12 Ağustos (Baştarafı 1 #nci sayfada) Bir müddet evvel en zevksiz gözü yumduracak derecede kötü görünüşlü o- lan bu teneke yığınının kaldırılacağını ve burada oturan vatandaşlara başka bi yer gösterileceğini haber almıştık. . Bugün, aradan aylar geçliği halde he- nüz en ufak bir hazırlığın bile yapılma- diğını, yapılmak niyetinde de bulunul - madığını öğrenmiş bulunuyoruz. Bilmiyoruz; İstanbulun imar plânı bu niyetsizliğin bir esbabı muhaffefesi mi - dir? Şehre giren yabancıların gözüne vü - tün keskinliğile çarpan ve vatandaşla- ra her geçişlerinde utanmanın en çetin ıztırabını veren bu çirkinliğin derhal or- tadan kaldırılmasını, ne pahasına olur - sa olsun belediyemizin ör plâna alacağı ve kazmasını küreğini omuzlıyarak şeh * rİR şerefi üzerine yığılmış bu moloz Yı gınını temizlemeğe en kısı zamanda ko- şacağını ümid etmek İsteriz. Bir eşine İstanbulun değil, en geri bir şehrimizde dahi tesadüf imkân olmuyar teneke mahallesi yirminci yüz yılı İstan- bulunun ortasında kurunu ülâyı temsil eden yüz kızartıcı bir iptidailik nümu - nesi ve bir şehircilik hatası olarak bu - Tunmaktadır, p Bir çok vatandaşlar görüyoruz ki, Je önünden geçerken başlarını çe lar. Bir kısım hemşerilerin şikâyeti yarak ve memleket hesabına utanarak Rus - Japon hududunda “Ateş kes!,, borusu (Baştarafı 1 inci sayfada) Harbiye neraretinin akşama doğru nep - rettiği bir tebliğe göre, muhasamata niha - yet vermek emiri alınalıdanberi Çankufeng- de hiç bir çarpışma vukua gelmemiştir. Harekâta nihayet verildikten sonra Tokyo 11 (A.A.) — Salâhiyettar mebafii. den bildirildiğine göre, askeri harekâta hayet verildikten sönra Çankuteng ve Şatsa- opins'de iki taraf hatları arasındaki mesafe rasati olarak bir kilometre kadardır. Muh - temel her türlü hâdisenin önüne geçmek 1- çin cephede bazı ufak tadilât yapılması em- edilmiştir. çi (AA) — Japonlar Sovyet tay- inin, meygilerinden bir kısmını tahrib ettiğini itiraf etmekle beraber, pe tepeler imtidadındaki bütün (mevzii — bugün hâlâ ellerinde bulunduğunu (söyle - mekte rar etmektedirler. Cepheden gelen Japon sabitleri yi topçularının takdire şayan bir isabetle ” ettiklerini itiraf etmekte fakst Sovyes 2 n yadesi Japon mevgilerine el bombası ate İncek kadar yaklaştığı lde ekseri SE itmiş olsaydı Japon F- ylatının daha büyük mılkdara boliğ olacağı- nı kaydeylemekledirler. pi Moskova 11 (A.A) — Tess ajansı büdiri- yer: Şi Dün 10 Ağustaş 1938 de zapon büzük e gisi Şigemitsu yeniden Sovyetler Ze ietr rlelve komiseri Litvinofu ziyaret © ğ Yapılan fikir teatisinde BORA“ ye halk komiseri, Sovyet pat nam Aşağıdaki teklifte bulunmuştur: 1 — Japon ve Sovyet kıvaları, 1 A tosla mahalli saatle sant 12 de DEF “e ker harekâta nihayet verirler. ay HH ve Japonya hükümetleri, VE derhal emirleri ita edeceklerdir. : i 2 — Bovyet ve Japon kıt'aları, - ie tosta mahalli saatle gece ie te oldukları batar üzerinde dururlü. 