gören darağacı Niğde tahrirat kaleminde başlayıp ezim altında biten memuriyet hayatı: Sel Devlet kapısında elli y l Yazan: Eski Dahiliye Nazırı ve eski meb'us e > Müşür Arif Paşa içeriye ye girerken: “Başımıza yeni bir iş “Başımıza yeni bir iş çıktı, dedi. Evlerinde muzır evrak bulunan birkaç zabitle bir iki sivil se tevkif ettirdim!,, Mürefteye gittim, Az sonra da Dedeağaç mutasarrıflığı- na tayin olunduğum vilâyetten telgraf- Ja tebliğ olundu. * Vali vekili Arif paşa, bir sene kadar evvel rütbemi ülâ sınıf: evveline terfi ettirmişti. Şimdi de maaş ve mertebece terfi demek olan bu mutasarrıflığa ta- yin ettiriyordu. Fakat, benim, bu hu- susta açıkca veya zımnan anlatılmış ire arzumun medhali yoktu, üşarünileyhin, iğbirarı mu- bir şekilde, beni vali mu- uzaklaştırmak istemesi cib olmıyacak avinliğinden pek tabii idi. Çünkü, Arif paşanın vali vekilliği- ne intihâbına, adliye ırı Abdurrah- mah paşa, evvelce de yazdığım vechile, vükelâ meclisinde! — Arif paşa muvaffak olamaz, fakat şimdiki vali mu memuriyetinde kalırsa olur, diye itiraz etmişti. Bu yüzden Arif paşanın, benim hiç- bir muavenetim olmaksızın kendi ken- dine iktisab edeceği muvaffakiyetlerin bep bana isnad ağından dolayı, beni, yanından tatlılıkla uzaklaştırma- sı anlaşılmaz bir şey değildi. Silâh vesaire kaçakcılığına nihayet verilmiş, pratika meselesi de kat'i ira- dei seniye ile yoluna konulmuştu. Fakat, birkaç gün sonra Edirneye dö- merek Dedeağaca gittiğim için kaçakcı Konsolos - ajana ve ihmalleri fiilen sa- bit olan gümrük memurlarına, nizama mugayir pratika verenlere mercilerince ne dendiğini bilmiyorum. Fakat iki sene kadar sonra bir iş için uğradığım Edirnede Loyd vapurlarının Tekirdağ ajanma rastgelmiyeyim mi? Mumaileyh, sanki aramızda hiçbir ma- cera geçmemiş gibi beni hararetle se- Tâmladı, konuştuk. Ayrılırken: — Ma parole d'honneur, Tekirdağ daki kaçakcılık meselesinden haberim yoktu, dedi, Ben de: — 'Tabif, tabit, bu işi sizin malüma- tınız olmaksızın kavasm yaptığı anla- şılıyordu, ceyabmı verdim ve dostca müsafaha ederek ayrıldık, — Muzır evrak meselesinden dolayı tevkif olunan Talât Efendi (Müstak- bel Sadrüzam) ve arkadaşları 1896 senesinde, vali muavinliği oda- sında meşgui iken veli vekili müşür A- rif Paşa: » — Başımıza yeni bir iş çıktı, diye - rek içeri girdi. Paşayı, jandarma alayı Masrif Müdürü i Müdürü, man: Rober Miz- Beylerle vilâyet ter rahi Efendi takib ettiler. Söze paşa baş Jadı: — Bu gece aldığım emir üzerine, ev- lerinde muzır evrak ve gazete bulun- duğu ihbar olunan zabitlerden birkaç kişi ile altı sivil gencin evlerini taharri ve kendilerini tevkif ettirdim. Evrakı birlikte tedkik edelim, dedi, Sonra ya- vere dönerek: — Bizim odadaki kâğıd torbaları ge- #iriniz, emrini verdi. Getirilen torbalar birer ikişer, öbek öbek halının üstüne boşaltıldı. Paşa ile Muhlis Bey, benim ile Tevfik Bey, Mü- fid Beyle Mizrahi Efendi ikişer, ikişer bu küçük, büyük yığınları tedkike baş- Tadık. Tevkif olunan zabitlerin isimlerini hatırlamıyorum. Fakat siviller şunlar idi: Edirne Merkez posta müdürlüğü kâ- tiblerinden Talât Efendi, Nüfus müdür Yüğünde pasaport kâtibi Faik ve Meh- med Şeref (Şeref ve Faik beyler el - yevm Edirne saylavıdırlar) ve ne işle meşgul olduğu sorulunca gururla ce- vab veren bir genç vesaire... Maarif Müdürü Tevfik Bey, dayısı merhum Midhat Paşanın fikirlerine, huylarına tevarüs etmiş bir zat oldu- ğundan, bu gençleri itham ettirecek mahiyette görülen kâğıdları birer su- refle heyetten gizlemiye onunla karar vermiştik. Diğer arkadaşlarla Arif Pa- şanın önlerine tesadüf eden kâğ:dların Edirnede Sarayiçi parkının 40 yıl evvelki görünüşü kimlere aid olduğunu bilmiyorsak da,İna bir jurnal da göndermiş. Bunun benimle 'Tevfik beyin tedkik edeceği -|müsveddesini tahrirat müdür müuavin- miz kâğıdların Mehmed Şeref Beyle za İliğile Edirneden getirttiğim Şerif Efen- bitlerden birine aid olduğunu ilk ba -İdi, selefinin yazıhanesi içinde bulmuş, kışta anladık, bana göstermişti. İşte, Mehmed Şere - Zaten en iyi, âleşli yazılar Mehmed |fin dileğini yerine getirmememin ikin- Şeref Beye aiddi. Zabitlerden galibaİci saiki de bu idi. bir yüzbaşı tarafından yazılmış olan| Manastır ve Bağdad mektübi kale - bir mektubda şöyle deniyordu: İmi mümeyyizliğinde vesair birçok me- «Yağlı kemendler boğazimiza geçi «İmuriyetlerde iyi hizmetler ifa etmiş rildiği bir anda dahi hürriyet! Hürri -|olan mezkür Şerif Efendi, elyev İstan- riyet! diye haykıracağız» bulda, Veznecilerde küçük bir dükkân- Bu mektubu ve Mekmed Şerefın en|da tütün satmaktadır. muzır Sayılacak yazılarını birer birer ceblerimize indirdik; nöbetleşe abdest- haneye gidip onları yırttık, attık! Eğer, Arif Paşanın önüne tesadüf «- den ve bir kısmı çifreli olarak yazılmiş bulunan mektub da paşanın nazari dik- katini celbetmeseydi, ehemmiyetli ve Sezayı mucib bir şey elde edilmemiş ©- lacaktı, Şimdi İzmirde bulunan ve oraya git- tikçe görüşmekte olduğum Necib Bey | bu mektubunda, elifba harflerine ikişer rakamlı birer numara koyarak basit bir şifre yapmış. Bunu, altındaki, üstünde- Ki sözlerin delâletile de halledince şu ibare meydana çıktı: «Yıldız sarayı, er- babı zekinın kasaphânesi olmuştur!» Mehmed Şeref, kâğıdları içinde en çok korktuğu yazıların zuhur etmediği- Bİ anlamakla beraber, benim ve Tevfik Beyin kendisine bakışımızdaki himaye eserini takdirde hiç de gecikmedi. Talât Efendinin (Sadrâözam Talât Paşa) yazısile bir kâğıdın zuhur ettiği- ni hatırlamıyorum, Onun postanede bu lunmasına mebni, (Avrupadaki genç Türklerin gönderdikleri bazı gazeteleri bazı kimselere vermesinden başka bir suçu yoktu sanıyorum. Eğer Arif Paşa merhum gaddar bir adam olsaydı, Necib Beyin şifreli mek- tubu kendisile beraber arkadaşlarının da uzak menfalara; belki Ode Fizana gönderilmelerini mucib olabilirdi. Bu tedkik hey'eti, idari nefi cezasına meydan vermemek için, meseleyi, nun dairesinde muamele görülmek ü- zere aid olduğu mahkemeye tevdie ka- rar verdi. Kısa bir müddet sonra da Dedeafaç mutasarrıflığına tayin olunarak Edir - neden ayrıldığım için, galiba hepsinin birer sene hapis cezasına mahküm ol- duklarını işitmiştim. Mehmed Şeref ceza müddetini ikmal edip hapishaneden çıkınca bana bir mektub yolladı. Gördüğü himayeden dolayı teşekkürle beraber münasib bir memuriyetle Dedeağaca gelmek arzu- sunu izhar etti, Mehmed Şeref gibi zeki bir yazı ar- kadaşına ihtiyacım vardı. Fakat, evvel. ki makalelerimde de temas ettiğim veç- hile, güya İzmir Maarif Müdürü Emrul lah ile arkadaşlarının benim tahrik ve tertibim üzerine Avrupaya çtıkları hakkında Yıldıza Jurnal verilmiş oldu- ğundan, onun bu arzusunu terviç, be- rim için tehlikeli idi. Ayni zamanda Dedeağacın sabık mutasarrıfı azlolu - narak yerine tayin edileceğimden kork- tuğu için, Jön Türklerin en ileri gelen- lerinden olduğuma dair Yıldız sarayı- — 49— Geliboluda Namık Kemal merhumun mezarı Edirne vali muavini iken silâh vesa- ire kaçakçılığını tahkik için 'Tekirda - ğına gittiğim sırada Geliboluda bir kaç gün kalmıştım. SOLDAN SAĞA: 1 — İstanbul hastanelerinden biri 2 — Birdenbire - Ayakta olarak, 3 — Köklen - Mihrace, 4 — İhsas etme - İnleme 5 — Daire ölçmek için kullanılan aded - Yed. 6 — Örnek. 7 — Mektub. 8 — Beş kıt'adan biri — Geçirmek. 0 — Hayret nidası - Arzulu, 10 — Yed - Beyaz - İlive YUKARIDAN AŞAĞI; 1 — Cezbeden - Gölge, 2 — Herkesten fazla emin olan - Yanya- na bağlanmış ağaçlardan © yapılmış deniz nakil vasıtası, 3 — Yalvarmak. 4 — Can alan. 5 — Mukavele, 6 — Evet yerine söylerler - Nefer - Ver - mek, 7 — Kujkulanmak. 8 — İztırab nidası - Büyük derelerden ay- rılan küçük dereler. © — Bir şeyden yılmıyan - kisa beseyi uzatmak. 10 — Adet - Bir meyva. 1284 58 78910 Aruz vezninde (Baştarafı 1 inci sayfada) Celâl Bayar, Dahiliye Vekili ve Parti ge- nel sekreteri Şükrü Kaya, Nafia Vekili Ali Çetinkaya, Ziraat Vekili Faik Kur doğlu, Gümrük ve İnhisarlar Vekili AN Rana Tarhan da hazır bulunmuşlardır. Müsabakalara başlamadan önce Türk dan şiddetle *alkışlanmışlardır. Çok heyecanlı devam eden müsabaka- ların neticesinde ekipimiz 4/3 galip gek miştir. Kenan, Kiloda Kanku'ya sayı hesabile, 61 Kilo: Ahmed, Pihliyameki'ye tuşla, 66 kilo: Yahya Kalkan Koskelaya hükmen yenilmişlerdir. 72 kile: Celâl, Kinunen'i sayı hesabile. 79 kilo: Ahmed, Pikkosan'a sayı hesabile. 87 kile: Mustafa, Herme'ye sayı hesabile. Ağır siklette: Çoban, Mellavo'ya sayı hesabile ga- lib gelmişlerdir. Yarın saat 16 da ayni stadda iki milli takım arasında serbest güreş mü- sabakaları yapılacaktır. Portsmouth - Arsenal maçı nasıl geçti? 43 oyundan baret olan İngiltere lig maç- ları başladı. İki aydanberi istirahatte olan klüpier yeni mevsim maçları için uzun ha - zırlıklar yapmışlar ve yeni mevsimde ta - Mhlerini ortaya koyacak oyunlara pek hızlı bir şekilde başlamışlardır. Her hafta mun - tazam bir sorette mühim oyunları, Londrada bulunan arkadaşımız Cezmi Reşid bize ya - zacaktır: Hapishane binasına aid dosya dün adliye Vekiline verildi (Baştarafı 1 inci sayfada) umumi ve diğer adliye erkânı ile görüş-|lan yükleri azaltmıştır. müştür. Vekil dün adliyede, kendisile görüşen bir muharririmizin sorduğu muhtelif suallere, aşağıdaki cevabları vermiştir: «— İstanbul o hapishanesinin vaziyeti hakkında komisyonların tedkiklerine ve verdikleri kararlara sid dosya, bugün bs- na verilecektir, Bunları tedkik edeceğim. Lüzum gürürsem, yeniden tedkikat ya- pılmasını istiyeceğim. Bu hususta kat'i netice yakında takarrür edecektir. Yeni cürmü meşhud kanunundan «lı - nacak neticeler hakkında esaslı bir ka - naat edinmek için, tatbik devresinin biraz daha uzaması lâzımdır. Ancak bugüne kadar alınan netice, şayani memnuni -İdeta kullanılmıyacak hâle gelmiştir yettir, kikat v.s, dolayısile cürmü meşhud ka -İne başlamışlardır. Bu sayede, şimdiy: Ağırcezalık suçlar, bazı defa tevsii tah-İlunduran alâkadarlar, temizletme i nununun hududundan çıkıyor. Bu hu -İkadar olduğu gibi bundan sonra da bi susta, ilerde alınacak neticeler lüzum gösterirse kanunda tadilât yapılabilir. Bir cürmün, meşhud olup, olamıyacağı üzerinde, verecekleri kararda, gerek müd delumumf, gerekse hâkimlerin hakları muhafaza edilmiştir. Çünkü, en büyük hâkim, viedanın tam kanaatidir, Kanun, tahkikat hâkimlerinin işleriniİreket etmişlerdir. Hava Seferleri Devlet hava yolları Umum Müdürlüğünden : Şimdiye kadar Cumartesi günleri Ankaradan İstanbula saat 16 da yapılmakta olan hava seferleri 3/9/9938 cumartesi gününden itibaren saat 8,30 da yapılacaktır. Bu vaziyete göre pazardan maada her gün saat 830 da Ankaradan ve İslan- buldan birer tayyare tahriki suretile Ankara - İstanbul arasındaki hava seferle- KAŞ Güreşcilerimiz Finlandiy: takımını 4 - 3 değilki Güreşlerde Başvekil ve Vekiller bulundular Pehlivanlarımız göğüslerimizi kabartacak kadar güz: oyunlar gösterdiler. Güreşler çok heyecanlı oldu ve Finlândiya milli marşları çalınmış velaçık ve ayakta durulan yerinde her dakll güreşçiler sahaya çıkarken halk tarafın. |bir insan bayılıyor, mhhiye teşkilât imda Londra (Hususi) — Bütün İngütereyi | lâkadar eden lig maçları bu hafta başla, Gazeteler bu mar'ar hakkında sütun süt mütalealar yür duruyorlar, Ligde en favol akun lig şampiyonu Ar senal olduğu için bu maşı diğerlerine tere ettim. Btadyomda büyük kalabalık var. Btad dına Koşuyor, iyileştirmeğe (| çalışıyordu. derece izdiham, fakat ayni zamanda © der ce de intizam vardı, 'Tam saat üç buçukta oyuna başlandı. Tı Uihimizş meşhur Bastin tam önde oynuyor Oyun buşlan sona kadar baş döndürü bir sür'at ve ayni zamanda bizim takımla rın tahammül edemiyeceği . bir şiddet ' sertlikle cereyan etti. Buna mukabil bake üç defa favul çaldı, Oyuncular kadar hake de mükemmeldi. Ne bir itiraz, ne bir itişme, ne bir küfü Mağlüp takım bile galib kadar (o neş'eli | gayreti idi, Oyunun on beşinci dakikasinda (Bast! iki kardeşlerin küçüğü (Joe ile mükemm bir'akın yaptı ve oldukça zor bir yerden sı) bir şüt at. Top direğe vurup geri gelirke kaleyi doldurmak için koşan sol müdafi hi zını alamadı. Kendi kalesine topla beratı girdi. Bizdeki gibi ne kafasını dövdü, ne &| kadaşlarından küfür yedi, ne de penaltı vel ginler diye yerlere yattı. Gol ne kadar sil atli olduyar, top o kadar sür'atle ortaya ge di ve oyun yeniden başladı. O ana kadar Portsmouth hafif tertib hil kim iken ondan sonra Arsenal azdı. Arsenalin meşhur merkez müuhacimi Drs) ke mükemmel. Fakat dediklerine göre eski sine üasaran çok düşükmüş (İlk haftayı böylece bitti İkinci haftaymın on beşinci dakikasınd Drâkeden aldığı mükemme! bir pası yerde ve köşeden siki bir şütle sol iç içeri attı. O yunun #on on beş dakikasında Portemouti vaziyete hâkim oldu. Arsenali oldukşa mi kül vaziyete düşürdü. Fakat bir törtü gol karsmadı. Arsenalin kalecisi fevkalâde idi. Bu öv retle oyun çok zevkli ve şiddetli cereyan ede Tek 3-0 Arzenalin galibiyetile bitti. hafifletmiş, adliye makinesindeki zait o 'Bu suretle tahkikatı çabuk ikmal edil len işlerde, anasır ve delâil, zaman geç meden toplsnabilmekte ve tam kanaa hâsıl edecek bir şekilde mahkemelere sev kedilmektedir.» Adliye Vekilimiz, bugün Ankaraya ha reket edecektir, Gelibolunun meşhur havuzu temizlettiriliyor Gelibolu, (Hususi) — Asırlarca ev vel yapılarak şimdiye kadar tonajlı vi çok yelkenli gemileri fena ha barındıran havuz, zamanla dolarak Havuzun ehemmiyetini gözönünde bu yelkenli vasıtalar bu havuzdan İs tifade edeceklerdir. İsparta öğretmenleri Diyarbakırda Isparta öğretmenleri yurd gezilerine sare etmektedirler. Adanaya varan öğretmenler rada birçok yerleri gezip fabrika ve mi seleri riyarel ettikten sonru Diyarbakıra ha- «6071»