Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ir E e W göÜrek 2 Sayfa SÖON POSTA 3 ) Hergün Yeni bir siyasete doğru: Küçük Antant Küçük Antantçılar içindir — Yazan: Muhittin Birgen vrupa ahvalinin gidişi , bakı- mından Küçük Antantın oy- nadığı ve oynuyabileceği rol, ehemmiyet- siz değildir. Eski Avusturya - Macar im- paratorluğu kadar mühim bir kütle var- lığına sahib olan, onun kadar inkişaf et- miş bir sanayi ve ondaki merkezi teşki- lât kuvvetlerine malik bulunmamakla beraber, müttehiden hareket ettikleri vakit gene mühim bir varlık temsil eden Küçük Antant devletleri, ÂAvrupa mu- kadderatının inkişafında elbet büyük bir rol oynıyabilirler. Lâkin bunların ara- sında sıkı bir ittihad temini şarttır. " Fransa, Avrupanın hâkimi iken, yani İtalya hazırlanmakta ve harb sonu poli- tikasında iki tarafa da meyleden bir ib- renin hareketlerini takib ile meşgul, AL- manya da henüz silâhlanmamış bir hal- de bulunduğu müddetçe Küçük Antant, kâğıd üstünde, gayet sağlam bir siyasi varlıktı. Fakat, İtalya, bir hayli hazır- landıktan, Almanya “silâhlandıktan — ve Berlin - Roma mihveri, mütemadiyen müteaddi bir rol oynamıya başladıktan sonra Küçük Antantın sarsilması da za- ruri idi. Kuvvetini kendi organik ciha- : Üi WRZ bXç - —Ş T “ ihtiyaçlarına göre asıl bugün teşekkül| -—T A T UR — VY —zından almıyan, Fransa politikasının dü- men suyu üzerinden giden-bu diplomatıx camia, merkezi Avrupada kuvvet mese- leleri ve kuvvet muvazeneleri ortaya çıktığı tarihten itibaren sarsılmaya ve — sallanmıya başladı. Bilhassa, kuvvet mu- “wazeneleri bahsinde, gittikleri dümen suyunda komünist bir devlet siyasetinin köpüklerini de gördükleri zamandanberi, — Küçük Antant devletlerinin endişeleri büsbütün arttı. Romanyadaki son değişme, merkezi Avrupanın kuvvetler —muvazenesindeki bütün bu üç senelik hareketlerin neti- * Fakat, zannedersek, Küçük Antantın yeni bir tarzda, başka hesablar ve başka görüşlerle büsbütün başka bir şekilde “tekrar toplanması zamanı asıl şimdi gel- miştir. Bu memleketlerin üçü de Fransanın dümen suyunda gittikleri müddetçe me- sele yoktu; bunların hayatlarını tehdid eden hiçbir dava mevcud değildi. İtalya zayıf, Almanya sılâhsız olduğu müdüaet- çe, bunların arasında antant olsa da olur, olmasa da olabilirdi. O zamanlar, Avru- panın en büyük askeri kuvveti olan Fransa uzak, Sovyetler henüz mütecaviz bir kuvvet olabilecek vaziyette değildi. Bu devletler için etrafta hiçbir tehlike dolaşmıyordu. Bunları bir araya toplı- yan Fransa, emniyet üstüne emniyet, si- gorta üstüne sigorta siyaseti takib edi- yor ve Fransız hariciye nazırları da Fran- sa hariciyesinde, bir takım antantlar ve paktlar koleksiyonu yapmıya merak et- miş görünüyorlardı. Fakat, bugün öyle değildir; bugün — Fransa hariciye nazırlarının koleksiyon meraklarını tatmin etmek değil, iki bü- yük tecavüz silindiri, iki büyük ideoloji davası arasında kalmış ve ilk hamlede târumar olabilecek milli ve siyasi var- |lıkların müdafaasıdır ki bahis mevzuu oluyor. Küçük Antant, kendi kendisine, kendi menfaat temayüllerinin inkişaf ; etmeğe