BUN K UuUdEM PAZARLIK — Anlaşıldı, senin fazla paran yok. Derlerdi. — Sen aklını mı kaçırdın? Derlerdi. — Haydi bayım, haydi bıyım Daşka kapıya! Derlerdi. — Sen böyle iyi şeylere alışmamış - sın! Derlerdi. — Sen, bayağı şeylerden höşlanıyar- sun. Onlar da biz de bulunmaz.. bize kibarlar gelir. Derlerdi. — Yalan söylüyorsun! Derlerdi. — BSen bunu giyemezsin! Derlerdi. — Alacaksan al, âlmıyacaksan alma! Derlerdi. Bir yandan — da bayunbağımı cller, gömleğimin düğmesini çözer, iç çama- şırıma bakarlar; — ne işde olduğumu, haftahk mı, aylık mı sorarlar; evli o - lup olmadığımı, karımın çalışıp çalış - madığını, çocuklarımın sayısını.. vel - basıl içimi, dışımı öğrenmek isterlerdi. Kızarlarsa kolumdan tutar, kapı dı- şarı atarlardı. Beş on adım yürürdüm. arkamdan bağırırlardı. Dönüp gittiğim zaman, kapıdan: — Git git! Diye tekrar kovdukları vaki idi. Dönüp gitmezsem, ya arkamdan buraya yazamıyacağım kadar kötü söz- ler söylerler.. yahud da koşarlar, ya - kamdan yakalarlar, ite'kaka götürür - lerdi. Onlar beni böyle götürürlerken, ge- len geçenler merakla seyrederler, ve her biri bir şey söylerlerdi: — Acaba kimdir? — Bilmem, herhalde borcunu ver - mıyeıı bir dolandırıcı. — Mağazadan çıktı, — Bir şey aşırmıştır.. — Zaten pek hırlıya benzemiyor, — Bak nasıl asılıyor, gitmek istemi- 'or. y — Geçen gün benim cebimden saa - timi aşırmışlardı. İşte bu adamı o gün tramvayda yanımda görmüştüm. O a- ,Jsırmış olacak, — Polise haber vermeli! — Üç lira, diyor, bak. İtiraf da edi - şırmış olacak. o Bütün bunların başıma — gelmesine sebeb olan belki gene bendim., çünkü bir dükkâna girip bir mal alacağım za- man: — Yarım lira aşağı olmaz mı? Yahud da: — Üç lira fazla iki Hraya verirsen a- hırım! 'Tarzında sözler söylerdim. e Kanun bunu menediyor, artık bun- dan böyle: — Yarım lira aşağı olmaz mi, iki li- raya verirsen alırım tarzında — sözler wylışr-miyecezım. Bu sözleri söyliye - miyeceğim için çok memnunum.. çün - kü mağaza sahibleri, mağaza tezgâh - tarları da bundan böyle yukarıda sı - raladığım kötü sözlerin hiç birini si liyemiyecekler, ve beni yakamdan yi h]ı)ıp sürükliyemiyecekler. İsmet Hulusü L Bunları biliyor mu idiniz ? Ç Bunları biliyor mu idiniz? —) Merih ilearz arasındaki mesafe İngilizler ve an'ane bağlılığı Merih ile arz 2- rasındaki — mesafe daima değişir. Me- rih arza en yakın olduğu zamanlar- Ga, uzak olduğu anlardan (215) milyon mil daha yakındır. Artık u- zak olduğu zaman- ki mesafe ne ka- dar azimdir. Siz düşünün. * Kadınlar sakaldan hoşlanmıyor İngilterede kadınlara şöyle bir sual so- Tulmuştur: — Erkeklerin sakallı mı, sakalsız mı olmalarını istersiniz? Gelen cevabların ekserisinde kadınla- rın daha ziyade sakalsız erkeği tercih et- | tikleri, sakal bırakanların sevimsiz oldu- ğu, yüzlerinin bir kusurunu kapatmak | için böyle bir külfete katlandıkları ka- naatını verdikleri bildirilmiştir. İngilterenin na- €l — an'anelerine bağlı bir memle- (ket olduğuna kü- İçük bir misal: xxx"//, na aid küçük Nr