6 Ocak 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

6 Ocak 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Sayfa Eg e_e_s_e ylâb Menderes, Gediz ve Bakırçay taştı, Cellâd mint: açılan ihtiyat kanal yıkıldı Iki yılda yalnız 500 kitab! Halkevinde dün açılan kitab i;gîsî. memleket derd- lerinden birini tekrar bütün çıplaklığı ile ortaya koydu (Baştarafı 1 inci sayfada) leri, teessür, ve teessüf verecek mahiyet- sergi, daha ilk gününden büyük bir rağ- bet görmüştür. Yalnız gezenlerin Sergiyi gezen maruf kimseler, orada ha zır. bulundurulan bir deftere intibalarını yazmışlardır. Bir çok tanınmış doktorla- rımız, muharrirlerimiz, — mesleklerinde şöhret kazanmış değerli münevverlerimiz, bu deftere intıbalarını yazarlarken, Bey- oğlu Halkevinin böyle bir sergi açmakla Bösterdiği büyük, ve faydalı isabeti tak- dir etmişlerdir. Maruf bir şairimizin yaz- dığı şu satırları, o kıymetli defterden a- Jiyoruz: «— Kitab, her dilde, her dinde, ve her kıt'ada, her insanın mukaddes saydığı bir meyvadır. Cennet, bu meyvayı en çok yi- yenlerin, ve en iyi yetiştirenlerin yurdu. dur. Bu itibarla, bu içinde bulunduğu - inuz yere, kitab sergisi yetine, kitab mâ- bedi demek, daha yerinde olur..» * Beyoğlu Halkevinin sergisinde, tam beş yüz cild kitab teşhir edilmektedir. Ve bu beş yüz demet çiçek, insan kafası de- nilen en zengin bahçenin tam iki yıllı mahsulüdür. İki yılda yalnız beş yüz kitab kazanmış almamız da, dimağlarımızda hüküm sü - ren kıtlığın acı bir delilidir. Beyoğlu Halkevi salanlarındaki o beş yüz cild; kitab neşriyatı da yapan bazı gazetelerin, ve faydah davetlere icabet- ten kaçınmıyan bazı kütüphanelerimizin yardımlarile bir araya gelmiştir. da konuştuklarımızdan öğrendiği - mize göre, bazı kitabcılarımız, Halkeyi - nin ricasına: *— Böyle hareketlerden bir fayda bek. lenmez!» cevabini vermişlerdir. Halbuki orada bulunan kitablar, Bey- oğlu Halkevi tarafından, imza mukabilin- de, ve sergi kapandığı zaman iade edil - mek şartile alınmıştır. Binaenaleyh, kitabcılarımızım bu ser. giye Iştirak için göze alacakları yegâne külfet, Beyoğlu Halkevinin vereceği mu- teber imzaya emniyet göstermekten ve kitablarını sayıp iade etmekten ibaretti. Bu itibarladır ki, bu faydalı hareketi teş- vik etmek için bu kadar küçük bir kül - fetten bile kaçınan kitabcıların lâkaydi - Balık akınının verdiği ders (Baştarafı 1 inci sayfada) lüklar, bilmiyorlardı ki inaanlar, büyük balıklardan daha az gaddar değildirler; bu eahilliklerinin cezasını, küfelere girerek kayıklar doldurarak, hayatlarile ödediler., Çokluk anların itibarlarını da düşür - dü. Kiloları on paraya kadar indi, sokak- |. larda bir iki kuruşa kadar satıldılar. Ba - lıklar, İstanbul fukarasına iyi bir balık ziyafeti için vesile verdiler; fukara na- mıma bunlara teşekkür ederiz. Fakat, bir gün sonra balık tekrar pa- halandı. Dün iki kuruşa satılan, bu sabah bes kuruşa ve sabahleyin beşe satılan da aksam yirmi kuruşa satıldı. Acaba bu ne- den ileri geldi? Acaha, neden balık bir gün evvel bu kadar ucuzladı ve balıkçı balığı tuttuğuna bile pişman oldu da, er- tesi gün balık tekrar bir gün evvelkinin bir kaç misli pahalandı? Sebeb gayet basittir; İstanbulda