ÜÇ BO SON POSTA Z ATLI Yazan: Ziya Şakir Timur saraya döndüğü zaman onu kapıdan karşılıyan saray nazırı Boğam Noyan, o kadar büyük bir telâş eseri göstermişti ki, Hakan merakla : “ Ne var Boğam.. Bu telâşın ne ? ,, diye sormaktan kendini alamadı Endcan üzerine yürüdüğümüz tak- dirde, kolayca (Nahşeb) e ine- ve orada da, Zincir sa- t eden, Timurun hemşiresi | esir ederiz... , Timurun üzerinde le getirecek, Bel- ne inerek, ölümüne sebe- yet verecektir. Kamer Ham yerinden fırladı: — Aşkolsun, Bahadir noyan!.. Sen, hakikaten çok d li bir adamsın. Diye ba Hatay Bahadır, Kamer Hanın sözünü - Durunuz celâletmeap! Daha, bit- medi... Kutluk Türkân elimizda bir rehine olarak kalır. Timur yaşasa bu kadın vasıtasile Timuru istediğimiz | gibi tehdid ederiz. Meselâ, her şeyden evvel, Dilşad Bigümü derhal bize inde etmesini isteriz, Sarıboğa atıldı: — Ya, Susen Bigüm... Onu da, ayni Diye, mırıldanmıştı. Boğam Noyan, derhal mahir bir ak- tör hali almıştı. Büyük bir heyecanla söylemiye başlamıştı: — Ne olsun?, Daha, ne olsun?. Kut- luk Türkân Ağabiğüm hazretlerinin sarayını basarak, onu esir etmek isti- ur, o kadar sersemlemişti ki; bir anda çeneleri kilidlenerek bir şey söy- İ aşlarını mi eltmek istiyorlar?, — Evet, hakanım, Kim istiyor?.. — Kim istiyecek.. malüm olan d manlar ...Evvelâ; o mahud üç boz at sonra da, bunların sözlerine uyan, Ka- mer Han ile Yusuf Sofu... Timur, hayretler içinde kalmış dirin ortasına oturup ellerin! iki tara na dayamış.. dikkatle Boğâm Noyanın yüzüne bakmıştı: ehdid ile geri getirmez miyiz?.. — Şüphesiz.. şüphesiz.. Su mesele etrafındaki müzakere, sa- atlerce devam etti. Ve nihayet, gunlcr' hesap edilerek, tam yirmi yedi gün son- ra.. ayni gün ve ayni saatte, nem Ilar- sem ve hem de Kâşgar ordularının bir unda hareketine karar verildi. Harzem ordusu, sanki Horasan taraf- larını istilâya gidiyormuş gibi, (Cur- tikametine doğru ilerliyecek.. ve sonra, birdenbire geri dönerek Semer- kand üzerine yürüyecek... Ur dağının yaylalarında bulunan Kâşgar ordusu ila ük bir sür'atle dağlardan i rek.. yhun nehri vadisinin düzl tü bir hamlede geçecek.. doğruca (Nahşeb) i ak, Kultluk Türkân a- fayı esir edecekti. BİR 'TFK CASUS, KOCA BİR ORDUYA BEDELDİR.. Daha hâlâ (Keş) şehrinde bulunan Timur, camide, kendine mahsus olan | mahfelde cuma namazını cemaatle kıl- dıktan sonra, artık bitmek üzere bu-| lunan türbesinin son şeklini görmiye gitmiş.. mimarbaşıya bazı emirler ver- diklen sonra, sarayına avdet eylemişti. Saraya avdet ettiği zaman onu kapı- dan karşılıyan saray nazırı Boğam No- | büyük bir telâş eseri gös- | , bu hal Timurun derhal na- zarı dikkatini celbetmiş: — Ne var, Boğam., bu telâşın ne' Demek lüzumunu hisseylemişti. Çoök zeki ve kurnaz bir adam olan Boğam Novan, hükümdar üzerinde bu tesiri husule getirdiğine memnun ola- rak, ona biraz daha heyecan vermek İstemiş.. kulağına eğilerek: — Fena.. çok fena bir havadis aldık, hakan. Fakat burada söylenemez. takib eden saray er- ağır ağır yürüyerek geç . odasına girmişti. Ve — Ay, bunlar tekrar birleştiler m — Evet. Ur dağının eteğinde.. kal köyündeki Kamer Hanın yazlık köşkünde birleştiler. — Ne