30 Ocak 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

Li — Wwayıs van SON POSTA Askerlik Bahisleri : Fransa, müstakbel Başkumandanını seçti Fransada asırlardanberi hiçbir askere general Gameline verilen derecede geniş salâhiyetler verilmemiştir * Fransada, umumiyetle sol partilerin askerlerle her nedense araları pek iyi değildir. Bu partiler, askerileri, muhafa- zakâr bir zihniyette sayarlar ve bu ba- kımdan ileri sosyal kanaatlere karşı ha- zımsız addederler. Bu sebeble de, asker- lere, hattâ harb içinde dahi fazla geniş salâhiyetler verilmesinin aleyhinde bu- lunurlar. Bugün Fransada iktidar mev- kiini elinde bulunduran Şotan hükümeti, sol temayüllü bir hükümet olmasına rağ- men ordu erkânıharbiye reisi General «Gamelin» in salâhiyetlerini son dere- ce genişletmekle, ilk defa, bu an'aneye ehemmiyet vermediğini — göstermiştir. General «Gamelin>», büyük harbde müt- tefik ordular başkumandanı Mareşal Foş'un sağ eli mesabesinde bulunan Ge- neral <«Veygand> 1 erkânıharbiye riyase- tinde istihlâf etmişti. Bu defa ise, milli müdafaa işlerinin ahenkli yürümesini temin maksadile, milli müdafaa nezareti erkânıharbiyei umumiye reisliğine tayin olunmuştur. Fransada, şimdiye kadar milli müdafaa işleri, diğer bir çok mem- leketlerde olduğu gibi birbirinden tama- men müstakil üç nezaret tarafından idare gdilirdi. Yekdiğerini alâkadar eden meselelerin halli hususunda da, temas yolile işlerini görürlerdi. Halbuki, gerek Fransız hava- cılığınm lüzum gösterdiği hususi itina, gerek bu üç nezaret arasında, milli mü- dafaa bakımından mevcud olması lâzım gelen sıkı ahenk, bu eski usulün değiş- | mesini icab etmiş ve her üç nezarete aid işlerin muvaffakiyetle başarılmasını te- min maksadile ,hava ve deniz nazırları hususi encümenin tabii azaları addolun- muşlardır. Ordu erkâniharbiye Treisinin milli müdafaa nezareti erkânıharbiye re- isliğine getirilmesi de, temini zaruri gö- rülen bu ahengin bir icahbı olmuştur. Hazar vaktinde Fransız milli müdafaa erkânıharbiye reisinin vazifeleri: 1 — Milik müdafaa nazırına atlfen- ve | enun vereceği salâhiyetle, bizzat nazırın kendisine tevdi edeceği meselelerin ted- kiki ve hazırlanması; 2 — Hava ve kara orduları bahsinde ise, müstakbel harbin tabiyevi hazırlık- larına aid etüdleri hemahenk bir hale koymak ve seferberlik ve harekât plân- larını hazırlamak. Kara, hava ve deniz kuvvetlerinin müşterek harekâtı bahsin- de de, milli müdafaa nazırının tesbit e- |deceği esas dahilinde çalışmak. - Milli müdafaa erkânıharbiye reisi, lü- zum ördüğü anda, diğer orduların erkâ- nıharbiye reislerini toplanmaya çağıra- bilir. Tedkikatımı yapabilmek için de milli müdafaa yüksek askeri şürasınız umumi kâtiblik —teşkilâtından — istifade eder. Bu zat, başkanı Cumhurreisi olan yük- sek askeri şüranın ikinci reisi olduğu gi- bi milli müdafaaya aid yüksek tedkikler | encümeninin de müdürüdür. Ayrıca ka- ra ordularının erkânıharbiye riyasetini de nefsinde cemeder, Denilebilir ki, asırlardanberi Fransa- Türkkuşu faaliyetini artiırıyor Günden güne tekâmül eden Türkkuşu faaliyet sahasını genişletmektedir. Ayni zamanda gençlerimizde de havacılığa karşı rağbet artmaktadır. Yukarıdaki resimde Türkkuşuna yeni yazılanlar görülmektedir. | | 'dolayı elde edebilmiştir. milli müdafaa nazırının riyaset edeceğil | General Gamelin da, hiçbir askere bu derece geniş salâhi- yetler verilmemiştir. Bunun sebebi, harb tehlikesinin gün geçtikçe artmakta bu- lunmasıdır. Mesaisi fazla müdahaleye uğ- rıyan, hârekâtı mütemadi surette şübhe- li bir gözle görülen bir erkânıharbiyenin semereli bir iş göremiyeceği artık anla- şılmış olduğu içindir ki, Fransızlar da, müstakbel harbde kendilerini başkuman- dan sıfatile idare edecek olan adamı bu günden seçmeyi bir ihtiyat lâzimesi bi! mişlerdir. General «Gamelin», Fransada asırlardanberi hiçbir askerın ihraz ede- mediği salâhiyeti ve nüfuzu işte bundan ** Türk kadını (Baştarafı 7 nci sayfada) Bayan Âfet ve Bayan Gökçen.. Bayan Âfet Türk Tarih cemiyetinin ikinci reisidir, 1937 senesinde Dolmabahçe sarayında toplanan ve bütün dünya tarih âlimleri- nin en tanınmışlarının iştirak etmiş ol - duğu ikinci Türk tarih kongresinde çok enteresan ve vesikalara müstenid tbir tez okuyan Bayan Âfet, bu kongrede mev - cud tarih bilginlerinin yegâne kadın mü- messili idi. Bu kongreyi Atatürk de a- lâka ile takib etmişti. Atatürkün manevi kızı olan Bayan Sa- biha Gökçen de askeri bir tayyarecidir. Sabiha Gökçen pilotluk diploması alan ilk Türk kadınıdır. Bundan başka kendisi Tunceli askeri harekâtında gösterdiği bü- yük kahramanlık neticesinde büyük şe- ref nişanile de taltif edilm'ştir. Geçen haziran ayında buralarda baş kaldıran Kürd aşiretlerine karşı fena şe-| rait dahilinde tayyaresi ile gitmiş âsileri mitralyöz ateşine tutmuştu. Türk kadınlığının bu yüksek mertebe- ye vâsıl olması, Atatürkün yüksek kud- ret ve enerjisinin parlak bir tezahürü - dür. Ve ü4 644 44446 Sıhhi bahisler: Cilddeki sıyrıklara çok dikkat ediniz Bazan ufak çatlaklardan vücudümüze en tehlikeli mikroplar girebilir Ellerde, ayaklarda ve hattâ vücudu- muzu kaplayan cildimizde hiç bir va - kit sıyrık, çatlak, yırtık, kesik — gibi teferruku — ittisallerin mevcüdiyetihne göz yummamalıyız. En âdi bir çatlaktan bir yırtıktan en çok korktuğumuz mik- roplar kolayca bedenimize dahil ol - makda ve kâanımıza karışmaktadırlar. Bunların en başında streptocogue de - nilen mikroplardan ileri gelen Yilan - cık hastalığını sayabiliriz. Ellerde, yüzde ve ayaklarda, par - maklar arasında görülen sıyrıklar ve yırtıklara ehemmiyet verilmiyecek o - lursa günün birinde birdenbire yüksek derecei hararetle ve yırtılan yerin et- rafını ihata etmek üzere kızartı ve şiş ile beraber Yılancık hastalığı başlar. Bu hastalık her zaman mühim ve teh- likelidir. Hele yüzde, burun civarında daha çok ehemmiyetlidir. Çünkü has - talığın kan damarları veyahud beyaz kan damarları vasitasile çabuk dima -|- ğa menjlere intikal vaki olur ve vu - kua gelmiştir de, Böyle vak'aları ma - aleseft gördük. Bundan sonra gene bu çatlaklardan ve sıyrıklardan uyuz mik robunun, kan çıbanı yapan eşafiloton mikroplarının bazan tatanoz mikrop - larının girdiği çok vakidir. Bunların her biri derecesine göre sıhhi ve hayati büyük ehemmiyeti olan hastalıklar - dT Vücudünüzün neresinde böyle bir sıyrık, yırtık ve tane gibi şeyler olursa evvelâ orasını elinizle karıştırmayınız. Ellerimiz her âzamızdan daha pisdir. Ellerimizle günün muhtelif saatlerinde bir çok yerlere temas ediyoruz. Bu se-| beble, sebebli sebebsiz ellerimizi vü - cudümüzün muhtelif yerlerine çok do- kundurmamak en muvafık bir hare - kettir. Günün muhtelif saatlerinde el- tetimizi her fırsat buldukça bol sabun- lu su ile yıkamak şarttır. Bundan sonra, çıban, tane, sıyrık o- ian yerlert hafifce tentürdiyod ile do- kunmak muvafıktır. Eğer bunlar te - |kerrür ediyorsa sebebini araştırmak ve o sebebi