7 Ekim 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

7 Ekim 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Bayla Ct Karmi ) Amerikan filmi enim bir dostum var.. geçen- lerde Avrupanın karıştığı herkesin: — Harb olacak! Dediği günlerde bile gülüyor, kat'i bir ifade ile: — Olmaz! Diyordu. Meğer — yanılmıyormuş.. Bir çok yerlerde seferberlik ilân edik miş, hududlar kapatılmış, silâhların te- tikleri açılmışken, dört devletin baş - vekilleri: — Biz bu işin önüne geçebiliriz! Diye yola çıktılar. Ben, sen, o, biz, yani bu işin seyir- cileri; üzüntü içinde: — Ha yetişecekler, harbin önüne ge- çocekler.. — Ha yetişemnyecekler, harbin önü- cekler, Diye endişe içinde — bekliyorduk. Onlar, yetiştiler, konuştular ve anlaş - tılar. Açılan tetikler kapatıldı. Kapatılan hududlar açıldı. Seferberlik — emirleri geri alındı ve harb olmadı. . Dostumu dün gördüm — Nasıl, dedi, dediğim çıktı mı? — Evet bu sefer de harb olmadı, — Ben biliyordum. Dostum, pek fazla siyaset meraklısı değildi, hattâ bir hafta, bir ay gazete bile okumadığı vaki idi. — Sinemadan öğrenmiştim. — Sinamadan mı öğrenmiştin? Güldü: — Çocukluğumdan beri sinema me- raklısıyım; en iyilerinden, en fenala - rına kadar bütün filmleri seyrederim.. bir tanesini bile kaçırmam. — 11119? — Bu fiimler arasında bir çok Ame- rikan filmleri de seyrettim, Amerikan filmi demekten maksadım; Amerikada yapılmış film demek değildir. Hani şu bir takımlarının, seyretmedikleri hat- tâ seyredenleri de zevksizlikle Itham ettikleri kovboylu, haydudlu, kahra - manlı filmleri kasdediyorum. Bu cins filmler bazı noktalarda tamamile bir - birlerine benzerler. — 29999? — Meselâ bunlardan birinde birkaç kişiyi yakaladılar, idama mahküm et - tiler, Aleşe atıp yâkacaklar değil mi? Tam ateşe atılıp yakılacakları anda; nereden çıktıkları anlaşılmıyan kahra- manlar yetişir ve kurtarırlar. Dostum bir daha güldü: — Son senelerde dünyanın hali bu Amerikan filmlerine benzedi. Harb ne kadar yakın gelse, nereden çıktığı bel- li olmeyan biri muhakkak peyda ola - cak.. harbin önünü alacaktır. İsmet Hulüsi Görülmemiş bir pertavsız 1800 — senesinde Parkez isminde bir İngiliz gayet bü - yük bir pertavsız- la güneş huzmele- cini bakır, demir veya çeliğin üze - , rine toplıyarak bu , madenleri — erit - miştir. Bu pertav- Bızın 700 İngiliz li- rası değerinde olduğu, sonraları adese « nin Pekine götürüldüğü söylenmekte - dir, x Yıldızlara dair Fennin terakki- &İ sayesinde yıl - dızların mahiye - tini gimdi daha iyi ) anlıyabilmek — ka- bil olmaktadır. Meselâ Zühroe yıl - dızında ne su, ne Okuyucularıma Cevablarım Edirnede «M. S.» e: — Ne yapmalıyım mı diyorsu - nuüz? Çok basit: Mekteb — çocuğunu şevmeyi, fikrini çelmeyi, zamanın - dan evvel açmayı bir kenara bıra - kırsınız, Dostluk, komşuluk, insan - lik size bunu emreder. — Eğlenmek mi istiyorsunuz? Sokakları sürten - Jerin sayısı pek çoktur. * Ankaradan: — Ankarada olduğumuzu yazma- yınız, ihtarile gelen mektubu yazan okuyucularıma söylediklerini anla - yamadığımı söyliyeceğim. Mektubu yazarlarken galiba zihinleri dalgın- mış, bir cümle diğerine — karışmış, hey'eti umumiyesinin mânasını da silip götürmüş. Cevab isterlerse tek- rar ve daha sarih olarak yazmalı - dırlar. Ankarada Bayan «S. T.» ye: — Kocasının bir başka — kadınla münasebete giriştiğini — işitlen veya anlayan her kadın — mütcessir olur, kızar, buhran geçirir. Fakat ilk fe - veran dakikasını müteakib yapıla » Akrep sokmasına karşı Bazı memleket - lerde akreb sok - ması ölüm tevlid etmektedir. Me - selâ şimalf Afrika- nın bazı mıntaka- larında bir nevi akreb vardır. ki bunun — zehirine karşı hiç bir “ilâç şimdiye kadar te - sir etmiştir. Bu gsebeble, gimdi, ak - reb sokmalarına karşı yeni bir serom ya- pılmıştır. Bu serom akrebin zehirinden ve zehiri ihtiva eden güddelerden elek - trik cereyanı geçirilmek suretile akrebin zehiri alınmaktadır. Bu takdirde serom derhal şafi tesirini göstermektedir. mikdarda metan gazı vardır. cak şey. kadının karakterine — görç değişir: Bazıları fazla hassasdırlar, artık onlar için arada aşk kalma - mıştır. Kendilerini iltiyam bulmaz bir yara almış sanırlar. Bazıları ise Empülsin'dirler. İlk buhran dakikasında hatırlarına gelen her şeyi yaparlar, kırıp dök - mek isterler, Fakat sinirlerinin kuv: vetini suiistimal ettikleri için çabuk yorgun düşerek susarlar, Bazıları |- se soğukkanlı ve uzun görüşlüdür » ler, zevcenin asil, metresin ise biraz sonra bizzat erkek tarafından da ha- kir görülecek bir oyuncak olduğu - nu düşünürler, erkeği bıkıncaya ka- dar hareketinde ,serbest bırakırlar. Ben gençliğimde — hangi sımıfa mensup bulunuyordum? Pek - tayin edemiyeceğim, esasen Allaha şükür böyle bir mesele ile de karşılaşma - dım, fakat şimdi, saçlarımı — beyaz gördükten sonra sonuncu şıkkı ihti- yar eden kadınları daha makul bu- luyorum, Siz hangi sınıfın esirisiniz, bilmi- yorum, onun için bir şey söyliyemi- yeceğim, fakat beni dinlerseniz ilk iki sınıfa girmeyiniz, — Peki &mma, nereden biltyordun? | e — de müvellidülhumuza bulunmadığı tahak / ,G), kuk etmektedir. Buna mukabil fazlasile / , elerini işletme! hamızı k"b““ vardır. Merih 7'“'? 5*= lesine bisküvi, kızarmış ekmek gibi uzun müvellidülhumuza bakımından fakirdir. uzun çiğnenecek yiyecekler vermek Jüpiter ve Satürn yıldızlarında ise fazla / yımdır, SON POSTA Kadın Köşesi [ ) Bazı çocuklar, neden iştihasız olurlar ? v İştiha, işliyen vücudün aldığı gıdayı harcadığına, yenisine muhtaç olduğuna işarettir. Şu halde bir çocuğun iştihalı olması için her şeyden evvel yediği şeyleri sar- | fetmesi, bunun için de kâfi âerecede ko- şup oynaması, hareket etmesi lâzımdır. Bir apartıman katında oturan bir aile ta- savvur ediniz. Çocuğun bütün işi gücü odadan odaya gidip gelmekten ibarettir. Arasıra sokağa çıkarılır. Fakat 0 zaman | da ya annenin bir işi vardır. Çabucak eve | dönülür, yahud arabaya, traravaya bini- | lir. Yani çocuk muhtaç olduğu kadar ha- reket etmiş olmaz. Bu yavruya bir de itina ile yemek ve- rildiğini, her yediğinin muhakkak et, süt nevinden besleyici bir şey olmasına dik- kat edildiğini düşününüz. Bu çocuğun iş- tihasız oluşu kadar tabil ne vardır? Çıkarıp yürütünüz, merdivenleri inip çıkmasına, bahçede koşup oynamasına müsaade ediniz. Yemeğe karşı nazı der- hal geçer. Önüne ne konulsa yemeye baş- lar. Çünkü vücudğ, verileni sarfetmiştir. Yeni gıdaya ihtiyaç duymaktadır. İsteksizlik başka şeylerin tesirile de ©- labilir. Beslensin diye çocuğa