14 Sayfa Son Posta'nın tefrikası: 111 Abdülhamid, “Hususi meşguliyet odasınâ başkâtib, bendekânından başka, he SÖON POSTA - Yazan : Ziya Şıki; başmabeyinci ve hususi men hemen kimseyi kabul etmezdi. Şayed bu dairede misafir kabul etmesi icabederse, bahçe üzerindeki büyücek salona geçerdi ülhamidin, — marangozhanedeki yeti, bazan öğle yemeği vakti- ne kadar devam ederdi. Bu meşguliyet nda az çok yorulduğu için, dal- bir iştiha ile yemek yerdi. yemeklerinden sonra, bir saat rahat bir uyku ile geçirirdi. Kat'iyetle bilirim ki, Abdülhamidin, yirmi nda en lezzet ve ra- sükünetli ihlâl edecek en küçük bir ha- rteket dahi erilmezdi. Ne kadar mü- bim ve acel bir iş olursa olsun, bu Uykusu ihlâl edilmez, kendi kendine u- yanmıası beklenirdi. Abdülhamid, bu bir saatlik uykudan Uuyanıncaya kadar, sabahtanberi başki- tabe: dalre gene usülü da! rakı koltuğunun altına alan başkâtib paşa nöbet odasına gelerek, hünkârın Uuyanımasını beklerdi Yatak odasındaki ne, e!bisesile uzanarak bu rahat uyku- sunu kestirmiş olan hünkâr doğruca mabeyn dairesindeki — (hususf meşgu- liyet odası) na geçerdi. Bu oda, gayet garibdi. Ve birbirine », iki odadan mürekkebdi. Bugün ile, tamamile mevecud olan bu oda, kü- istirahate çekilir. bu müddeti,|şehrin kış manzarasını seyrederdi, Hat- miştir. Buradan, Boğaziçinin bir kıs-, Abdülhamid bu - odasına, başkâtib, mı ile, Marmara, Adalar ve İstanbulun | başmabeynci ve hususi bendegânından bir kısmı, bütün letafetile görülebilir. başka, hemen hemen kimseyi kabul et- Bir zamanlar burası, mükemmel bir | mezdi. Şayet bu dairede -yani, (küçük kış bahçesi haline getirilmişti. Ekseri mabeyn) de- misafir kabul etmesi icab okşamlar, Abdülhamid buraya çıkar; | ederse, arka tarafta ve bahçe üzerinde- jse Ka 4 ki büyücek salona geçerdi. Ve ekseri- tâ, bilhassa burası için, kendi elile ka-| ,4 kendisi de bu zalonda İstirahat e aa Kakaları. rübdidla sökşgaliyari| L TRL : EşEllyeb| Hünkâr, öğle uykusundan kalkıp bu- l:ııl';.burada da oturamıyacak hale gel- raya gelir gelme_z; derhal nöbet odası- Tekrar koridöra inelim. Âlt kattaki| * haber gönderir; evrakı ı.r'.erdl. (îrl- gizli merdivenden, üzeri saç kaplı, w'g'm“tm':";::müi;::ı(âıâî Mi çiğnto döşüli geniş, Tpk Ülocar | ( EE KE E girerdi. Aynı zamanda, hu- depolarını andıran bir yere inilirdi. Bu- A ranın demir kapısı, bahçeye açılırdı. |'sust bendegândan -haliyelikle meşgul olanlar vasıtasile- gönderilen jurnallar Diğer bir kapısından da, (kasa odası)- n İ da, hünkâra bu sırada takdim edilirdi. na girilirdi. DA Küçük mabeyn dairesinin alt katın-| Hünkâr evvelâ başkâtibin getirdiği evrakı birer birer gözden geçirir.. bun- da ve yol üzerinde bulunan bu küçük oda, tavana yakın yerden küçük ve de-| ları imza ederdi. Sonra da sıra jurnal- lara gelirdi. mir parmaklıklı iki pencereden ışık a- lan dar bir izbeden ibaretti. Her türlü| Abdülhamid, bu jurnallardan ancak İyangın tehlikesine mukavemet edecek | bir kısmını açıp okur, mühim bir kıs-| şezlongun üzeri-|kadar kuvvetli taştan ve çimentodan | mını da okumıya lüzum görmezdi. Tah- inşa edilmişti. Burada bulunan biri ör- | gç Caijmesi lâzım gelen bir jurnala te- ta çapta, ikisi gayet büyük ve son de-| 1 .e vi . Onu hususi bendegânın- rreı'_*ır metin İF kasada, Al?düıhamiî dan birine havale eder; diğerlerini de ,P,:;:;nseâ iymetli eşyalarını mu I'bi' torbaya koydurarak doğruca evrak Çalışma odasının eşyası, gayet basit-| PtZinesine gönderirdi. ; ti. Orta cesamette maundan mamâül bir — Bü işler de, aşağı yukarı ikindi 2a- çük mabeyn dairesinin üst katında, merdivenden çıkıldığı zaman sol tarafta ve yol üzerindedir. Bu odaya, çift ka-| nadlı beyaz zemin üzerine altın yıld—ı; işlenmiş büyücek bir kapıdan girilir. Bu kapıdan giren, kendisini hafif öşemeli bir odada bulurdu. Etrafa göz Si zaman, tamamile birbirine yen dört kapı görürdü. Abdülha midin çalıştığı asıl kendi odasına gir- mek için acaba hangi kapıdan girilirdi? Bünu, yabancıların hiçbiri bilmezdi. | Ha'buki bu kapıların üçü, tamamile sahte idi. Hakikatte açık olan, sadece bir kapıdan ibaretti. Bu açık kapıdan, Abdülhamidin ça- Jıştığı odaya girilirdi. O oda, orta cesa- | mette, ve murabba şeklinde idi. Yol ü-' zerine, büyük ve geniş iki penceresi vardı. Girllen kapının karşısına tesadüf e- , den cebhe, düz bir duvardan ibaretti. ' Diğer iki cebhe, öteki aodanın aynı idi.! Bu iki cebhede de yanyana, ve umı-r mile birbirinin aynı olan iki kapı var- di | Pencereli cebhenin karşısındaki ceb- hedeki kapının biri sahte, diğeri de ha- kiki idi. Bu hakiki kapıdan, dar ve ka- ranlık bir koridora girilirdi. Bu kori- dorun sağ tarafındaki nihayetinde bu- lunan çift kanadlı kapıdan, sofaya -ya- ni, binanın asıl merdiven başına- çıkı- | lwdı. Bu kapı, Abdülhamidin emri ol- | madıkca, kat'iyen açılmazdı. Korider | run ortasındaki kapıdan, helâya girilir- di Helâ, uzun ve genişti. Kapıları sağ- lam, ve iç taraftan küçük, fakat kuv- vetli çelik sürgülerle sörmelenirdi. Helânın koridorunun üzerinde, ol- dukca san'atkârâne bir suretlte mer-| merden yapılmış, bir abdestlik bulun-! makta idi. Bu helâ, umumi şekil ve heyeti ile, eski büyük konakların helâlarından pek farklı değildi. Aradaki fark sadece -sık parmaklıkl- pencere camlarının | kristal olmasından, kilid ve sürmeleri- nin de çok kuvvetli ve kolay kırılmaz cinsirden bulunmasından ibaretti. Tekrar, koridora çıkalım. Koridorun sol nihayetinde, biri aşağı kata inilecek gizli bir merdiven, diğeri de yukarı ka- ta çıkılacak merdivenin kapıları görü- lür. Yukarı kıldığı zaman, karan- kk bir s l ve bir came- bir tavan arasına girilir. Fakat, tavan arası denilen bu yer, çi- monto döşeli, büyük bir salondan iba- Frettir, Her tarilı, camekânla çevril- yazıhane ile bir geniş koltuk, bir ikll"“"“'n kadar devam ’de"şt sandalyeden ibaretti. — Arkası var — r a ten Bir Doktorun Günilük BERİN tmicsi — Eugünkü —-program Notlarından — (© ng_ Ülladikinna .pnı .[ı!.u. Arpacık böğ ıw'mı'xı.:'ı ANBUL | Bazı kimselerin bilhaşma gençlerin gözle- rinde zık sık arpacık çıkar, Arpacık sik sık çıktığı zaman mevsil ve umuml bazı ahvalin tezahürüdür. Evvelâ sık sık ar- İdis, 13.08: Prof. Liko Amar: Keman konseri. (Piyanodu Bayan Sabo, | Akşam neşriyatı: | 18:30: Plâkla dans musikisi, 19: Kriftzen pacık çıkaranların umumiyetle kan za- |( Azımın kızı Nihal tarafından Türk musikisi yıllığına, züfiyete mübtelâ — alduğuna İÜve halk şarkıları, 1980: Könferans: — Prof. hükmetmek Jâzımdır. Yüzde yüz değilse |'8alih Murad (Radyo derslerl.) 20: Müzeyyen de hakikaten birçoklarınnı guyıf nahif | ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve olduklarına biz. de şahid olmaktayız. | halk şarkıları, 20.30: Hava raporu. 20,38: Ö - Mevzil olmak üzere de kirpiklerin dible- |İmer Rıma tarafından arabca söylev. 20465: Bay Muzaffer İlkar ve arkadaşları tarafın- |dan Türk musikisi ve halk şarkıları. - (Saat Ayarı), 2116: Orhan Borar Violon solo: Pi- yanoda Valantin. 1 - Sonate (Sol minör): Henri Recles . 2 - Danse Slave: Dvorak - Krelsler. 3 - Nocturne (Sol diez minör) Chopin. 2146: Orkestra: 1 - Lalo Le Rol &' Ys Ouvertüre, 2 - Strauss: Tout Vienne Valse, $ - Bvendsen: Zorahayda. 4 * Tramalateur: Hochzelttasug İn Tiliput. $ - Lefort: Premiors Joure de Printempa 22.15: Ajans haberleri. 22.80: Plâkla solo- lar ve ertesi günün programı. rinin müzmin İltihab —mevcuddur. Bu gibilerin göz kapaklarının kenarları ka- ganır. kirpiklerin diplerinde — kepek gibi beyaz şeyler birikir, bazan bunlar birbir- lerile birleşerek koca bir çapak mahiye- tiri alır. Kirpikler düşmeğe, dökülmeğe başlar, Gör kapaklarının kenarları kır- mizt bir hal alır, Ve bu uzun zaman de- vam ederse âdeta çipli bir hal meydana gelir. Arpacığı ve kirpik diplerinin mevzil ilti- habıni tedavi için evvelâ bünyeyi takvi- ye etmek iİster. Kurvet ilâcarı, balık yağ- ları ve iyi gıda başlıca yapılacak şeyler- dendir. Ondan sonra mevzil todaviye sı- ra gelir. Bunu da ayrıca sikrederiz. ANKARA * İkincikii - 938 - Pazar (*) Bu motları kesip saklayınız, yahad Ölh': uti ça bir albüme yapıştırıp keleksiyon yapınız. || — 1220: Muhtelif plâk neşriyatı, 12.50: Plük: Bıkınlı zamanınızda ba notlar bir dokter | “Türk musikisi ve halk şarkıları. 13.18: Dahi- gibi imdadınıza yetişebilir. İN ve harlet haberler. ——— Akşam mneşriyatı: I 18.30: Plük neşriyatı. 1835: — Çocuklara masal: Nuüreddin Artamı; 19: 'Türk müsikisi | ve halk şarkıları (Servet Adnan ve arka - daşları), 1990- Sant âyarı ve arabea neşri - yat. 1045: Türk musiklal ve halk şarkıları: (M. Karındaş ve arkadaşları). 2015: Edebi konuşma: Behcet Kemal Çağlar. 20.30: Plâk- Ja dans musikisi 2045: Spor konuşması: Bald Celebi. 21: Ajans haberleri. 2115: Stüd- yo salon orkestrası. 1 - D'Ambroslo Mattinata. | 2 - Batile Couchette 3 - Massenet Air de Ballet 4 - Haydn Mosalgme $ - Silvin Regiment 2155: Yarınki program ve İstiktil | Küçük memleket haborlari Nöbetci Eczaneler Bu gece möbelci olan sezaneler şunlar- dir: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Barım). Alemdarda: (Sırrı Asımi. Beyazıdda: (Belkisi, Samatyada: (Teafllos). Eminönünde: (Salih Necatl). Eyübde: (Arif Beşir). Fenerde: (Hüsa- meddin). Şehremininde: (Nüzım). Şeh- sadebaşında: (Hamdi). Karagümrükte: (Suad), Küçükpazarda: (Necati Ahmed). Bakırköyünde: (Hüâl), Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Kanzuk). Dairede: (Güneş). Topçularda: (Sporidis), Tak- gimde: — (Nizameddin). — Tarlabaşında: (Nehad). Şişlide: (Halk). Beşiktaşta: (A- N Riza), Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üzküdarda :(İttihad). Barıyerde: (Azaf). Kadıköyünde: (Sandet - Osman Hülüsi). Büyükadada; (Şinasi Rıza). Heybelide; (Tanaşı. » Trabronda mesad salonu açıldı | Trabaon (Hususi) — Trabaon belediyesi münadi usulü ile satılacak eşyaları toplu bir mahalde satmak için yeni bir mezad salonu açmıştır. Manisa Seferberlik Müdürlüğü Biğtdiç (Hususl) — 3 buçuk senedenberi nahiyemizde müdürlük yapan —Hayreddin terflan Manisa vilâyeti Selerbarlik Müdür - |lüğüne tayin edilmiştir. Yorgo mu? Maçı idare edecek olan Küçük Kemal iki b şansını müsavi buluyor. K Bugün Yorgo ile boks hayatının en mühim —maçını ya- |pacak olan Kiryako, iki gün evvel Yorgo- ,hun gazetemize ver- diği beyanat üzeri- ne bu maç hakkın- daki — düşüncelerini şöyle anlatıyor: «— Yorgo' belki benden kuvvetlidir. Fakat yarın yapıla- cak Mmaçta neticeyi bep beraber görmüş olacağız. Onun — ring'deki küvvetini ben de takdir ederim. Ya- pacağım maçlardan evvel uzun boy:u mü'aealar yürütmek âdetim değildir. Ben bu maçtaki dövüş tarzımı tasar- ladım. İkimiz de hızlı vururuz. Her hal- de bu maç, ben de hissediyorum ki çok ç olacaktır. Size şunu söyliyebilirim ki; maçın neticesini bizim yumrukları- maüz bildirmiş olacaktır. Bu defa hake- me ancak neticeyi ilân etmek düşecek- rgo Pariste, Mısırda, Atinada bir ptakım maçlar yaptığını söylüyor. Biz de burada uyumadık. Romanyalı Toderesko ile yapılan maçta Yorgo zor karşısında, ringi terketti. Ben on ra- idluk maçta sayı hesabile mağlüp ım. Bu maçı yaptıktan sonra Atina ükreşe gideceğim. Bu seyahati ya- im için yarınki maçtan her alde iyi bir netice ile çıkmaklığım lâ- Bugün büyük maçtan evvel şu boks müsabakaları yapılacaktır: R A D VÖ ıı Romauyalı Franko — Panayot (66 kilo), Osman — Çikola (66 klo), Mu- — İstelyo (66 kilo), Bedri — E- (61! kib) Küçük Kemalin sözleri Yorgo - Kiryako arasında yapılacak | l Jma.» vel 1230: Plâkla Türk musikisi. 1250: Hava- MAçin ehemmiyetini gözönünde tuttu- İkuvvetlendirdiğine eminim. uz için bu mühim maçın hakemli-/kazanmaması için yalnız i yapacak olan eski şampiyonlardan Kemal ile görüştük, Küçük Ke- mal diyor ki; «— Pazar günü semtimizin hattâ bü- tün İstanbulur en faal evinde yapıla - iğim Boks maçları be - den yaşadığım — heyecanlı nlerimi hatırlattı Yalnız askeri liseler arasında, ça - Yalnız askeri liseler arasında, can - lanmıya, yaşamaya çabalıyan zavallı yüksek meslek hakkında pek çok şey - ler söylemek, hattâ feryad etmek is - terdim amma bir kişinin bağırmasile başarılmıyacak, gene bakımsız kalaca- İstanbul muhteliti Ankarada ilk maçını yaP Stadyomda 15 bin kişi vardı. Maç 3-1 İs“j muhtelitinin galibiyetile neticelendi Ankara 22 (Hususl) — İki map yapmak üsere Ankaraya gelen İstanbul muhteliti bu gün ilk maçını Şehir stadında 15 bini aşkın bir seyirel önünde oynadı ve 8 - 1 galib gel- di Maç çok güzel oldu. 2,30 da takımlar ka- rışık olarak sahaya çıktılar ve halkı şelâm- ladıktan sonra yerlerini aldılar, İstanbul muhteliti: Cihad, Faruk, Reşad, Eşfak. Esad, Mehimed Reşad, Fikret, Ha - şim, Melih, Naci, Necdet şeklinde idi. Ankara muhteliti de: Fuad, Sabri, Ya - şar, Musa, Hasan, Kadri, Fethi, Rıza, İs - |kender, Celâl, ve Ali Rızadan teşekkül et - mişti. Oyuna 2145 de Ankaralılar başladı. İs - tanbul mühacimleri Ankara kalesine indi - . |ler. Ve Necdet üçüncü dakikada İstanbulun F |İk gölünü attı. Baha kayak vaziyette oldu- Rundan iki taraf da topu kontrol edemiyor- dardı. Ankaralı Fethi 42 inci dakikada Ankara- nin beraberlik gölünü atlı. Birinci devre böy lece beraberlikle bitti. İkinci devre İkinci devrede İstanbullular sahaya aliş- tıklarından hâkim —oynamağa — başladılar. 19 uneu dakikada Kaad, 21 inci dakikada Melih, İstanbulun göllerini üçe çıkardılar, 39 uncu dakikada Fikretin mükemmel bir gölünü bakem saymadı. Ankara takı - Boksor Kiryakonun son Termi Kiryakö yi iryako da ğından korktuğum ve gene lacağım için fazla bir ş£y lüzum görmedim. | Her futbolcunun , İbile antrenmanlarını mubâllili ması icab eden zavallı bok$ timizde hiç yok denecek BAldiyi sik olmasın Beyoğlu HılM ( | Bay Ekrem böyle ara sıra | v tib ediyor da hayatın dan olan heyecanlarımızı l47 kân buluyoruz. Faal ç teşekkürler, Gelelim Yorgo - Kiryak? Her iki boksör de ari muntazam çalışmalarını hif memişlerdir. Hattâ Yaorgo. ? timizde Mazlümides'den ba$t | gib olmıyan Avrupa gezini j le az çok Türkiyede de bokstl ği diğini söylemek için kendi '1 p seyahatler tertib etmiş ve y yeni gelmiştir. Herhalde h' | diğinden, gördüğünden çok | ler öğrenmiş olması icab edef' öyf) 'yanda Monoton sistemini d€ ge diğine şüphem kıl.mıım:üf—”p_ rur, nefesi bu maç için her g dir ve en zayıf olan mide kısl/ | 111 4 | |müstesna, başka bir kusuru Kiryako, Yorgo. için bir hasımdır. Asabiyete kaPi” (Wi rek dövüşürse şansları müsavi f | a'ır. Kiryako da Yorgo duğu kanaatindeyim. M' Her iki boksör de ayni Pi muhakkaktır. Ben vaktile riff şımın elini sıkarken ( ki arkadaş için şimdiden luyorum.. şını dik tutmaz, biraz da yâl Yalnız Kiryakonun nefesi duğuna göre sporcu olanın * © kazansın) derdim. Ayni ı:ğ' munda Puad, Kadri, Celâi iyi ıv/ İstanbuldan Cihad, Paruk, Bf faam fevkalâde bir oyun çıkardi. İki takım yarın ikinci yapacaklardır. .. Ankara klüpl” Ankara 22 (Hususi) — Dl:' kongresini yapan Ankara &por Wij klübile birleşmeğe karar vermi Demirspor klübünden ayrılaf da OCalatasarayla birleşecektir. Barutgücü alanındaki ai A - takımları maçı: B - Tükımları maçı: Barutgücü - Kadıköy nın'" Genç takımlar maçı; Barutgücü bisiklet kolu BakiF' gi He Asfalt şosesi üzerinden EĞİNP dar 14 kilometrelik bir Hakemin idaresi fena idi. birleşiyor // miştir. Barutgücü - Kadıköy Halkevi Barulgücü - Rum takımile 1” yapılacaktır.