izale etmek lâzımdır. Unut - mamak lâzımdır ki bazan böyle cildi teferruku ittisallerden yani yırtık ve sıy rık ve tanelerden frengi mikrobu da vücude dahil olabilmiştir. Böyle vak'a- lar da nadir olmakla beraber görül - müstür. Derinizin temizliğine çok itina edi - niz. Cildi temiz olanlar çok Aaz hasta olurlar. Bu cihet istatistiklerle tesbit edilmiştir. Çok temiz olan İskandinav- va milletlerinde (Yani İsveç, Norveç) hastalık da ölüm de çok az görülmek - tedir. İbrahim Zati Özet Sigortacıların toplantısı başka güne kaldı Sigorta Prodüktörleri Birliği umum! hey- eti dün toplanAcaktı. Fakat ekseriyet olma - dığından umumi hey'et içtimar — başka bir güne bırakılmıştır. ! SŞehremini Halkevinde konser Şehremini Halkevi salonunda önümüzde- ki perşembe günü akşamı alaturka bir kon- ser verilecektir. Halkevinde gençler için de tezyini yağlı boya dersleri açılmıştır. Üniversitede konferans Önümüzdeki salı günü akşamı Eminönü Halkevi salonunda Üniversite tarih doçent- lerinden Mükrimin Halll tarafından Türk fethinden sonra İstanbul ve doçent Arif Mü- ftid tarafından İstanbulda' Bizans âbideleri mevzulu birer könferans verilecektir. — Bugün dalgınlığım üzerimde de- ğil, mektubu posta kutusuna atmayı unutmadım. İztırap verenler — Şu kadını gördün mü? — Gördüm, ne olacak?... — Ben ona çok . ıztırab verdim. — Sahi mi? — Sahi olmaz ©- lur mu, dişlerini yaptım. — Büu da bir şey mi, ben daha fazla ıztırab verdim. — ??277?? — Ayaklarına ayakkabı yaptım. * İsbat Erkek evden çıkıyordu, paltosunu giy- di: — Karıcığım, dedi, bugün paltomu fır- çalamamışsın.. — Fırçaladım, fırçalamaz olur mu- yuüm.. — Yalan söylüyorsun, - fırçalamadın, fırçalamış olsaydın yan cebimdeki beş lirayı şimdi yerinde bulamazdım. — Kabahat onun, ben ilk defa oto- mobil kullanıyorum. Fakat o sene. lerdenberi yaya yürüyor. Hâlâ yaya yürümeyi öğrenememiş. Hareketi arz — Hareketi arzda korktun mu? — Korkmak nt kelime, hissetme- dim bile.. — Nasıl olur? i — Basbayağı ol- A du, ben meyhane : #i der — çıkmış, eye dönüyordum. Esasen sallanıyordum, yer de sallanmıya başlayınca muvazenemi buldum ve ayıldım zannederek hizli hızlı Pul meraki/ Erkek uzun bir seyat”” Genç kıza vedaa 477 gelmişti. —Ayrılır- * "& larken genç kız: p — Bana her git- â tiğin yerden bir J_.! & karr, bir mektub'i? yollıyacaksır. — de- STĞ ğil mi? Dedi, erkek sevindi: : — Benden her vakit Mt — tiyorsun öyle mi? k — Tabii, pul koleksiytii yımdır da.: 4 * ; Niye dökülü! — Baba erkeklerin SA& şapka giydikleri için mi € — Karılarına senede bit dıkları için dökülür oğllil;'_’— ,ı-:" 4 top istemiştim. — Öyle ama ben bu Y oynayama'm. — Fotin bağınm çifti FAS — Bir çifti beş mevoa kuruşa, üçl; taıı;e a- 57 ;_în Pf lırsanız altı kuru- ; a 3 ga vereceğim., ğ’.'r’,'?“ n — Bir tek arta- TP cak, onu ne yapa- $ yımı?. « K — Bu da söz mü, tanıdık? da tek ayaklı olan yok M 'a hediye edersiniz. ; * Meraklı -Gayet meraklı ve miy0P bir gün sokaktan geçel'kfî,ir_ levha asılı bir direk B0 yenemiyerek yaklaşır. yüksekte asılı olduğu İŞ? ve direğe tırmanır. ca şunu okür; «Dikkat! *” dır!» aştat & e DU KA Di İ ğ — İkinize birden tesadil çok memnun oldum.. sgl” ——— evime doğru yürüdüm. ısındım. # y DNU ü /,; /'/?2";#’,, n"dî Ğ | FA AZAİRH z e NB İ — Baloya gidemiyeceğiz, parasız — Kulağım ağır işid;'* yaztt a Bi olduğumuzu düşünmemiz lüzım. — Baloya gidersek ne çıkar, bunu orada da düşünebiliriz. sanız lütfen bir kâğt kuyup cevabını vere yillee p