muayyen ve mahdud yiyecekler verilmiştir. O da | bunları yiye yiye usanmıştır. Et, süt, meyva, sebze gibi şeyler çocuğa çok ya- rar. Fakat mütemadiyen bunları yerse usanır. Hele bazı çocuklar sütten çabu- cak bıkarlar. Bunun için yavruya arasıra et yerine balık, süt yerine yumurta, pey- nir, taze sebze yerine kuru fasulya, be- zelye yedirmeli. Süt pek faydalı olduğu için türlü türlü yemek haline koyup, ver- meyi tecrübe etmeli. Böylesinden de haz- zetmiyorsa bir zaman ısrar etmemeli. A- rasıra çorba, püre gibi yemekler yapmalı. Hiçbir vakit çocuğun hakikaten nefret ettiği şieyleri - faydalı olsa - yedirmekte ısrar etmemeli. Pek küçük çocuklarda üçüncü bir se- beb daha olabilir: Çocuk cenclerin derecede işletmiyordur. Bilirsiniz ki çiğ- nedikçe hazma yardım edici usareler if- raz ederiz. Mütemadiyen ezme nevinden layca ç nir şeyler yiyen çocuk çe- htiyacını duymaz. Böy- Nefis bir çorba Biraz kereviz, bir ufak baş prasa, bir baş soğan doğranır. Kızgın söde yağda bir parça unla birlikte şöyle bir çevrilir. Kızarmamalarına, hattâ fazla sararma- malarına dikkat etmelidir. Hepsinin çiy kokusu geçsin kâfi, İki patates soyulur. Ufak ufak doğra- nır, Evvelkilerin içine katılır. Yetecek kadar su konulur. Hepsi ezilip püre halini alıncaya kadar kaynatılır. O zamana ka- dar su da çekilmiş olur. Bu püre Ihtiyaten bir de süzgeçten geçirilir. Prasanın filân posaları alınır. Geri kalanın içine katı bir et suyu dö- külür. Ufak ulfak parçalanıp haşlanmış lop etler de konulur. Hepsi bir arada bir kaç taşım kaynatılır, indirilir. |hey'et otamobille hâdise mahalline gi- | miş; Mütehassıs bir hey'et Lüleburgaz otobüs faclasının keştini yaptı Direksiyondaki küçük bir hatanın otobüsün otomobil çarpmasını intaç ettiği ve yolun darlığının da kazadâ âmil olduğu anlaşıldı Bundan 15 gün kadar evvel Lüle - burgaz yolu üzerinde bir kaza olmuş, bir kamyon parçalanarak, içinde bulu- nanlardan bir diş tabibi feci şekilde öl- müş, diğer yolcular da ağır ve hafif sürette yaralanmışlardı. Hâdisenin tahkikatına Lüleburgaz müddelumumiliği tarafından başlana - rak, kamyonun şoförü Hamdi — tevkif edilmiştir. Lüleburgaz müddelumumlliği İs - tanbul adliyesine bir müzekkere yaza- rak, kaza mahallinde keşif yapmak ü - zere, mütehassıs bir hey'et gönderilme- sini istemiştir, Belediye mühendislerinden Yakub, Fethi ve Muzafferden müteşekkil bir derek, Lüleburgaz sorgu — bikimi ve müddelumumisi huzurunda, tedkikat yapmışlardır. Yapılan tedkikat — neticesine göre, kazanın cereyan sebebleri şu şekilde tesbit edilmiştir. Şoför Hamdinin idaresindeki ato - büs, İstanbul - Edirne yolunun 145 in- ci kilometresinde ilerlerken, Selen şir- keti müdürü Vecdinin idare ettiği hu - susf otomobil de arkadan gelmekte - dir, Bu sırada otobüs, husust otomo - bile yol verir vaziyet almış, fakat tam yanından geçerken, onunla yarışa baş- lamış ve direksiyondaki küçük bir ha- ta da, otobüsün arkadan hüususi araba- ya çarpmasiına sebeb olmuştur. Oto - mobilin arka tekerleğinin, — otobüsün tamponuna takılması, faclayı doğur - muştur, Yapılan keşfe göre, yolun dar olması da, faclanın âmlilleri arasında - gibi şoselerin yalnız diş veya yalnız geliş için kullanıldı - raporda zikredilmiştir. Yapılan tahkikat neticesinde, bu fe ci kazanın muhakemesi, Kırklareli a - Üzreeza mahkemesine intikal edecek - tir. B, Bir koyun için arkadaşını öldüren Receb muhakeme edildi Bir koyun meselesinden çıkan kayga sırasında, Çatalcada arkadaşı Abidini tabanca ile öldüren Recebin muhake -| mesine, Ağırcezada dün devam edil -| Dünkü celsede iddia makamı müta - leasını serdederek, Recebin suçunu de- lillerle sabit görmüş ve Türk ceza ka - nununun 448 inci maddesine tevfikan, tecziyesini istemiştir. Muhakeme, müdafaanın yapılması için, talik edilmiştir. Bir kadın mahkemeda rakibini boğmağa kalkıştı Zeyneb isminde bir kadının, Çem - berlitaşta eski sevgilisi Refikle, karı - sı Hanıma hücum ederek, Refiği ve bek Ççiyi yaraladığını yazmıştık. Tevkif edilen Zeyneb, dün Sultan- ahmed 3 üncü sulh cezada yapılan mu- hakemesinde, ikinci bir hâdise daha çı- kartmıştır. Suçlu kadın hâkime ifade verdiği sı- rada, rakibesi Hanımın üzerine atıl - mış, dövmeğe ve parmaklarile boynü ' nu sıkmağa başlamıştır. Yetişen polis ve mübaşirler, boğu? mak derecesine gelen Hanımı, azılı Ki dının elinden güç kurtarmışlardır. Hırsını bir türlü yenemiyen Zey neb, mahkemede, rakibesine: — Göreceksin, seni öldüreceğim, & ye, bağırmağa başlamıştır. Suçlu kadın, tekrar cürmümeşhüü müddelumumiliğine sevkedilmiş, Ha nım İse, yarı baygın bir halde, adli$ tababetine götürülmüştür. Zeyneb, bu ikinci suçundan dolafi da, muhakeme altına alınmıştır. Bir katil altı sene hapse mahküm edildi Çatalcada, Azime isminde bir kız! kaçırılması meselesinden çıkan kavgif | da, tabanca ile muhlar Mehmedi | ren Mustafanın muhakemesi, Ağırct zada neticelenmiştir. Yapılan duruşma neticesinde — suff sabit görülen Mustafanın 6& senc mül detle ağır hapse konulmasına karar Ve rilmüştir. Suç ortakları — Muharre! Müminin de 6 şar ay hapis yatmal€ ve Mustafanın kardeşi diğer Azimeiifi berseti karar altına alınmıştır. İki mahküm hapishanede birbirini yaraladı Hapishanede vukua gelen yeni yaralama hâdisesinin muhakemesifl Sultanahmed | inci sulh ceza mahk& mesinde, dün başlanmıştır. Dünkü muhakemede dinlenilen Şf hidlere göre, vak'a şöyle cereyan et miştir: Katilden mahküm bulunan — Yusf ile arkadaşı Abdullah, hapishane b çesinde dolaşırlarken, birdenbire sut talılarını çekmişler, ve birbirlerini $ ralamışlardır. Fakat bu hâdisenin bebi anlaşılamamıştır. Suçlular da mahkemede, hâdi: neden doğduğunu anlı ik istem rek, birbirlerinden davacı olmadıki rını, söylem! ir, Duruşma, diğer şahidlerin celbi çin, talik edilmiştir. lora mütehassısının raporü Türkçeye çevrildi İcra mütehassısı — Hans Leymi verdiği mufassal rapor, Adliye Ve& letince tercüme ettirilmiştir. tab'edilerek, alâkadarlara — dağıtı! ve bu hususta fikirleri alındıktan ©© ra, icraata başlanacaktır. İki ercin kaçakçısı yıh.lın* : İkinci şube memurları tarafından detle takib edilmekte olan sabıkalı erolfi ğ tıcılarından Mehmed İle arkadaşı Alİ Öğ Mehmed, Çarşıkapıda memurlar tarı bir adama 3 paket eroin ken suç Üstünde yakalanmışlardır. BZ müdürlüğüne getirilen — suçluların ! aranmış ve bunlardan Ali oğlu — Mebillğ şapkasının meşini arasında bir mikdar erola bulunmuştur. Suçlular Asliye Vf ceza mahkemesine teslim edilmişlerdir. 4 t

Bu sayıdan diğer sayfalar: