SON Resimği Mâka—le : POSTA | | x Küçü -| Herneslin ihmal ettiği bir İnsan zümresi: Malüller Yazan: Muhittin Birgen ilhassa son bir asırlık hayatmı dalmi bir harb içinde geçirmi olan Türkiyenin harbe girip çıkmamış, Mmuharebe meydanlarında bir çok kurban vermemiş hiç bir nesli yoktur. Son asrın muharebeleri de hem fazla kurban ver- mekte, hem de bir çok insam sakat ve alil bırakmakta, bundan evvelkilere nis- betle çok insafsızdır. Dü hamlede öldürdüğü zaman iy! ve halâskâr bir dosttur; fakat, bir insan vücudünü rastgele bir yerinden kıtıp parçaladığı ve gözsüz, kolsuz, bacaksız bıraktığı za- man da insafsız bir düşman harbde düşüp kalkmamak, ka ederim: Harb r gçocukluğumdanberi, ge düğüm hnesillerin mış olan bir zümredir. Bu Börülen bir ihmal değil, tın ve zamanın yavaş y şeyler arasında, kendi Çocukta muhakeme yoktur, bütün hareketleri insi dir, bazı insan da çocuk gibidir, kendisinde şuur yoaktur, hareket £ e bulunan tahteşşuur hissidir. Muhakeme- siz hareket eden çocuk ile şuursuz hareket eden büyük daki yegâne fark birincisinin mes'ul olmayı ikincisinin ise her hareketinden hesab vermek mecburiye- sine hâsıl 6- — tinde bulunuşundadir. ; zaman su sonra bab mal edecek olan ( rında suçlu sandı!; dokuzunu cahilleri: klükten başlıyan şuur Yi munta- anne, h eşeri ik- kitab ile muhittir, mahkeme salonla- sine oturanlara bakınız, yüzüe doksan n teşkil ettiklerini görürsünüz. bundan yirmi ge- — alil olmuş bir in- evvelki — ölçülere | lan bir şeydir. Faraza, ae evvelki bir harbde '$ana, yirmi beş sene FERGEN B FAKAA | Çamurlu olmasında mahzur yoktur Birinci Napolyon, bir ulayı teftiş e- diyordu. Askerlerden birinin ayak- kabısının topuğunda çamur — gördü. Birdenbire hiddetlendi: — Bu ne hal, diye baeğırdı, ayakka. binın topuklarında çamur var, * kuruş bir insanın nihayet iki günlük yi- yeceğini verebilirdi. Halbuki daha ev -; velki zamanlarda, bu 7,5 kuruşun, o ma- | lüller için mühim bir para olduğu şüp - hesizdi. Azsker şaşırdı, bu yüzden büyük bir cezaya uğrıyacağını hissetmişti, jakat birdenbire kendimi toparladı — İmparatorum, dedi, d nlara ——— Böre kararlaştırılmış olan bir hesabla | hiçbir zaman ayağımın topuğunu gös- termiyeceğim için çamurlu olmasın- SOÜZ AR devlet, yani cemiyet bir yardım nizamı | Ş | | da mahzur yoktur, tayin eder. Fakat, zaman geçin, h'ıyııı’ İrlanda serbest — ——— — —— * içinde hâkim olan madde ölçüler: yavaş Devleti reisinin gözü yavaş değişince, yirmi beş sene evvelki Şimdi Irlanda serbest ülkesinin reizi « olan De Valera'nın gayet sadı't bir hususi Bir doktor “Hastalıklar hesablara göre bir dereceye kadar - iyi görünen bu yardım, yirmı beş sene son- kâtibi vardır. 40 yaşmda olan Tı'.i);; Tlikl"lnı” tertib etli Kathleen 0'Cannell De Valeranın ra bütün kuvvetini kaybederek hiç o - lur. l Ben çocukluğumda, 7,5 kuruş malüli - , şeyidir. Arabasını © kullanır, resmi gizli evrakını o saklar, her yere anunla Neşrer muvaflak olmuştur. Dok irlikte gider. Bundan iki sene torun fikrine göre muhtelif aylar için yet aylığı alan insanlar tanırdım. O za - manlar için 7,5 kuruş, bugünküne nis - gözlerinden ameliyat elan De Valera, b_.“lr_ırk;';mi:ir koyduğu hastalıklar pek ye- inde imiş: betle çok bir şeydi. Fakat, yedi buçuk * Abdülhamid devrinin ölçüleri meşru - tiyete, meşrutiyet ölçüleri harb sonu şartlarına uymadı; harb sonu şartları da, © zamandanberi gelip geçen şartlara aca- ba ne deroceye kadar uyuyor? Geçen gün, böyle bir harb malüllerin- den bir kaçının imzasile acıklı bir mek - tub aldım. Bu mektubda malüller, bana bir takim hesablar veriyorlardı. Tefer - Tüata aid olan bu hesabları burada tek. rara lüzüum görmüyorum; fakat, anladığ ma göre malüller, bugün kendilerine ya- pılan yardımın azlığından dolayı şikâ .- yettedirler ve bu yetlerden — dolayı da, yüreğim sızlıyarak, kendilerine hak veririm. Demek, bizim Malüllere yardım reji « Mmimiz, malüllerden evvel ihtiyarlamıştır. Hem de kı, ma - lüller ihtiyarladıkları zaman daha ziya - defi'olarak- ağladı de yardıma muhtaç oldukları halde, ni-| Bugünlerde Nobel sulh mükâfştına zam ihtiyarladığı zaman, onun temin et- | yamzed gösterilen sabık Habeş kralının. | yardım da kıymet v “ miş bulunuyor, Malül, Bildir: Ondan çok her| — Viyanalı bir doktor sekiz sene ted - evvel, müddet çalışamayınca, relsin egözü» va- | zifesini de gene bu hususi kâtibi yap- miştı | Habeş Kralının karısı ilk doktorun takvimi şudur: | ikânun: Çiçek hastalığı ayı, Şubat: Hummalı hastalıklar. Mart, Nisan: Za hastalıkları Bu ay için hüsus? ayı. Ağustos bir haş- 'l;huıı Londra havasile imtizaç edeme -| e talıkları İ döğinden Kudüse gitmiştir. Orada'bir ma-| » ğuk algınlığı — has ASIN ve Kikden sonra bir eHastalıklar lalımnr.'.ıl - ——— * | Bir sivilceye kurban Giden genç kız Resmini gördüğünüz genç kız 28 yaşın- dadır. Mükemimel bir yüzücü, sporcu, süvari olan şimdiye kadar da bir kere ol- sun hastalanmıyan bu genç kızın yüzün- de bir sivilce belirmiş. Aradan iki gün geçtikten sonra, kan zehirlenmesi neti. cesinde ölmüştür. Doktorlar, hastalığın sebebini kat'iyetle keşfedememişlerdir. Hayvanların en yüksek sinema artisti Hollywoodun dört ayaklı yıldızlarının büyüğü bugün Minidir! Mini türkü an bir farenin ismidir. Bu hayvan erikada milyonlarca insanın dinle - meleri için her gün muayyeh saatlerde Şikago radyo kumpanyasının mikro - u karşısında konserler vermektedir. en Soğuk algın kesbettikl, Hazım 'evir de- | Bâstıra girecektir. Son dakikaya kuılarl Biıiı—.c.ıe;rin; lıklarının vahame Birincikânun; Şu halde, bu yardım nizamını d mek, malfillerin $ anını saklamıya muvaflak olân za- ledik? kraliçe, kocası kendisini öpünce, | talıkları kadar tahammül ha-lartık dayanamamış ve yat şekline getirecek yen lar yapmak lâzımdır. Ben * Mmuna çiddetle kani olan! lüller, ekseriya, hayatlarının en ve eh canlı | İngilterede yeni bir paten yıldızı bulundu yizli E ncılerinden Mis Taylor, pa- İte getirecek te ' İngiliz p: ['Lı-'l;)».ı incelik ve zarafeti İle tir. Buz üzerinde kayarken, yaptığı ak - robatik numaralar halkı ziyadosile alâ- ere tevesi , Sön- zamdır. Bunu onların ist. an, Türk cemiyeti, ken yapmalıdır. “ ra vatan uğrundi PERSCAİ bayat kudretile bir taraf rdır. Bunları düş dur inmek, buğü: Nitekim, yarı * Şu mühim cemiyet mes sederken başka memleke İ--m ne kadar dikka Laydetmek ISTER İ HEra vermiştik, temi İSTER İNAN, Ayni zamanda öğretmen olan bir meslekdaştan öğreni Masanın üzerine iki tane harita mışlar, hangisinin gi zel olduğunu sormuşlar, aradaki fark o kadar barizdir ki | efan sırtımızdadır, tereddüd elmek imkânsizdir, o zaman sö şler. Güzeli | den akınıştır. İstanbulda basılmıştır, fiatı kuruştur, fenası Londrada basılmıştır, ftatı ise bir buçuk Jiradır. Bu hâdise bize bir başka hüâdiseyi hatırlatlı: Bir buçuk yıl evvel iki elbiselik kumaş almıştık. Birincisi hükümet fabrikalarından birinin malı idi, metresine 7 lira vermiş- Ük İkincisi meşhur bir İngiliz fabrikasınındı, metresine 15 İSTER A A LA ND erin m olduklarını € lâzım — Memleketinde, hat leketlerinde bile ağır ha derdlerile meşgul olan, 25 ğır yükünü daha az his hışan pes çok devlet teskilâtı ve hususi | hayır — müesse: vardır. Bu zümre, bu sakat kalmış, <ölmeden ölmüş» insanlar zümresi, akkak ki bizde, baska yerlerdek kadar kuvvet ve şef - lmiyâr. leri zavallı iyi olanların hakları katle him e Bıları ACAK L Bu konserlerinin ücreti olarak haf- |tada iki yüz lira almaktadır. Yani yı' - dızların pek azmın kazandığı mikdarda İ|bir para kazanıyor. Tabli Mininin kazan- alâde bir itina ile Miniy |zetmekte bulunan sahibi on bin dolar mu- kabilinde sigortaya da koymuştur. Şimdi Hollywoodun en çok para ka- zenan dört ayaklı yıldızı haftada 135 ll. ya ücret alan bir fil idi. Mini onun fev - e çıkmış ve haftada 200 İira kazan - İmakta bulunmuştur. NANMA! iz ve namuslu bir ticarethaneden alın- dığı için hileli alması ihtimali de yoktu, fakat yerli kumaş Avrupa kumaşı ise aradan 6 ay geçme- Binaenaleyh bir taraftan Avrupada yapılan her şeyin iyi olacağına, diğer taraftan da bizim mallarımız arasından kö- tülerinin kaldırılmasıma imkân bulunmaklıkça gerçekten 1 olan itibarı bulabileceklerine biz inan- mıyoruz, fakat ey okuyucu sen; İN AN, İSŞTER İNANMAI i Kısasi Yazı Çok Olduğu " Bugün Konamadı Sözün # Hariciye Ve dün geldi (Baştarafı 1 inct sayfadt) -| Bu dostluk geçirdiği lar dolayısile daha ziyade KIy? da etmektedir. Bu anlarda j Fransanın bütün eski dost VE ş3r) fiklerinin, baş döndürücü bİF g Roma - Berlin - Tokyo, nıih';;xd fina geçliklerine şahid —© İ Bunun için Ankara ile iş birlil | lünmak daha ziyade kıymet mektedir.» ğ ğunün kıymmeli B yb V4 kâfi değilmik | ük vukuatın 0'"'9 olan kuvvetli "gı na ve emsalsiz dirayetine % dastluğur ymetini hakkile İ di mi? Kendisile bir sene evve "!) tığımız sıkı Ymmünakaşalardan münakaşaları müteakib alıp » miz dostluk sözlerinden beri gesti ) diselere bakacak olursak, Fn!% dostluğun kıymetini takdirde Pf yi giden bir istical gös'.ennedîğ“'/ olabiliriz. Sancak meselesi bif M değildir, orada o kuvvetli Türk Piğ buluhdukça, elbet Türkün bakki lim edilerek, iş hallolunacaktıf- y bilhassa bir senedenberi, Sun?&' kib edilen müstemleke siyasehğ:_, tumu bize gösteriyor ki Türk ’ ğunun kıymeti Fransaca ıamım’! mak için daha hayli vukuatın si lâzım gelecektir! Rüşdü Arasın Dünkü temasları Milletler Cemiyeti konseyinil "e müzdeki çarşamba günkü vıı:î!: Si iştirak edecek olan Harici v'ı-b dü Aras dün şehrimize gelerek las oteline inmiştir. Hariciye Vekilimiz, beraberind? Öigi & kalem müdürü Refik Amir oldUR de bu akşamki ekspresle Cenevrti” reket edecektir. y Hariciye Vekili, bu defaki toP w da Hatay meselesini de todkik € ga| lan konsey içtimaında hükümetim TÜti zini izah ederek, yapılacak olan l:v. batın bir serbesti içinde cereyan gini temin edecektir. Rüşdü Aras, dün Perapalas gazetecilere şunları söylemiştir: a — Bildiğiniz gibi, Hatay meseltf ç Cenevreye gidiyorum. Şimdilik î. Ş cek başka bir şeyim yok tekrar görüşürüz.» H 'e Vekilimiz de, Pe çisi Ka otek rlo sırada kendişsile gö tecileri tebessümle iciye nazırı Ki vakit geleceğine dair sorulan — Doğrusu bilmiyorum, demli Hariciye Vekilimizle İtalyan gel Tâkat asında, b müh' rin tedkik edilmiş olduğu an dır. TAKVİIM