Atatürkün Hatıratı SÖON POSTA Sivas kongresinin bütün müddeti cereyanınca sinirleri geren bir takım haberler almaktan hali kalmıyorduk -Z 'i 2) «Heyeti temsiliye, şarki Anadolu - nun heyeti umumiyesini temsil eder» kay- dı yerine« heyeti temsiliye vatanın heye- ti umumiyesini temsil eder» dendi. Mev- cud azaya da daha altı zat ilâve olundu. 3) «Her türlü işgal ve müdahaleyi, Rumluk ve Ermenilik teşkili gayesine matuf telâkki edeceğimizden müttehi « den müdafaa ve mukavemet esası kabul edilmiştir yerine <her türlü Işgal ve mü- gdahalenin ve bilhassa Rumluk ve Erme. nilik teşkili gayesine matuf harekâtın reddi hususlarında müttehiden müdafaa ve mukavemet esası kabul edilmiştir» de- nildi. Bu iki cümledeki fark, mana itibarile bittabi pek büyüktür. Birincisinde Dü - weli Itilâfiyeye karşı hasmane vazıye! ve mukavemet telâffuz olunmuyor. İkinci - sinde bu cibet sarahat kesbediyor. 4) Nizamnamede, dördüncü maddeyi teşkil eden mesele oldukça münakaşayı mucip oldu. Madde şu idi: «Hükürmeti Osmaniye bir taryiki düve- Ni karşısında buraları (yani şark vitâyet- lerini) terk ve ihmal etmek ıztırarında Ulunduğu anlaşıldığı takdirde alınacak idarf, sIyasi, askeri vaziyetli lerin tayin ve tesbiti» yani idarel muvakkate teşkil et mek meselesi Sivas kongresi nizamnamesinde bu marl dedekı «buraları» yerine «mülkümüzün her hangi bir cüzünü terk ve ihmal et - mek. suretinde şamil ve umumi bir kayıd kondu. 8 eylül içtimaında Amerika meselesi mevzuu bahsediliyordu O günlerde, İstanbuldan gelen baz: ze- vat, Amerikalı Mister (Bravn) namında bir gazeteciyi Sivasa getirmişlerdi. Mis- ter Bravn ile bizzat görüşmeyi Tmüna.» sib gördüm. Muhatabını sühuletle anlı - yan. çok zeki bir genç. Mister Bravn: mandası — Ben, hiç bir sıfatı resmiye (le görüş. nüyorum. Tamamile husus! surette gö- rüşüyorum. Diyor. Ve hattâ Amerikanın, mandayı kabul edeceğini değil, belki etmiyeceğini söylüyor!. Onun için, sözleri Amerika namına değil, kendi nammadır. Manda- nın ne olduğunu kendisi de bilmiyor. — Manda, siz ne derseniz odur. Diyor. (1) Pek uzün ve münakaşalı dayam eden bu manda müzakeresi, taraftarlarını is- kât edecek mütevassıt bir çare ile h'tam buldu. Hem de bu çareyi teklif eden Rauf Bey oldu: «Amerikada senelerdenberi a- leyhimizde yapılmaktla olan menfi pro - pagandaların tevlid ettiği ecreyanı efköri tashih için her şeyden evvel Amerika kongrestinden memlekotimizi tedkik decek ve hakikati görecek bir heyeti da- vet etmek». Bu teklif Ittifakı ara vle ka - bul olundu. Kongre divanı riyasetinin im zalarile hu yolda bir mektub tesvid olun- duğunu hatırlıyorsam da bu mektubun 0 « gönderilip gönderilmediğini pek iyi ha - tırlamıyorum, Esasen bu mektuba sureti mahsusada ehemmiyet atfetmiş değil - dirm. Köngre 11 eylülde hitam buldu. 12 ey- lülde Sivas ahalisinin de huzurile açık bir celse yapılarak bamı nutuklar irad edildi. Kongre müzakeratı esnasında mü- bim olarak meclisi meb'usanın tesrii in » tihabı ve mahalli tima neresi olmak lâ zım geleceği hususatına temas edildi. Fa- kat şimdi izahına başlıygeağım — mesal! kongre müzakeratını kısa kesmeği icab ettiriyordu. Bu son noktalarla bilâhare ye iştigal etti. 9 eylül 335 i toplanmış olan bazı malümat kor- greye şu suüretle izah edildi: <Eskişe ve Afyonkarahisarındaki İngiliz kuvve manda meselesi mü- Bravndan bahseden- kez; (Bu zat, hükümeti namına gel- miştir. Eğer kendisi ile anlaşmak mümkün olursa, Anadobunun imarı için elli bin kiştik bir amle ordusu getirecek) diyorlardı. Ebert Şej B. M. Meclisi kürsüsünde leri taz'ıf edildi. General Milen Konyaya geldi. Konya valisi Cemal Bey ve Anka- J|ra valisi Muhiddin Paşa muhalefette te- reddüğd ediyorlar, Yeni Kastamonu valisi Ali Pıza Bey de tıpki Cemal Bey fasile -| sinden bir adammış. Rüfekayi kiramın böyle vaziyetler karşısında şiddetle ha « reket taraftarı olduğunu bildiğimden se-| İri ve şedid tedabir ittihazını Fuad Pa -| şadan rica etmiştim. (1) Fuad Paşa da| köngrenin kendişine olan itimadına isti-| naden köngre namıma icab eden tebligat ve teşebbüsatta bulunmuştur. Bu tarzı hareketin heyeti aliyenizce kabul edil - mesini rica ediyor. Fuad Paşa, valilere şedid ihtaratta bulunuyor. Mıntakalsra ümerayi askeriyeden milli kumandanlar tayın ediyor ve bu kumandanlara mil'let nına ker nevi salâhiyet bahşedilmiştir diyor. Koörngre teklifi kabul etti. Bunu |müteakib şu yolda Izahata devam ettim: «Buraya Galib Bey isminde bir vali ta. yin edilmiş, geliyormuş; fakat bunun Herput valisi Ali Galib Bey mi, toksa 'Trabzon valisi Mehmed Galib Bey ru ol- duğu anlaşılamadı. Fakat biz başka bir malümata desteres olduk. Mister «Nevils | isminde bir İngiliz binbaşısı Bedirhani - lerden Kâmran, Celâdet ve Cemil Beyler- le beraber maiyetinde on beş kadar Kıtrâ atlısı olduğu halde Malatyaya gelmiş ve |mutasarrıf Bedirhanı Halil Bey tarafından istikbal edlüimişlerdir. Harput valısı de zahiren bir posta hırsızını takib bahane- sile atomobille Malatyaya gelmiştir. Bu maksadla bunlara Hasanmansurdaki müf- reze de verilmiştir. Maksadlarının Kürd- Kürdistan teşki leri, vâdile aleyhimize na sevketmek miş ve mükabil tedabire vessül edilmiştir. Meselâ valiyi ve diğerlerini tevkif ettirmek istiyoruz. Ma- |latya mutasarrıfı da Kürd aşairini Walat. yaya Gavet etmiştir. Bu vaziyet üzerine evvel ıkmal etmiş olmak ve bu mukarre- ratı memlekette tatbike girişmek idi. Bu arzum husul buldu' Bütün memlekete şâmil milli teşkilât nizamnamesinin ve umumi kongre beyannamesinin derakab tabı ve neşir ve tamimi esbabına tevı sül olundu. Yalnız memulün fevkinde yeni hâdisat karşısında kalındığından kongrenin hitam bulmuş olmasına rağ - men koöngre heyetinin yeni vaziyetler in- kişaf edinciye kedar Sivasta kalmaların: münasib gördüm ve icab ederse daba kuyvvetli, fevkalâde bir kongre akdi için de istihzaratta bulundum. Ali Gabbir fi- rarı üzerine kongre heyetini Sivasta ala- koymaktan sarfı nazar edildiği gibi, Fe - rid Paşa kabinesinin sukutu üzerine İev- kalâde kongre akdine de ihtiyaç görül - medi. * (Elâzığ valisi Ali Galib, Bedirhan o - Bullarından Celâdet ve Kâmran vasıta « sile