* — Ne yapalım? Herhangi bir tedbir 8ON POSTA Xazan: Bapyer F?/ Türkeeye çeviren: Hasmın Uşaklığ Karanlıktan gelen adam — Ben de öyle olacağını tahmin et- miştim. E.. şimdi dönebiliriz. Burada yapılacak işimiz kalmadı, Alis itiraz etti: — Fakat bu biçareyi burada biraka- mazsınız, Drummond cevab verdi: ona hayatı iade edemez. Buna mukabil eğer zabıta işe el koyacak olursa ken- disini naklettiğimiz takdirde bizim de Hademize müracaat eder. Halbuki be- çok kaçındığım cihet budur. Algi sordu: — Adamın ceblerine baktınız m? — Evet, Hiçbir şey yoktu. Haydi ba- kalım yola! Peter beni taş ocağının ya- nında bırakırsınız. Entellicens servis'in şoföri — Yarın için talimat vermiyecek mi- siniz? dedi. — Etrafa bir göz attıktan sonra ikin- di üzeri Londraya dönersiniz. Burada arıyacağımız mühim bir şey yoktur. — Siz ne yapacaksınız? — Ben de Algi ile birlikte Londraya döneceğim, fakat çocuklar size bir şey mışlardı. Drummond zayif bir parmak- lık kapıyı iterek: - İşte bahçenin medhali, dedi, Atel- ye de önümüzdedir. Bahçeye girdikleri zaman bir pen- cerenin gerisinde aydınlık gördüler ve bir muhavere sesi işittiler, Alis ile Ba- yan Turnbul şüphesiz - gelmişlerdi. Drummond bir gölge gibi atelyeye teveocüh etti. Bir saniye müddetle ka- pinin kilidi üzerinde sönük bir ziya parladı, sonra bir gıcırtı işitildi, daha sonra kapı açıldı. İki adam hareketsiz. durdular. Bu küçük ses acaba civardan işidilmiş mi idi? Fakat hayır, etrafta hiç bir hare - ket yoktu. İçeriye girdiler. Drummond boynundan bir kaç parça kalın kumaş çıkararak pünezlerle atelyerrin pence- relerine gerdi, bumu müteakip ceb fe- nerini yakarak atelyeyi tedkike başla- dı. Duvarın boyunca büyük bir masa, üzerinde de bir çok saatci âletleri var- dı. Drummondun uğradığı hayal sukutu © derece fazla idi ki, kuvvetli bir küf söyliyeyim mi? Bizim haftalardanberi bu kadar zahmetle aradığımız hakikati şu biçare ölünün bildiğini düşündük- çe içim sızlıyor. Ve otomobil taş ocağına varıp ta durduğu zaman yere atlıyarak: — Allaha ısmarladık, dedi. Yarın ko- nuşuruz! Uzaklaşan otomobilin arka fenerle- rini gözlerile takib ettikten sonra Al- ginin otomobiline yaklaştı: — Haydi bakalım, Heppel sokağına, dedi, yarın sabaha kadar dadının evin- de dinlenelim. e Üç yolcu, otomobil Londraya yakla- şıncıya kadar süküt ettiler, orada Drummond sordu: — Alis, siz, Bayan Karivraytın adre- sini biliyor musunuz? — Evet, Bayan Turnbuldan öğren- dim. — O halde yarın geceki işiniz biz e- vi ve bilhassa hangarı görden geçirir- ken Bayan Kartvrayt'ı oyalamaklan ibaretlir. İcab ederse ev sahibiniz Ba- yan Trunbul'u da birlikte gciurürsd-W nüz. Algi bana refakat edecektir, Fa- kat ona ihtiyacınız olursa hemen iça-| ret edersiniz. — Saat kaçta gitmeliyim? — Dokuzda. Dikkat ediniz, kadını €en aşağı bir saat oyalamak lâzım. — Çok kolay, bu hanım söz söyleme- sini sevenlerdendir. — Esasen kendisini ziyaret etmeniz için hazır bahane de yok değildir. Ke- derde olduğunu işitmişsinizdir. Fakat herhangi bir bahane ile atelyeye gel - mesine mâni olunuz. Genç kız: savurmıya hazırlandığı bir dakikada a- yağının altından bir tahta gıcırtısı gel- Drummond hemen fenerini söndüre- rek Algi'ye sordu: — İşittiniz mi? — Evet. — Ceb fenerini siz tutunuz, söyle - Günün Bulmacası ' * - 402 2.0.? 5 9 'e S oYU wW 5 — Eşeğin sesi - erkek - Islifham nidası. 6 — Müezzinin ezan okuduğu yer - bir nota. 7 — Büyük taş - fazla olmıyan. 8 — «Çıkıpsın mddı - alfabenin son har- finin okunuş çekli - şart lühikası, 9 — Resim yapan. 10 — Anıt - mda. YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Sizara külü dökmiye mahsus tabak- — Pekâlâ, emirlerinizin körü körü- ne yapılacağından emin - olabilirsiniz, dedi. Bu sırağa dadı içeriye Drummonü: — Dadı, bugün üç kişilik öğle yeme- ği hazırlarsın, dedi. Sonra arkadaşla- rına döndü: — Alis siz evinize sonra dönersiniz. Siz de Algi otamobili garaja bırakırsı- girmişti, niz — Başüstüne! — Bana gelince, gidip mevkli keşfe- deceğim. © Drümmond tasarladığı keşif seyaha- tinden akşam saat 6 ya doğru ümidle 'dolu olarak döndü: — Araştırma işinin büyük güçlükle karşılaşacağını sanmıyordum, dedi. Saat 7 de Alis Jokantada akşam ye - meği yemek üzere apartımanından Çıktı, saat 8 de Heppel sokağındaki evden iki :emıcın.n sokağa çıktıkları görüldü. İki arkadaş tam gaaf dokuzda içini Araştırmak istedikleri evin önüne var- icar, 2 — Bayağı - inanmak, 3 — Bir nevi içki - fena olmıyan. 4 — Yüksek kalbil. B — Balkanlarda çaldıkları bir bir nota, 6 — İmal eden - kapıyı tutan demir. T — Beyaz - hasis, 8 — Genişlik « bir nota, 9 — Prensip - örnek. çalgı - W— rınvıınıllıyııtı bir şeyin yerine bir diğerini koyma, diğim zaman yakarsınız, şimdi kapının önünden çekilerek duvara yapışınız. Sinir içinde beklediler, Dışarıdan belli belirsiz ayak sesleri geliyordu, sonra bir elin atelye kapısını yokladığı hissedildi ve o anda hafif bir hayrot nidası duyuldu. Yeni gelen şüphesiz atelye kapısının kilidinin zorlanmış ol- duğunu anlamıştı. Bir kaç saniye müddetle tereddüd etti. Sonra nihayetsiz bir ihtiyatla ka- piyı açtı, içeriye girdi. Algi ile Drum- mond adamın hemen orada çömeldiği- tiler. Gelen adam karanlıkta gözetlenmek- te olduğunu anlamadı. El yordamı ile döşemeyi yokluyordu. Bir aralık bir küfür savurdu. Sonra cebinden bir kib- rit çıkararak çaktı. Sırtı Entellicens memurlarına dö - nük olduğu için onları görmedi. Drum- mond'un ayağı altında gicirdamış olan tahtayı açıyordu, buldu, keridisine'doğ- ru çekti, küçük bir çukur açılmıştı. Elini soktu, Bir sürü kâğıd çıkardı. nı başına koydu ve yerinden oynat- 1 tahta kapağı kapatır kapatmaz a- yağa kalktı. Adam becerdiği işden memnundu ve yordu ki, demirden iki elin boğazma bir elektrik fenerinin göz kamaştırıcı ziyası altında sersemledi.(Arkası var) Bugünkü program İSTANBUL 9 Ağustos 1938 Salı ÖĞLE NEŞRİYATI: telif plük neşriyatı. AKŞAM NEŞRİYATI: 18.30: Hafif müzik: Tepebaği — Belediye bahçesinden naklen. 19.15: Konferans: E- minönü Halkeyi namına: Nüzsret Safa (Bizde Tulüat). 19.88: Borsa haberleri. 20: Saat â- yarı: Grenviç rasadkanesinden naklen. Ve- dia Rıza ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 2040: Hava rapo- ru. 2048: Ömer Rıza Doğrul tarafından . a- rabea söylev, 21: Sant Öyarı. Örkestro, 21 30: Cemal Kâmll ve arkadaşları tarafından Türk Müusikisi ve halk şarkıları. 22.10: Benfonik e- serler: Plâk. 22.50: Bon haberler ve ertesi gü- |nün programı. 23: Saat üyarı. ANKARA 9 Ağustos 1938 Salı ÖĞLE NEŞRİYATI: 1430: Karışık plâk neşriyatı. 14 50: Plâkla Türk müzikisi ve halk şarkıları, 15.15: Ajans haberleri. AKŞAM NEŞRİYATI: 18.40: Karışık plük neştiyatı. 19.15: Türk muzikisi ve halk şarkıları (Makbule). 20: Sa- At Ayarı ve arabca neşriyat. 20.15: 'Türk mu- sikisi ve halk şarkıları (Salâhaddin), 21: Ke- man solo: (Prof, Necdet Alak). Piyanoda: Ceorge Markovita, 2L15: Stüdyo salon ör- kestrası. 22: Ajans haberleri ve hava raporu. 2215: Yarınki program ve İstiklâl margşı. Nöbetci eczaneler Bu gece nöbetci olan cczaneler şun - lardır: İstanbul cibetindekiler: Aksarayda: (Şeref), Alemdarda: (Ab- dülkadir), Beyamdda: (Belkıs), Barnat- yada: (Teofilos), Eminönünde: — (Hüse- yin Hüznü), Eyübde: (Hikmet Atlamaz), Fenerde: (Vitali), Şehremininde: (Ham- di), Şehzadebaşında: (İ. Haill), Kara - gümrükte: (Arif), Küçükpazarda: (Ne- va$i Ahmet), Bakırköyünde: (Merkex). Beyoğlu elhetindekiler: İstiklâ! caddesinde: (Dellasuda), Gala- tada: (Hüseyin Hüsnü), Taksimde: (Li- monciyan), Pangaltıda: (Nargilociyan), Boşiktaşta: (Süleyman Receb). . Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: ( İmrahor ), Bariyerde: (Osman), Kadıköyünde: (Moda, Merkez), Büyükadada: (Şinasi Rıza), Heybelide: (Tanaşp). bulduklarını almak üzere yere eğili- | yapıştığımı hissetti ve yüzüne çevrilen ! M.30: Plâkla Türk musikisi, 14.50: Hıu—. |dis. 15.05: Plâkla Türk mustkisi, 15,80: Muh- Bisikletle Fransâ tüuru nihayete erdi İtalyan Bartali birinci, Vervek ikinci ve Fransız Kossan da üçüncü geldiler Fransa turunun 3 üncü merhalesinde b aşta giden üç müsabık (kenarda Fransa turu birincisi Bartali) 900,000 franklık mükâfatı ve 5 tem - kikalık bir fark oluyor ki bunu kapat « muz 938 de başlayıp 31 temmuza kadar| manın imkânı yok, devam eden Fransa turu nihayet bitti. Nitekim tur pazar günü bittiği zaman Nihayet dediğime şaşmayın, çünkü tur| Bartali birinci, Vervek ikinci ve Fransız devam ettiği müddetçe bu spora meraklı| Koşsan üçüncü geliyorlar. olanların hepsi 25 gün durup dinlenme - den bu heyecanlı müsabakayı takib et- tiler. Paristen kalkan ve bütün Fransayı do- laşarak tekrar parise dönen bisikletçileri on binlerce halk karşıladı, o gün Paris büyük bir bayram günü yaşadı. Fransada beş yaşından doksan yaşına kadar herkes akşam toplantılarında yal- nız bisikletçilerden konuşurlar. | Fransa turu yalmız Fransızlara mün - |hasır değildir. Bu sporda terakki etmiş jolr çok milletler yarışa iştirak ederler. | Bu sene İtalyanlar, Fransızlar, Belçi - |kalılar, Lüksemburglular, Holandalılar, | Almanlar yarışta yer almışlardır. İçlerinde en kuvvetli ekip Belçikalı - lardı. Yarışı kazanmak ihtimali de İtal - yan Bartali üzerinde idi. Birinci gün Paris, Kan (215) kilomet - relik yolu Alman Olerbek bu mesafeyi 6 saat 25 dakikada aldı. Ve üdet olduğu üzere sarı fanilâyı giydi. İkinci merhale; 237 kilometre idi, Lük- semburglu Majerus bu yolda birinci oldu ve sarı fanilâyı giydi. Üçüncü merhale; 238 kilometre idi. Bi- rincilik gene Majerusta idi. Dördüncü merhale 228 kilometre idi. Majerus gene birinci idi. Beşinci merhale Bordo idi. 198 kilo - metre olan bu yolda Majerus hâlâ hlrln ciliği muhafaza ediyordu. Altıncı merhale; 223 kilometre idi. Dört merhalede birinciliği muhafaza e - den Majerüs bu parlak zaferi kaybetti. Fransız Sedük sarı fanilâyı giydi. Sedük oluz beş yaşında ve iki defa Fransa turunu kazanmıştı. Yedinci merhale; 115 kilometre idi. Se— dük gene birinci. Sekizinci merhale; 193 kilometre idi. Bu merhaleye kadar düz yollarda giden bisikletçiler Pirene dağlarını tırmanacak- lardı. Otomobillerin bile güç çıktığı irti- falara çıkmak hiç te güç değildi. Birinci Vervek geliyor ve sarı fanilâyı giyiyor. Dokuzuncu merhale; 260 kilometre, Vervek birinci. İtalyan Bartali (kinci, 10, 11, 12 ve on üçüncü Mmerhalelerde vaziyet hiç OÖn dördüncü merhılı Alp dağlarını tırmanırken Bartali birinciliği alıyor ve sarı fanilâyı giyiyor. Vervek ikinci vaziyette gidiyor. Birinci ile ikinci arasında yirmi bir da- Nişantaş klübünün senelik toplantısı Nişantaş Klübü Hey'eti İdaresinden: Klü- bümüzün senelik toplantısı yapılmış ve ida- re hey'eti göyle seçilmiştir: Başkan - Şadi Tünçer, — ikinci başkan - Halil Soysal, kâtibi umuml - Lâtif Şankay, umumt kaptan - Ali Oral, veznedar - Ah - med, yedek âzalar - Hakkı Ülker, Mahmud Kefeli. Belçikalılar ekip halinde birinciliği al- dıkları için müteselli oluyorlar. Sabri Şükrü Antrenör kursundan yetişen 18 monitör vazifelerine gittiler -Inkarada monitörlerden biri çalışırken Futbol federasyonu antrenör kursun - dan çıkan yeni monitörlerin vazifeleri başlarma gittiklerini yazmıştık, Kursta on sekiz monitör muvaffaki « yetle imtihan vermiş ve aldıkları dere « celere göre seksen, yüz ve yüz yirmi lirs üzerinden maaş ve otuz beş ile doksşan Tira arasında harcirah almışlardır. Futbol kursundan üç atlet te monitör lük diploması almıştır. Kursta müuvaffa- kiyet gösterenlerin belli başlıları şun - lardır. Galatasaraydan Pilâv Hüseyin Edir « neye, Altınordunun eski solaçığı Haydar Trabzona, eski Dartüişşafakalı Alâeddin Adanaya, Altınordudan Baron Feyzi Kaf Orhan Diyarbakıra, Beşiktâşlı atlet Sa < Jâhaddin Balıkesire, Galatasaraydan Rar sim Bursaya. Vefalıların toplantısı Vela İdmanyurdundan: 11/8/098 Perşem” be günü saat 18 de yurdumuz merkezinde Yf pulacak toplantıda spor — şubelerine kaptafi seçileceğinden faal sporcu üyelerimizin gel" meleri rica olunur. Fransa futbol kupası 1938 - 1939.Fransa — kupasına 727 klüp iştirak etmektedir. İlk kargşılağ * malar |1 Eylülde başlıyacaktır.