2 Kasım 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

2 Kasım 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAA N N K | ÇT KOT A Fi g C e Si sanamt” “Sen Posta, î / alnız kadınlara mahaustur | hi i ki kompartımanda yerleşmiş olan, iki kadın areket edeceği san in nefes nefese keni kompartimana gireceği getirmemişlerdi. Fakat aklu ge olur ya. çanlar çalındıktan, kondüktör- larına en de tak bir valiz, kompartimana geniş alıp girdi ve tesi * gibi bir yana oturdu partimandaki iki kadın yol, > bir iki| üzüne | — bakarak: — Affedersiniz, 1z kadınlara mah Düşe nazaran bir erkef başkâ bir kompartimana girmeliyd — Erkek iki tarafına bakındı. Komparti- | anın kapısının üstündeki camda yazılı | artiman | ki görü- orsunuz, iniz. «Yalnız kadınlara mahsas Yazısı, içten ters göründüğü için — velâ.. «RUTSUSHAM ARALNIDAK ZIN. | Heceledi. Doğrusunu okuyabildi — — Hakkınız var, dedi, ben de'çok mü-| yapabilirim ki.. tcen harcket etti. Şi ikacak olursam.. he-| Mmen müvazenemi kaybeder, taşların ü- — bilir ölürüm. Siz benim ö! ebeb Olmuş olursunuz. İki kadın irlerinin yürlerine bak- tılar. Ne diyeceklerini şaşırmıştılar, Öy-| eb olabi- | arzu ete| üme AĞLINIZI — BEREEURAAAOĞUNCUK DKM MA AAA Çevirer : — İsmet nın- Hikâyesi leri can sıkıntısını da açığa vurmaktan çekinmediler — Görüyorsun ya M nda bile, iki demir- yolları müdürlüğü kadınlara | ayıtıyor.. fakat düşünmüyo: trenin hareket edeceği esnada kompar- na girecek bir erkek n kadınlara karşı göst 2- | yi, altüst edebilir. — Bvet. Yan güzle erkek yolcuya baktı. Erkek yolcu, gözlerini kapamıştı. Göz kaş işa- retile arkadaşına anl Uyumuş. Arkadaşı — Uyumuş mu dedin? — Yavaş, uyandırmıyalım.. istediğimiz gibi konuşabiliriz. Demin, o buraya gelmeden bir şey anlatıyordun Sahi, ben bu sene kendime yeni bir manto yaptıracağım, bir model gördüm, çok güzel.. yaka haydari. yalnız kenar- sordu biz şimdi larında, bir parmak eninde kürk var. İki | " tarafında iki cep.. horuldadı. duyor. Erkek yolcu doğrulur gibi oldu. Ne yapıyor. Bizi aoyacak mı Erkek yolcu: Ağzınızı kapayın, Manik bakıştılar: — Ne dedi.. ağzınızı kapayın.. — Bize mi? — Kime olacak. — Herhalde uyumuyor, uyuyor yapıyor. Erkek yolcu gene konuştu: — Âğzınızı açmaz mısınız? — Ne dedi, ne dedi. — Ağzınızı açmaz mısınız? dedi — Bize mi? — Kime olacak. — Yavaş konuşuşumuza da mı kızdı. Erkek gene horuldamaya başlamıştı. — Uyudu. — Hiç inanmam, gibi OSTA sSoN F KAPAYIN | Hulüsi ANENENİZ — Düuyar mı da söz mü, Erkek yolcu başını kımıldattı: —Ağzınızı açsanıza, ne bekliyorsunuz. Gene bakıştılar: — Bize mi söylüyor. Uyumadığına ar- tık eminim. — Ben de öyle. Erkek yolcu bağirdı: — Açın ağzınızı. Kadınların yüzleri sapsarı kesilmişti. — Pena, kizdıtmıyalım.. (Yüksek sesle) hemşire bi Erkek yokcu: — Ağzınızı kapayın.. Kadınların korkuları bir kat daha art- mişti — Yavaş, biraz daha yavaş konuşalım. Manik imdad işaretine baktı. Fransuaz da baktı n Çekelim mi? Erkek gene söyledi: — Çekelim efendim.. çekelim, ne işe| yarıyacak ki.. ? Tehdid ediyor, Acaba imdad işaretini da mi bozdu, olduk. Tren bir istasyona gelmişti, Kadınlar pencereye koştular.. istasyon şefi bir a- şağı, bir yukarı dolaşıyordu: Manik bağırdı: — İstasyon şefi siz misiniz? — Benim efendim, bir arzunuz, — Burası kadınlara mahsus kompar- timan. — Evet! — Bir erkek yolcu var. Bundan evvel- ki istasyohda bindi. | İstasyon şefi hiddetli hiddetli yürüdü. | Kompartimanın kapısını açtı. — Nerede? ş binmişsiniz, burası kadıflara | mahsus. | — Affedersiniz istasyona gelmişiz öy- le mi, başka bir kompartimana binerim, Kaompartimandan çıktı. İki kadın yal- niz kah | ı | ecek miydi? İ kâğıd var, Kartı olacak.. — Bizi ö| — Ne o bir ila beraber öonun a-| — Yavaş, biraz daha yavaş konuşalım. | cebinden düşmüştür. nüş olmasından hissetik- | &1 kılıklı herif! Gurabi efendi bir taraftan fe - dersiz yakalandı- ğindan — dolayı mahcub, diğer ta- raftan ise yalnız kalmaktan kurtuldu - ğ için Mmemnun, ne diyeceği! mışti. L fi hanımı şeklindeki istizah yel bir şey hissetti: — Burada tek başıma bunaldım da, Uluorta söyleniyordum.. dedi. — Banda atıp tutuyordun, değil mi? gek — mecburiyetini < — Ben, tahsis, n « Demindenberi ledirm! a ar, bütü —onin karısı tarafı bi, dinlenmiş olmasına ihtims — diğinden. zeytinyağı gibi suy ne çıkmak istedi İyi ya? Dinledinse, asıl dâdis: 1 anlamıssındır. — Ben ne anladı isem anladım, Ya n öfkemin, idiği gi-| mop al verme-|Hayvan geldi, bana tü -|Çattı. Orada peynir- #uitoalikime Traci — Duyar mı? — Aman merak ettim, acaba kimmi; iLÂN ETİBANK NAKLİYE İHALESİ ! — Murgul'da tesis edilecek bakır izabehanesine lâzim olan takriben 20,000 ton malzemenin Hopa'dan, Borçka civarından kamyonlarla Murgul'a nakli işi bir müteahhide ihale edilecektir. 2 — Muvakkat teminat (5.000) Beş bin liradır. 3 — Bu işe talib olanlar tahrirt tekliflerini 30/11/1938 darihinde saat 18 e kadar Ankarada Eti Bank Genel Direktörlüğüne vermiş olmalıdırlar. 4 — Bu hususta tanzim edilen şartaamesi ile ihale mukavele projesi her gün Ankarada Eti Bank Ticaret Servisinden, İstanbulda Eti Bank Bürosun- dan, Kuvarshan'da Eti Bank Bakır madeninden ve Hopada Eti Bank İrtibat Memurluğundan almabilir. MA dorA Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma, Nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhal keser. EEE UN İcabında günde 3 kaşe alınabilir. HENE EEEE Hiddetlendiniz miz — 2O) NEVROL CEMAL Korktunuz mu ? alınız. Bütün sinir buhranlarınızı yatıştırır. Baygınlığınız, çarpınlınız, te- essürünüz geçer, derhal ferahlarsınız. Yirmi senedir Nevrol Cemal'i kul- lanmayan, sevymiyen yoktur. Evlerinizde mutlaka bulundurunuz. Yalrız ismine benziyenler vardır. (Nevrol) kelimesine ve (Cemal) ismine dikkat ediniz. Kızılay Cemiyetinden : 50,000 metre sargılık Amerikan bezi saftın alınacaktır. Taliblerin nümuneyi görmek ve teklif mektublarını vermek üzere 5/11/938 Cumartesi akşamına kadar Kızılay İstanbul Deposu Direktörlüğüne müracaatları ilân olunur. Damla |ket ettik. | — Bilmiş olsaydık... YARINKİ NÜSHAMIZDA: Yolcular konuşuyor Yazan: İvan Ditya 1z diye sayıklıyordu. Çeviren: H. Alaz Hali biz ne zannetmiştik? — Doğrusu ona karşı çok kaba hare-| Gurabi efendi bu derece kızdı. — Hayd bağırdı. Hangimiz? Sofalarda otel hizmet- cilerini sıkıştırır mısın? — Ben daha o vakit sana gösteririm demedim) mi? — Halt etmişsin! — Estağfurullah! Ben halt etmem; nisbete , sus! Çok oluyorsun! diye munlarla top oyna diye? — Ben top mu oy- nadım? — Ya ne halt tin? Elâlemin zında — geziyorsun. Bütün bir — bafur halkı seninle alay e- diyor. —Ayol, &sen ne tuhaf kadınsın? | — Tahaf diye sa- |na:derler. Ben may- ir | munların maskara - &ı olmadım. — Canım, ben top, oynamadım, ler varmış, tutup tu- tup başrma attı. — Hayvan, adama durup durürken de çatmaz. Kim bilir, nasıl kış - rttın onu? — Ne diye kışkırtacağım? Haberim Sonra nadim olursun, ş kedi ğibi, Gürabi efen- miyordu. Lâfı değiştir - uman ne vakittenberi has- lt böyle? diye sordu, Ben rdum da farkında olmadım. at Hanım ters ters: — Elbette olmazsın! dedi; sana kim dedi yarılarına kadar, yaramaz B vt ür ei ğ K S l bile yoktü. Uyuyordum ben. vet.. uyuyordun? — Ben malımı bilirim, Senin, onu şebek şanıp da sa- taşmadığın ne malüm? — Hoppala!, Sen adamı zorla çile - den çıkarırsın, hatün! Haydi, git işine! — Bir yere de gitmem! Şuracığa kı- aşağıda | mıldamam! Yemek odasından buraya | nasıl geldiğimi ben biliyorum. Eğerle- yim benimle oturmak — istemiyorsan, sen dehl! Zavallı Gurabi efendi bu lâfın al - ;melı..ıu-'n çocuğu gibi; güvertede may -|tında kalmazdı amma, — ne çare? Sis, du. Gene etrafa göz gerdirdi. ee a gini'ınç&. sıyrılacak yerde daha da ke -| maz. safet paeyda ediyordu. helva çiğnerim. Haltın, başından bü - yüğünü eden sen. — Ben, ha? — Helbet! Ben senin ne marifetleri- ne mim koymuşumdur. Bugüne kadar süküt ettiğime bakma. hikmetinden sual ö-| — Etmeyviver de görelim, bakalım lunmaz. |hangi marifetlerimi biliyorsun? — Maşallah! Se -| — Sayıp dökeyim mi? nin maneviyatın çok Hiç durma! kuvvetli. — Aktarın topal Sıdıka.. — Senin gihi gü -| — Leppey?! nahkâr değilim de| — Aktar Hicabi efendinin ahiretliği ondan. topal kız.. nasıl tanımazsın? — Sen mi günal| — Tanımam demedim amma, müna- kâr değilsin? Eğer| sebeti?. günah kitabını tu -| — Hatfize hanımın lokmasını getir - tan muhasebeci bi -| diği gün.. hani ben evde yoktum.. ayv- taraf olmuş olsa, se-|lık yoklamasına gitti idim de.. düşün.. nin gibilerin dün -| düşün! yada da, ahirette de| — Hatırlumıyorum. yatacak yerleri ol- İfakat hanım acı acı güldü. — İşine gelmedi mi, tabif hatr mazgın, Hâlâ, evde unuttuğum mül — Lâkin açılacak yerde gittikçe ka - panıyor.. dedi. — Kapanır da. açılır da. Rabbimin — Hoşt, mandıra çomarı kılıklı he - Gurabi efendi, bir iki dakikalık bir | rif! Ne imiş benim günahım? vakfeden sonra, artık dayanamadı: — Bari, $ormaktan utan! Daha üs - — Necmf'ile öteki herif neredeler? |tünden bir ay bile geçmedi. Ne çabuk dedi. unuttun? — Kahvaltı ediyorlar. — Neyi unutmuşum? — Kör boğazlarını düşünecek za -| — Zorman mı idi, ne idi o veledin man mı? adı? Unuttün mu? — Ne olmuş ki? | — Unutmadım. Pek âlâ — da ettim. — Henüz olmuş bir şey yok amma, ,Gene de karşıma çıksa hâz ederim. (olabilir. — Allah için! Hâz edilecek de mal ya? | — Hiç bir şey de olmaz. Evvel Al -| — Nesi varmış? O bana karşı, kırk lah! Kaptan beye sorduük, o bize temi- | yıllık eyâlimin göstermediği muhab - nat verdi. Bu mevsimde, bu — sularda | beti gösterdi. her zaman böyle pus olurmuş. — Sana değil.. paralarına. rü almağa geldiğim #âman, kızı mın - cıklarken yakaladım. Yalan mı? — Allah kuru iftiradan saklasın! Ço- |cuğun, evlâd gibi yanağını okşuyor - |dum.. e — Amma çocuk! Ben onun kadarken üç yıllık evli idim. Gurabi *efendi homurdandı: — Hay, olmaz olaydın! Lâkin İfakat hanım duymuştu: — Sen olmaz ol, işallah! dedi. Ve mü- teakiben, hicranlarını dökmektle de - vam ettir — Ya takunyacının gelini Sabbek?. İhtiyar bir parça mutmein gibi ol -| — Anasının ak sütü gibi halalı hoş olauni bi Ona da bir diyeceğin var mı? Dizlerini loğdururken gördüm. — (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: