'9 İkineiteşrin cariyelerin kemik (Baştarafı 1 inci sayfada) dan hiç biri böyle bir şeyden malü: değikdi. Paris Soir kere de yı Bemilerinde: iş olduğu haberi bir tahkik etmek * Şirketihayriyenin Ha fabrikasının önünde demirli Tak gemisi Mühendis R imizde ız gibi istiyen 'sa onu ki- Taya da veririz. Bir kaç aydanberi işsiziz. Yani tarak gemisi çalı Tak gemizi yok batırladı Tinda demir Başkasını bilm — Ecnebi Pan tarak gemisin dürüp te Miklerini çıkarmış Buna ne dersiniz? — Gülerim. Çünkü gene batır! &öre bahriyenin tarak gemni: olduğunu kta, temizlen - Mesi için hiç bir teşebbüs yaf ir. Bizim tarak, Halicin öte finde tarama ameliyeleri y 6 'bunlar daha zi e mevzil ve hususi & #İrmalara aiddir. Haliede mevcud olan | İt fabrikanın önündeki bataklığı temiz- aldırılması ameli - Yesinde kullanmışlardır. Hülâsa Halicde bir kaç senedenberi çalışan yegâne tarak emisi Şirketihayriyenin şu gördüğünüz tarak gemisidi: — Daha evvel böyle h: a ihtimal veremez misiniz? — Hiç tahmin etmem.. Zira Halicin al- f bataktır. Senelerdenberi yapılan teo- Tübelerle sabittir ki tarağın kovaları dee Bizden ancak çamu Çamu - :"n altındaki Haliç toprağını henüz gö- *n olmamıştır. Ve böyle devam cderse Bötemiyeceğiz de.. Eğer bu ihmal devam ? çıkarmıştır de tarama ya-| £ enin vukyu- | Haliçte Abdülhamidin boğdurduğu leri bulundu mu ? Haliç deresinden ezer kal- | yacak, karşıdan karşıya yürüyerek ge- mikler bahsini bir tarafa bırakalım. Aca- ba tarak gemisi tarama ameliyeleri esna- n şeyler çıkarmamış — Halicde demin de söyl. kan en çok çamurdur. Bi kovası vardır. Her kova maktadır. 1ca her biri on be diğim gibi çı tarağın elli 1 kilo çamur al- tarağın iki tarafında ş ton çamur alan iki teknesi Tarak günde gekiz buçuk şır ve bu müddet lira ücret alınmak Helicde çamurdan başka demir, saç, bir çok gemi enkazı mevcuddur. Çok de- | murlarla beraber bu enkaz da çı - kar. Yalnız bundan üç ksen adır, “|çalıştığı bir sırada ameleler birdenbire yler görüyoruz.> makiniste emir verildi ve ma- op etti. Merkeste bir merak var - ş er kovadan birer bomba, fişek re çık - ların boşaltılması bittik- de epeyce top mermisi, ir harb levazımı bulun- makta idi. Bunlar alındıktan sonra tarak tekrar çalışmağa başladı.. Mermi ve bom- bağ fişek v. 1, fişekleri ameleler uzun iktimam - dan sonra kuruttular. Mermiler işe yara- mıyordu. Fakat umumi harbde imal eğdil- miş olan bu fişeklerden kurutulduktan sonra istifade edilmekte idi. Amele boş vakitlerinde bunların başına geçti, | ” z k eğlenceli vakit geçirmiş oldu. Şimdiye kadar böyle kemikler çıkmadı Maamafih görüyorsunuz ki tarak işsizdir. Bu kemikleri aramak istiyen olursa onu kiraya veririz. Her çalıştığı sekiz buçuk saat için seksen lira vermeği gözüne a -| - lan herkes tarağı alır ve Halicde istedi - ğini arar. Kendisine bir kala olmak üzere kendi dalgıcımızı da hiç bir ücret almadan tarakla beraber o zatın ermrine veririz.. 30 senedir. birbirlerini arayan — kardeşler niha (Beştarafı T inci sayfada) Özünde iken beş yaşında Mediha isminde T kiz kardeşim vardı. Medihayi oranın 4Ymakamına evlâdlık olarak vermiştik. T gün kaymakamın kardeşimi alarak Antizin gittiğini haber aldık. Kayseri ve ttan tahkikat yaptık. Kaymakamdan f?l'h tevabda kardeşimin öldüğü bil - Tilmekte idi. Bu kara haberi alınca he- BiMiz ağlaştık.. O sene İstanbula gelerek üüdarda yerleştim. Aradan zaman geç- diçiöncm ve babam öldü. Ben de evlen - k:". çoluk çocuk s: . tdeşim Medihanın ölüm haberini aldı- ğ A en otuz sene geçti. 