Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Türkçeye çeviren: M. Süreyya Dilmen Açık denizde yolculuk : Şimdi Antenin gemisinin gerisinde, ve pek yakininde idik. Kaptanın, gemi- mizin bu çılgınca seyrini fotograf ma - kinesi içinde tesbit etmiş bulunduğu an faşılıyordu ki birdenbire bir makineli tüfek takırtrları işitilmişti. Biz, deniz - lerdeki bu uzun sefer esnasında ekse - riya can sıkmtısına duçar olurduk. Bun | dan ötürü de ara sıra eğlenceler ihdas eylemeği arzn ederdik. İşte şimdi bize alay ve eğlence mev - zuu olabilecek bir vaziyet vardı. Harb mabudu Marsıvı daktilo makinesi takır- tılarını kulağının dibinde işittiği ve ta- rafımızdan gemisinin armaları üzerin - de bir kurşun yağmuru husule getiril - diğini gördüğü zaman kaptanın çehre - sinin alacağı hali görmek hoş ve eğ - lenceli bir hal olacaktı mez birdenbire harekete gelmişti, son - ra da kıvılcımlı gözlerle bize bakıyor- Hu. Bu deliler ne demek istiyorlar? De- Hiliğin bu derecesi de artık çok değil mi âdi ya?.. Gemisinin armaları zarar gö - rür, ipler kesilir, serenler düşebilirdi. Biçare kaplan, birdenbine karşılaştığı | bu vaziyet karşısında — en âdi ve kaba| Fransızca ile bağırıyor, hiddet ve asa - biyetle gürlüyordu. Bir Fransız küfür ederse onun kü - fürlerini uzaktan isitebilirsiniz. Herif işte Framsızcanm yakası açılmamış kü- fürlerini savururken direğimizin tepe - sindeki Alman harh bandırasını görme- gin mi? İsşte o vakit adamcağızın, hay- vet ve şaşkınlıktan mütevellid ve an - cak bir Fransızın yapabileceği drama - fik bir jestle sendeleyip geri geri çekil- Antonin gemisini de diğerlerinin â - küibetine uğratmıştık. Fakat her şeyden evvel kaptanın elinden Kodak filmini almağı ihmal etmemiştik. * Buenos Âires adında bir İtalyan ge - misi dalgalar önünde yuvarlana yuvar- Ytana bizim hükümran olduğumuz saha- Ya geldiği zaman üsera listemize müt - tefiklere mensub — başka bir milletin ferdlerini de dahi! etmis bulunduk. Bu, İngilterede insa edilmiş güzel bir | gemi olmakla beraber iğrenilecek dere- cede pis ve bakımsız idi. Kıç bodosla - madan baş bodoslamava kadar geminin içinde — her şey berbad ve perişan bir falde bulunuvordu. Bu pis geminin kap tanı da elli bes yaşlarında pos bıyıkh, saçları darmadağın. suratı bir aydır us- kura görmemiş gemisi gibi kirli bir mo- ruktu ve Seead!ler'in #üvertesini elinde bir şemsiye olduğu halde teşrif etmiş - ki! Bir yelken gemisi süvarisinin denizde ğemsiye taşıyabileceğini tasavvur ede - bilir misiniz? Biz edemiyorduk doğru - su! Bunun içindir ki bu hal karşısında mürettebatım —biraz da kaba kaba— igülmekten kendilerini alamamışlardı.| Adamcağız galiba semsiyeyi bir kasır - ga esnasında kendisini korumak mak - sadile taşıyor dive farzediyordum. Siz ne dersiniz? Vaktile İtahvan ordusu başkırmanda- tı Kont Badorna'nın semsiyeli bir res - iWmini görmüstüm. — Bu itibarla derhal bu yeni misafir kaptanımıza Barlorna payesini tevcih eyledik! Bu adam cid - den hoşsohbet, ivi tabiatlı bir gemici iödi. Esir kaptanlar icin hazırlatmış bu- funduğumuz kamaralara girdiği zaman onun duçar olduğfu hayret ve taaccübü görmeli idiniz ve bu hayretten de hiç bir vakit tamamile kurtulamamıştı. A- dhali evvelki halinden daha çak iyi idi. * Geceli ve gündüzlü seyirlerimize de- #am ediyorduk. Gündüzleri sıcak myn- takanın doğu meltem ile orsa alabanda ledip cenuba provamızı — çeviriyorduk. (Geceleri de şimali sarki meltemlerin - Gen istifade eyliyorduk. Karanlık gece- lerde hiç bir av g#örmeğe (çünkü harb zamanımda gemiler hattâ Büyük Okya- nusta bile ışıksız seyrederlerdi) mu - seyretmekte devam ediyorduk. Zira bu- raları Amerikaya giden gemilerin geçe- ceği sahalar idi. Hiç bir gemi bizi geçe- mezdi ve bize yakalanmaktan kurtula- mazdı. Gündüzleri ise zikzak orsalarla, her istikametten gelen gemilerin yolu olan bu sahanın bizim için bir rüyet sa- hası bulunduğundan emin idik. * Bir gece tarassud mahallinden ge- rimizde hafif bir ışık şulesi görülmüş- tü. Şu halde arkamızdan bir gemi ge- liyordu ve birisinin çakmak çakarak saate baktığı anlaşılıyordu. Yolumuza devam ettik. Hiç şüphe yoktu ki bu gemi gündüzün gözümüz- den kaçmış olmiyacaktı. Şafak sökün- ce gemi göründü. Bu, güzel bir Fran- sız barkası idi, Lâ Rochefoucauld adını taşıyordu. Göyle bir sinyal verdik: — Mühim havadis! Derhal faça edip durdu. Geminin süvarisi, ayaklarında aba terlikler ol- duğu halde güvertede dikiliyordu. To- pumuzu da görmüştü. Fakat gemimizi bir İngiliz denizaltı iskadronuna ana- hk yapan mühimmat gemisi sanmıştı. Süvarinin kendi kendine bir takım kuruntular içinde bulunduğunu anla- dığım için onunla biraz şakalaşmak is- tedim. Evvelce esir aldığımız gemi tay- falarmı takım takım güverteye getirt- tim. En evvel Çinliler getirildi. Fran- sızlar iyice görsünler diye bunları kü- peşte boyunca sıraladık. Ondan sonra Hindi garbi zencilerini meydana çıkart- tım. En sonunda da beyazlar güverte- de göründüler. Sarılar, karalar ve sonra da Kafkas cauld kaptanı mutlaka bir kâbus ge - çirmekte bulundufunu sanıyordu. Ve fakat üzerinde hissettiğimiz kâbusun en ağırı gemimizin direğine toka edilen Alman harb bandırasını gördüğü za - man çökmüştü. Onun küfürlerini işit- meli idiniz. Fransız kaptan, Seeadlerin güverte- sine tırmandığı zaman çehresinden öfke ve nevmidi akıyordu! Hâlâ ayaklarında aba terlikler vardı. Beraberinde hiç — Eşyanızı aldırmak istemez misi - niz kaptan Lecog? Diye sordum. — Eğer gemimi kaybedeceksem, ©o Mondiyö, varsın her şeyim kaybolsun! Diye cevab vermişti. Tekrar sordum: — Beraberinize hiç bir şey almak is- temiyor müsunuz? — Hayır!.. Varsın her şeyim gemim- le birlikte batsın! Maamafih tayfalarından bir kaç kişi- yi, kaptanlarına aid eşyayı toplamak üzere tekrar gemilerine gönderdim. Biraz sonra mürettebatımdan biri bana gelerek şu şifahf raporu vermiş- DA b — Bir kaç gün evvel bu adamlar bir kruvazöre tesadüf etmişler! Bizim mürettebat böyle esir tayfa - lar arasında dolaşarak onlarla konus- mak ve bizim için faydalı elabilecek malümat toplamak emrini almış' bulu- nuyorlardı. İşte bu asker de, Fransız gemicilerle konuşurken bir kruvazöre rastlanmış olduğunu öğrenmişti. (Arkası var) ıon A SOLDAN SAĞA: 1 — BSarih olarar. 2 — İrfan sahibhi - Fakat, 8 — Yalvarmama., & — Tağyir etmek - Dem., 8 — Bonunda bir «R> olsa kışın yağan - Çok büyük - Bir nota, 6 — Fakrüddem - San'at, 7 — Bicak mevsim - Bayrak. & — Endahi - Bir nota - Şart lâhikası, 9 — Kamer gurup etiL 10 — Nesil - Birdenbire. YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Hirsrz - Deniz kenarındaki ev. 2 — Mek'ub - Beygir. — 8 — Yalvarma - Coşmak. 4 — Haşarı - Kamer. 8 — Altın - İşaret sıfatı. 6 — Üst kamaranın altındaki yer. T — Tamam olmak. 8 — Zer'eden - Uzağı işaret için kullanılan bir nida. 9 — Yarım - Füruht etsin. 10 — Nazım olmıyan. * Bi we —İ — M |— O >|——m>E » P>|5İM| »—| —) >|mjirı|uağ — —— Hi—İBizi—İ x >lei » —i>ol—l— n E—0ri. Elu>iMl—-i—nİZİEİZİ »« w m 4 M n D vaffak olamazsak bile ayni istikamete ğ -i—İnİmzlRl—İ—Nİ> | & ğ î E ırkı!. Bu ne demekti? La Rochefou - M— || seri araz tevlid etmekte olduğu muhak - ——— —— Bir doktorun günlük notlarından Sinir ve ruh Hastalıklarına dair Muhtelif akıl, ruh ve sinir hastalıkla- rının sebeblerin! araştırırken İrsi veya - huüd kisbi frengiyl aramayı — asla ihmal Ü etmemelidir. Gerçi bir çok sinir ve akıl hastalıklarının babanın veyahüd büyük babanın alkolik veyahud mecnün olma- larında aramak en tabili ve en akla ge - len bir iştir. Fakat bunların — yanında İrengiyi de azsla İhmal etmemelidir. Pek eskiden çekilen bir frengi — hastalığının muayyen bir devreden sonra birdenbire ecümlel asabiyel merkeziyede mühim bir kaktir. Ve bu teşhis tedavide mühlim bir rol oynamaktadır. Bazı böyle hıstılırm’ kanlarında frengi teamülü menfli netice verebilir. Buna itimad etmemelidir. Bel - lerinden alınan mayi dimağı — şevkide İrengi teamülü aramak lâzımdır. Ekse - riya kat'i teşhis bu maylin muayenesin- den sonra kuvvetlenir ve tedavi de der- hal ona göre tatbik edilmeğe başlanılır. Cevab isleyen okuyusularımızın — posta pulu yelıamalarını rlea ederiz. Akal tak- dirde istekleri mukabalesis kalahbilir. l Köbetci eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şımn - lardır: Beyoğlu cihetındekiler: Aksarayda: (Şeref), Alemdarda: (Ab- 1 dülkadir), Beyazıdda: (Cemil), Samat - yada: (Teofilos), Eminönünde: (Hüse - yin Hüsnü), Eyübde: (Hikmet Atlamaz), Fenerde: (Emilyadi), Şehremininde: (Hamdi), Şehzadebaşında: (Hamdl), Karağümrükte: (Arif), Küçükpazarda: (Necatl Ahmed), Bakırköyünde: (Mer - kez). Beyoğlu elhetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Kanzuk), Gala - tada: (İsmet), Taksimde: (Nizameddin), Kurtuluşta: (Necdet), Yenişehirde: (Pa- runakyan), — Bostanbaşında: (İtimad), Beşiktaşta: (Süleyman Receb). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: (İttihad), Sarıyerde: (Os- man), Kadıköyünde: (Moda, Merkez) Büyükadada: (Şinasl Rıza), Heybelide: Na A YPOR Ingıltere lig maçlarındâ beklenmiyen neticeler İngiltere kral kupası maçlarının ü - çüncü turu Londra klüpleri için cid - |den talihsizlik içinde geçmiş ve başta Arsenal, Brentford, —Charlton — ve Cuecen's Park Rangers takımları mağ- lüp olarak kupa maçları haricinde kal- mışlardır. Garip bir tesadüf neticesi ligde li - der vaziyetinde olan Derby, Bransley, ve Nwport takımları mağlüp — olmuş, yalnız ikinci Hg lideri olan Blackburn Rovers takımı galib gelmiştir. — İkinci ligde sekizinci olan Fulham takımı mer kez mühacimti ligde öon yedinci vazi - yetteki Bury ile yaplıan maçta takımı- nın & sayısını yapmıştır. .- Bu oyun 6-0 bitmiştir. Aston Villa 1 - İpswich 1 Kral kupasımı altı defa kazanmak su- retile büyük bir şöhrete — malik olan Aston Villa üçüncü — ligde on yedinci vaziyette bulunan. İpsiwich karşısında karla örtülü bir sahada maç yapmağa mecbur kalmıştır. Villa Park'ta yapılan maçın ilk dev- resi sıfır sıfıra bitmiştir. Kuvvetli bir müdafaa karşısında hü- ctum üstüne hücum yapan Â. Villa o - yunun ortalarında koörnerden — gelen topu merkez muavinleri Allen vasıta- sile hasım kalesine sokmuşlardır. He - frikikten yaptığı bir sayı ile gene be - rabere vaziyete gelmişlerdir. Maçta 34,910 kisşi bulunmuş, on ye - di bin Hra hashat olmuştur. Cardif 1 - Charlton O Birinej ligde altıncı vaziyette — olan Charlton takımı üçüncü cenub liginde on üçüncü derecede bulunan Cardif i- le yaptığı maçın ilk devresini sıfır sıfı- ra bitirmiştir. Kupa maçlarında büyük bir şöhreti olan Cardif Ninian Park'takt sahasın - da fevkalâde bir oyunla — yaptığı tek gol ile kuvvetli hasmmı mağlüp etme- Se muvaffak olmuştur. 64 klüp arasın- da yapılan kupa maçlarınım en büyük sürbprizi bu ovun olmuştur. Maçta 22.780 kişi bulunmuş, dokuz bin lira hasılat olmuşstur. Chelsea 2 - Arsenal 1 Londranın iki meşhur takımı — kupa maçlarının en hararetli — bir oyununu oynamışlardır. İlk golü meşhur sol açık Bastin yap- mış, Chelsea buna cevab vermek sure- tile devreyi | - | berabere bitirmiştir. Bu mevsim yıldızı sönmeğe başlayan Arsenal bütün çabalamasına — rağmen bir gol daha yemiş ve kupa maçlarında yaptığı ilk oyunda mağlüp olarak yeri- ni diğer takımlara bırakmıştır. Maçta 58095 kişi bulunmuş, 29 bin lira hasılat olmuştur. Everton 1 - Derby O Birinci lig tablosundaki bir numara- men hücuma geçen İpsiwich takımının | İbiseli hemşireler öoperetinden w Üç ligin lideri, başta Derby olmak üzere ma.ğtü oluyor. Arsenal yenilmekten kurtulamıyor — AÂrsenal - Chelsea ve Wütford - Tottenham maçlarından iki enstantanlt _H h Derby iki numaralı Evertona " lüp olmuştur. ş İngilterenin en kuvvetli iki " ; * nın karşı karşıya düşmüş olmw ' sasen büyük bir talihsizlik idk — İlk devre sıfır sıfıra bmniştb' Derby iki açığının uzun pasli "| taktiklerile oynamış, buna v | pek mükemmel bir formda olaf ton daha ziyade kapalı ve kısa I’ıı | lindeki oyun tarzlarını tercih ©YYf Oyunun cöreyanı 4-2 şeklinde Ö —| by lehinde biteceği hissini Ve '“[ı rağmen ikineci devrenin altıncı © | sında Everton sağ içimin yaptlğ’ ne gol neticeyi halletmiştir. e| İki taraf kalecilerinin harîk;l; l yunları fazla say' yapılmasına i muştur. d Maçta 22.237 kişi bulunmuş, 0“'” bin beş yüz lira hasılat olmu Preston N. E. 4 - Rtıncorn’ ! Kral kupası galibi —Prestof | A ! End ücüncü Jigde on birinci VS W olan Runcorn takımile vapt'lğ’ | ilk devresini 2-! galib bitirmiş » devrede oyuün 4-2 Preston "" galibiyetile sona ermiştir. .“ | Maçta 10,140 kişi bulunmuş; lira hasılat olmustur. RAY Türkiye radyo difüzyon PJ Ankara radyosu — DALGA UZUNLUGU 4 * 1639 m. — 183 Kos. w #, . TAĞ, 19,74 n. 15195 Kes, # T.AP, 31770 m. 9465 Kos. 20 PERSEMBE 12-1-39 12,30 Müzik (bir virtüozun plâklâ” y Saat, ajans haberleri ve meteor j 13,10 Türk müzlüi (Pl) - 13,40 - 14 vertürler - Pl). . 18,30 Müzik (dans plâkları) -t“' _ ma (ziraat saati) - 19,15 Baat, / | berlert. meteoroloji ve ziraat bo! / 19,25 Türk müziği: İncesaz fasll- 20/00 Temisil (bir komedi: Bm' memli (yazan F. de Crofssat) teft Bedla Ştatser - 20,30 Türk müzili' ” şarkılar. Okuyan Tahsin me lar: Hakkı Darman, Esref Kadri, * Hamdi Tokay, Basri Üner. 2100 F7 , f) 21,15 Saat, esham, tahvilât, m% j kud borsasi (flat) - 21,30 Türk M şarkılardan seçilmiş parçalar dj Radife Neydik. Sadi Hoşses. Çalan ' ) det Çağla, Refik Fersan, Fahire *” yf / ref Kadri - 22,00 Müzik n:uv“ : 1 — Viyana"sülti 1 — Küçük Operada bâlet müziği 3 — arıb"# ptf | ti 4 — Praterde atlı karınca. 2 — | larında ben evimdeyim - mel(’dî ! op. 275 $ — Lejiyoner asker - ,,. | es) R. Rolana serti. 4 — Berlif A | vals (Adolf Grunow) op. 125 5 — nal. 6 — Kelebek avi - balet Tf ler Bela) - 23,00 Müzik fopera F