14 Sayta S0N POSTA jpeereerecarerLALArU. esesesAnm Niğde tahrirat kaleminde başlayıp İstanbulda $ darağacı altında biten memuriyet hayatı : İ 129 | Devlet kapısında elli yıl Yazan: Eski Dahiliye Nazırı ve eski meb'us Ebubekir Hâzım Musulda vaktile sur dahiline bekâr yabancıları sokmadıkları için sur haricinde ve hükümet konağı civarında Cebetülbekâre namile bir mahalle kurulmuştu Bunların neden verilmiş ol - duklarıı — anlayabilmek — için ba-| harın ve güzün — son aylarında şeh- ri bir çember gibi kuşatan kale suril: nın haricine ve bilhassa cenub cihe -| tine çıkmalıdır. İçine sıkışmak için evleri biribifinin Üstüne yığılmağa mecbur eden, fazla #olarak sokaklardan bazılarına tünel gibi kemerler yapılarak üstlerine mes- kenler inşasile şehri hangi eve, hangi kkapıdan girileceği bilinmez, anlaşıl - muz büyük bir Jâbirenle çeviren de bu kale ve önun surudur! | Şehrin cenub tarafında garben (Gaz- | lan) tepeleri, doğu cihetinde Dicle 1r - mağı ve kıblesinde Seyremon dağlarile mahdud Berrülşazlan denilen müsta- til şekilde geniş bir ova vardır ki Dic- de tarafında bazı kısımları top top a - Baçlıklarla süslenmiiş olan bu sahanın temaşasına doyulmaz. Bir bahar veya sonbaharda Gazlan tepelerinden Musula bakılırsa sanki o- nuü ihata eden bu muhteşem bahar manzaralarını temaşa etmek için pek amuhtelif şekillerdekk kubbelerile, ca - Mmi, kilise, minare gibi bütün yüksek fbinaların yeryer harab ve kiremitli su- Tun ötesinden berisinden başlarını kal- dırdıkları ve şehid Nureddinin eseri "olan Büyükcami minaresinin kuru, kı- sır ve ölü görünüşlü kambur Musu'un (*) önünde, her taralından hayat fış - kıran bir bahar doğurduğunu görmek- ten düştüğü hayretle eğlüden diri çı- karan» ilâhi kudrete bir tazim secdesi yapmak ister gibi — eğildiğini (**) ve Hamulkada camiinin — (***) boyu pek kısa olan minaresi de bu muhteşem ye- iği daha iyi görebi'mek için sıçra - eamiin kubbesine çıkmış olduğu rülerek Musul şehrine bu mevsim- lerde yeşillik kraliçesi demekte tered- düd edilmez. Vaktile sur dahiline bekâr yabancı- Tarı sokmadıkları için sur haricinde ve hükümet konağı civarında (Cobetül - Hbekâre) namile bir mahalle evvelce İteşekkül etmiş olduğu gibi mezkür ko- fnaktan daha geride güzel köşkler ve İmuntazam bağlar, bahçeler seneden se- İneye çoğalmakta idi. Şehri ihata eden ve on iki kapıst #bulunan sur -bazı güzel kalelere doku- nulmamak şartile- kaldırılır ve geniş, muntazam caddeler açılırsa - belki a- çılmıştır - Musul, Irak kıt'asının en güzel ve sıhhi bir şehri olur, İrakın en büyük şehri olan Bağdadda sıcak rüzgürlardan tahaffuz için binnisbe serin; fakat sıhhate muzır 1lik hamam kabilinden yer altındakâ — serdaplardan başka sığınak bulunmadığı halde, Musu- lun, şehre bir saat kadar yakınında bulu- nan, yüksek ve serin köyleri, sayfiyeleri vardır. —T0 — MUSUL VİLÂYETİ Meş'um harbhlerin neticeleri olmak üze- re kaybettiğimiz ülkelerden — her biri - nin türlü türlü maddi ve manevi sebeb ve meziyetlerle çok kıymetli olduğunu biliriz. | Rumeli, Suriye, Irak, Hicaz, Garb| Tarablus, Yemen ve Adalardan bir çok- larının büyük şehirlerini hatırlarsak, ra- yiatımızın ehermiyeti, büyüklüğü baş- larımızı döndürür, gözlerimizi karartır, Fakat, tarihle, coğrafya ile lüzumu de- recede muarefesi bulunmıyan, yahud mahallerini! görmiyen bir çok şahıslar, Musul denilince, burasını, kuru çöllerden ibaret zannederek yüreklerinde — ayrıca bir esef yamığı, bir sızı duymazlar. Musul vilâyeti, asırlardanberi kıymeti takdir ve ona göre idaresi tanzim ve ıslah *) Musülün tarihi ünvanlarından biri de Hadba - Kambur Müsuldür. Bu lâkab, v dahilindeki azazinin şeklinden dolayı verilmiştir. (**) Bu minarze çok yüksek ve eğridir. (***) Bu minimini minaze, camiin kub- bosl üzerine, yani alem yerine yapümiştır. Musul edilmemiş bir vilâyet değil, kapısı açıl -| mamış bir hazine idi. Müuhtelif iklimleri taoplamak imtiyazile | bundan meselâ 30 yıl önceye kadar, Os-| manlı imparatorluğu nasıl bütün dunyı—' nın gibtasını çeken bir memleket idi ise, Musul vilâyeti de ayni tabii imtiyazı, hayrete şayan bir mükammeliyetle haiz bir yilâyetimiz idi. Her yeri başka, başka — meziyetlerle kıymettar olan vilâyetlerden hiç birinin lâyik bulunduğu derecede Ihtimamla 1s- lah edilmediği malümdur. Lâkin Musul vilâyeti, gördüğüm 20 den fazla vilâyet içinde, en ziyade ihmal edilmiş bulunan- lardan biridir. Bu vilâyetteki tabif servet membaları- nın çokluk ve değişikliği, yer yüzünde pek az memleketlere — nasib olan bir derecededir. kalesi Vilâyetin hemen her tarafında her nevi kıymetli madenler ve mebzul petrol membaları ve Dicle nehrine yakın maden kömürleri bulunduğu gibi, şehir civarın- daki bazı kayaların içinde bulunan, bun- lar biraz kırılınca parlak, fakat kaçıcı bi- rer fikir gibi taşların içinden fırlıyarak otlar arasına kayan musaffa civa maden-| leri de vardı. Kerkük İkasabasında — yağmurlardan sonra bazı kayalardan civaiarın aktığını, bunlardan en ziyade musevi ahslinin| istifade ettiğini mevsukan duymuş idim. | Musul civarında bulunan ve oradan çı- karılan eski eserlerden dblayı olan (Koyuncuk) tepesi etrafında, yağ- müurlardan sonra, Ninevnlı çocukların kü- çük elmâas kırımtıları buldukları da vâki imiş! (Arkası var) CGünün Bulmacası 78910 84 5 6 | SOLDAN SAĞA: 1 — Meoydana vurulmasile. £ — Topkapıi sarayının deniz kenarı/ $ — Başında bir «K» olsaydı zevci ve ya- hud zevcosi - Yemek. 4 — BSu « Bir nota. $ — Dahi - Köpek. Esmek maadarından emrihasır, 7 — Başında bir «A> olsaydı, gelecek 2za- man, 6 — Başında bir «A» olsaydı gelecek za- man - Bir nota. 9 — Vilâyet - Vahşi hayranları öldür - mek. 10 — Nefi lâhikası - Bir nota. YUKARDAN AŞAĞI: 4 — O bilmiyordu. Ben ona herşeyi bil- dirdim. Bütün kusur ve kabahatlerile. Kamer. Baba. 7 — Borgusu - Ağacın kolları. 8 — Bümiyenlere herşeyi bildirmek - E- kin ekilen düzlük. 9 — Bulmacayı yapmakta kolaylık olsun diye söyliyeceğiz: «L, Na harfleridir. 10 — Bulmacayı yapmakta kolaylık olsun diye söyliycceğik. «E, U, harfleridir. t S $ G G1O d 18 4 F ceh, Evvelki bulmacanın halledilmiz şekli RADYO DALGA UZUNLUĞU —— 1689 m. — 183 Kos. 120 Kw, l TAP, 19f74 m. 15198 Koz. 20 Kw. 'TAĞ. 31,70 m. 9465 Kes, 20 K, 2-11-918 ÇARŞAMBA 1230: Müzik (koro), 12,445: Konuşma, 18: Saat Ayarı ve huberler, 13,10:*Güzel — sesler 1390 - 4: Müzik (küçük orkestra), a - Mücar şarkı ve dansları (Leo - İtalyan — serenadi. (Sehebeki, Bs Wat'mal eta zigenner, Çigan entermezo (E- rleh elnag), Emine Misir. serenadi. (Paul Linke), 18,30: Müzik (dans saati - Pl), 19,15 Saat Ayarı ve haberler, 20: Müzik (radyo orkestrası: Şef: Hasan Ferid Alnar). Yarasa operetinden - uvertür - (Yohann Stmmuss). Blav dansları (Anton Dvorak), Casse nol- sette - balet (Taohalkowski), Orpheâ aux enfers eperetinden. üvertür *Offenbach), 21: Arabea söylev, 21,10: Müzik (Halk türküleri, Şafk Rumelisi ve Orta Anadolu), 2140: Ko- nuşma, 21,86; Müzik (sinema sesi), 23: Mü- Zik (küçük orkestra - Viyana melodileri). 'Traumideal - vale (Tulyus FPuciki), Ewiger Frühling-melodi (Ludwig Blede), O Sehöner Mal - vala (Yohann Strauss), Zun Leteten mal "teh zu dir, Lieh lib dich - vals (Hns May), Lamentosu - serenad. (Humphrlesi, Dynamiden - vals (J. Strauss), 2345 - 24: Bön haberler ve yarınki program. Nöbetci € eczaneler Bu gece ııııuı ılııı Bezaneler şun - Jardır: İstanbul cihetindekiler: Akaarayda: (Sârım), Alemdarda; (Sır- rı Asım), Beyatıdda: (Asador), Samat- yada: (Rıdvan),, Eminönünde: (Boşir Komal), Eyübde: (Arif Beşir), Fenerde: (Hüsameddin), Şehremininde: (Nâmm), Behzadebaşında: (Asaf), Karagümrükte: (Kemal), Küçükpazarda: (Yorgi), Ba - kırköyünde: (İstepan). Boyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: — (Galatasaray, Garih), Galatada: (Hidayet), Kurtuluş- ta: (Kurtuluş), Maçkada: (Feyzi), Be - şiktaşta: (Nall Halld). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakller: Üzküdarda: (Ahmediye), BSarıyerde: (Nuri), Kadıköyünde: (Sıhhat, — Rıfat), Büyükadada: (Halk), Heybelide: (Halk), meşhur | patladılar. Kafa, göz, k._ Londra, (Husust muhabirimizden) — Bu -hafta şöyle bir düşündüm, taşındım. Londranın içinde birinci kümenin üç Jinaçı var, Arsenal «, Preston, A, Villa - | Leicester, Brentford - Chelsea. Bunlar- 'dan Arsenal ve Villayı birkaç defa gör- İdüm ve yazdım. Oyunlarını biltyoruz. Biri geçen sene şampiyonu, diğeri bu & ne ligin en başlarında, fakat birinci gin en sonunda giden şü Brentfordu bir göreyim; bakalım nâasıl bir takım ki, ken- dini bir türlü kurtaramıyor dedim. Kalk- tım, cehennemin bilmem hangi bucağın. daki sahaya gittim. Ligin en sonuncusu olan Brentfordun kırk bin kişi alan stadı vâr. Ligde ehem- miyetini kaybetmiş bir takımı ve kırk bin kişi barındıran bir stadı düşünerek öğle yemeğini rahatça yiyip üheste Te- |van yola koyuldum. Ucu ucuna sahaya |vardığım zaman hatamı anladım: Stad hincahinç dolmuş. Dışarıda halk kuyruk teşkil etmiş, son kalan yerleri almak için |den biri de bu. Birkaç kişi ayni şeyi yap- mak istediği zaman ilk gelen öne geçmek zere diziliyorlar. Küfretmeden, yumruk |sallamadan işlerini hallediyorlar. Ben de kil etmek üzere idim ki, evvelce epey |yer kapatmış açıkgözlerden biri, üç bu- çuk şilinlik numaralı bir yeri dört şiline sattığını söyledi. Derhal bu faydalı açık- gözden bileti alarak elimle koymuş gibi imi buldum. Tam bu sırada oyun baş- rdu. | İlk vuruştan itibaren Birkaç dakika Visabet ettiğimi anlar gibi oldum. Hakem son düdüğünü çaldığı zaman ise kendimi, |bir insanın varabileceği en yüksek spor beyecanı içinde mestolmuş buldum. Halk, İngilterede şimdiye kadar gör- mediğim kadar heyecanlı idi. Geçen haf- fa Arsenali 4-2 yenen Chelsea, ligin en sonuncusu karşısında istikbalini pek par- lak görmüyordu. Brentforda gelince, li- gin ea başındanberi berbad giden bahtı- nı bugün yenmeğe azmetmiş gibiydi. Forvetleri, kükremişcesine Chelsea kale- sine yükleniyorlar. Bir aralık gene Chel- sea kalesi önünde bomba gibi patladılar. Kafa, göz, ayak birbirine girdi. Kalenin içinde altalta, üstüste en aşağı bir ton in- san vardı. Hakem düdük çaldı. Binleice halkta nefeş kesildi. Herkes kararı bek- liyor. Yerdekiler birer birer —kalktılar. Yalnız bir kişi hâlâ yerde. Kaleci Jack- son kale çizgisinin bir karış dışarısında topu altma almış ve bayılmış, yatıyor. Doktorlar koşuştu, halk tepindi, alkışla- dı, oyun gene ayni şiddetli ve heyecanlı seyrini aldı. İki dakika sonra Brentford santrforvetinin atılan bir şütle beraber gene kendini öldürürcesine ağların ara- sına doğru fırlattığını gördüm, Kim bu adam diye programda araştırdım, Meğer santrforvet Gibbons bugüne kadar ama- tör olan ve İngiltere hava kuvvetleri ta- kımında oynıyan bir sporcu imiş. Bugân ilk defa profesyonel olarak oynuyormuş. Etraftan, biraz istihza ile gülümsüyorlar, belli, kendini hâlâ amatör zannediyor, tedbirsiz çocuk diye söyleniyorlar. Ak- lımdan, bizim nazlı amatörlerimizi geçi- rerek ben de istihza ile gülümsedim. Her iki takım da daha ziyade sol taraf- ları ile tehlikeli oluyorlar. Şütler birbir üstüne, Chelsea aleyhine sık sık korner oluyor. Bunları müşkülâtla uzaklaştırı- yorlar. Bir dakika sonra Brentford teh- like geçiriyor. Kim daha iyi oynuyor, kim daha üstün? Gene şaşırdım. Karşı- liklı ve birbiri ardına yapılan şaheserler arasında ilk haftaym sıfır sıfıra bitti. İkinei haftaym gene aynl şiddette ve güzellikte başladı. Brentford — sol açığı bekleşiyor. İngilizlerin en Iyi âdetlerin-| ğı |Fakat Chelseade, hiç te mağlübiyeti kf OR Londra — mektubları Brentford-Chelsea maçını nasıl heyecanla seyrettim göNeeeeeeaKereerenencerene eee eseeer ee ee rerTERcenEnenenunnnn Brentford forvetleri bir aralık Chelsea kalesi önünde bomba gibi ayak birbirine girdi. Kalenin içinde altalta, üstüste en aşağı bir ton insan vardı. Hakem düdük çaldı. Yerdek”'-r j birer birer kalktılar, yalnız bir kişi baygın yatıyor: Kaleci Jackso, Buna Chelsea'nın santrforu olan ve İf landa milli takımında oyniyan Mülls ayni şekilde mukabele etti. Kızıl saçlı MilS yirmi iki kişinin en iyisi. Civa gibi bif adam. Sahanın neresinde olduğu belli değil, Bilhassa takib etmezseniz — bulâ mazsınız. Fakat kale önündeki her tehr eyi ve kangaşalığı onun yarattığındaf - |şübhe etmeyiniz. Oyunun bitmesine yirmı dıkıh yaf Brentford eline geçen fırsatlardan, bi tün gayretine rağmen hâlâ istifade ede” medi. Halk durmadan bu bahtsız takım! teşvik ediyor. Nihayet sağdan yapılat bir akın sırasında sağ açık Smith topl ortaladı. Santrfor Gibbons şüt atıyor.. h* yır, atmadı, önüne uzanan bekleri, buff mukabil daha serbest olan 201 açık gördü. Hafifçe topu ona geçirdi. İskoçyf s0l açığı olan Reid plâse bir şütle topi ağlara taktı. Oyunun bitmesine on dakika var, Oyun görülmemiş bir sür'ai” le devam ediyor. Brentford hasret kakli”| galibiyeti elden kaçırmamak- istiyof bul etmiş hal yok. Milis ıki dakika sonif ofsayd vaziyette bir pas aldı. Kaleciyi 4? lattı. Kafasının üstünde topu pmx'ıtJ bu kuyruklardan birinin kuyruğuna teş- | kalenin içine buraktı. Bugün sahanın ef zayıf adamı olan hakem, bereket ofıı)'Ü gördü. Yoksa Brentford, talihsizliğin! yanacaktı. Bu hâdise, galiba Brentfordâ başına gelebilecek kazaları, belâları hf tırlattı ki, son beş dakika, topu mümküf olduğu kadar açıklara ve uzaklara vu" mağı tercih ettiler. Bu suretle oyun, € nefis bir spor heyecanı içinde bir sıff Brentfordun galibiyetile neticelendi. Bf | sonra, bugün bu maçı seçmekte ne kadar | Süretle bu takım sonunculuktan kurtul” rak bir yukarı çıkmış oldu. Bu ııyn' takımın, bundan sonra gaha yukarı çık#” cağına da inanmış bulunuyorum. Bu oyunu gördükten sonra anladım ' et önde giden takım en iyi, en sonda lıı den takım en fena değildir. Biri niçin bi rinci, öteki niçin sonuncu, bu anlaşılmâğ mantığa, hesaba uymaz bir işdir. de, sporcuların çok inandıkları ve çof bel bağladıkları şans, rakibleri birbiriff çok yakın gördüğü bu sahalarda, cilvf **kk Galıtı;y bugün Rumen Trikolor ile karşılaşıyor Galatasaray futbol takımı bugün Tef sima stadında saat 3,5 ta Romanyanın Tek kolor takımı ile bir karşılaşma yı tır. Maçın çok heyecanlı ve güzel olâ * cağı tahmin ediliyor. İlk karşılaşmada Beyoğluspora mağlö' olan Trikolorun daha iyi bir oyun göt” termesi de bekleniyor, Kartalda yağlı güreşler Cumhuriyat bayramında Pendik Çö " cukları Esingeme Kurumu tarı yağlı güreşler tertib edilmiştır. Babacskili küçük İbrahim ile Çatalet Bekirin müsabakası 25 dakika sonra KÖ çük İbrahimin mağlübiyetile bitmiştir. Tekirdağlı Hüseyin ile suuu- Kiro ? rasındakt müsabakada Hüseyin nodenif güreşmemiştir. Buna mukabil aıh...v' İbrahim İle Molla Mehmed güreşmişl yirmi dakikalık müsabakada Molla Met” med güreşi terketmek — mecburiyet kalmıştır. Bir adam dövüldükten sonrâ parasının alındığımı iddia etti Anadoluhisarında oturan Rizeli Fevzi VX bukludan geçerken Rizeli Ömer Yılmas rafından bilâsebeb dövüldüğünü ve dan yaralandığını ve ayni zamanda bu © ' rada d& Gebinden dökülen paralarından Uramın zorle alındığını tddla etmiştir. D bita, soçluyu yakalayazak tahkikata DAtf Reidin mükemmel bir şütü direği sıyırdı, | mıştır.