r// foprak — parçasını N X bir nalband satın llı Xx almıştı. Nalband fakirdi. Kral bu adam- dan para almak istemedi. Her sene so- nunda altı nal ile altı nala kâfi gelecek Çivi yapıp vermesi şart koşulmuştu. Şim- di bu arsa bir çiftlik arazisine dahildir. Fakat kira bedeli değişmemiştir. Her se- ne çiftci altı nal ile bir mikdar çiviy: İn- giliz maliyesine götürür, maliye idaresi bunu kaydeder ve tekrar çiftciye iade ey- kr, * Hem çocuk arabası, hem oyuncak Her şeyde kolaylığı arıyan Avrupa sos- yete kadınları, şimdi de çocuklarını, ye- Tni sistem hafif arabalarda gezdirmekte- |dirler, Çocuk, canı sıkıldığı vakit araba- ldın inerek, onu bir oyuncak gibi kolay- hıkla itmekte ve eğlenmektedir. Okuyucularıma Cevablarım İstanbulda Bay (Ş. B. K.) ya: — Aranızda her hangi bir hâdise geçmemiş gibi hareket ediniz ve bu hareketinizin karşınızdakinde doğu- racağı reaksiyona bakınız. Bu tak- dirde sabırsızlandığını ve sizden um- duğu cümlelerin gelmesini bekledi- ğini göreceksiniz 5 Bay «M. G ye: — Mektebde okuyan bir genç kız hakkında o mektebe müracaat ede- rek tahkikta bulunmak, o genç kızı lekelemek demektir. Sizi tanımadığı- nı, aranızda hiçbir. şey olmadığını bilmezler, şübheye düşerler, Bu şüb- henin de kızın istikbaline tesir ede- cek bir ateş haline gelmesi güç bir şey değildir, başka çareye tevessül ediniz. e ' Zonguldakta, Bay «A, A.» ya: Sanırım mugalâtadan hoşlanan bir tarafınız olacak: Bir dostun zevcesi- ni tavsit etmek ile evlenme dellâh. nın tavassutuna başvurmak arasında mevcud büyük farkı anlamanız |â- zımdı. Bununla beraber mademki 1s« Târ ediyorsunuz, arzunuzu yazayımt fakat bilirsiniz ki mektub saklamam, okür okumaz yırtarım, onun için ilk Toektubunuzda yazdıklarınızı unut- tum, tekrar ediniz, sarih mahalle, semt, meslek adresinizle birlikte, Manisada Bayan «Müteessir» e: Arzunuz vechile adresiniz bende saklı kalacak ve ancak gerçekten ta- Tib olana verilecektir. yor. Mağazanın kasasından üç lira a - Kadın Köşesi Sade güzel bir kostüm Artık yalmız yazı değil, sonbaharı da düşünmek vakti geldi. İlk güzel model -| ler birer birer gözümüzün önüne seri -| liyor. Havalar biraz gerinlemiye başlar başlamaz yeni bir şıklık içinde görün - mek istiyenler yaptıracakları elbiseyi, şimdiden soçmelidirler. Şu modeli yaptırırsanız yakasına ken- di renginin yakasını, ya zıddını koydur- malısınız. Belinden ceketin eteğine, ora- dan da eteğe uzanan koyu rek çizgiyi iş- letirsiniz. Renginin yakanın rengine uy- ması şarttır. Yakanın parçasından kolla- rına kapak koydurursunuz. Pek koyu görünmemesi için bu tayyö- rünüzle açık renk bir eşarp kullanmayı da ihmal etmezsiniz tabil. Hele tayyörü- nüzle bir renkte yaplıracağınız şapka mın kenarına da açık renk bir süs getiri seniz tam bir genç kız, genç kadın gibi giyinmiş olursunuz. Her kadın bilmelidir: Kristal vazo, bardak ve sürahiler mnasıl temizlenir? Kristal vazo, bardak ve sürahiler nasıl temizlenir? Odun kömürünü ince toz halinde dö- vünüz. Yıkıyacağınız kristal şeyin içine dökünüz. Üstüne biraz su koyunuz. Kuv- vetli kuvvetli çalkalayınız. Sonra içini boşaltınız. Bol soğuk su ile çalkalayınız, süzülmiye bırakınız. Tertemiz olur. * Kristal bardak, sürahi vesalrenin kırıl- maması için hiç bir vakit içlerine bir - denbire sıcak su doldurmamalısınız. Biraz sıcak su koyar koymaz her tarafına te - mas edecek şekilde çalkalamalısınız. Bu ilk hararet kristalın her noktasını inbi- sat ettirir. Ondan sonra içine istediğiniz | kadar sıcak şey koyabilirsiniz, * Sürahi dolu iken bir yere dokundur - marmıya çok dikkat etmelidir. Çünkü do- l sürahinin boş sürahiye nazaran mu - Halıı;le hir sandalı batıran motör kaptanı ağırcezaya verildi Kaptan, dikkatsizlik ve tedbirsizlik sebebile bir kişinin boğulmasına sebebiyet vermekten muhakeme edilecek Evvelki gün Haliçte Halıcıoğlu açık- larında Kadıköyünden Karaağaç fabri- kasına buz almağa giden, İhsaniye motö- rü, bir sandala parçalamıştı. Sandalın içerisinde bulunan Vehbi, Mustafa ve Hacı izminde üç amele deni- ze dökülmüşler, bunlardan Hacı suların içine karışarak kaybolmuş, diğerleri kur- tarılarak hastaneye kaldırılmışlardı. Kazayı yapan motörün kaptanı Mah- med Tok, hakkında polisçe yapılan tah- kikat neticelenerek, adliyeye — sevkedil- Miştir, Hâdisenin tahkikatına müddeiumumi muavinlerinden Sadreddin vaz'ıyed ede- rek, suçlunun ve şahidlerin ifadelerini almış, hâdisenin sübut delillerini topla- mıştır. "ahkikat neticesinde Mehmedin suçu | dikkatsizlik ve tedbirsizlikle ölüme sebe- biyet mahiyetinde görülmüştür. Müddetumumi — derhal iddianamesini | yazmış ve suçluyu cürmü meşhur kanunu na göre, muhakeme edilmek üzere, Ağır- ceza mahkemesine vermiştir. Ancak dün Zafer bayramı münasebe- tile adliyenin talil olması ve Ağırceza mahkemesinin nöbetçi bulunmaması ha- sebile, duruşmaya başlanamamıştır. Bu feci kazanın duruşmasına bugün bakıla- caktır. - Çok garih bir karı - koca davası Kocası elbisesini parçala- yınca kadın dava açtı Şehremininde karısının makasla saç- larını kesen, döven ve ipekli elbiselerini parçalıyarak, izrar eden bir koca adliye- ye teslim edilmiştir. Yeni evliler arasında geçen bu garib hâdisenin tahkikatını yapan cürmü meş- hud müddeiumumisi Orhan Köni, suçlu kocayı Sultanahmed 2 nci sulh ceza mah- kemesine sevketmiştir. Saçları kesik ve perişan bir manzara arzeden davacı Vildan, mahkemede hâ- diseyi şöyle anlanmıştır: «— Şevket nikâhlı kocamdır. Evleneli dört, dör! buçuk ay oldu. Dün aramızda münakaşa çıktı. Beni dövdü. Üstelik bu yetmiyormuş gibi, aldı makası eline, ne ikadar kıymetli elbisem varsa, parça par- ça doğradı. Bu elbiseler anun parasile &- hnmamıştı. Evlenirken, ben eşhiz ola- rak, getirmiştim. İki tanesi ipekliydi, o- nar liralık. Biri ağır ipekli, 15 lira, Bir diğeri de, gene 10 lira değerinde yünlü bir kumaştandı. Bunların tazminini iste- rim, Kocamdan davacıyım.» Sabık iskân memuru olduğunu söyli- | yen Şevket ise: | e— Bunlar oldu. Fakat, sebeb karım- dır. Onun başkalarile alâkasi bulundu- | Vildanın saçlarını makasla doğramış, ba- g çıplak ve perişan bir halde. Vücudü çürükler içinde. Ortada birçok kesilmiş ve parçalanmış elbise vardı.> Bunun üzerine, mahkeme Şevketin ka- rısı hakkında açtığı davanın müddciu- mumilikten tahkikine ve suçlunun da tevkifine karar vererek, duruşmayı bir başka güne bırakmıştır. Tevkif edildiğini öğrenen suçlu, mah- keme salonundan çıkınca, polisin el -- den kurtularak, koridorda aşağı doj « kaçmağa başlamış, fakat yotişen polis »e jandarmalar tarafından yakalanarak t -- kifhaneye gönderilmiştir. Aleyhine şahadet eden arkadaşın! yaralıyan suçlu ağırcezaya verildi Küçükpazarda, mahkemede aleyhinde şehadet ettiği için arkadaşı Cemali taban- ca ile yaralıyan Ali Osman, suçu öldür- meğe teşebbüs mahiyetinde görülerek, Ağırcezaya verilmişti. Duruşmaya evvelki günü başlanmış, * fakat yaralı hakkında kat'i rapor veril- mediğinden, raporun celbi için talik e- dilmiştir, Sevdiği kızı yaralıyan bir hizmetkârın muhakemesine başlandı Şilenin Taşlıambar köyünde yanında çalıştığı çiftlik sahibinin kızı Hamideyi seven ve ailesinden isteyip vermemeleri sebebile, yolda bekliyerek genç kızı ağır #urette yaralıyan Azizin muhakemesine başlanmıştır. Taammüden katle teşebbüsten Ağır- cezaya verilmiş olan Aziz, mahkemede suçunu inkâr etmiş ve duruşma şahidle- rin dinlenmesi için başka bir güne bıra- kılmıştır. Trak vapurunun yaptığı kaza tahkikatı neticelendi 'Trak vapurünun limanda yaptığı kaza etrafında, 4 üncü sorgu hâkimliğince, ilk tahkikat açılmıştı. Tahkikat neticelendiğinden, hüdise bu. günlerde mahkemeye intikal edecektir. ._şîl!y işleri : Bebek - İstinye asfalt yolunun inşaatı devam ediyor Bebek ile İstinye arasında yapılan as- falt yol inşaatı devam etmektedir. Bebek ile Rumelihisarı arasındaki mezarlıkta- ki taşlar tamamen yerlerine yerleştiril- miş, müteahhid tarafından mezarlık du- varının yapılmasına geçilmiştir. Bazı bi- na sahibleri, evlerini yıkmaktansa rıhtı- mın doldurulmasını ve bu masrafın ken- kavemeti daha azdır. Daha çabuk kırılır. | ğunu öğrendim, Hattâ, müddelumumiliğe| dileri tarafından ödeneceğini teklif et- * «Şişesiz mantar da işe yarar mı> de - meyiniz? Kış geliyor, fazla tıpaları şim- diden bir teneke kutuda biriktirir, üstle- rine bir kaç damlacık ta gaz dökerseniz ateş ve sobayı tutuşturmak için çıradan daha kullanışlı bir vasıtanız olur. müracaat ederek aleyhinde takibat ya- pılmasını bile, istedim. Dünkü kavga da bu yüzden çıktı.» Demiştir. Şahidlerden Zafer de, genç karı koca arasındaki hâdiseyi, şöyle anlatmıştır: «— Vak'ayı duyunca evlerinae git! Karşılaştığım vaziyet şu oldu: Kocası mişlerse de, bu taleb reddedilmiştir. Bağdad vapuru bir sandal batırdı Burgaz adası iskelesinden kalkmakta o - koca |lan İsme' kaptanın idaresindeki Bağdad va puru bir sandala çarparak batırmıştır. San- dal içindeki Sald, Nubar ve Sayalan adlı 3 kişi denize dökülmüşlerse de gene ayni va - pur tarafından kurtarılmışlardır. aa — I Bacaksızın maskaralıkları : Gelin güvey |