bazı çapulcu Kürdlerini başına toplı- yarak Malatyaya gelmişti. Bunlara (Ne- vil) ismindeki İngiliz binbaşısı da iştirak etmişti. Fakat, Büyük Halâskârın fik irşad gü- nündenberi kendisine candan bağlanmış olan Elâzığdaki 15 inci alayın kumandanı İlyas Beyin kahramanca himmet ve gay- reti sayesinde, hainlere kahir bir darbe indirildi. (Mustafa Kemal Paşa) yı tevkif etmek ve koöngreyi dağıtmak maksadile Malat- yaya kadar gelmiş olan Ali Galib ile hempaları, hükümet dairesindeki mal - sandığını kırmışlar, içinde millete ve bü- kümete aid olan altı bin lirayı almışlar, cenuba döğruü kaçmışlardı. Bu hainler firar ederken, telâs ara « gında bir takım kâğıdlar da terketmişler. Bunların arasında, İstanbul hükümes tinin millete karşı ihanetini gösteren mü- him vesikalar elde edildi. Büyük Halâskârımız bu vesikaların su- retlerini tcab edenlere gönderdi. Dahi. Eye nazırı Âdil Bey ile harbiye nazirı Süleyman Şefik Paşaya milletin ıtimadı olmadığına dair İstanbula telgraflar çe- kild (Arkası var) -| vaş yavaş sönen gülyağtılığımızı, il yağcılı inkişaf Yurdumuzda harbi umumiden son İsparta ve Edirne çevresindeki gü göstermekte Yazan: Bir zamanlar memleketi sayılır işlermden biri ikon, &on: yeni baştan diriltmek için, üç beş sene var ki durmadan çalışılıyor. Ötedenberi gül - yağcılığile tanınmış olan Ispartada, Har- bi Umumiden arta kalan 800 dön'inı ka - dar gülistan. bugün 2000 dekara ulaştırıl- dığı gibi, Trakyada da General Kâzım Di- riğin yeni bir mihrak kurul imuştur. Ya- lüğümü -| önceki günlerine himme masıma muvaffakiyet hâsıl kın bir âtide Ispartadaki gül, zün Harbi Umumiden erişeceği; Edirnedeki güleülüğümüzün de tedricen inkişaf ederek Bulgaristanla |hemâyar olacağı umuluyor. | Gülyağı, bütün itriyat levazımının ha- zırlanmalarında kullanıldığından bir çok | memleketlerin şiddetle muhtaç — olduğu | bir maddedir. Bu yüzden hemen ner mem leket onu yetiştirmek tecrübesine giriş - İmişse de çoğunun emekleri iktısadi bir neticeye varmamıştır. İyi vasıfta ve faz- İla mikdarda gül yetiştirme şartları, an- cak Bulgaristanla Türkiyede toplanmış olduğundan bu iki memleketin imtiyazı |büyük ve bu yüzden elde edebileceği ka- Bulgaristan bu müsaid vaziyetten isti- fade etmekte bizden evvel davrandı. Kaç yıl var ki Harbi Umuminin düçar ettiği | gerilikten silkinerek dahilf ihtiyacını te- min ettikten başka, bir çok memleketlere de mühim mikdarda ihracat yapmakta - dır. 3wvvelce Bulgaristanla Türkiyenin gül- yağı istihsalâtını en çok Fransa sanayii satın alıyordu. Fakat son yıllarda Alman- ya dâ - bilhassa Bulgarlar için - müsaid | bir pazar halini âlmıştır. Bu vaziyette | Türkiye gülyağcılığının ilerlemesi çok ü- midbahş olduğu gibi, böyle tabif bir mo- nopolu haiz bulunan yurdumuzun bun -| idın iştifade etmesi de iktısadi bir zaru- ret olmuştur, nitekim bu ihtiyacı çok ya- kından hisseden Cümhuriyet hükümeti - miz, biraz evvel söylediğim gibi, gül: W e cılığımız hükümetin devamlı alâka ve himmetile ihya edi |bir inkişaf temin etmiştir. zanç nihayetsizdir. | f ae 5 ğımız hızla ediyor gül yeğ ra epeyce gerilemiş olan ilıll:;' lcülük hareketi bariz bir inki devam ediyor Tarımman izı kalkındırmak yolunda ©? leri almış ve cidden hOf? ur" | Harbi Umumiden önce (1913 d€) yi ta havalisinde gülüstanların sahâfi çah dönüm kadardı. O tarihte mahrtfl kapanı flatların düşmesi, — KÖYT e tenhulaşması, ustaların azalmasi n * beblerle bir çok gül bahçeleri sÖKÜ a bağa çevrilmişti. Neden sonra YOk <i utalarile, gülistanların yerine, yeni!or'ulî'y ı vir temayülü görüldü ise de basit StW oplu mikdarda ihrâf ’-’"d. ve bilhassa dünya fiatlarile rekabtl Ü ğe imkân olmadığından gül bahçtİ” ö ihyası istenildiği kadar hızla A zı kimseler işin kolayını tağşiştt M lar, Bu tedbir bittabi büsbütün çıktı. e uaı Gülyağcılığımızın ihyası böyle B yi bire değil. bunun tamamile aksi Ö şekle muhtaçtı: Dünya piyasasılâ Öi mikdarda, ayni evsafta ve hilesiğ gök arzetmedikçe, Türk gülyağcılığıni yokt baştan dünyaya tanıtmıya imkâf aF Bu nazik iş! İktısad VekâletiniD ;,”f Zirsat, £ ve İş Bankalarının KTA reken kurdukları (Isparta gülyağt' ' ga keti) üzerine aldı. Ve 1934 de "P:: bi (asrın icab ettirdiği muıemmellyt*_ fabrika kurularak imalâta başlafdi ğ ha fabrikanın bacası tütmeğe yıl, bir çok yamaçlarda da yeni YT ya bahçelerinin teessüs ettiği görüllt gi dediğim gibi Harbi Umumiden âf“n n 800 dönüm kâdar dağınık ıpl“”'"ıl Na yıldan sonra tedricen genişli; ,.» partanın merkezi kazasile AtabtY yesinde) 2000 dekari geçti. ğ ,.1» Bir kaç yıldanberi fabrika, î',:xv" yağlarını cihan piyasasına arzetif ' aja çok iyi not almaktadır. Geçen #87 Y p yalnız Almanyaya 18 bin mark S y * tinde 100 kilo gülyağı ihrlçbm yi miştir. Bir kilo gülyağının dört V. gi? gülden elde edildiği düşünümr“' ) (Devamı 10 yncu SA Bayanlar, yüzünüze göre şapka giyiniz! 13 üncü kolardu mıntakasında faaliyete |&irdik. İcab eden tedabir ittihaz edilmiş- Ur, Yarın akşam Harputtan sevkedilen bir müfrezei askeriye erbabı fesadı ten- kil edecektir. Buradaki kolordu kuruan- danı da Jâzım gelen tedabiri ittihaz et - miştir. Malatya ve diğer mahallere de lâ- |zem gelen emirler verilmiştir. Sivas koöngresinin bütün müddeti ce « rey a sinirlere gerginlik verecek ma- yette haberler almaktan hali kalmı - yordum, Ancak aldığım bütün malümatı elduğu gibi köngre heyetine arzetmekte faydadan ziyade mahzur tasavvur edi - yordum. Hakikaten tehlikeli addedile - bilecek mahiyette olan Ali Galib mosele- n de bahsederken ihtiyatkâr bir li a kullanmağı tercih etmiştim. Bence n mesele, her nevi müşkülâ* ve İmehalike rağmen Sivas kongresinin ne- ticeli mukarreratla müzakeratını bir an (D Ankaradaki 20 ol kolardu kumanda- Ça idi. en | — Yzun buran | Sivri burun Mütehassısların hazırladıkları bu cetvel size şapka soçerken evvelâ yüzünüzün, sonra burnunuzun şekline 1 I Küçük çene ı L vermenizi emrediyor. Evvelâ yüzünüzün şeklini cetvelin ufkf kızmında arayıp bulunuz, Sanra burnunuzun şeki ı,o"’ kısundaki hanelerde taharri ediniz. Bu iki hanenin birleştikleri noktada size en münasib olan şapka şeklini bul ÜS ea ö