Sayfı a duran büyük aynada, arkamda ei, kapıdan giren bir hayal teressiim i en bunu görmemiş gibi davran - © Luna, elimi beraktı. İleri doğru İN âdım attı. Çok fesih bir İngilizce eyliter Klu!, Size, arkadaşım, mad- AFrizayı takdim edeyim. hş mırıldandı. k, bire geri döndüm. Uzun boy- hee itina ile giyinmiş. kuru yüzlü, bakışlı bir ihtiyarla karşılaştım. Yar bir ölü eli kadar solgun ve iv elini bana uzattı. Sakin, tatlı bir Söze başladı: a Mis Frizayı gördüğüme, çök mem- idam. Davetimize geldiğinden da teşekkür ederim. Kendisi ile Mi görüşemiyeceğimize pek te- “derim... Buyurun, yemek odasi NX eçelim.. ir bu sözleri tercüme ederken, pi Böne sâf kız rolü oynamakla devam » dum. Böyle merasime alışık ol - ya bir insan mahcubiyeti gösteri - e tam yemek odasma girerken, aki kapı açıldı. Nizameddin, oda- si Sl ortasına kadar gelerek ellerini u- Yy. bizi karşıladı. Veek #sadaki sandalyalardan birini ge- Ni şeki. Bana, yerimi takdim etti. ter K'u denilen ihtiyar sağıma, Deri soluma, Nizameddin de karşıma yerim yüzüm, tamamile pencerele - 4, Aydınlığa gelmişti. Derhal anla - iy» çehrem dikkatle tedkik edile - goten, açlıktan kırıldığı bir zamanda, | bir ziyafet verebilmek için, pek| Masraf ihtiyar etmek gerekti. Bun-| va, anlaşılıyordu ki; beni tamamile *tmek istiyenler, parayı su gibi a- insanlardan mürekkebdi. rek mister Klu ve gerek Nizamed- Mak Ihtiyatlı davranıyorlardı. Lu- cenin vasıtasile barla, ha- İğ dair bir takım #ualler soruyor- Ren aralarında da datma İngilizie me afaki şeylerden bahse - ve aş Nizameddinin gözleri, sik gi zeimde dolaşıyordu. Ve onun or N Yanan gözlerindeki meftuniyet Hfa- > gittikce artıyordu. bp Yetten anladığım şu * olmustu... “suş, şebekesini, mister Klu deni - a tiyar idare ediyordu. Nizamed- Mn şebeke içinde, herhalde en rolü oynuyordu. an saatten fazla devam eden ve- Sit bitmişti, Nefis meyvalar getiril - ia, Bana İspanyadaki bir hatıra - anlatıyordu. Nizameddin de, mister ye görüşüvördu. “ sralık Nizameddin bahsi değiş Beni kasdederek: “asıl buldunuz?. gler Kin, elindeki elmayı soymak- ederek cevab verdi: e Çok zeki, Fakat henüz, lâyikile iş İmamış, Lisan bilmemesi çok fe- İç Öyle olmakla beraber, hizmetin - t age mükemmel istifade edilebilir. İn, ikinci sınıf işlerde kutlanş» tiz Mirada kesildi. Alaturka kah - di, eğ Klu ayağa kalkarak elini ba- e acele işlerimin tesviyesi için me çıkmıya mecburum, Mis- burada bana vekâlet ede - iye, iz pard kadar burada kala- Dayi ty mükemmelen tanzim edilmiş- ağ ““mekler de, fevkalâde nefisti, Her- | Kuru yüzlü bir ihtiyar önü ikmal edemedi. Kar »| Luna yerinden kalietı, Salona geçtik. Üçümüz, birer koltu- ğa gömülerek bir tabore etrafında bir- leştik. Nizsmeddin, düşündüklerini Lunaya anlattı, Bazı noktalarda onunla mü - nakaşalar yaptı. Hiç anlamıyormuş gi- bi dinlediğim bu sözlerden sonra, Luna bana dönerek konuştukları şeyleri şöy- isce anlattı; — Bak, Friza... Artık seninle açıkça konuşmak zamanı geldi. Malüm ya, iyi bir vaziyetle değilsin, Bir çok husus- larda, yardun ve Kimayeye ihtiyacın var, Mes'ud bir tâlih, bumu senin kar- sJina çıkardı. Eğer istersen, bundan iyi şekilde istifade edebilirsin... Bu - nun için de, böyük fedakârlıklara ihti- yac yok. Yalnız, bu Hind prensinin €- lerine, körü körüne itaat edecek » Tam bir saflılıkla dinlediğim bu söz- lere cevab verdim. — Acaba bu Hind prensi, bana ne gbi emirler verecek?... ehemmiyetsiz... Meselâ, dün deki yaptığın gibi bazı isler. — Evet amma.. bu işlerin, tehlikeli İşekillere girmesinden korkarım. Nile- kim dün gece, o sarhoş adamın elin - den yakamı Dek güçlükle kurtardım, — Canım her zaman öyle sırnaş'kla- ya çatmazsın... Çatsan bile, işi zekâ ve maharetivle halledersin... Kadın zekâ- sının başlıca eserlerinden biri de erkek- Yazan: Ziya Şakir ! İ boynuma görilde Tere pek çok şey vâdetmek, fakat hiç bir şey vermemektir. — Ah, Duna.. senin kadar becerikli bir Kız olmadığıma ne kadar teessüf e- diyorum... Korkarım ki, ben bu işleri yalnız başıma yapamıyacağım. — Korkma, Friza... Ben, daima se- nirle beraberim. Beraber o gezeceğiz. Beraber çalışacağız. Bizim Hindi! prens ile de sık sık temas edeceksin. — Böyle olursa, kabul ederim. — Haan. şimdi aramızda, halledile-| cek bir nokta kalıyor. Evveli şunu! söyliyeyim ki, her hususta büyük bir| 'ketumüyet göstereceksin. | — Ooo. Ona emin olabilirsiniz. An-| nem bana, her şeyden evvel susmayı | öğretmişti. — Sonra.. sana verilen emir her ne-| den ibâret İse, yalnız onu ifa edecek- sin. O mesele etrafında, fazla bir şey öğrenmiye kat'iyen heves etmiyecek sin. — Bu hususta da müsterih elabilirsi- niz. — En mühim şeyi, şimdi vece Zim... Her an, her yerde, seni takib İ satıldı, Deustehe Bark, İmiryolu $ “Son Posta,, nın siyasi tefrikası : 28 GHANEMANRIBIIN ŞARKA AD KAYNAKLARI, — Yerime ederi TL82 Cahil alsın an ekin ei ve 1875 e kadar Almanların Haydar- paşa - İzmit demiryolunu inşaları Orun için, Avusturya tanı kendi teşebbüsüne teşrik etti. Avus- turya ve Macaristanı -Selâniğe doğru sevkedecekti. İkinci Guillaume İsendişini Habsbourg'ların varisi gibi telâkki etti- ği İçin bu işi pek seve seve yapacaktı. Kezelik, Almanya Balkan kavimlerinin dostluğunu kazanmak için de her vasıta- ya müracaat edecekti. Nihayet, Osmanlı İuparatorluğunun resmi bir kâmisi sıfa- tını alacaklı, Panislâmizmi teşci ederek, orduyu tensik ederek, Türk kuvvetleri- nin seferberliğini ve tahşidatını kolay- laştırmak geyesile «bir şimendifer siya- seti» takibi hususunda sultana rehber- likte bulunarak, Osmanlı ömparatorlu- ğumü tahkime çalışucaktı. Maamafih, panjermanistlerin niyetleri- ne şarkta Fransa ile İngilterenin asırdi- de menfaatlerine cebheden çarpmak, Rus emellerine sed çekmek fikri dahil olma- dığı için, müstemleke teşkili mevzuu bahsolmıyacaktı. Resmen. vaktile o ka- dar mümbit ve meskün olan, fakat bu- gün çorak ve metrük bulunan o muaz- zam ülkeleri iktısadi bir saha haline kalbelmek (asavvurundan bahsediliyor- du, Binaendleyh umumi menfaat bundan müstefid olacaktı. Ancak iş ilerledikten, yani, Alman müstemleke hareketi Mezo- potamya bozkırlarına yayıldıktan, de- miryolu Basra körfezine vardıktan son- radır ki Kayzer Osmanlı imparatorluğu- nun hakiki «suzerain» i kendisi olduğu- nu beyan edecek ve Orta Asya üzerinde- ki hukukunu ilân eyliyecekti. * Yirminci asrın İecrinde, panjermanist plânı bol bol tatbikata geçmiş bulunu- İ yordu. 1871 den 1878 tarihine kadar W. von Pressel Türkiye hesabını Haydarpaşa - İsmit haftımı inşa etmişti. 1980 de bir İn- giliz kumpanyasına terkedilen, biraz sohra Türkler tarafından sutin alınan bu het nihayet, 1088 de, tekrar Deutsche Bank direktörü Alman Alfred Kaullaya bundan başka, İzmitli Ankara ile birleştirecek bir de- iâyazını aldığı gibi sonra bu- nun Sıvas, Diyarbakır ve Musul yolile | bir muvaffakiyetti Fakat eden iki göz ve seni dinliyen iki kulak | Dağdada kadar temd'di vâdini de istih- olduğunu unutmıyacaksın... Şayed, se: | sal etti. Ertesi sene, ayni banka «Anado- na verilen emirleri başka birine ifşa |lu şimendiferleri Osmanlı şirketis ni te- edersen., veyahud, vakıf olacağın sır-| sis için Stuttgart'taki Wurtembergische İardan kendi hesabıma istifade etmek| Vereinsbank ile birleşti. Bu bunkanın budalalığını gösterirse. bunun cezası, | sermayesi Almandı. Bunun üzerine, tâ- ölümdür. (Arkası var) | Baş, Diş, Nezle, Grip, e iliimd Nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhal kesor. HMM ÖNEREN İcabında günde 3 kaşa alıonbilir. EM) GE SELÂNİK BANKASI Tesis tarihi : 1883 İdare Merkezi : İSTANBUL (GALATA) Türkiyedeki Şabeleri? İSTANBUL (Galata ve Yenicami) MERSİN, ADANA Bürosu Yunanistandaki Şubeleri; SELÂNİK - ATİNA 6 p Her nevi banka muameleleri Kiralık kasalar servisi İN LL LL LL ia : , İlân Tarifemiz Tek sütun santimi sahife 400 kuruş Birinci İkinci o sahife 250 » Üçüncü (o sahile 200 » Dördüncü sahife 100 » İç sahifeler 60 » Son sahife 40 » Muayyen bir müddet zarfında faclaza mikdarda ilân yaptıracak. lar ayrıca tenzilâtı tarifemizden istifade edeceklerdir. Tam, yarım ve çeyrek sayfa ilânlar için ayrı bir tarife derpiş edilmiştir. Son Posta'nın ticari Dânlarına aid işler için şu adrese müracaat edilmelidir: savvur olunan dömriyolunun inşası «A- nadolu şimensifer *nşastı şirketiz adı verilen bir Frâknfurt şirketine tevdi 0 Tundu. Ray 1993 de Ankaraya vardı. Ayni se- ne şubatının 13 ünde, Anadolu şirketi Eskişehir. - Konya ve Ankara - Kayseri şubelerinin de :mtiyozını istihsal etti. Som parçanın. imtiyazında bu hattın Si- ves, Diyarbakır ve Bağduda düğrü Lem- didi vâdi de dahildi. Kayseri projesi birsz sonra terkedildi, fakat hat 1895 senesi sonunda Konyaya vardı. Anadolu şehe- kesi bu suretle, Alman idaresi altında, Alman sermaye ve malzemesile inşa €- dilmiş oldu. Bu tem Kayzerin Yakınşarkta panjer- manist plânile şahsan meşgul olmağa başladığı devreye tesadüf ediyordu. O- nun İstanbula ikinci seyahatinden son. ra, Babıâli, 27 teşrinisani 1899 da, Ana- dolu şimendiferleri şirketi müdürü dok- tor Siemens fle resmi bir mukavelename akdetti Bu mukavelename Almanyaya Konyadan Basra kör!ezine kadar bir hattın imtiyazı vâdini veriyordu. Ana- dolu şirketi birkaç ay evvel de Bosfor ö- zerinde Haydarpaşa liman ve antrepola- rının inşası ve işletilmesi müsaadesini almış bulunuyordu. Bağdad hattı hakkındaki vâd 1903 de kat'i imtiyaza münkalib oldu. Yolun gü- zergâhı Ereğli, Adana, Bahçe, Kilis, Herran, Musul, Bağdad, Kerbelâ, Necif ve Basra olacaktı, Msamafih, Basra T6s- mi münteha olarak gösterilmemişti. Yal nız, Basradan evvel son İstasyon olan Zübeyrden bir kol hareket ederek Basra körfezinde Babığli ile şirket arâsında müştereken kararlaşarak bir noktaya vâ- $ıl olacağı tesbit edilmişti. İşte; ne şeki ve Maesris-|de olursa olsun, hat Basra körfezine va» racaktı. Maraşa, Halebe, Urfaya, Mardi ne, Erbile ve Hanikine de bir takım kol. lar uzatılması düşünülmüştü. Şirket ay ni zamanda nehirler üzerinde gemi iş Jetmek, madenleri işelmek vesaire gibi mühim fevaid de elde ediyordu. İleride, kendi şebekesinden hareketle Mersin ile 'Trablusşam arasında denize vâsü Ola cak eki bir demiryolunun inşasını tı. Şirket Bağdadda, Basrsds ve Basra körfezinde limanlar yapabilecekti. Şir kete senede 15.500 frank kilometre temi» natı verilecekti, Hat teminat akçesi tes viye edildikçe, 200 kilswetrelik parça» larla birbirini müteâkib inşa olunscaktı, Bu imtiyaz Almanya için çok büyük Rusyanın Fransanın ve İngilterenin menfaatlerin açıktan açığa mugayirdi. Artık şark me. selesinin yeni bir zeyli, Anadolu şimen« derleri meselesi açılmış oluyordu milletler arâsında uzun bir diplomasi zorlukları serisi tevlld edecekti. * Alman projeleri Rusları endişeye dü» şürmekten başka bir şey yöpamazdı. Bir kere, ticaret bakımından. Çünkü bu pre- jeler Ermenistan, Kafkas ve İran piyasa- larını Alman eşyasile doldurmak tehli. kesini arzediyorlardı. Sunra, siyaset bö kımından. Çünkü Moskof yayılması ars tık ne Ermenistanda, ne - İskenderuna, Kürdüslana ve İrana doğru serbest ser- besi vukua gelemiyecekti. Bir de sevkule ceyş bakımından. Çünkü Anadolu şimen- diferi, icabı takdirinde, Osmanlı ordula. rının Kafkas hududunda tahaşşüdlerini kolaylaştıracaktı, Binaenalevh, Rusya Ankara vahud Kayseri yolile Sıvas ve Diyarbakıra doğru şimendifer yapılması projelerine şiddetle muhalefette bulundu. (Arkası ver) AİR Güzelliğin Sırrı yok Sebebi var RADYOLİN Dişleri mikroplardan, çürükler- den, iltihablardan koruyarak sağlamlaştıran, hem de mine- lerinin bozulmasını ve sarar- masını menederek daimi bir güzellikle muhafaza eden as- rın en kuvvetli diş macunudur. Her sabah, öğle ve akşam yemeklerden sonra RADYOLIN EUR EE RR YK ii e m e e vi ie Tay ş eş