasını o karışmam — Yalan! amma, evlenirseniz, evlendiğinizin oer- — Doğru. suyun altında uyuyuvermi. şim, uyanıncıya kadar dört saat geçmiş * tesi günü cehenneme insnacaktır. * Kâfidir Sebebi var — Nişanlınla evlenmeyi niçin gecikti- riyorsun? i — Sebebi var' Neye? N Nişanlım, cömerd — Ayda otuz li K.A bir erkek, bizim) © mıyormuş, EU, BP Ny eve her gelişinde ğe i bana bir hediye getiriyor. Evl Aikten sonra getirmez diye, evlenmemi- ri mümkün olduğu kadar peciktiriyo- rum. * * Tesel'i Afrikadan dönen seyyah, siyah gözlük takıyordu. Tamıdi- E-I) ğı bir kadın merak etti: — Niçin siyah gözlük takiyorsu- nuz? Seyyah anl — Afrikada iken hep zenci kadınlar yayı sever misiniz? görürdüm. Şimdi siyah gözlük takıp et: «— Bunu neye sordunuz? rafıma bakınca buradaki bütün kadınları| — Başka yemek pişirmeyi bilmiyorum Kuru fasulya Erkek, genç kızı sevmişti. İzdivaç tek. lif etti Benimle ev- lenmek ister misi- niz? Genç kız br an düşündü ve sordu; — Kuru fasuk da onlar gibi görüp müteselli oluyorum. da, * * Şimdiden sonra Görünmüyordu — Ne düşünüyorsun? — O &adınla evlenmek fikrini sana — Biç! kim verdi? — Hiç olur mu, | Kadının ger- herhald bir şey ).dâm, düşünüyorsun da. — Gerdani çak alacaklılarını ok mu güzel? masin. — Farkında de» — Şimdiye ka. Bilim; - gördüğüm dar olanları, hayır.. şimdiden sonra bu: 'zaman gerdanı bir öizi incinin altında Jacaklarımı düşünüyorum, kalmıştı, görünmüyordu. * * Bir defa Terbiye Kadın sokaktan gelmişti. Kocasmm| Misafir bayan, ev sahibi bayana ye odasına girdi ni bizmetçisinden — Bilsen koca- | bahsetti; cığım, (o nerelere, — Bilseniz ba nerlere gittim. yan, yeni hizmet- — Kim bilir kaç çim öyle” terbiyeli defa otomobil tut. ki.. bon bu kadar muşsundur. terbiyeli hizmetçi — Hayır, ancak bir defa tuttum. Ak- görmedim. Midyeleri açacağı zaman bile gama kadar savmadım da, elile kabuğa iki defa vurmadan açmıyor * * Değiştirdi Güzellik bahsi — Saçlarıma dikkat ettiniz mi? Karı koca kavgaya tutuştular.. kadın — Eve: n bütün gü- kestirmişsiniz? zelliğimi senin — İyi oldu değil uğurunda feda eb mi, nce yü- tim. rümü çok Pe / Dedi. Erkek ba. di. Artık ihtiyar Ad dardı; bir kadına benze- — Sanki ben hiç bir şey feda etmedim, değü mi? Bütün miyorum. — Evet, evet. Hakikaten öyle... İhti- yar bir erkeğe benzemişsiniz, boyalara gitti, SON POSTa — Emin olun bay komüter biz kavga etmedik. Oturmuş, güzel güzel konuşuyorduk. — Pu sizden aldığım oyakkabılar a « yaklarım: sikiyor, rahat yürüyemiyo- rum; değiştirir misiniz? Gözleri az gören erkek, birlikte danset- tiği kadınım ayağına basmamak için çok dikkatli hareket ediyordu. — Doktor, az konuşmamı tavsiye etti, daha yoktur. Tarihin en büyük zelzelelerinden biri Şilideki felâket nasıl vukubuldu? Elektrik merkezleri harab olduğu için şehirler karanlıkta idi, yıkılan binaların enkazı arasından ' feryadlar yükseliyor, bir yandan da tufanı andıran bir yağmur yağıyordu havadan görünüşü Enkaz altından çıkarılan ilk ölüler Şiliyi hemen baştan başa tahrib eden | yıkılmış, harabeleri altında nüfusunun «ön zelzele, şimdiye kadar olan bu çeşld |dörtte biri 10,000 kişi ölmüştür. âfetlerin en korkunçlarından biridir. Bu yeni tahribkâr zelzele, şimalden ce. puba doğru, sahil dağları ile böyük And dağları arasmdaki sahada, Santiyagonun 200 kilometre cenubundan Konsepsiyon şehrinin 200 kilometre cenubundaki bir noktaya kadar olan sahayı mahvetmiş »- tir. Bu mıntaka, Şilinin en bereketli, en zengin bir parçasıdır, "bir çok büyük şe- hirler de bu mıntakada sıralanmıştır. 24 Kânunusani akşamı, bu zengin top- rakların kalabalık sekenesi, sekin ve neş'eli, tiyatro ve sinemalara dolmuştu. Saat 23,34 de korkune bir uğultu işitildi, sonra tüyler ürpertici bir çatırdı koptu ve| jzayiat yekünu 30,000 ölü ortalık zifiri karanlık içinde kaldı. Sinema ve tiyatro salonlarına dolmuş) insan kümeleri, bir anda çöken o muaz- zam binaların altında bir anda ezilmiş « lerdi. İki dakikada bir çok sehirler ve kasa - balarla süslenmiş koca bir saha, muaz - zam bir harabeye dönmüş. dünyanın #n paralarım, senin güzelleşmen için aldığın | — Ben onu daima beğenirdim. Bir eşi | dehşetli bir mezarlığı olmuştu. 40,00 nüfuslu Şilan şehri baştan başı 10,000 nüfuslu Linares şehrinde sağ « lam ev kalmamış, sekenesinin yarısı te w lef olmuştu. 7000 nüfuslu San - Karlos ve 12,000 nü fuslu Parral şehirleri hemen baştan başa İ mahvolmuş, ahatisinden pek azı kurtul « muştu. Nihayet, Şilinin üçüncü ' büyük © şehri olarak sayılan Konsepsiyona gelin ce, bu âfetten çok büyük bir zarar göre müştü. Binalarının beşte Üçü bir yığın harabe olmuştu, binlerce insan da taş, toprak ve demir enkazı altında can vermişti, Timüs nın bütün tesisatı ve rıhtımları da baştan basa mâhvolmuştu. Resmi tebliğlere göre bu & hıdır, Şili felâketi bugün tırası olan 1755 Lizbon 2 korkunç değilse bile muhak bir aynidir. Şimdi zelzele vürekler $ sızlatan bir'manzara vardır. 100,009 insan, aç ve açıktadır. Zelzeleyi takib eden müğ (Devam 10 uncu sayfada) mıntakasında