26 Mayıs 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

26 Mayıs so0 Birçok âlimler may- munlardan — geldiğimizi iddin ederken, diğer ilim — adamları mizin —balık Sizde yapabilir- p4 misiniz? Â venşe- olduğunu ileri sörmektedirler ne dersiniz ? Trajediyen n Nathanlel LEE Meşhur İogiliz - piyescisi Lae bütün hayatında 13 trajedi yazmıştır. — Bunlurdan — &a kuvvetlisi Sezar / Borjiyasın, sar'aları müvare - mesisi Ü| kaybettir- meden 3,5 onat mu, Balaza et cinmet çinde — kaleme alnıştır Sonunda da şifa yurduna yatırılmıştır. Bu hatları ki lemisizi kaldı madan çizebi- lir misiaiz ? miştir yegâne yolcusu 108 — yaşındadır. c rd. vepur kumpanya- Kedi ile ala belik gayet iyi destturlar. ük — vapurunun — Ok- Balık #eyun enthina yazusa birinci selerine İş- kadar gelmekte, sır- tirak etmiştir. Adı F. Lan nokt olan bu kadın gimdi Bu kadın Bu adam, arka arkaya 160 oyun oymamış, 135 ni kazanmış, & inde bere- bere kalmış, yedis'ni kay- Dünyanın ilk dekoras- betmiş ve bötün bu oyunları tızı 1— Hester, uzun zamandır beklediği mektubu alınca, mü- Gdürü bulunduğu kumpanyanın mühendisini telefonla aradı Ve ona: — İcab eden raporu aldım. Akşam bize gel de hissedarlara Yerilecek hisse mikdarmı konuşalım, dedi. Bu gırada, misafirlerinden biri kapmın önünden geçiyor- Hesterin söylediklerini duydu. B üYA Biyen Babasının &- Çıktağını bil- Cia, yeni al- an Slmüşi & — Hester, hiç cana kıymayı se- ven bir insan değildi. Sırf eğlence olsun diye avlanırdı. O güri de böşü- boşuna birkaç kurşun attıktan sonra, eve doğru yollanırken genç misafir- lerinden Pik'e Tastladı. O da av- det ediyordu. Birlikte yürümeğe baş- ladılar, H Cışarı çıkarmak uzun sürmedi. Zavallı kız tü. Alnında büyükçe bir bere vardı. Pik: «da- B q.q_’; dalmış, havuzun sığ olduğunu hesab etmemiş Vallı!. Benim de başıma geldi!» diye mırıldandı. kediya maktadır. yalat- İskoçyadadır. 2 — Biraz sonra, Hester, kendisinden yaşça çok genç olan iki misafirile avlanmaya çıktı. dılar ve avlanmıya başladılar. 5 — Tam yüzme havuzunun yanından Av yerinde birbirinden ayrıl- geçiyordu ki, Hester bir kenarda kızının daima omuzuna aldığı bornuzu gördü. İnsiyaki bir hareketle havuzun içine baktı ve boğuk bir feryad kopardı: Çünkü havuzun dibinde, kızı Cin'in tesedi görünüyordu. '7 — Biraz sonra da, öteki genç misafir Voker de geldi. Bir &- lnde vurduğu bir tavşan, öbü- ründe de silâhı vardı. İki deli- kanlı genç kızın cesedini eve ta- yanhanesi- ne çıktı. Polişe telefon edecek- ti. Fakat yerde bir ayakkabı te- ki gördü. Düşünceli bir tavırla Ahizeyi eline aldı a: Hester 8 — Mürfettiş geldi. Cesedi iyiden iyiyö muayene etti. Kızın — kalçavada gördüğü garib iz bilhassa nazarı dik- katini gelbetti. Bu iz bir düğ- me izine benziyardu. Müfet- tiş bundan sonra Hester'i sorguya çekti ve vaziyeti ladı., de Kâğıdlarımı karıştırmışlar. ve bir kımını :ıımış!nr.] 1 da gayet mühim bir evraktı. Bunu berhalde men- apmış olacakl» İ iz da elde ettiği İ yakayı ele verdi ve sade hırsızlıkla değil, cinayetle de mah - küm oldu.. Bizce hiırsız kimdir? Resimlere Müfettiş kat'! kararını malümatı verdi. kullanamadan bir daha dikkatle göz gezdi- rin, bulamazsanız lütfen 13 üncü sayfaya bakın, eeeanen saserenneseenercene, Geçen mevsim, Yazan: İs İstanbul Şehir tiyatrosunun dram ve sezonu bitirmiş, perdeyi kapamışlardı. Sezon bi- y oldu. Yeni sezonun başlama- abil- mek için, eskinin eksil ne getirmek ve ona göre çalışmak lâ- zım. Önümüzdeki dört ay bul için ancak kâfidir. Burada geçen sezonun kısa bir icmali- ni yapmak ve nasıl başladıklarını, nasıl bitirdiklerini anlatmak isterim. Şehir tiyatrosu daha evvelleri