Hararetli diplomasi Faaliyeti Yazan: Muhittin Birgen 1!başındanberi geçen üç hafta Resimli Makale: içinde Avrupada çok harsretli| bir diplomasi faaliyeti göze sarpıyor. Küçük Macaristandan büyük İngiltereye varıncıya kadar, birçok devletlerin ha riciye rarırları, başvekilleri hareket ba- Bindedirler. Demek oluyor ki Avrupada bir şeyler oluyor; bir şeyler hazırlanıyor. Gazete- ciler de bu diplomat hareketlerinin peş- lerine takılmışlar, memleket memieket dolaşıp. esen rüzgârdan hile sezmeğs ve uçan kuştan haber almaya çalışıyorlar. | | Fakat, zahmetleri ekseriya boçx gidiyor; günkü, diplomasi âlemi, kabil olduğu ka dar kendisini kapalı tutmaya ahtetmiş, dışarıya hiçbir haber sızmasına imkân bırakmamaya çalışıyor. Bu kedar hararetli bir faaliyetin ar- kasında ne var? Bunu merak etmemek kabil değildir. Bir şeyler olduğunda şüp- be yok; fakat, ne olduğunu anlamaya Çs- re bulunamadı. * Olan ve olacak şeyler hakkmda herkes başka türlü söylüyor. Eğer bu söylenen geylerin hepsini doğru olarak kabul et- mek icak, etseydi dünyanın şu dakika- da tarhana çorbasından daha karışık ol duğunu kabul etmek zaruri olurdu. Almany: diplomatlarının ağızları ve gazetecile- Hnin kalemleri vasıtasile diyorlar Ki: «Berlin - Roma mihverinin bütün gayesi, Şarki ve Cenubu şarki Avrupada devam- hi bir sulh tesis etmekten buşka bir şey değildir. Eğer, bu iddia, bu şekli ile ta- mamen doğru olsaydı, diplomatlarır bu hararetli faaliyetlerine hiç lüzum kal- m.azdı, Çünkü, Avrupanın şarkında da, cenubu şarkisinde de şu dakikada sulhün' tilâline turaftar hiç kimse yoktur. Her keş sulh istiyor. kimsenin kimsey? teca- vüz etmek aklından bile geçmiyor. Za- ten sulhü de, harbi de yapacak olanlar büyüklerdir; Avrupanın şarkında büyük devlet olurak bir Sovyetler Rusyası var; o da harb istiyecek değildir. Şu halde sulhün tesisi için bu kiş mevsiminde dıp- lomatlar turafından ihtiyar edilen seyâ- hat zahmetleri niçin? Nezle, grip vesaire veşsire, her türlü ihtimaller: rağmen, seyahat çantalarını kapıp yola çıkan ve- ya çıkmaya hazırlanan diplomatlar şu mevsimde olsun biraz istirahat edebilir. Yerdi. * Fransızlarla İngilizlere ve bilhassa Fransızlara sorulacak olursa bunlar da büsbütün başka türlü söylüyorlar; diyor- lar ki: «Berlin - Roma mihveri şarka doğru yeni bir taarruz plânı hazırayor; Alman ya, Ukranya Üzerinden Karadenize İnr- mek, Balkanlara el atmak (fiktindedir. Bütün bu diplomasi faaliyeti de ondan Meri geliyor» Halbuki bu iddiaya gerek Berlin, ge- rek Roma derhal şu mukebeleğe bulu- Buyorlar: «Mihver, sulh mihveridir. Ns Aiman- yanım, ne de İtalyanın kimsenin toprak- Jarında gözleri yoktur. Mihvere düşman oldukları için, Fransızlar bunları kendı Tiklerinden uyduruyorlar.» Bu sözlere, İtalyanlar, hattâ şunu bie ilâve ediyorlar: «Şarki Avrupa, Garbi Avrupanın aksi. ne olarak tam bir sükün ve huzur içinde. dir. Şarkta açık bir sulh havası hüküm #ürerken garbda bulutlu ve sisli bir kış ve fırtına havası hâkimdir. Bu vaziyet te sırf Berlin - Roma mihverinin şarkta bir sulh, sükün ve milletler arasında ik- tadi bir iş birliği devri açma hususun- da sarfettiği gayretlerin mahsulüdür.» Bu sözlerin hangisine inanmak lâzım geldiğine karar vermek te, doğrusunu #öyliyelim, gazeteciler için pek güç bir vazife oldu. * Müstemleke meselelerinden, Tunus, Korsika, Cibuti patırtılarından, Fransa ile İtalya arasında matbuat sütunları va- srtasile teati edilen küfürlerin uyandır. dığı sinir buhranlarından bahsetmeğe bi- le lüzum görmeksizin şuna kanaat geti- rebiliriz ki, Avrupada esen hava, asla sulh havası değildir. Bu havanın, birden- bire açılması ihtimalini büsbütün red- detmemekle beraber, bugünlük görlü- gümüz vaziyet Münihten evvelki vaziyet ile İtalyaya sorulursa, bunlar | Dünyanın en zengin adamı muktesid en fakiri ise hasis olsndır. Milyonlar değerinde Mücevherler Sen saha eğin Bir milyon İngiliz Tiralık hisse sened - eri sahtekârlığından dolayı yed: sene hapse mahküm edilen maliyeci Tan - fieldin genç ve güzel karısına yağdırdığı, yakalanacağı günde esrarengiz bir su - rette ortalıktan kaybedilen bir çok kıy- mettar mücevherler, maliyecinin rakibi, Spironun ihbarile bulunmuştur. Gelecek ay Londrada müzayede ile satılacaktır. Bu mücevherler arasında Çar Nikolanın küyumcubüaşısı altımdan yakut ve zümrüdlerle süslü vot- kâ bardağı, altın küllük ve gene altın o- pera dürbünü, üzerinde 20 tane almas ka- kılı altın sigara tabakası, pırlanta ve ya- kvd bilezikler, yüzükler ve inci gerdan- ık vardır. Resimde mücevherlerden bar! mlarını görüyorsunuz. olamaz. Her tarafta, milletlerin silâh- lanmak üzere garfettikleri gayret, işin rihayet bir harbe varacağına dair her ta- rafta kuvvetli bir kanaat hüküm gsürdü. güne delâlet eder. Ancak bu harbs var- mazdan evvel daha bir takım hâdisele rin zuhüruna şahid olmamız icab eder. Acaba bu hâdiseler nelerdir? Acaba, Berlin - Rama mihverine savvuru doğru mudur? Bi” zamandan- beri bütün Merkezi Avrupanın ve İtal yanın gazetelerinde hemen hergün kul- lemlan almanca bir kelime var: Neuord- nung, Bunun manası (yeni nizam) de- meklir. Mihver, Avrupanın şark kısmın. da yeni bir nizam tesisinden bahsediyor ve bundan bahsederken de şu sözleri (14-| veyi unutmuyor: «Münih konferansının ruhuna mutabık olarak Avrupanın mi'- İyet esaslarına göre yeni başlan tanzi- mi lâzımdır. Bu vazifeyi Mihver, kendi üzerine almıştır.» Nazari olarak mütalea edildiği zamın fikir, pek te yabana atılacak bir şey ol mamakla beraber, acaba, Mihve: bu işi pratikte de nasıl anlıyor? Mesels buradadır. * Bununiz beraber, işin çoğu gidıp azı İSTER tarafından yapılan som isnad edilen yeni bir Milletler Cemiyeti kurmak ta- INAN, SON POSTA ane yaşamayı bilen, Herkes zengin veya fakirdir, karakterine göre S İnsan olarak yaşamak istiyorsan ne paranı avuçla etrafa saç, ne de cebinde hapset, SOZ ARASINDA ee e Hergün bir fıkra | Horoza benzetiyorum ; Çok konuşan, kendinden çok bah- İ seden fakaş bir mecmuada, bir gaze- $ $ tede hiçbir şiiri intişar etmiyen meş-: hur şair bir lokentada her zamanki? gibi kendinden, giirlerinin güzelliğin- den bahsediyordu. Meşhur şairi yü- kından tanıyanlardan biri yanında oturan arkadaşına: — Ben bu şairi horoza benzetiyo- i rum Dedi. Arkadaşı merak etmişti: — Horoza mı benzetiyorsun? — Evet, çok ötüyor, fakat