zamandanberi? — On beş gün oluyor. — Sonra?.. — Orada birleştikten sonra, bu kara- | rı verdiler . — Bu haberi kim getirdi?. — Son zamanlarda oraya gönderdiği- miz, Yuca Oğlan... Timur başını eğdi Yuca Oğlan, o nun yetiştirdiği casusların en zeki ve r Bir Doktorun Günlük Notlarından Kadınlarda Belsoğukluğu Belsoğukluğu mikrobile aşılanan kadin- larda iki cihazda tezahürat yapar. Hem ldrar yollarında, hem de rahim yolların- da, İfrazat kadında da tıbkı erkekte ol- duğu gibi ilk zamanları fazla ve guri ye- Şil bir renktedir. Kadınlarda rahim tari- kile yumurtalık borularından nüluz ede- rek itihabı muhiti rahim hüastle gelir. Ve kadınlarda da bakiki ve elddi clhazı tenasüli iltihabları meydana gelir. Bu ihtilâtları yapan kadın belsoğukluğu da Çok uzar ve çok uzun ve devamlı bir te- daviyi istilsam eder, Bu Utihabların bi- raktığı bir takım gayrt tabti neticeler ve iltisakat dolayıslle bilâhare ameliyatı bi- le istilzam eder. Yumurtalık boruların- da giddetli belsoğukluğu Dthabı geçiren kadınlarda çocuk olmak Ihtimali çok aza- lır, Bir nevi akamet meydana gelir. Kadın belsoğukluğu esnasında gebe ka- hraa doğum esnasında bilhassa çocuğun gözleri için çok tehlikeli olur. Ve dün söylediğimiz gibi yeni doğan çocuklardaki belsoğukluğu körlüğünü meydana geti- rebilir. Belsoğukluğunun ihtilâtları ve şekilleri hülâsatan bitti. Yarın tedavisinden bah- sedeceğiz. Cumartesi Cevab İstayen yacularımızın — posta ulu yoliamalarını rica ederiz. Aksi tak- dirde istekteri mukabelesir kalabilir. birdenbire geri dönerek, kendisini bir gölge gibi takib eden Boğam Noyını.! Adeta öfkeli bir sesle: İ — Boğam!. Eğer hükümete aid bir işden bahsedeceksen, sana çok fena muamele ederim. Yak; başka bir şey söyliyeceksen, söyle... Demişti. Boğam Noyan, derhal belindeki han- çeri çekmiş.. demirinden tutarak kab- gasını Timura uzatmış: — Hakanım!.. Al şu hançeri.. tek, ben vazifemi ifa edeyim de, istersen beni öldür. Diye bağırmıştı. Timur, kendisine sadık olan bende- gânının en ileri gelenlerinden olan Bo- ğam Noyanın bu hareketinden, söyle- fecek sözlerin ehemmiyetini anlamıştı. Elinin tersile hançerin kabzasını ite- | Nöbetci Eczaneler Bu gece nöbetci olan eczaneler şunlar- dar: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Şeref). Alemdarda: (Ab- dülkadir). Beyazıdda: (Haydar). Samat- yada: (Brofiles). Eminönünde' (Bensa- son). Eyübde: (Hikmet Atlamaz). Fener- de: (Bmilyadi). Şehremininde: (Hamdi), Şehzadebaşında: (İ. Hakkı). Karagüm- rükte: (Fuad). Küçükpazarda: (Hikmet Cemil). Bakırköyünde: (İstepan), Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Dellarmda). Tepe- başında: (Kinyolif). Karaköyde; (Hüse- yin Hüsnü). İstiklâl caddesinde: (Limon- ciyan). Pangaltıda: (Nargilectyan). Boğariçi, Kadıköy ve Adılardakile! Üzküdarda: (Bellmiye). Sarıyerde: (O4- man), Kadıköyünde: (Moda - Merkez), Büyükadada: (Şinasi Rıza), Heybelide: en değerlisi idi. Şimdiye kadar onun verdiği malümattan hiçbiri şübhelere, zanlara ve vehimlere istinad etmemiş- ti. Gittiği yerlerden ne haber getirdi ise, kısa bir zaman sonra, aynen zuhur | i. Bu hale nazaran, şimdi getir- diği haberin de, birkaç gün sonra, ha- kikat oluvermesi çok muhtemeldi. Kendisine hükümet işlerinden bah- ü zaman şiddetle titizlenen Ti- mura, birdenbire bir sükünet gelmişti. Boğam Noyanın yüzüme bakmakta de- |vam ederek: — Ne cesaret.. bu, ne büyük cesaret... Bu adamlar, çıldırmışlar, Dedi. | Boğam Noyan, Timurun en eski ve I'en sadık bendelerindendi. Düşüncele- apaçık s yecek kadar imtiyaza malikti. Şimdi Timurun bu vaziyetin- den cür vab verdi: — Hakanım!. Onlara bu cesareti, bizzat siz verdiniz... Sizin, birdenbire hükümet işlerile alâkanızı kesmeniz, b Dün, tavşanlar gibi birer köşeye sinen- ler, bugün birer aslan kesildi. Yarın, bu hain ve insafsız düşmanların her tara- fa saldıracaklarını di ün.. O zaman, 1, kim koruyacak?.. virmişti. Nemli gözlerini, uzaktan pgö- rünen (Keş) ovasında gezdirmişti. Bir şey söy! alnız titremekle kalarak, hiçbir sö: şitilmemişti. (Arkası var) İRADYO Bugünkü program 9 Nisan 1938 Cumartasi İSTANBUL Akşam neşriyatı: 1230: Plâkla Türk musikisi. 1250: Hava- dis. 13.05: Plâkla 'Türk musikisi. 1830: Muh- telif plâk neşriyatı. Öğle neşriyatı: 1830: Kooferans: Eminönü Halkevi rnami- na Kemal Altan (Mimar Sinan). 1850: Bmi- nönü Halkevi gösterit kolu tarafından bir temsil. 19.15: Konferans: Üniversite nmama: |Doçent Galib Gültekin (Hayatı ücurlatmak için ne gibi tedbirler almalıdır?), 15.56: Borsa haberleri. 20: Necmeddin Rıza ve arkadüş- ları tarafından Türk müsikisi ve halk şarkı- ları. 2045: Hava raporu. 2048: Ömer Rıza |tarafından arabea söylev. 21: Belma ve arka- |Gaşları tarafından Türk musikisi ve halk İşarkıları, (asat Ayarı). 2145: Örkestri 15: Ajans haberleri. 22.30: Plâkla sololar, 0- pera ve operet parçaları. 22.50: Son hacerler ve ertesi günün programı. * © Nisan 1938 Cumartesi ANKARA Öğle neşriyatı: 12.30: Karışık plâk neşriyatı. 1250: Plâk: İTürk musikisi ve halk şarkıları. 14.1$: Dahi- |N ve barici habetler. Aksamı neşriyatı 18.30: Plâk neşriyatı. 18.95: Çocuklara Ka- ragöz (Küçük All). 19.15: Türk musikisi ve halk şarkıları (Servet Adnan ve arkadaşları). 20 :Saat âyarı ve arabca neşrziyat — 2015: 'Türk musikisi ve halk şarkıları (H'kmet Rıza Büreyya Anamur. 21.1) trası. 22: Ajans haberleri. — 2215: Program. Yarınki HALK OPERETİ Pazartesi akşamı 9 da Kadıköy Sü- Teyya Sinemasında BAY - BAYAN Büyük Operet 8 perde Yazan Mahmud Ye- Bari Beste Söyfettin Sezal kardeşler ERTUĞRUL SADİ TEK a ap EDİRNE $ Cumhuriyet sinemasında bu zavallı tebaanızın hati ne olacak?.. ' | Timur, başını pencereden tarafa çe- 21.| Muhafızgücüne mühim bir farkla mağlüb Jolan ve stadı boynu bükük olarak terkeden İdü. Takım malüm formundan düşmüş, içor- wSı'î_ı(ı'ır ve arkadaşları), 21: Hukuki konuşma: |de işin âhengini temin edenlerin haleti ru- Stüdyo salon orkes- |hiyesl bozulmuş, hülüsa öyle üç beş gün için- Su sporları programı Şimdiye kadar çı;k ihmal edilmiş olan su sporları if bu sene çok güzel bir program hazırlandı İstanbul su sporlar ajanlığı tarafından hazırlanan yeni mevsim faaliyet programı töyle bir gözden geçirilecek olursa yeni sene- ye çok zengin bir şekilde girmiş olacağımızı derhal kabul etmek lâzım gelir. Memleketimizin ber tarafı su ile çevrili olduğu halde