muhtaçtır; bu antant, asil bugün için farzdır. Çekoslovakya varlığını, Ro- manya bugünkü kuruluşunu, Yugoslav- — ya sükün ve huzur içinde inkişafını de- rece derece bu antant sayesinde muhafa- za edebilirler. Eski Küçük Antant bir |— Fransız fantezisi idi, yeni Küçük Antant “bu Memleketler için bir hayat zarureti- dir. Binaenaleyh teşekkül edecektir. * Bu bakımdan Romanya hariciye nazı- rınm' Prag ve Belgrad ziyaretleri çok mühimdir. Her iki memleket merkezin- de de, ziyaretlerden sonra, «Arada tam bir fikir b'rliği bulunduğu» hakkında teb- liğler ueşredildi. Diyebiliriz ki bu «Fikir birliği tebliğlerinin» Küçük Antant ta- rihinde, ilk defa olarak bir manası var- dır. Zira, bu defaki fikir birliği lâf ol- —00 — Resimli Makcle: 5 Mekteb ve muhit $& Ç U[ TTT YÜK LT v* % Wi zı'wı ÇİTEEi f//////ı Vi y gü ı..._[ rm, TP Jt H talar kâfi değildir. Bize hayatta lüzumu olacak malümatı veren mektebdir, fakat muvaffak olmak için mektebin elimize verdiği vası- ,/fff//r////WW/m//////// // ///,/,//// ı/*. ”%%%4%7 I Bir çocuğu hayat sahnesinde ışıldatan veya sönük bira- kan içinde yaşadığı muhittir. Bu muhiti ise mektebde.n Zzİ- yade kendi ailesi hazırlar. Z U Nevyork sergisi için Seçilen Fransız kızları Resmini gördüğünüz kızlar, Nev - york 1939 beynelmilel sergisinde Fran sayı temsil edeceklerdir. Bunlar güzel- liklerinden ziyade cazibeleri, cana ya- kınlıkları için seçilmişlerdir. Ne garib dünya?... vardır ve '0 da şu olmak lâzımdır: Sağ- dan veya soldan, kızıldan veya siyahtan, şimalden veya cenubdan gelebilecek ©o- lan bütün tehlikelere karşı, bu üç imem- leket kuvvetlerini değil, -çünkü bu iş çok tehelikelidir- siyasetlerini birbirle- rine âyar etmeğe mecburdurlar. Bu noktada Küçük Antant, prensip bakımından çok kolay anlaşabilir. İş, birbirine âyar edilecek siyasetin Tengi, istikameti ve inkişafı meselesine kalır. Bu noktada da Küçük Antantin henüz kararlaşmış bir siyaseti yoktur; çünkü olamaz. Yeni şartlar ve yeni hâdiseler içinde bu siyaset yavaş yavaş, teşekkül ve inkişaf edecektir. Bu inkişafın istikametleri hakkında şimdiden hükümler vermek mevsimsiz- dir. Fakat, Küçük Antantın bundan son- ra kuvvetleneceğine, yahud asıl şimdi teşekkül edeceğine hükmetmekte hiçbir. aldanmak tehlikesi yoktur. Bu antant Avrupa siyasetinde asıl bundan sonra rol oynıyabilecek ve, hattâ bazı fedakâr- lıklara katlanmak pahasına da olsa, bu rolü oynamaktan başka çaresi bulunma- dığını görecektir. Faşist bir temayül için- de bulunan yeni Romanya hükümeti hariciye nazırının, yerine oturur otur- | maz, ilk iş olarak Praga gitmesi de sırf bu zaruretten ileri gelir. Bu zarureti şöy- le ifade etmeliyiz: Küçük Antant Küçük | Antantçılar için olmıya mecburdur! Küçük Antant arasındaki yeni siyaset C SOZ ARASINDA * HERGUN BİR FIKRA Lütfen şapkanızı çıkarınız İngiltere kralı beşinçi George veli- ahdken bir mekteb gemisinde bahri- ye stajı yapıyordu. Bir gün geminin kumandanı ona, vapurun bulunduğu | noktayı bir kâğıd üzerinde hesabla - masını söyledi. Genç veliahd kâğıdı kalemi aldı, bir takım hesablar yaptı ve kuman - dana verdi. Kumandan, kâğıda göz atar atmaz veliahde döndü: — Lütfen, dedi, başınızdan şapka - mızı çıkarınız. | — Niçin kumandanım? — Çünkü sizin yaptığınız hesabla- ra göre şimdi gemimiz Westminster kilisesine girmiş Lulunuyor. * Amerikada yapılan Çok garib Bir reklâm Geçenlerde Nevyork — gazetelerinde şu aşağıdaki ilâna tesadüf edilmişti: «Aşk isteyenler 7 - 5900 numaraya telefon edebilirler.» Bu ilânın intişa - rından sonra iki gün içinde meselenin ne olduğunu anlamak isteyen on bir bin kişi bu nümaraya telefon etmiştir. Bu numara, geçen pazar günü «İstedi- || ğim şey aşk» isminde yeni bir film gös- terecek olan alelâde bir sinemanın te - lefon numarası bulunuyordu. Sinema direktörü seyircilerin nazarı dikkatini celbetmek için bu şekilde ilân vermişti. Almanlar ağaçtan şekerli çikolata yaptılar Alman gazeteleri son yortu günle - rinde Almanyada yeni bir sun'i mahsul elde edildiğini yazıyorlar, Bu mahsul a- Baçtan şekerli çikolata istihsalidir. A - ğaç kabuklarından kimya vasıtasile ya pılan bu yeni nevi şekerli çikolatalar hakiki cinslerinin ayni lezzetini ver - mekte imiş. Almanyada kimya sanayii o kadar fevkalâde bir şekilde ileri gitmiştir ki kömürden sabun, patatesten kumaş ve $âire yapıldığı gibi bu suretle nihayet ağaçtan da şekerli çikolata yapmağa muvaffak olmuşlar demektir. Moskovada bir kadın iki kafalı çocuk doğurdu Moskavada bir işçi kadın insan şek- linde bir ücube doğurmuştur. Dişi cin- se mensup bu Ücubenin iki kafası ve dört eli varmış., Şimdiye kadar tesa - inkişafını, bu devletlerle çok alâkalı bu- lunan Türkiye, büyük bir dikkatle takib etmelidîr.r Muhittin Birgen düf edilen bu şekildeki Ücubeler yaşa- madıkları halde bu yeni ücube pürsıh - hat — yaşamakta bulunuyormuş! ) Bir İngiliz neferi | Kâğıddan keman yaptı a v D Mısırda, İsmailiyede kıt'a hizmeti gö ren bir İngiliz neferi, kâğıddan yap - tığı kemanını tescil ettirmek üzere, ku- mandanının iznile üç ay mezuniyet a -| İngiliz neferi, kâğıddan yaptığı ke- manını, bir marangozhanede — vücude getirmiştir. Sekiz tabaka bayağı, fişek kovan mukavvasını birleştirreke, bu - na bir keman şekli vermiş, ve ek yer - lerini zamkla yapıştırmıştır. Ve bütün ameliye de, tatil zamanlarında ve 24 saatin içinde olmuş bitmiştir. Nefer, bu kâğıddan kemanla bütün klâsik parçaları çalmaktadır. İşin ga - ribi, kemanın çıkardığı ses gayet tatlı - dir, Ve piyasada 50, altmış liraya satı- lan tahta kemanlardan farksızdır. Kaynar asfaltın içinde et pişirilebilirmiş Yolları asfalt döşemek için sokak orta- larına konulup içinde katran kaynatılan kazanlar malümdur. Bir Fransız bu kay- nar kazanların içine patates atıldığı tak- dirde yavaş yavaş pişeceğini, bir müd - det sonra çıkarılıp soğutulunca katran- dan en hafif bir koku bile hissedilmeden temizlenip yenebileceğini iddia etmek - tedir. . Gene bu Fransiza göre bir kâğıd yap- rağına iyice sarılıp asfalt kazanı içine atılan bir kuzu budu bir buçuk saat son- ra çıkarıldıkta lezzetine hiç halel gelme- den pişmiş ve yemeğe hazırlanmış olur - muş. Bu pişirme usulü her ne kadar ina- nılmaz gibi