2ar günü Üsküdarda Kız kızı terzi demesi a <Ağı OYnuma sarıldı ve Hitmiştim Ölmüş bi çe üzerine u) kardeşimi ldim, Ölmüş olduğunu zannet - yet buluştular! |dım. Çocuklardan biri küçük kardeşime |sok benziyordu. Kadına dedim ki: — Bu çocuk benim Mecitözünde bulu- nan küçük kardeşime çok benziyor.» üz bitirmemiştim ki ağ- rü kelimesinin çıktığını du- yan kadın hemen boynuma sarıldı. Beni — Sen Mecitözünden misin? Benim 0- rada annem, babam ve kardeşlerim var- dır, Acaba ne oldular? demeğe başladı. Kadını teskin ettim ve kendisinin kar - deşin Mediha olduğunu anladım ve onu sana getirdim.» Bunları anlatırken kardeşile bulunduğu tekrar yaşamakta — olduğunü ğim Süleyman Bayara sordum: — Kardeşin otuz seneyi nerelezde ge - çirmiş? Be: - Kaymakam, kardeşimi tekrar geri orkarak Ü» haberini şim büyümüş ve kayr «Ğ! eraber bundan yirmi sene evm bula gelmiş.. Tekaüd edilen kayma- deşimi köyünde inekçilik 'apan biri ile evlendirmiş. Yirmi sene - beri ben Üsküdarda kardeşim Ba - kırköyünde oturduğumuz halde birbiri - mizden haber alamadık. Eğer Seniha Ba- kırköyünde ona Tastlamamış olsaydı, Ö- ış olduğu resmi önüne gelene gös- mekte, kendisinden su istiyenlere bar- dağı doldurmadan evvel resmi sunmakta ve uzun uzun izahat vermektedir. n kiracıdan y evvel şu ileride | SON POSTA llaponlar Garbi Çinde de D büyük askeri | harekâta girişiyorlar (Baş tarafı 1 inci sayfamızda) Kanlı muharebeler | Honkong 8 (A.A.) — Bir hanadan-( Lâu - Şan civarında çok kanlı mu- beler olmaktadır. Japon r.mdı-İ kadar 13 bin ve 30 bin yaralı rmişlerdir. Japonların bu zayiatı Çin Pordu un kuvvetine bir delildir. areket ederek Puiji |üzerine Hlerliyen Japon kuvvetleri ha- reket noktalarından beş kilometre ileri- de Çinliler tarafından mağlüb edilerek geri dönmeğe mechur olmuşlardır. i n gene Puiji'ye ilerle- | iyen diğer bir Japon kolordusu | hu'da durdurulmuş! z | atkeri ölmüştür. Puiji üzerine oldan yapılan bu Japon ileri hare- Çin müdafaa kuvvetle- armak maksadını ir Çin hava kuvveti, bugün ö e-i Tung - Şan'daki Japon mevzileri bir uçuş yaparak bambardı etmiştir. Düşman topçu karargâhı mühim hasara uğramıştır. Cin deniz kuvvetleri harbinin başlangıcındanberi ilk defa 0- larak Çin deniz kuvvetleri Kvang - tung yetinde garb nehri üzerinde bir taarruz hareketine iştirak etmiş tir. Cepheden gelen haberlere harb gemisi, Kanton'un elli kilomet - Te garbında mefang'a çıkarılan - Çin ye için bir baraj te- tam bir ir. Japon lar hafif bir mukavemet gösteri sonra çekilmişlerdir. Düşman 7,5 bes top bırakmıştır. Kanton'un şark mımtakada Japonlar ük şeker kuvvetleri tahşid etmek- r. Japonların geniş bir taarruza ha- re 6 Çin luk 'Takyo B (A.A.) — Japon karargâhmn- ca-neşredilen bir tebliğfle, Çinlilerir Japon ileri yürüyüşü tahşid yani takriben ere Hunan vilâ de altmış fırka mektedir. |Sosevesu mühendisleri! Ve fen memurları Arasında değişiklikler Ankara 8 (Husust) Fen — memurları, şose ve su mühendisleri arasında yapılan dö- Gişiklikleri ve tayinleri bildiriyorum: Giresun fen memurlarından Nuri Ertem Çoruha, Malatya fen memurlarından Kâmll fanl Çoruma, Fen mektebi mezunlarından Behçet Alptekin Seyhan su işleri fen me - murtuğuna, Yüksek Mühendis mektebi me- zunlarından Salb Sayilkan Samsun su işle- ri mühendisliğine, Sadık Kutlay Samsun su işleri mühendisliğine, Samsun su işleri mü- hendislerinden Adnan Canbek Seyhan - su işleri mühendisliğine, şoseler fen heyeti fen memurlarından Semih Ergun Seyhan — sü işleri — mühendisliği Yüksek — Mühendis mektebi mezunlarından Remzi Bultan Me- riç su işleri mühendisliğine, Munmmer Boz- ok Diyarbakır - Cizre hattı inşaat başmü- dürlüğü mühendisliğine, Nureddin Özdemir BSıvas inşaat başmüdürlüğü mühendisliğine, Antalya fen memurlarından Seyfeddin #o - İmalı Çankırı fen memurluğuna tayin ve nakledildiler. İzmir yapı Yleri mühendislerinden Nüs - het Aydar'ın, demiryollar inşaat relsliği mü- bendizlerinden Sedad Baycan'ın maaşları 55 Hraya, Çanakkale şoseler mühendislerinden 'Tevfik İlerinin, Manlsa şoseler mübendia - lerinden Şükrü Arman'ın, şoseler merkez fen İneyeti mühendislerinden — Namik — Ünal'ın, Ortu şöseler mühendislerinden Hadi Bir - kanın, İstanbul göseler Mmübendislerinden Bubhi Tuncun, Erzincan İnşaat başmüken- disleriaden Salâhaddin Neebollunun, Er - zincan İnşant başmübendislerinden — Ruhl menin, Ankara yapı İşleri mühendislerin- n Şekib Akalının maaşları 45 İlraya çıka- rılmıştır. Başvekil Partide dahili ve har'ci bütün mesai hakkında izahat yerdi (Devamı 11 inci sayfada) Söz alarak kürsüye gelen Başvekil Ce- |lât Bayar Büyük Millet Meclisinin tatili devresinde cereyan eden dahili ve ha - zict bütün mesai hakkında, Hatay — ve Dersim işleri de dahil olduğu halde uzun izahatta bulunmuş ve ayni mevzular ü - zerinde söz'alan bir çok hatibler de din- Ucndihm sonra, umumi heyet, hükümet dersi a Yungyun 8 (AA) — Çin - Japon |8 Meseleler: etmesini niç (Baştarafı 1 inci sayfada) Bu hal, edebiyatımızın en: le bir çıbandır ki, muhtelif dokunulduğu zaman içtil sızı vermektedir. Bunun en son ve en canlı misali, söğüşlü, döğüşlü iki edi- bin lokanta kavgasıdır. Niçin münakaşa yapmasını bilmiy ruz? Bu son hâdise münasebetile bun tanınmış muharrirlere sorduk. kınız ne diyorlar? M. Turhan Tan — Tenkidin münakaşa olmaktan ç kip müşateme,, mudarebe ve mücare ha şeklini alması her şeyden evvel ta- | B" İyorlar. ammül kabiliyetimizin eksikliğinden ileri gelir. Biz - men'şeleri nereye ka- dar gidiyor, miş veya tetirmiş insanlarız. Hiç hata kabu! etmeyiz. Hele hatamı- üzümüze — vurulması asla ta - gösteremeyiz. Buna terbiye meselesi diyemeyiz. Çünkü, en ter yeli ediblerimi münaka da terbive hududu haricine çıktıkları örülmüştür. O halde münakaşanın temeye çevrilmesi âdetini an'ane diye tarif ve kabul etmek doğru olur. | Biz, Ahmed Efendi Mitha Beyi dö ü ne suç denilip lendirilmek istenil münakaşanın söğüp sayışmak ol nu Sürurilerden, Havaflerden, Vehhi- lerden öğrendi. Onlar Nef'i gibi büyük bir şairin Thicviydlerinden edebiyat dersi aldılar. Nef'i de Bâki gibi bi tadın rakiblerine ağız dolusu küfür sa- vurduğunu okudu. HülÂsa; bu an'ane bize asırlardan ve asırlardan miras kal- dı. Kolay kolay terkedebilir miyiz?» Orhan Seyfi — Şimdiye kadar şiir ve san'at mü- dudlarını aşıp taşar: bir mücadeleye, hattâ mMmüncer olduğunu edebiyat mualliminin bir edebiyat mü- ne: e— Neye beni edebiyat tari- muyorsul ini ilk işitiyorum. Bu da zamanımızın garib tecellilerinden biri olacak!Bizde niçin ciddi tenkid yapılmıyor, diyorsı nuz. Bir defa münekkid var mı, yok Hergün: Küçük Asya - Merkezi Avrupa yolu (Baştarafı 2 inci sayfada) lik kuvveti kendisini tamamen hissettir- diği gün bu yol açılıp tekemmüle başlı - yacaktır. Bu işin tahakkuk etmesi içim alâkadar milletlerin fikir ve elbi yapmal'arı lâzımdır. Türkiye, bu yolun açılması için en büyük vazife hissesinin kendisine isa- bet ettiğini biliyor ve lâzım gelen şey -İyada, Almanya elinde ze leri birer birer yapıyor. Bugün artık sade Almanya değil, merkezl Avrupanın ve Balkanların bu işte alâkadar milletleri de işin ehemmiyetini biliyorlar, İranın bu meseledeki ehemmiyeti anlamadığını id.- dia etmeğe imkân yoktur; çünkü o da merkezi İranı denize bağladıktan sonra gözlerini bu yola çevirmiştir. Irak, ya - kın zamanda, kendisini Anadelurun de- miryolu şebekesine kenardan bağlıyacak- ftır. Fakat, bu yarım bir b maş olur. E- ğer, o da kendisini, merkezi Avrupaya en kısa yoldan götürecek olan Türk şebe kesi sistemine daha yakından bağlamayı temin ederse 0 zaman dahili Av rüpa ile — garbi Asya — arasindâki en kısa ve en ücüz — mühakale sisteminin | esası kurulmuş olur. Bu esas kurulduktan sonz geriye onu işlemek, her sene daha kolay ve her sene daha ucuz bir bale getirecek olan nakil ve a n ıslahı ve tarifelerin indi 1 temin etmek kalır, Eskiden bu yel Alman imparatorluğu için bir hülya idi. Şimdi ise, uyanan gar- bi Asya milletleri için iktısadi bir zaru « ret olmuştur. Muhittir Birgen reisinin beyanatını ittifakla tasvib et - zu olmadığından salı günü taplanılmak Üzere celseye nihayet verilmiştir. esnasın -| « |nice nice emsalini İlarından mütemadiyen şik e Jlarının da birer mudarebeve | şitmiştim. Fakat bir » diye hücum etti- | a ——— 4 - Sayfa 11 Ediblerimiz münakaşa n bilmezler ? mu? O bir mesele.. Yegâi z Nurullah ten ziyade bizi bi yrete, biraz d hiddete düşürmekten ibaret kalıyor. ekilde bir tenkir üksek kıymette eserlerin h edilebilir. Öyle gö- rünüyor ehemmiyetsiz eserlerle İ« kinci derecede Üzerinde konuşulurken n celbetmek Yusuf Ziya Ortaç papuç, di hesabıma seviniyorum doj ni şöhretlerin pek çoğunu gözüme kes- rdiğime nazaran bi mümkün olacaktır, sanırım, 4 kendime yarının edebi, iyorum. Orada şöyle bahsedeceklerdir: ( ağır sıklet şairlerimizden olup, matbuat stadında ) Maamafih yarınki nes n hesabr ırlı bir başlan, Çocuk:- larımızın yalnız sporla meşgul © etmi ir ve san'at adam- örtmen ye' suretile ç rımıza onları bu lerinin cazibe: tanıttırmağa, e muvaflak o ğiz demek « Şi yor mu idik?. İşte f ile tir. Bu itibarla Tanpınarın b ridir. Şair ve doçent Sabri Esa: -- Bizde her edebi mü şa kavga- a müncer o'duğu gibi, ba: da kave galar edebi münakaşaları hazırlar. Bit« tabi ese? edilecek şey dayak yae kimseye de dayak atmadığım m yok. Hemen rünür görün« lardan muhafaza buyursun! Nusret Safa Coşkun -— le Hamdi yaâpılsa ye « İsmail Habi rer heykeli Hiter Münihte şiddeili bir nutuk daha söyledi (Baştarafı 1 inci sayfada) Hitler, vaktile kendisinin de bir siyast mahküm olduğunu, fakat şimdi diğer Bi yasi mahkümlara karşı bu kadar âlice « nablik gösterenlerin kendisile hiç alâ e kadar olmadıklarını söylemiştir. Hitler gözlerine devamla demiştir kit «Diğer milletlerin silâhlandığı şu sı « tin dalile du e ramaz. Biz sulh istiyoruz, fakat ba« kahmak gayesini takib edenlere Nazi sule hünü icbar edeceğiz. ş Hitler nutkunu şöyle bitirmiştir: «Almanya, Fransız ve İngiliz zimam « darlarının Almanya ile müsavat üzere yaşamak istediklerini bildirmekte olduk« larından dolayı kendilerine minnettardır, Fakat, «İyi geçinme, anlaşma» kelimelde rinin, biz, manalarını pek iyi anlıyamı « yoruz, Zira bilinmesi icab eden dur: Bu iyi geçinme ve bu anlaş yler üzerine olacak? Biz k ki, bu memleki manasız bahanelerle ve âslı esası yan #thamlarla çalınan mü: miz haricinde, başka bir şey, bir şey istemiyaruz. Fakat h barüz ettirdiğim gibi bu, lesi değildir, bu, ancak, ne adalet meselesi, d snü niyetler mes mun haricinde bu memleketlerden kat'ın 'n başka bir şey taleb etmi; Bilâkis bu memleketlerle iş yapmak, tis Eransız filosunnn manevraları Brest 8 (A.A.) — Atlântik tilosu, Mang genizinde ön gün kadar ralarda bulunmak üzere bah hareket etmiştir. üreci