27 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

27 Mart 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nai L Son Posta'nın tarihi aei D K di - — SON POSTA ae aö el | Yazan: Ziya Şakir Hatay Bahadır kısık bir sesle: “ Meselâ Lama Timuru öldürmek için bize de zekir verir. Anlaşılıyor ki, biz bu büyük düşmanla başka türlü başa çıkamıyacağızl,, dedi. Adil Şah: “ Evet, diye cevab verdi. Bu çok güzel bir fikir... ,, Uzun sakallı adam; bu apaçık sözler karşısında, evvelâ şaşırmış gibi bir hal| aldı. Sonra, gülümsemiye başladı: — Ne gibi bir yardım istiyorsunuz? — Gayet kısa, gayet ehemmiyetsiz... Bize, sadece Kâşgar yolunu gösteriniz. Başka, hiçbir şey istemiyoruz. «- Kâşgar şolunu mu? — Evet. — Demek ki, hakikaten yolunuzu kaybettiniz.. — Bunda şübhe mi ediyorsunuz?.. — Madem ki açık konuşuyoruz; o| halde ben de doğrusüunu söyliyeyim. Evet, biz sizden şübhe etmiştik. — Ne gibi şübhe? — Bizim Lama May - San'ın, birçok düşmanları vardır. Onların tarafından gönderilmiş olmanızdan şübhe ettik. - — Ne münasebet, azizim? Bizim işi- miz başka... Büsbütün başka. — Evet.. buna şimdi biz de kanaat ge- triyoruz. Hattâ, darılmazsanız, şunu O 1 ilâve edeyim. Siz, bir yerden kaçmış ipsanlara benziyorsunuz. *dil Şah ile Hatay Bahadır, birbir- L ae baktılar. Adil Şah, söze atıldı: — Neden anladınız?... — Evvelâ, halinizden ve taşıdığınız kilıçlarla hançerlerinizin şeklinden ve ullarınızın cinsinden belli.. siz, birer (Noyan) smız. Sizin| gibi noyanlar, başları sıkılmadıkca, eğersiz atlara binmezler. Sonra, eğer yerine, atlarını- za bağladığınız kadın çarşafları. E, bun- dar kaçak olduğunuza birer delil teşkil etmez mi? Fakat bunların hiçbiri, bizi alâkadar etmez. Görüyorsunuz ya, biz burada, bütün dünya ile alâkamızı kes- mişiz. Zaman olur ki, aylarca kendimiz- Üen başka insan yüzü görmeyiz. Hatay Bahadır, dayanamadı: — Dostum!.. Sözlerinizin hiçbir nok- tasına itiraz etmiyeceğim. Yalnız, me- rak bu ya, siz de şunu itiraf edin ki; ge- Yvek muühterem Lama May - San haz- retleri, her ikiniz de, mabudların hoş- nudluklarını celbetmek için bu dağla- rın başını bekliyen adamlara benzemi- yorsunuz. Uzun sakallı adam, acı acı gülümse- di — Kim bilir.. belki...... Diye, kısa bir cevab verdi. Artık çe- kilip, gidecekti. Fakat Hatay Bahadır, öteki elini de onun omzuna dayıyarak: — Birbirimize sırlarımızı açsak, ayni Gerde mübtelâ insanlar gibi, birbiri- mizle anlaşsak fena mı olur, acaba?.. Gedi. * UÜzün sakallı birkaç saniye süküttan sonra: — Hele şimdi, karnınızı doyurun. Biraz da istirahat edin. Sonra, uzun u- zadıya görüşürüz, diye cevab verdi. DERDİNİ SÖYLEMİYEN DERMAN BULAMAZ — Azizim noyan, işte saadet, buna Gerler. — Neye? e — Tam on sekiz gece, dağlarda taş- lar ve topraklar üzerinde, kaburga ke- miklerin sızlaya sızlaya yattıktan son- ra, böyle yumuşak bir döşeğe kavuş- mmya, — A.,, bunda hakkın var. Halbuki ben, başka türlü düşünüyordum. — Ne düşünüyordun? — Talih ve kaderin, bizi muhterem Lama May - San hazretlerinin önüne sevketmesini, büyük bir saadet