hiç y- İŞ murtlamıyor. & İ Robert Taylor evleniyor! Sinema yıldızı Robert Taylor pek ya - kında, gene yıldızlardan Barbara Stan - vik ile evlenecektir. Burada her iki ar - tisti mikrofon başında görüyorsunuz. aaa —ş—şğ— kalmış olduğu da muhakkaktır. Bunür göze çarpan ateşli faaliyet, bir müddet sunra, her şeye ve bütün mahremiyetle- İre reğmen, içinde sakladığı sir: ifşa e- den alâmetleri verecektir. Şu halde, bi- İtün bu hareketleri merakla takib ecen okuyucularıma şunu sövliyebilirim: Biraz daha sabrediniz, bu İşlerin neye varacağını göreceğiz. Yalmz size şu kadarını söyliyebilirim ki bütün &n işlerin bize taallâk eden tarafı muhakkak surette sulhtür. Bu sulhün şirtlarımn iyiliği silâhlarımızın kuvvet derecesinin artma nisbetine bağlı olacaktır. Ne ke. dar çabuk ve kuvvetli silâhlanırsık, bi- xm için mukadder olan sulhün umumi şartları da © kadar iyi olacaktr. Me Muhittin Birgen İSTER | İngilterede müthiş Bir cinayet İ | 2) İngilterede Esekste müthiş bir heye - can hüküm sürmektedir. 9 yaşlarında bir kız çocuğu, çırılçıplak bir halde, demir tellerle bağlı ve boğazlanmış bir halde kaklarda tek başına gezen veya oynıyan çocuklara raştgelinmemektedir. Analar, 'bablar, bizzat mekteb kapılarına giderek çocuklarını almakta ve evlerine götür - mektedirler. Polis idaresi, seferber halde cinayetin vuku bulduğu Horneçovçun kir ve bayırlarımda zavallı kızın elbiselerini aramaktadır. Çocuk bir sabah mektebe gitmek üzere evden çıkmış, fakat zaval- lıya mektebe varmak nasib olmamışlır. İ Cesed bir tesadüf neticesinde bulunmuş, İgece bekçilerinden biri bir bisikletle ge- İzerken hendekte bir cismin yatıığını gör- müş, yaklaşınca bunun bir kız cesedi ol- duğunu anlamıştır. Cinayeti bir delinin, manyakın yaptığı zannolunmakta, ço - cuğun başka bir yerde boğulduğu, öldü » rülmeden önce de hırpalandığı tahmın o- lunmektadır. Resimde öldürülen kız gö - rülüyor, Bir film kumpanyası direktörünün sahtekârlığı Patenatan film kumpanyası direktör ve İmüessislerinden Bernar Natanın sahte - kârhk suçile tevkif edildiğini biliyor - sunuz. Gazetelerin verdiği malümata gö- re, Bernar, hâdiseyi itiraf etmiş ve kum» panyanın mesai bürosundan yeni tip bir sinema projektörünün plânlarımı çaldığı- ri, bunları kendisile birlikte tevkif edil- miş olan Cerf Jeana verdiğini, onun da p'ânları Juanidse yolladığını söylemiş ve şunları ilâve etmiştir: «— Juannidez, plânları kopya etti, ve hemen projektörün ihtira imtiyazını ai- dı. Sonra mevhum bir kumpanya kura- rak bu plânları Pate sinemasını 38 bin İngiliz lirasına sattı, Bütün bu işleri Cerf ile ben idare ettik.» a INANMA! Dört beş gün evvel bir gece Çenberlitaşın karşısın?ski ©€- | ne kadar sürdüğünü bilmiyoruz. Fakat dün öğrendik ki, bu- Zanede bir teçete yaptırıyorduk, Beklerken telâşlı bir genç içeri girdi: — Hâlâ gelmedi mi? diye sordu. O zaman öğrendik ki. yan sokaklardan bi olmuş, bir adam kan içinde, baygın yere dü den biri eczaneye koşarak sıhhi imdada 45 dakika oyor ki, otomobilin gelmesi bekleniyormuş.. Biz eczaneden hemen çıktığımız için İSTER na benzer bir vak'a da Sarıvesde olmuş, orada da sıhhf imdad otomobili 4 saat rafile yere beklendikten sonra bir taksinin yardımına ihtiyaç hâsl olmuş. e bir kavga ş, görenler- telefon etmiş ve işte yoruz, belki adedi bu beklemenin daha İNAN, ISTER İstanbulda kaç tane sıhhf imdad otomobili vardır bilmi- szdır, belki bazı zamanlarda yetişmez, yalnız bu fki hâdiseden sonra vazifelerini tamamen yapabil- meleri için işi b'r defa tetkik etmenin lüzumuna inanıyoruz, fakat ey okuyucu sen: INANMA! bir hendekte bulunmuştur. Şimdi 80 -| Sözün Kısası e Irkından mıydı? E Tala âhmetli üstad Süleyman e mütarekenin kara günlerini rablığı ve peygambere nisbetile tefi eden birisine kızmış, ve: — O kadar ileriye gitme! Aklıma es yarın berâhini kat'iye ve delâili di ile, Muhammedin Türk olduğunu derim!, demişti, Hakka ki Nazif, o kuvvetli manti eşsiz belâgati ile bu dediğini yapar V* vetfak olurdu. Şimdi, garbdan buna benzer bir #e$ Myor. Fransanın son asır edibleri” “ meşhur Afrodit müellifi Piyer LOS raktığı evrak karıştırılırken, iski hud kavmine mensub olmadığını çalışan bir yazı müsveddesi ele sy Lüyisin orteya attığı iddia, İsânn im halkından olduğu ve Galile halkım yl > gi | Keltlerden teşe'ub eylediği bazariy© dayanmaktadır, Lüyis bu kabil iddialar serdetmeki iy şıktı. Bir vakitler, Molyerin hiçbir deği tek satır yazı yazmadığını ve ona 8 len meşhur eserlerin, diğer büyük » sız şalri Korneyin kaleminden çıktığın? bata kalkışmıştı. Eğer bu saçma yasin dolayı Lüyisin bir sabıkası olmasayök geler İsti hakkında ileriye sürdüğü mezi yenin üzerinde durmak belki de mümtfi olurdu. Maamafih, bugünkü günde bu disi ehemmiyet verecekler de yok değil Tarih, Keltlerin mensub bulunduğu Gall adını verir. Yunanlılar, Keltleri? dk rupadaki ahlâfı bulunan Fransızlara ö K derler, Bu adı onlara eski Romahlif vermişlerdi. Fransız dilindeki bazi posi töbirler için gallisizm denir. Eri remzi olan horozun lâtincede ismi göle tur, ve bu isim benzerliği dolayısile e miş olması pek muhtemeldir. Galile di bütün hu isimler arasındaki yakınlık helde dikkate değer. Bu itibarla, Piyer Lüyis iddiasını “ pek uluorta savurmuşa benzemiyor. Şi artık, bu mesele ile alâkadar bazi irt lerin gösterilen bu yol üzerinde yar hekikati meydana çıkarmaları ken için önemli bir vazife oluyor, Zavallı Yahudiler! Kabak gene or” başında patlıyacak. Tek ümid ve tek sellileri. kendilerini Istiskal eden ıl lerin Allahile akraba olmaktı. Ve e& şefaati bu kurbiyetten umuyorlardı. İsânın evvelâ kendilerinden olmadi sonra da üstelik Fransız olduğu tebey ederse, bugün yegâne müzahirleri yak nan Bay Leon Blumun da te' “ kaybetmek tehlikesi baş gösterece$ böylece bir âriye zulmetmiş olmalar! Li di aleyhlerine şiddetlendirici sebeble” addolunacaktır. Ben Yahudilerin yerinde olsam - ge gelişi ile söylüyorum, yoksa isteme Fransız edibinin, bir an'sneyi ve bi naati altüst edecek bu evrakını dönYArE hesina da olsa satın alır ve imha ederdi mi Amerikanın 150 inc! yıldönümü münasebeti? pullar bastırılacak | yari emmesi sermnesasanmsasansan Ankara, 24 (Hususi) — Posta Amerika istiklâlinin 150 nej yıl wi mühâ sbetile pul bastıracak ve be yısta tedavüle çıkaracaktır. sesameese ser semerenmmar sema,