Eski Koçhisar, yen bir imar faaliyeti var Kısa bir zamanda geniş ve müntazam caddeler açıldı, bir çarşı kuruldu, hükümet daireleri ve bir de ilkmekteb yapıldı Kızıltepeden — yazılıyor : — Yukarı Mozopotamya milâddan asırlarca evvel kurulmuş ve o tarihte ileri bir mede- niyet ve çok kalabalık bir nüfusa ma- Jik bulunmuş olan Koçhisar Artık oğul- ları zamanında en yüksek şöhretini mıştır. Yaşadığı bu muhteşem me- ete aid tarihi asara bugün de çok lukla tesadüf edebiliriz. Bunlar arasın- da; yüksek mimari kıymeti haiz Uulu camile rasıd kulesi ve Herzem köyün- deki medrese harabesi kayda bilhassa şayandır. ge deni Artık oğulları hükümetinin inkırazı- nı müteakib harabiye yüz tutan Koçhi- sar Osmanlı idaresi elinde her türlü bakım ve alâkadan mahrum kalmıştır. Bugünkü Koçhisara doğrudan doğruya cumhuriyetin bir eseridir - diyebiliriz. Cumhuriyete intikal ettiği tarihde otuz evli bir köyden başka bir şey değildi. Koçhisar 932 de Kızıltepe adile ka- za merkezi haline getirilmesinden son- ra sür'atle inkişaf eylemiştir. Mınta - kada toprak esasen imar faaliyetine Bayet müsaiddir: Buna cumhuriyetin değerli idarecilerinin köyde bir kasabâa vücuda getirmek zihniyet ve enerjisi inzimam edince Kızıltepe hızlı bir te- rakkiye mazhar olmuştur. Bilhassa son üç yıl içinde vücuda getirilen eserler Kızıltepeye bir kasaba hüviyetini vermiştir. Bu müddet zar - fında; geniş ve müntazam bir cadde a- Çılmış, yeni bir çarşı kurulmuş, jandar- ma, hükümet daireleri, modern bir ilk okul konağı ve karakol inşa edilmiş, te- sis olunan parka Atatürk heykeli di - kilmiş, kaza dahilinde müteaddid & rü ve menfezler, jandarma nümune k rakolları yapılmış ve kaymakam Kâm- ran Tuğmanın fasılasız devam eden çalışmalarile bir çok köy yolları oto - mobil işler hale sokulmuştur. Kızıltepeyi vilâyet ve civar kaza merkezlerine bağlıyan umumi yol her mevsimde tekerlekli vasıtaların işle - ine müsalddir, ( Uzunköprüde 760 çocuk sünnet ettirildi ) Üzunköprüden yazılıy Kazamızın, Mumdan insancık mal ederek büyü Yapan adam Bir delikanlıyı >bir genç kızdan soğutmak için yapılan büyü yarıda kaldı Lıil&_ıburg:ııdsn yazılıyor: Lülebur - gaza bağlı Gursu nahiyesi halkından Tahsin isminde bir büyücü Ümmühan isminde bir kızı çıldırasıya seven bir de likanlıyı bu kızdan soğutmak için ga- rib bir büyü yapmıştır. Bir mikdar mum alarak bunu yumu- şatmış, bir insan heykeli haline getir- miş, sonra kefenler sarıp toprağa gammüüşti ber alan nahiye müdü İbrahirm refakatinde jandarma onbaşısı Şükrü, jandarma karakol “kumandanlığında yazıcı Şerif ve bekçi Mustafa olduğu halde mezkür evin bahçesinde yaptı- ği bir aramada mumdan heykeli bula- rak meydana çıkarmış ve Tahsini de i Kızıltepede canlı Kinltepe kaymakamı Kâmran Gayet mümbit ve mahsuldar top -| Mahkemeye teslim etmiştir. raklara malik bulunan kaza, ber türlü| Lüleburgaz asliye ceza mahkemesli hububatı büyük bir bereketle yetişti - . " rir 938 yılında kırk bin ton buğday ve| Sünu inkâr etmektedir. Suçlunun ve- arpa ist 1 edilmiştir. Davarcılık da kâletini alan avukat bazı şahidlerin köylünün hububat derecesinde mühim | dinlenmesi için duruşmanın talik edi- bir meşgalesini teşkil eder, Bu sene 200 leceğini düşünerek Tahsinin kefaletle| ton yağ ve ayni mikdarda yün istihsa-| tahliyesini istemiş ise de müddelumu- lâtı vardır. Canlı hayvan mahsulâtı| Mi Reşad Töre bu suçun devlet nüfu - ihracâtından kasabaya büyük mikyasta Zünu kıracak bir mahiyette olduğun - para girer. İ|dan bahisle bu talebin reddini istemiş Kızıltepenin orta Gurs — mıntakası| Mahkeme de mütaleaya uyarak mev - tütün yetiştirmeğe çok elverişlidir. Bir | Kufiyetin devamına karar vermiştir. ralki etmit On ü öycden ü | — Kırklareli" Sergen azad obası şekkil olan ve tabiatin bir çok Üstün güzelliklerini üzerinde toplıyan orta Güurs 938 de ancak otuz ton tütün mah- sulü vermiştir. Samsun ve Yenice âya- rında nefis tütün yetiştiren mmtakada rekoöltenin azalmasının sebebi; köylü- n kaçakçılığa sapmasıdır: İyi tütün- ler kaçak olarak Suriyeye sokulmakta ve idareye ecnebi maddelerle karışık mahsul getirilmektedir. Bu itibarla in- hisarlar idaresi cüzdan sahibleri hak- kında takibata mecbur kalmakta ve ihtisas mahkemesince ağır cezalara çarptırılan müstahsil bu işi terketmek- tedir. dırklareli — (Hususi), — — Ser - gen nahiyesinde —açılan oba faali - yetine son — vermiştir.. Bu — müd - det içinde bir kilodan 5,5 kiloya ka- dar ağırlıkları artan yavrular mevcud- dur. Gürbüz ve neş'eli çehreleri ile ge len yavrular köylerine gitmişlerdir. Re- sim Sergenin berrak ve çok temiz süyü olan Zervenk şelâlesi altında yıkan - makta olan yavruları göstermektedir. Samsun gazetesi idaresi Samsun (Hususi) — Samsun vilâyet ga- zetesi başmuharrirliğine ve yazı işlerini Sünnet edilen çocuklara iki gün bakıl- duruşmasına başlanan Tüuhsin su -| Parti ve Çocuk Esirgem> Kurumları ta- Mmış, geceleri Müfettişi Umumilik tara- rafından büyük bir sünnet düğünü ve|fından gönderilen sinema gösterilmiştir. pehlivan güreşleri — tertib olunmuştur. | Düğünde (760) fakir çocuk sünnet edil; Düğün ve güreşler, kasabamız için bir| miştir. « bayram olmuş, köyler ve civar kazalar.| Resimler, sünmet ettirilen çocuklarla dan on bine yakın halk toplanmıştır.' güreşen pehlivanları İyı — Hasan Bey, bilmem haberin var mı?., Orta o « kullara, Esclere lisan mu- allimi yetiştirmek için.. .« Şehrimizde bir «Ya - bancı diller mektebi» açıla- cakmış... açılması muyalık düşünüyorlarmış.. «« Yalnız bunun nerede tedvire muharrir Vedad Ürfi tayin olun- muş ve vazifesine başlamıştır. Eski - bir gazeteci olan Vedad Ürfinin bu vazifeye tayini muhitte çok iyi karşılanmıştır. B. Vedad ayni zamanda Halkevi işlerile de meşgul olacaktır. Pazar Ola Hasan Bey Divor ki: Hasan Bey — Beyoğlun- dan başka her yerde azi « zim... Orası zaten baştan aşağı böyle bir mekteb.. tıe diye çeşmeleri ve kaldırımları Karabük muhabirimiz yazıyor: Eflâni nahiyesi, Safranboluya lak- riben 42 kilometre mesafededir. Na - hiyenin bir tarafı Daday, bir tarafı da Safranboluya eklidir. Nahiye çok eş - | kidir. Çevresinde son yıllarda ehem - miyetli eski eserlere rastlanmıştır. Bu İranın eski adı «Eflegon» dur. Bazı tarihi kayıdlara nazaran — Amasradan 'ance Eflâninin Paflagonyanın merkezi idaresi olduğu anlaşılmaktadır. Jeolo - jik durumu itibarile burası, Safranbo- lünun hububet istihsaline en çok elve- rişli bir mıntakasını teşkil etmektedir. | Deniz yüzünden 700 metre yüksekte - dir. Arazi düz ve çevreler ormanlıktır. Hi temiz, suları boldur- — Ahali kerestecilik, ziraat, — hayvancılık ile, İstanbulda da fırıncılık ve kayıkçılık ile meşguldürler. Köylerinin evleri, çeşme ve kaldı - rımları mükemmel, oşyası mütenevvi| |ve temizdir. | |— Na müdürü Fikret çok çalışkan bir idarecidir. Burada yıllarca ihmal e- dilen pazarı kapatmış, pazarcıları bu - gün güneşin ve yağmurun altından| kurtarmıştır. Nahiyede Atatü n bir büstü vardır. Beş — dershaneli Eflâni merkez mektebine bir de yatıevi ilâve- | si tekarrür etmiş ve yatı binasının ya- |pılmasına başlanmıştır. Merkez mek - tebi baş muallimi Vahid Topçuoğlu ça- lışkan bir teşkilâtcı —münevver — bir gençtir. Nahiyedeki ilerleme hareket-| lerinde oldukça ehemmiyetli rolü var-| dir. Nahiye merkezinde okul, hükümet ve birkaç ev ve müteaddid dükkânlar vardır. Nahiyenin — belediye işlerini köy muhtarlığı görmektedir. Bu nahi- yenin biraz ötesinde Safranbolu yolu üzerinde Çatak köyünün yanında Ça-| tı Sivasta bir köylü Üvey oğlu ve Yeğenini öldürdü Sivas (Husust) — Şehrimize bağlı Yaramış köyünde bir cinayet işlenmiş, | Detibaş oğullarından İsmail üvey oğlu | ve ayni zamanda ! da yeğeni olan g " 22 yaşlarında bir dekkanlıyı — vü - cudünü delik de şik etmek sure - tile — öldürmüş - tür. Cinayetin se - bebi İsmailir. İ kendi evini sel - | den kurtarmak i- | çin üvey oğlu ve yeğeni Hüseyinin evi- | nin kapısını toprakla kapamak isteme- dir- Hüseyin üvey babasına ve amca- sına uzun boylu yalvarmış, bu teşbbü- ün önüne geçmek istemiştir. Bu rica- lerdan sinirlehen İsmail de evden ka- pıp getirdiği tabancasının bütün kur- şunlarını Hüseyinin üzerine boşaltmış, zavallıyı kanlar içinde cansız olarak yere sermiştir. Katil yakalanmış, adliyeye verilmiş- tir. Katil İsmail Sındırgıda bir tütün deposu yandı Sındırgı (Hususi) — Koca Sinan kö- yü muhtarı Hasan Ali Yaşarın evde bulunmadığı bir sırada tütün deposu - İna ateş konulmuş ve yirmi kalıplık (olmuş ve otuz kalıplık da istifte tah - minen 2500 kilo kadar tütünü yanmış- tır. Köyden Sarı Ali karısı Fatma hak- |kında depoyu ateşlemek suçundan ta- kibat yapılmağa başlanmıştır. Samsun fidan aşıları Samsun (Hususi) — Amasyanın meş - hur misket elmasından toplanan 1500 aşı kalemi Samsuna - getirilerek fidanlıkta 8000 fidana aşılanmıştır. Bu aşı kalemleri fidanlık memuru Lütfi Deveci tarafın » dan Amasyada mahallinde ve en iyi cins- lerinden toplanmıştır. Bu aşılardan iyi neticeler alınacağı anlaşılmaktadır. Safranbolunun gazl bir nahiyesi : Eflâni Eflâni çok eski bir şehirdir. Köylerinin evleri temiz, |dırcınlar da geceleyi Phayli bildirem - tor düzgündür. Bu yıl nahiye merkez mektebine bir de yatıevi ilâve ediliyor tak suyu vardır. Çatak suyu fazla mik darda kükü ihtiva eden ve uyuz gi- bi hastalıklara birebir şifa temin eden bir vasfı haizdir- Nahiyenin köyleri Daday Eflânisi ve Safranbolu Eflânisi diye ikiye ay - rılır. Nahiye merkezi esas itibarile Sal- ranboluya bağlıdır. Eflâninin güzel bir köyü: Saçak köyü Eflâni nahiyesinin — dört kilometre ötesinde kurulmuş olan Saçak — köyü gayet şirin ve muntazam bir köydür. r. Mekteb — olmadığından ları m z kalmaktadır- ar. Fakat bu yıl, nahiye merkezinde is edilecek olan yatıevi bu köy ço * aletten — kurtulmalarına y r katlı muntazaır teşkilâtlıdır. K ziraatle meç - güldür, ayrıca, arıcılık vesair koyun ve inek y Köyün — çevresindeki yüksek v lar hayvan bes - lemeğe çok müsaiddir. Bu köyde ayni zamanda kereste nakliyeciliği de var - dır. Köyde dört pınar mevcuddur:- Köy kaldırımları son zamanlarda yapılma: ğa başlanmıştır. Köyle nahiye arasın - daki yol da yapılmıştır. Köy muhtarı Ali, genç, ve nin . sevgi laamdır. Köyün Hü ağası bulunmaktadır. Herkes bu ağa - nın evine misafir olur. Bu köyde mi - safir kim ol olsun çok ehemmiyet- le karşılanır. Köy odasına misafir gel- mediği günler uğursuzluk sayılır. Köy odasına gelen misafirlere köylüler hep birden yemek getirirler. Ve misafir va ya kadar da yanında kalırlar. Adapazarında Etektrik feneri ile Bıldırcın avlıyorlar Adapazarı (Husust) — Üç dört gün- denberi Adapazarı ve havalisinde fası- lalı olarak yağmurlar — yağmaktadır. Fakat şimdiye kadar hiçbir zarar kay- dedilmemiştir. Bu havaliden geçen bıl- yin şehrin elektrik ışıklarına yakalanarak inmeğe mecbur kalmışlardır. Baz: açıkgözler ise hava- ya elektrik feneri tutmuşlar ve bir cak onar kurüş: tan satmışlardir. ÇKüçük Memleket Haberleri ) Orhanelinde yeni nakiller Orhaneli inhisarlar memuru Kemal Ber- kan terflan Hakkâri inhisar memurlufuna tayin edilmiştir. Askerlik şube rekkimiz Münir Ağca Bursa tüm mülhaklığına tayin edilmişlerdir. Kocaeli balıçıvan kursır bitti Köcaeli riraat fidanlığında açılmış ölün usta bahçıvan kürsü söha ermiştir. Kuek'ikt ay devam etmiş Yüâyetin muhtlelif meyta mintakalarından alınmış olan 20 köylü gen- ce fidan yeliştirme ve aşılama usulleri gös- terilmiştir. Talebelerin hepai, kurtu — muvaffakiyetli bitirmişler ve memleket için faydalı bahçi- van olmuşlardır. Kurstan sonra yapılan ba- tihanlarda vali de bulunmuştur. Kırkakaç kaymakamlığı İki buçuk senedenberi Geyveyi muvaffakl- yetle idare eden kaymakam A. Hamdi Bül- bülkaya Manisanın Kırkağaç kaymakamlığı. na tayin edilmiş ve yeni vazifesi başına ha- reket etmiştir. Yenlcede tayinler tahviller Yenicede iki yıldanberi kaymakamlık yap- makta olan Hamdi Sönmez, Trakya ge müfettişliği evrak müdürlüğüne tayin edll- miş, ve geçen hafta şehrimizden ayrılmıştır. Gene Yenicenin hususi mthasebe memura Şekür For, terflân Eceâbüd huzusl muhasebe memurluğuna, tahsli memuru Ahmed Katre, İmroz tahsil memurluğuna, varidat memurm Habib Gündoldu, terflan Bayramiç varidal memurluğuna, tahstlât memuru İsa, tahvilen Bina kooperatif barıka muhastbliğine, Biga #aridat memuru Cemll de lerflan Maçka ka- zası varidat memurluğuna tayin edilmişler dir. Görülen lüzum üzerine Yenice tapu me- maru Süleyman, vekâlet emrine alınmıştır. Bamsun maarif müdürlüğü . İstanbul maarif müdür muavinliğine ata. nan maarif müdürü Hamdi Hızalın yerine tayin olunan Muhüddin —Akdik — şehrimisi gelmiş ve vazifesine başlamıştır.