telâk- ki ediyorum, — Niçin? — Abbas Mirza, Lama May-Sanın hakkında malümat verirken, ağzından bir söz kaçırdı. Farkında değil misin? — Bir çok şeyler, söyledi. Bilmem ki, hangisi?. | — Canim; May - Sanın, sihirlerinden, kerametlerinden, mucizelerinden- bah- settikten sonra, «bu adam, ayni zaman- 4a FÜ LARAARI Ble Fakik vrâ nahatak'mü. | tehassısıdır. Otlardan ve köklerden bir takım tozlar çıkarır. Bunlar, bin bir derde devadır. Buraya gelen ziyaret- cilerin hastalarına bu tozlardan verir. Hastalıklarını geçirir. Onun için, ken- di müridleri arasında büyük bir şöh - |rete maliktir.» demedi mi? — Dedi. Fakat bundan, bize- ne? Hasta olmak şu tarafa dursun; ikimiz de, çelik gibiyiz. — Eh; bu âdamın bu maharetinden başka türlü istifade edemez miyiz?., — Nasıl?. — Mahareti sayesinde hastalarına J|şifa veren bu adam; eğer isterse, bize de başka türlü hizmet edebilir. Adil Şah, yatağının içinde doğruldu. Büyük bir merak ile sordu: — Nasıl? K — Meselâ Timuru öldürmek için bi- ze de bir zehir verir. Anlaşılıyor ki biz, bu büyük düşmanla, başka türlü başa çıkamıyacağız. Bir kaç dakika, süküt ile geçti. Hatay Bahadırın sözlerini zihninde muhakeme eden Adil Şah, cevab verdi: — Fena bir fikir değil. Fakat, acaba bu işi yapar mı? — Eğer hakikati kendisine söylersek yapar. Sen, Abbas Mirzanın söyle- |diklerine dikkat etmedin mi? Bu adam |(Tibet)de (Büyük Lama) dan müdhiş bir darbe yiyerek Hindistana firar et- miştir. Orada da (Raca)lar kendisine rahat vermemişlerdir. Onun için ken- disi hükümdarlara karşı derin bir kin beslemektedir. Adil Şah kalktı; yatağının içinde o - turdu. Hatay Bahadırın sözlerini bü - yük bir dikkatle dinliyordu. — Aşkolsun, Hatay Bahadır. Abbas katle dinlemişsin. Ve hakikaten iyi dü- şünüyorsun. Eğer bu adamı kandırır da, elinden böyle bir zehir alabilirsek.. — Mesele, zehir meselesi değil.. in- san; bir cinayet aldıktan sonra, zehir kıtlığına kıran girmedi ya? Fakat bu zehir öyle bir şey olmalı ki; bunu hiç kimse hisset- memeli. En küçük bir şüphe vermeme- İstanbul Dördüncü İcra Memurtutundan: 'Yorgi Apoöstolidisin avukat İzzete olan bor- cundan dolayı paraya çevrilmesine karar ve- rilen ve tamamına (25676) lira kıymetinde takdir edllen Beyoflunda Hüseyin ağa ma- hallesinin Duvarcı sokağında eski 40, 49 mü- kerrer yeni 57, 59 numaralı Sultan Beyazıd vakfından iki tarafı Afet hanı ve bir tarafı Eftik ile Şehbazyan Nezaret efendi menzili ve tarafı rabii tariklam ile mahdud 144 zirağ 12 parmak arsa üzerine yapılmış apartıma- nın nısıf hissesi açık artırmaya vazedilmiş- tir. Mezkür gayri menkılün vaziyet raporu- na göre: Zemin kat: 82 numaralı apartıman kapı- sına $ basamak mermet merdivenle cıkılır. Kapı demirdir. Bu katta: Karosiman döşell 1 antre ve 3 basamak mermer merdivyenle çı - kıları camekân kaplı zemini kezalik karosi - man 1 taşlık üzerine 2 dalre vardır. 2 numaralı apartımanda bir koridor ve bir sofa üzerinde 4 oda, zemini karosiman mut- fak ve 1 alafranga helâ mevcud olup 17 Ilra kira getirmektedir. $ numarada: 1 koridor ve 1 sofa üzerinde 3 oda ve diğer dairedekinin ayni helâ ve mutfak vardır. Ayda 16 lira kira getirmek- tedir. 1 inci katta: İkli daire vardır. & numarada camekân bölme ile ikiye ayrılmış 1 salon Ü- zerinde 3 oda ayni mutfak ve helâ vardır. Ayda 19 lira kira getirmektedir. 3 numarada: Ayni bir salon üzerinde & o- da ayni mutfak ve helâ mevcud olup 21 U- ra kira getirmektedir. 2 nci kat, 3 üncü kat, 4 üncü kat 1 inci katın ayni olüp her birinde ayrıca birer de antre vardır. 2 nci kattakl 8 numara da 20 lira kira ge- tirmektedir, 7 numara da 20 Jira kira, 3 üncü katta 8 numara da 19 llra kira, 0 numara da 21 lira kira; 4 üncü katta 10 numara da 18 li- ra kira, İl numara da 21 lira kira getirmek- tedirler. 5 incl kat: Taras katı olup 2 - ci dalreyi muühtevidir. 12 numarada 1 sofa, 3 oda di- ğerleri gibl mutfak ve helâ ve 1 dolap var- dır, 14 lira kira getirmektedir. 13 numarada bir sofa Üüzerine 3 oda ve ayni helâ ve mutfak vardır. 15 Ilra kira ge- tirmektedir. Bu katta iki tondan fazla su a- lan demir su deposu ve zemini çimento du- var korkuluklu iki taraflı taras vardır. Bu katın ahşap kaplaması vardır. Bodruma inerken bir kapıcı odası vardır. Bu katta karosiman antre üzerine dükkân - dan tadilen yapılmış bir daire mevcud olup ahşab bölmelerle yapılmış bir sofa 3 oda, alafranga helâ ve sofada ocak vardır. Bu dalrenin sokak tarafı demir yaprak kepenklidir, ayda 6 lira kira getirmektedir. Bu katta 1 - numaralı dalirede 1 koridor, 3 oda, 1 alafranga helâ, ufak diğer 1 oda ve bir mutfak vardır. Bu kat sokak tarafında İzemin seviyesindedir. Bu dalire de ayda 10 lra kira getirmektedir. . Ası bodrum: 1 koridor, 13 odunluk, 1 helâ, 1 sabit kazan, teknell çamaşırlık ve bir mo- tör dalresi mevcud olup zeminleri çimento döşelidir. Umumi evsafı: Apartımanın ismi: (Cennet apartımanı) dir. 2 - ci kata kadar merdiven İmermer ve bu kattan sonra ve bodrum merdi yenleri mozayiktir. Aynalı çeşme sokağında 1 .- cI kattan itibaren 5 - ci kata kadar bal- kon ve 4 katta şahniş ve İncekaş sokağı ceb- hesinde dört katta üstü kapalı birer balkon ve ayrıca altı katta ayrıca birer balkon var- dır. Zemin kat pencereleri demir parmaklık olup bir kısım duvar ve tavanlarda kalemkâr nakış vardır. Bina tam kâgirve potreldir. E- lektrik ve terkos tesisati vardır. Takdir alınan kıvmet: Mahallinin seref |İRADYO)| Bugünkü program İSTANBUL &1 * Mart . 1938 « Pazar Öğle neşriyatı: 12.30: Plâkla Türk musikisi. 12.50: Hava- dis. 13.05: Plâkla Türk musikisi. 13.30: Muh- telif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 18.30: Plâkla dans musikisi. 19.15: Konfe- rans: Prof. Salih Murad (Radyo dersleri). 20: Müzeyyen ve Aarkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 20.46: Hava raporu:; 20.48: Ömer Rıza tarafından arabca söylev. 21: Cemal Kâmil ve arkadaşları ta- rafından Türk musikisi ve halk şarkıları, (sa- At Âyarı). 21.45: Orkestra, 22.15: Ajans ha- berleri, 22.30: Plâkla sololar, opera ve operet parçaları. 2250: Son haberler ve ertesi gü- nün programı. ANKARA 27 - Mart . 1938 - Pazar Öğle neşriyatı: 12.30: Muhtelif plâk neşriyatı. 12.50: Plâk: Türk musikisi ve halk şarkıları. 13.15: Dahi- NM ve harici haberler. Akşam neşriyatı: 1830: Plâkla dans musikisi. 19.15: Türk müsikisi ve halk şarkıları (Makbule Çakar ve arkadaşları). 20: Saat Ââyarı ve arabca neşriyat. 20.15: Türk musikisi ve halk sar- kıları (Salâhaddin ve arkadaşları). 21: Ede- bi konuşma: Behçet Kemal Çağlar. 21.15: Stüdyo salon orkestrası. 22: Ajans haberleri, 22.15: Yarınki program. derecesi ve binanın tarzı İnşası ile bugünkü hali ve getirdiği kira ve halihaziır emlâk a- lim ve satım piyasası nazara alınarak mez- kür gayri menkulün tamamına: (25676) yir- mi beş bin altı yüz yetmiş altı lira kiymet takdir edilmiştir. Arttırma peşindir. Arttırmaya Iştirak eden müşterilerin kıymeti muhammenin * de 75 nisbetinde pey akçesi veya milli bir ban- kanın teminat mektubunu hayvl olmaları icab eder. Müterakim vergi, tanzifat; tenviriye ve vakıf borçları borcluya, 20 senelik vakıf tavi- zatı müşteriye alddir. Arttırma şartnamesi 4/4/38 tarihine tesadüf eden pazartesi günü dairede mahalli mahsusuna talik edilecektir. 1 - cl artırması 25/4/38 tarihine müsadim pa- zartesi günü dairemizde saat 14 den 16 ya kadar icra edilecek. 1 - ci arttırmada bedel, kıymeti muhammenenin ** de 75 ini bulma- dığı takdirde üste bırakılır. Aksi takdirde son arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere art- tırma 15 gün daha temdid edilerek 10/5/38 tarihine müsadif salı günü saat 14 den 16 ya kadar dairede yapılacak 2 - cl arttırma ne- ticesinde en çok arttıranın üstünde bırakıla- caktır. 2004 numaralı icra ve iflâs kanununun 126 ncı maddesine tevfikan hakları tapu si- cilleri ile sabit olmıyan ipotekli alacaklılarla diğer alâkadaranın ve irtifak hakkı sahib- lerinin bu hbaklarını ve hususile faiz ve ma- sarife dair olan iddialarını ilân tarihinden itibaren 20 gün zarfında evrakı müsbitele. rile birlikte dalremize bildirmeleri lâzımdır. Aksl takdirde hakları tapu sicilleri ile sabit olmıyanlar satış- bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar. Müterakim vergi tenviriye ve tanzifiyeden ibaret olan belediye rüsumu ve vakıf icaresi bedelli müzayededen tenzil olu - nur. Daha fazla malümat almak İsteyenlerin 35/2919 numaralı dosyada mevcud evrak ve mahallen haciz ve takdiri kiymet raporunu Mirzanın sözlerini hakikaten çok dik- irtikâbını — göze . isitfar SIT OR 55 z Na? af Harbiye, Ga Güneş, Alsancağı yendi latasarayı Milli küme maçını oynamak üzere İstan- bula gelen Harbiye takımı dün Galatasaray ile yaptığı maçda büyük bir muvaffakiyet göstermiş ve hasmını İlk devrede bir, ikinel devrede de iki gol yaparak 3 - 0 mağlüp et- miştir. Galatasarayın sön zamanlardaki oyun sistemi gözümüze batan bir şekil aldığı için dünkü nüshamızda bu noktaya bilhassa te- mas etmiş, hattâ Harbiye takımı için zo - run oyunu bozacağını bile kaydetmiştik. Sacid, Salim, Eşfak, Haşim ve Danyal Eİ- bi birinci takım kadrosunun teker teker en kuvvetli oyuncularını sakatlığı dolayısile bu maçda oynatamıyan Galatasaray, çıkardığı bu takımla büyük bir talihsizliğe uğramış, hele oyunun İlk devresinde dört mühim fır- sat kaçirarak bu mağlübiyete katlanmağa mectbur kalmıştır. Harbiye takımının ilk devreyi bir sıfır ga- Hb bitirmiş olması, İkinci devrenin yedinci dakikasına kadar ikli golü de çantaya koy - ması Galatasarayın kazanma ümidlerini büs bütün ortadan kaldırmıştır, Kör değneğini bellemiş gibi al gözüm, ver gözüm diye kale önünde en rahat şekilde bi- le birbirine pas veren Galatasaray hücum hattı hilâfsız birkaç santim mesafeden bir çok gol kaçırmakta birbirlerile yarış eder - cesine rekabet etmiştir. Buna mukabil Har- biye takımı uzun pas tarzındaki oyunille dört beş akında üç gol yapmak fırsatını- bulmuş- tur . Oyunun ilk deyresinde Harbiye kalesine kadar güzel inişler yapan Galatasaraylılar birbiri üzerine fırsat kaçırdıkları bir sırada soldan yaptıkları bir hücumda ortaladıkla - rı topun İneceği yeri isabetle hesab edeme - diler: Galatasaray kalecisi havadan bir gol yedi. Hiç beklenmiyen bu sayı oyunun ha - vasını bozmak üzere iken hâkimiyetl gene elde eden Galatasaray vaktin darlığından bu devrede beraberliği temin edemedi. İkinci devrede daha hızlı bir oyun tuttu. ran Harbiyenin biri sağdan, birl de merkez- den ilk dakikalarda iİki gol kazanması Ga - latasarayı mümkün olduğu kadar sarsmış, ve bundan sonra Harbiye değil göl yemek, birkaç sayı daha atabilecek kadar — oyuna hâkim olmuştu. , Merkez muavin Adnanın sakatlanarak 0- yundan çıkışı tek bir sayi peşinde koşan Üa latasarayı açılan bu boşluk dolayıslle bir parça daha müdafaaya yardıma mecbur et- miş ve maç Harbiyenin gittikçe düzelen, Ga- latasarayın ise tahmin edilmiyecek kadar bozulan bir oyunile bitmiştir. Galatasaray: Emin - Reşad, Turan - Mus tafa, Adnan, Suavi - Necdet, Büleyman, Bü- lend, Musa, Salâhaddin. Harbiye: Fethi - Şükrü, Babri - Celâl, Muhterem, Haşim - Mücahid, Zeki, Habib, İzzet, Şerif. ; Hakem: Nurl Bosut (İstanbulspor). Güneş - Alsancak maçı maçı büyük bir samimiyet havası içinde âde ta merasim oyunlarını hatırlatan çekingen- likle geçdi. Her iki taraf da birbirini incit - memiıoımnklçinmmldıkntedlyoz.mç futbol oyunundan ziyade amikal bir konuş- ma yapılıyor tesirini veriyordu. Stadyom en- der rastlanan kalabalıkla dolmuştu. — Polis almış, her ihtimale karşı tedbirler alınmış - tı. Hakem İzmirden Esad. Golleri Güneşten Salâhattin, Rasih, İzmirden Cemil yap - tılar. Oyunun ilk devresi İzmirin mahsus hâ - kimiyetinde geçti. Güneş bu sırada dalma bir hâdiseye İntizar ediyormuş gibi çekin - gen. Güneş müdafaasında güzel — oynıyan, Reşad, Faruk Alsancak hücumlarını ustaca hareketlerle bertaraf ediyorlard. —Devrenin 32 inci dakikasında İzmir kalecisi Hilmi Me- lihle çarpışarak yüzünden ağır yaralandı, bayıldı, oyundan çıktı. Bu harekette Meli - hin kasdi yoktu. İzmir takımı kalan 58 da- süz geçti. İkinel devrenin ikinei dakikasında Salâ - İnanttin vale vurusla Günesin Hk malünü o4 İzmir 26 (Hususi) — Güneş - Alsancak | memurları tribünlerde halkın arasında yer kikayı kalecisiz on kişi oynadı. İlk devre gol | Harbiyeliler muvaffakiyetli bir oyun gösterdilzi İzmirdeki maç büyük bir samimiyet havası içinde bit! Dünkü Harbiye - Galatasaray maçından hezecanlı bir intıb üncü dakikada Rasih 25 yardadan enfes bi Şütle ikinci gölünü yaptı. Bundan sonra da ha güzel oynıyan Alsancak sıklaşan hücum larile Güneş kalesine tehlike geçirtti. Farul Güneş kalesine topla giren Alsancak acığın hatalı durdurdu. Alsancak — penaltıdan bi göl attı. Neticede Güneş bire ikiyle — galll geldi. İki oyuncu hakkında disiplin heyetinin kararı İstanbul - Bükreş maçı için oynamak üze- re davet edilen Beşiktaşlı Hakkı ile Şerefir bu davete icabet etmemeleri üzerine Futboül ajanlığı tarafından Federasyona şikâyet e « dilmişti. Futbol Federasyonu bu oyuncula « rın evrakını tedkik etmek üzere İstanbul di- siplin hey'etine hayale etmişti. Disiplin hey. eti bu öoyuncuların evrakını tedkik ettikten sonra kendilerini de dinlemiştir. Disiplin hey'eti bu oyunculardan Hakkının bir, Şere- fin üç ay müsabaka yapmamalarına karar vermiştir. z Karar Spor Kürumu yüksek — Disiplin Hey'etine bildirilecek ve kat'iyet kesbedin « ceye kadar oyuncular maçlara iştirak ede - bileceklerdir. : Fener - Harbiye maçı yapılmıyor Bugün Harbiye ile maç yapması lâzım ge- len Fenerbahçe evvelce haber verdiğimiz gi- bi bugünkü maç Taksim stadında ilân edil - diği için sahaya çıkmıyacaktır. Maçın hakemi Ahmed Âdem buüğgün iki takımı da sahada bekliyecek, Fenerbahça maça gelmediği takdirde Harbiye takımı ge- remoni yaparak maçı hükmen kazanmış o - lacaktır. Barutgücü alanındaki maçlar 1 — Barutgücü - Akınspor A. takımları saat 15,30 da. 2 — Barütgücü - Alkınspor B. takımları saat 13,30 da. e 3 — Barutgücü - Beşiktâaş Şeref 2 inci B takımları saat 12 de, Bakır ve Yeşilköy Rüm Genç takımlar! saat 10 da karşılaşacaklardır. Dünya yarım ağır siklet -boks şampiyonu Berlin 26 (AA.,) —Almınbokığrial- user, Belçikalı Roth'i yedinci ravntta nakavi etmek suretile dünya yarım ağır siklet şam- piyonu Ünvanını kazanmıştır. İngiltere Kral kupası dömi finali Dün İngiltere Kral kupası maçlarının dömi finali oynanmıştır. Bu müsabakalarda geçen senenin finalisti olan Preston, 2 - | Aston Villa'yı mağlüp etmiştir. Geçen senenin kupa galibi Sunderland, Hadersfild takımına 3 « 1 mağlüp olmuştur. Nöbetci Eczaneler Bu göce nöbetci olan eczaneler şunlar- dır: Aksarayda: (Ziya Nurl). Alemdarda: (E- sad). Beyazıdda: (Asador). Samatyada: (Rıdvan). Eminönünde: (Aminasya). E- yübde: (Arif Beşir). Fenerde: (Vitall).. Sehremininde: (Nâzım). Şehzadebaşın- da: (Üniversite). Karagümrükte: (Ke- mal). Küçükpazarda: (Hulüsi), Bakır- köyünde: (Merkez). Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Kanzuk). Dalirede: (Güneş). 'Topçularda: (Sporldis). Tak- simde: (Nizameddin). Tarlabaşında: (Nİ had). Şişlide: (Halk). Beşiktaşta: (Sü- leyman Receb). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: (İskelebaşı). Sarıyerde: (Os- man). Kadıköyünde: (Saâdet - Osman Hulüsi). Büyükadada: (Halk). Heybeli-

Bu sayıdan diğer sayfalar: