KOKU cere varmış. Karısı bu tence- rede yağlı yemeklerini pişirir, yemek- leri sahanlara boşaltırmış. Eğer o gün hammal iyi iş yapmış, birkaç kuruş Çazla kazanmışsa; tencereyi soğuksu- da şartladıktan sonra içine suyu boca eder, biraz şeker, biraz da meyva ko- yar, bir de hoşaf pişirirmiş. Soğuk su fle şartlanan tencerenin yağı temiz - Tenmediği için, pişen boşafın üzerinde de pul pul yağlar yüzermiş. Günün birinde talfhi, hammala yâr almuş.. Padişah tarafından kendisine vezâret rütbesi verilmiş. Hammal da Gderhal kulübesinden çıkıp vezir kona- ğına taşınımmş. Vezir olduğu günün akşamı sofraya oturmuş. ÖO ana kadar ağzına koyma:- dığı emvar çeşid yemeklerin biri konu- Juyor, öteki kaldırılıyormuş. Eski ham- mal, bunların hepsinden tatmış; kimini beğenmiş; kimini beğenmemiş. Niha - yet sofraya altın bir tas içinde hoşaf getirmişler. Kaki hammal hoşafa kaşı- © atmış, ağzma götürmüş: — Bu hoşaf! Demiş.. Etrafındakiler tasdik etmiş- ker: ammalın evinde ws&wı Evet efendimiz hoşaf. V— Bunları Yeni cins bir sivrisinek Fransada — yeni bir sivrisinek bu- <A lunmuştur. Bu si- neklerin hususiyer ——— / — &J ©. iğneleri - olma- masdır ve bittabi de zararsız bir hayvan olarak dolaşmak- tadır. Geçen ayın 28 inde Bengalda iki ayak izi bulunmuştur. Bu izlerin beyu 8 san- tim, eni & santim ve derinliği de 2 san- timdi. Bu izlerin ne suretle vukua geldi- Bini kimse bilmiyor. * İşsizi en çok memleket Dünyada işrizi en çok memleket A - Mmerikadır. inciteşrir — istatistiklerine Köre, bütün Amerikada — dokuz milyon yirmi altı bin işsiz vardır. —Amerikanın İki suale İki cevab Ankarada Bay «M. Ş.» et — Anlıyamadım, bence üç çocuk babası bir erkek, gözlerini yuvasın- dan kaldırıp yabancı manzaralara dikmeye kalkışırsa hastadır. Eğer «seviyorum>» dediği kendi baldıza olursa edeli» dir. Birinci takdirde kendisini biztm İbrahim Zatiye, i- kinci halde ise Mazhar Osmana yol- larım. Menfaatten bahsediyorsunuz. Bence bu vaziyette ilk menfaat yu- vanızın yıkılmamasındadır. Toprak, €ev, servet ondan sonra gelir. * «Turgudlu» da «Bay K.Z.D.» yet: — Sizi yakından tanımıyorum. Sevdiğiniz kır halkkkımnda ise hiç ma- Jümatım yok, Yekdiğerinizin saade- tini temin edebilecek misiniz, bile- biliyor mu idiniz ? EKSİK — Hoşaf olmasına hoşaf amma bi yapılmamış. — Ne kusuru var elfendimtz. Eski hammal evinde içtiği, üzerin - de pul pul yağlar yüzen hoşah gözü- önüne getirmiş. — Bunun, demiş, yaldızı eksik. * Eskiden insanlar ve hayvanlar ayaf vaepurlar içinde nakledilirlerdi. Bu va- purların bepsinde hayvanların koku - larını hissederdik. Fakat bu kokuya o kadar alışmıştık ki, her vapura hâs bir kokudur; zanneder, şikâyette bulun - * Denizbank İdaresi son verdiği bir kararla insar. nakleden vapurlarla hay- van nakledilmesini menetmiş; bundan böyle insanlar ayrı, hayvanlar ayrı vapurlarda nakledilecekmiş. Fena havadis değil amma, bana yu- karıda yazdığım fikrayi hatırlattı. Bundan sonra bir vapura girdiğim za- man: — Vapur olmasına vapur amma, va- purların kendilerine hâs bir kokuları vardır, o koku eksik! Dememiz muhtemeldir. İSMET HULÜSİ he Amerikaya ilk yerleşen Avrupalı Blackstone — ik- mini taşıyan bu zat Amerikaya Ük yerleşenlerden ve ilk elma fidanlığı vücude getiren bir İngilizdir. Sonca- Jarı, — bulunduğu Buston şehrini terkederek, beyaz- lara daha ziyade şamıştır. * Portekizin “borcuna en sadık kral,, 1 16 inci asriın or- talarına kadar ya- şamış olan Porte- kiz kralı beşinci Con taşıdığı ün- wan arasına «Bor- cuna en sadık krab ünvanını da katabilmek — için tam 46 milyon 800 bin İngiliz Urası borç ödemiştir. Öldüğü zaman da, saray hazinesinin tam*takır olduğu — görülmüş ve cenazesini kaldırmak için iane top- mem? Genç kızın ailesi daha zengin, o - nu bana vermeğe razı değil, diyor- sunuz, sebeb sadece bundan mı iba- Tet? Hüküm verecek vaziyotte deği- lim. Eğer mutlak surette doğru dü- şünmekte olduğunuza kanaat getir- miş olsaydım, size: «Gerek kendinizin, gerek sevdiği- niz kızın yaşı, hiç kimseden müsaa- de almadan evlenmenize müsaâd / dir. Muamelenizi mümkün olduğu kadar gizli takib ederek günün bi - rinde ailelerinizin karşısına evlen - miş olarak çıkabilirsiniz. Gençlerin tile tavsiyesini dinlemeleri lâzım, fakat bazan alâkadarların kendi va- ziyetlerini daha iy$ düşündükleri de oluyor.» Diyecektim, fakat kanaatim yok, dize tavsiyede bulunamıyacağım. TEYZE tercih ettiği kırmızı derili yerlilerle ya- N TER ON POSTA İngilizler ve futbol İngilterede 40,000 klüp ve ma N İngiüterede bir futbol maçı | Futbolün azameti ber gün artınakta- |der, Bir çok sporlar buhranlar, değişik - likler geçirmektedirler... Futbole gelince... Bu «asil spor» riya- zi bir katiyet ile dalmi ilerlemektedir. Bu sene İngilteredeki futbol oyun - cuları iki milyon olarak tesbit edilmiş - tir. Hesab edildiğine nazaran 1940 sene- sönde İngilterede futbol — oyuncularının sâyısı iki buçuk milyona, 1945 senesinde ise üç milyona çıkacaktır. Bu rakamlar resmen te edilmiştir. Hâlen 40.000 klübü ko olağ «Football Ası t mühim spor teşkilâtı mfatına nail olmuş- tur. Futbol kadar hiç bir spor, içtimat ha- yatın tarzını değiştirmemiştir. Futbol kadar hiç bir spor, cemiyetin her sınıfında bu kadar oyuncu cemeyle- mermiştir. eylemekte İki milyon oyuncu 2 milyon seyirci... Zikreyledi lmuş oyuncu sayısı iki milyondur. lere gelince: Sayısı beş milyo - nu bulmaktadır. Bu saydığımız rakamlar İbir haftahık bilançodur.. | Bunlar da sıri iz oyuncu ve £ ne dabil bulunan, otuz aded çıplak ayak- H öyuncular klübü vardir. Bu klüpler - den on ikisi Hindistanda; on sekizi ce - |nubi Afrikada ve Okyamusyadadır. Milyonlar kazanan ve milyonlar kazandıran iş! Futbol bir âlemdir. Hem de büyük ve emsalsiz bir âlem... Her cihetten para ge- tirmektedir. Hem öyle para ki.. Yalnız deri sanayil bu yüzden senede milyonlarca İngiliz litrası kazanmaktadır. ye kumpanyaları milyonlar ka - ırlar, İnşaat şirketlerinin ka « zançları da hürmetlidir. Futbol henüz otuz yaşındadır. Bu otuz yaş tekemmül devresinden itibaren he - sab edilmiştir. (Futbol kem' sinema hem de tiyat - roya müdhiş bir rakibdir... Putbol artık bugün sermayeye muh « taç bulunmamaktadır. Bugün futbol iç - timaf hayatın bir cüz'ü olmuştur. Hem de mükim bir cüz'i. Maç günleri sevircilerin sayısı sinema tiyatro seyirellerinin mecmu yekünunu ferah ferah geçmektedir bol sinema ve tiyatro göbdi değildir. Nakliyat kumpanyalarına çok mühim kârlar temin eylemektedir. Futbol klüpleri ordularda. bahriye kıt alarında, üniversitelerde, — mekteblerde «bedeni faaliyet» merkezi olmuştur. Put 40.000 klüpten Hisans | l Association cem! -| l "“ müyon öyerce er! | Başından beş teneke Su döküldüktel sonra ayılan bir sarhaş tevkif edildi Karakolda memurlara ve kanuna karşı tecavüıki' bir lisan kullanan sarhoşun 36 sabıkası yarmış Kantarcılar karakoluna giderek hâ- dlsıçıhnınmbbtrarbq.dünAd- ki akşam saat !0 sularında çok sarhoş bir halde karakoldan içeri girmiş, ulu- orta polislere sövmeğe, kanunlara kar- $ dil uzatmağa başlamıştır. Paolis me- murları kendisini teskine çalışmışlar- sa da Şemsi işi büsbütün azıtmış, me- murları yumruklamağa başlamıştır. İki polis memuru ile o sırada kara - kolda bulunan Şefik isminde bir süç- lu, Semsiyi güçlükle bağlamağa mu - vaffak olabilmişlerdir. Suçlu, eli kolu bağlandıktan sonra bir otomobile bin- dirilmiş ve doğruca Emniyet Müdür- lüğüne sevkedilmiştir. Ve ancak, Mü- diriyette tepesinden beş teneke su dö- küldükten sonra kendine - gelebilmiş, biraz açılmıştır. Dün Adliyeye verilen Şemsinin as - liye 4 üneti ceza mahkemesinde duruş- ması yapılmıştır. Maznun, mahkemede, kendini ma - rzur gösterebilmek için, şu mazereti leri sürmüştür: — Ben, manav bir adamım. 400 kü- fe üzüm almıştrm. Tam bu sırada ev - velce hakkımda verilen bir günlük mahkümiyet kararının kesbi katiyet et- tiğini, beni içeri atacaklarını söyledi - ler. Bay reis, | günlük mahkümiyet i- çin 400 küfe üzüm çürüyüp, mahvo - lacaktı. Yazık, değil mi bana., Merke- min sebebi, polislere: abeyler, etmeyin, şu üzüm - beni ondan sonra ha 5 Su zannile içilen bir mayi yüzünden evvelki gün birkaç kişi büyük 'bir korku geçirmişlerdir. Balatta Eldiven sokağında 8 No. lu ev- de oturan Hamdiye Ertuğrul isminde bir kadın, evvelki gün Defterdar caddesinde bakkal Sadeddinin dükkânına girmiş, ba- zı ufaktefek almaya başlamıştır. Bu sırada Hamdiyenin yanında bulu- nan 6 yaşlarında Nermin susamıştır. Hamdiye, etrafta sucu olmadığı için ço- cuğa birar sabretmesmi söylemiş, tekrar alışverişile meşgul olmuştur. İçte bu s- rada dükkânın bir köşesinde bulunan bir çaydanlık Nerminin nasılsa gözüne İlişmiştir. Çocuk dükkânda bulunanların meşgul bulunmasından 16t'fade ederek çaydan- ye başlamıştır. Bakkal Sadeddin çocuğun çaydanlıkta- ki suyu içmekte olduğunu farkeder et- mez elindekileri yere frlatıp: yvah'. Cayılanlıkta ilâç vardı. Diye haykırmıstır. Bakkalın korku ve telâşı Hamdiyeye —— ——— 'bol sıhhat bakrmından yüzlerce, binler - ce insanı kurtarmıştır. Futbot bir. «ideal» — halkeylemiştir. Futbol sporların krah olmuştür ve dai - ma da kralı olarak kalacaktır. (Avrupa gaezetelerinden) Bacaksızın maskaralıkları : Bisiktet tamiri yaşında bir çocuk su yerine sud kostik içti lığı abp içindeki suyu kana, kana içme- | pisaneye götürün> . diye yıwı""J , tım amma, memurlar üstüme !u' diler, o vakit ben de tek ’ Durmadım amma, öyle ileri d€ değilim.» a Mahkeme, yapılar sorguyu Üv kıb, Şemsiyi tevkif etmiştir. » Mahkeme kapısında bi » şahidler, Şemsinin bu çeşid bİF ;b.— ler yaptığımı, tam 36 sabıkasi f nu söylemişlerdir. ğ Yokta vapuru kazasımli muhakemesine yenidel — başlandı » Köstence limanında, Yekta nu batıran, Norveç bandırali # vapuru hakkındaki davaya İsu“b:" Hye 2 nci ticaret mahkemesinde Id narak neticede davanın ancâk çallhi ' veya Rumen mahkemelerinin 'J yeti dahilinde olduğuna karar mişti. ”' Bu kararı, Mahkemei Temyiz Ülye İzetmiş, mahkeme de nakza sttiba M İlediğinden muhakemeye yeniden Hanmıştır. Kadıköy su şirketi aleyhind üç dava açıldı öt 'Tasfiye halinde bulunan tarl Su Şirketi 'aleyhine hissedarlâri H p fından; heyeti umumiye tamf“'d':l d rilen tasfiye kararının gayrikant” cp duğu iddiasile, muhtelif davalâr çahi iye 1 ve 2 nci Ticaret Tp n bu davaların |de sirayet etmiş, hep birden ne Y” larım. şaşırmışlardır. Bakkal S-“"?; çaydanlığın içinde bulunan HâCIN söf' Kostik» isminde bır meyi olduğulU oĞr leyince vak'adan zabıta hııbe!:l’w miş ve çocuk muayeneye sevkel ırl“' Yapılan muayene neticesinde NET' 4 de zehirlenme >lâtmi görülmemiş ”ı',; çaydanlıkta bulunan mayi tahlil C'” üzere kimyahaneye gönderilmiştir. Tahkikata devam (öllmektedir. eee l dlERle SN Caddeden geçen bir adam başıff düşen camla yaraland! wı y Hati Küçükpazarda Mehmedpaşa şunda oturan Hüseyin, xucu:pvj nın cadde üstündeki pencere / değiştirmekte iken camlardan BİF si elinden kurtularak, o sırada den geçmekte olan Ali Rıza birinim başına düşmüştür. Başından hafif surette yarlı'”;’” , Rızaniın müdavatı yapılmış, ta başlanmıştır. Bir motosiklet bir yol çavuşuna p Tramvay Şirketi yol çnwl,:j Raşid, evvelki gün Aksanydl/ ya atlamak isterken İstanbul M' sine aid Fahrinin idaresindi ’d'ı İsikletin sademesine uğriyarak lanmıştır. vl' Yaralı Cerrahpaşa hastanesin? dırılmiş, suçlu yakalanmıştır. ÜĞ