görünürse de vaki ve doğ - rudur, ' İSTER /— sun diye yazılmış değildir; hakikatte bu İSTER İNAN, Avrupa gazeteleri küremizin bir müddet evvel bir yıldız ile çarpışma tehlikesi geçirmiş olduğunu yazdılar, gazeteler de bu baberi onlardan naklederek okuyucularına verdiler, fakat meseleyi birkaç satırla kuru kuruya yazmak ö olmazdı, bizim liyan yalnız bir tindir. lNAN.isTER İSTER İNANMA! biraz da fen bakımından tedkik etmek istediler ve o zaman gördüler ki memleketimizde bu meseleden an- İNANMAx kişi vardır, onun da adı Bay Fa- Soıun Kıs Sa Majeste Moda E. Tala ğ k ki yıl kadar önce denize Normandie adındaki Okyafl ile bunun birkaç aylık küçüğü ©9 beraber yaman rakibi bulunan Mary vapurlarının modaları g rede ise pabuçları dama, daha palamarları rıhtıma atılıyormuş. , Olur mu? Olur! Sa Majeste mod le bir mutlak ve müstebid hü ki,. karakuşi hükümlerini en d! camialarda dahi yürütür. Saltanatları deviren, keyfi İ altüst eden, hak ve insafı kâinat” tarafına ikame için kan döken | larla, bu inkılâblara önayak 013Iıl sek azimlerin, moda hazı'eıîlı.e—ri.ı'lin h de boyunları kıldan incedir. Her müstebid hükümdar gibi, zalimdir. Onun en büyük düşmanlik” iktısada karşıdır. Ekonomi işlerind” rite sayılan şahsiyetlerden öğref” siniz ki, harbdenm sonra dünyayi kavuran ve ticaret âlemini yanllj' ne çeviren en önemli âmillerin Sa Majeste modanın hümayun Ppâ ları da vardır. Moda yalnız ekonominin hasmi değildir. Sosyal nizamın, aile nin, ahlâkın ve sıhhatin de canındı tan ufağa, hattâ açıktan açığa © tan zevk alır. Sosyetenin iyiliğini düşünen, çalışanlar, istedikleri kadar halki * jden korumağa çalışsınlar. Sa W medanın hükmü onlarınkine daiff? db, nüfuzu onlarınkinden het va” tündür. _ Moda ile bir tek başa çıkar *W? |Karalıktır. Onun gayzında ve gale de ise, hükümdarın nezdinden KO0 ve uzaklaştırılmış bir saray dal&€ nun manzarai aczini kolayca sİniz. p Onun için, - sularında hâlâ | çarklı «Neveser» ler işliyen biz mandie ile arkadaşının ıskartay3 * mlmalarına şaşıyoruz amma, hiç * yalım: Sa Majeste moda böyle miş.. böyle olacaktır. Gene şükredelim ki bu zalim hi darın keyfi icraatı şu üzerinde y&* mız köhne küreye kadar İranya kaptanı haciz konul protesto etti Köstence limanında Yekta vaP" batıran ve limanımızdan geçerkef (4 keme kararile tevkif edilen Norv* dıralı İranya vapurunun süvari&si * haciz konulması, keyfiyetini prote&” miştir. Vapur süvarisi Peter Myf? gün müddetle vapurunun seferdel 4 hakkındaki kararın kaldırılmaslâ“ tencede teminat Oolarak 15 bin İn F rası yatırıldığını söylemiştir. 1 Yekta vapuru acentası da mah4” müracaat ederek Köstencede teminatın Türk bankalarına çe ni ve bu teminat mahkeme kâfi görüldükten sonra vapurun " tine müsaade edilmesini î_stemiştir“ Bugün saat onda ikinci ticaret kemesinde yapılacak olan dü vapur süvarisinin konulan 'cetîbl'[ı yati kararına vaki itirazı dinlenes” TAKViM / ...... yö” | l Rumi sene A,.bî 1353 15 hait 2 tı—ı;nun Resmi sen3 | Kasiıf 2 1938 59"_- CUMAR'TESİ — A ÜNE « v ddi | - Zilkade F s.| D Di 2 ( 18 . A Uğla skadi || Akşam * S |D S İ DÜS D ki