TİŞEY Te ni maee TT vv SON POSTA aa “Son Posta,, nın Hikâyesi eee maezezeartında!ımmanmımaaaamnun! ARANRN HiZMETCİ : İ.sn.('! Hulüsi — 4KEzaaHlrz Gene n titiz kadın geldi. Ayda yüz lira verse gi -Diyerek, bilenler, bilmiy 7 itizliklerini anlatı * Tertard, k)_ sı öldüğü kırk yaşında idi. Fakat oluz beşin h-n* fazla görünmüyordu. Hele kocasının ya- sından çıktığı yani baştan aşağı gi siyahları atıp, renk renk tpekliler içine nlere madam ma:irn da bhizmetçilerden - şiki idi. O da bir türlü istediği hizmet- bulamamıştı. Madam Tertard, bu iş isı demek olan Mösyö Petruscarda | vale etti. Az'zim, dedi. Bana bir hizmetçi lâ-| zim.. iyj yetişmiş bir genç kız olmalı, Yü: zü de çirkin olmamalı. Çirkin bir yüz ret ka; Bu peyretmekten hiç hoşlanmam. - Çal t şöhreti kocaşının ölümünden sonra, bir| vezeki de konu çok kişinin etrafında pervane gib! dör ” h mesine sebeb oldu. Bunların | kendilerinden en aşağı dınları beğenen toy gençler; kırkını geçtikleri halde ince dokumak yüzünden o yaşa zı—hncı)e ka- dar bir türlü evlenemiyenlerdi Madam Tertard aklı başında ka 'Toy delikanlı k'lere de yüz vermi di iseler, — Otuz iki yaşından fazla değildir. Diyenlere: .— Hayır, siz - bilmiyorsunuz, geçmiştir. Demiye kırkını | azdı. Madam nda kendini ta- bir zevce, iyi bir sanın d ev kadını olarak şö mıştı, evde onunla yalnı: cağız. Derli topiu konuşma- anı da karşıma alıp İyi yemek pişir- gü örsün, muslu, - fevkalâde nazik olmasını da ilâve etmeme - lüzum yok zannederim. Sinema, dunsiğ nedir bilmesin, Ben onün eğlencesini de düşü- nürlüm; kendim sokağa çıkaca ağım zarman| 4 larda yanıma ıîıp ü Dememişti amma; birdenbire: İreng, vücuğünün biçimi hakkı — eu Ükülpesendlik gösterecek değilim amm Te dememişti. Çünkü madam Tertardı / , çaçi uzun boylu ve muntazam vi ayarında bir kadın içinden: GPÖTÜETREYTİ İ arayıp — bulabi lacaksınız anıma, yalnız biraz da sizin içii Besirİ hurda kon sını bilmiyi yapsın. Fekvalâde n Sarı saçlı, uzun boylu, muntazam vücüdlü olursa tercih ederim tasında bulunan ve her ne pal e SAĞC Sa olsun madam Tertardla ev! lina koymuş olan karşı pek lâkayd ka cart, iri göbeğino, senin a! Gncak rağmen dı. İsmi vardı. T bir kredisi vardı. M damın eski kocasının şöyle böyle tu idi; madama karşı, kocasının da hiç te az olmıyan sempatisi, k 5 d, Salini ağrile “aöylemi: p gözlerine | Perdi, fakat ağzile söylemez, Tzi . Serveti ".'u""-“""*— ssettirebilirdi. Mösyö Tertard | peni büyük | bunu bildiğ alini sorar sormaz, .| gözlerini madam Tertardın gözlerine miş ve cevabı onlardan almıştı. * Madam Tertardın bir derdi vardı. Hiz- | İmetçi bulamazdı. Evir mezdi. Fakat bun dan fazla kalmış olanı rinden yarım sâ: — Şöyle böyle amima iş olsun diye ala-| — Ben bu evde kalamam! Şkm Deyip çıkanların da pek çoktu. | Demek $ Madam Tertardı bütün hizmetçi idare- hareket - |hanelerinde tanırlardı. İdarehane sahib- e kadar temiz, ne ka- | leri, çok kere özür dilerler: dar âlicenab bir kadın ol — Vallahi madamı, Zün öğdükten sonra metçiyi bulmak mümkün olm Derlerdi. Hele idaret etçi namzedler birer tarafa saklanı hAZ, İkü siz, dik- ' hizme Mösyö Petruscard: — Hayır! r dös. sı Öl- mışti ve gün fırsat bulmuş, ticar rinde bir mal alacağı zaman o malı d ten sonra: inde bir hafta- yrıtmıştı. Ertesi yoktu. Geldikle- | ?kş nmüştü | bulamadım an ümid var akşam bir sonra: Daha ertesi daha yorgun vaziyetle: — Ne yapalım, arıyacağız. bulacağım, onun ne kadar iyi, Daha