piyasa için fazla gelen balığı bir tarafta sakla - Yıp piyasanın balıksız kaldığı zamanda meydana çıkaracak ne bir yer, ne de bir teşkilât vardır. Balıkları ne canlı olar rak saklamak, ne de buzhanelerde so - ğukta muhafaza etmek mümkün değil - dir. Bir taraftan bu teknik imkânsızlık, öbür taraftan da balığın piyasaya arzı- nt idare edecek teşkilâtın olmaması İs - tanbulda balıfı bazan çok ucuz, bazan da çok pahalı yapar. Balıkçılığının asıl mü- him kısmı, seyyar balıkların hareketle . rine tâbi olan İstanbulda ne balıkçı, ne de halk, ele geçen balıktan hakkile isti- fade edemez . Acaba bu teknik noksanlar ne zaman izale edilecek? Ne zaman İstanbulun ba- lik frigorifi öolacak ve ne zaman bu fri - Borifikden istifade edön bir teşkilât vü - cuüde gelecek? Ne zaman balığın tutumu da, piyasaya arzı da teşkilât eline ge - çecek? . Bu suale cevab vermek için, mecazt miz vardı. Fakat onların kitabları sade okumasını değil, - her iki manada - ©- kutmasını da bilmediklerini hiç sanmı - yorduk! * Beyoğlu Halkevi, sergisinde salılacak kitabların fiatlarında hayli tenzilât ya - pılmasını temine de muvaffak - olduğu için, dün sergiye elleri boş girenlerden bir çokları koltuklarında kıymetli birer ha- mulecik taşıyarak çıkmışlardır. * Kitabların cildlenişlerinde, kapakların. da göze çarpan resimlerinde, kâpıdların- da, ve basılışlarında sezdiğimiz zarafet güstermektedir ki, bizde tabı san'ati, yü: ü ağartabilecek derecede incel- | miş, ilerlemiştir. Bunu sevinçle sezerken, ümidle temenni ettik ki, kitabları yazan- lar da, san'atlarını, kitabları basanlar ka- dar olsun ilerletsinler. Şimdiki halde, ne yalan söyliyelim, ser- gide gördüğümüz <mahfaza» lardan bir çokları, ihtiva ettikleri «cevher» lerden hayli değerliydi. * Sergide mevcud beş yüz cild kitabn Üzerindeki muhtelif imzaların mecmuu; yüz elliyi aşıyordu. Edindiğimiz diğer bir kanaate göre, ser- gide mevcud 500 kitabın dörtte ikisi rö- man, hikâye, şiir ve masal kabilinden e- debi eserlerden, dörtte biri bu kabil ter- cüme kitablardan müteşekkildi. Ve an - cak geri kalan dörtte yarımı ve dört. te yarımı da fenni eserler doldurabili - yorlardı. Yani ilim ve fen, şiir ve hayalle giriş - tiği hazin yarışta, gene yaya kalmıştı! hid olmanın ümidi, sevinci, takdiri, fakat bu sergide edindiğimiz intibaların acıla- ti içinde ayrılırken, bir daha inandık ki, kafalarımızın iflâs tehlikesinden kurtul. ması için, şimdi para etmiyen bu serve - tin her bakımdan kıymet bulacağı günü beklemek ve bunun bir an evvel gelmesi- : ni temenni etmek (âzımdır! | S. Tetfik Uzakşarkta Amerikanın teiri (Baştarafı 3 üncü sayfada) sgakindir. Ama teati edilen notalar, düne kadar nötr bir lisan ifade ederken, bu - gün kapalı tehdidlere kadar ileri gitmek- tedir. Kapalı tehdidden açığına varmak için ise, mesafe, fazla uzun değildir. * | Sergiden, böyle bir sergi açıldığına şa- | Selim Ragıp Emeç Yunan Veliahdinin evlenme merasimi Belgrad $ (A.A.) — Yunan veliahdi Prens Paul'un evlenme morasiminde bu- lunacak olan davetlilerin büyük bir kıs- mı Belgraddan geçecektir. Yunan kralının yeğeni Prenses Alexan- dra ile Danimarka prensi Knud, Dani - marka prensesi Mathilde, Prusya