KUSUR KUÇUK B yordum. Benimle ayni sıra- da oturan bir zat; etrafındakilere bil- mem ne marka haşarat zehirinin di - ğerlerine faikiyetini isbat etmek için bir alay şeyler söylüyar: — Kutusu şöyledir. — Kokusu şöyledir. — Fiatı şu kadardır. Diye söylemediğini burakmıyordu!. Bir ara, karşı sırada oturan epey Şaşlı biri söze karışmıştı: — Ben de tecrübe ettim, bütün söy- tedikleriniz doğrudur. Yalnız küçük bir kusuru var, Öteki telâşla sordu: — Kusuru nedir?.. Çok rica ederim. Hiç çekinmeden söyleyiniz. — Küçük bir kusur... Haşaratı öl - lürmüyor. * Senelerdenberi, biçimi ve etiketi hiç Gdeğişmiyen kutular içindeki kara göz- Yü kibritleri görmekten bıkmıştık. Da- ha doğrusu bıkmış da değil; anlara © kadar alışmıştık ki.. Kusurları varsa bile farkedemiyorduk. Cumhuriyetin on başinci yılında bir- çok yenilikler yapan müesseseler ara - sına Kibrit İnhisarı da karınca kara- rınca karışmak istedi. Gerçi cepte bü- yük, masa üstünde küçük duran kutu- ların hacimlerini küçültüp büyültme- di amma, senelerdenberi . değişmiyen etiketi değiştirdi. Ve kutulara kırmı- zı başlı kibritler koydu. İlk kutu elime geçer geçmez, etiket nazarı dikkatimi celbetti. Şaşırdım: Hattâ: — Kusursuz! * Diyecektim. Sigaramı, ağzıma al - mıştım. Kutudan bir kibrit çıkarıp çaktım, o da yanmadı. Yanan yedinci kibrit sigaramı yakarken vapurdaki muhavereyi hatırladım... — Küçük bir kusuru varmış, dedim, kibritler güzel amma vaıırmvvr (— Bunları biliyor mu ıdınız?_—_l Borazan çalan 5 yaşında bir çocuk Üç yaşında bu- Junan bu çocük büyük bir kolay- lıkla ve hiçbir sı- kıntı — çekmeden baş borazan çal « maktadır. Ameri. kada hayret uyan- dıran bu hâdise ço- cuğa bir hayli de para kazandırmış- ftır. Şimdi yumur- cak ötede beride konserler vermekte ve daha beş yaşında iken iyi bir iş adamı olduğunu isbat et- mektedir. * Bir Amerikan garabeti Bundan birkaç sene evvel Amerika büyük bir iktısadi buhran geçirdi. Konnettikü eyaletinde çıkan bir gaze- te, halkın parasızlığını nazarı dikkate alarak abonelerinin yollıyacakları ay- niyat mukabili aboönelerinin yenilene- ceğini ilân etti. Gazetenin bu ilânıma mukabil ilk olarak koca bir denk geldi. Bu dengi açtılar. İçinden bir tabut çık« tı. Bu abone, yolladığı bir tabuta mu- kabil abönesinin yenilenmesini İstiyor- du. Evlenme zamanı? —t Bir çok yazılarınızda genç yaşta evlenmeyi tavsiye — ettiğinizi gördüm. Bir çok — yazılarınızda da evlenmek için refah zamanına inti- Far etmeyi tavsiye ettiğinizi — oku - dum. Genç nadir istisnalarla zengin değildir, Tefaha — da erişmemiştir. O halde genç yaşta evlenmeyi tav - siye etmenizin mânası nerede? Dü - şüncelerinizde bir tezad sezer gibi oluyorum.» Bana bu satırları yazıp yollıyan okuyucum: — Her ilâcın her hastalığa iyi gel- miyeceği hakikatini unutmuş, tavsi- yelerimin şahıslara göre değiştiğin - den tegafül ediyor. Bununla bera - ber kaldeyi umumi mânasile, mut - lakı ile kabul etmekten de çekin - mem. Evet, genç olarak evlenmek bir zarurettir. Eve bağlılığın, — yuvayı Şşükseltmek arzusunun vereceği ham le kuwvetlerinden sarfınazar, nesli' gürbüz yapmak için — de elzemdir. Yalnız şu sonuncu nokta - bile genç yaşta evlenmeyi milli bir vazife yap mağa kâfidir. Refah: olmasa bile rahat bir ha - yatı ve istikbali temin etmeden ev - nda bir | —Kamerin ve güneşin ziya verme kudretelri Kamerin en kuv- vetle şualarını saç- tığı zamanda dahi Büneşe — nisbetle küreiarza yolladı- ) ziyanın kuvveti (500) bin defa nokt sandır. Kamerin bir senede küre- mize sovkettiğ. zi- yayı güneş ancak on Üç saniyelik bir zamanda yollar. x Kuşlarda ve insanda inkişaf kabiliyeti “Yumurtadan çık- tıktan 48 saat son- ra bir güvercin yavrusunun gikle- t iki mişli Ördek yavrusu ise ancak altı günde |bu inkişafı kayde- debilir. 20 günde 20 gramlık bir güvercin yavrusunun sık- let! 435 gramı bulur. Eğer bir insan yav- rusu bu derece sür'atle inkişaf etmiş ol- saydı, dünya devlerle dolardı. olur. lenme tavsiyesinde de ısrar ederim, Ve bunun genç yaşta evlenmeye ma- ni olmadığı düşüncesindeyim. Zira evlenme yaşına gelmiş olan gençle- ri mensub oldukları içtimaf sınıf i- tibarile ikiye ayırmak icab eder, E- kalliyet teşkil eden bir kısmın göre- nek itibarile refahtan kasdettiği mâ- na ekseriyetin hayalinden bile geç - mez ve ekseriyetle aradığı genişliği, fstikbal emniyetini çok genç yaşta da temin etmek mümkündür, t Ankarada Bay «Safi» ye: — Bir zevce ile bir metres arasın- da yaşayan Avrupalı erkek; — Bir koca ile bir Aşık ârasında vakit geçiren bir Avrupalı kadın, Diyorsunuz, şübhesiz Avrupalılar arasında böyle yaşayan — tip aileler yok değildir, fakat bütün Avrupayı ahlâk ve namus bakımından gan - olmuş farzederseniz aldanır - imız. Bir kısım romanların bize pek Aplak olarak gösterdiği — Fransada bile vaziyet sizin zannettiğiniz gibi değildir. Şimal — memleketlerini ise ben şahsen herhangi bir millet için memnuniyetle, kazançla taklide de- ğer bir nümune olarak gösterebili- gir, TEYZE Kız çocuklar için | örgü rop «Pirinç iğne» örülmüş, <oyu renk çiz- giler gsonradan ilâve edilmiştir. Yandaki- lıı- öngünün üstüne işlenmiştir. Yaka ke- |narile ilik düğme yeri sık iğnedir. Ayni koyu yünden bir toka yapılmış, kol ka- paklarına da birkaç sıra sık iğne örül- mmüştür. . Bu model 7-12 yaşlarındaki kız çocuk- şen ve açık bir renkten seçmelidir. Çiz- giler ya ayni rengin koyusundan, ya da zıd bir renk olmahdır. Her kadın bilmelidir suda eritiniz. İçine V4 gram Üstübeç ka- rıştırınız. Bundan bir şifeonun — üzgrine biraz alınız, banyoluğunuzu ve bu nevi- den eşyanızı temizleyiniz. Çizmeden te- mizliyecek bir mahlut olur. * yakınız, Fena kokular hemen kaybolur. * 'Tel dolabınıza haşerat giriyorsa dolaba bir tabağa kesilmiş domates - parçaları koyup saklayınız. Tabii çürüdükçe atar, yerine başka damates koyarsınız. » * Rugan ayakkablarınızı hindyağile yağ- ladıktan sonra buhara tutunuz, yepyeni gibi olurlar. Beyaz örtüden kahve lekesi nasıl çıkarılır? Leke yerini (Giye&rine) e batırımız Üstüne bir kürutma kâğıdı koyunuz, üs- tüne de sıcak ütüyü bastırınız. Giyctrine bezden çıkıncıya kadar bu usulü tekrar- layınız. Resim hrçıhrı nasıl temizlenir? Yağlı boya ile refim yapılmış fırçala- rı; işi bittikten sonra trebantin içine dal. dararak temizleyiniz, Fırçalar uzun müd- det boyasile unutulmuş veya bir tarafa atılmış ise amonyak içine ıslatıp parmak- la tüylerini oğuşturunuz. Sonra ılık suda |Salkalayınız. Rütubet nasıl meydana çıkarılır? Bir yerde, bir odada rütubet olup ol- madığını meydana çıkarmak için darası alınmış bir kaba S00 gram iyice dövül. müş kireç koyunuz. Rütubet şübhe edi- len yerde yirmi dört saat bıraktıktan sonra tekrar tartınız. Eğer ağırlığı bir gram artmış ise odanın rütubeti normal- dir. Eğer 4, 5, 6 gram artmış ise odada rütubet çoktur. Oda gayri sıhhidir, larına çok yaraşacaktır. Yünü herhalde | 44 kilo arab sabununu 3/4 litre sıcak | Belediye reis mua taklid eden bir vinlerinin imzasını genç yakalandı Sahte imzalarla fakruhal belediyeden para alan suçlu tevkif edildi ilmühaberi tanzim ederek Dün, Hüseyin oğlu Enver isminde biri, İstanbul Belediye reis muavinleri Ekrem ve Raufun imzalarını taklid ederek, sahte vesika tanzimi suçun - dan, Adliyeye teslim edilmiştir. Genç suçlu hakkındaki iddiaya göre, bu şekilde birkaç sahte fakruhal ilmü- haberi tanzim ederek, — Belediyeyâ müracaat etmiş, kendisi ve bazı kim- seler uımmı almıştır. Polis ıırım'ıim dün geç vakit Müd- deiumumtliğe teslim edilen Enver, ver- diği ifadede: — Benim böyle işlerden haberim dahi yok. Ne sahte Ilmühaber tanzim, ne de imza taklid ettim. Bu şekilde be- lediyeden para da almış değilim. Po - Niste tazyik Me tutulan zabıtnamenin altımı imzaladım. Fakat, hakkımdaki iddia kâmilen asılsızdır. Böyle bir işi, başkası yapmış olacak, demiştir. Müddeiumumtflik, Enveri sorgusu içiri 2 nci sorgu hâkimi Muhiddinin huzu - Tuna çıkartmıştır. Hâkim, yapılan sör- guyu mütcakıb, suçlunun - tevkifine karar vermiştir. Arkadaşını yaralıyan kasahın muhakemesine devam edildi Sirkecide kasab Ganiyi bıçakla ya- ralıyan kasab Şerif Gürün muhakeme- sine dün Ağırcezada başlanmıştır. Ceza kanununun 448 inci maddesi- ne göre, Ağırcezaya verilen suçlu, dün mahkemede yapılan sorgusunda hâdi- seyi şöyle anlatmıştır: — Birbirimizle şakalaşıyorduk. Ga- ni, ellerini omzuma koymuştu. Bu sı- rada ben silkintverince, tezgâhın üÜze- | İrinde bulunan kasab bıçağı Ganinin |t Fena kokan bir odada portakal kabuğu | üzerime düştü, yaraladı. Yoksa, ben o- nu kasden yaralamış değilim, demiş tir. Duruşma, şahidlerin celbi için ta - lik edilmiştir. Karısını ve kayınpederini öldüren katil muhakeme edildi Sultanahmedde karısı Zehra ile ka- ymnpederini kıskançlık saikasile bıçak- hyarak öldüren, ustasmı Mehmedi de yaralayan Eminin muhakemesine, A - ğircezada devam edilmiştir. Ceza kanununun 450 ci maddesi- ne tevfikan idamı istenerek mahke - meye sevkedilen Emin, evvelki celse - lerde karısım? ustasile zina halinde yakaladığını, bu feci sahne karşısında kendini kaybederek, cinayeti işlediği- ni söylemişti. Dünkü celsede dinlentlen müdafaa şahidleri karıkaca arasında münale - vet olduğunu söylemişler, duruşma Necibe isminde bir şahbidin celbi için talik edilmiştir. Zabıtaya hakaret eden bir kadının deli olduğu anlaşıldı Dün, polislere hakaret ederek, E - yüb Müddeiumumlliğince hakkında ce- zaf takibat yapılan 50 yaşlarında Hay- riye isminde bir kadın akli vaziyetinin tesbiti için, Adliye doktoru Enver Ka- Tana muayene ettirilmiştir. Temiz giyinmiş ve ifadesi düzgün o- lan Hayriye, bir takım mecnunane fi * kirler taşımakta ve şunları söylemek" tedir: — Adım Hayriye. Soy adım yok. Amma, bana yakışan soy adı «Putkt « ran, Papazdeviren» dir. Ben, deli de“ ğilim. Fakat, bazan da deli olup, ol “ madığımı merak ederim. Zaten beni sıkan şey, Fatih Sultanla Eyüb Sultarı Bana tesir yapıyorlar. Bir de şuna bu* na sinirlenirim. Hayriye, Adliye doktoru Enver Ka« rana da: — Siz, cennet doktorusunuz. Raporf verin de beni bıraksınlar, demiştir. Doktor, Eyüb Müddeiumumiliğine suçlunun ehllyeu cezalfyesi plmadığı" nı bildirmiştir. Bir kıçılıçı 278 lira para cezasına mahküm oldu Birkaç gün evvel Romanyaya 6000 leyi kaçırırken muhafaza teşkilâtı me- murları tarafından yakalandığını yaz- dığımız Ramanyalı Kostesko, dün be- şinci asliye ceza mahkemesinde yay lan duruşması sonunda 278 lira para cezasına çarptırılmış ve 6000 leyin müsaderesine karar v miştir. Poliste : Taş fabrikası infilâkında bir amele yaralandı Fenerde Mürselpaşa — caddesinde — Hasan 'Tahsine ald taş fabrikasında dün, maden | eritmeğe mahsus kazanda henüz anlaşıla « mıyan bir infilâk vukun gelmiş ve fabrikâ* |da çalışan, Fatihte Boyacı sokağında 43 nu- yerlerinden ağır ve tehlikeli bir zuteta |te yanmıştır. Yaralı tedavi altına alınmıs -| ve tahkiketa başlanmıştır. Vatman talim arabası bir kadına çarptı Vatman Arifin idaresindeki 61 numarali yatman talim arabası Beşiktaştan geçerkem Kasımpaşa Sakızağacı mahallesinde otu « ran Bafiyeye çarparak sağ kolundan yar” lamış, vatman yakalanmıştır. Bir kamyon bir koltukçuya çarpıp yaraladı Şoför Artinin idaresindeki 4262 mumarali kamyon, Çadırcılar caddesinden — geçerkeni © eivarda koltukçuluk eden Ahmede ç parak bacağından yaralamıştır. Yaralı t davi altına alınmış, goför yakalanarak tah- kikata başlanmıştır. Bir adam merdivenlerden düşüp yaralandı Ayazpaşa caddesinde Işıldak apartıma « nında oturan Turban, merdivenlerden aşa- Üi inerken ayağı kayarak düşmüş ve başın- dan yaralanarak tedavi altına alınmıştır. Kadın eşyası kaçıran biri yakalandı Gümrük muhafaza — teşkliâli tarafındam gdün garib bir kaçakçılık vak'ası meydana, çıkarılmıştır. Beruttan Ilmanımıza gelen Türk bandı « ralı Plâtin vapuru müstahdemininden İbe rahimin, dün vapurdan çıkarken çehresine mişbetle vücudünün çok çişman olduğu gö * rülmüş ve vaziyetinden gşübhelenilerek üze- rzinde arama yapılmıştır. Bu arama esna “ aında İbrahimin elbiselerinin altına bir ta- kım kaçak ipekli kadın kombinezonları — ve görlekleri giydiği görülmüş ve bunların al- tında da birçok kaçak ipekli mendü, kadın gorapları moydana çıkarılmıştır. İbrahimin ceplerinde de kaçak ecnebi sigaraları bu- Tunmuştur. Kaçak mallar memurlar tara - fından müsadere olunmuş, İbrahim nsliye beşinci ceza mahkemesine verilmiştir. — II "Bacaksızın maskaralıkları : Bayram