8 Sayfa SON POSTA İkinciteşrin 2 L ti Bir Mesel —) |BüyükÖnderindünkü nutkun Bizim klâsiklerimiz var mı, yok mu? Anket maruf bir tarihçi ile bir münekkidi birbirine düşürdü, ikisi de yekdiğerine “cahildir,, diyorlar Nurullah Ataç «Bizim klâsiklerimiz var mı, yok mu?..» bahsini kapamağa, kırk yıl ev- vel olduğu gibi, bir daha kırk yıl açıl- mamak üzere arkasına — kol demirini vurmağa hazırlanıyordum ki, münek - kid Nurullah Ataçın bir fiskesi tek - rardan kapıyı ardına kadar — açmama sebeb oldu. Ankete itirazla beraber kısa bir Cevab veren Nurullah * Ataç (Klâsik) isimli fıkrasında ne yazsa beğenirsi niz? Güya ankete cevab verme!l sabca ben onun söylediklerini durmuş oluyorum, İşin tuhafı bu fıkra cevabdan beş gün sonra çıktığı halde içinde beni tekzib eden bir kelime yok Üstelik de aynen bana verilen ceval fiıkranın amudu fıkarisini teşkil yor. Profesör Mustafa Şekibin yazd makale üzerine bu anketi — yaptı, işatet eden münekkid diyor ki: «Genç gazetecilerimizden biri o 4 zıyı okumuş ve hemen bir anket açmın- ka karar vermiş: «Bizde klâsik var mi- dır?» Elbette bu suale cevab vezecek adam bulmuştur; ben vermedim...» üy - Bu yazı üzerine fellik, fellik Nurul - | lah Atacı aramağa başladım. — Yalnız bu sebeble sanmayın! Ayni zamanda M. Turhan Tan cevabında onun için: #— Babasının ilmine tevarüs. ede - miyen bu arkadaş, klâsik şâlrlerin zev- kine nasıl varabilir?» demişti. Bakalım celâlli münekkidin bu it - ham karşısında hiddet barametresi ne kadar yükselmiştir. Bunu da tesbit et- mek herhalde zevksiz ve faydasız o- masa gerek, diye düşündüm. —| Nihayet dün kendisini Beyazıddaki Küllük denilen mahalde kahveler- den birinde gözlüklü zatla Gdehşetli bir münakaşaya dalmış gördüm. O ka- dar hiddetli di ki selâm verdiğimi gör- medi. Yanına yaklaşırken muhatabın. — Sinirleniyorum, — sinirleniyor: vesselâm! diye bağırarak yerinden kalktı, lokantaya doğru yürüdü. — Aman sakın bu vaziyette iken ya-| nına yakaşma! Büsbütün kızdırır, ba - şına bir şemsiye yersin! dermeyin! Cün- | kü malümu ihsanınız - söz aramızda - Bay Nurullah Atacın öfkesi kuru sıkı- dır. Lokantada önüne konulan biftek - ten yükselen koku herhalde — âsabını yatıştırmış olacak ki, kaşları — yerine. gözlüğü burnunun üzerindeki mecburi durağa inmeğe başladı. Dudağının iki yanındaki iki çizgi hafifce esnediler. «Fırsat bu fırsat!» dedim, yaklaştım. Bana güler yüzle yanında yer pös- terdi. —Bir iltibasa mahal — kalmasın, oturdum, oturdum amma, bir şey 14 - merlamadı— Hoş beşten — sonra lâfi döndürd dolaştırdım M. Turhan Tana getirdim. Bize dedikodu lâzım ya! — Üstad dedim, tabit Turhan Tanın sizin için söylediğini okudunuz!.. Kaşları şapkasile beraber kalktı: — Hayır okumadım. — İsabet olmuş. Çünkü pek şiddetli idi. Sizin için: «Babhasının ilmine te - varüs edemiyen bu arkadaş, klâsik şâ- irlerin zevkine varamaz!» diyor, edi -|& M. Turhan Tan — Ne bilir o... Herkesi kendi gibi ca- yor. Kâsiklerimiz vardır, iddiasında bu Tunuyor. — © cahildir, bilmez! Hattâ cahil de değildir, daha, | — Sözünü kestim: — İddiasında haksız mı?.. mektebde ve | — Elbette. kl lan muharrir demektir. lyer vesaire Fransız e- ebiyatınım klâsikleridir, çünkü rt mekteblerde — okutulu: sada okuma yazma bilen — het az çok tanır. Kırk sene — evvel zde de Nef'i, Baki, falan klâsik ad - ebilirdi. Çünkü onlar K sin az çok fikri vardı. Şi de klâsik yoktur. Zira mekteblerde ç cuklara hangi muharrirleri, şâirleri ör- nek diye göstereceğiz. «Bizde klâsik var mıdır?» diye — düşünmemiz bile klâsiklerimizin olmadığına en kat'i bir delil değil midir? Nüurullah Atacın bana verdiği ceva- bi okuyanlar, yukarikilerin ayni oldu- Bunu göreceklerdir. Binaenaleyh üsta- dım ağzından beyanat uydurmadığım bu suretle mertebesi sübuta vasıl olmuş bu- lunuyor. * «Bizim klâsiklerimiz var mı, yok mu?» mevzuu etrafında Vâlâ Nured- din ve Ziya Şakirle de görüştüm. Bakı- rız onlar ne diyorlar: Vâlâ Nureddin verdi: — Vardir, ve kabuğu yemişe benzerler. Biraz gayret eder - sek bunları istifadeye elverişli bir ha- le sokabiliriz. Bunun için başta vak'a- nüvisler olmak üzere bütün nâsirleri gözden geçirmeliyiz. Mevcudu nadir el yazısı eserleri bulup bastırmalıyız. Elfaz kalabalığından ibaret olmıyan, ua ve senadan âzade kısımlarını şim- |diki dile çevirmeliyiz. Bazı — yerlerini İtay, bazı yerlere hâşiyeler ilâve ötme- livyiz. Böylelikle meselâ — yirmi sekiz Mehmed Çelebinin bir aslı, bir de şim- diki Türkçeye çevrilmiş nüshası olmalı, İşte bu sekilde klâsiklerimizi daha yakından tanımak imkânlarını elde et- miş oluruz. Ziya Şakir Yakın tarihi romanlaştırmada usta olan Ziya Şakir şu fikirde: Bizim her şubede klâsiğimiz var- dır. Yalnız edebiyatta değil! Edebiyatımız bugün bir istihale ge- çirmiş bulunuyor. 'Tâ Âşık Paşa zamanındanberi ge - çen devir klâsiklesşmiştir; ve bu kiâ- siklik Osmanlı lisanı ortadan kalkın - Cava kadar kendini ve tesirini göster - miştir. Kırk sene evvelki edebiyatımızı bile klâsik addedebiliriz. — Edebiyatta olduğu gibi musikide de böyledir. Os- manlılar Turandan gelirlerken oranın müsikisini de beraber — getirmişlerdir. Bizanslılarla temasta bulununcaya ka- dar bu saf ve sade musiki devam et - miştir. Bizanslılar, Arablar ve Acem- (Devamı 10 ncu sayfada) Vâlâ Nureddin sualime şöyle cevab ı soyulmamış | V Mecliste Celâl Bayar okudu Nutkun yenilmez ordumuza, donanmamıza, harici siyasetimize müteallik parçaları bilhassa ve heyecan uyandırdı sevinç (Baştarafı 1 inci sayfada) |birer kanun lâyihası hazırlanmıştır. | Büyük Meclisin tasvibine arzedilmiş o- lan yeni nüfus kanununun kabul ve tat. biki nüfus işlerinin daha modern ve mun- tazam bir şekilde yürütülmesini temine hizmet edecektir, Sıhhat işleri Muhterem arkadaşlar; Sıhhat ve İçtimaf Muavenet Vekâleti kendisine verilen sağlık ve içtimaf yardım vazifelerine, iskân ve göçmen İşlerine yüksek meclisin kabul buyurduğu tah - sisat dahilinde başariyle devam etmiştir. Bu senenin ilkbaharında orta Anado - luda bilhassa Kırşehir ve Yozgat havali- sinde bir kısım köylerimiz harab ve #ziz vatandaşlarımızdan bazılarının ölü - müne sebebiyet vermekle bizi çok mü - teessir eden bir yer sarsıntısı olmuştu. Sıhhat ve İçtimaf Muavenet Vekâleti ve ni zamanda bu işle tavzif edilen Kı - lay Cemiyeti felâkete uğrıyan vatandaş. larımızı korumak için derhal gereken ted birleri almışlardır. Bu sahada yapılma - sına karar verilen 2114 evden bir kısmı bitmiştir. Bir kısmının da inşaatı ilerle - mektedir. Bu hizmet ve mesalyi mem - nuniyetle kaydederim, Adalet cihazının faaliyeti Yüce saylavlar: Memlekette mevcud huzur ve asayişe İmüvazi olarak adalet cihazı da intizam. la işlemektedir. Meşhud cürümler kanununun tatbika- tundan elde edilen iyi neticelerden ör - nek #hnarak bu kanun ağır cezalı cürüm- lere de teşmil edilmiştir. İnkılâbımızın istiktarımı tevid için ye- ni kanuni teöbirler alınmıştır. Bu mak - sudla Türk ceza kanunundak şahsiyetine ve devlet kuvvetieri aleyhi- ne tanllük eden cürümler daha kuvvetli müeyyidelere bağlanmıştır. Ceza evlerinin terbiye, ıslah ve iş e - saslarına göre düzeltilmesi yolundaki ha- yaırlı faaliyetin genişletilmesi cemiyete doğru yoldan saparak hürriyetini kay »- betmiş olan binlerce vatandaşı nafi bi - rer uzuv olarak kazandırmaktadır. Ziraat işleri Sayın millet vekilleri; Devletin ekonomik sahadaki yapıcı ve yaptırıcı kudret ve prensibini |işletmeleri kurumu» teşkil dilmiştir. Geçen seneki nutkumuzda: «Milli ekonominin temeli ziraattir. Bu. nunr içindir ki ziraatte kalkınmamıza bü- yük önem vermekteyiz. Köylere kadar yapılacak programlı ve pratik çalışmalar bu maksada ermeği kolaylaştıracaktır. Fakat bu hayati işi isabetle amacına tı- Taştırmak için, ilk önce, ciddi etüdlere ]dayulı, bir riraat siyaseti teşbit etmek ve Tonun için de her köylünün ve biltüm va- tandaşların, kolayca kavrıyabileceği ve severek tatbik edebileceği bir ziraat ve « jimi kurmak lâzımdır.» tavsiyesinde bulunmuştuk, Buna aid etüdler ikmal edilmiştir. Cumhuriyetin ön altıncı yılı plânlı ve sistemli ziraat ve köy kalkınmasının meh dei olmalıdır. Ekonomi işleri Sayın arkadaşlar; Ekonomi işlerimiz normal inkişaf yo - lunu takib etmektedir. Bu yıl da istihsalin, mübadelenin ve kredinin düzenlenmesi ile sanayileşme ve İceler alınmıştır. | Maden tedkik ve arama işleri ile maden işletmeleri mevcud programına göre in- kişaf etmektedir. Diş ticaret politikamız vaziyete, milli ve beynelmilel konjonktüre uyarak, kar « şilikli menfaat ve müsaadeler esasma bağlı kalmakta devam etmiştir. İhracatın mürakabesi ve ihraç malla « yımızın standartlanması yolundaki ça - devletin |* * teşkilâtlanma sahalarında müsbet neti -| Meclisş toplantı halinde lışmalar yürümekte ve hayırlı neticeler Jelda edilmektedir. Bu sene yeniden bir (takım ihraç mallarımız daha mürakabe edilen mallar arasına girmiştir. Böylece ihracatımığın ve ihracatçımızın itibarını yükselttiğini gördüğümüz bu usulün sa - hası genişletilmektedir. Halkımızın bedit kabiliyetlerine mâ - kes olan ve her günkü ihti - yaçlarımızın - büyük bir kısmın: kar- şıiliyan el ve ev küçük san'atlarının cum. huriyet rejiminde lâyik olduğu merte - beye yükseltilmesi icab eder. Bunun için teşvikler yapılmaşını ve bu baptaki lâ - yihanın bir an evvel müzakeresini tav - yeye şayan bulurum. Geçen içtima devresinde yüksek mec- lisin kabul buyurduğu «Sermayesinin ta- raarm devlet tarafından veriimek suretile kurulan iktısadi teşekküllerin teşkilâ - tile idare ve mürakabeleri» hakkındaki kanunun tatbiki için teşkilâta başlanmış. | Memleketin muhtelif yerlerinde kredi |ve satış kooperatiflerinin ve birliklerinin lümüz için $ kooperatif ve bunlar için merkezi Giresonda olmak üzere bir bir - lik teşkil olunmuştur. Küçük esnafa ve küçük sanayi erba - bına muhtaç oldukları kredileri temin et- mek üzere Halk Bankası ve halk sandıkla rı kurulmuştur. Kredinin normal şartlar altında utuz - Tatılmasiının ekonomik alandaki mühim tesiri malümdür. Büyük Millet Moclisi - nin kabul buyurduğu kanun ile faiz had. lerinin indirilmesini memnun'yetle kar- şılarım. Büyük Millet Meclisi Denizbankı kur - makla çok isabetli bir harekette bulun- muştür. » Birinci beş senelik sanayi plânımız mu- vaffakiyetle bitmek üzeredir. Buna ilâ- weten üç senelik bir maden işletme prog- ramı tanzim edilmiş ve tatbikine başlan- mıştır. Bu üç senelik maden programının büyük bir kısmını içine almak ve şeker sanayiini de genişletmek suretile maki - ne, kimya, gıda maddeleri, toprak ve su mahsulleri, ev mahrukatı sanayii ile li - man inşasını ve nakliye vasıtalarının ço- ğaltılmasını ve deniz işleri için duydu- Bumuz ihtiyaçları ihtiva ve ifade eden 4 İsenelik 3 numaralı yeni bir program ya - pilmiş ve ilân edilmiştir. Bu plân için |sarfolunacak para 85 ilâ 90 milyon lira arasında tahmin edilmektedir. Bur'a aid |kredinin temin edildiği malümdur. Memleket büsü yüksek bir vatanseverlik duygusu ile terviç ve himaye eden değerli kamu- tayın bu plânı da müzaheretine mazhar kılacağından şübhe etmiyorüm. Cumhuriyet nafiası Muhterem millet vekilleri; Memleketin imarı ve kalkınması yo - n faydalı olan her teşeb- | İlunda çok mühim vazifeler alan cumf riyet nafiasının bu yıl içindek! çalış! İsrının azami randıman vermiş olduğ nu görmekteyim. Geçide açılan büyük köprülerin bu 115 e baliğ olduğunu kayıd ve adedlefii nin ihtiyaçla mütenasip olarak sür' çoğaltılmasını temenni ederim. İstanbuldan başlıyan Avrupa turis asfalt yolunun birinci kısmı ikmal € dilmiştir. Ve son kısımlarının inşaâll devam edilmektedir. Memleketin umumi su siyasetinin ” yük ehemmiyeli üzerinde durmaktaf Geçen devrede kabul buyurduğunuz " kanunla Adana oyasının sulama işlel hız verilmiş olmasını memnuniyetle dederim. Diğer su işlerimiz de progffj dahilinde yürümektedir. Geçen sene yapılmasına başlandı! bildirdiğim radyo merkezi stüdyosu # mamlanmıştır. ' Şirkellerden elimize geçen demfi yollarının ıslahına ve muharrik ve teharrik edevatın her türlü ihtiyaca ce' verecek surette ikmaline çalışılmaktı Memlekette nakliye hacmi artmaktij dır. Muhtelif malların sevkini kıı'lııvh'll temin etmek için yeni nakliyı tali gipariş edilmiş ve 3 numaralı prograf” da bu hususa ayrıca yer verilmiştir. Geçen yıl Divriğiye ulaştığını gördül ğümüz demiryolunun bu yıl Erzinci vardığını ve önümüzdeki yıl içinde Erzurum şehrine vâsıl olacağını kıvam müjdelerim, Maliyemiz Arkadaşlar; Maliyemiz denk bütçe, sağlam t€| ye, vengi sistemlerini mükellef lelii ıslah ve tahfif ve millf paranın isti rarını muhafaza prensiplerini tam | |sadakat ve muvaffakiyetle takib tatbik etmektedir. | Halkın ve çiftçinin vergi yükü hafifletmek yolunda ötedenberi gü len prensipin imkân nisbetinde ta! kine bu yıl da devam edilmiştir. Kazanç ve müvazene vergileri” yünlü ve pamuklu kumaşjarın isü Jâk vergisinde ve hayvan vergileri” indirmeler yapılmış, hayvan vergi> nin at ve katıra aid kısmı ile tıbbi ispençiyar? maddelerin istihlâk ve! si tamamen. kaldırılmıştır. Bir kısım vergilerde yapılan mül indirmelere rağmen tahsilât muha men varidattan geçen sene de 29 V yön lira bir fazlalık göstermiştir. Bu seneki tahsilâtın da tahminle den ziyade olacağı umulmaktadır. Ekonomik sahadaki inkişafla mü nasib olarak daima bütçe tahminl ni aşan devlet varidatının devamlı tışı, bir taraftan vergi tahfiflerini ayyen bir program dairesinde tahâ kuk ettirmeğe, diğer taraftan mult? sahalarda verimli işlere ve milli mfl dafaa hizmetlerine daha çok pay #f mağa imkân vermektedir. Teşviki sanayi kanunundan isti de eden müesseselere hariçten geti'| dikleri iptidaf maddelerle makine, lât ve edevat için verilmiş olan $7 iyeti kaldırılarak mezkür ifade eden ve etmiyen | erbabına şamil olmak Ü bu nevi iptidaf maddelerle makine lât ye edevatin, gümrük resimler” eüz'? bir hadde indirilmesi ve ma* alât ve edevatı için muamele ve muafiyetinin kabul edilmesi mem ket sanayii üzerinde hayırlı neti€f verecek bir tedbir olmuştur. Bir kısım vergilerimizin tarh v€ bayet üsüllerinin ıslahı - ve tatbiğt) gadetik ve birlik temini maksadile |zırlanarak yüksek Kamutaya sun!) lâyihanın biran evvel çıkarılmasın! | menniye değer bulurum. Sayın arkadaşlarım; İnhisarlar İdaresi kurumlarnıxr._" 14 monopol ticari teşekkül ve mali lorizasyon kurumu karakterini ikt” (Devamı 11 inci sayfada) d ;