prensi Oscar, Prusya prensi August-Gulltaume, Prusya prensesi Cecile, Duc de Meklem- burg ile düşes Auastasie de Meklcmbur;i dün Aliınaya gitmek üzere Belgraddan geçmişlerdir. Dük de Kent Atinadı Londra, 5 (A.A.) — Dük ve Düşes de Kent, Yunan Prensi Paul ile Prenses Fredrika de Brunswiek'in evlenmele- rinde hazır bulunmak üzere Atina'ya gitmişlerdir. Şuşnig Budapeştede Viyana, 5 (ALA.) — Sehusebnigs ile Guido Sehmidt, pazar günü Budapeş- teye hareket etmişlerdir. manasile, gene ayni söze müracaat ede - ceğiz: Balık karaya çıktığı zaman! Fakat, işin acıklı tarafı şudur ki balik karaya çıkıyor, çıkıyor da gene hâlâ bu teşkilâtı görmek naşib olmuyor, cocı:l.ııı:ıuvm ve resimlerle Inlişar etmekte olan hattalık İra: Bu da bizim talihsizliğimiz olacak! ıvoeukuğ“mm gazelesinin - 15 inci suyisı (Baştarafı 1 inci sayfada) ve Menderes mıntakalarına yakın köy- Ter halkı geceyi uykusuz geçirmiş, olo- mobiller yollara saplanıp kalmıştır. Menderes gece vakti dört metre yük- setmiş ve bugün öğleye doğru taşmış- tır. Seylâbı önlemek için Cellâd mm- İMakasında Tire yolu zerinde açılan ih- 'tiyat kanal suların taşmasile yıkılmış, 'civar tarlaları sular istilâ etmiştir. Cellâd gölü mühendisleri derhal ma- balline hareket etmişlerdir. Suların istilâsile Bakırçay taştıktan sonra sabah Gedizin Manisa kısmı da taşmış, sular ovayı istilâ etmiştir. On ;binlerce dönümlük arazi sular altında kalmıştır. Sular bir koyun sürüsünü ço- hanile birlikte alıp götürmüştür. Gedizde sandalla köyüne geçmek is- töyen bir köylü sandalın devrilmesile sular arasında kaybolup gitmiştir. Manisa dağından korkunç seller in- mektedir. Köylüler heyecan içindedir- İzmirden Bergamaya hareket edey Totomobiller Şöprüden geçemedikleri Adananın k (Baştarafı 1 tnei sayfada ) binlerce halk iştirak etmiştir. Söylenen hararetli nutuklarda kahramanlık men- kıbeleri anlatılmıştır. Halk geç vakte ka- dar bu mutlu günün şerefine eğlenmiş- tir. Ceyhan, 5 (Hususi) — Ceyhanın kurtu. luşunun 16 ncı yıldönümü on binlerce köylü ve kasabalının iştirakile hükümet önündeki sahada içten gelen coşkun te- zahüratla kutlulanmıştır. Merasime İs- tiklâl marşile başlanmış, bayrak çekme törenini müteakib, bize bugünü canları- nı feda ederek bağışlıyan aziz şehidleri- | mizin ruhlarını tâziz için bir dakika su- sulmuştur. Bu mutlu gün hakkında söylenen nu- tuklardan sonra Parti binasında bayram kutlulanmış ve büyüklerimize tâzim tel- grafları çekilmiştir. Gece milli oyunlar oynanarak geç vak- te kadar eğlenilmiştir. Toroslu gençler dün Halkevinde toplandılar Çukurovanın 16 ncı kurtuluş yıldönü- mü dün şehrimizdeki Toroslu gençler ta- rafından parlak merasimle kutlulanmış - tır, Merasimin yapıldığı Eminönü Halkevi- nin konferans salonunda iğne atacak yer kalmadığı gibi koridorlar bile hıncahınç dolmuştu. Herkesin göğsünde pamuk ko- zasından birer rozet vardı. Merasime İstiklâl marşı ile başlandı ve Çukurova şehidlerinin aziz hatıralarına hürmeten bir dakika süküt . edildikten sonra Toroslu Gençler Birliği reisi Rah- mi Akseren bir nutuk söyledi. Bundan sonra Sinan (Paşa) namile ma- ruf zat kürsüye geldi. Çukurovada cere - yan eden mücadele safhaları hakkında u- zun uzun iİzahat verdiklen sonra sözleri- ne şu suretle devam etti: — İşte o zamanlar şarktan doğan Ata- fürk güneşi bütün Anadoluyu ısıtmağa başlamıştı. Adanalılar derhal sevgili a. talarına koştular, onun gösterdiği kur- tuluş ve refah yolunda ilerliyerek bugün- kü hür ve mes'ud vaziyetlerini temin et- tiler, Diyebilirim ki Anadoluda atalarına en büyük yardımları yapan ve onun her emrine bilâkaydü şart boyun eğenler 2- rasımnda Adanalılar ön safta gelir. Adana- hlar kurtarıcılarına olan inanlarile Türk devletinin kurulmasında âmil oldukları gibi Büyük Millet Meclisinin temelleri- ni kuran da gene onlardır. Bunlar yalnız kendi memleketlerini kurtarmakla kal - madılar. Şark cephesine de koştular. Bu- gün de halâskârlarının bir tek işaretile onlar Türkün hakkını korumak üzere mücadeleye atılmıya hazırdırlar. Bunu müteakib kürsüye Kadri Kara -| n ai di ee | baba geldi. Neni neşriyık I İşgalde Ermenilerin Fransızlarla bir o- larak Adanalılara karşı reva gördükleri — Çok faydalı yazılar | zulüm ve işkenecelerden bahsettikten son — Fransızlar Kilikyada gördüklerini | 16ncı yıldönümü yürürken birdenbire üzerine fenalık için geri dönmüşlerdir. Suların / köprüye yetişmesine bir metre ki ır, Sular bu irtifar bulduğu bütün Menemen ve Beryama © tehlikeye maruz kalacaklardır. Seylâbı önlemek için tedbirler makladır. Avrupada Londra, 5 (Hususi) — Avı her tarafında şiddetli bir soğuk sürmektedir. On senedenberi misli görülmen! ian bu soğuklar, bilhassa Manch'lit tarafında daha fazla hissedilmekte& Bulgaristanda 4 Sofya, $ (Hususi) — Bütün Bul tan kesif bir kar tabakasile kaplaP tır. t Sofyada soğuk sıfırdan aşağı 20 nova ile civarında ise 28 dereceyi muştür. Tuna tamamen — donmuştur. B sahilinden Romen sahiline yaya mektedir. Paris'de Paris, 5 (AA.) — Dön öğleye * ru başlıyan kar devam etmektedir. urtuluşunun manı da gene o ovanın tâ zeminine dük. Şimdi Hataydan bir ses KI «— Eziliyoruz. Fakat Hatay ezilmif' cektir.. Tıb talebesinden Kemal ve Midhat racoğlu da söz söyledikten sonra Hüf dı$rpaşa lisesinbden Mehmed Gün# bir manzume okudu. Bunu müteakib hep birlikte Atatl? tâzim telgrafı çekilmesine karar velf di. Bir taraftan davetlilere Adana takalları ikram edilirken diğer da konsere başlanıldı. Floryaya ve Maslak yoluna ağtf dikilecek Ağaç dikme mevsimi olan qıı.h'; yında Floryaya yeniden birçok ağaç kilecek, Mecidiyeköyünden ! üzere Yenimahalleye kadar uzayan da iki taraflı ağaçlarla süslenecektif: Dördüncü devre zehirli gaz kurslf zade Mustafa Lütfü dün Moda cadı diüşüp ölmüş, muayene sonunda kalb tesinden öldüğü anlaşılmıştır. Illmlllll Şehir tiyatrosu Dram kısınında Bu akşam saıt (A).W). Erkek ve Hıyıod Piyes 4 perde 16 tabl? Yazan: H. Lenol Komedi kısmında Bu akşam şaut (2).30) da SATILIK, KIRALIK Komedi B perde Yazan Andre Birabesu ERTUĞRUL SADİ TEK TİYATROSU Kadıköy (Süreyyâ) sinemasında Pazartesi akşaml İTAAT İLA Yeni Vodvil 8 Şehzadebaşı: «FERAH» Sinemadâ Bu gece: Hem sinema, hem tiyatrdi hem varyete ğ İsmall Dümbüllü ve arkadaşları Hermine Hepşen ve İkirler varyetedi Halk Gecesl Paradi 15, talebeye 40 İf mumn koltak 20, talebeye 15. Balkon falebaye 20, bacalar 100, talebeye SÜ-

Bu sayıdan diğer sayfalar: