ulukuleden (Nesşahsultan ma- hallesi) geçiyordum. Karşılık- fı fki evin kapıları önünde iki kadın durmuş, birbirlerine bağrıyorlardı Manımdar: koşa koşa geçen çocuklar - dan birine sordum: — Orada ne var? — Çingene kavgası oluyor. Biz de seyre gidiyoruz. O ana kadar Çingene kavgası gör - memiştim. Merak ettim, yürüdüm. Ve kadınlı erkekli, irili ufaklı kalabalığın arasına sokuldum. Etrafımdakiler gibi ben de seyre başladım. Kadınm biri arkasındaki en- tariyi göstererek bağırdı. — Bak bak, bu dallı basma entariyi bana kocam aldı, , Öteki başındaki başörtüyü çekti. — Bu başörtüye bak. Elli kuruş. Ko- cam daha düm aldı. İkisi birden evlerine girdiler, ya - hımda dürân yaşlı kadına sordum: — Kavga bu mudur? — Evet but — Bitti demek. — Daha bitmedi hele dur, Kadınlar evlerden çıktılar, birinin e- #nde bir surahi, ötekinin elinde bir tencere vardı: | Bunları biliyo Parisin eski pisliği 4 1g”g ? 7 ie > Aigün dünya - sın en büyük şe - hirlerinden biri olan Pariste 17 n- ci asırda çirkef i- Elinde surahi olan surahiyi göster « di; — Bek bu surahiye, üzerinde çiçeği de var. Kocam aldı. Elinde tencere olan tencereyi hava- ya kaldırdı: — Tencereme bak, tencereme, hem de kalaylı, tam fki Hira! İşim vardı. Daha fazla seyredeme » dim, yürüdüm. * Ayni günün akşamı idi Tanıdığım kibar bir afleyi (ziyarete gitmiştim. Benden başka misafir de vardı. Bir aralık misafirlerden bir bayan, arka- sındaki elbiseyi ev sahibi bayana gös- tererek: — Nasıl, dedi, yeni yaptırdım, alt -| İ mış liraya çıktı. Ev sahibi bayan, hemen yerinden kalktı. Odadan çıktı; tekrar odaya gir- İdiği zaman elinde askıya takılmış bir manto vardı: — Kocam Viyanadan getirdi, dedi Bizim paramızla tam üç yüz , Missfir bayan, hemen atıldı: — Benim çantamı gördünüz mü.. İş- te bu çanta! Önündeki masaya bırakmış diduğu çamtayı gösterdi: — Kocam Paristen getirdi. İk! yüz Hraya alınmış! İsmet Hutüsl rmu idiniz? | Köpek öldürmek suçu köpek öldürmek büyük bir suç sa » yılırdı. Hattâ es - çinde yüzerlerdi, Ancak zengin Fransızların evle- tinde abdesthane bulunurdu. OBu ebdeshane de bahçede kazılan bir çu - kurdan fbaretti. Diğer (Parisliler ise bütün çöplerini, bulaşıkların olduğu gibi idrarlarını da sokaklara atarlardı. * 10 gün karlar altında kalan koyunlar İngilterede Şefild civarında Foks Havs ta müdhiş bir fırtına neticesinde 10 gün karlar altında kalan 30 koyun, tahlisiye amelesinin gayretli çalışmaları sayesin « de, hepsi canlı olarak ndir, l7inedi asırdan yp ; J evvel Avrupada Ç *U DAYİ nafian biri böyle bir suç işlerse derhal Loncadan çıkarılırdı. Bu â- det ancak 1731 - mirname ile kaldırılmıştır. * Saksofonun mucidi Saksofonu cad eden Belçikalı Adolf Salts üsminde bistsidir. 1814 senet)nde Belçikada Dinant şehrinde doğmuştur. Doğumunun 125 ine devir yılında Bei- çika raâyosu, Saksın icad ettiği trombon, klârinet ve saksofonlarla çok zengin bir konser neşriyatı yapmıştır. GÖNÜL İŞLER Sonradan gelme Bir kıskançlık Bay <Z. 8. S.» nişanlanmış, nikâh- lanmış, ondan sonra da düşünmeye başlamış: Nişanlısı, daha doğrusu nikâhlısı annesile birlikte bir müessesede me- murdur, gündüzleri, hattâ bazı ge eeleri annesi ile birlikte müessesede geçirmektedir. Bay «Z 8.5»: — Kıskanç bir tebiatim var, va xiyet beni rahatsız ediyor, üzülüyer rum, diyor. Olabilir, fakat vaziyeti nişanlan - madan, nikâhlanmadan evvel düşün- meliydi.. Açık söyliyeyim. Çalışma- ya ve kazanmaya alışmış bir kadını kazancından vazgeçirerek, kocasının yardımına bağlanmak, hele bu dım çok mahdud ise pek güçtür. Bu meselenin okuyucumu daha bir hay- Ki üzecek mahiyette olmasından kor- karım, maamafih mademki genç kız annesile birliktedir, onun yanın- da çalışmaktadır. Ortada kıskanç - ğı mucib olabilecek sebeb de göre - miyorum. X Adanada oturan Bay «Ş.> ye: — Seviyorum, mektul fakat karşısına çıkınca hislerimi söy» ha 16 yaşından itibaren gün rinde koşabilecek terbiye vermiş lan ailesine, mektebine, nihayet ken. di kendisini sefalete mahküm eden bu gence acıyorum. Gözlerimin önü- ne imtihanda muvaffak olamamış, mektebi sonra meyhane köşesine düşmüş bir genç bedbaht geliyor. emekten "korkuyorum, diyor. Ben de acıyorum. Bir çocuğa da- terketmiş, evvelâ kahve, Çocuğum, uçurumun kenarında - sın, elinden gelirse geri çekil, * Ankarada Bay «T. T.» ye: Bir erkeğin hiç görmediği, sevme- diği bir genç la olarak mes'ud olması mümkün » dür, Fakat bu saadet 50,000 numu rası olan bir piyangoda büyük ikra- miyeyi kazanmaya benzer. Tavsiye etmem. * Ankarada Bay «A, Co» ye — Hukuk Fakültesinden mezu - num, diyorsunuz. Tebrik ederim. Fakat dört tane imlâ, bir tane de «tâbir» mektubunuzun 7 satırında yanlışı buldum. Bams bir tereddüd geldi, iddianızla birlikte anlattığınız hikâyeye de inanmaz oldum. Ne dersiniz. TEYZE ji giymeye pek elverişlidir. Bununla bera- | vurulmuş, Bundan aşağısı kürkten sıkı Kürklü ve kürksüz mantolar solda: Bu manto hergün rahat rahat ber görülmüş bir biçimde değildir. Cep- lerile kolları değişik ve yepyeni bir| tarzdır. Cepleri iki iri, iki ufak olmak üzere dört tane, Dördü de, yanlardaki! parçanın içinde, Bu parça göğüste yarım roba gibi başlıyor. Büyük cebin âltında bitiyor, Kollarının dirseğe yakın yeri yuvarlak bir bilezik, Yakanım arkası kalkık. Üstüne kü ” i d den sonra hükümet kararile ve bir e - Dikiş yerlerine pikür yapılmış, * Sağda: Bilirsiniz ki çizgili, damalı, ka- reli kumaşlara model seçmek düz ku- maşlar için biçim beğenmekter daha güç- tür. Birçok mode vardır k düz ku- ündükleri halde ku- ârgi bir şekilde de- Yirmi gündenberi zabıta Zabıta, uzun bir müddettenberi a - ramakta olduğu muhtelif sirkatlerden maznun sabıkalı bir hırsızı nihayet yakalamağa muvaffak olmuştur. Suç- Tu, Rumelihisarından, Aksaraya kadar muhtelif yerlerde hırsızlık yapımştır. Soyduğu yerler arasında, birkaç evle beraber, Rumelihisarı vapur gişesi de vardır. Suçlu Nazif, 20 gün zabıta memur - larile dolaşmak suretile hırsızlık yap - tığı evleri birer birer göstermiş ve suç- larını itiraf etmiş Suçlu, yapılan şunları anlatmıştır; — Rumelihisarı gişesinin önünde duruyordum. Baktım, içeride kimse yok.. Elimle penceroyi ittim ve gişenin üzerinde duran paraları aldım. Beşik- taşta da bir kapısını açık gördüm, içeriye daldım, kolonya vesaire çaldım. Aksarayda hırsızlık yapmadım. İhtiya- Ir. istievabı sırasında detumum; 2 nci sorgu hâkiminin bu ievabı müteakıb, Nazifin tevkifine ka- rar vermiştir. Bir kız kaçırma suç'usu tevkifinden izharı memnunivet elti Gümüşhanele amcasının evlâdlığı rfanı birkaç arkadaşile kaçırdıktan sonra korkarak bula kaçan ve burada namı müstesrla bir ruhsatna - me çıkararak behkçılk yapan Halil isminde biri, yakalanarak Adliyeye teslim edil: lar fazla dik icab eder, Ko; vab verecek bir modeldir. Dü desenli, hele bilhassa kareli kumaşlara| yaraşır. | Bu modelin bir hususiyeti de şudur: Manto olduğu halde tıpkı bir Top manto- ya, hattâ bir tayyöre benziyor, Mantodan daha kulla baskı bu tesiri büs kası ile düğmeler rengindedir. ütün arttu i en koyu genç kadınlara Her kadın bilmelidir Tencerelerin bilhassa b lerin” diplerini sabun mez. Temizlese bil lekesi kalir. Bu gibi muz model bu ihtiyacınıza ce- | * iketta, sirkat suçundan diği Galata sulh ceza mahkeme » Yavrlan tı ad — Hav Allah razı olsun, bay hâkim. | Arkadaşlar, memlekette hapishanede | yatıyor. Ben de onların yanına gitme- liyim. İyi ki, beni tevkif ettiniz, demiş- tir. Bir krem ve pudra hırsızı tevkif edildi mühim bir sirkat hâdisesi - el koymuştur. da, bir otelde yüzlerce W- tinde krem, sabun v.s. depo €- halde bulunmuş, yapılan tah nların aid olduğu fabrika demlerinden Siird'i Şiko tara- o yakalanarak ad- İiyeye verlimiş vi n Bultanahmed | inci sulh ceza mahkemesinde sorgu-| Suçlu hâkimin sualle - şöyle anlatmıştır: zuruna çıkarmıştır. Hâkim, yapılan is- |” nın sabık ortaklarından Bir vapur gişesile birkaç ev soyan hırsız yakalandı refakatinde dolaştırılarak soyduğu yerler tesbit edilen suçlu tevkif olundu olan İlya ve Sami, beni apartı rına çağırarak bunları verdil yorum, belki de taklittir. vasıta olmamı istediler. Delâlet ettii ral pudra, krem ve sabunu ote £ n, otel mi Mehmed ve kâtib Remzi İfadelerine müracı , lar ademi malümat beyan etmişler * dir, Hâkim, Şikonun vermiştir. Bir cinayet suçlusu tevkif edildİ Kartalda ekmekçilik yapan Haydif tevkifine kari sulh cezsda yle bir cinayet sorgusunda bö S 4 i ne de alâkası oldü ne habe: Bir deli kuduz köpeği tutan beleriye memurura saldırdı sküdar Belediyesinin o köpek ii n, kuduran biz * evvel trmarhâ bi” ii, memurlarından yakalarken, | den çıkan İbr rinin bü Ju tutulmuş çin muayeneye sevkedilmi: Bir çocuk duvardan Beyazıdda Selimpaşa yokuşu! A turan 6 yaşında Nevzad, arsadaki dü varın üstüne çıkmış ve ayağı kayar 3 metre yükseklikten aşağı düşm tür, Nevzad, baygın bir halde Cer” paşa hastanesine kaldırımı: Dün dört vessiti nakliy» kazası eld” Kadiköyünde "Talimhane soka3fığ? oturan 4 yaşında Mihran, Nümune b” tanesine annesile beraber giderken för Ahmedin idaresindeki kamyon ©, cuğa çarparak yaralamıştır. Şoför w tulmuştur. ştir, düştü da 0" cihacicafer oturan 7 yaşında Kemal, şo nin idaresindeki kamyo: parken arkasına takılmış, yar i * Sandıkç: Mu sinden geçerken, 2402 sayılı k nün sademesine maruz Kala zinden yaralanmıştır. * Yeriçarşıda Çorlu apartımanıi oturan Con Riço, 357 sayılı motosi letle giderke tıcı BEF