Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Budalalar Budala anlattı: — Benim bir arkadaşım var, Bağ kolu tahtadandır. ' JAbdal sordu: | — Ya sağ eli? — Keşki o etten olsaydı. D da tahtadan! Kamçı Baba miçin arabacılar, h'llnı;ılarıııı arabalarında hı - takmazlar da evlerine götü - < Fürler? — Evlidirler de onun | m! b -d . İze için W7 l Acemi fotoğrafci — Poz mu çekeyim, voksa enstantane mi? Öğretebilirseniz » Kayınpeder namzedi, da - mad namzedine döndü: — Herhalde kızımı benim servetim için almıyorsunuzdur? ? — — Eğer bana başka bir yob- , dan zengin olmak çaresini öğ- Ö* Tetebilirseniz...... Olabilir — Garson bu nasıl yemek.. dört kap yedim. Hepsi ayni idi. Yalnız isimleri değişik. — Olabilir bayım, bizim aş- çı İspanyoldur. Kendinin de sekiz tane ismi vardır. Memnun oldum — Bir ay evvel gene gelmiştiniz ya, o zamandan bu za- mana kadar tam on iki kilo kaybet- tim. — Çok memnun oldum bayan, şap- kamı bir ay evvel Beldiğim zaman gene o koltuğun üzerine .hymuştum. Siz de gelip üstüne otur- F uz.. ezilmişti. Bugün gene ayni W8re koymuştum. Bu sefer belki ezilme- Miştir. | © Ben mi mmıetci, koşa koşa evin bayının o- İlasına girdi: — Bay, Bay.. — Ne var? — Mutfakta yangın çıktı. / | | | i t* — Bana ne, bayana haber ver. Sizin Tüütfağınıza aid işlerle de hen mi meş- Bul olacağım?! İ o ft ğ f.. Hizmetci - — Ne soğuk hizmetçiniz var? —— Fn — Ne yapalım bayan, bir buz do- labı ahp mutfağa koyamadık, Bari ğ& hizmetcimiz soğuk olsun! Olamazlar î — Kadımnlar her şey olabilirler; fakat 1 itfaiye neferi, . itfaiye zabiti o- ar, Ü — Neden? | li Bu işde birkaç saniye içinde hazır — 3P Sokağa çıkmak icab eder de.. Wucize İkl arkadaş konüuşuyorlar: — Karımı na - , sıl tanıdığımı, ken- v disile nasıl anlaş - — Yalnız şunu merak ediyorum. Te- lefon kulübesinin etrafına toplanan- lar acaba; telefon etmek için sıra mı bekliyorlar, yoksa şapkamı mı sey- rediyorlar? — Onu söylemeyi unutmuştum, evi yapan mimar, sokak kapısımın bir eşini de tavan arasına yapınıştı. — Artık beni sevmiyorsun.. — Bunu da nereden çıkardın? — Eğer beni eskisi gibi sevmiş ol- . saydın, gene eskisi gibi güzetede spor sayfasını okur, gazeteyi elinden. bıra- kırdın. Halbuki şimdi spor sayfasın- , dan sonra bir de siyasi haberleri okü- yorsun!. Eyvah — Aşk ne imiş, işte onu şimdi dım, gün geçtikçe size karşı bir kat daha — bağlanıyo- rüum, bir saat, bir dakika, bir saniye yüzünüzü gürme- sem yaşıyamıyacı« ğım, — Eyvah!.. — Ne oldu? — Demek ben sizin katiliniz olacaktım. df anla- — Bir daha yüzüme bakmayın, diye- cektim de.. Neye yarıvyacak — Anne bu bana verdiğin ekmek di- liminin üzerine çilek reçeli mi sürdün, yoksa kızılcık reçeli mi? — Sen hangisi olduğunu anlıyama- dın mı? — Anlamadım. — Madem ki kokusunu, lezzetini an- hyamıyorsun, hangisi olduğunu öğre- neceks'n de neye yarıyacak? © Der'niş — Karım, evlenmeden evvel; eben gü- zel erkek istemem, — yit : yeter ki zeki ol- HM sun» dermiş İri — Hep böyledir, ($ insan evlenmeden evvel çok şey — is- ter, Kadın sordu: — Kadınlar için sahnede en güç rol hantsisidir? Kocası söyledi: — Figüranlık. — Figüranlığın nesi güç, ağzımı açıp bir kelime söylemez. — Bunun için güç ya! Sigara Yeni evlenmişlerdi. Genç kadın bir si- gara yaklı, genç kocası gördü: — Sigaraya mı başladın? Evlendikten sonra siğara içece- ğimi sana söyle- memiş miydim? — Söylemiştin ama, benim sigaraları- mı içip bitireceğini söylememiştin. mış — olduğumuzu sana anlatayım.. — Dinlemem! ' ' — Neye? İ ı!; Mucize — kabilinden sözler din- S i hoşuma gitmez de. k Ü zaman 'İunBır âanne, çocu - : hnı:naîomgrafım çı O aK Bir fo - — Barafoıya gitti: ğumun fo- Dedi, fotografer: N;'_OII iki tanesi ü lira, cevabını ver cp en tidi - İ" a hrüu; tuttu, gidi ""“Nereye gidiyor- ! Uz bayan? * — Ön bir çocu - n t Ti N e daha olsun, o — Bayan, köpeğiniz pantalonumun pa çasımı yırttı. — Sizinle tanışmıyoruz. Onun için söz ünüze cevab veremiyeceğim! Aslan öldüren Yalancılar konüş- hular: — Ben silâhsız bir halde bir aslanı öl- dürdüm, — Silâsız — halde mi, nasıl öldürdün? — Kalbine bir kur şun attım. — Hani silâhsız olduğunu — söyle - miştin? — Silâhsızdı ca - den bahsetmiyorum, — LEERSTE İ aslandan bahsedi - - yorum, | petrol A |larda dalgalanmağa başlamıştı. Hükümet gizli petrol harbi — En sonunda hükümetin Bir ay oluyor ki Meksika Cumhurrei- si General Ka ecnebi petrol kum- panyalarına vaz'ıyed ederek bunların mü- messillerini — hudud harici etti. Cumhur- reisi, radyoda söyle- dığı bir nutukla, ec- inebi mülkiyeti altın- da bulunan bütün tarlalarının devlete intikal ettiği- ni ve bundan böyle petrol tarlalarının yalnız Meksikalılar için ve yalnız Meksi- kalılar tarafından İ- dare edileceğini bil- dirdi. i Bu ilân, yirmi yıl- danberi devam eden gizli petrol harbinin 'son perdesidir. Yirmi senedenberi — Meksi- kada petrol imtiyaz- larına sahib olup bunları işleten İngiliz ve ÂAmerikan kum- panyalarile Meksika hükümeti çetin bir mücadele içinde bu- lunuyordu. Meksika hükümeti bu harbe, evvelâ petrol kumpanyalarına ağır vergiler vaz'etmek suretile başlamıştır, Bilâhare sayıları 1800 e varan petrol amelesi, ça- lışma saailerinin indirilmesi ve ücretle- rinin yükseltilmesi için umumi bir grev ilân ederek hükümetin cebhesini tut- imuştur. 1918 yılında, Meksika hükümeti yeni bir nizamname kabul etmiştir. Bu nizam- namede, memlekette bulunağ bütün ma- deni zenginliklerin cumhuriyet hüküme- tinin malı olduğu tasrih edilmiştir. Bü vaziyet, hükümetle petrol kum- panyalarının arasını yeniden — açtı. Petrol tarlalarının —mevkileri — husu - sunda da birçok ihtilâflar ve ni- zalar çıktı. İş mahkemeye düştü. Bitmez tükenmez celseler, hükümetle kumpan- yaların arasını iyiden iyiye açtı. Her ne kadar 1927 senesinde kumpanyalarla ya- pılan bir anlaşma ufak bir sükün dev- |resi hâsıl ettiyse de amelelerin hararetli bir müzahiri olan General Kardenas Cumhurreisi olup memleketin başma ge- çer geçmez mücadele yeniden bütün hı- zile başladı. Şimdi harb gene kumpanyalarla amele arasında imiş gibi görünüyordu. Amele- ler kendi gündeliklerile başka petrol mantakalarında çalışan amelelerin gün- deliklerini mukayese ediyorlar ve hak- larınmı aramak üzere kuvvetli birlikler vücuüde getiriyorlardı. Neticede geçen yıl 28 mayısta büyük bir grev ilân edildi. Birlik reisleri, usta- başılar, amelelerini işden çekmişler, grev bayrakları petrol kuyularında ve büra- sadece petrol tarlalarını muhafaza için asker göndermek ve bu mıntakada her- hangi bir suikasde meydan vermemek için tedbirler almakla iktifa etmişti. Ameleler, haftada 40 saatlik iş muka- bilinde 56 saatlik ücret, senede 365 gün ücret almağa mukabil iki ay tatil, bedeli kumpanyalarca ödenmek şartile harice seyahat hakkı, otuz sene sonra da tekaü- diye vesaire istiyorlardı. Grev, bütün hızile 12 gün sürdü, Fakat petrol fıkdanı yüzünden Meksikanın münakalâtı tehlikeye girince Kardenas şaşırdı ve işe müdahale etmek lüzumunu hissetti. Mesele uzlaşma ve hakem komi- tesine havale edildi. İşçiler yeniden çalış- mağa başladılar. Uzlaşma komitesi de al- 'ti ay süren çalışmadan göonra 3000 sayfa tatan kararını bildirdi. Bu karar, işeile- rin seyahat arzularından başka bütün ta- Ieblerini hemen hemen kabul! ediyordu. Yeni karar, 1 kânunusani 1938 de mer'iyet mevkline girecekti. Fakat kum- panyalar, bu karar neticesinde işletme bütün petrol kuyularına vaz'ıyed etmesile neticelenen mücadele nasıl başladı, nasıl inkişaf etti? Ka çör Meksika petror kuyuları lirasına çıkacağını, halbuki en kârlı se- nelerde bile ancak 6,600,000 İngiliz lirası varidat temin edebildiklerini ileri süre- rek bunu kabul edemiyeceklerini söyle- diler ve yüksek mahkemeye müracaat ettiler. ; Yüksek mahkeme, kumpanyaların ta- leblerini reddetti. 8 martta hükümaet, kumpanyaların bankalardaki mevduatı- na ambargo koydu. 18 martta da kum- panyaların tutmuş oldukları hattı hare- ketin kolektif işci ruhuna muhalif oldu- Bunu ilân etti. Amele birliği reisi de ay- rni gece yarısı, umumi greve başlanması emrini verdi. Bu greve kumpanyada çalı- şan ecnebi işçiler de iştirak ettirildiler. Ertesi gün de, Cumhurreisi General Kardenas bütün petrol kuyularının mü- sadere edildiğini ilân etti. İşte, Meksikadaki gizli petrol harbinin — son safhası bu şekilde tecelli etmiş oldu Çocuk bayramının Beşinci ve altıncı Günleri Dün çocuk haftasının beşinci günü mü- nasebetile saat on üçü beş geçe radyoda — Nişantaşı temsil kolu tarafından bir tem- sil verilmiş, akşam 18,30 da doktor İbra- him Zati çocuk mevzuu üzerinde bir kon- ferans, 18,45 de de Fatih Halkevi temsil kolu bir temsil vermiştir. Saat on altı - dan on sekize kadar, Balattaki sinemada parasız olarak çocuklara sinema gösteril- miştir. Şehremini Halkevinde çocuklara karagöz oynatılmıştır. Beşiktaş Halke - vinde bir konferans, Halkevi orkestrası ' tarafından bir de konser verilmiştir. Tem — sil kolu tarafından da milli bir piyes tem- | sil edilmiştir. Büyükdere Parti binasında — "çocuklara kukla ve karagöz oynatılmış - — tır. Bakırköy ilk okullarında müsamere - ler verilmiş, eğlenceler tertib edilmiştir. Bugün de çocuk bayramının altıncı gü- nüdür. Bu münasebetle, gece, Eyüb — Halkevinde Halkevi temsil kolu tarafın- — dan bir temsil verilecektir. | Kadıköy Süreyya sinemasında, Halkevi — 'spor kolu âzası arasında, saat on dokuz- — pılacaktır. ! Saat 20 de, Bakırköy Halkevi salonun- — da mekteb talebesine sıhhi bir film gös« J terilecektir. B Radyoda öğle ve akşam üzeri konferan& îı ve temsiller verilecek diğer mintakalare — da ilk mekteblerde de eğlence ve tenezs — zühler tertih edilecektir. , Sabiha Gökçen şehrimizde Atatürk kızı Sabiha Gökçen tayya’rejgğ sile şehrimize gelmiştir. Bir kaç gün şeh- İrimizde kaldıktan sonra Ankaraya dö - ö masraflarının senede 15 milyon İngiliz lnı=:cıekı*.ir.