gimdiye kadar büyük bir ih- male uğriyan su sporları, bu mervsim pek geniş bir programla tatbik edilecek bir hazır- de bulunmaktadır. Karpuz kabuğunun suya düşmesini bekle- meden denize girenlerin mevsim sonuna ka- |dar balık gibi yüzdükleri bir şehirde mun- |tazam bir surette yüzme, kürek, yelken ya- İrışları yapılamaması, hemen hiçbir. mevsim osaslı bir programın evvelden hazıtlarırmamış |olmasından ileri gelmektea tdi. Korkulacak kadar büyük masrafa ihtiyacı an, açık deniz müsabakalarının, bazan ree yarış yerini tesbit için münakaşa- yapıldığını ve bu suretle en güzel mev- ol ları emek istemiş.. fakat dudakları İsimin nahak yere heba olup gittiğini bu işin | amışla, Moda arasında papa yelren |âşınaları pek âlâ hatırlarlar. Tablatin bize bahşettiği bu geniş denizlerde, alaturka I- le kulaç atarak yüsenlerin, şimdi en makbı bir yüzme tarzı olan kravl usulüne ne kadar | * çabuk ünsiyet peyda ettikleri malümd;r. Mo- da deniz hamam | İzin bu sahada geçen mı Geçen mevsim yapılan şarpi müsabakalarından birinden bir intiba — | İstanbuldan omuzladıkları garpilerle hin olimpiyadında Kleldeki müsabakalâfi üst eden, İsveç, Fransız, Portekiz. —İlM ralarını taşıyan — yelker p takan denizcilerimiz biraz himmet, ufük? yardımla beynetmile) sınıfa kolaytıklâ bilecek kuvvet ve kudrettedirler. İşmini yeni duyduğumuz Vater Polü topu) bizde tatbik edilen sporların geçmek üzeredir. İkl senedenberi ( İbaşladığımız bu spordaki muvaffaki gösterdiğimiz kabiltyeti, İstanbula gelef car takımı takdirle karşıladı. Memleketimizi ziyarete gelen — İngilli nanması körekcileri, bahriyelilerimi fından mağlüb edildiği zaman bu ne bir doğü, onlar hayret ettiler, | Zuhurata tabi bir hazırlıkla Yenikapli |tillerinde kürek sallıyan, Moda derlik mamlarında yüzme öğrenmeğe çalışanı. d eden denizcilerimiz bugünden önlerin? İ nan mevsimlik programı — ellerine aldiPi n elbette geçen günlerden çok dabö © seler alacaklar ve elbette ki muva: yetleri de o nisbette büyük aolacaktır. sporları mevsimine mış sengin bir programla len | kavuşacak Ü |sebetile İstanbula gelen beynelmile! bir şöh- rete sahib olan Macar yüzücülerini nasıl | mağlüb edivermiş olduklarını henüz unut- madık. den bu takımların maçı, Beşiktaşın geçen haftaki mağlübiyetine rağmen — ötedenberi beklenen alâkasını kaybetmiş değildir. sporda ve bilhassa futbolde vukua gelen cil- velere İnanmış olduğumuszdan bu maça veri- len ehemmiyeti geçen hafta Beşiktağın mağ- lübiyetile büsbütün büyütüyoruz. Beşiktaş, 0 zaman galib gelseydi, bu hafta sahaya kendisine güvenerek çıkacak ve bel- ki küçük gediklerini kapamağa lüzum gör- miyecekti, Halbuki bugün vaziyet tamamlle değişmiş, şampiyona yolundaki puvan farkı bir hayli açılmıştır. Ve nihayet mağlüb takımlar sıra- sına girmiş olan Beşiktaş; işte bütün bu he- sabları ciddi olarak gözönünde tutmak moc- burlyetinde bulunduğunu bir haftadanberi düşünüp sahaya öyle gelmiş olacak ve dok- san dakikalık bir müddet zarfında aradaki bu hendikapı kapamağa çalışacktır. Yerli takımlarımız için en çok kuvyetine güvenerek maç yapan Beşiktaş reçen hat- taki dağınık oyünile herkesi hevrete düşür- de eski parlak vaziyetini elde edebilmek ga- lba da mümkün olamıyacaktır. Hakikaten takım son günlerde cldd! idman yapamamış ise, tam mevstm içinde bir haf- talık dman herkesi imkân dahilinde hazır- lamağa kâfidir. 