p Av hikâyesi Marsilyalı Mariyus anlattı in Tavşan svwma çılemıştım, bir gördüm. Hemen tüjeğimi hamr- in, nişan aldım... * Pat; tüfek patladı, Duman dağıldı, bir de ne göreyim... Oteldeki pireler Geceyi otelde geçiren, otel müşterisi sabah olur olmaz, garsonu çağırdı: — Emrediniz bay! — Bir şey sora- caktım. — Buyurun 8 run! — Sizin otelinizdeki pireler, niçin bü- tün öteldekiler gibi yemeklerini yemek salonunda yemiyorlar da, yatak odala- rında yiyorlar, * Ne iyi vin bayanı, hizmetçi kıza kızmışlı ü indi. ba- — Bana bak kı- zam, bana bak kı zm. Hizmetçi sevinç- le ellerini çırptı; —N 1, Ne mes'udum. — Ne oluyorsun? — Bana kızım dediniz. benı pundan sonra hizmetçi yerine koymıyacaksınız, manevi evlâdınız olacağım. Öyle değil mi?.. * Yüz lira Kadın, berberden eve dönmüş, erkek İ onun kıvrılmış saçlarıma baktı: — Bune güzel saçlar, dedi, kıy- meti günden güne, aydan aya artıyor. WA Bugün yüz Jira " değer, — Demek çok beğendin? — Beğendim değil, kıymetini ta ettim.. altı ay içinde, ondülâsyan parası Zİ (olarak berberine tam yüz lira ödedim de.. * Dönüste Gi | Yeni evliler, dügün gecesinde dansedi- /? 5 Z m — Tavşan gene eyni yerde değil mi? Bir daha pat, bir daha pat, bir daha e ayet tavşan görünmez oldu. Al- VA gittim, Bir de ne göreyim., Yerde ii elliden fazla vurulmuş tavşan, “*ÜE” ben bir tanesini vurunca yerine başkan geliyor, onu da vuruyor- yorlardı; Erkek: — Bir otomobil je yarın balay İ yahatine çıkarız. Dedi. Karısı se- | vindi: — Ne iyi, dedi, K ML ve ben de giderken otomobil kullanmayı öğ lerde buraya geliriz. Nİ rim; dönüşte ayrı ayrı otomobil * Parazit Kadın. radyonun düğmelerini dakika- çevirdikten kocasına larca sonra döndü: — Nihayet İs- panyayı bulabil (- dim, i — Nasıl? — Pek iyi değil! — Neye? Öyle parazit var ki... İspanya oldü- ğunu anlayıncaya kadar akla karayı seç- tm. * Saç rengi — Karınızın saçları da sarı mı? — Bilmem! Nasıl bilmez- siniz? — Bugün öğle yemeğine eve git medim. Hele ak- şama gideyim. O zaman görürüm. Sabahleyin ben evden| — Çok şükür, birimi görmü di. edemiyorum, SON POSTA — İki koltuk istiyorum.. — Şekspir için mi? — Hayır, karımla benim için! Gözleri az gören — Ben, fillerin hor- | tumları daha büyük olur zannederdim. i( Motosikletteki kadın Dostum M. sepetli bir motosiklet al İmıştı, Kendi motosikletin selesine oturu- yor. Karısını da sepete alıyor. Sabah e- vinden çıkıyor, akşama kadar şehir için- de, şehir dışında dolaşıyordu. Dostum M. orta yaşlı, oldukça yakışık- hı bir insandı, Karısı ise yüz elli kiloluk bir Kartalozdu. Geçen akşam dostuma rasgeldim, Motesikleti bozulmuş, tamir ettiriyordu., — M., desim, sana, bü motosiklet me- rakı nereden geldi? Dostum M. anlattı: — Geçende sinemaya gitmiştim. Film- de motesikletli bir adam vardı, Moto #epetine almıştı, Yo! ratle gidiyorlardı. Adam “ben yaşta idi. Karısı dâ tıpkı benim karıma benziyer- | du. Ağam motos-kletile bir ötemebilin yanından geçiyordu. Otomobilde fevka- #âde güzel bir genç kadın vardı. Tam oto- mobil motosikletin yanından geçerken yerden bir toz kalktı. Motdsiklet te, oto- mobil de görünmez oldular. Bir dakika geçti geçmedi. Otomobili yeniden gör“ düm. Motösikletteki kartaloz kadın oto- mebile geçmiş, otomobildeki güzeller gü- zeli kadın da motosikletin sepetine otur- muştu. Dostum M. yüzüme baktı; — İşte ben de bu filmi seyrettikten sonra hemen bir motosiklet aldım ve ka- rımı gepetine oturlüp gezdi İ © Baba; sen şimendiferimle oynarken, | sigaranı banu ver de birkaç nejes çe- mül Holivudun maceraperest kavgacı ve serseri San atkârı: İ boks maçları yapıp dayak yemiş, i ise Hollywoodda önüne gelenle kavga edip hemen den biri olan Victor Ms Lagleni hakkile tasvir eyliyebilmek için behemehal moş- İbur İngiliz muharriri Kiplingin kalemi Jâzımdır, derler. Bu söz pek te yabana &- tılmamalıdır, Bu san'atkârı seyredenler İve Kiplingin eserlerinin yabancısı olmı- yanlar muhakkak onun bu muharririn eserlerinden birinin kahramanı sanırlar, San'atkârın hayatı tetkik edilecek olur- sa bu kanant bir kat'iyete inkılâb eder. Çünkü hayatı baştanbaşa maceralar ile doludur. Öyle maceralar ki bir insan ta- rafından yaşanmış olduğuna güç inanılır. Victor Mac Laglenin hayatının vasfı mü- meyyizi atılganlığıdır. O her şeye kızar. İ Fikirlerini, yanlış bile olsa, diğerlerinin fikirlerinden üstün tutar. Şimdi macera dolu hayatını anlatalım: On dört yaşında İken evinden kaçmış- tır, Sebebi: Böerlere karşı İngilizler tara- ndan açılmış olan harbe iştiraktir. o tarihte babası Londranın şarkında oturan bir papazdı. Victorun yedi erkek kardeşi verdı, Hepsi de kendisi gibi iri yapılı, güçlü, kuvvetli çocuklardı. On dört ya- kabul edilişi vücudünün” #ekemmülün- den dolayıdır. Cepheve gidişine kadar harb sona ermişti. Fakat Victor askerliği terketmedi. Günün birinde babası kışla kumandanına müracaat ederek onu ter- his ettirdi. Bir avukatın nezdine kâtib 0©- larak yazıldı. Çabuk işinden kovuldu. O- nunla bir türlü başa çıkamıyacağını an- hıyan babası uzaklara göndermeğe karar verdi. Kanadays gönderildi. Orada bir çiftliğe verildi. Bir gün Coboltta gümüş madenlerinin keşfedildiğinden haberdar edildi, Çifiliği bırakarak oraya gitmek ü- zere yola çıktı. Yolda uzaklarda altın bu- lunduğunu haber aldı. Bu sefer gümüş mâdenini terkederek altın madeninin pe- şine düştü. Netice: Ne gümüşe, ne de al- tına kavuştu. Fakat bir at cambazhanesi müğürü ile karşıluştı. On beş dakika ring- İte dayanabilecek sağlam bir adam aranı- yordu. Müracaat etti, kabul edildi. İş bul- muştu. Şehirden şehire seyahat edip dur. du. Mükemmel güreş ve boks öğrendi. Boksta nam kazanmağa bile muvsffak ol. du, Zenci boksör Jack Johnsona karşı al- tt ravund dayandı. Çok defa para mukas bilinde yenilirdi. Onun için esas gaye pi- ra kazanmaktı. Bazı akşamları on defa nakavt olduğu vakidir. Bir arkadeşlle birlikte hem boks, hem güreş yapmak Avustralya, Hindistan, Garbi Afri- kayı arşınladı. Bundan sonra Hirdistan- da bir wihracenin muhafızlığına girdi. Sonra Afrikada çobanlık, Melanezyada balıkçılık yaptı. Bu arada zuhür eden Umumi Harb mü- nasebetile hemen #sitere yazıldı, Lan - draya gönderildi. Cepheye sevkedilece - ğine Trafalgar Sguare gönüllü asker top» lamağa başladı, Boyundan, küvvetinden istifade edilerek mükemmel ilâncılık yaptırıldı, 563 gönüllü topladı. Derhal yüzbaşı oldu ve Irak cebhesine sevke - dildi. Fakat harb hatlarına gönderilme- Harbi Umumi sona erdiği vakit tam o irmediği yer, çalışmadığı iş kalmamıştır. Polis altın arayıcılığına şında olduğu halde gönüllü olarak askere! Victor Mac Laglen olmuş, sirklerde çıkmıştır. Bugün herkese Victor Mac Laglen öi ayrı filmde ayn rollerde tuz üç yaşında idi. Buna rağmen kafasınş bir şeyler girmemişti. Tekrar boksörlüğe yazıldı. Gene mun tazaman paraya #amaan yumruklar yeyip durdu. Bu yumruklar onda o kadar iz bıraktı ki halk onu müdhiş bir asker, yâ- man bir dövüşçü sandı. Bir gün bir boks mübarezesinde yedinci ravundda yere düş tü ve kalkamadı. Seyirciler içinde bir adam ayağa kalkarak bağırdı: — Bu adam bana lâzım... Tam aradı « ğım tipi. O gün bugündür artık hiç boks maçı yapmadı. Talih ona o gün kendini gös 4 pm “A İ. Ona hitab eden adam Holivodun € büyük prodüktörlerinden biri idi. O tip- te bir adam arıyordu. 7 Victor Mac Laglen hemen angaje e » dildi, | Kendisine «The Call of The Road fil İ minde rol verildi. Senelerden 1924'dü. Haf tada 300 dolar ile işe başlamıştı, pek mu- vaffak olamadı. Prodüktör onu bir ke « nara bırakmıştı. Fakat bir rakibi önü farkeyledi ve kendine çekti. «What Pris ry» filmini çevirdi. Bu film bütün ünyada pek bürük bir şöhret kazandı ve yen! bir karakter, veni bir sima yaratmış olön. Herkes onun rubunu alkıslıyordu. Herkeş onu görmek istiyordu. Bazıları diyorlar ki: «O bir şahsiyet yaratmadı, Yaratacak kudrette aktör değildi, tabif bir surette oynadı. O kadar! Şöhreti ta « billiktir! Bu sözler doğru olabilir. Victor Mac Lar'en bugün 53 yaşmdadır. Fakat gene gençliğindeki Victordur O... | Gene boks, gene güreş yrnar. Asker olmuştur. Askerlikten Y niformayı bilir, O kadar. O da onu iste mektedir. Para kazanıyor ya... Kâfi ona... Vi Mac Laglen'in haz sus; de nev'i şah- sina münhasir bir hususiyet! bir müddet polislik yapmıştır. Fakat $i- nirliiği yüzünden polislikte iken polis « ler tarafından posta edilmesine ramak kalmıştır. Bugün Victor Hollywoodda polislerden bir türlü yakasını sıyıramamaktadır. Tan rının günü pol leri buzurunda hesab vermektedir. Önüne gelen şahıs - Ve bundan da büyük ğunu herkese söylemekti Los Angeleste Victor Mac Laglen sirf zatına mahsus bir zabıta teşkilâtı vücn - de getirmiştir. Bu teşkilâta dahil olanların sayısı 300 dür. Hepsi gayet şık, sırmalı üniformalar giymektedirler. Bir de resmi bandoları | vardır. (Devamı 14 ncü sayfada) ai tnın bir hü- Kanadada bulunduğu sıralarda Owen © Sound simendifer kumpanyası hesabina © zevk duydü-