ya v" Tarihden z sayfalar bu genç başın yanına yuvarlanmıştı. Şabanlı Hacı Hasan büyük zaferinin Abaza paşa bu sözleri hoş buluyor, Ha-| sevincile uçacak gibiydi. € Hasana hak veriyordu. Fakat Loboğul- “larını öldürtmiye bir türlü razı olamıyor- — u. Hacı Hasan bir koz daha aynadı: — Eğer bu iş olursa Novi kalesi Yeni- çerilerinin maaşları için toplanmış olan beş yüz bin akçeyi de sultanımıza su - Narız! — Abaza paşanın gözleri açıldı. Beş yüz bin akçe ha.. Tamam on bin altın... — Parayı gizlice getir. Bu sözler de a- ramızda kalsın! — Başüstüne... Şabanlılar o gece ve ertesi gün, için için —bayram yapıyorlardı. * Şehirde ve köylerde tellâllar bağır: - yaorlardı: — — Loboğlu Mustafa Beyle Süleyman “Bey ve oğlu Ömer Bey, her nerede iseler artık gizlenmesinler; devletlu Abaza pa- ga onları bağışlamıştır. Kendilerine hiç bir zarar verilmiyecek, verdirilmiyccek- tir, — O sırada Ömeri tutup getirdiler. Abaza paşa ona güler yüz gösterdi, ikram etti. / Bütün suçun Yeniçeri Osmanda olduğu- hu, kendisinin Mustafa ve Süleyman Beylerin Costluğuna muhtaç bulunduğu- 'nu öyle totlh bir surette söyledi ki zavallı delikanlı buna inandı; amcasile babasını da inandırdı. İki kardeş meydana çıktı-| Heriz! Artık sabrımız kalmadı. Elbe: ve- O sırada bir kaç şikâyetçinin kapıda | beklediklerini haber verdiler, Paşa on -| “İlar, paşanın önüne geldiler. “ları hemen getirtti. Bunlar Şabanlılar ta- jTafından hazırlanmış olan adamlardı. Ay- rıca yalancı şahidleri de vardı. Mustafa, Büleyman ve Ömer Beylerin evlerine “gorla girdiklerini, soyduklarını, ayrıca ilelerine tecavüzde bulunduklarını söy- lüyorlardı. Loboğulları: — Biz böyle bir şey yapmadık. Bunları ftanımıyoruz! Dediler, fakat dinletemediler. Abaza pa- ga son sözlerini söyledi: , kendime yapılan fenalığı bağış. m. Fakat bu suçları bağışlamı-| hakkım yoktur. Cezanızı göreceksiniz! Dedi. Cellâdlara işaret verdi. Önce Ömer Beyin boynu vurulacakir. Babâsı ağlıyordu. Ömer ona döndü: — Ne ağlıyorsun, baba? Bugün muhar- /“Temin onu değil midir? Biz de Hazreti Hü geyin gibi Yezide benziyen bir zalimin |emrile ölüyoruz! Dedi, © Başını yalın kılıcın ağzına verdi. Çok geçmeden diğerlerinin başları da Abaza Paşa gitti, artık Hacı Hasan bu ülkede en büyük olarak tek başına kal- mıştı. O gece Yeniçeriler arasında gene mı « rıltılar oluyordu. Çünkü üç ayda bir ala - cakları maaşin verilme zamanı çoktan geldiği halde henüz verilmemişti. Bunu Abaza paşaya söylemek için hem vakit bulamamışlar, hem de cesaret edememiş- lerdi. Fakat Hacı Hasandan istiyebilir - lerdi. Zaten maaşları vermek vazifesi de ona &iddi. Ertesi sabah büyük bir uğultu Şaban- hların konağına doğru ilerliyordu. Koca külâhlı, renk renk kaftanlı, palalı Ye - niçeriler homurdanıyorlardı: — Elbet alırız! — Verilmezse kan dökülür! — Bunca zaman maaşsız durulur mu? Bizi çayıra mı galmak isterler? Konağın