'Yok, ortadaki fena havanım bizce malüm olmiyan sebebleri varsa maçın galibini şim- diden ilân edivermek işden bile değildir. Güneş takımı müdafaasile, muavin ve hü- cum hattile hep bir arada teşriki mesalsi ye- rinde bir haldedir. İzmirdeki kendilerinin bi- Je pek ummadıkları sıkımtılı neticeler, İzmir takımlarının parlak oyunlar yaptığına delli- dir. Sıkı müdafna karşısında zorluk çeken cum hatt, Hüsnünün butunacağını | imiz Beşiktaş müdafaası İle karşı Karşıya kaldığı zaman, rahat — çalışabilmek imkânını bulamıyacaktır. Birbiritden ince oynamağa çalışan Güneş hücum hattile Beşiktaşın dalıcı muhâacimle- ri grasinda bir maharet yarışı olacak olan bu maçta, en güzel müdafan hücumdur diyen tarafın giriştiği işden gçalib çıkma yolunu aa sporcularımıza bu müjdeyi verirken, Of yeni mevsimde candan muyaffekiyetlef menni etmeği de bir bore bildit. Ömer Beşiktaş mı, Güneş mi kazanacak | Mili küme maçlarının hatırı sayılı oyun- larından biri olacağına hiç şübhe etmediği- mlz Beşiktaş - Güneş arasındakl oyul pazar günü Şeref stadında yapılacaktır. Mill! küme maçlarında şimdiye kadar yap- tıkları oyunlarda şampiyonluk yolunda gi- n en çok yardım göreceklerin sahayi galib etmeleri mümkün olacaktır. Milli küme şampiyonluğunun bir dÖ noktası olacağını hepimlzden ziyade t edecek olan oyuncuların bir neles ve ! mücadelesi ile baştan sona kadar cekleri gayret neticesinde kim &. kazansın güzel bir oyun seyredeceğimizt * |şübhe yoktur. Galatasaray - Güneş birleşmi dedikodusu Ankara (Hususl) — Galatasarayla OÜ! |birleşmesi üç senedenberi ara sıra m bahs olur, yazılır, çizilir. fakat neticedi birleşme olmaz. Bu cümleden olmak üzere son ıml’ haftalık bir spor mecmuasında gene y benzer bir habere tesadüt edildi. Gi yazdığına göre birleşme işine önayak bir zat, Ankarada bulunan “"“'""'d,ı Güneş klübleri erkânını davet ederek bir toplantısı yapmış ve aradaki ihtilâflı nokti ları açıkca teşrih ederek her iki tarafın © noktal nazarlarını sormuştur. Dostea BÜ nakaşalar yapılmış ve bir anlaşmaya vi mıştır. Her iki teşekkül de Ankara ve İ bulda tek klüb haline gelecektir. İstanbuldii ki teşekkül Calatazaray, Ankaradaki hıığ de Güneş klübü isimlerini alacaklardır. küme maçlarında iki garı kırmızı takım w Ayrı çalışacaklar, milli küme sonunda IXi kım tek kadro haline gelecektir. Bu son baber üzerine burada bulunan Ş latasaray ve Güneş klübü ileri gelenlerile nuştum. Bunlar bu hususta ademi mali beyan etmektedirler. Güneş klübünden bir zat: «— Klübümüz, vasiyeti bir tebliğ ile " telerde ilân etmiştir, bundan — sonra 1Mf söylemiye her halde lüzum yok!» demişti Galatasarayın İleri gelenleri ise: e— Bü haberi gazetede okudük. Başka BŞ bir malfmatımız yoktur. Spor mecmui bu haberi durup dürürken uydurmü eminliz, bu olsa olsa iki klübü birleştirmek teyenlerin; zemin hazırlamak için yap! bir harekettir!» demektedirler. j Selim Tesest, | w Yarddaş: Balık yiyenin beyni ve kö © mikleri kuvretli olur, —