3 — Hududun münagaslı 7 K yeniden tahdidi için iki Sovyet m dön, iki Japon « Mançu iki tarafın anlaşması ile üçüncü bİr “devlet vatandaşlarından seçilecek bir mürekkeb bir mauhtelie kazlayon Ses'i “İİ gine 12000 lira isabet etmiştir. nur. izdivaçtan sonra küçük bir a ve Çi-| Talihsiz bir Ko EM alarım çocuğile yüzüstü kalan kadıncağız onu Bin salâhiyetli mümessillerinin muhtevi muahedeleri ye haritalar rak çalışır. Tapan büyük elçisi Şigemiii koyana e iki maddesini tamamile kabul Bini a, çi üpüneü maddede hakım Feseesi Harletye halk komiseri Li6Wi59f a - yonda bitaraf bir hakemin balsımasi K Tiyetinin tahdidi işinde anlaşmaya vArllL m için en müessir garantiyi — sne ni kaydeylemiş, damat Düzü içinin era kayıdıarı üzerine bu rar etmemiştir. Bu suretle madde de ballolunmuştur. Tahdid komisyonun ları hakkında Ise me tar. Şigemlisu, komisyonun. dümen a sbebden Sovyet hükü- iş olan ve sebe! yele metinin meçbulü bulunan diğer “İ okutmağa imkân bulamamış ve yanında Meseleler: Tren yolu üzerindeki teneke mahallesi ne zaman kaldırılacak? geçtiklerini söylüyorlar, Şehri güzelleş- tirmek yalnız imar etmeğe değil, ayni zamanda çirkinlikleri ortadan kalâırmak- Ta da kabildir. Damların üstünde serili yataklar ve her türlü iğübali vaziyetlerle, tren yo - unun hemen kenarına asılmış renkli iç çamaşırları, çocuk kirlileri ve hattâ sı- raya dizilmiş oturaklarla ev ismi veril. miyecek, kulübenin bile haysiyetini ze - deliyecek barakalar arasındaki (oz top- rak, çamur, gübre içinde yalınayak başı kabak çocukların trenlere karşı yaptık- İarı münasebetsiz jestlerle burası İs - tanbul şehrinin yüz karasıdır. Fakirlik, sefalet hiç bir zaman ayıp - anmaz. Lâkin Iâübalilik, pislik, pasaklı- )ık ve müptozellik, bilhassa şehrin K&ı pısında büyük bir cürüm teşkil eder. Bü- tün bunlari şüphe etmiyoruz ki teneke mahallesinin sakinleri farkında olmtya - rs yapıyorlar. Onlara acıyoruz. 'Yüre - ğimiz sızlıyor. Fakat bu acımamız, yüre- ğimizin sızlayışı Avrupa hattı Üzerinde ecnebilerin gözüne bir sefalet ve Jâüba - ilik manzarası serenleri bu hareketle - rinden menetmeği istemekten bizi ala - koyamaz. Buraya başını sokacak bir ku- lübecik yapmış vatandaşları sarsmadan, Üzüntüye düşürmeden başka bir yere tren-İnakletmek belediyemizin başaramıyacağı iyor-| kadar büyük bir iş değildir. Bunu şehrin lerini | haysiyeti namına belediyemizden bekli - dinliyoruz ki, buradan yürekleri sızlı -| yoruz. Nusret Safa Coşkun Büyük ikramiye bir sandalcı yamağına çıktı (Baştarafı 1 inci sayfada) Bu kadar az bir paradan bir iira ta - sarruf eden sandalcı yamağı 15 gün ev - vel Nimet gişesine gelerek lirayı vermiş ve: «— Bana bir bilet ayırın, keşide saba - hma kadar 50 kuruş daha getiririm, içime bir şeyler doğuyor, mutluka çıkacak» de- miştir. Keşide saatinden biraz evvel gişeye ge- lerek elli kuruşu verip bileti istediği za- man kendisine biletin piyango müdüri - yetine iade edildiği ve başka bilet te ol- madığı söylenerek parası iade edilmek istenilmiştir. Fakat sandalcı yamağı bu cevabla iktifa etmemiş, «ben biletimi is- terim, bana malüm oldu!> diye ısrar et - miştir, Bu hibi piyango müdüriyetine kadar gide - rek bileti almış ve getirip Mustafaya ver- miştir. Aradan yarım saat geçmeden bu bilete 50,000 lira çıktığını gören gişe sahibi Ni- met abla sandalcı yamağını aramağa baş- lamış ve paraları kendisine verdiği za - man saf delikanlı: 4— Ben sana çıkacak demedim mi?» Diyerek hayret bile etmemiştir. Paraları ne yapacağını saran muharri- rimize Mustafa Duru: — «Ne mi yapacağım. Hemen memle « kete gidip bir sandal alacağım ve sonra nişanlımla evleneceğim; cevabını ver - miştir. Diğer talihliler Dünkü piyango telihlilerinden diğer bi- ri de 21043 numaralı biletin sahibi Maç - kada Eskilırın sokağında 13 numaralı ev. de oturan Bayan Süheylâdır. 392 kuruş haftalıkla Ortaköyde bir tütün deposun- da çalışan Bayan Süheylâ Karaköyde U- inden biletini almış ve dün ken- burındırmağa dâ imkân bulamıyarak ev- idik olarak vermiştir. Talihin çok ye- rizde bir Jütdüne kavuşan Bayan Sühey- 8: z «— İlk arzum evlâdımı leyli bir mek - tebe verip babalı çocuklar gibi okutmak- tır, Onu yanımda tutmaktan korkuyo - rum. Ben tütünde çalışa çalışa hasta o - Tayorum, Ona sirayet eder diye öpüp sev- mekten bile çekiniyorum. Babasının gü - nahını ona meden çektireyims demiştir. rar karşısında Nimet gişesi sa - | kiletinin PP DT Çocuğunuzu hangi mektebe vereceksiniz? Bütün mekteblerin kayıd ve kabul | şartlarını veriyoruz İstanbul küçük sıhhat memurları mektebi Mektebe girmek igin Türkiye Oumhurlyo- ti tebasısından olduğunu gösterir (hüviyet cüzdanı, taha) etmiş oldukları müesseseler- den üâlıntmış hal ve hareketinin mazbut ve kusursuz bir derecede bulunduğunu bildirir hüsnükal kâğıdı, 45 X6 boyunda sekiz tane fotograf, aşı kâğıdı, Ankara, Sivas, Erzurum, Diyarbakır Nümune hastanelerle İstanbul çocuk hastanesi, İzmir, Konya, Adana, Sam- İsun hastanelerinin birinden alınacak bir râ por (bu rapor bir zar? içerisine konacak ve zarf bir mühür mumu (Ve kapatılacak ve hastane baş hekimlerinin mühürile mühür- denmiş olduğu halde dilek kâğıdlarına Miş - tirilecektir.) İbraz etmek lâzımdır. Yaş iti- barile 327, 324, 320, 330, 381, 332, Üç yüz otuz öç doğumlu olmak şarttır. Yazılma her yı - bn bir Ağastosundan sonuna kadardır. Ta- Uber mahalli sıhhat müdürlüklerine veyâ Sıhhiye Vekâletine müracaat etmelidirler, * Polis mektebi ve polis mesleğine kayıd ve kabul şartları Mektebe girmek için Türkiye Cumhurije- ti tebaasından olmak, orta mekteb derece - sinde tahsili bulunmak, askerliğini bitiriniş olmak, boyu 164 den yukarı olmak, sikleti boy ölçüsile mütenasib bulunmak, yaşı 23 den aşağı, 30 dan yukarı olmamak, tamüssıhha olmak, hiç bir hastalıkla malül olmamak, ecnebi kadınlarla evli bulunmamak, kumar ve İçkiye müptelâ ve mahkümiyeti olma - mak, rejime muhalif olarak tanınmış bulun- mamak