önüne geldikleri zaman içle- rinden en irisi haykırdı: Hacı Hasan buraya gelsin! Sözümüz var' Hacı Hasan pencerede göründü. — Hele gel, hele aşağı in! Dediler. Hacı Hasan indi. Demin onu çağıran Yeniçeri, arkadaşlarının yerine söze baş- Tadı: — Bunca zamandır maaşlarımızı bek- rilmelidir. Senden isteriz! Hacı Hasan ürktü, baştan savmak iste- di. Fakat bırakmadılar. Kurtulamıvaca- ğını enlayınca: — Abaza paşa götürdü! Dedi. — Paşa mı götürdü? Bu nmasıl iştir? Niçin ona verirsin? — İstedi. — Vermeseydin! — Nasıl olur? — Bre alçak! Bre namussuz kodos kı - lıklı mendebur herif! Bizi şimdi Abaza pasanın erdindan mı koşturmak istersin? Hacı Hasan silkindi ve kendisini tut- mak istiyenlerden kurtuldu. Fakat iki a- dım atmamıştı ki kocaman bir taş ense köklüne yapıştı, sendeledi. Bir başkası da belinin ortasınma indi. Hacı Hasan, k.v - rılarak yöre düştü. Şimdi irili ufaklı yüz- lerce taş durmadan yağıyor, gittikçe da- ha zorlukla kımıldıyabilen Şabanlının et. rafında birikiyor, bir tepe halini A'<yor- dü. Can pazarında kendi canını da kaybet- mişti. Kadircan Kaflı Ziraat: Gül yağcılığımız hızla inkişaf ediyor (Baştarafı 8 inci sayfada) dar yağın bile memlekette nasıl bir iş ve hareket vesilesi olduğu takdir edilir. Kal- (di ki fabrikanın yanısıra, köylerde de ba- Sit imbiklerle gülyağı ve suyu istihsali /— yeniden bızlanmıştır. — Bu yılki gülyağı istihsalimizin 200 ki- loyu geçtiği kaydolunuyor. 200 «ilo gül- yağı asgari besabla 800 bin kilo gül. bu da - fabrika fiatile - kırk bin lira para de- mektir. — Öte yanda Trakyada harekete geçen cülüğü de Bilhassa kaydetmeliyiz: senc öncesine kadar Edirnenin de cıilikta hatırı sayılır bir yer ol- battâ Karaağaç semtinde Kâ - ti ve Agobyan'ın bahçelerinde gül- yağ cektiklerini öğrenen General Kâzım Dirik hemen Ispartadan 1250 kilo gül fi- (danı getirterek işe girişmiş ve bunları c aç mektebinin yanına diklirmiş- BöyleEkle o mektebde yetişen eğit- lerin bir yandan gülüstana itina ile bakmalarını, bir yandan da gülcülüğü ve gülyağcılığı öğrenmelerini temin etmiş - tir. General, Kızanlıklı ustaları celbede - mayesine almış, İnhisarlar idare - ü 3dığı imbiklerle gülyağı çıkarmak Hesulünü de bilfiil öğrettirmiştir. Öyle k! bugün kurstan çıkan eğitmenlerin hepsi gül yetiştirmeği ve gülyağı çıkarmasını mükemmel bilen birer eleman olmuşlar ve her birisi gittikleri yerde gülyağcılı - zin yerleşip canlanması ıçin çalış - 'a başlamışlardır. General bu sene İspartadan tekrar 800 © gül fidanı getirimek kararındadır. y akkak ki Trakyanın eski bir cevhe « Fini yeniden dirilimekte onun büyük bir Payı vardır. |— Görülüyor ki Isparta kadar onun bir peyki olan Edirnedeki gülcülüğümüz de müsbet bir inkişaf yolundadır. Bunu memnuniyetle kaydederken cihan piya- sasının Türk gülyağlarını kalitece Dul - Rgar yağlarından dalma üstün bulduğu - nu söylemeli, fakat