gene iki tiyatroda temsiller vermekte idi. Bu ti- yatrolardan birinde ağır eserler, diğe- rinde ise garkılı oyunlar, operetler oyna- niyordu. Ağır eserlerle meşgül olan kısımdan bahsetmiyeceğim. Çünkü orası vazifesin! yapıyordu ve günden güne daha ilerli- yor, daha kuvvetleniyordu. Diğer kısım, yani operet kısmı ise; evvelce de bahset- tiğim gibi başladığı zaman bir Ümid ver- miş, fakat sonraları terakki edeceği yer- de günden güne tedenniye doğru — git- mişti. Operet yazanlarımız, operet yenlerimiz, yok denilecek kadar besteli- azdı. oöperete ayrılmış artistler operet artist- leri değillerdi ve yeni artist yetiştirmek Jcab ederken bu cihet te tamamile ihmal edilmişti. Vaziyeti kurtarmak icab edi- yordu. Operet kısmını kaldırdılar. Yeri- ne bir komedi kısmı ikame ettiler ve de- idiler ki: — Bir sene için öoperet oynanmıyacak- tır. Çünkü kâfi eleman yoktur. Avrupa- da tahsilde bulunan artistimiz gelecek ve yeniden operete başlıyacağız. Şehir tiyatrosunun Avrupada tahsilde bir tek kadın artisti vardı. O gelince her işin düzeleceğine, mükemmel operetler oynanacağına inanmak bir hata olurdu. x Sezon başladığı zaman iki tiyatroyu da gördük. Dram tiyatrosu kusursuzdu. Fakat komedi tiyatrosu hiç te öyle de- ğildi. Bir vodvil müstesna diğerleri ara- sında seyredilmiyecek kadar fenaları ve fena oynananları vardı. Operet tiyatrosu ne kadar muvaffak olmadıysa komedi ti- yatrosu da o kadar, belki onun kadar da muvaffak olmamıştı. * Dört ay sonra gene geçen sezondaki gi- bi ortaya çıkılırsa emeklere ve masrafla- ra yazıktır. En iyisi komedi tiyatrosunu komedi ve operet tiyatrosu halinde ida- Te etmektir. Operet kadrosunu, biraz yeni katmak suretile eskilerle takviye etmeli ve ye- nileri yetiştirip eskileri birer birer bu kadrodan gene tiyatro kadrosuna geçir- melidir. Yeni yetişmiyor, tarzında söz söyliyenler çıkabilir.. ama bu söze kulak asmak, inanmak tuhaf olur. Koskoca Türkiyede şarkı söyliyecek, sahnede gö- rünebilecek on kişi de bulunmaz mı? Öperet kadrosuna girenler kendilerini göstermiye başlayınca.. operet ve kame- İlk zamanda şarkısız tiyatro sahnesinden | Vi,8 azatte soma erdirmiştir. gelecek mevsim met Hulüsi di tiyatrosu ikiye ayrılır ve böylece baş- h başına bir operet ve gene başlı baş |bir komedi tiyatrosu vücud bulur. Memlekette bir tiyatro varlığı ti İnun bütün şubelerini | Vergi vermek istemiyen | nişancı | Varşovanın en meşhur pastacılarından İbiri çok mahir bir nişantı imiş... Onun kadar iyi nişan atan adam az bulunur- muş. Günün birinde vergi memur kendisine müracaatla mütedahil vergi lerini istemişler. Adam vermekten istin- kâf etmiş, maliye tahsil dairesi onu mah- kemeye vermiş. Pastacı kendisini mü- dafaa için 1688 senesinde Lehistan kralı İJean Lobieski tarafından ısdar edilen bir Jiradeyi ileri sürmüş. Bu iradeye göre &- |tıcılar her türlü vergiden muaf - tutul- makta imişler... Maliyenin avukatları bu iradenin are tık hükümsüz olduğunu ileri si |se de pastacının avukatları iradenin cari | bulunmakta olduğunu müdafaa etmişler- | dir ve mesele şürayi devlete intikal et- miştir. Mesele Lehistan adliye mehafi- Hnde merakla takib edilmektedir. müşlere Kazayapan kaza yapmıyana mükâfat veriyor İsveçte Kervkoping şehri belediyesi 0- tomobilciler hakkında mühim bir karar vermiştir. Hiç bir kazaya meydan vermeden hiç bir ihtar almadan 50.000 kilometrelik bir mesafe kat'edecek olan şaförlere beledi- ye muhtelif kıymetli mükâfatlar — vere- cektir... Bu müküfatlar kazaya gebebi- yet verecek olan şoförlerden alınacak ce- zalar ile temin edilecekmiş, Eğlenceli bir bulmaca 6 nox sayfadaki bulmacanın hal şekli