lâzımdır. * «Muallim -mekteblari girmek için Türk vatandaşı duygusunun sağlamlığı, karakterinin düz - günlüğü, bitirmiş olduğu orta mektebler mu allimler meclisinin vereceği karara kabul edilmiş bulunmak, muallim mektebleri ta - Mnatnamesinin tesbit ettiği çalda yani, 15 inden küçük 18 inden büyük olmamsk, vardır, Bu sınıflara girebilmek (İçin orta mekteblerde talebeden aranılan şartları ha» a olmak şarttır. Pukat bu sınıfların talebo- leri muallim sektebi talebesi addedilmez, * Yüksek muallim mektebi Yüksek muallim mektebi edebiyat, tarih, coğrafya, fizik, kimya, riyaziye, ve (tabliye kısımlarına bu yıl dahi yatılı ve parasız ta“ lebe alınacaktır. Mektc*> girmek isteyenle- rin yaşı yirmi beşden yukari olmamak JA - zaımdır. Talib olanlar, girecekleri (bölümü gösterir bir dilek kâğıdı, aşı raporu, altı a - det 4 » 6 büyüklüğünde fotograf, hüviyet cüzdanı, Mse olgunluk diplaması veya bunun yerini *utacak bir vesika ile mekteb müdür- lüğüne baş yurmalıdırlar. Bütün talibler, $a- Iib oldukları bölüm derslerinden ise derece- sinde yapılacak yanlı ve öötlü İmtihanlara tabi tutulurlar. Orta Avrupa vaziyeti endişeler uyandırıyor (Baştarafı 1 inci sayfada) raya gelmiş olan haberlere tevafuk et - mekte olduğu zannedilmektedir. Bazı kimseler, Almanyanın komşuları üzerinde bir tesir husule getirmek için geniş mikyasta manevralar yapmakta ol- duğundan bahsediyorlar. Bazı kimseler de Almanyadaki faaliyetlerin diğer mem- leketlere bir ihtar olduğunu söylemekte- dirler. Nihayet bir takim kimseler de Sü- det meselesinin Almanya için memnuni- yete şayan bir surette halledilmesi tak- dirinde faaliyete geçecek bir cihazın ih - Evlendireceğiz diye altmış yaşında ihtiyarı soydular (Baş tarafı 1 inci sayfada) dım, demiş» ve kesenin ağzını açtmştır 1smarlamıştır. Halbuki dükkân komşuları | Niyazinin arkadaşlarından başka, ak Emin ustanın şimdiye kadar on para kah-| rabalarından bir kaç kadın da düğüne VE parası verdiğini görmemişlerdir. Ni -| gelmişler ve kadınlar bir tarafta, er Yazi ile Emin bir hayli zaman konuşup gö-| kekler diğer tarafta içip eğlenmeğe büş- rüşmüşler ve Niyazi Haticeyi o kadar met | lamışlardır, Bu arada Emin usta misa - hetmiş ki, ihtiyar daha kadının yüzünü) firlerin çabuk sarhoş olup dağılmalarını görmeden âşık olmuş ve onunla derhal|ve bir an evvel Haticoye kavuşınasını te- evlenmeğe karar vermiştir. Niyazi o gün|min için titriyen ellerile gençlerin ka - kalkıp evine gitmiş, ertesi gün tekrar ge- | dehlerini doldurmuş ve boşalan şişeleri lerek meseleyi Haticeye anlattığını, bun-| yenilemek için mütemadiyen cüzdanı" « dan onun da son derece memnun oldu -|dan para çıkarmıştır. Gece saat On unu söylemiş, resmi nikâh işi pek uzun sonra Niyazi eve bir hoca çağırmış “© süreceği cihetle imam nikâhı yapmanın | bu hoca güya Emin ile Haticeyi nikâhis ösha muvafık ve daha az masraflı öl - | muştır, Nikâhtan sonra dualar edilmiş, ras duğunu da ilâve etmiştir. kı içmiyenlere de şerbetler dağıtılmıştır, Emin usta az masraf sözünü işitince pa-| Emin usta nikâhı yapan hocaya bolca yasını elleri titriyerek verdiği çaylardan | bir bahşiş vermeği de unutmamıştır. Niyaziye bir çay daha ısmarlamıştır. İlki| Nihayet sant 12 ye doğru davetliler ya- ahbab nikâhın derhal yapılmasına karar | vaş yavaş dağılmış, Emin usta da otur - verimişlerse de burada Emin ustayı dü -|duğu erkân minderi üzerinde güzel Ha - şündüren mühim bir mesele ortaya çık -| ticeyi düşünerek tatl ve heyecanlı daki- mıştır. O da dükkânının üstündeki oda -|kalar geçirmeğe başlamıştır. Davetliler sının en ve boyunun bir metre yirmi san-| tamamen gittikleri halde Niyazinin gö - timi geçmemesiğir, Burası o kadar dar -|rünmemesini merak eden Emin usta, on9 dır ki, Emin usta bütün gecelerini bu -| bir kaç defa seslenmiş ise de hiç bir cevab rada âdeta İkiye katlanarak yatmakla ge-| alamayınca kalkmış ve evin içini eraştır çirmektedir. mağa başlamışlır. Fakat ne Niyaziyi, ne Haticeyi burada yalıramıyacağını dü-|de Haticeyi bulmak mümkün olamamış- şünen ihtiyarın başını kaldırıp kaldırıp | tır. Emin usta belki misafirleri teşyi için yattığı yere bakmasından onun ne dü -|sokağa çıkmışlardır diye tam sokak ka < şündüğünü anlıyan Niyazi kendisine: | |pısından dışarı çıktığı sırada kapı bir <! «— Ustacığım, se hiç merak etme, Ma- denbire kapanmıştır. Ne olduğunu, neye dem ki aramızda bu kadar ahbaplık var-| uğradığını anlıyamıyan Emin usta kapıyı dır, Düğünü bizim evde yaparız ve Hati-! çalmış ve kendisini niçin dışarıda bıraka ©& ile sana bir oda veririm, bir kaç gün| tıklarını sormuştur. Niyazi pencereden orada oturursunuz. Ondan sonra da bir| başını uzatarak: çaresine bakarız» demiştir. — «Ne isti Nihayet pazartesi akşamı nikâhın ya -|muş, lise © eN pılmasına karar verilmiş ve ikisi birden|da sendeliyerek: 7 Şarşıya çıkarak Haticeye entariler, man-| — «Ne mi istiyorum? Karımı istiyo « tolar, iskarpinler ve bilezikler aldıktan!rum! Onu ne bell nk 7 4 sonra dükkâna dönmüşler, Niyazi bun -| miştir, ları alıp gilmek işlemiş ise de, Emin us -| Bu ta akşam kendisi getireceğini söylemiş; müş: ve düğün hazırlığı yapması için Niyaziye | — Haydi moruk! Çek arabanı bakalı bir mikdar para vererek eve göndermiş -| hiç otuz yaşında gül gibi taze senin pi tir. Niyazi de bu paralarla rakılar, meze-| bunakla evlenir mi? demiştir, ler almış ve bir kaç arkadaşını da düğüne| Bu sözler karşısında yıldırımla vurul- davet «etmiştir. Nihayet akşam üzeri E-| tnuşa dönen Emi ilk de: i min usta bir otomobille Niyazinin Ka - e) ği lik ha a sımpaşada Akarca sokağındaki evine git- mesi için yalvarmış, fakat bu niyazların miş ve Haticeye aldığı hediyeleri de be- hiç bir fayda vermediğini görünce doğru», Sözlere Niyazi kahkahalarla gül » raberinde götürmüştür. Burada Hatice-| ca zabıta; ü : yi gören Emin usta, onun Niyazinin an - Keler ala. Saka BE ii e Ra belinin görüldeğ; işi eğle- İmanla tali O öm şeyi ş — > eğle- tesbit nin, ben bu paraları bugün için kazan - lamıştır. ver 9sene sonra çocuğunu bulan anne anlatıyor ” (Baştarafı 1 inci sayfada) Yaptığı tahkikatın bugünkü vaziyetine' Galata rıhtımına yanaşan vapurdan eş-| göre hangi tarafın haklı olduğu kabiyetiği yalarını çıkaran Emin onları dışarı bı -| belli olmamakla beraber terazinin Mer < raktıktan sonra kızı almak üzere tek - yemden taralı ağır basmakta olduğu ans rar içeri ger se onu bıraktığı yerde | laşılmaktadır. bulamamış, ne kadar aramış taramışsa da| Çünkü emniyet müdürlüğünde çocuk ortadan sırrolup gitmiştir. sine müracaat edilen in ilk ele pe Bunun üzerine zabıtaya müracaat et -|SUğu kendisi doğurduğunu söylemiş, ve tik. Bir hayli aradılar, yavrumu bulama - eeleiizke da onu satın aldığını itiraf dılar ve sonra aramaktan da vazgeçtiler, | © mecburiyetinde kalmıştır. Bun: Fakat mi dokuz senedir, hep onu arıyor, rd > ilk mektebin dördüncü se, günün birinde her halde bulacağımı ü - | vinda olduğunu söylemesi de hayli mid ediyordum. Nitekim bu ali NE he uyandırmaktadır. Zira gene bent Şa çıkmadı ve nihayet yavrumu buldum. desine nazaran 9 yaşında alması Mer , Diğer taraftan bugünkü ismi Bahriye gelen bir çocuğun ilk mektebin dördün a, lan göcüğe hali hazırda sahabetlik eden me ye iyni ğ ve v — Ben çocuğu bir kadından yirmi lira | 72.) #ölediği gibi ari 1 yaşında ol mukabilinde satın aldım. İşte senedi de-| tik defa çor in Binin ek yabıtaya bir sened ibraz €6 -| masına da A ei ie deye edir, Ni yl pılan tahkikat bu adamın bigünah oldum) in ie annesinin hangisi | ğunu meydana çıkarmıştır. Şimdi zabr! Sualine zi çocuğun her hangi bir adam tarafındı — Benim annem Ziynettir. Ben on -| vapurdan Mi pu çalınarak Ziynete satıldığını doğdum. Bu kadını ben hiç tanımı -|ihtimal vermekte ve bu adamı bulmu g yorum demekte ve Ziynetin arkasına| için tahkikata ehemmiyetle devam et < saklanmaktadır. Bu hususta zabıtanın) mektedir. ğine nazaran Südet murahkasları, bugün | teallik olarak i N Ni neşredilen resmi bir teh - Fur Rünciman'ın murahhas beyeti ilelliğde, bilhassa bu tayyarenin Katrin t a müzakerelere aid teferrüat | üzerinde uçarak Kironva doğru giti ., kkında görüşmüşlerdir. Südet murah-| ği Neflasoviç ve Troppo üzerinde UÇ basları milliyetler meselesi hakkındaki | ğu beyan edilmektedir. : moktai nazarlarını izah ve teşrih etmiş.) Prag ll i ı ag 11 (A.A.) — Bir Alman ta; ç ağ Lord Rünciman, bu görüşmeye iş-| sinin Liberek'de yere inmesi üzme d etmiştir. le Pragda resmi bir tebliğ nı il Si ii 3 z ğ eşredilmişi e, tayyaresi Çek toprakları u tebliğde bilhassa şöyle denilmek « tedir: İcra edilen tak yg PLAS 1 (A.A) — Bu sabah saat 788 de |kanlavak makamatı, e Es ir Alman tayyaresi, Opva Troppo mın-|nin serbest bırakılmasını RE ük dop ü N emretmişler va tay 'aröni: 5, de yarım saat uçmuştur. Bu hâdiseye mü.| olan be disi aya avdeli için zarar