29 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

v e F G RR FN DAG CA 3 z Evvelâ, bu d.ı_ğlan aşacaksınız. |ağır tıpedcn in:xlerlşcn. küçük bir kf_" mez. Eline geçen Kapçaklıyı, şehrin bü- Dört veyahud beş gün sonra, (Ho «İyun sürüsüne tesadüf ettiler. Bu sü- yük meydanındaki Dua çınarına bağ- î ten) şehrine varacaksınız. — (Kâş «|rüyü, ihtiyar bir çoban idare ediyordu. |latır, Çıplak vücudünü kırbaçlatır. ' gar) yolunu, ancak oradan itiba -|Çoban, birdenbire karşısında iki noya-| — Hanınızın adı> ne?.. i ren bulacaksınız. nı görünce, adetâ korkmuştu. — Ala Han, | Dedi, " Hatay Bahadır, çobanın bu korkusu-| — Şehirde Kâşgarlılar bulunur mu? İ İki noyanın misafirliği, tam on dört nu derhal hissetti. Çehresine bir mü-| — Bir kaç tüccar vardır. Çarşıda s0- İ gün devam etmişti. Bu müddet zarfın- | lâyemet ve sözlerine bir tatlılık vere-|rarsanız, size gösterirler. ı da, noyanlar boş durmamışlardı. Elle- |Tek seslendi: İki noyan, çocuk gibi sevinmişlerdi. İ rine geçirebildikleri meşin ve bez par- K Hey, çoban!.. Şehre bu yoldan mı| Adil Şah, artık bu konuşmayı kes- | çalarile biz atlara birer eğer dikmişler, | inilir? mek için; ği i bu eğerlerden sarkıttıkları iplerin uç- Çobın, şehre giden bir yolcudan ken-| — Hatay Bahadır!. Aldığımız malü- Güreşçilerimiz eski bir. hazırlık kampında Ü - larına kale kapılarından kopardıkları |disine fenalik gelmiyeceğine hükmede- mat kâfi. Vakit geçirmeden, şehre gi-' — YifMi dört gün bonra Estonyada yapıla- hmanın uyandırdığı teessürle t y n 2 " E a ea Ş5ı. Sak Avrupa güreş birinetliklerine biz de iş -İtakımı ile idare hey'eti arasında vukua ge- ) halkaları da geçirerek böylece birer de |tek cmh.verdı: relim. Dünya yüzünde ne olup bittiği- tirak edeceğiz. On gün evvel yapılan seçme- |len anlaşamamazlık — bir aile arasında het üzengi tedarik etmişlerdi, — Şehrin asıl yolu, aşağıdadır. Lâ - ni, bir an evvel öğrenelim, dedi. İlerden sonra Ikinci bir seçme yapılıncaya İzaman vukuu tabli olan bir münakaşa hu - t e kin, buradan da inilir. Galiba, şehrimi- Hatay Bahadır, daha büyük merak kadar bazırlıklara devam ktir. dudunu aşmamıştır. Klüp mensubini nıau: ' yi z 4 ilk def: | ? i idi. Çok az bir zaman içinde en yüksek for -|len ktüp ve &por kurumu ve devlet nizama! : İki taraf da, birbirinden memnun | ** szvî_' v *Y(;:'_:“;_u S üMER BU B mu bulmağa çalışan — güreşcilerimizin, bulna ve kanunlarına hürmetkâr olup klüp bün j ayrıldı. On dört gün süren misafirlik;| ( — Fveb Keşmi KUK e müsabakalara hazırlanmak için geç kalın - |yesinl sarsacak hiç bir hâdise olamıyacağı t düşünceleri ayrı, fakat maksatları bir MKS Hiç bir maniâya maruz kalmadan | Tt olmasından duydukları üzüntü müsa -| klübümüzü sevenlerce bilinmek üzere be - ! n bu adamları garip bir dostlukla ' — Ah.. ben sizi Kapçaklı zannettim. gehre girdiler. Uzun süren ba çetin ııı:; ı:ıân]ır_nl.n yaklaşmasile — endişeli bir/yan olunur. t birine bağlamıştı. Fena ;'âlde trı;::"" SN , (Yolculukta lime lime olmuş elbiseleri | *” ıııııı:'vı hesabli bir hazırlıktan sonra Almın ada maç yıpı“k Boz atlar da bu yeni yolculuktan| —— Kapça S EOEAS BANÜM ? 1 DŞ KiLadEk lünç bir şekil gösteren |parlak derece alabilmeleri çok mümkün o - ngı'ıl takımı J memnun görünüyorlardı. Günlerce ka-| —— Onlardan herkes nefret eder. boz atların eğerlerile halkın nazarı dik-|lan güreşellerimiz biraz da haklı olarak ön- İ t 8 ü On beş Mayısda Berlinde maç yapacak o- ; lenin harap ahırında kapanıp kaldık-| — Niçin?.. 8 katini celbetmemek için, şehrin kapı-|'€Tine çıkan güzel bir fırsattan fena derece- lan maruf İngiliz takımı Aston Vitla Almane :f iR yan CA A L K İ lazaalaan züErE DAĞt S gslirlet ( moa yekın bit dene dakdlar, Boz gtt yeeamla geee bE Kadaz gaS ARERİ | FECa TenoĞE. K yi KN SK9N yi tüi rafı yemyeşil ve rengârenk çiçekli kır- | sürülerimizi sürüp götürürler. ahıra bağladılar, Hancıdan çarşıyı SOr- / duğu şu gırada bu İşe iyi bir deva bulmak | Alacaktır. lara kavuştukları için çok seviniyorlar,| — E, (Orus Han) buna mani olmaz |dular. Kâşgarlı tüccarları aramıya baş-:mümklln olmadığına göre bazı âoll tedbir -| — Aston Villa bu maçlarını İngiltere - ”_' tatlı tatlı ve uzun uzun kişniyorlardı. — |mı? ladılar. ler almanın faydalı olduğuna imanıyoruz. — |manya mülll maçından sonra oynayacak! Kalenin yolundan inerek İki saat ka-| — Orus Han mı?.. Bırakın gu herifi... / Hoten, hem Hind ve hem de Çin yolu_'" fu'":;p“_: "”zm:um:": Sis nkşan" : dar şimale gittikten sonra, Abbas Mir- O, Han değil.. bir kervansaray ahırcısı |(üzerinde mühim bir ticaret — merkezi den bir karşılaşma olmadığı için büyük mü- zanın tarif ettiği kervan yolunu bul - |olmıya bile lâyik değildir. olmakla beraber, çarşısı o kadar büyük İsabakaların bisce malüm bir takım husa | AMadıköyünde görünen İ muşlardı. Hindistanı,” Türkistana bağ-| —eNeden?. değildi. — Arkas var — — İsiyetlerinden istifade etmek çarelerini bu « Manzaralar i lıyan bu y) (Keşmir)den başlıyor; - - — lup ortaya koymağı faydalı görüyoruz. Hü ni — Altın dağın garp kışmındaki dereler ( — RADYO Ka Ki arüele gae GA LK S İ Bi a Kalladn « * k 'ıçın?)!dn doîaşı:w;)r; (Hoıın)_kv_ıe (Yııı -|| Bir Doktorun —) bakaların hepsine, yan! tam takımla gir -| 1pasile bulabildiğimiz otel odasına dö- İ “ent)den geçtikten sonra, ikiye ayrılı- j Salı — mek mecburiyeti olduğunu — zannetmiyoruz. 3 âlâ ğ : yor, biri, (Kâşgar)a öleki de (Semer | GÜüNlük Bugünkü roğgram — Pünya sporcularını bir araya toplıyan o -| Derken, hâlâ sokaklarda ':&“'“'L'"' e ç d ğ Notl d g prog lümpiyad oyunlarında bile, böyle bir mee -| Beniş bir kalabalık teşkil ediyordu. t kand)a doğru devam ediyordu. ollarından mündeüi bi 4 4 Yolu kaybetmek ihtimali yoktu. ——— 29 - Mart - 1938 - Salı büriyet mevxuubahs olmadığına göre antre-| Çünkü birçok kimsoler, ne İstanbula Çünkü; her kırk, elli adım mesafede, M lde ve banak ı STA N BU L :;;x :"&"Ğ:fa:mîğîînwp ':v':: ı; de İstanbula gîğîky;%mvîır::;n:: küçük taşlardan yapılmış, bir kaç met-|| Hasfalıklarında: Öğle neşriyatı: pa şampiyonasına yollamak mümkün değil| <— ( DD D döldür- " GÜ » «elma ağaçları bulunuyordu. ÜÇ BOZ ATLI SON POSTA Yazan: Ziya Şakir Altın dağının eteklerini teşkil eden tepelerden birinin tam zirvesine geldikleri zaman AÂAdil Şah atının dizginlerini neş'eli bir bas Mirza, ufukta, akşam güneşinin a- kislerile hakikaten bir altın külçesi gibi parlıyan yüksek dağları göstere- rek: sesle ; “ göre hareket edelim. — Fena fikir değil. Böyle bir adam bulmakta gecikmedi-|Çinden gelmiş olan bir asılzadedir. O ler. Boz atları yedeklerine alarak ağır re yükseklikte ehramlar görünüyordu. Bu ehramlar; eski bir usul ve an'aneye göre, geçen yolcuların oralara biter taş koyması ile vücud bulmuştu. Yolculuk, fena geçmiyordu. Bu ıssız dağlarda ve korkunç derelerde de bir tek insan yüzü görünmüyordu. Onun , için her tarafta avlıyacak hayvanlar pek mebzuldu. Ayni zamanda derele- Tin kenarlarında da bir çok badem ve d Abbas Mirza, yaptığı hesabda biraz hata etmişti. (Hoten) şehrine on günde vasıl olacaklarını söylediği halde, Ha- tay Bahadırla Adil Şah bu mesafeyi İçilecek şeyler İçilecek geyler bursak hastalıklarında çok mühimdir. Bunlar serince — odanın hararetinde olmalı, asiâ çok soğuk ve buzlu olmamalıdır. İçllecek gıdalar umumiyetle su, taze Şira, meyva usareli gerbetler, —ispirtolu içkiler (şarap, bira ve kaynalılmış men- kulardan ibarettir. Meşrubatın en tabilsi, en JAtifi, en — iyi ve sararsınm memba sularıdır. Gazli Su- lar, gazli maden suları bazı gerolaj yani gayri ihtiyari hava yutan mide hasta- lıklarında muzurdır. parça meyva usaresi karıştırabilirler. 'Taze şira, hafif ve müleyyindir. Yani ıçekeıek birdenbire elini ileri doğru uzatmış, şte Hoten! ,, diye bağırmıştı Kendilerine bu malümatı veren Ab-|/tabi olduğunu soralım;-öğrenelim; ona — Bütün hırsızların başı, odur. — O, sizin (Han) ınız değil mi?. — Allah göstermesin.. bizim han'mız, da, Kapçaklıları ve Orus Hanı hiç sev- 12.30: Plâkla Türk müsikist 1250: Havâa- Mart 29 $RS) SPOR ü Estonya müsabakaları hakkmd_a bir noktai nazar Güreş ekibimiz iyi hazırlanmış değildir. Bunun için tam takım götürmektense müsabakalara, en güven; diğimiz birkaç güreşçi ile iştirak etmeliyiz midir? Avrupa şamplyonasına girecek olan dis, 13.05: Plâkta Türk müsikisi. 13.30: Muh- milletlerin bir çoğu da hiç şüphe yok ki böy- telif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: V7: İnkilâb tarihi dersi: Üniversiteden Baklen, Yusuf Kemal Tenğlrşenk, 1330: Plâk'a dans musdkisi. 18.15: Konferans: Bey- oğlu Halkevi namına Semih Mümtar (Neza- ket). 19.55: Bocsa haberleri. 20: Belma ve ar- kadaşları tarafından Türk mutlkisi ve halk şarkıları. 2046: Hava raporu. 2048: Ömer Rıza tarafından arabea söylev, 21: Tahsin ve arkadaşları tarafından Türk musik'si ve halk şarkıları, (saat Ayarı). 2145: Orkestra, 2215: Ajans haberleri. 22.30: Plâkla sololar, opera ve öperet parçaları. 2250: Son haber- ler ve ertesi günün programı. 29 - Mart - 1928 - Salı Je hareket edecekler ve yalnız güvenebil - dikleri pehlivanları minder üzerine çıkar - makla en iyi işi yapmış olacaklardır. 61 kiloda Yaşarın, 79 kiloda Adnanın sa- kat olmaları dolayısile bu «sikletlerin bugün için mevcud olanlar tarafından — temsili, bu mMmüsabıklara güzel bir seynhat temin et- mekten büşka bir fayda veremez. Güreş| minderi üzecinde ve etrafında senelerden -| berl dolaşıp duranların hemen — hepsi, tam bir ekipin Estonyadan bize güzel haberler veremiyeceklerinde büyük bir titizlikle ittl- fak etmektedirler. Müsabakalar sonunda ferd iübarile de - rece alanların ortaya koyacağı puvanın, bir milletin birinciliğini meydana — çıkaracağını nazarı İtibara alacak olursak, bugünkü mü- dukları otellerde yer bulamamışlardı! Esneye, tilreye, gözlerini havaya dik- mişler, ömürlerinde eşini görmedikleri o koyu ve kalın sisin yavaş yavaş incelmiş mel'un perdesi ardından sabahın belir mesini bekliyorlardı ve hepsi de, ılık bir dekork açılan kalın, siyah bir' perdenin kalkmasını gözliyen birec tiyatro seyir- cisi gibi sabırsızlanıyorlardı" O arada, İstanbuldaki evine vaktinde — yetişeme. miş biçere bir kılıbık; yanındakilere derd yanıyor: - — Bu kadar ayaz kestiğimiz yetmiyor- muş gibi, yarın bir de hatunun karşısın« da titriyeceğiz! diyordu. safranın ifrazını tashil eder. Yemeklerde Selim Tevfik ancak ön yedi günde kestirebilmişler- >erina elleillir. Tahaeerle öğe ANKARA N takımın bu sahada yapabileceği muvaf . ça A İ di. :ı':ııı. yi öndN VECĞr 'N e © VZ Öğle neşriyatı: Sliyeti slmdüiba Küly nitek müzküssür | 4 v e e rolk DANİNİOZİ Altın dağın eteklerini teşkil eden te- pelerden birinin tam zervesine geldik- leri zaman Adil Şah birdenbire elini fleri doğru uzatmış; neş'eli bir sesle: — İşte Hoten,.. diye bağırmıştı. Bu küçük şehir, tepeden kıvrıla kıv- rıla inen yolun tam ucunda, âdeta dağa yaslanmış gibi görünüyordu. — Şehrin | şarkına doğru geniş 'bir ova, uzayıp gidiyordu. Ovadaki köylerin üzerinde, küçük bulutlar halinde, parça parça dumanlar sürükleniyordu. Günlerdenberi köy ve şehir hayatın- dan uzak yaşamış olan iki noyanın kal- bi, ayni his ve ayni sevinçle titriyordu. Adil Şah sordu: — E, Hatay Bahadır!.. Şehre girecek miyiz?. — Niçin girmiyelim? — Ya, Orus Hanın adamlarına tesa- düf edersek. taminleri çoktur. Madent unsurları da tök olduğundan çok faydalıdır. Fakat günde bir bardağı geçmemelidir. Yemek- lerde meyva yerine ya olduğu gibl veya- hud bir parça sulandırarak içilir. Şarabın içinde muhtelif mikdarlarda ispirto vardır. İspirto da umumiyetle İnce ve kalın barsağın bütün hastalıklarında ve Ultihablarında muzırdır. Aslâ içmeme- lidir. Biranın her me kadar şaraba nisbetle bir dereceye kadar daha —mugaddi” ve İ| iştiha açıcı ve hazmı kolaylaştırıcı addo- || Tunabilirse de havi olduğu hamım karbot ile şişkinlik yaptıktan başka — ispirtosu dolayısile de barsak hastalıklarına hiç gelmez. Ceyvab Hteyen — oküyucularımızın — posta pula yellamalarını rica ederiz. Aksi lak- HALK OPERETİ 80 Mart Çarşamba (&rkadaşları), 20: Saat Ayarı ve arabaa neş- 12.30- Muhtel!? plâk neşriyatı. 12.50: Plâk: N ve harlici haberler, Akşam Heşriyatı: 18.30: Plâkla dans müsikisi. 19.15: Türk Müsikisi ve halk şarkıları (Hikmet Rıza ve riyat. 20.15: Türk muaikisi ve halk şarkıları (Leman ve arkadaşları). 2045: Keman solo: (Necdet Atak) Piyanoda: Marsel Bi. 21: Ço- cuk Esirgeme Kurumu namına konferanı. 21. 15: Stüdyo salon orkestram. 22: Ajans ha- berleri 2215: Yarınki program. Nöbetci — Eczaneler Aksarayda: (Sarım, Alemdarda: (Sır- rı Asım), Beyazıdda: (Belkıs), Bamatya- da: (Teofilos), Eminönünde: (Salih Ne- En ciddi bir güreş müsabakasının bütün Türk musikisi ve halk şarkıları, 13.15: Dahi- | Mer'uliyetini omuzlarına yüklenmiş olan gü reş federaayonu — uzun tecrübelerden sonra eninde sonunda bu bakikatleri görüp anla- yacağını bildiğim için böyle bir ikazı fayda- h ve yerinde buldum!.. Ömer Besim Tekirdağlıdan sonra Mülâyim de Pariste güreşecek mi? Tekirdağlı Hüseyini Parise götüren güreş organtrzatörü Asım, malüm olduğu üzere el- yan Paristedir. Organtzatör Asım, hâlen Yu- goslavyada bulunan Mülâyimle yeni bir kun turat Imzalamak Üzeredir. Organizatörle, Mülâyim arasında bir an- laşma yapıldığı takdirde Mülâyim Paris ve Londrada birkaç müsabaka yapmak — üzere Parise gidecektir. Beşiktaşlı Hakkı disiplin heyetinde Beşiktaş klübü idare hey'eti, merkez mü- (Baştarafı 8 inci sayfada) duğu da unutulmamalıdır. Bütün bu şe- Tait tam randman ile çalışan havacılık mektebleri, ihtiyat hava ikmalj depoları, ihtiyat depoları ve talim ve terbiye ta- limgâhları haricinde Almanyanın elinde, birinci hattı harb için 1800 ilâ 2000 mo« dern tayyare bulunduğu tahmin olun« maktadır. Alman havacılığının bundan sonraki inkişafları, inşaat fabrikalarının değil, yeni kadroların ve yeni pilot ye- tiştirecek olan tayyare mekteblerinin e- linde bulunuyor. Maamafih Almanyanın Avusturyayı İlhak etmesi, hava kuvvetlerini artırmak bakımından kendisine büyük — faydalar temin edecektir. Zira, bu ilhak ile kadro hazırlıyabilmek ve çalışma sahası bula. bilmek noktasından, mevcud imkânlar, bir hayli artmış oluyor. ** hacim Hakkıyı mıntakası disiplin akçamı 9 da Ba- — Ne münasebet? Abbas Mirza söy- tir. Futbol Ajanlığı tarafın- ledi ya.. Bedehşan ile bu şehrin ara - kirköy — Çankaya dan Ginlenmiş olan Hakk bu süretle me |— Söğüdde köy korucuları sındaki mesafe, on beş günden fazla sinemasınıda - Ope- defa disiplin hey'etine verilmiş olmaktadır. tensik edildi ret- Bale- Ürkestro Bi Mart Perşembe akşamı 9 da Ka- diköy Süreyya Si- Beyoğlu cihetindekiler: ü İstiklâl caddesinde: (Dellasuda), Oa. latada: (Hüseyin Hüsnü), Taksimde: (Limonciyan), Pangaltıda: — (Nargile - ciyan), Boşiktaşta: (AlI Rıza). imiş. — Evet ama.. Abbas Mirza hesabla- rında biraz yanılıyor. Onun için biz, fhtiyatlı bulunalım. Beşiktaş klübünün iki tavzihi Beşiktaş Jimnastik klâbü Idare hey'etinden: Cumhuriyet gazetesinin 27/Mart/ 833 pazar nüshasında sıfatı kanunisi olmıyan hir va - Söğüt (Hususi) — Söğüt kazasının iki nahiyesi, elli iki köyü vardır. Köy- , — ler ikişer ve üçer yüz evlidir, Yeni ta- — Ne yapalım?.. SA nemasında Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: e Intişar eden bir tebliğin klübü. |YiN edilen köy kâtipleri vasıtasile köy Üz s:hî._pb,'rdmm,. girmiyelim. Bu-| Büyük gala S. ATILLA REVÜSÜ Üsküderda: — İlimad), — Boğdelçinder İlmüne sihasi olmadığı iayalRka aa G ( Jdarö işleri müntazam bir halde devamı ralarda dâlasalım. Elbette bir adama te-| — Telltf danalar. Halk - türküleri Büyükkündar CRAİK). eaala Rifat (U yeşiktaş immastik klübü Başkanlığından: | etmektedir.! Köy korucularına yekna- İm kadada: (Halk), EMIİR OPERETİI Fenen maçı karşısında muvatfak olama- |sak elbise yaptırılmış, wdinlmııur n n g sadüf edeceğiz. Şehrin bangi (Han),;