fiat hususunâa bizim SON POSTA İstanbul İkinci İflâs Memurluğundan: Müflis Kostantin Grizagoridis'e ald olup tamamına 48,000 lira kıymet takdir olunan İstanbul Yenicami semiinde Hobyar mahal- lesinde Sultanhamamı sokağında küin es- Ki 6-8-10 maklüb 30-32-28 yeni 6-41-48 nu- maralı iki mağazayı havi Roza hanının se- kiz hisse itibarile dört hissesi ve gene Bey- ollunda Hüseyinağa mahallesinde Kalyon- cukulluğu Kameriye sokağında eski 26-28- 30 yeni 44 numaralı kârgir dükkânın İki hisse itibarile bir hissesi İflâs İdaresince n- Çık arttırmıya konulmuştur. Roza hanının evsafı: Zemin katla birlikte 4 kattan Iba- Tet ve tamamen kârgir olup merdivenleri demir döşemeleri sofalarda potrel üzerinde demir wgara ve üzerine ahşab iğreti ahşab döşemeli odalar ise voltolu kârgir, üstü ah- gab döçemeli. zemin katta koridor ve bir ar- diye vardır. Caddeye nazır ölmak Üzere ha- mın altında erki 41 yeni No. l1 birinel kattan hanın bir ödesile merdivenle rabıtası — olan bir dükkâni ve koridor yanında bir kahve ocağı vardır. Birinci katta: Rabıtası güsterilen odadan baska biri birleşmiş büyük 1-2-3 numaralı odalar, Jarak bu odalarla T - 8 numaralı odalar. Üçüneü katta: Müyük bir oda, iki mer - diven arasında bir halâ, çatıda eamlhı ay - dınlık Hanın eltında diğer bir dükkân, handa elektrik ve su tasisatı olduğu gibl halihazır vaziyetile tamire muhtaç ise de bina esas it!barile sağlamdır. Kalyonenktulluğundaki dükkânın evsafı 1- 2e“ Üzeri ahara ald kürgir bir binanın #l - tında olup hülen manav Mehmedin işmalin- dedir. Binanın zemini çimento ve önünde bir kısım mostra camekân, diğer kısmı açık bir halde istor kepenkli ve elektrik tesisati vardır. Bu dükkân için müflis iflâsından sonra Camadı Kleanti lehine 2000 — İlraya karşı ipotek tezla etmiş ise de idare bu !po- tek kuyid ve kabuül talebini reddetmiştir. Geyrimenkullerin birinci arttırması 9-1-039 pazartesi günü aat 14 - 18 da Adliye ikinci iflüs ünlresinde masa mümessislliği tarafın- dam yapılacraktır. Şartnameler 15-12-098 ta- tihinden İtibaren dalrede açık bulundurul - mustur. Birincl arttırmada kanun! kıymeti bulduğu tatkdirde miüsterisine Kati bırakıl- mesı yapılacaktır. Kıymetlerin yüzde yet - İmiş besini bulmadığı şurette en aon arttı - vratılarak M-1-039 salı günü ayni saatte 1- kinci arttırması yapılacaktır. Hanın altın- daki 3 numaralı dükkünin vitrini ve camlı kapısı ve mağaza ile oda arasındaki merdi- ven ve 8 numaralı mağazanın vilrin ve cam- h kapısı ve mağazının İçindeti bilümum raflar, bankolar, camekân aynalar, dolap - dar, yazıhane ve elektrik .tesisatı demirhaş esvadır. Satısa iştirak edenler vürde yedi bucuk temmat parasmı veya mill! banka te- minat mektubu verizler. Müflise ald müte - rakim vergi ve dcare ve tanzifat ve tenviri- ye masaya ve diğer Tüsüm ve 20 senelik Va- kıf taviz bödeli müsteriye alddir. HWududlar şartnamede gösterilmistir. İstiyenierin — ve fazla izahat almak İstiyonlerin 938/62 nn - mara Ne dalrede masa mümessiliiğine mü- ractatleri İlfin ve hanın T numarasında 3 ranın taahhüdü bâki kafmak üzere 15 gün| onlarla rekabet edemediğimizi ışaret et- parça ayna ve bir büyük temrâh, bir meşin meliy'z, hükümetimizin kıymetli alâka - kanape ve bir koltuk ve ayaklı bir dikiş ma- sile yıldan yıla inkişaf eden gülyağcılı - |kinesi ve hir camekâin dolap demirbaş eşya ğımızı bu yürüyüşünde dovımemrmk'ounk mevcud olduğu bilinmek Üüzere be- İtalya ne yapmak istiyor (Baştarafı 7 inci sayfada) İtalya diktatörünün bu hareketi boş ye- re garb demokrat devletlerinin Habeşis-. tan ilhakını tanımamalarından küstüğü- no hamlolunmak istendi. Bir şekilden ibaret olan bu keyfiyetin İtalya gibi rea- list bir hükümet için ehemmiyeti ola « mazdı. Bilâkis (Tana) gölünün tanzimi Bibi er geç halli zarurt işlerin yola gir - |mzesine yarıyan bu teahhür, onun lehine id. Hakikatte (Mussolini) nin bu bare - keti; daha esaslı başka sebeblerden ileri geliyordu. Büyük Britanya Akdenizde iki devlet için de yer olduğunu bu denizde muvasalanın serbestisi mütekabilen taa! hüd altına alınmak şartile İtalyanın disile pekâlâ anlaşabileceğini düşünüyor. Müussolini ise: «Akdeniz meselesinin yal - nuz bir hal çaresi vardır... O da İtalya ho- (gemonyası altında bulunmaktır» diyor. Ona göre İtalyanın istikbali Afrikanın şitnal sahillerindedir. Eski Roma devleti İgibi müstakbel İtalya imparatorluğunun İkinci katta: 5 - 6 numaralar birleşik o -| emniyet ve selâmeti de İtalyanın. Akde « rizde mutlak bir hâkimiyetine bağlıdır. İtalyanların «Akdeniz, bizim denizi - reizdir» sözü boş ve haval sözler değil - lir, İtalya İngilterenin silâhlanmasını dik- katle takib ediyor. Ve biliyor ki du si - lâhlanma derecesi 939 da İtalyanınkini geçecektir. İşte bütün endişe ve korku hissi buradan doğuyor. İtalyan halkına, gün geçtikçe söz gö- türmez bir siyast akide halin! alan <Ak- deniz yalnız İtalya hegemonyası altın- da bulunabilire fikrile beraber şu kanaat te telkin ediliyor: «İngiltere ile harb mu- kadderdir. Hiç bir müzakere bu harb” ön-; liyemez.» Fakat acaba İngilterenin silâhlanması, İtalyanları düşündürmeğe değmez mi? Bir çok İtalyan muharrirleri; İngiltere - nin bu kadar kuvvetli bir programla si- lâllanmasından endişeye düşmelerine ve korkmalarına rağmen Brifanya impara - torluğunun zevale yüz tuttuğunu yazı - yorlar. Bunlara göre İngilterenin ongün- kü hali tamamile on altıncı asırdaki İs - panya ımparatorluğunun vaziyeti gihi - dir. Yalnız nüfuzile tutunabilen ve gö -« ründüğünden daha fazla yıkılmıya müs- tald bir imparatorluk, İngilizler vaktile İspanyanın kudretinden nasıl şülpheye düşmüş ve ona şüpheli gözlerle bakmış - larsa İtalyanlar da İngilizlere bugün öyle Kireçli ve VEBOLİD VEBOLİD VEBOLİ Şüpheli ve bakıyorlar. Faşistlerin naşiri efkârı olafi bir gazete; İtalyanların Habeşistanı zap” tetmekle İngiltereye karşı Afrika saha * sında ilk harblerine başladıklarını yazı” yor. Bütün bunlar anlaşılınca (Mussolin') nin harici siyaseti de aşikâr bir suretlf meydana çıkıyor. Tabildir ki, Akdenizde İngiltere ile İtah ya arasında başlıyacak bir muharebt mahdud bir sahada kalmıyacak, bir cihâfi harbi halini alacaktır. Bu muharebedt İtalya da bir müttefike muhtaçtır. En yf müttefik te Almanya olacaktır. İşte bü" nun içindir ki (Mussolini) Almanyayt karşı mazinin bütün husumetini unutuP Roma - Berlin mihverini tesis etti. Bunu kuüvvetlendirmek ve devam ©* tirmek için de her türlü fedakârlığı göz€ almaktan çekinmiyor. Bu, bugün AvrTü* pada şahidi olduğumuz hâdiseleri açıkçâ izaha yeter: İtalya evvelâ Avusturyadâfi vazgeçti. Sonra Almanyayı Çekoslovak * yada serbest bıraktı. İki diktatörün gizli anlaşırlarken garbi Avrupayı aralâ * rında paylaştıklarını düşünmek te maf” tıksız olmaz. Almanya şarkf ve orta AV* rupada bildiği gibi at oynatacak, İtalyü da Akdenizle şimalf Afrikada, Roma - Berlin mihveri ihtiyaçların dö” Burduğu zoraki bir vasıta olmakla berâ” ber sağlamlığından şüpheye düşmemeli- Çünkü bütün noksanlarına rağmen İta!yf politikasındaki rolünü mükemmel oyrü * yor. Şimdi faşizm, yüzünü cenuba çevif” miştir. Geristni Almanya tutuyör. Ve (Mussolini) İtalya imparatorluğu * * nun istikbali bakımından orta ve şari Ayvrupadaki siyast mücadeleleri derecede görüyor. ı Çeviren: K. Neyyif uınııîîı'i'ı"'ı"ııîı." heyeti reisi Ankaraya gidiyor Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti teflif heyeti reisliğine tayin olunan Gümrük* ler Başmüdürü Mustafa Nuri Aml. Çâf” şamba günü yeni vazifesine başlamak zere Ankaraya hareket edecektir. Bir motör bir sandalı parçalayıp kaçt! Dün sabah Köprü ağzında bir kaza O müuş, henüz ismi tesbit edilemiyen motör, Rizeli Aliye aid 3608 n sandala çarparak parçalamıştır. kazayı müteakib süratle hâdise ye' Ü uzaklaşmıştır. Deniz Ticareti Müdürlüğ — kaza hakkında tahkikat yapmaktadır. Şüpheli ve kireçli sular tasfiye cihazları acı sular tasfiye cihaz” ları ve tesisatı. mikroplu sular için por” tatif ve sabit filtreler. Kireçli sudan saçı ve cildi muhafaza eder. Banyo için hususi duş aparat! Beş sene garanti - Tediyatta kolaylık iSVİÇREDE “WEBOLİTE,, A. G. Türkiye ve Şarkı karib Vekili için, ihracat sahasında da lâyık olduğu imkânlara kavuşturmak ve fiatlarımızı her Halde dünya piyasalarının seviye - sinde bulundurmak gerektir. Gülyağı fiatlarımızın dünya pıyasala- rındaki seviyeyi aşmaması, biraz da u « cuz istihsale bağlıdır. İstihsalin ucuzlu- ğu ise gül ziraatinin fenni tarzlarda ba- şarilmasile alâkadar bulunduğundan ge- lecek yazımda da bahsin o tarafını an- latmak niyetindeyim. Tarımman Sinema: Milyonluk bir film (Baş tarafı 9 uncu sayfada) harb meydanına çevrilmiştir. Mevzuun çok içli bir aşkı yaşatması; prodüktörleri halkın sevdiği ve birbirine münasib gördüğü bu iki büyük artisti angaje etmeğe mecbur etmiştir. Birçok Avrupa münekkidleri bu filmin büyük tarihi bir kıymeti bulunduğunu; çok küvvetli bir san'at eseri olması için hiçbir fedakârlıktan kaçınılmadığını, si- nemacılık san'atının cidden iftihar ede- bileceği eşsiz bir filmi olduğunu — ittifak ile söylüyorlar. Amerika ve Avrupada gösterildiği si- nemalarda pek büyük muvaffa! J kazanmış olan bu filmi şehrimizde de gö- receğiz. |yan olunut. (127265) İstanbulda — Beyoğla Cihangirde Karadut caddesi Akarsu sokakta Halidbey apartıma- ni ikinci katta olurmakta iken bugün ika- metgâhi bulunmiyan miralay Tahsin refi- kası Bayan Hikmet tarafına Ankara 2 nci İcra Memurluğundan: Ankarada Sebat eczanesi sahibi Muzaffe- tin Ankara ikinci 8. H. mahkemesinden is - Hihaal eylediği 27/10/937 gün ve 276-752 sa- yili 182 lira 76 kuraş alacak İlâmi mücibin- ©e tanzim ve tebliğ edilmek üzere İstanbul Ad! tebligat memurluğuna gönderilen iera emrinde merkür adresten çıktığını ve hâ - der. bulanduğu sdresinin bilinemediği meş- ruhatlle inde edildiğinden talebe binaen bu babdaki icra emrinin H. U. M. kanununun |142 nel maddesi mucibince ilânen tebliğine |ve İstanbulda Son Posta gazelesinde Işbu Hânın neşrolunduğu günün ferdasından tü- baren müddetin 1 ay olmasına karar veril- miş oluuğundan bu müddet içinde İsteni- len 180 lra 78 kurüş borca 937/7391 sayılı dosyamıma #demeniz iâzımdir. Ödemezse - niz veya müddeti içinde tetkik merelinden veya ladel muhrkeme yolile aid olduğu mahkemeden icranın geri bırakılmasına da- ir bir karar getirmezseniz cebri Jera yapıla- cağı ve bn müddet içinde mal beyanında bu- lunmacığımız tekdirde hapisle tazyik olu- anacağınız malümunuz olmak ve tebliğ ye - rine geçmek Üzere ilân olunur. (Czın VEBOLİD Ltd. Şti. Merkezi : Billür sokak No. 7/9 - Telefon : 44507 P. K. No. 1094 Şubeleri : Ankara Bankalar cad. No. 22 - Telefon: 2681 P. K. No. 45 izmir - Saman iskelesi Mimar Kemaleddin cad. No, 15 - Tel. 2866 P. K, No 12 Halk Maskeleri Satışı Türkiye Kızılay Cemiyeti Umumi Merkezinden: Cemiyetimiz tarafından saşyın halkımızı zehirli gazlardan korumak ıçf' yaptırılan Halk Maskeleri 1/12/938 tarihinden itibaren satışa arzedil! - Kâfi malümatı havi prospetüslerile birlikte ayrı ayrı kutular içinde DÜ dunan bu maskelerden edinmek istiyenlerin Ankarada Umumi MerkeriPi” ze, İstanbulda Yenipostane civarında Kızılay hanında Depomuz Direki ğüne müracaatları rica olunur. 'Yukarıda yazılı satış yerlerinden perakende veya toptan ya bizzat mür racaat ederek satm almak ıstiyenlere veya memleketimizin herhangi bir ye rinden parasını göndermek surstile sipariş yapacaklara ambalâj ve masarifi Cemiyetimize aid olmak Üzere beher maske altı liraya verilir. SLESEFE, ELLELECTEİE gara F a V e LA SLEZSi ÇEN SELLA