ertesi gün: — Galiba buluyorum sizin ısted bir y olsur Demişti. Bir akşa Bir akşam sonra ©i 1 | — Sizinle bahtiyar olacağım kaktır. Benimle evlenir mis Demişti. Madam Terta muhak- | b hakkak 1lırıc' dol. a arak size gi İkincitişcin ” 9 a Açık eksiltme ilânı Antalya P. T. T. Nücürlüşü Cden: t ve inşaat işi 31/10/938 de açık eksiltmeye çıka; Bedeli ke, ma günü $ İsteklileri şartname ve teferrüatımı P. T T. ve suri ni alabilirler. İsteklilerin ihale tarihinden sekiz-gün evvel sikası almaları ticaret odasında kayıdlı tı 525 lira olup eksiltme 18/11/938 Cu- binasında yapılacaktır. ve Nafıa Müdürlüğünde görebilir Nafıa Müdürlüğünde ehliyet ve- ve teminatlârını vermeleri, «B089» olmaları a Baş, Dış, Nezle, Grip, Romatizma, Nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhil kesxr. HMA GZEE İcabında günde 3 kaps alnadilir. D İstanbul Ziraat Mektebi Satınalma Komisyonundan ; Bedeli 2100 lira tahmin edilen 3 aded kirizme pulluğu ve yedek parçası 18/ 11/938 Cuma günü saat 11 de açık eksiltme suretile satın alınacaktır. Eksiltme Beyoğlunda Karltman pasajı karşısındaki Singer apartımanı 2 ci adaki Liseler muhasebeciliğinde toplanan komisyonda yapılacaktır. İstekli. lerin 157 lira 50 kuruş ilk teminatı eksiltme saatinden evvel mezkür muhasebeye yatırmaları ve 938 yılı Ticaret Odası vesikası ve bu gibi zirai makine işleri yap- tığına dair ve eksiltme kanununun 3 ve 4 üncü maddelerine göre lâzım diğer te komi: acaatları evsaf ve şartnameyi <8074> wesikalarla birlikte muayyen hergün İstanbul Ziraat Müdürlüğünde görüp öğrenmeleri. ———T apartımanında aradı; uşak: | meziyetler, değme — Bay seyahate çıktı |Güzeldi, iyi idi, nazikti, ev kadınıydı.. Dedi. Madam Tertard şaşırdı: | Velhasıl her şeydi ve birdenbire karar — Seyahate mi çıktı.. imkân: yok.. ba- | verdim. Onu size hizmetçi getirmekten- nâ haber vermeden. kendime zevce olarak alabilirdim. Bu Uşak, madamı tepeden tırnağa kadar | kararla belediyeye müracaat ettim ve süzdükten sonra sordu: evlendik. Şimdi balayı seyahatine çıkı- Siz, Madam Tertard? etlerimin. kabulünü...» Evet benim. d sendelememek için du- Pardon tanıyamadım.. | vara dayanmış! için bi ktub bırakmıştı. hiun Tertard uşağın verdiği mektu-| O gün gün madam Tertard kendine ti iki şey a r. Biri iyi bir hizmetçi, gim madam Gtoki de iyi bir koca! Arzunuzu yerine getirmek, size istodi- zmetçi bulmak için gün- baş vurmadık yer birak- buldum. Bu belki si- âlâ idi, getirecek- r an düşündüm. Hizmetçi o- eceğim kadında bulunan madam, YARINKİ NÜSZHAMTEDA: Kaybolan program Yazan: G. Kıklir mamıştım. Nihayet zin istediği tim, Faka! den Çeviren: H. Alaz kellesi ise, ben kendi kelle « mi keser; - onun vücudüne otur - dedim. baktı ki oorum. Gelsin üçün- deyi — emir SON EDER DOMANI OSTANIN — iu. Bu düşünce ile beyni li ayağı donuyordu. r, o ölümü — istihkar eden e? Yanındakilerden u - r ağlayacaklı. n uygun geliyor 'ordu. ıırv!ır—r?ı-r, 1 Üçüncü kelle geldi. Mü - dür baktı: ci şey! Mi dedi, Zo, ne köpoğlu (Ni , senin Ne yaptınız herifin - kelle -| SöÖmmüşler. mahşerde Bu da değil! bu? kafanla ruzu huzuru nın di- şübhem im, baktım.. kı bindeki çif benleri görünce kalmadı., - Afedersiniz, baron müdür, de - dim. Bu tefa da siz yanıloorsunuz! Bu| kelle Osebin tak kendi kellesidir, Gecenin korkunç sükütü — içerisinde, birdenbire, — uzakta — Beni sen nasıl yalancı çıkarttırır- | bir şey gümledi. sın? Beni kör sandın? Bellerinde tah — Estağfurullah! Velâkin ben çok i-|Hisiye yelekleri, gi - yi bilirim ki odur! Nah, bü çifte ben -| vimli, uyanık — ve lerfen biloorum. |toplu bir halde, £ Haltetmişsin! Kat'iyen onün o -|verteye çıkan mer lamaz. Eğer onün ise, sözüm ona eşek|diven ayağında b - gibi bangır bangır bağırırım. turan dört yoldaş kulak k.bamıxnı.] « Vallah, nasıl isterseniz öyle ba - ğırmıku se'bezsiniz.. fakat bu, müs - sidir! , bir çok münakaşadan sonra sılan sesile: di, karısı ve Takvor, vapurun seyrini — Top!, dedi. bafifletmiş olduğunun farkında de; Gurabi efendi buna ihtimal vermek | lerdi. 'du. Kendi fikrini söyledi: — Zannetmem.. belki de gm gürül- |rik şu haberi getirdi: ü . mdan karayel istikame- — Sağımızda bir, solumuzda ve ö - ilutlar yığılıyordu. üzde de birer gemi var. Işıklarını — Acaba? gördüm. Biz de durduk; yürümüyoruz. — Bence öyledir. Bizim — kulağımız O zaman dikkat ettiler: Hakikaten İkirişte de.. Karamba durmuştu. Bu sefer, hep be - Demeğe kalmadı, ikinci bir tarraka | raber, ve telâşla güverteye - fırladılar. dedi. Ben de şim- onundur! rine Osebi, im ettik, gitti. Ne dee ladılar. Gene, içlerinde en cesur 'To- | gemi, sür'atle Karambaya doğru geli - i galiba. Kalktı: «Şöyle bir etrafı| yorlardı. Bunlardan, en yaklaşmış ola- Zihinleri bin türlü facia tm.—ıvvurl — Allah Allah! Gi İfakat hanım, korkudan birdenbire kı- | etmekle meşgül bulunan Gurabi efen- | Bıraz sonra aşağıya a#det eden To -| belli idi. Takvor, ona cevaben: — dalıa duyuldu. Hep birden - titremeğe | Toriğin biraz evvel görmüş olduğu üç | lerleyen - tor « nihayet, beş on kulaç.me- . Onun içinden, Karam ben, megafonla bir şey" Karambanın zulmet i * güvertesinden, biriş! fonla cevab ver nin içinde bir ha man Takvorun yü ldi. Ölgün bır sesle, ga b ediyorm — B u yedik, mmoru uçurıcakıur dedi. Torpidonun yakına gelmesile yüre len Torik, sordu: Deniz artasında, ilen «dur!» em -| itaat — ederek, || ötekilere — nisbet kocaman — cüss tevakkuf eden Ka - rambada hiç bir ha-|r reket yoktu. Sanki, | kaptanlar da dahil |i oldukları halde, bü -| tün mürettebat ge - miyi terkederek, kaçmışlardı. Her ta- raf: Tissi. Sade, san- cak, iskele ve direk fenerleri güverle - ye, baygın — birer türbe ışığı yaymak- ta idi. Gurabi efendi: Gemidekiler ne ol - du? diye sordü. Ortalıkta kimseler gö- rünmüyor. Çenelerinin titrediği, vuran takma dişlerinin - Hayır Kon Jarı dik bilmiş d& olsam, ağnaacak kafam yoktur. — Öyle de, nasıl hükmediyorsun? — Kitab öyle yazar. — Hangi kitab? — Adı şu kerte fikrime gelmoor. — Haydi oradan, zevzek budala! Allah etsin de budala — olayım« 'o'r'ışe_vi duymoorsun? To! lediler Ki sokulsun deyi; y ncez cebhaneliklere ateş knynr'ık d birbirlerine tıkırtısından — Kim bilir? dedi; belkim de bir kol- po hazırloorlar olmalı. Aklına bin türlü fena şeyler geli - yordu. Bir takım macera romanlarında ulum tu: Bazı korsanlar, — yahud ki harb ;'r-w*ı—r- açık denizde faik kuv - vetlerin taarruzuna uğradıkları vakit, tesilm olmaktansa, barut — fıçılarına, mühimmat sandıklarına ateş verip de kendi kendilerini berhava — ederlerdi. aç, be uğursuz a * niz de poryaza & * çacağız.. Bu mış, öteki İ lerdi. tün yanaş” l de ona yetişmiş * ki gen sözeteyim!» diyerek, — merdivene se -| nı, karanlığa rağmen hayal meyal se - | Celâlli insanlar olan îıpım_vonınn da Gurabt efendi bu hikâyeyi dinle - İğir! çiliyordu. Bu, herhalde bir harb gemi-|aynen bu türlü etmeleri önun aklına (Arkası var)